27 SONKÂNUN 1936 PAZARTESİ ULUS DÜNKÜ SPOR HAREKETLERİ Ankarada: İstanbulda Kırıkkale Gücü Demir Sporu, Çankaya Ortaköy Kasımpaşayı, Vefa Hilâli, Beşiktaş Galatasarayı; Güvenç Sporu; İzmirde: Göztepe Bucayi, Altay Ş. Sporu, Altınordu K. yakayı yendiler Ankara uk maçlarına dün de devi edildi. Birinci maç, Demirspor - Kırıkka- de gücü arasında idi. Kırıkkaleliler - bu Bu yıl içindeki Kırıkkal: ayunu 1 -0 kazandılar. ilk galibiyetleri Gücünü kutlarız. İkinci oyunda Çankaya - Güvençapor karşılaştılar. Çankaya/ birinci ” devrede biri penaltıdan olmak üzere 2 gol yaptı. Güvençapor buna bir golle cevab verdi İlinci devrede Çankayanın yaptığı gole iraz eden Güvençaporlular alanı terk beğendiği miz Güveaçsporluların alamı terk- ” öi iyi bulmadık. Hakem kararlarını he “nen kabal sporcuların daimi bir prensi dölayisiyle ettiler. Bugünkü oyunları Bi elmalıdır İstanvur Lik Maçiarı İstanbul, 26 ÇALA.) — Istanbur a güneşli ve çok ibarla yapılan maçlar, güzel havadan istifade eden kalat hik bir meraklı kitlesi tarafından ta- kib edildi. ü Şeref stadında, yal- 'mız günün değil, belki mevsi mühim maçlarından biri olan Gal tasaray - Beşiktaş müsabakası yaş iyordu. İstanbul, şampiyonas zed olan üç kulübden ikiz haştıran bu müsabaka, lik maçlarının irinci devresinde tehir edilen ve şam- Piyonanın en mühim üç maçından bi- Fini teşkil eden bir müsabaka Ortaköy - Kasımpaşa Günün ilk maçını Ortaköyle - Ka- ampaşa / yaptılar. Maç, 1-0 Ortakö- yün galibiyetiyle bitti. Veja - Hilâl İkinci müsabaka birinci kümeden Hilalle Vefayı karşılaştırıyordu. Zevk- birinci dev. le seyredilen bu maçın resi 2-1 Vefanın lehine bitti. Vefalilar, tfaci devrede & libiyetle bitirdi- idar ve maçı -i ler. şıktaş - Galatasaray Sonuncu maç, büyük karşılaşmay: dı. Sahaya evvelâ galatasaraylılar çık tılar ve alkışlarla karşılandılar. Kıza bir fasıla ile de” beşiktşlilar göründü. darı muza - Alide bulanmaktadır. itat yanın burada su meselesini halledebilir lersc, yalnız Negüs ihtiyat kuvetlerinin (100 binle 200 bin arası) Dessiye değil ayni zamanda Ksuaram ve Amba - A- lagi'ye taarruz etmek — imkânını - bula: caklar ve böylece Ras Malageta - ordu. sunun çekiliş yolunu keseceklerdir. Esasen böyle bir sürprize mani olmak içindir ki, habeşler Dessiye'de bu dere- ce kuvvetli bir ordu- bulunduruyorlar Ras Tetaç'ın 60.000 askeri de burada- dir, çölü aşarak Asab'a doğru l medikleri için italyanlar - şimdilik mü- dafan vaziyeti de kalmamakta, Bu sefer daha- kuvvetli bir. alkış koptu. Takımlar yerlerini aldıl; İlk hücumu, rüzgâra ve güneşe karşı oynayan beşiktaşlılar yaptılar. hu hücum, — ortadan inkişaf ederek Gi indi ve uzun bir vuruşla geri döndü. Bunu takib eden dakikalarda, Ga- latasarayın tazyi ladığı görüldü. cimleri netice almakta da gecikmedi- Üçüncü dakikada Gündüz, şahsi inişi vole bir şütle tamamladı ve etmediği vaziyette a dere Galatasarayı - teşvik etti. yunun bilhassa bu tesir altında kaldı- dt