SAVIFA 8 Tarım Bakavinan söylevi (Beş: J Ünob seyifade) #id meseleleri bitirirken, bunun ehem- miyetine büyük bir dikkatle nüfuz ede- gek bi 1slah encümeni teşkil etmek #u- vetile bu işi eline almış olan Başbaka- * fınmız ve şefim İsmet İnönü'nü hatırlat. Mayt büyük bir borç sayarım. Bu bor- €u yalnız bakan olmaklığım dolayısiyle değil, hayvancılıkla iştigal ctmekliğim binaenaleyh meslekim itibariyle de öde. mek isterim,, dedikten sonca tohum işle- rine geçmiş, bu busustaki dilekleri şük- ranla karşıladığını, tohumlarımızın çok bozulduğunu tohumlukları düzeltmek, veriml tırmak için elinden geleni yaptığını söy- Jemiştir. Bu iş için -de illere selek. törler gönderilmiş, ilk yıl ancak 600 bin kilo temizlendiği halde son yıllarda 4 milyon kilo temizlenmiştir. Bu yolda çalışan kurumların sayısı yedi tanedir. Nazillideki pamuk ve Antalyadaki sıcak iklimler istasiyonları — yeni açılmıştır. Bunlar deneç istasiyonlarıdır. Bunların elde ettikleri tohumlar dağıtılmakta ve bu arıtılmış tohumlardan alıman sonuç- lar çok değerli olmaktadır. Birçok yerlerden tohum ve tohum is- tasiyonu istenilmektedir. Bu ihtiyaçları karşılamak bakanlığın da gayesidir ve beş yıllrk plânda gözetilmiştir. Yalnız bu, eleman, para ve teknik ve bu itibar- Ta zaman meselesidir. Buğday alım işlerine ve buğday ka- nununa da oruntaklar tarafından doku- nulmuş olduğunu söyliyen — bakanımız, buğday İşinin türk ekonomisi için bü- yük önemini kaydettikten gonra köylü- ve Tarım — Baka Tt b ar yi pek fena bir duruma koymuş - olan day fiat düşkünlüğü üç yıldanberi tatbik edilen buğday kanunundan sonra biraz hafiflemiş, ve 2 kuruşa kadar düş- milş olan Fiatın 4 kuruş etrafında bir fiat durluğu meydana geldiğini ve buğ- day üzerinde insafsızca apekülasyonla- rın önlendiğini anlatmıştır. Buğday a- him istasiyonları iki yıl içinde 11 den 50 ye çıkarılmıştır. İki buçuk yılda alı- nan buğday miktarı 300 milyon kiloya varmıştır. “Bazı küçük yolsuzlıklara rağmen Ziraat Bankasının bu yolda gös- termiş olduğu faaliyeti ve alâkayı bu- rada, huzurunuzda hatıraltmnayı bir borc bilirim,. (Alkışlar). Ekim ve ürün durümu her yıl değiş- mektedir. 1925, 28 ve 29 yıllarında dı- şardan 120 milyon kilo buğday getirtil- diği halde bu yıl Ziraat Bankasının eli- le 100 milyon kiloya — yakın — buğday memleket dışına çıkarılmıştır. Bol sene- lerdeki ürünleri dışarı çıkarmak ve dar senelerin buğday sıkıntısını gidermek için stok buğday saklayacak silolar ya- pılmıştır. Buğday ihracatının attırılma- #r ve buğday nevilerinin ıslaht için bü- yük bir gayret harcanacaktır. Silolar ürünün istandardize edilmesini temin e- .. 4 tane $ biner tonluk silo ya- , bu yıl da 6 silo yapılacaktır. Her yil bu miktar imkân nisbetinde de- gişecektir. Memleketin iklimi çok çe- ULUS mızın Mmuhalarasına itina edilmesi, or- manlarımıcın feanf surette İşlenmesi: ikincisi : İntifa kanunu hükümlerine ri- ayaz etmek, muvakkat işletme piânla- tiyle kat'iyata izin vermek ve orman satmak ; üçüncüsü de ruhsatnamelerde ve bezı hususlarda kolaylıklar göster. mek. Bunlardan birinci dileği şükcan ve tehalükle karşılarım. Örmen kanununu bir an evel çıkarmak Tarım Bakanlığı nın arkasından kaşmuüş olduğu bir me- seledir. Son zamanlarda tanınmış müte. kassısların yatdımiyle yeni baştan ha- zırlanmış olan bu kanun projesi iktısa- di, adli ve malf noktalardan aid olduğu- tetkikatı — bitirilmekte- dir. Bu toplantı devresi bitmeden ka- mutaya sunulacaktır. Bu kanunda bü- tün muhafaza noktaları ve ormanları e- yi bir surette işletme noktaları