9 EYLUL 1935 PAZARTESİ Uçmun Zanadb, ıçin... o nu, hava yoluyla Hollandadan i gün Ankara'mın u- a karşılamıştık. Gü- üz ve temiz yürekliliğin e süslenmiş genç adam, ' hepimizi saygı ile kendine bağla- mişti. Kısa bir kaç gün içinde, onda, olgun bir centilmenliğin bütün va- sıflarını sezdikti.. Ankara'da yaptığı bütün uçuş- larla da, uçan ve uçmayan, eksik- siz bütün seyircilerinin takdirini kazanmıştı. Her uçuşu ustalığa canlı bir örnek oluyor ve güzel u- çak, onun altında bir güç'ten öte kine, uslu bir at gibi, kolayca sıç- tıyordu. Hollandalı uçman Baron von Zondberg Ankara'da, arsrulusal yüksek havacılık mektebinin, ne kadar büyük değerde, bir üstadı olduğunu göstermişti, biz. Ba- ton'un yaptıkları önünde, ancak bir hayranlık duyduk. Onu, havayı ve uçağı anlamış ileri bir hava adamı olarak acı ile anarken havayı yenmeye savaşan- ların, onun varlığı ile duymuş ol- dukları kuvveti, bugün saygı ile hatırlamak bir ödevdir. Hollanda- 1nın bu ünlü pilotuyla, Hollanda ve hollandalı kadar, hepimizin, hava çağını yaşayan bütün ulusların ö- vünmüş oldugumuzu söylemekte ne yanlış vardır?.. Deniz yüzündeki çelikten dağ- ları yenen su gibi, dün, hava da, imkânsızlık peşinde bir güçten öte- kine, yenerek geçmeğe alışmış uç- manı ve uçağı alt etmiştir. Başarının, gözleri dumanlayan ve insanı dahaiyi peşinde sürük. leyip götüren çekici özü, adamlık için daima tehlike kaynağı olmuş- tur; dahaiyi ve dahaiyiler için ko- şan ve parlak başarılarla kendin- den geçmiş het adam, nihayet kö- tü bir gün, İmkânsızlığın öldürücü elinde can veriyor.. Ne yazık!. Her uçuşunda, kendine saygı, sevgi ve alkış toplamış olan Zond- berg de, deli bir at — sırtında okyanusa saldıran binici gibi, bir imkânsız olandar#5tekine atlar ve uçağından beklenmemiş ve hiç bir zaman istenmemiş olanı yapar- ken, korkunç son, onu da, bir ahta- pot gibi, sardı ve yendi Fakat uçmanlar, onu, tasta- mam yeninceye kadar çalışmak- tan, 'ne korkacak, 1ne de za- man zaman yenilmekten yılacak- dardır. Ve üunutmamalı ki, otuz yıllık uçak ,ölümü halâ kaldırama- yan demiryolundan ve gemiden.. ne daha çok tehlikeli, ne de geri- dir. Bir hava çağı yaşıyoruz. ve yüksek havacılık okulları, havayı yenmeğe savaşanları — topluyor. Bu okul,dün bir ölü vermiştir; fakat bununla, havaya saldırımın hızı gerilemiyecektir. Açılan tek boşluğu doldurmak yolunda, Hol- landa'da, Türkiye'de.. ve her yer- de.., insanlığın iyiliği için sat tut- Muş binlerce genç, iş ve hücüm sı, rasını beklemektedir. .- Ve besbelli ki, bu okul, hava- aın yenildiği güne kadar kapan- mıyacaktır. Düşen uçman, uçağının kas pasitesini —göstermek yolunda, uçaktan istenmemiş ve beklenme- mişi yaparak öldü. Ve uçak üsno- mallığını parlak örneklerle süsle- dikten ve itmtihanlarını başarı ile bitirdikten sonra.. havada parça- landı. Fakat bu parçalanıştan, ha- vacılık güveni için kuşku ve tehli- ke anlamı çıkarılmamalıdır. İm- kânsız olanları yapmak peşinde can