Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ULUS 1 ŞUBAT 1936 SALI a aeae ae gaRTN GA AD AĞ Garmiçdeki kar sporları yarışmalarına giren isveçlilerden üçü Kış sporları olimpiyadları Gramiçteki kayakla a tlama yarışmalarının sonuçları belli oldu Garmiç' 3 (A.A.) — Şiddetli yağ - mura rağmen arsrulusal kayak ile atla - ma müsabakaları dün yapılmıştır. Olimpiyadlarda elde edilmiş olan bü- yük atlama 110 metredir. Bu müsabakaya aid tasnif: 1 — İsveçli Sven Erikson. 80. 81 metre yükseklik, Kazandığı puan: 229.3. 2 — Norveçli Briger Ruud, yüksek- lik. 47.76. puan: 226.6 # 3 — Amerikalı Yonan Mikkelsen, yükseklik: 76. 78: puan: 216. 5. 4 — Norveçli Sörrnsen, yükseklik: 71. 76, puan: 216. 5. 5 — Norveçli Sigmund Ruud, yük- seklik: 71. 76, puan 215, 5. 6 — Norveçli Sverre Holterud, yük- seklik: 77. 77, puan: 215. 7 — Japonyalı masajı İgoro yüksek- lik: 73. 76, puan 212. 5. —8. — Amerikalı Sverre Fredhym, yük- seklik: 72.76,puvan: 210.1 9. — Kanadalı Sormod Mobrakten yükseklik: 72 - 76 puvan: 210.1 10. — Amerikalı Ralf Henrikson, yükseklik: 72.76, puvan 208.8. 11. — Henri Valuen. Kadınlar arasında 5000 metre- lik patinaj yarışması Stokholm, 3 (A.A.) — Kadınlar a- rasında beş bin metrelik dünya pati- naj müsabakası dün yapılmıştır. Ne- ticeler şunlardır: 1. — Finlandiyalı Leşe 10 dakika, 15, 3/10 saniye, - yeni dünya rekoru. 2. — Amerikalı Klayn, 10 dakika, 18 saniye, - yeni milli rekor. 3. — Kitoni, 10 dakika, 20 3/6 sa- niye, - bu da yeni milli rekordur. 4. — Norveçli Lie, 10 dakika 1, 31, 6/10 saniye yeni milli rekor. 5, — Kavami Mami, 10 dakika 41, 1/0 saniye, 6. — Taki 10 dakika, 45, 2/10 saniye MARSİLYA CİNAYETİ TÜRK - ROMEN İTALYAN - HABEŞ HARBI Deniz konferansında Tâli komite kararını verdi Londra, 3 (A.A.) — Deniz konfe- ransının tâli komitesi muhtelif harb -e- mileri sınıflarının tayini hususunda hız- la bir karara varmış ve gemiler için hiz- met müddetinin 20 seneden 26 seneye çıkarılması hakkındaki amerikan teklifi- ni esas olarak kabul etmiştir. Bununla beraber henüz üzerinde an- laşılamıyan iki nokta vardır; bunun bi- risi İngiltere ile Fransa arasındadır: İngiltere Almanyanın çağırılmasını iste- diği halde Fransa buna itiraz etmekte- dir. İkinci pürüzlü nokta, Amerika ile Fransa arasındadır: Büyük zırhlılar için Fransa azami 27 bin ton konulmasını is- temekte Amerika büyük zırhlılar 'sin »bunu 35 bin tonilâto kabul edilmek 'tiyle krvüzörlerin tonilâtosu hakkındak: İngiliz teklifini kabul etmektedir İRAN HABERLERİ: İranda bayındırlık ve kültür işleri Tahran, 3 (A.A.) — Meclis, Tebriz pazarının bitirilmesi için dört milyon liralık bir kredi kabul etmiş- tir. dün Öte taraftan kültür bakanı, mecli- se biri musiki mektebi, biri de Tah- ran üniversitesine aid olmak üzere i- ki proje tevdi eylemiştir. Meclise ay- nı zamanda orduda tekaütlük hak- kında da bir kanun projesi verilmiş- tir. Tahran, 3 (A.A.) — Yüksek kül- tür konseyi, muallim Bayanların yük- sek mekteplere girmelerini kolaylaş- MÜNASEBETLERİ HAKKINDA Ustaşilerin davası Yeniden başladı Eks-an-Provans, 3 (A. A.) — Ustaşi'lerden dört hırvat, Marsilya - komplosuna karışmış olmak suçiyle yeniden cinayet mahkemesi karşısı- na çıkacaklardır. Suçlular tarafından istenilmiş o - lan baro reisi B. Sent Oban'ın ken - dilerinin müdafaasını yapması ihti - mali vardır. Bundan önceki avukat - ları B. Andre Berton suçluların ve - killiğini yapmaktan vaz geçmiş ol - duğu gibi daha önceki avukatları B. Debons'un da kaydı silinmiştir. Mahkemeye birinci reis B. Lua- zon dö Kolmar reislik edecek ve ön- ceki mahkemelerde avukat B. De - bons ile aralarında ağız kavgası geç- miş olan müddeiumumi — B. Roll- de ithamnamesini okuyacaktır. Daha altmış dört şahid dinlene - cektir. İlk davada olduğu gibi şimdiki dava için de ehemiyetli polis tedbir- leri almmıştır. Yunan kabinesi kurulabilecek mi? Atina, 3 (A(A.) — Kaıral isti- şarelere devam ederek Teotokisi kabul etmiştir. Teotokis meclisin feshini ve yeni seçim yapılmasını tavsiye etmiştir. Atina, 3 (A.A.) — Liberal partisi reisi Sofulis'in parlamento- nun önceden tesbit edilmiş olan 12 marttan önce toplanmasını teklif edeceği söyleniyor. Bu su- retle her partinin kuvveti görül- müş olacaktır. Musevilerin milli Filistin konferansı toplandı yada nasyonal - sosyalist rejimi- nin işbaşına gelişinin üçüncü yıl- Filistin milli konferansı, Sir Herbert Samuel'in başkanlığında ve 1200 delegenin iştirakiyle — toplanmış ve — alman mallarının boykotajina devam e- dilmesine karar vermiştir. Konfe- rans aynı zamanda resmen dört yılda 15 milyon dolar toplamak dönümü dolayisiyle, ra, 100 bin venc alman yahudisi- nin Filistine yollanması işine ya- tırmak üzere bazı tedbirler almıştır. Vaşington, 3 (A.A.) — Alman- için bir iane listesi açmıştır. Bu pa- | Laheyde bir konferans Lahey, 3 (A.A.) — Romanya eski başbakanlarından profesör B. Yorga, “Felemenkle osmanlı imparatorluğu arasında asırlarca süren münasebat,, hakkında bir vermiştir. Konferans Romanya elçiliğinin koru- ması altında hazırlanmıştır. Hatip konferansında, kendisinin bu münasebetleri gözden geçirmesi- ne saik olan başlıca sebebleri saydık- tan sonra, birleşmiş Holanda ülkele- ri tarafından “Babıâli” nezdine gön- derilen ilk diplomat Kornelis Haga- nm, 30 yıl süren vazifesi esnasında oynadığı ehemiyetli rolü bilhassa kaydetmiştir. Konferansta, Türkiye işgüderi B. A. Aşkın ile Fransa, İtalya, Lehistan ve Avusturya orta elçileri ve başka bazı diplomatlar, Holanda yüksek memurları ve Felemenk - Türkiye cemiyetine mensup birçok aza hazır konferans bulunmuşlardır. Petrol âmbargosu etrafında Cenevredeki tâli.komitelerin çalışmaları Cenevre, 3 (A.A.) — Eksperler '>- te petrol ambargosu Aiı_'ıeselesîni “ göz- den geçirmişlerdir. ; İtalyanın petrol istihlâkâtı, ithalâtı ve stokları ile meşgul olan birinci tâli komite bu babdaki vesikaları ikmal 'a bazı tedbirler almıştır. ikinci tâli komite ise petrol ve müş- takatının nakli ve ambargonun idari ve hukuki neticeleri meselesi hakknda iptidai tetkiklerde bulunmuştur. Nakliyat tâli komitesi yarın sabah toplanacaktır. Ambargonun tarihi tesbit edilecek mi? Cenevre, 3 (A.A.) — Salâhiyetdar müşahidlere göre, İtalyaya karşı pet- rol ambargosunun konulması için şim- diden bir tarih tesbit edileceği sanıl- maktadır. Komitedeki iran delegesi Tahran, 3 (A.A.) — İran hükü- metinin, Milletler Cemiyeti konse - yince İtalya'ya karşı petrol zecri ted- birinin tesirliliğini gözden geçirmek üzere kurulan komiteye aza seçil - mesi dolayısiyle, hükümet, Anglo - İranien petrol kumpanyası nezdin- deki İran komiseri B. Zarine Kafşe - yi bu komiteye İran delegesi olarak mitesi tarafından kurulan iki tali komi- Yağmurlar durdu Cephelerde sükün var Adisababa, 3 (A.A.) — İki cep- hede de büyük bir sükün hüküm sürmektedir. Habeşler, cenub ve cenubu gar bi vilâyetlerinde çok büyük bir as- ker nakli hareketi yapmaktadır- lar. İki yüz bin kadar asker sev- kedilmiştir. Cephenin her kısmı bugün tam kuvvetle müdafaa edil- mektedir. Ayrıca elli bin kişilik bir kuvvet, umum kumandanlığın emri altındadır. Ve bu seyyar kuv- vet, italyanların hücum edecekle- ri noktaya gönderilecektir. Üç haftadanberi yağmakta ©- lan yağmurlar kesilmiştir. MISIRA GELEN İTALYAN MALLARI ZAPTEDİLDİ İskenderiye, 3 (A.A.) — Triyeste'den gelen on yedi balya yünlü, gümrük me- yünlüleri getirten tacirler, bu mallac:m menşei Avusturya olduğum.. gösteren bir takım sertifikalar göstermişler is —> bu malların İtalya'da yapılan yünlüle-re * DA Bi | uy t - ve tahkikat yapıldıktan sonra bunl- a el Bön el AA rilmiştir. ine teslim karar ve- Papa diplomatik teşebbüslere —— devam edecek * Londra, 3 (A.A.) — Deyli Telegra- fın Vatikandan aldığı haberiere göce, Papa italyan - habeş harbına bir hal tar- dipl 1 yolu ile te- şebbüsl decektir. Papa, ”- -nevrede temsil edilen hükümetlerin bir barış formülü bulmasına çalışmakta- dır R İ ZI için B A - Londra etsiz kalacak Sekiz bin işçi grev yaptı — Londra, 3 (A.A.) — Smitfield pi- yen 2000 işçinin grevi yü seslerile karşılanmıtır. Hamallar da grevcilerle birleşmişlerdir. Patronların delegelerile işçi dele- tı daha y Şi geleri bir topl dır. dra etsiz kalacaktır. b B. Ramsey Makdonald mebus seçildi Londra, 3 (A.A.) — Ramsey Mac- donald, İskoçya üniversiteleri seçim dairesind b çilmiştir. rayacaktır. tayin eylemiştir. murları tarafından yak-lanmıştır. Bu — yasası, et taşıyan kamyonları yükle- ? inden NEE €e uğramıştır. İşçi sendikası delegesi, patronlar tarafından yapılmış olan teklifi haber verdiği zaman “Hayır” * Grev, devam edecek olursa Lon- DIŞ HABERLER ZL SatAie T Btlağ, ç ÇK AaZ oe Ve DA beir z YA Z GERiRRR . y Tefrika: NO. 4 M ANKARA Yazan: Norbert von BİSCHOFF Türkçeye çeviren: Burhan BELGE Fakat her höyüğün bağrında kazdığımız çukur daha hâlâ bâkir toprak tabakasını bu- lamamıştır. Daha hâlâ- bir tabakadan son- ra bir tabakaya raslamaktayız. Tuncun yeri- ni çoktn bakır, bakırınkini çoktan çakmak taşı almıştır. Tanınmamış, adlandırılmamış olarak bir milletten sonra bir millet meyda- na çıkmakta ve nihayet bozkır ortasındaki ölüler - höyüğü'nün bizlere haberini verdiği en son millete raslamaktayız. Hayat pınarı- nın başına yerleşen bu millet bile, milâd'dan 4 bin sene önce yaşadığı halde, örnekli do- kumalar we kumaşlar giymiş, küplerin için- de asilleştirilmiş arpasını muhafaza etmiş- tir. Demek ki bu millet de uzun bir kültür dev!'_esinin mirası ile işe başlamıştır. Onasya'da böyle bu höyüklerden binler- cesi vardır. Bunlar on binlerce sene içindeki ölüşün ve yeniden doğuşun hem.dilsiz hem konuşkan anıtları ve insan başarısının geçi- ciliği ile insan çalışmasının ebediliğini an- 1-an heybetli tanıtlardır. Ve biz bu hüyüklerin üzerinden tıpkı bir gözcükulesinden gibi, bakışlarımız dalasıya ve kaybolasıya kadar 50 kere yüzyılları gö- zetler, seyrederiz. Ve kazdığımız çukurdan ardısıra çıkan milletler, bu toprakların cina- yetlerle dolu tarihini, zamanın engin deva- mında, omuzlarında taşımışlar ve öldükçe kendilerini ortadan kaldıranlara, sanki sıra ile lanet