Beypazarına gidiş geliş Cumartesi günü, azattan faydalan- mak için Beypazarına kadar bir yolcu- Yak yaptım. Yolda gördü imi kısaca anlatryorum ” yan çiftliğine kadar 1 bir$ giden asfalt y n ve yeni €k Zir köprüsüne kadar seye giret yaş - Beypazarından geçerek Nallıha ma kadar uzanır Yol Kayı köyüne k: yı'da Abdüsselam dağlar ğa bitçok ve büklüm t ta Ayaş Ayaş den bir şeyi m: Zir ile Ka yı arasında ve Erkeksu çeşmesi önünde ride yolun — bozulmuş olduğunu iki ay evelki bir gezintimde Bu sefer bunların onarıl- gördüm. Bu bizde yolla- ve biraz daha i görmüştüm. #ış olduğunu v Mmuhafazası fandığını gösterir. Tlbaylız bu önem verilmeğze bas- gok <Ikışa değer. Ayaşta göze hareket görülemiyor temirdir. İnişli, yokuşlu yolları sukkak yoktur Ayaşın iki kilometre il bir otoblüs devrilmesi hepi ir köpr pan bir faaliyet ve Fakat kent ter- Cu taşıyan etti. Ufak mizi iz ve iyi yolda geçer geç hen- ndaki yüksek rak b €n ve merdive- değe kaçan ge kayaların kamyoru a altn: pbaşka t Ju kırılmış ve otobüsteki diğer on yolcuya bir şey © Şose Günece çiftliğindi yeni tamir edilm yeniden yirmi kadar menf dır. Bu yolun Be iginde tamamiyle < bıyor. Yollarda (Uğuz) çayı, K «i ve kollarından alınan birçok arklar- da tarlaların, hele bu esnada pararına rılmasına rmir dere- çeltik ve bostan tarlalarının nomal randımanı alınmıştır. Yol larda yeryer harman döven köylülerin apsi bunu söylemektedirler. Kuyumcutekke KÖ z — 2'.' $'un romüni | yündeki (Karadâvud) iyünde bir Selçuk kümbedi Tefrika: 136 —— Beypazarında sebzeciliğin günden- güne ilerlemekte oldu, bahçesi haline £ ınmaktadır günde Ankara'ya 4-5 kamyon 12 bin kilo d patlıcan, fasulye gibi sebze yollama adır hamamlarına her ta- Beypazarının içmece da uğradık. Gelecek yıl burada akadan halkın istirahatını temin ede- texisat yapılaca man kiracısı söyledi. Esk cek me pazarından, Ankar fazla kadım, erkek bu dağ başındaki ha mamın önemini anlatmaktadır Beypazarında yapılmış olan çok gü zel okulu gezerken başöğretimen — Bay Ziya'nın anlattığı ve gösterdiği şeyler- den çok kıvanç duydum. Çok çalışkan genc öğretmenlerimizin elindeki ikâ © kuldan her yıl 60-70 kişi yetişmekte, fakat orta okul olmamasından bu tah- sil ilerlememekte ve ilerleyemiyen het şey gibi sönmektedir. Uyanık- lık yolunda hizli adımlarla — ilerleyen böyle geniş kentlerimizi böyle okul der dine düşürmemek - için her fedakârlık yapılmalıdır .. Beypazarında Ankara eski — eserler müzesi direktörü Hikmet Dağlıoğlu ile buluştum. Sekiz saat at sırtında Ayaş tan Güdül'e ve oradan Beypazarına ge len gene müzecimiz Ayaş ilçesinin Gü- dül kamununa bağlı Sapanlı köyü çev- nde iki Eti a ce bütün yorgunluklarını —: lant bulmuş v bu iki aslar mahkükât da bulunmaktadır. Jan başka Güdül'de bir evin te- göre mel duvarında başı kırık Öçüncü bir Eti aslanı da bulmuştur. Ankara ve ci eti eserleri az önemi kuzay Şimdiye kadar p Ankaranın güney ve gü kuzay batısın- değildir. Fakat bunların yolunda bulunmalarıdır bulunan idi. Şimd lerinin bu'unması, daha larda da yeni yeni buluşlar yapı- a ihtimal verdirmektedir. Baş