verenleri, biz, ölümü yılma- dan karşılıyan yüzlerile, saygı d yarak anarak imkânsızı yenmek yolunda kopmuş ve paraçlanmış çelikte, havacılığa yetecek kadar büyük ve çok büyük bir güven bu- Tunduğunu Ke bi dün pek iyi” biliyorur. ULUS “İÇ HABERLER Aydın pamuk , arılım istasyonu BA$ Tiğsa, » gük NG büyütülüyor Aydın — Aydın ve Nazilli otta okullarına aday talebe yazısına agus- tosun yirmisinden itibaren beşlanmış ve eylâlün birine kadar Aydın octa okulunun ikinci ve üçüncü sınıflarıma beşerden on ve birinci sınıftan 183 ki 193 talebe yazılmıştır. Okul direktör- lüğü durumu klültür bakanlığına yaza- rak kadrodan fazla talebeler İçin emir istemiştir. İkmal ve genel sınaçlarına dünden itibaren başlanmıştır. Başlanca ducu- mü başarılar ve çok umutlu görül- mektedir. Dise ve orta oküllara girecek para- gız talebe sınaçlarına eylülün 23 de başlanacak 25 de sonu alınacaktır, Buğün Aydın bölgesi endüstri ©- kulu bölgeye dahil olan Aydın, Muğla, Denizli, İsparta, Burdur ve Manisa illerinden talebe alınmaktadır. Aydın- dan 6 talcbe alınacaktır, Diğer illecin nüfusu kalabalığına göre alımacak ta- lebe sayısı bakanlıkça oralara bildiril- miştir. Buğün kültür dayresinde — Ankara yapı usta okulu içinde sınaç yapıla- caktır. İlimiz ilk okullarında şehirler de 15 ve köylerde 22 eylülde talebe ya- zısına başlanacaktır. Bakanlığın son emri üzerine bu günlerde talebe yazıl- mağa başlanacaksa da okullar İlkteşrin başında açılacaktır. Aydın özel yönetge dayresinin tah silatı son aylarda artmış ve dayrenin genel durumu çok eyileşmiştir. Hak sahiplerine paraları düzenle ödenmek- tedir. Yeni ilbayımızın ilgisile yoluna ko- nan bu durum ilgilileri çok s#evindir- miştir. Aydın - Nazilli pamuk yeğritin is- tasyonunun büyüdülmesi Tarım Ba- kanlığınca karaclaştırılmış ve plân ve projeleri yaptıcılmıştır. İstasyona bir depo, bir çırçırevi, bir t#ohum ardıyesi ve işçi evi yaptırılacak istasyon şimdiki durumundan bir kat daha büyüyecek- tir. Anadolu 'da bir inceleme gezisine . gıkan Tarım — Bakanlığı — meteoroloji direktörü B. Tevfik dün Muğla'dan buraya geldi, incelemelerine devam etmek Üzere buğün Nazilliye gitti. Evvelce burada kurulan ve sıtma sonuç dayresinde bakılan küçük hava bakım istasyanunun aletleri de Nazilliye kal- dırıldi. Uçak haftası bu yıl Aydın 'da çok zengin bir proğram yeritilerek geçi rildi. Eylülün ilk günü parkta eğlen- celer yapıldı, İkinci ve üçüncü gün- leri pohlivanlar güceştirildi. Dün ak- şam da 7 öylül ilk okula bahçesinde eğlence ve güreşldre devam edildi. Kurum asığma - yapılan bu güreş ve eğlencelere balkevi musıkası ka- tıldi, fişek ve patlayıcı maddeler atıldı ve çok kalabalık halk geldi. . İncir üzüm satışı İzmir, 8 (A:A.) — Şehrimiz borsasında bir hafta içinde beş ku- Tuştan 18 kürüşa kadar 49927 çu val üzüm ve 4.5 kuruştan 18 kuru- şa kadar 20628 çuval incir satı! mıştır. vada dağılan uçak, onu parçala- mak ister gibi, sert uçurmuş olan Zondberg'in altında yalnız