24 Kasım 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Za SONTEŞRİN 1935 PAZAR ULUS SAYIFA 5 Bütün güçlükleri yeneceğiz.. Göçmenlerin yarısı yeni evlerine yerleşti - ler - Tek bir göçmen açıkta değildir - Bü - tün göçmenler gelecek yıl müstahsil olacaklardır Trakya Genel Enspektörü General Kâzım Diriğin Anadolu Ajansı aytarına söyledikleri. Edirne, 23 (A.A.) Özel bildiriyor * Bir baftadanberi bölgesindeki iskân işlerini tetkik ve teftiş etmek üzere ge- ziye çıkan Trakya Genel Enspektörü General Kâzım Dirik şehrimize dön- müştür, Genel Enspektörün iskân işleri hak- kında neler düşündüğünü sormak mak- aytarımız » sadiyle kendisini ziyaret ettim. Ajans için aşağıdaki beyanatta bulundu: «—. Tetkik seyahatimden çok mem- nunum. Yapılmış ve başarılmış i!'_“" z bir ay önce göremediğim ıeylen yeni vücud bulmuş görünce büyük bir haz duydum. Kabul edelim ki epey eksikle- rimiz vardır. Bunları da aşmağa çalışı- yoruz ve tedbir alıyoruz. Bi Göçmen evlerinin inşasına, dev: yağmurlara bakmıyarak, çalışılıyor. De- nizlerin bozulmasından sahillerde müte- ahhitlerin bazırladığı keresteler kısmen gecikiyor. Fakat mevsim henüz müsa- ittir. En çok bir ay içinde yıllık inşaat yapma tertibatımızı tamamlamış bulu- nacağız. Bir takım eksiklerimiz tamamlanmak üzeredir. Göçmenlerin yarısı ve belki biraz daha fazlası yeni evlere yerleşmiş, we bir kısmi misafirlerini bile almışlar- dır. Yapılar bittikçe yerli evlerde ko- nuklıyan göçmenlerimiz yerlerine geçe- ceklerdir. Yeni ve yerli evlerde — otur- mak şartiyle tek bir ev ve tek bir kişi açıkta değildir. Bu son kısımdakiler 1936 plânında yapılacak yerlere, evlere yerleşeceklerdir. Bizim en çok üzerinde durduğumuz noktalardan biri de göçmenleri en kı- sa bir zamanda müstahsil duruma sok- maktır. Onun içindir ki toprakların SA E AŞ LA hususunda gİ ea sür bumlarının yetiştirilmesi tedbirler alınmıştır. Tohumların dörtte üçü verilmiş ve toprağa bile atılmıştır. Sizin haklı olan sorgunuza endişe- siz bir karşılık veriyorum: Evet, yeni göçmenler dahi gelecek yıl içinde müs- tahsil olacaklardır. Sağlık durumu nor- maldir, Fakat kış tedbirleri şimdiden a- L ş ve İ A .R a Son Postada çıkan bir iki yazıyı bir- çok idare arkadaşları gözmrü ier, incin- mişler, i bulmuş!ardır. ver halı B ve 6-12-1935 de çekilecek olan Türk Maarif Cemiyeti eşya piy Bunu yazan genç gazeteci arkadaşı ta- nımıyorum. Ne yazık ki kendisine rast- hıyamadım. Ondaki — tecrübesizliği ve görgüsüzlüğü biraz telafi ettirirdim. Wiesela an, y kliklerin ve kiremidin yokluğundan — bahsettikleri gaa Gelisolu limanına girmiş olan ve Ziraat Banlı depol boşalan 800 bin kilo zahire ve tohumluğun bütün köylülere tevziüine başlanmıştı. Temir- tepe köyünün muhtarı Geliboluda to- hum ve yemeklik listelerini Ziraat Ban- kasına imza ettiriyordu, O günlerde Geliboluya çıkan bir göçmen kafilesi tabii olarak bir iki gün misafir edilmi; ve o kalabalık genç arkadaşımızın dik- katini çekmiş olabilir. Fakat iki gün sonra bu misafirler köylerine gönderil- miştir. Onun içindir ki genç arkadaşı- mı bir kere görürsem berabzrimde gez- dirmeğe voe yalnız eksiklikleri değil, 70 bin göçmenin normal ve neşeli tarz. da nasıl yerleştirildiğimi ve zorlukların nasıl ve ne şartlar altında asılıp başü- rıldığını göstermiş ve arkadaşımın ye- tişmesine hizmet etmiş olurum.,, Gi | Taş kömüründen benzin Brossert firması teklifte bulundu Ötey gün Yeni sinemada İngiltere- de en son kurduğu Corby fabrikasının tesisat ve ç g bir fil. Ameriken sosyetesi; Türkiyede