BATIFA 4 (Başı 1. inci sayıfada) görüşme olmadığı, Almanyaya karşı bir birlik kurulması da görüşülmiyeceğini, ve fakat Almanyanın İstediği gibi ha- geket etmesi de onanmıyacağı bildiril- mektedir. Stampa gazetesi Almanya ile Aşbirliğinin dalma en eyi hareket olaca. Yanı, yalnız bu İşbirliğinin sağlam te- İtalya göziyle Stresa konferansı Roma, 10 (A.A.) — Havas bildir. meninden : İtalyanın görüşüne göre St- resa konferansı, üiç batı devletinin hep birlikte hem bir güvenlik sistemi, hem de Avrupa'daki sücl kuvvetlerin denk- Jeşmesini gözeten 7 sonkünün tarihli Roma anlaşmasiyle 3 şubat tarihli Lon- dra konuşmalarınım beklenmedik ancak mantıkf bir ekidir. Almanyanın, 16 martta kendi kendi- ne vermiş olduğu kararla, — kendisinin iğnel olarak gerçekleşen süel denkliği- nin karşılığı olan güvenlik sistemi gö- rüşmelerinden kaçınmak İstediği kaydo- hunmaktadır. Stresa'da, şu iki sorumun konuşula- cağı söyleniyor: İlkönce: Almanyanın — silahlanması ve yahut gene Almanyanın alacağı and- laşmaya uymayan tek taraflı herhangi bir karar karşısında, İngiltere, Pransa ve İtalyanın birlik tavur ve hareketle- ti işinde, İtalya, bu Üç devletin, buna benzer hâdiselere karşı koymak İçin önceden birlik ve enerjik bir yol tutu- mu sçimelerini istemektedir. Sonra; Londra'da salık vrilen genel güvenlik sisteminin ne dereceye kadar yaşamak imkânı olduğu sorumunda, İ- talya bunu şüpheli gömekte ve sörü. mun unsurları olan doğu, batı ve Tuna andlaşmalarından her birinin ayrı ayrı birer araştırma konusu alması gerek ceğini düşünmektedir. En sonrat İtalya, Stresa'da bir çöz- ge bulunamıyacak olursa, bunun son. radan Cenevrede bulunabileceğine pek güvenmemek gerektiğine kanığdır. Ter- #ine olarak, Roma, şu fikirdedir ki Ces nevre'ye, Fransa, İngiltere ve İtalya tarafından birlik olarak alınmış garan- tiler göstermek gerektir. Stresa ve fransız gazeteleri Paris, 10 ÇA.A.) — Pöti Pariziyen- in başyazarı arsınlusal durumu, Stresa konferansı başlamadan önce gözden ge- girerek diyor ki; "Yenilmenin kendisi- ne kaybettirdiği her geyi geri almaya hazırlanmış bir ulus, durup — dininme- den savaşı hazırlryor. Barış bozmanın kendisine neye malolacağını Almanyaya eyice anlatarak Avrupa'da barışı sağ- Tamlamak gerektir. B. Musolini de, B. Saymen de, Flanden'le Laval de, Niçe- nin şu sözünü hatırlamalıdırlar: “ Bir tek gerçek varsa o da gücsüzlüktür.,, Pöti Jurnal da göyle diyor: İtalya. nın dönmez bir yol tutması, Stresada fransız görüşü Te birleşmeli ve fagiliz görüşü de bunlara katılmalıdır.,, Ekselsiyor'un görüşü de şudür: *Av- rupanın genel güvenini korumaya gi- rişmek istemiyeceği düşüncesi karşıtın- da, İngilterenin umulan bir savaşa kar- H sarsılmaz bir birlik yaratmaya hiç olmazsa kaşı durmiyacağını ummak is- teriz.,, Diğer taraftan bütün gazeteler fransız - sövyet anlaşması etrafında ve- vincli yazılarla doludur. Eko dö Pari diyor ki: Bundan sonra Tuna ve Ren