üstün- lük göstermiş ve parçalarımasına rağmen bugün hava tekniği bakı- mından, değerinden bir şey kay- betmemiştir. Hollanda havacılığının büyük kaybından duyduğumuz derin bir acı ile bu dost memlekete ve ha- yacılığına başsağı dileriz, » Şakir Haziım GÖKMEN Fenerbahçe Ti'ırkiye İSTANBUL TELEFONLARI : şampiyonu oldu (Başı 1 inci sayfada) yapıyorlar ve Altınordunun yarı alanımdan çıkmıyorlardı. Fenerbahçenin — Altınorduya karşı üstünlüğü apaçık göre çarpı- yordu. Hızlı deplasmanlar ve kuv- vetli eşapelerle oynıyan İstanbul şampiyonu daima hücüm ediyor ve Altınordu müdafasına nefes al- dırmıyan bir çabukluk gösteriyor- du. Fakat, gol durumunda bir tür- lü enerji gösteremiyen akıncılar, yarattıkları gol Cırsatını iyi kulla- namıyorlar ve bu çok güzel oyunu sayı ile tamamlamayı başaramı- yorlardı. Altınordu, aradan geçen za- man içinde Fenerbahçenin gol ka- zanamamasına karşın kendisini toplayamamıştı. Fenerlilerin hız- h oyun çenberi içinde bütün gay: retlerini toparlamaya çalışan İz- mir şampiyonu, kuvvetli önürde- şine fazla sayı yaptırmamak - için sıkı bir müdafaa kurmaya uğraşı- yordu. On ikinci dakikada izmirlilere bir firikik oldu. Fikretin sıkı vuru- şuna yetişen Niyazi küçük bir ka- fa falsosu ile topu İzmir kalesine gönderdi ve top, kalecinin hiç bek lemediği bir istikametten, golpos- tu yalayarak avuta gitti. Fenerin üstün oyunu, gol çıkmadan devam ediyor. Şaban ve Ali Rıza, lüzum- suz derecede uzaktan yerini bula- mayan şütler çekiyorlar. Yirminci dakikada Şaban, Ali Rızanın derin bir pasla atlattığı i- ki altınordulu müdafii geride bıra- karak, kaleci ile karşı karşıya kal- dı. Bu kesin gol fırsatınım, cansız bir vuruşa çok güzel yetişi haddinin elinde kaldığı gö: Fenerin ağıt basması gittikçe tehlikeli bir dürüm alryör. 21. inci dakikada İzmir kalesine, Niyazi güzel bir firikik daha attı. Fikret bir kafa vuruşu ile topu kalenin di- binde havalandırdı. İzmir kalesi önünde çok tehli- keli kargaşalıklar oluyor. İzmir müdafileri, gol fırsatı vermemek i- çin, insan kuvvetlerinin üstüne ;b kan bir enerji ile çabalryor, adeta bunalıyorlar. — Fenerliler, ikinci gollerini 44 üncü dakikada kazandılar, Dur- madan favul yapan Altınordu sağ muavininin sebeb olduğu bir firi kik vuruşunda Yaşardan pas alan Fikret sıkı bir şütla topu kaleye gönderdi. Fakat top kale direğine çarparak geri döndü. Bu sefer ye- tişen Niyazi topü yakaladı ve sıkı bir şutla ikinci gölü yaptı. İkinci dev'l'eqe Fenerbahçe ay- nt üstünlüğü gösterdi. Düdükle başlıyan bir fener hücümu, Ali Rı- zanım uzun bir pasıyla Altınordu kalesine kadar ınşlı ve yıldırım gi- bi yetişen Niyazi daha otuz sani- ye olmadan İzmir kalesinin dire- ğine sürtülerek gecen bir şutla to- pu avuta göndzrdı. Fenerlilerin,; ayaktan ayağa dolaşan paslarla, birinci devrede olduğu gibi, İzmir kalesini adeta sardığını görüyoruz. Altınordu kalecisi Sabahaddin, üst üste tehlikeli duürumlar atla- tıyor.. Fener akımcıları, biribiri ar- kasına gol fırsatları yakalıyorlar ve daima kaçırTyorlar, İkinci dakikada Ali Rızanın bir şütü havadan gitti. Beşinci da- kikada, Naci, Fıkretıen aldığı gü- zel bir pasla Üç metreye girdiği halde topu, kalecinin eline verdi. Oyun gittikçe sertleşerek, ge ne Fenerin baskısı altında devam ediyor. 27. ci dakika: İzmirliler, gene soldan bir akın yaptılar. Şandeli Saidle Hüsameddin aynı zamanda karşıladılar. Fakat yargıç Fener kalecisinin çıkışını sert bularak bir penaltı. verdi. Altınordu bu tıdan bir gol kazandı. “İzmirlilerin, bir beraberlik u- mudayla canlandıkları görülüyor: ! Kızılayın kermesi Alıtınbul. 8 — Kızılay cemiye- Hnınl dün gece Taksim bahçesinde verdiği Kermes çok rağbet kazan- mıştır. Bugün program tekrarla- nacaktır. Esnaf cemiyetlerindeki yolsuzluk İstanbul, 8 — Esnaf cemiyetle- ri birge bürosundaki yolsuzluk gerçini tamamlanmış hazırlanan rapor tecim odasına verilmiştir. Raporun esnaf cemiyetlerinin pa- ralarından on iki bin liranım yol- 'Suz, dört bin liranın da açıktan barcandığı saptanmıştır. Balkan festivaline hazırlık İstanbul, 8 — Balkan festivali- ne girecek ilkromen grupu salı günü İstanbula gelecektir. Bulga- ristandan kalabalık bir grupun ey- lâlün on dokuzunda geleceği ha- ber veriliyor. Uray hazırlıklarını tamamlamak üzeredir. Bir kamyon kazası İstanbul, 8 — Bu sabah Bakır- köyde Haznedar köşkü yanında Rizeye giden bir kamyon devril- miştir. İkisi ağır olmak üzere beş yalcusu yaralanmıştır. Yaralılar hastayurduna kaldırılmıştır. Bir kazanımn gerçini İstanbul, 8 — Geçenlerde Ba- yazıtta polisin ihtarını dinlemiye- rek otomobille kaçan ve silâh at- mak suretile iki kişinin yaralan- masına sebeb olanlar dün Sultan- ahmed sulh hakyerinde sorguya Bokilmiıler ve neticede müşteri imer serbest bırakılmıştır. Şoför- le yardımcısı hapsedilmişlerdir. B. Yakub Kadri geldi Epiy zamandanberi İstanbul- da bulunan eski başyazarlarımız- dan Tiran elçimiz B. Yakup Kad- ri dün Ankaraya gelmiştir. Akçakocada Atatürk üü Bolu, 8 (A.A.) — Akçakoca 7 eylül Atatürk gününü içtem coş- kunluklarla kutladı. Kayık yarış ları; fener alayları vapıldı Fakat, fenerliler bu baskıyı kolay kaldırdılar ve 32 inci dakikada Ni yazinin attığı bir kornerde, Naci- nin ayağı ile üçüncü gollerini ka zandılar, İzmirliler gittikçe sertleşen bir oyun oynuyorlar, Yargıç, bilebile tekme vüran bir Altınorduluyu da- ha alandan çıkardı.Ve maç bu şe- kilde 3 - 1 İstanbul şampiyonu nun yenmesivle bitti. Maçtan sonra fwtbol federasyo- nu reisi Hamdi Emin türkiye şam piyonluğu kuposını, Fenerbahçe kaptanına verdi ” SAYIFA B | Sözün gelişi “Yadigârı |- ton - bul,, ve tuğra nkara'dan İstanbul'a giden ekspros, gece yarısından sonra Eskişehirden geçiyor. On beş gün önce tren o duraktan ge çerken uyanıktım. İstanbulda bir kaç dosta oracıktan bir iki arma ğan alayım diye indim. Eskişehir taşından yapılmış armağganlık öte beri orada örgüt süz ve düzensiz bir şekilde satılı yor. Sıra sıra