demir- çelik - taş kömüründen benzin. endüs- " CA mize vermiştir. Aynı mevzu üzerine, birçok firma- lar tarafından verilmiş diğer tekliflerde vardır. Brosset Avrupa ve Amerikada 300 zü geçen demir - çelik fabrikası kurmuş en büyük müesseselerden birisidir. Yu- goslavyada benzer - tesisatı da bu 80s- yete üzerine almış bulunmaktadır. Bir ingiliz grupunun teklifleri İstanbul, 23 (Hususi) — Beş sene- lik demir ve sanayi plânmı tatbik et mek üzere bir ingiliz grupunun müra- caat ettiği ve bu grupun tesisat bedeli- nin uzun vade ile türk malı almağa ra- zı olduğu söyleniyor. $- İPorR | Dünkü maçlar Ankara gücü küçükleri Çanka- yayı, Çankaya ikincileri Genç- ler birliğini K pı'_Aı_'-—_ı:m|ıl oynadılar. Yarın için çok şeyler vade. den Ankara-gücünün küçükleri, zevkla seyredilen bir maçtan sonra, — sonucu 6-2 kazandılar. Bundan sonra Çankaya - Genelesbirliği ikinci takıml y çı yapıldı. Ekzersizlerini tamamlamak da katıldığı bu maçı Çankayalılar 0-1 Gündelik YUNANİSTAN KIRALLIĞI (Başı 1. inci sayfada) birlerini başkasından daha doğru bulur. Bu milletin iç kargaşalık- lardan çektiği ıstıraplara ise kendi yüz küsur yıllık tarihinden daha iyi tanıt var mıdır? —— Yunanistan, durluk ve sükün nizamını, parti boğazlaşmalarına nihayet vererek, kırallık usulünü iade etmekte görmüştür. Yunanis- tan - Türkiye dostluğunun, ve Yu- nanistanm Balkan paktındaki va- ziyetinin kuvvetlenmesinden baş- ka bir şey düşünmeyen Ankara için, bu nizamı bir: gün evel ku- racak ve devam ettirecek olan şartlarım tamam olmasından baş- ka istiyecek ne olabilir? Samajeste kıral Jorj'a ve Yu- nan milletine saadet dileriz. F.R. ATAY Urayın bir tecrübesi Ankara urayı uray binasının önündeki caddenin parke taşları arasıma zift doldurmaktadır. Uray bunu bir tecrübe olarak yapmak- ta ve alınacak neticeye göre şeh- rimizdeki diğer parke caddelere tatbik edilip edilemiyeceği im- kânlarını araştırmaktadır. Bu şekil caddelerin tozdan ve çamurdan tamamen kurtulması için düşünül- müştür. Muğlada tütün durumu Mağla, 23 (AA.) Bütün vilayet içinde büyük üç dört ekici elinde 25-3) bin kilo kadar satıl ş tütün kalmış tır. Piyasa ilkönce 85 kuruştan tekitler idaresi tarafından açılmış ve piyasaya 16 alıcı katılmıştır. Amerikan kampan- yaları seksenden yukarı — çıl şlar- dır. En aşağı fiat 58 kuraştur. Bu yıl tütün az ve fakat- çok nefistir. Alıcı Türkofisin ziyafeti Merkezi Kopenhağ'da olacak ve me- muriyet sahasına Danimarka, Letonya, Litvanya, Fenlandiye, Estonya, İsveç, Norveç dahil olacak olan ticaret ataşe- yon birinci şeflerinden Necmi Meto ©- naylanmıştı. Harice tayin edilecek bu kabil memurların memuriyet sahaları ticari politikaları ve Türkiye ile müna- sebatı ve türk ticareti noktasından e- k 4 ü | RA Y N | — v | t Iı h zurunda münakaşalı bir konfı ver- meğe ve muvaffak olmağa mecburdur. muvaffakıyetle veren Necmeddin. Me- yi fine Türkofis Anlı Palas'ta bir veda ziyafeti verilmiş ve Hw"n A Ş DK hm .-. ş tur. Necmi Meto, İstanbul ve İzmirde bu sahalarla alâkadar — tüccarlarımızı dinledikten sonra Kopenbağ'a hareket edecek ve sırasiyle Kopenhağ, Riga, Helsenkforsi İstokholm ve Oslo'da iy- fayı vazife edecektir. Necmi Meto İs- tanbul hukukundan ve Brüksel üniver- çoktu, Merkez ve diğer kalarda di dur. İki de Türk- satış çok hararetli devam etmiştir. Şim- | ofiste stajını bitirmiştir. di kalan küçük ekiciler elindeki tütün- lerin de satışı hararetle devam etmek: | - Yakalanan kaçakçılar tedir. T İK Haber aldığımıza göre, geçen bir Halı antrepo