kıyılarında karşılıklı anlaşmayı — temin etmek kalıyor. Bunun için Fransa ile İtalyanın bir de İtalya ile küçük an- daşmanın işhirliği sorumları kalryor.,, Almanya'nın Stresa'daki korkusu Berlin, 10 (A.A.) — Berliner Ta- gablat gazetesi diyor ki: Kötü durum, Streta'da Almanya'ya karşı »bir karar alınmasında değil, fakat konuşmaların yarıda kalıpta devletlerin yeniden an- Jaşmalar sıyasasına dönmesindedir. Berlin Borsa gazetesi de B. Filip — Sasun'un Versay andlaşması zamanın- daki gibi konuşmasından derd yanarak Almanyanın İngiltereye karşı hiç bir saldırma fikri beklemediğini temin edi. Üyoc Almanya göziyle Berlin, 10 ÇALA.) — Havas bildir. Meninden: Stresa konferansı önle Çari- * Sade, resmi mabfiller ingiliz hükü- Stresa konferansı metinin uluslar derneği çerçevesi için- de bir anlaşma formillü bulmak için harcadığı emekleri, kayıdsız ve şartsız, onamaktadır. Bu mahfiller, andlaşmanın 158 ve 16 mer maddelerinde gösterilen karşılıklı yardımın, Almanya taralından temelli itirazlar yapılmadan açıkça anlatılabile. eeğini bildirmektedirler, Bununla bera- ber, tasarlanan Avrupa güvenlik ande laşmasının, ancak andlaşmalacın barış- gı bir şekilde yeniden gözden geçirik mesine yol açarsa barış için hakikt bir garanti olabileceği de eklenmektedir. Böylece, Avrupanın yeni kanunt and. laşmanın 18, 16 ve 19 üncu maddele. riyle açıkça gösterilebilecektir. Bu and- laşmaların 15 İncisi şudur: Andlaşmayı imzalıyanların — sıyasal egemenlikleri ile topraklarının — bütün. lüklerinin garanti altına alınması, On altıncı madde: Karşılıklı yardım ve saldırgana karşı karşılık tedbirler, On dokuzuncu madde; Tatbik edil- mez bir hale gelmiş andlaşmaların yeni - den gözden geçirilmesi prensipi, Resmı mahfiller bu Üç unsurun bir araya toplanmasının yalnız statükonun korunmasına değil, hakikt barış garan- tilerinin ortaya çıkmasına yol vereceği- ni sanmaktadır. Stresa ve Polonya gazeteleri Varşova, 10 (A.A.) — Gazeteler in- giliz kabinesinin konuşmalarına ve St- resa konferansına gidecek İngiliz — sal- kurulu'na verilen direktiflere aid ola- rak Londradan gelen — babeleri türlü türlü başlıklar altında ve İlk sayıfala- rında yazmaktadırlar. Bunlardan bazı - ları: “Doğu andlaşması can çekişiyor.. Büyük Britanya doğu andlaşması soru- munda Polonyayı göz önünde tutuyor., Uluslar Derneği andlaşmasına dayanan bir güven sistemi,, ni ileri sörüyor. İngiliz gazeteleri ve durum Londra, 10 (ALA.) — Deyli Telgraf gazetesi kollektif güven hakkında İn- gütere hükümetinin hiç de acele karar» lar almak istemediğini ve kamusal dü- şünün görüşmeler biter bitmez açık ve gerçek bir karara erişilmesini İstediğk ni yazmaktadır. “Morning Post, kimşenin, büküme- tin acele ile kötü yükümler altına gir- mesini istemediğini söylemekle bera- ber görüşmelerin ne zaman biteceğini sormaktadır. Deyli Meyl gazetesi “eşsiz,, bir hava donanması yapılmasını — İstiyor ve bu- nun bütün acun tarafından