öğretmen Ziya Beyin kılavuz Şu ile civarda atla birkaç yaptık ve (Kuyumcutekke) kö- kümbetini gör dük. Kümbetin kubbesi bazulmasın di ye köylüler tarafından tahta bir gatı saatlik bir | yor. Bırakın onları, istediklerini söylesinler. Şimdilik daha ileri gidemiyorum, Eğer ben- DAĞİNİK HABERLER Jan Joresin öldürüldüğü kahve- rmızı gül koydular 1 (ALA.) — Monmartr uranın- Joresin 31.7.914 de öldürülmüş & penceresine, dün akşam da, Ja irah, suriyetçi Mik gençler,, ve "faşist karş 1 an birer kırmaszı gül demeti h tvusturyada sükün Viyana, 1 (ALA.) — fak tefek, mev- zii nazi gösterilerine karşıa başbakan Dolfüsü öldüren adamın ölüm cezasına dığının yıl dönümü, bütün A- da sükünla geçmiştir. Parlamentaolar birliği konferansı Brüksel, 1 (A.A.) — Parlamentolar Birliği konferansı, gelecek yıl Budapeş- tede toplanacaktır İngiliz gazelecisini özgür bırakmadılar Pekin, T (ALA.) — B, Joncs henü: özgür bırakılmamıştır, fakat şahar ili hükümeti, baydutlar tarafından isteni- 'en 100000 do'arlık wu:tuluş vermeğe bazırd'ı D.N.B. ajansı aytarı B. Müller, er- tikdeşinin özgür bırakılmasını — görüş- mek fizere Pekine gelmiştir parasım Çelik miğferlilere karşı Frankfuri, 1 (AA.) — Nazi mine kargşı çalışmış aldukları için, bütün Viesbaden bölgesindeki çelik miğfer burumu dağıtılm eeit Çek - İtalyan kültür anlaşması Roma, 1 (A.A.) — Son günlerde İ. talyada gezi yapmış olan çek gazeteci- leri Venedikten B. Musoliniye gönder- dikleri bir telgrafta gezileri sırasında gördük! kür €© bir yakınlık kurulmasına hakikata da- yanarak çalışacaklarımı bildirmektedir. ler, Ti iyi kabulden dolayı teşek ekte ve iki memleket arasında Fransa - İtalyan eşya Roma, 1 ya arasında e şverişi ile İtal- geliştir- m Roma- de bulunan fransız zanaatçılarının dele geleri nunun başkaniyle görüşmelerinden son. rdığı sonuçları fransız hükümetine italyan zanaatçıları federasyo- a karar vermiştir ——— altına alındığını gördüm. Selçuk yapı stilindeki bu türk eserinin bugünkü durumunu gösteren fotoğrafiyi okurla- rımın gözü önüne koyuyorum Avni CAN "AR Beypazarmın genel görünüşü pergolanın direkleri, locyalar, küçük kilise, hepsi ışık içinde... Bu kadar aydınlığa daya- Midilli mübadillerinden Ayvalığa yerleştirilen Çakır Mustafa sekiz gocaklu bir ayle babasıdır. Dokuzuncusu da yoldadır. Çakır Mustafa kendisine yardım edilmesi için İç Bakanlığına bir istida sunmuştur. Resimde — görüldüğü Ürere Çakır Mustafa, bayanı ve çocukları sıhetleri yerinde ve çok sağlamdırlar Anketlerimiz Üypeşte karşı nasıl bir Ötedenberi ulusal ve sehir muhtelit- lerinin kurulmasında çok dela kulüp- Çülük düşüncelerinin yer tuttuğu söy- lenir. Memleket ve şehir işlerinde çalı- şan ve bundan maddi bir fayda umma yan arkadaşlar için bu sözlerin yerinde olmadığı şüphesizdir. Fakat çok kere takımların yanlış düzenlendiğini ve boş yere yentidiğimizi sek bu iş eri de göz önüne getiri durmanın faydalı o lacağını anlarız. Bu haftadan sonra Üypeşt profesyö- nel takımı Ankaraya gelecek ve üç maçlardan biri te ite olacaktır. Ku wrından çıkalı çok Arada meç da yapıldı Futt maç