üşikârdı. Hakemin, güzel bir Gala tasaray hücumunu ofsaydla kesmesi ve Beşiktaş kalecisinin — Gündüzün » yağına sarılmasını tecziye etmemesi bu sinirli havayı artırdı. Ve sert bir o- yan gözükmeye başladı. Fakat, * tarafın da sportmence hareket ede- vek gerilen sinirlerine olmala: vi bu sert oyunuü kisa - bir müddete münhasır biraktı Dakikalar ilerledikçe Beşiktaş, hü cum hattının vaziyete daha hükim oldu u görülüyor. Fakat, devre bittiği za “nan iki taraf da fazla gol çıkaranandan sahayı |- 1 beraberlikle terkediyorlar. Birinci devrenin bıraktığı inti dur: Airıkkale — Gemir spor maçından bir enstantene a Loşiklaş hatları arasından, kırmızı futbolcular süzülüyor ve dakikadan dakikaya ikinci bir gol Fakat, al tıncı dakikada Fazılın zayıf bir şütü Üntiyor vaziyetine yaklaşıyorlar. Katedinin Efinde şiktaşın bu tazyikten kurtulmak için bütün enerjisini sarfetmesine rağmen devam ediyor. Dokuzuncu dakikada Mehmed A- di, Necdetin uzun bir şandelini müş- külâtla ve oldukça tehlikeli bir vazi- yette kest arayın hâkim - oyunu, Be Beşiktaşlılar, on beşinci dakika dan sonra Galatasarayın. baskısını kaldırmaya muvaffak oldular. Evve- İ muvözeneli, ondan sonra da yavaş 28 inci dakikada: Bir Beşiktaş « kanı.. Şeref, topu Eşrefe geçirdi. Os- man pası kesmek üzere koşuyor. Fa- kat, Avni lüzumsuz. bir çıkışla hem kalesini boş bıraktı, hem de arkada- gını şaşırttı. Boş kalan topa Eşref ye- tişmekte ve müdafaasız kaleye mmakta müşkülât çekmedi. Beyhude yere kaybedilen bu ge- dün galatasaraylıları sinirlendirdiği göze çarpıyordu. Yeniden başlıyan o- Galatasaray, şansını beyhude yere raf etti. Ve pekâlâ / kazanabileceği bi amaçı, kalecisinin ekseriyetle eden bir hatası/ yüzünden sinirlenerek tehlikeye koydu. Beşiktaş' ERNCETTİK dakikalarda" durgunluğu kaybettiği bir sayınm tesi Fi altındaki şaşkınlığı sürntle telâfi et meye müvaffak oldu. Kazandıkları ea yıdan ziyade, vaziyete/ hükim / olmak gösterdikleri muvaffakiyet şayz dirdir. Oyuna / Galatasaraylılar başladılar. hücumu gene beşiktaşlılarda görüyoruz. Galatasaray defansı - bü teker.ir maline gittikçe yaklaşıyorlar. Dokuzuncu dakika: Hayati'nin bir oe talayışını Hakkı kaçırdı. Fakat, Şeref to pa yetişti ve güzel bir şütle takımıns ikinci golü kazandırdı. Oyun bu gölderi sonra yeniden heye- canl ıbir safhaya girdi. Galatasaraylılar canlandılar ve oyunun ilk - anlarındakı tefevvuku elde ettiler. Bu üstünlüğün neticesi, on sekizinci dakikada Danyalır güzel bir şutla attığı beraberlik — sayış oldu. Galatasaray, daha ağır basan oyunu: Dünkü güreş müsabakaları Ankara güreş heyetinin terti güreş teşvi müsabakalarının kalabalık arasında racoğlu, fabrikalar genel direktörü general Evup Durukan görülüyordu. Müsabaka, falsosuz ve heyecanlı bir hava içinde geçti. 