İngiltere- nİn durumu tamamen anladığı biçimin- de kabul edileceğini yağıyor: Stresa konuşmaları pazar akşamı bitecek Londra, 10 (A.A.) — Haber veril- diğine göre yarın Stresa'da başlıyacak olan konferans, çalışmasını pazar ak- şamı bitirecektir, Bay Makdonald pas- kalyadan önce avam kamarasında hazır bulunmak üzere vaktinde döneceğini ummaktadır. Dişişleri bakanı Cenev- teye giderek uluslar derneği konseyi- Hin Üsnomal toplantısında bulunacak. tır. Stresa toplantısının çalışma programı Stresa, 10 (ALA.) — Yatın başlıya- cek olan konferansın programı şudur: Fransız salkuru geldiği zaman B. Musolini — tarafından — karşılanacaktır. Duçe yarın sabah da ingilir kurulunu karşılryacaktır. İngilizlerle ilk konuş- ma yarın saat 10,30 da yapılacaktır. B. Muselininin kurul adıma vereceği ziya- fetten sonra kurulların üyeleri gölde bir gezinti yapacaklar ve sonra Üç ku- rul arasında söyleşmeler devam edecek- tir. Murahhaslar gece serbest kalacak- lardır. B. Musolini Stresa'ya vardı Stresa, 10 (ALA.) — B. Muoslini kendi kullandığı tayyare ile tam öğle vakti çok güzel bir havada Majör gö- aüti GÜL e GÜĞÜ S LA z iSli DÜes ö Z ll ULUS Yabancı gazeteler Stresa konferansı ve arsıulusal durum L'lnformasyon, Paris - 5435 Evelki gün Popolo d'İtalya'nın bir yazısında ne gibi temayüller ve ne gi- bi açık bir amaç gütmesi gerektiğini anlattığı Stresa konferansı bu hafta - danberi başbakanlıkların başlıca meş- galesi balini almıştır. 'Yarın (6 nisan) ingiliz kabinesinin yapacağı özel toplantıda B. Eden din- lenecek ve gelecek hafta Sir Saymenin kararlaştıracağı sonuçlar hazırlanacak- tır. Romada da B .Musolini Versay and laşmasına imza atan devletlerin, ciddi bir engel görmediği için çabuk ve kuv- vetli olan tek taraflı revizyon isteğini durdurmak için müşterek bir yöney yapmaları gerekliğine Fransa ve İn - giltere elçilerinin dikkatini çekmekte- dir, Pariste dışarı işler bakanlığı Ulus - lar Derneği konseyinin toplantısı için, şimdiye kadar bir çok defalar Cenev- redeki kurumun doğrudan doğruya ya- pılan hareketler karşısındaki — zaafın: saklıyan formülleri yazmağa çalışmak- tadır; öte taraftan da B. Laval kendi- sine bırakılan karışık sorumlardan ve tehlikeli bir durumdan, farnsız menfa.- atlerinin emin ve pratik korum çarele- rini çıkarmağa çalışmaktadır. Bu çe - kingenlik ve hayal, aynı zamanda he- nüz dağınık olan enerjileri - toplamak isteğinden müteşekkil yumaktan, ge- rek Avusturya hâdiselerinden çekinen İtalyanın istediği genel anlaşmayı, ge- rek barışın gon bir çağrısı olacak olan yeni arabulma sınamalarına doğru yö- nelmeyi göstermek bakımından, Stre - sa konferansının önemli bir hâdise o - lacağı intibar edinilmektedir. İngilte- renin, alman töz yle bir uzlaşma te- uzlaşmayı kendisinin telkin ve idare et mek isteğinde olduğu bugün artık şüp- he götürmez bir iştir. » Onun için Stresa konferansı İn- gilterenin arabulucu hali ile İtalyanın Bölenli