yapacaktır. Ru Ankara katma takr Miplerimiz lik m3 bir zaman olmat özel birkve ol oyununu sonbâ- hara kadac bırakan Muhafız gücünden başka kulüplerin oyuncuları aşağı yu karı anformdurlar. Bunlar arasından masıl bir takım çıkarmalı ki Ankaranın şerefini koruyabilsinler? Şüphesiz bu furbol kurulunun ödevidir ve o işini vaparken karışmak da doğru değildir A k sporcuların bu iş hakkındaki ge- a<i düşüncelerini toplamak ve onun ü- zerinde çalışmak da faydasız sayrlamaz Wattâ bir dereceye kadar futbol kuru- lunun işini kolaylaştırmış olur. Bu dü- şiünce arasında bir anket açıyoruz. Bu ankete bütün anka- ralı sporcular kayıı ve şartsız katı- hbilirler. Bunun ii en bir futbolcu- te okuyucularımız Nun oynayacağı yerleri, adlarını ve kur Wplerini gösterir bir kâğıdı “spor ya- 2211mız,, âdresine gazetemizin basıme- vine göndermek veya brrakmak yeter. Gelen kâğıtları sırasiyle basacağız. Bu suretle Ankara futbolunu orun- tayacak arkadaşlar hakkında berket dü- şüncesini serbestçe söylemeğe fırsat bulmuş olacaktır. Diğer yönden futbol kurulu da sporcuların düşüncelerini gösteren bu kâğıtlar üzerinde çalışarak en İyi ve düzgün takımı kuracaktır. Ga- zetemiz de böylece Ankara futboluna takım çıkarmalıyız? bir hizmet yapabildiğinden dolayı hoş- nud kalacaktır. Ankara karma — takımi macaı profesyönellerine karşı koyabilir mi? Buna hiç duruksamadan evet!.. di- yebiliriz. Eğer oyuncuların yerleri iyi belirtilirse Ankara karma takımı Üpeş- ti yenemerse bile fena bir sonuç da maz. Bunun mümkün olduğunu göster- mek, ortaya koymak ayni zamanda bir sporcuhuk ödevidir. Bu iş hakkında kendi düşüncelerimi- zi anketin sonunmu aldıktan sonra uxzun uzadıya yazacağız. Şimdi tarafsız bir durumla gelecek yarzıları bekliyoruz . —— RADYOLAR ANKARA 19.30 » Çocuk saati 1940 . Musiki: Mendelssobn : Sonate parçasr Beriot: Moderato Necdet Remzi: Keman 20. - Ev kadınma öğütler 20.10 - Musiki: Beethoven: Trio Ferhunde Ulvi: piyano Necdet Remzi: Keman Ulwi Cemal: Piyano Edip Sezen: Viyalonsel 20.30 - Düns musikisi 20.50 - Haberler Madenlerimizin haritası yapılıyor Ekonomi Bakanlığı memleketi- mizdeki maden bölgelerinin fotog- rametri ile haritasını yaptırmağa karar vermiştir. Bu iş için isviçre- li Haynrih Vild firmasiyle konuş- malar başlamıştır. lıktan da bir daha kurtulabilmek umudumu büsbütün kaybedecek hale geldiğim sırada San Michelenin kite bi Türkçeye çeviren” Wasuhi BAYDAR Vazan: Aksel MUNT OTUZ İKINCıl BÖLÜM Sonun başlangıcı | Bütün bir yıl San Michele'den urbaıl;!::. Mnıştım; ne kadar boşuna geığınl:miî B man! Oraya bir gümmu.kgı) l_ıcmııd;en p döndüm, anlaşılan böyle bir ihtima! S yaşamağa iki gözle başlamıştım. azieri hele'ye büsbütün başka bir insan, ol Ça düm. Geri kalan tek gözümle bütün ae bir bakışla baktığımı sanıy SK rkini ve 'na_»'nğı_vı gor'ılı;ıryıo::'b;uyor_ tatlı ve temiz olan şel;. k;,d.nîzrıa Di ürlü voninü;;orl[ar. ba: şka tü B örüş yanlışlığiy TTT leğil, olmaları lâu:ısîucldı;;_ı bgi—,ı:üyo— l oıîî“i'ılucıîı;ı:luo:a şııirçok b_ğ)'in— bi kabardıklarını görüyor- x eskli j sinirlerinie do'kugj HaT