18 Eylül 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

18 EYLÜL 1935 ÇARŞAM3A Yarı - sıyasal Kayseri kombinası * Anlattıslarına göre - Bütün gazetelerimiz, Kayseri kombinasının açılış törenine de- ğerince anlam ve önem vermiş" lerdir, “Devletçiliğimizin büyük ut- kusu!,, Bütün başsayıtaları kaplayan genel bir paroladır. Gerçekten bu kombina, Kema- ist Türkiyenin genç ağacında bit- miş yemişlerden biridir. Böyle bir yemişi osmanlı imparatorluğu- nuti ihtiyar ağacı veremezdi. Ge- tiye doğru gitmeğe ne hacet? Böyle bir kombinayı bugün en- düstrici devletler biryana, dünya- daki devletlerden pek azı meyda- aa getirecek durumdadır. Çünkü böyle bir korabina, sa- dece bir para ve bir sipariş işi de- ğildir, Kayseri kombinası, içeri doğ- ru, gittikçe sistemleşen türk dev- Tetçiliğinin, dışarı doğru da, türk- sovyet dostluğunun bir - eseridir. O devletçilikle bu dostluğa ben- zer iç ve dış politikaları olmayan devletler böyle bir eseri meydana koyamazlar. Türk devletçiliği, osmanlı e- konomisine karşı çetin bir reak- siyondan doğmuş, türk yurdunun varlığını ulusal kredi ve ulusal endüstriye termellemek istiyen ge- niş ve ekonomik olduğu kadar sı- yasal ve sosyal bir harekettir. Li- beral rejimlerini az çok elde tut- mak istiyen memleketlerde buna benzet bir hareket yoktur ve olamaz. Türk - Sovyet dostluğuna ge- lince bunun da hiç bir savaşsonra- sı dostluğunda görülmeyen özel- likleri vardır; Bu özelliklerin ne biçim şeylet olduklarını sadece i- şaret etmek için, bu iki memleke- t biribirine iki devrimin yaklaş- tırmış olduğunu söylemek yet- mez mi? Vascip törende bulunan arka- gdaşlardan duydum, fabrikanın na- Şel calısmağa başlamış, nasıl ste- Bin rshtından kurtarılan Anado- Gu cocudarı Bexr'r dokuyor, Ata biniyor, B Aavuzlarda yüzüyor, 7'op oynuyor, Boks yapıyor, Geceleyin bile tenis oynuyor, Ve, şarkılar söylüyormuş. Bunlar da fahrikanın başında bulunan mühendis Şevket Turgu- dun eseri, Fabrikanın kuruluşun- da, kolların enerjisini birleştirmiş ve arttırmış olmak ve fazla iş sa- ati yapmak için, başta kendisi, gönüllü toplamak gibi. Fakat bizim istediğimiz, bir kombinanın teknik seviyesini iyi- ce iradelerinin altına almak için insan gibi yaşamaları şart olan türk çocuklarının (bozkırlardan - maden ocaklarına kadar) Kayseri kombinasında sürmeğe başladık- ları yaşayışın Türkiyenin her bu- cağında tabil bir yaşayış halini almasıdır. Bu amaç partimizin programına çoktanberi alındığın- dan, yurdun her bucağında her iş alanında gerçekleşmesi artık ge- cikmiyecektir. —- Burhan BELGE —a ee Kayseri bayındırlık direktörlüğü 80 lira aylıklı 3. üncü sınıf ens- pektör başmühendis B. Şükrü şimdiki derece ve aylığıyla ğ(.ıy- seri ili bayındırlık direktörlüğüne naklen atanmıştır. Arkadaşımız Cemal Işık döndü Yozgad halkevi salonunda def- terdar B. Şerefin kızı Bayan Mu- alla ile nikâh töreni seçkin bir ça- ğırılı kalabalrğı önünde yapılan gazetemizin foto aytarı Cemal Işık dün şehrimize dönmüştür. Arkadaşımıza mutlu ve örnek bir haya& dileriz. ULUS - İÇ HABERLER General Dirik, lîlğNBUL TELEFONLARI : Üçüncü genel ens - Trakyada göçmen | Türk -macar tecim |pektör Tahsin Üzer durumunu anlatıyor Aydın, (Özel aytarımızdan) — Buraya tarih kurulu ile beraber bir etüd gezisine gelen Trakya gencl enspektörü General Kâzım Dirik Trakyadaki göçmen duru- mu ve Ege bakkında “Ulus,, 'a şunları söylemiştir« — İki hatta- danberi Trak- yanın bütün bölgelerini tet- tiş — etmekte- yim. — Romar- yadan ve Bul- garistandan