ON YEDİNCİ YIL. NO: 5208 HUZUR HAKKI Eğer bir milletin gençliği, uzun müddet, dış fetihler için ha - zırlanırsa, eğer halktan, uzun müddet, yeni fetihler için fedakâ hk istenirse, nihayet, © gençliği ve halka bir harb bulmak lâ: zam gelir. Çünki rejim kendi de- vam mantığını önun üstüne / kur- muştur. Fakat kendi devam mantıkla- vım bunun tamtersi bir vazile üs- tüne kuran rejimler de vardır. Bunlar yalnız. — halk yığınlarına karşı teahhüd ettikleri sükün ve güvenliği korumaktan mesuldur - lar. Ancak bunların ordu işleriyle M meksizin, her milletin diline tercü- me ettirebiliriz. Çünkü bu kitab - ında bir. başka millete karşı tasrruz telkin edil - mez; ne osmanlı imparatorlı nun kaybettiği toprakları geri maktan, ne de yeni fetihlerden bahsedilmez. Bütün milli hedef - ler, Türkiye sınırları ile çevrilmiş- tir. Silâh, yalnız, devlet kuvvetle- rinin elindedir. Gençler, ancak, kanunun 've ordu saflı öğrenir. Daha aşarken, Büyük Şef, türk nasyonalizminin ana hatlarını eski ifratların hepsinden arıtmıştır. Türkiye sınırları dışın. dan hertürlü tahrik — var —ti 'de yasak - edilmiş — değil in politika terbiyesi bu kelimeyi onun hatırına bile getir yecek bakımdan . kurulmuştur. işlerine / karış - ken- Başka milletleri Çünkü üstüste on beş yıl harb- sızlık yüzünü bu millet, asırlar - danberi, yalnız cumuriyet devri üştür. Ve kendi barışını letlerinin, istisnasız, hep- sinden daha pahalı satın almıştır. Barışın sade kendisi içi Eğer, kendi bahtiyarlık ve gü- veninden başka hiç bir şey düşün- iyen böyle bir milletin, yar n veya her hangi bir. gün içi ya herhangi bir millete karşı tehlike olarak gösterilmeye kalkı. sıldığı / görülürse, buna - şaşma: mak değil, fakat bunun hesablı bir tahrik olduğunu düşün memek elden gelmez. Türkiye ken- disiyle uzak yakın temasta bulu 'nan devletlerin hepsi için ancak, bir emniyet dayancıdır. Onun bu tün teşebbüslerinde, sade, kendini bu bakımdan her gün daha sağ lam inancalar altına almaktan gay. ri hiç bir hedef görmemek doğru Bize bu düşüncelerimizi — tek n kim- yazarak, münakaşa kapısı açmak niyetinde z etmiyenin, en tabii ve en basit hakkı kimse tarafından rahatsız edilmemek olduğunu söylemekten de kendimizi alamayız. F.R. ATAY ATATÜRKÜN İLTİFATI Dünkü sayımızda, Ankarada bulunan bursalılarla, Bursadan ye- tişenlerin ilk büyük toplantıları n “Uludağ gecesi” adı altında, Halkevinde yaptıklarını yazmıştık. Bu arada, toplantıyı himaye eden. Ekonomi Bakanımız B. Celal Ba- yar'ın imzasiyle, Büyük Atatürk'e bulunanların saygı ve segi- lgrafla arzedilmişti. Atatürk, gençliğin bu içten gelen tezahü- Tünden müt olmuşlar —ve kendilerine iltifatta bulunmuşlu dır. Yeni Sıvas saylavımız. DÜN OY BİRLİĞİ İLE SEÇİLDİ. CH P. Genel Bot olan Sevan sayl mizce aday göterilen oe Tal Akif Özlekin oy birl YUNANISTAN'DA SEÇİM BAŞLADI Seçim sükün ı('mdı' yapılıyor 26 (ALA.) — Atina ajansı b ntazam bir sürette / başlıyan ketin b sükün içinde cereyan etmektedir. tarafında tam » Mesaje d'Aten / gazetesi, intihabat hakkında şu satırları yazıyor- emiyet ve otoriteleri başka buşk. (Sonu 3. üncü sayfada) !N. v. Bischoff AN Hat onda toplanacağından aza- gelmeleri Londra, 26 (A söylemi; Buna karşı, ital « yanlar da/ habeşler kalle için yal tehlikenin men ortadan kalk - bildiriyorlu Royter ajansın'n Adisababadaki mu. habiri, habeş devriyelerinin Makalle et- afındaki siperler arkasında, het an ital- yan müfrezelerinin çıkmasını bekledik | derini bildirmektedir. Her iki taraf a | hayatlarını hiçe saymaktar Royter ajantının italyan şimal ordu Makalle bölge- sinde üç gün süren muharebe hakkır 1 . ll ll ne göre | — (Dün işaret sözlerinden “Bu” İsözünün analizini yapmıştık. Bu gün de “Şu” sözünün analizini İneşrediyoruz). | Kelimenin etimolojik şekli şu. dur: (D (2) () İ Uğ t uş kuğ |— (9) Uğ: “Esas, sahip, Allah, © | fendi” anlamlariyle ana köktür. | (2) Üş: Ana kök anlamını ol dukça geniu bir sahada tecelli ve | tecessüm ettiren ektir. (Uğ uğuş) sözünde ana | kök kendisini takip eden ve anla- KARAsmı Dagabur yakınında bir sil yan sözler üzerine bi 27 SÖNKÂNUN 1936 PAZART SI | Son haberler üçüncü | sayfamızdadır. Makalle kimin elinde kalacak? İtalyan taııuarelerı Dagabura iki bin beş yüz bomba attılar — - vak kati bir harba tutuşmak üzere ital 'yan küvvetleri göndermi Makallenin batısına giden bu kuvvet der, çabucak düşmanı bulmuşlar ve onun. Kasta tek ça in ilerliyen bu italyan kuvvetlerini çe- 'virmek olduğunu görömüş ve ordular italyanları göğür göğüse bir savaşla Siyah gömlekliler 21 sonkânunda bütün xi ' (Sonu 3. üncü saytada) İa temas etmişlerdir. yeketmek için emir vermiş l)ıl Ya7ıları | 'ür kçede işarele analiz oldukça geniş bir sahada te- celli ettiren ekle kaynaşarak (uş) sözü vücuda gelir. (Uş) eski me- tinlerin pek çoğunda (işte) ve (4u) anlamında olarak mevcuttur. Örnek olarak şu beyitleri alıyo: Bülbülem uş ötegeldim, dilde menşur | dutageldim Yunus Emre j niham benim ben uş, ayar ayan benim ben uş Gevheri kân benim ben uş. bahra ve Ge kâna siğmazem Nesimi Hattâ (işte) sözünü, bu (uş) ile (ta) den mürekkep olarak, (uşta) şeklinde kullanırlar: Kaf ile Anka benim, âb ile sakka be- Cümleden hakka benim, uşta tanık şeş) cihat Nesimi (3) Uğ: Ana kök anlamının ol dukça geniş bir sahada tecelli ve tecessümünü tayin ve ifade eden ektir. uğ — Uğuşuğ): den sonra gelen elemanla kaynaşarak - ve baştaki vokal ile sondaki (ğ) de düşerek son fonetik ve morfolojik şeklini almıştır: ŞU. Şi s, sahip, Allah, efendi” anlamlarını oldukça - geniş bir sa (Sonu 2, inci savfada) Heryerde 5 Mantık Kayzer yorda 1 unca'ya çıkmak- iel'den ayrıldığı sırada: iz, toprağın sazuyuz. Dünya medenileşlirmek - içm 1” diyordu. Kayzer n bu, ve ona benzer nutuklarını kesı di milleti 2 milyon ö Şimdiki rejimin - şeflerinden Göbels ise, galiba yeni alman tay- yarelerinden — veya toplarınaun gün bizi havadan bomba denileştirmeğe kalkışanlar olursa, onlara karşı koymak nıyoruz!” diyor. Oemanle'dınparatortağlina hai olanları, Muhammed'in dininden olanların elinden kurtarmaktı. Bu yüzden İsa veya Muhammed, ikı- Si de, len milyonlarca- sını kaybettiler. Mujiklerini enın gibi biçen çar, osmanlı ortodoku- larından bir tekinin burnu kana- masına vicdan dayanığı göstere- mezdi. Milletlerin kendilerinin ve baş- kalarının medeniyetlerine karşı kanaatleri tuhaftır. Beyaz ameri- nciler ise, beyaz ı bir Cengil yırtıcısından pek az ayı rırlar. Amerika yerlilerinin nesli ni, pek iyi bilirsiniz, ne zehirli yı- lanlar, ne kaplan, ne de sırtlanlar bitirmiştir. a KA Maatteessüf, medenileştirme reketinin başında hiç bir yere ünü- versite hocaları gitmez: arkasından, tüccar - ordusu düzülür. Onlar için - ise, medeni- leşme, alınteri Fiatının / artışı de- — mektir. Amerikan Cumur Reisi dikta- — medeniyeti ile rahat be- rakmakda da aynı mantık kuvve- ti yok mudur? B. Etem Ağralının cenazesi kaldırıldı Maliye Vekilimiz B. Fuad Ağralı'nın babası B. Etem Ağralı'nın ölümünü, üzeri, Hacıbayram'da namazı kılınarak, törenle Cebeci mezarlığına götü tür. Maliye Veki ve iştirak edenlere yardığı mektubunu aynen koyuyoruz: Babamın ölümü münasebetiyle ge - vek cenüze töreninde bulunmak gösteren gerek yazı ile” duydüğüm teşekkür hıa- KP ğ ğ