Sadklikleri © bepi' lakler 5” g İ C gibi zerlerimi sevmeğe varacak — olursam öteki gözümü de kaybedeceğimden korkuyorum. Onların hayvanlara kıymalarını bir üırlü_lf' fedemiyorum. Bana öyle geliyor ki zihnim- de bir çeşid, tersine evrim oluyor ve bu beni tabiate ve hayvanlara daha çok yaklaştırı- yor. Bütün erkekler ve bütün kadınlar şimdi bana, dünyada eskisinden daha az yer tutu- yorlar gibi geliyor. Onlarla lüzumundan faz- la zaman kaybetmiş olduğumu ve onlar ben- siz yaşayabildikleri gibi ben de onlarsız ya şayabileceğimi sanıyorum. Onların artık ba- na ihtiyacı olmadığını pek iyi biliyorum. Kapı dışarı edilmeden ingilizler gibi haber- siz çekilip gidivermek daha iyi. Yıpşlacak işlerim var, halbuki artık bol bol vaktim ol- madığı besbelli. Baht arkasından bütün yer- yüzünde dolaşmalarım artık bitti, Moda ©- Jan doktorluğum bitti, deniz üstünde yaşa- yışım bitti! Büsbütün burada kalacak ve buranın bana yeter olmasına çalışacağım. Fakat burada kalmam bile mümkün <_>l:_ıc:ık ı? Bütün Napoli körfezi, bir ayna gibi pı- rıl pırıl, ayaklarımın altında serili duruyor, namazsam halim neye varır benim? Yazıp okumaktan vaz geçtim, türkü çağırmağa başladım. Her şey yolunda iken şarkı söy- lemek aklımdan bile geçmiyordu. Makinada yazı yazmağa uğraşıyorum; yalnız bir gözü olan adam için bunun zevkli ve faydalı bir eğlence olduğunu söyliyorlar. Makinanın çekiçlerinin kâğıd üzerine her inişi, heynim den çıkmağa hazırlanan fikirleri birer birer ezen öldürücü vuruşlar oluyor. Zaten düşün- mek benim en kuvvetli tarafım değildi, dü- şünmeden daha çok başardığımı sanıyorum. Bende beynimden başlayıp kalemimin ucu- na kadar giden geniş bir yol vardı. Bütün incelerim, alfabeyi öğrendiğimden beri, bu yoldan geçerlerdi. Bu bütün bu ame- rikan çarhları ve dişlileri arasında ezilip ık:'ı'b()hıyorlırşa bunda şaşılacak ne vardır i? Bununla beraber, bu çatırdılı yazı usulü- ne alışabilirsem bütün çağların en büyük müzikçisi olan sevgili Şubert'ime, teşekkür borcumu ödemiş olmak için, değersiz, ken- dime göre, bir türkü çağırmak istiyorum. Haftalarca karanlıkta yaşadığım ve karan bile, sık ağaçlı ormandan geçerken korkmı- yormuşçasına ıslık çalan talebe gibi, hep Şubert'in melodilerini birer birer mırıldanı- yordum. Şubert, Göte'nin Erlkönig'inin bese tesini yapıp sade birkaç sözle ona gönderdi- ği vakit on dokuz yaşında idi. “Olnlar kıra- h,, nr ölmezlesştirmiş olan adama bir teşek- kür mektubu bile yazmamış olmasını, son çağların en büyük şairine bir türlü affede- mem, Halbuki Göte, orta müziğinden dolayı Zelter'e biribirinin ardısıra teşekkür mek- tubları yazardı. Göte'nin müzik zevki de ar- tistik zevki kadar kötü idi. Bütün bir yılını İtalya'da geçirmiş ve gene Gotik arını anlı- yamamıştı. İlkellerin sert güzelliği onca an- laşılmaz bir şeydi. Karlo Dolçe ile Guldo Reni, onun için ideal artistlerdi. En teriz yunan arma bile ısmamamıştı. Belveder Apollonu'nu her şeyden ileri tutardı. Şubert denizin yüzünü bile görmemiş Böyle olduğu halde hiç bir besteci, hiç bir resimci, Ömiro: zin sakin büy bize onun kadar