ge- len ve gelmek- te olam göçmen kardeşleri kış- tan önce yer- Teştirmek ve yeni yapılmakta olan evleri yetiştirmek için büyük bir bızla çalışmaktayız. Türk tari- hi kurumunun Çanakkale, Ana- farta, Truva ve Ege incelemeleri- ne iştirak etmekliğim için aldı- ğım yüksek buyuruklar büyük ve şerefli bir ödevdir. Bir hafta için- de gene Trakyaya giderek işleri- mi takibe başlıyacağım. Bununla beraber hergün benim aradığım iş- leri İzmir aracı ile ve telgraf ra- porları ile almakta ve gereklerini yapmaktayım, Bilirsiniz kt benim Egede ge- çen öon yıllık hayatım, benim için bir okuldur. Bundan ötürü bu de- ta aldığım ödev de ayrıca bir se- vinçdir. Bundan sonra General Kâzım Dizik Aydın parti ve halkevinden gelen kurula; — Aydınlıların kurula göster- diği ilgiden çok memnunuz, Ben, Egenin on senelik okul talebesi, sayın aydınlılara en derin selâm- darımı sunar ve arkadaşlarımın gözlerinden öperim. Büyük Ata- ütrkün türk tarihi hakkında en yakından gösterdiği ilginin en kuvvetli kolları olan bu kurul ve onun sayın başkanı Bayan Afet, aydınlıların bu cana yakın ilgisin- den çok memnundurlar. virik Aylıkları artan mal- müdürleri Açılan sınacı kazandıkların- dan dolayı, , eylül 1935 de başla- mak üzere aşağıda adları yazılan malmüdürlerinin aylıkları yirmi beş liraya çıkarılmıştır: BB. Nesib (Çıldır), Şevket (Kartal) Emin (Menemen), Ha- lil (Korkudili), Mansur (Daren- de), Remzi (Ereğli), Turan (El- bistan), Kadri (Bozöyük), Fazıl (Lâdik), Ali Hüsnü (Karasu), Ali (Çivril), Remzi (Birecik), Veysi (Malkara), İbrahim (Ho- zat), Saip (Dirik), Cevad (Sam- sun), Zâkir (Artıkova), İbrahim (Simav), Necib (Of), Suphi (İs- lâhiye), Hamid Hakkı (Pazar), Sami (Suşehri) Tevfik (Ceşme), Nuri (Boldan), Sami (Pertik), Hüsameddin — (Develi), Hüsnü (Torbalı), Süreyya (Kırkağaç), Hüseyin (Kemalpaşa), Muharrem (Sürmene), Vehbi (Nezib), Hul- ki (Tirebolu), Nusret (Avanos), Cafer (Bulanık), Haydar (Mut), Said (Elmalı), Şükrü (Çermik), Hakkı (Pazarcık) Hükümenler arasında atanmalar Açık bulunan Ankara hükü- menliğine Eskişehir hükümeni B. Mustafa Suad ve Ankara hükü- men aza yardımcılığına Eskişehir hükümen aza yardımcılarından B. Ali Sakip ve gene Ankara hükü- menliğine Eskişehir hükümenle- rinden B. Mehmed Cevdet atan- mışlardır. anlaşması İstanbul, 17 — Türk - macar tecim anlaşması hakkında bugün İstanbula gelen macar elçisi şun- ları söyledi: “— Peştede bulunduğum za- man icinde türk - macar tecim an- laşması görüşülerinde bulundum. Hemen hemen bütün meselelerde anlaşılmıştır. İki tarafın iyi niyet- leri ve çalışması ile, şimdiki süre- siz anlaşmanın hükümleri bitince- ye kadar yeni anlaşmanın imza- lTanmış olacağını gösteriyor. Za- ten iki ulus arasında şimdiye ka- dar dostlukla halledilmemiş hiç bir mescle yoktur. Tarihi ve ırki bağlardan kuvvet alan ve karşılık- l1 asığlara dayanan bu anlaşmanın imzası iki ulus gençliğini bir kat daha yakınlaştırmış olacaktır.,, Kimyager B. Şelli geldi İstanbul, 17 — Sıhhat bakan- lığının çağırısı üzerine uzman kim- yager Dr. B. Şelli İstanbula gel- di. Yarın akşam Ankaraya gide- çektir. Bir ormanımız daha yandı İstanbul, 17 — Anadolu feneri ile Karşıdere arasında çıkan 'or- man yangını ancak bu gece sön- dürülebilmiştir. Yangın alanı on bin dönüm kadardır. Gerçin daha bitmemiştir. Yangının kaza olma- sı ihtimali çok kuvvetlidir. Şüp- heler Bereketköylü Orhan adlı bir ğöylünün Üzerinde toplanmakta- ır. Yunanistandan gelecek uçaklar İstanbul, 17 — Yunan donan- ması ile birlikte