durumandan doğan bir hava içinde başlıyacakur, B. Musolini Al - manyanın gilahlarını sınırsız bir kudre- te götürmesini onamamağa dölenlidir. © tehlikeli bir «lahlanmayı değil, mü- samahaya değer bir sialhlanmayı ona - mak İstiyor — B. Muzolininin. Macaris- tan ve Avustucyanın yeniden silahlan- masını İstemeğe hazir olduğu söylen - mekte; hattâ Avusturyanın bir alman bücumu ihtimalinden —korunması için bu Ülkenizn 300.000 tane seçilmiş ve si- lahlandıramlış asker otplamasını dile- diğini söyliyecek olan bir delegenin dinlenilmesini teklif edebileceği de teyid olunmaktadır. Fkat Cenevreden Stresaya taşınmış olan bu silahsızlanma münakaşaları, Fransanın isteği üzerine, Uluslar Der- neği konseyine verilmek üzere Alman- yanım, Versay andlaşmasının 7 inci bö- Tümlünü bozuşunun münakaşa edilme - sini iİstiyen müşterek biz takritin ha « zırlanmasına mani — olamıyacaktır. Sir Saymen dün Avam kamarasında, Pran- sanın şikâyetinin İnceden inceye, doğ- ruluk ve hürlükle gözden geçirilmesi - ne İngilterenin karşı - durmıyacağını söylemiştir. Bu ise, Cenevreye gönde - rilmek Üzere bir formüle benzemiyen bir takrir hazırlanacağını umdurabilir. İşte ancak © zaman, barışın korunma - #a asıl temel olan fransız — ingiliz anlaşmasınm hakikat ve şümulü hak - kında hüküm verilebilir. İşten çıkarılan yunan elçileri Atina, 10 (A.A.) — Hükümet Var- govadaki orta elçisi Jan Politis ile Bofya orta elçisi Kimon Kollas'ı, Mos- kova orta elçisi Poliktonyadis'i ve Ce- nevreleki yunan kurulunun başkanı Rafacl'i işten çıkarmıştır. Baki dış ba- kanı Maksimos bugün delge olarak Cenevreye gidiyor. lüne inmiştir. Konfetane için her şey hazırdır. Yarın sabalı saat 11 de başlı- de okuduklarımız 11 NİSAN 1935 PI ğ A Polonyanın dış sıyasası #“Dünya sıyasasını idare eden başlar,, adındaki almanca izerden Lord Eden'in Müaskova'dan — sonra Varşovaya vontığı yolculuktan hiç bir sonuc çıkmamıştır. Yalnız bu yolculuk gerek Lord Eden'e gerekse fransız sı- yasal adamlarına Polonyanm alman gö rüşünil iltizam ettiğini ve edeceğini ve Almanyasız bir doğu andlaşmasına giremiyeceğini bir kere dah gösterdi Bugünkü Polonya #ryasası bir fransız taraftarlığından çok alman taraftarlığı olduğunu göstermektedir. Eğer Polon- yanın bugünkü sıyasasını dönd -nlerin şahsiyetleri ve hayatları üzer' vfak bir araştırma yapılırss bu sryası vn ha kikiğ sebebleri — bütün açıklığiyle orta- ya çıkar. İste bunun içindir ki Polonva Rusyayı da içine alacak olan bir dofu andlaşmasına girmiyecektir. Polonyanın idare sistemi herne ka- dar cümüriyet ve bu cumuriyetin ba- şında bir tumür reisi bulunmakta — ise de hükümetin dış sıyasası harb bakanı olan ihtiyar mareşal Pileudeki tarafın- dan verilen direktiflerle idare edilmek. tedir. İhtiyar Mareşat, Musoliniye, Hit- lere hiç benzemez. Kendisi bunlar gibi doğrudan döğruya halka hitab etmez. O sıyasasın: her zaman malikânesinden veya son zamanlarda tercihan