66 da Ankara Kücünden Ahmed, 72 de Demir spor: dan Halil, 79 dan Demir spordan Mu- harrem çok beğenildiler. Müsabakaların neticeleri şunlar- dir. T 56 kiloda; birinci rübesizler: Demir spordan Hasan Ankara gücünden Mustafa i, Ankara gücünden Ni yazi üçüncü, 61 kiloda: Demir spordan Recep birinci, Ankara gücünden Salih Hü- Gençler birliğinden Hay- birinci, Muhafız gücünden Mehmed ikinci, Muhafır gücünden - Davud ü- 72 kiloda: Ankar med birinci, Demi kinci, 79 kiloda: Demir spordan Raif | a: Demir spordan arasında yi gücü 14, D sında yapılan müsabakalarda da kara gücü 12, Demir xpor da 8 Çekoslovakyanın Küçük antanta Belgrad, 26 (AA.) — “Avala aja sından,.: Çekoslovakya'nın Belgrad el -— gisi Politika gazetesine olan . rinde, B. Şuşnig'in Prag ziyareti etrafın. da ve Çekoslovakya'nın güya küçük an - tantın müşterek uyasasından dma dair çıkan — şayinların saçma olduğunu söylemiştir. Prag'daki görüşmeler sırasında 'mız Çekoslovakyanın değil, Avu: 'nın küçük antantla - münasebetleri mevzuu bahsolmuştur. Nihayet elçi, Habsbarg xlanedanı - kat Beşiktaşın çok enerjik oynuyan mü dataası sayı imkânı vermiyor. 28 inci dakıka: Beşiktaşlılar ortadan bir iniş yapıyorlar. Galatasaray müdafa- firikik vuruşuna sebebiyet verdi. Fakat, Hüsnü, hakem düdük çalmadan vuruş yaptı ve tam bu sırada hakem dü- düğünü çaldı. Galatasaraylıların kapır danmasına imkân kalmadan Eşref topu kaptı ve sıkı bir şutla takımmma galibiyet sayısını kazandırdı. Ga'ntasaraylılar bu sayıya itiraz ettiler. Beşiktaşlı oyuncu- - 'nan düdük çalmadan vuruş yaptıiğını ile- ri sürdüler. Fakat hakem kabul etmedi. Bunun üzerine Galatasaraylılar sahadan çıkmaya kalktılar. Beş dakika sonra sü- künet avdet eder gibi oldu ve maça ye 'niden başlandı. Faakt, iki taraf da sini lenmişti. Favuller, hattâ tekmeler gö — rülmeye başlandı ve oyun bu şekilde so- 'nuna kadar devam etti. Hakem bitiş dü- düğünü çadığı zaman Beriktaş 3 2 ga dübti. İzmir Lik Maçları İzmir,2 ÇAA) — Bugün - yapılan kik maçlarında Göztepe bire karşı altı ile Bucayı, Altay sıfıra karşı dört sayı. ile Şark Sporu ve sefera karşı iki ile de Al tınordu Karşıyakayı yendiler. sin Avusturya krallığına tekrar getirik — meleri bahsında, Çekoslovakya'nın Bled itilbfına tamamiyle bağlı cilerinden biri de vardır. Bütün sa Camualakk ineliyetleri hakkında vürelşlesdn Ve eli Birll lerdir. Limşendo, Sovyet elti ğtaliin Bllğin gğ b ee v b İntasila eli İ e barapenise ea Bu katalardan birinin adamı olan - zunonun ismi sık sık geçmektedir. aöi nni öi el u. Muhakeme devam etmektedir. ULUS'un romanı: Tefrika: 97 Madam, böyle denildiği, her şeyin tamamlanmış olduğuna pek inan.- mıyordu. Zaten kocası da orada idi. Kendi- iliyor, fakat kın sanatını getirmişlerdir. Rönessans İsra- ililerin eseridir, Madam. İşte bilinmiyen ve muhakkak olan hakikat Uzun boylu, zayıf, beli bükük La Biş rarlıyordu: — Hayatta gaye.. Kırmızı Zanbak Yazan: Anatol FRANS Türkçeye çeviren; Nasuhi BAYDAR Terez, şüphesiz Döşartr'ın salonda bu- lunduğu ve gelip Mis Bel'i selamlamaktan geri kalmıyacağı cevabını verdi. Perde, valsin renk renk kasırgası üzerine kapandı. Herkes koridorlarda itişiyordu: maliyeciler, artistler, mebuslar, bir anda, locanın yanındaki küçük salonda - toplandı- lar, Hepsi Mösyö Marten - Bellem'in etra- fmnı çeviriyor ve bir takım tebrik sözleri mı- rıldanıyorlar, öndekilerin arkasından başla- rını kaldırmağa çalışarak zarif vaziyetler a- hıyorlar ve elini srkabilmek için de âdeta bo- ğuşuyorlardı. Jozef Şmol, aksırıp tıksırarak, kör ve sağır, küçük gördüğü kalabalık ara- sından kendine yol açıp Madam Martene yak- yaklaştı. Elini eline alıp nefes nefese kok- ladı, öptü. — Kocanızın maliye nazırı olduğu söyle- r Doğru mu? sinden sorulabilirdi. — Ya, kocanız, demek ki, daha nazır de- Bil? Nazır olur olmaz sizinle bir dakika ko- Nuşmak istiyeceğim. Çok ekemiyetli bir iş bahis mevzuudur. Sonra, tal Ve bunları söyledikten sonra, ziyaretçi- ler kalabalığı arasırdan, ezdiği şapkaların boğuk çatırdıları içinde, çıkıp gitti. Bu sırada, prenses Seniavin, locasının ke- narından, kadınlardaki güzelliğin ona za- man zaman verdiği tecessüs hissiyle, Madam Marten'e dürbünle bakıyordu. Yanımda dur- makta olan Pol Vans'a işaret ederek: — Madam Marten'i, bu yıl, harikulâde güzel bulmuyor musunuz? Işık ve yaldızlar içinde yanan fuayyede general dö La Biş, Larivyer'e soruyordu: — Yiğenimi gördünüz mü? — Yeğeninizi mi? Lö Menil'i mi? — Evet, Rober'i. Demin salonda idi. La Biş, bir an düşündü ve sonra: — Bu yaz Semanvij'e geldi. Kendisini tu- Bu sırada, hafifleşmiş, gençleşmiş arkadaşı, ondan kurtularak sahnenin n haline yaklaşıyordu. Margörit, koruda hem şarkı hem çekiliyordu. Şarkı bittiği zaman Bel Madam Marten'e: — Oht darling, Mösyö Şulet bana pe güzel bir mektub'yazdı. Pek meşhur olduğ 'nu söyledi. Ben de bunu öğrenmekle memnun oldum. Bana şöyle diyor: şairlerin zaferi kokulara dayanır. Benimi bir taş ve midye kabuğu vağmuru altınd kanayıp inliyor. “Sahiden fransızlar bu iyi yürekli Mösyö Şulet'i taşa mı tutuyorlar? Terez Mis Bel'i temin ederken Luvayv sert ve biraz gürütlülü, locanın kapısını aç- tırdı. — Elize'den geliyorum, dedi. İlk önce Madam Marten'e iyi haber ver mek nezaketini gösterdi. — Kararnameler imzalandı. Kocanız Tiyeyi aldı. Bu güzel bir nezareti in ne olduğu bilinmesine gözlükleri altında onu bir nevi Ve, cevab vermesine vakit bırkmaksızın: — Biliyorum. Biliyorum. Romaya gitti niz. Melun Titüs'ün zafer anıtını, yahudiler- den klma şeyler arasında yedi kollu şamda- Tn göründüğü iğrenç mermeri seyrettiniz. haf, dalgın buldum. Sempatik bir delikanlı İşte, size söyliyorum Madam, bu anıt bütün — dır. Altın gibi bir kalbi vardır. Zekidir. Fa- cihanın yüzünde bir utanç lekesi olarak ora- — kat kendisine bir iş, hayatta bir gaye lâzım- da, papaların, kuyumcu ve sarraf olan yahu- — dır. dilerin sanatr sayesinde tutunabilmiş olduk- — — Perde arasının bittiğini bildiren çıngırak ları Roma şehrinde hâlâ ayakta durmakta- zeci bir andan beri durmuştu. Boş fuayyede dır. Yahudiler Roma'ya Yunanistan'la şar- — iki ihtiyar gidivorlardı. iki d