İstanbula 20 ey- lülde 20 yunan deniz uçağının da beraber geleceği, ayrıca 27 eylül- de 7 yunan uçağının geleceği ha- ber alınmıştır. Festival gruplarının çelenkleri İstanbul, 17 — Festivale gelen türk, yugoslav, yunan, romen, bulgar grupları bugün Taksim a- nıtına birer çelenk koydular, Yu- nan grupunun koyduğu çelenk A. tinadan getirilmistir. Merinos koyunları geldi İstanbul, 17 — Almanyaya 18- marlanan iki yüz elli merinos ko- yunü ile 20 koc buzün İstanhula geldi. Bunlar Karacabey Meri- nos üretme çiftliğine gönderile- cektir. İstanbul gazetele rinin başyazıları 3 de, « Niha; iş CUth.t olacağına v::yo:ı başlığı altında yazdığı yasıda B, Yu - nüs Nadi diyor ki: * Dananın küyrüğü kopmak — üzere bulunuyor. Eğer İtalya tuttuğu ve çok ilerlediği yoldan dönmerzse iflâsa mah . kümiyeti şimdiden muhakkak olan ço' büyük bir girişit içinde bocalamağa ve pit avat erilmede gidecektir. , KURUN da, « Iğdır Hopa transit yo - du başlığı altandaki yazısında da B. A- sım Us diaşt kit “ Hopa - Kars - Iğdır yolunun bozuk. lukları kısa bir zamanda düzelecek olur- sa, vaktiyle İran sınırlarında açıkken sonradan kapanmış olan Iğdır. gümrük kapısı da açılacaktır. Bu süretle İran ile Trabzon arasında olduğu gibi Hopa limanında da daha kısa ikinci bir tran ait yolu verilmiş bulunacaktır... doğu illerine gitti İstanbul, 17 (A.A.) — Üçüncü Genel Enspektör B. Tahsin Uzer, yanında enspektörlük - finans da- nıştmmanı B. Esad, ekonoml danış- manı B. Saffet ve sağlık bakanlığı enspektörler kurulu başkanı Dr. B. Fuad olduğu halde, vapurculuk 8 O 8 yetesinin Güneysu vapu- rile bu akşam doğu — illerine hareket — ede- cektir. Üçüncü ge- nel enspektör, bir yazarımıza şu diyevde bu- lunmuştur: “— Bu akşam 'Trabzon yoluy- la Etzuruma gidiyorum. Orada kı- sa bir zaman kaldıktan sonra ens- pektörlük çevresindeki — illerde bir inceleme gezisi yapacağım. Oradan Ankaraya döneceğim. Bi- tinci teşrinin sonlarında, enspek- görlük kadrosunu tamamen hazır- lamış ve gereken yetkileri almış olarak ödevimin başında buluna- cağımı umuyorum, Doğu illerinde çalışmak üzere. birçok genç sanat ve meslek sahib- lerinin, büyük arzu ile baş vurduk. larını görüyorum. Çok takdire lâ- yik olan bu ülkeseverlik, beni çok mütehassis etti. Bu noktayr bil- hassa kaydederim,,, altın Uzer B. Çetinkayanın Şarki Karahisardaki etüdleri Şarki Karahisar, 17 (A.A.) — Dün şehrimize gelmiş olark Ba- yındırlık Bakanı B. Ali Çetinka- ya bu gece halkevinde ilçemiz hal- kı ile içtem konuşmalar yapmış- tır. Konuşmalar sırasında Gelgit çayını kovalayarak gidecek olan demiryolundan bir kolun Giresu- na uzatılması ve Karahisara otuz kilometre uzakta bulunan Aksu- dan kuraklığa karşı faydalanması ve kasabada elektrik enstalasyonu yapılması gibi işlerde yardımları istenmiştir. Bakana, Karahisarda bulunan şap, demir, kömür, altın, simli kurşun, kara boya, zırnık, te- beşir madenlerinden örnekler ve- rilmiştir. B. Ali Çetinkaya konuş- malarda aldığı bilgelerden mem- num kalmiş, geceyi halkevinde ge- çirdikten sonra sabahleyin Suşeh- ri Üzerinden Tokada hareket et- miştir. Üçüncü enspektörlük bayındırlık danışmanlığı Kayseri ili birinci sımıf mü- hendislerinden B. Turhan lüzu- munda Erzurum G. enspektörlük bayındırlık danışmanlığı yapacak ve yukarılamak süresi bitince yu: karılama aylığı verilmek üzere 70 liralık enspektörlüğe 55 lira aylık la naklen atanması onaylanmıştır B. Fahri ve arkadaşları- nın duruşması Eski posta ve telefon genel direktörü B. Fahri ve arkadaşları. nın