etmişlerdir. Milletlerinin mukadderatı ile devletleri- nin kuruluş ve yıkılışları hakkında zerre ka- dar malümatımız olmıyan üçüncü bin yılın sonlarına doğru Küçük Asya'da tanıdık ola- rak karşımıza Chatti'ler, Etiler çıkmakta- dır. Bunlar, Babil ile alışveriş yapmışlar ve bu kültürlü devletin az sonra farkına vara- rak onu on sekizinci yüzyılın ortalarında kı- lıç zoriyle fethetmişlerdir. Fakat çok geç- meden kendi devletleri de semitik “Hiksos- lar” yahut bunların ileri sürdüğü bir millet tarafından ortadan kaldırılmıştır. Bundan sonraki iki yüzyıl için Küçük Asya tarihi ilmin incelemesini beklemekte- dir. Bir büyük devletin izlerine raslanmadı- gına göre, bu devre içinde, dağılan eski dev- leti aralarında paylaşan derebeyliklerin ya- şadığına ve biribiriyle boğuştuğuna hükmet- mek kabildir. Ancak on altıncı sonra bir yeni yılın başlangıcından devletle karşılaşmaktayız. Yazılı binlerce levhası ile Boğazköy arşivi- nin ve heybetli “Yazılıkaya” nın anlattıkla- rı bu devlet, ikinci Eti devletidir. “Yazılıkaya” gibi aşağı Anadolu'da kar- şımıza çıkan ve Babil tesiri altında kaldık- ları anlaşılan anıklardan, Anadolu'daki in- sanın şeklini, ilk defa olarak vazıh ve tamam görüyoruz. Ve bu insan, binlerce milletin göç fırtınalarına şahid olmuş Anadolu'da, bugün dahi en çok rasladığımız tipe uygun- dur. Çehrenin ortasından aynı büyük ve etli burun fırlamakta; içerlek fakat büyük gözle- rin üzerinden aynı geriye doğru açılan alın, kısa kafa tasına doğru yükselmektedir. Bu kafa tasının üzerinde ise mahrut biçiminde- ki kısa külah oturmaktadır. Ki bu külah son- raları daha yassı bir şekilde Frigya külahı adını almıştır. Bu külaha bugün, Kayseri ve Niğde taraflarında köylü yapısı olarak ras- larsınız. Yazılıkaya'daki insanın giydiği uç- larına doğru bükük çarığa gelince, bunun da Anadolunun her tarafında giyilen ç#&rıktan pek çok farkı yoktur. Fakat Eti Keşiş - Kı- ralının elindeki ucu kıvrık ve aşağıya döğru inik asayı, ancak Kızılbaş köylerinin şeyhin:- de bulursunuz. Saklıdır ve ancak sihir ve manyetizma karışık bir nefesle hastaları iyi etmek gerektiği zaman meydana çıkar. Ve müsaade ederseniz, belki biraz fazla cü- retli kaçacak bir mukayese daha yapalım, (Burada, Yazılıkaya'daki libasın Anado- — lu şalvarının dedesi olduğu ileri sürülmek- tedir.) Demek ki Eti imparatorluğundan kalma adam, işte karşımızda duruyor. Onu görüvo- ruz ama, nereden geldiğini ve milletiyle han gi milletler arasında akrabalıklar olduğunu bilmiyoruz. Fakat mademki o tanıdığım:z ilk Anadoluludur ve mademki her şey bir noktada başlamağa mecbur olduğu gibi 0 başlangıç noktasından önce de bir diğer baş- langıç noktası kabul etmek gerektir, bu ilk Anadolulunun görünüşüne göre ırkının gö- rünüşü tesbit edilmiş ve ona şiir dilinde “Önasya adamı”, ilim dilinde de “alarodik adam” dendiği yibi, Anadolu'nun kök-adam'ı olarak, kendisi kabul edilmiştir. Kök demek- te, şüphesiz bir nevi cüret vardır, çünkü A- nadolu toprakları kadar insan seli taşımış topraklar yoktur. dem ki Anadolunun bu tipi, o günden bugü- ne kadar üç bin küsur yıl bütün 1ırk karış- malarına gögüs germiştir, ondan önceki üç bin yılı da pek güzel onun nam ve hesabına kaydedebiliriz. Kaldı ki, bugün, üç bin kü- sur yıla mukavemet etmiş bir kök'ten daha eskisine hiç ihtiyacımız yoktur. (Sonu var) Fakat ne de olsa ve ma- - Z A