derpiş edilmektedir. Ormanlara aid diğer kı- sım taleblere gelince; Ruhsatname ver- bakanlıklarca mek ve bazı kolaylıklar göstermek. Bu taleblerden ormanın muhafazasına uy» gün gelen kısımları tamamen yapılmak: Bu betkede geçen yeni kelimelerin tadır: Fakat intifa kanunu meselesinde karşılıklarıdır: Durum — Vaziyet; Ü- rün * Mahsul; İ — Vilayet; Çıkat — İhracat; Bölge — Mintaka; Bitki — Nobat; Ortalama — Va: Nomal — Normal; İlkel — İptidai; İlgi — Alâ- ka; Maletme — Maliyet Birinci yaztmızda Kastamonu ken. dirlerinin niçin dünyanın en güzel ken- diri olduğunu anlatmağa çalıştık. Bu yazımızla da Kastamou kendirciliği ve ürün durumu, ekilen toprakların mikta- rtı üzerinde durmak istiyoruz. Kastamonu ili içinde, kendir yetiş- tirmeğe elverişli toprakların genişliği, bugün yirmi bin hektarı geçmiş bulun. maktadır. İli, batıdan doğuya doğru baştan başa geçerek pek çok toprakları sulayan Gökirmak vadisi ile, sağdan Karasu, İğdir, Karadere; soldan Daday ve Alama çayları, Araç ilçesini doğu- dan batıya doğru ikiye ayıran Araç ça- yı, Tosya ilçesini batıdan doğuya doğ- ru boydan boya geçen Devrez vadileri hep kendir yetiştirmeğe elverişli ve çok değerli yerlerdir. Kastamonu ili içinde kendir ekimi. ne elverişli olan bu topraklardan baş- ve orman satmak meselesinde — vaziyet biraz değişmektedir. Orman — meselesi bizde gayet mühim bir davadır. Bunları Ayrı ayrı, uzun uzun teşrih etmek çok uzun bir zamana mütevakkıf istir. Bun: ları teferruata ayırmadan - önce ancak ttâ ana batların ana nok- taları üzerinde duracağım. Memleketi- ana hatları, misde 8 bucuk —ilyon hektâr orman var, der'er. Bunun 2-3 milyon hektarı batık” lik, sazlik, koruluk, çamlık ve funda> lıktır. Bence bu biraz genişçe bir tah- mindir. Fakat en geniş tahminlerle bile memleketi. de orman nisbeti toprak- larımızın yüzde 11 ini geçmez. Halbuki bu memleket icin nomal orman nisbeti ©» 33 dür. Göl olması Tâzimerlen mikterinim ancek Üç- te biri kadardır. Bu kemiyet tarafı. Keyfiyete gelince durum daha fenadır, Böyle olduğu halde ormanlar günden güne tahrib edilmektedir. Sebeblerini uzun boylu anlatmıyacağım, Yalnız or- manlarımızı tetkik için getirttiğimiz mütehassısın şu sözlerine dikkatinizi çe- keri: 'Benden yirmi sene evel gelmiş olan mütehassısın anlattığı ormanı bu- Jamadım. Korkarım ki benden on beş sene sonra da geleçek mütchassıs arı- yacak fakat benim anlattığım —ormanı bulamıyacaktır.,, iyor “ki ormanlarımız Daha açık söyliyeyim ben kanunun şek- Tine değil ruhuna uygun olmaya çalışa- rak ormanları tahribden korumak - için çalışırken bile vazifemi tam manasile yapmış olduğuma kani değilim. Huzu- runuzda, milletin muvacehesinde açık- tan açığa bunu söyliyebilirim. Çünkü şu ve bu gibi zaruretler ormanlardan kat- iyata müsaade vermeye bizi mecbur &- diyor. Burada maden kömürü — direği, şurada yapılmakta olan köprü, ötede yı- ktlmış bir köy evinin yenilenmesi, be- ride yapılmakta olan bir mekteb ve ni- hayet bütün amme menfaatine taslluk eden hususlar için müsaade veriyoruz. Fakat bütün bu müsaadeleri verirken €n mübrem ihtiyacları terçih — etmek mecburiyetindeyim. Bu bakrmdan dilek encümenine bilhasaa ştikran ve minnet- lerimi arzederim. Benim orada yerdi- Bu tahribat için mütehassıs raporu- na bakmaya da lürum yoktur. Bu der- din büyüklüğünü ve ne hızla yürüdü. ğünü hepimiz biliriz.. Halbuki orman- ların Ziraat, Sıhhat, Ekonomi, — ilklim bakımlarından ehemmiyeti pek büyük- tür, Bir ingilir gazetesi Çinde ziraatin yavaş yavaş azaldığını, birçok yerlerin goraklaştığını, oralarda