nakzen yapılmakta olan du- ruşmalarına dün de devam edil- miştir. Hakyeri yargutayın — ver- diği bozulma kararına uyulup u- yulmıyacağı hakkında karar ve- rilmek üzere duruşmayı 23 eylül saat ona bırakmıştır. SAYIFA 3 Havacılık bahisleri Uçmanlarımızın büyük utkusu Geçen haftanın üç dört günü- nü, uçmanlarımızın — başarılarını görüp dinliyerek sevinç içinde geçirdik. Şehirlerimizin — üzerin- den, söz götürmez bir düzgünlük- le akıp giden uçmanlarımızı, halk göğsü kabararak seyretti. Beş yüz, bin uçak — dileğimizi gerçekleştirecek olan eğer ulusun hava yoluna yapacağı yardımlar- sa, bu uçuşların, halkta havacıla- rımıza inan doğurmak itibariyle, © yardımlara kaynak olacağını söylemekte hiç yanlıslık yoktur. Uçmanlarımızın gösterdikleri yük sek meziyetlerin, büyük havacı- lık ülküsünü gerçekleştirmek için istenen yardımları kolaylaştırdı- ğmna ve kolaylaştıracağına inanı- yoruz. Alay ve gruplarınımn içinde bi- rinci gelmiş bölüklerin türk hava ordusu birinciliğini ele geçirmek için giriştikleri çetin konkur, yüz. deyüz bir başarı ile biterken, her- kes, uçmanlarımızın yüksek değe rini görmüş ve öğrenmiş bulunu- yordu. Son sayısıma kadar bütün türk uçaklarının, bir tehlikenin belireceği en uzak sınırlara yarım günden az bir zamanda yetişebi- leceklerini gösteren bu yarışlarda havacılarımızın harb bakımından ustalıkları kadar, uçuşa dayanık- Lılıklarını da gördük.. Fakat, biri- birini tutmaz sıcaklıklar yapan memleket parçaları Üzerinden, bin metreden çok yüksek mey- danlarda inip kalkarak her güne bin kilometre sığıştıran türk uç- manı için bunların bir sınır oldu- ğu sanılmamalıdır. Benzinini ta« mamlamak için yerde kaldığı kı- sa zamanı bir yana bırakılırsa, gü< neş doğmadan meydanından kal- kıp güneş battıktan sonra yere. inmenin yahut da gece uçuş ile memleketi bir bastan bir başa geçtikten sonra kalktığı yere dön: menin bölüklerimiz için, normal- Teşmis bir iş olduğunu söylemek- te fayda bulürüuz. Bunun gibi, üç dört yüz kilometre hızla ucan, hedefine 200-250 metreden ataca- ğt öon merminin hiç olmazsa bes sini hedefe vurdurmak makinalı tüfek kullanan havacı için aranı- Tan ilk şart olduğu unutulmama- lıdır, y Bu arada bombardıman subay- larımızı gurur duyarak anmayı da borç biliriz.. 2000 den değil, 5000 metre yüksekliklerden attığı her bombayı, hedefine vurdurmeaktta güclük cekmiyven bu subaylarrnız m bize kuvvet ve güven verdikle- rini seziyor ve onları. bütün dün- ya havacılrklarına örnek — olacak basarılarıyla överek anıyoruz. Türk utmanlarımı, işte bütün bu kapasitelerini göz önlüne geti- rerek anmak TÂzımdır. Biz kesin olarak inanıyoruz ki fürk havacıları, tinel bir şeref ta- rihi olan kara ordusumun yanımda kifayetle yer alacak vüksek bir değerle ise ve ulusal ödevini her zaman vapmasa hazırdır, Bütün bunlarla aynı zamanda, büyük hava ordusu yapmak dilek - ve mecbmnrivetimizin birden var« dım keklediğini ce bu gene kali- five elemanlarla büyük havacrlık ülkümürün kolavca sercektesece- #ini söylemevi - kendimize boarç biliyoruz. Sakir Hazim GÖRMEN Ulusal- talebe birliği üyeleri geldiler İstanbuldan 15 gün önce ya- rım ÂAnadolu gezisine çıkan ulusal türk talebe birliği ötey gün yazdı. ğımız gibi dün aksam Samsımdan şehrimize gelmişler ve Ziraat ens. titüsünde kamıklanmı ', >dır. Ta- lebeler bugün saat 11,5 da Atatürk adma çelenk koyma töreni va- pacaklar ve ondan sonra bu gera saptayacakları programa (,... t r_ımı'.zi Rezeceklerdir. Talebe bir- :;ğl öbürgün İstanbula gidecek-