oturduğu Varşova'dan idare eder. Konferanslar- da, koöngrelerde bulunmaktan — çekinen ve koyu bir ulus sever olan bu ihtiyar Mareşalı ancak bir defa, o da Litvanya ile Polonya arasında çıkan Vilna h- disesini kotarmak için Cenevrenin muh- teşem salanlarında görmek kabil olmuş- tur, Yaşayışının bu anıma kadar uğraş- ma ile vakit geçiren mareşalın bütün bu uğraşları yalnız Polonyanın erkinli- ği için olmüş ve bütün bunların amacı Rusya olmuştu. Daha 1887 de Harkof iversitesinde —oökürken — hareketleri kuşkuuyandırımış ve beş yıl için Sibir- yaya sürülmüştü. Nihayet asrımızın baş- larında şimdiki Polotya ordusunun te- meli olan avcı taburlarını kurmuş ve sadık arkadaşlarını bu kurumun başına geçirmiştir. İşte bugünün sıyasasını tayin eden adamlarda bu taburların başında harb- etmiş olan subaylardır. Mareşal bun- larla beraber büyük harbin patlamasile Avusturya ordusiyle — birlikte — ruslara karşı harb etmiş ve böylece hiç bir kon- ferans ve kongreye hacet burakmadan « kendisinin dediği gibi (ulusların alın- yazısını kılıç tayin eder) - Polonyanın erkinliğini elde edebilmişti. Polonyanın bugünklü yeni başbaka. ni (Stavek) in hayatı da hemen hemen Mareşalınkine benzer, o da daha 1905 te suikasd yapmak isterken elindeki bomba vaktinden önce patlamış ve eli ile yüzünü yaralamıştı. Slavek de bir- çok yıllar Sibirya'da sürgün — kalmış- tır. Dışarı İşler bakanı Bek de Viyana'- da okuduktan sonra daha ilk zamanlar- da Mareşalın hizmetine girmiş ve onun prensiplerini kendisine maletmiştir. Polonyanın bugünkü sıyasası Üzerin- de müessit olan bu üç şahsiyeti böyle- ce gözden geçirdikten sonra — bunların alman taraftarı bir sıyasa güdmelerin- den ve doğu paktına girmemelerindeki giz ortaya çıkmış olut. İhtiyar Mareşal tehlikeyi her za- man doğuda görmektedir. Ve gene Hit. ler gibi doğuya doğru yayılmayı —dü- g#inmektedir. Öyle değil mi Daha 1920 de Kiyefi kuşatmak, sınırlarını — Din- yepere uzatmak isteyen gene o değil mi idi? Onun için Polonya ile Almanyanın bugünkü amacları biribirine eyice uy- gundür. İkisi de doğuya doğru yayıl- mak istiyorlar. Doğuda statükoyu ko- ruyacak olan doğu paktına — bunların girmiyeceği böylece ortaya çıkmış olur. Almanya ile amacları birdir. Bunları biribirinden ayırmak ve türlü vesileler- le doğu paktında yapılacak ufak tefek değişikliklerle bunlardan herhangi bi- Tini bu andlaşmaya sokmak hemen he- men olamaz gibidir. “Polonya ökonomik bakrmdan da Al- yacak olan çalışmalar üç gün sürecek- | v D D slllır. Geniş toprak ürünle- tir. Yine Almanyada çok ahcı bulmaktadır. Barı; bölünmez bir bütündür İngillın ik Rusya bu esat üzerinde birlik bulunuyorlar Deyli Herald gazetesinin Moskovle — da bulunan sıyasa) bildirmeni, 1 nissli — tarihli gazetesine oradan gönderdiği U zun biz telyazısında Bay Edeain Mot kovadan Varşovaya doğru hareketin * | den ve bu sıralarda yazılıp basılan bile — diriden bahşettikten sonra diyor kiz *Bir çok yıllardanberi birçok taraft — larda Rusyayı İngiltereye düşman, bBiğ — olmadı, dost değil diye tutarlar, o yole da çalışırlardı. Bay Hitlerin Betlin konuşmalarıli da gösterdiği düşünüş yolu da bu türt — lü idi. Bay Edenin Moskovada B. Sualiff | ve B. Litvinof ile yaptığı konuşma * — lardan sonra arada böyle bir ayrılık ve yahut aykırılığın bulunmadığı anlaşılı makla kalmamış, dünya İşleri karşısını — da iki devlet arasındaki düşünce ve di gu birliği yaşrlacak kadar göze çarp V — mıştır. '& Eğer gerçekten naziler,, lıı;ıhuıl nin ruslara karşı bir alman — saldi karşısında sevinip hoşlanacaklarını nıyorlarsa B. Edenin Rusyadan döu mesinden sonra bu kanığlık kökten dişmiştir. Vi Benim düşünceme göre Mosk: " görüşmelerinden temelli sonuçlar çı kacaktır. Artık Almanya anlamış olsa tir ki batr Avrupasında ve doğu Avi rupasında güven ve barış diye iki rı sorum ayırmak hiç bir şeye yacaktır. vi “Barış bölünmez bir bütündür,, eöe' zü artık Avrupa sıyasasının temeli o!İ muştur, Dün B. Litvinof, kendi köğü. künde B, Kdene bir yemek vermiş, bİ_ arada gülünç bir vaka olmuştur. Bayan ve Bay Litvinof'un — haberf' olmadan, aşcı, tereyağiyle “barış uıî lünmez bir bütündür,, yazısını yazmığı tır. Bu sırada Rusyanın Londra ılçi; B. Maiski, eline biçağı alıp — tereyaj kesmek isteyince sofrada bulunan in & gilizlerden birisi “ ne o Maiski kılığ mı çekiyor?,, demiş, herkes gülüşmüş ( Bu sede şaka bile her iki tarafıtf —| birbirine pek yakın düşünüşlerde oldud Bunu göstermektedir. j Ruslar ve ingilizler, barışın bölün 4 mezliği temeli üzerinde anlaşmışlaı Bunun gibi, iki taraf, çember içine ale mak gibi bir sryasanın da isteklisi der gitlerdir. | İki tarai da Almanyanın bu elbir 1 liğine karışmasının önemini onamışlard ona müsavi haklar verilmesi oyundd bulunmuşlardır. P LA Bununla beraber, Almanya bu 3 j q rarlar karşısında vetosunu kullanaı olursa yeni bir güven sisteminin ku1 ı rulmasına engel olamar. Moskova konuşmalarından sonra Hitlere durumu yeni baştan gözden çirmek ve yeni kararlar almak düşüyor. LEOEFEFEEETEESRESEESE £ — ae ef İ AT epearı L a m-.y ... .u . — Onun için Polonya ber zaman yanın görüşünü koruyacak ve le eş bir sıyasa güdecektir. Aslında! Lord Edem'in Vargova'ya yaptığı yolculuk da bunu bir defa daha ;öıte!l miştir. Bu yolculuktan sonra ih Mareşal Polonyanın hiç bir zaman p. ğu andlaşmasına — giremiyeceğini 4 bir dille söyledi. Almanya da - açıkçd doğu andlaşmasına giremiyeceğini Cirdi. Bu iki kuvvetli hükümetin do; paktına girmek istememeleri bu laşmanın bakikiğ anlamımı temelin. bozmaktadır. Son zamanlarda İtalya: da doğu andlaşmasına gireceği hal : leri ortaya çıkınıştır. Bütün bunlari rTağımen Almanya ve Polonyasız - döği Andlaşmasının kuvvetli bir anlamır yok tur. Onun için Stresa konferansında dâ bu andlaşını için herhangi biş aör geyt, küvvetle bel bizlamamak gerektir | 4 / | | | — & H A B BAA A S M EPLe ö SO M erer ö RR