gerdanlıklar, tesbih ler, ağızlıklar, çubuklar ve küçük- lü büyüklü vazolar 1935 yılında Eskişehir istasyon kurağının dı varı dibinde 1320 senesi ramara- nında Beyazıt camisi avlusunda kurulan sergilerden daha ilkel »- sılmış ve dizilmişti. Uykudan fazla fedakârlık yap mamak, trene bir an önce döne bilmek için oracıktan gelişi güzel birkaç ağızlık, bir iki ulak vazo satın alıp döndüm; valizime yer leştirdim. İstanbulda bu ağızlıklardan bi- risini kendisine vetdiğim bir dost teşekkürden sonra değersiz arma- ğanımı evirip çevirip incelemeğe koyuldu. Sonra: — Güzel şey; iyi işlenmiş; &- zerinde bir incelik var ama süsler Ankara yolundan gelen bir arma- ğana pek yaraşmıyor! dedi. Alıp baktım; gerçekten de öy le idi. İnce gümüş tellerle üzeri iş- lenmiş olan ağızlığın başlıca iki süsü eski arab harflerile yamırı yumru yazılmış bir “Yâdigârı İs- tanbul,, ile bir tuğra idi. Bu ağızlığın eskiden katma ol- madığını, yeni yapıldığını anla- mak için tazla uğraşmağa lüzum yoktur. Halbuki arab harflerini 1928 yılında ortadan kaldıran Türkiye- de tuğra denilen acaip alâmet çok daha önce silinmiş ve sökülmüş- tü. Eskişehirde armağanlık ağız- lıklar işliyen işçiye bu günü geç- miş ve anlamı kalmamış köhne süsleri yaptıran kimdir? Biz eskiden kalmış ve tarihimi- zi aydınlatacak eserlere saygı du- yar, onları korumak, saklamak, gerçek değorlerini belirtmek iste- riz, Fakat bugünkü Türkiyede iş- Tenmiş ve yapılmış bir nesnenin üzerine tuhaflıklar meraklısı bir frenk bazirzânı gihi eskilikler çiz- meğe yelrenmek devrimimizin çeh resini vanlış göstermek demek de- ğil midir? Bunlar kücük önemsiz şeyler değildir. Bu türlü noktaların üze- rinde öcen göstermek her türk iş- çisi ve tecimerinden bekliyeceği- miz ödevler arasındadır. Bir geve, gece yarısından son- ra Eskişehir durağına inip aldı- gım ve İsranbulda bir dosta arma Çankaya - Gencler Birliği | ğan diye görürdüğüm bir ağızlık, maçı oynanmadı Ötey gün güreş kupası hazır- lama kurulundan aldığımız bir bil- diriğ üzerine Çankaya — Gençler Birliği arasımda güreş kupasr final maçının dün yapılacaf e«i yazmış- tık Dün bizimle beraber alana gi denler Gençler Birliğinin gelme diğini ve Çankayanın da Seremo - ni yaptığını gördüler. Yalnız An- kara Gücü ve Cankaya'nın karışık bir takımı ekzersiz yaptı. Öğrendi- ğgimize göre Gençler Birliği oyun- cularından bir kafile yakın köyler den birine gitmiştir. Hazırlama kusulunun ve kulüplerin maç ya - pulmıyacağmı spor sevenlere ha - ber vermemeleri doğru olmamıs- tır. YA h bunu bana öğretti: ben de bunlatı yapanlara hatırlatmayılgerekli bu- lüyoram — M Nuürettin ARTAM Sinop at yarışları ve Panayır Sinop, 8 (A.A.) — Sonbahar at koşusu yapıldı. Koşuya yerli kan ve yarıkan hayvanlar girmiş- tir. Birinci ve ikincilere ikramiye- ler verilmiştir Sinop, 8 (A.A.) — Sinop pana- yırı açılmıştır. Panayır üç gün sü- — tecektir. İllerden, ilçelerden pana- yıra yüzlerce tecimenler. gelmiş, panayır çok kalabalıktır. —