ücretleri Transit hali antrepo ücretleri işini etüd etmek üzere Ekonomi bakanlığınca kurulan komisyon i- şini bitirmiştir. Komisyon ekono- mik buhranın mali fiatları ve satış üzerindeki büyük tesirin göz önün- de tutmuş ve halı antrepo tenzilâ- tının yüzde otuzdan yüzde elliye çıkarılmasını muvafık görmüştür. Komisyonun hazırlamış olduğu rapor üzerinde Ekonomi Bakanlı- ğınca incelemeler yapılmaktadır. hafta içinde gümrük muhafaza örgütü yüz otuz iki kaçakçı, iki bin dokuz yüz doksan dört kilo gümrük kaçağı, bin yetmiş kilo inhisar kaçağı, iki madeni Kkra, seksen iki kâğıt Hra, yüz otuz gü- müş mecidiye, yedi kilo esrar, on tüfek, yüz üç mermi, yetmiş iki kaçakçı hay- Muğlada yağmurlar iyi bir bereket vadediyor Muğla, 23 (A.A.) — Geçen ay ya- miş ve son yağmurlar da yağmur ihti- ekimleri devam ediyor. bulamıyanların takımı olmadığına göre kulüblerimizin niçin buna önem verme« diklerini anlıyamıyoruz. Futbol kurul nun geçen yıllarda olduğu gibi buna bir çare bulmasını, Ankara sporu için çok faydah buluyoruz. Bugünkü maçlar Muhafız Gücü - Kırıkkale, An- kara gücü - Güvençspor Bugün saat 13 da Muhatız Gücü « Karıkkal, e. e s ç .& yer tutan Muhafız Gücünün bu maçı günün en mühim spor hâdisesidir. Ba- kalım Kırıkkale geçen zaman içinde na« sıl bir durum kazanmış? Muhafız Gü. a'eül h L L p ; " & maç çıkarabilecek mi: Bu maçın arkasından saat 1445 da Ankara Gücü - Güvenç Spor maçı var, Bir futbol kulübü olmaktan çok, diğer spor şubelerine önem verdiği görülen Güvenç Spor hakkında maçtan önce bir mmütaleca söylemeğe imkân — yoktur. Çünkü doğrusunu yazmak icab ederse, Ankara Gücü gibi istikrar bulmuş bir nilmiş saymak lâzımdır. | Ankara Gücüne gelince; Ankaranın geçmek hamlesindeki başarısının dere- cesi bugün ilk defa görülecektir. Zayıf bir taksm karşısında da olsa kuvvet ve değeri herhalde ölçülebilir. ' Ramazan Diyanet İşleri Reisliğin: — den: Son teşrinin 27 inci çarşamba günü oruç ayınm ilki olduğu ilân olunur. —— angosuna ait biletler bütün banka gişeler iyle İstanbul eczanesinde, Yüniş, İpekiş acentaların da ve Cemiyetin Anafart>lar caddesindeki genel merkezinde satılmaktadır. Tanesi 1 liradır. ULUS'un romanı: Tefrika: d4 tikçe rahatsızlandığınız için, en sonunda, si- başarısızlıkla bitmesi de kötü bir şey ola- Çanlarla dolu salona inerek orada buldu- Kırmızı Zanbak Yazan: Anatol FRANS Türkçeye çeviren: Nasuhi BAYDAR Işık mızraklarının delip geçtiği gölgede böylece dalgın düşünürken Polin, sabah ça- yı ile birlikte ona mektublar getirdi. Ruva- yal sokağı kulübünün şifresini taşıyan bir Zzarfın üzerinde Lö Menil'in çabuk ve sade yazısını tanıdı. Bu mektubu bekliyordu; ya_l- nız çocukluğunda, şaşmaz duvar saatinin pi- yano dersi vaktini bildirdiği gibi, olacak ışin böylece olmasına biraz şaştı. Rober mektubunda ona haklı olarak ç- kışıyordu. Bir şey demeden, bir veda mek- tubu bile bırakmadan gitmesinin sebebi ne idi? Paris'e döndüğünden beri her sabah bek- lediği mektub gelmemişti. Geçen yıl, hafta- da iki üç kere, sabahleyin gözlerini açınca, başucunda mektublarını bularak kendini bahtlı sayar ve bu, güzel yazılmış _sevıml_ı mektubları bastıramadığına esef ederdi. Kaygılanarak Terez'in evine koşmuştu. “Hareketinizi öğrenerek âaşırdmı kal- dım. Beni kocanız kabul etti. Öğütlerine baş iğerek gidip kışı Fiezole'de, Mis Bel'in ya- nında geçirmeğe karar verdiğinizi söyledi. Birkaç zamandanberi sizi renksiz ve zayıf gördüğünü, hava değiştirmenizin iyi olaca- ğinr, gitmek istemediğinizi, fakat gün geç zi hareket