mevcud şehir- lerin artık oturulmaz bir vaziyete gel- diğini söylüyerek bunun sebebini araş- tırıyor ve nihayet orman — tahribatında buluyordu. Bilirsiniz, Amerikada son zamanlarda mühim bir mrntakanın ormanlaştırılma- sı mevzuubahstir. Gene gazetelerde gör- müşsünüzdür. Alman ekönomi nazırının Kastamonu kendirciliği:H. Bugünkü durumu ve kendir ekilen toprak miktarr Kendir denkleri hazırlandıktan sonra ka, yakın ve komşu iller bölgestirin... olan Boyabad, Gümüşhaciköy, Tİskilip, İlgaz, Karadeniz kıyılarında Terme ve Çarşamba — ileçlerinde de, kendir eki- mine elverişli toprakların tutarı da 1500 hektara yakın bulunmaktadır. Buna göre bu topraklar da Kasta- monu bölgesi topraklarına bağlanacak olursa, Kastamonu bölgesi içinde ken. dir yetiştirmeğe uygun toprakların tu- tarı 21,$ — 22 bin bektarı bulur. Bir hektarlık bir yerden bin kilo kadar kendir ürünü alındığına göre Kastamonu topraklarının hepsi ekilir- se bütün bölgeden elde edilecok kendir tutarı 22 milyon kilo gibi insanı şaşır- tacak büyük bir rakama erişecektir. Fakat bugün içeride sürümün ve dı. şarıya çıkatın azlığı yüzünden Kasta- monu kendir bölgesinde yalnız iki bin hektarlık bir toprak ekilebilmekte ve artan kısım da, ya, çok az gelir getiren öteki bitkilere ayrılmakta veya boş bı- rakılmaktadır. Bugün bir kile kendirin ortalama: fiatı 20 — 25 kuruş arasında olduğu ayrıca göz önünde bulundurulacak olur- sa, Kostamonu bölgesinin ne kadar de. ğerli ve verimli bir ulusal gelir kayna- ğt olduğu kendiliğinden ortaya çıkar. Bugünkü ekim darumuna göre, ken- dirden yalnız Kastamonu bölgesinde e- de edilen gelir ortalama 550 — 600 bin lira tutmaktadır. Eğer bütün - elverişli topraklar ekilirse o zaman bu rakamın $ — 6 milyon liraya çıkması hiç de güç bir iş olmıyacaktır. Kastamonu'da büyük harbtam evelki kendir ekim işleri, daha eyi bir durum- da bulunuyordu. FPakat ondan sonra, dış memleketlere kendir yollanmasının azalması ve hattâ bir aralık yabancı ül. kelerden memleketimize kendirden ya- pulmiış şeyler sokulması, Kastamonu vermiş olduğu uzun beyanatta, alman ekonomi nezaretinin memlekete yapmış olduğu hizmetlerden — bahsederken en başta ormancılığa verilen chemmiyeti zikrediyor. Haibuki Almanya bize na- zaran 4-5 misli ormana maliktir. Alman bakanının sözleri arasında şu cümle ne acı bir hakikat taşır: “Bir milletin me- deni seviyesi ormanlarıma gösterdiği itina ile ölçülür., İntifa kanununun gelişi güzel tatı bik olunduğundan ve işletmek için or- man satımadığımızdan şikâyet edilmek- şidli olması yüzünden mıntaka mınta- ka kuraklıklar olmaktadır. Bakanlık böyle kuraklığa uğrayan yerlere yardım etmekte ve tohumluk dağıtmaktadır. Bu sene gelecek göçmenler için 13 mil- yon kilo tohum temini hazırlıklarına girişilmiştir. Çubuk ve fidan dağıtma işine de her yıl biraz daha fazla htz verilmektedir. 930 da dağıtılan çubuk ve fidanlar 500 bin ikon 1934 te 1,5 milyona çıkmığ, bu- na rağmen bütün ihtiyaçları karşılaya- mamıştır. Zatatlr hayvan ve mebatlarla mücade- le epite ilerlemiştir. Vebai bakaride söylediğim gibi genel savaşta ordunun yardımına dayanacak kadar bizi savaş açmağa icbar eden çekirgeden hi çbir e- ser kalmamış denilebilir (alkışlar). Di- ğer mücadelelere de bu suretle devam edilmektedir. 'Tarım bakanımız ca sonra gerek ta- fum, gerek ekönomik sıyasamız — bakı- mından en önemli işlerimizden biri o- lan ormancılık İşine geçerek demiştir ki; o — Ormanlarımıza aid dilekler üç kısım da toplanıyor. Birincisi: Orman kanu- nunca tezelden çıkarılması, ormanları la söylüyorum. Mütehassıslar diyorlar ki: Ormanlarınızın miktarı, cinsi, işlet- me şekilleri mâalüm değildir. Amenoj- man plânlarınız yok. Hangi ormanları işletmeniz lâzim olduğu meçhul. Bu va- ziyette en eyisi ormanları şimdilik ol- duğu vaziyette bırakmıştır, hattâ ya- kacağımız ve kullanacağımız keresteyi hariçten getirmeye mecbur olsanız bile. Bunu şimdi yapmazsanız, bir zaman ge- lecek ki muvakkaten — katlanmadığınız bu hale husranla katlanmak — mecburi- yetinde kalacaksınız. Orman kesilmelerinde fazla hassas tedir. Gayet açık bir samimiyet ve inan - davrcsılarş olmasından sikâyet ediliyor. & 4 aÜ Nn A ği S gi ei A S ee ” FÜ ha ĞAA SA 5 aKdi e l l iim izahatr büyük bir önemle dinlemiş- ler ve vazifeyi takdir ederek yazdıkla- rı raporla yolunda gene aynı şekilde de- vam etmekte beni teşvik — etmişirdir. Aynı teşvik ve müzahareti — tabiatiyle arkadaşlarımın da esirgemiyeceklerin- den eminim. (alkışlar). Bu meseleleri mevzuubahe edereken gök zaman eleman ihtiyacından bahset- tim. Eleman yetiştirmek hususundaki ba zi teşebbüsleri de birkaç kelimeyle an- mak isterim. Mesleki mekteblere çok ehemmiyet vermkteyiz. Gerek — eleman yetiştirmek ve gerek memlekette ziraat bilgisini yaymak ve ziraat tetkiklerini yaratmak için cumuriyetin ve partimi- zin bir eseri olan Yüksek Ziraat Ensti- tüsünü hatırlatacağım, (Gördük sesle- ri). Arkadaşlarımız orayı şereflendirdi- ler. Kendilerine müteşekkir ve minnet- tarım. İşin teferruatına - girmiyeceğim fakat bütün dünya ilim âleminde nasıl telakki edildiğini bildiğim için parti- miz bu eseriyle övünebilir. (Alkışlar). 'Tarım Bakanının bu diyevinden son. ra Kurultay nt görüşmelerin ye- ter olup olmadığınıı oya koymuş, ve ku- rultay oybirliğiyle bakanın sözlerini o- nadığını görtermiştir. Fazilet Aziz Rıza Derviş Nışanlarnı akraba ve arkadaşlarına bildirirler İstanbul - Mayıs İ 17 MAYi5 1935 CUMA ndeki kendir ürüncaü bi ş oldu. Kastomonu ilinin 1914 yılındaldi kene dir ekim alanları ile 1924 ten sonraki ekim ve Ürün durumunu şöyle göstere- biliriz: Yıllar — Kendirin ekim elde edilen genişliği kendir li Hektar Kilo 914 5000 5.000.000 924 1916 1.916.440 925 2171 2171215 926 2396 2.396.500 927 3645 3.645.310 928 3000 3.000.000 929 2500 2.500,000 930 2855 2.455.000 931 2580 2.855.000 932 2890 2.890.000 933 2712 2712000 934 3170 3.170.000 Büyükharbtan evelki nomal yıllarda elde edilen beş milyon kilo kadar ham kendir Ürününün bir kısmı © zaman İç ve dış pazarlara yollanıyor ve artanıı. dan da Kastamonuda ip, urgan gibi şeyler yapılarak gene iç pazarlarda sa- tılıyordu. Hattâ © zaman elde istok mal da kalmıyordu. Halbuki, son yılarda cl- de edilen 2 — 3 milyon kiloluk kendir bile güçlükle karcanmakta ve bunun <0 ğu da elde Böylelikle bu hal kendir ekimine zarar vermektedir. Kastamonu — kendirleri, çok ikvi bit tarzda ve ellerle soyulduğu için (ış pazarlarda fazla ilgi görmemekte, ay . ca bu elle soyma işinden dolayı da maletme fiatından büyük zararlara uğra maktadır. Kastamonudan son birkaç yıl için 'e dışarıya yapılmış olan kendir satışlı. » nt şöylece gösterebiliriz. istok olarak kalmaktadır, Yılı — Kilosu — Değeri; Lirı 1923 48605 17388 1929 61400 22349 1930 407691 160018 1931 14045 4Söz 1932 44842 8BS21 1933 695341 139058 Başka bir yazımızda Kastamonu kendirlerinin ne gibi şeyler yapmafğa yaradığı ve Kastamonu kendirciliğini ilerletmek için ne gibi tedbirlere ihti- yac bulunduğunu konuşacağız. Talât Mümtaz YAMAN 2 TÜRK ÇOCUKLARI TÜRK KUŞU'na uçucu üye yazılımnız Kendir dalma müşteri bulan bir matadır.