zorağında bırakabildiğini ilave etti. “Ben sizi zayıf görmemiştim; tamtersi, sıhatinizden tasalanacak hiç bir şeyiniz bü- lunmadığını sanıyordum, Bundan başka, Floransa kış geçirilecek iyi bir yer de değil- dir. Hareketinizden hiç bir şey anlamadım, çok canım sıkıldı. Rica ederim, hemen inan verecek gibi beni aydınlatınız... “Hakkınızda kocanızdan haber almak ve onun hususi işlerini öğrenmek benim için zevkli bir şeymidir ki! yanında bulunmama- nızdan teessür duymakta ve umumi hayatın bu sırada Paristen uzaklamasına engel ol- makta bulunmasma da esef etmektedir. Ku- lğibde işittiğime göre bakarı olması ihtima- li varmış. Buna şaştım, çünkü sosyete adam- larından bakan seçmek âdet olmamıştır.,, Bundan sonra Rober mektubunda ona av hikâyeleri anlatıyordu. 'Onun için, biri çok güzel, üç tilki derisi getirmişti. Bu deri, Rober'in inden kuyruğunu çekerek çıkardı- ğı ve bu suretle elini ısırtmağa sebeb oldu- ğu yiğit bir hayvanındı. Rober: “Elimi ısır- mış olsa da bu, zavallı hayvanın hakkı eli ? diyordu. Paris'te düşmanları vardı. Küçük yeğeni kulübe yazılmak üzere idi. Kara rey alma- sından korkuyordu. Adı şimdiden asılmıştı. Bu şartlar içinde namzedliğini geri almasını tavsiye edemezdi; bu, çok büyük bir sorav altına girmek olurdu. Diğer taraftan, işin diyordu, — kalarından şüphelenmiyen caktı. Rober mektubunu, hakkımnda haber vermesi ve yakında Paris'e dönmesi ricasiy- le bitiriyordu. Terez, mektubu okuduktan sonra yavaş yavaş yırttı, ateşe attı, kuru bir keder, za- rafe_tsiz bir dalgınlık içinde, yanışmı sey- retti. Rober'in şüphesiz hakkı vardı; sızlanmak lâzımgeldiği gibi sızlanıyordu. Ne cevab vermeli? Onunla çatışmak mı, ona karşı naz- lanmak mı gerekti? Şimdi tam nazlanmanın sırası idi sanki! Kavgalarmın sebebine karşı öyle ilgisizdi ki hatırlamak için iyice dü- şünmesi lâzımgeliyordu. Oh, hayır! onu sı- kıp üzmeğe hiç niyeti yoktu. Bunun tamter- sine. ona karşı kendini ne kadar yumuşak hissediyordu! Rober'in onu, inadcrı bir sa- kinlik içinde inanla sevdiğini görerek keder- leniyor ve korkuyordu. O hiç değişmemiş- ti. Hep, o bildiği, eski erkekti. Kendisi ise eskis' gibi değildi. Şimdi, varlıkları duyulmı- yan, fakat havanın yaşatan veya öldüren kuvvetli şeylerile biribirinden ayrılmıştılar. Oda hızmetçisi givdirmeğe geldiği zaman Terez cevab yazmağa daha başlamamıştı. Tasalı, düşünüyordu: “Bana güveni var. Kaygılanmıyor.,, İşte asıl bu onüu sabırsız- landırıyordu. Ne kendilerinden ve ne de baş- sade insanlara karşı içinde bir hiddetin kabardığını hisse- ğu, yazı yazan Vivyan Bel kendisine: — Sizi beklerken, bilirmisiniz derling, ne yapıyordum? Hiç ve hep; yani şiir. Oh, dar« ling, şiir bizlerin, tabiiğ surette, kendiliğin- den açıları ruhumuz olmak lâzımdır. Terez arkadaşını öptü ve başı onun ©o« muzunda: — Bakabilir miyim? — Oh darling, bakınız. Bunlar memle: ketinizin halk şarkıları örnek tutularak yar zılmış mısralardır. Ve Terez okudu: Beyaz taşı attı Mavi gölün suyuna. Taş, durgun dalgada, Yavaş yavaş battı. O zaman, taşr atan kadın, Bütün yüreğinin ağırlığını Hain gölün içine Verdiğine utandı ve acındı. — Bu bir sembol mü, Vivyan? Şunu bana” anlatsanıza. — Onh, darling, niçin anlatmalı, niçini Şairce bir hayalin türlü türlü anlamları ol« malıdır. Sizin onda bulacağımız sizin için en hakikiğ anlamdır. Fakat bunda apaçık bit anlam da vardır, my love: bu da, insanım kalbine koymuş olduğunu kolayca atıverme-« mesi lâzımgeldiğidir, 4 BK NRLA p İi * NB KĞ a e' T b

Bu sayıdan diğer sayfalar: