Aydın kredi kooperatifinin verimli çalışması !indoe“sağlî“ı — Aydın demiryolu üze- eye kol veren Ortaklar istas- U Önce istasyona yarım saat uzak- .m;rî;“l“nan Balatcık köyünün adı ile , n Bu istasyonun adı on yılda Çok kez değişti. En son ortaklar ol- nı::ğikaî'—'n bu şirin istasyona bun- linkiş ö .Ş“îel bir ad bulunamazdı. 'îffak' Türkiyenin ilk ve en çok mu- Si 'olan koperatifi burada doğdu- Bibi ,on yıl önce dört dükkân, iki Ve ve bir istasyon yapısı bulunan lar istasyonu bugün Aydın incir . Peratifinin himmetile çok bayındır kasabacık olmuştur. ü“:î:n Ortaklar Zirai kredi koopera: yülık toplantısı Aydın ziraat Tkası müdürü Muhterem Kayanın mâğî“llğın_da toplandı. Ortaklar 70 nu- iz I zn—a(ı kredi kooperatifi vilâyet.ı- çiMîhı're:;ındeki zirai kooperatifler.ı— e En çok ilerleyen üç kooperatif- '_“dll'. Bu köngrede okunan idare op::::_r.aporundan da anlaşılıyor. Ko- ifin 257 ortağı vardır. 1934 yılı Şında adi sermaye 20413 lira iken 935 iıîı:da 22331 lira olmuş bunun 15219 5o 1 tahsil olunmuştur. 1934 yılında m;58;03 lira ikraz bakiyesi devredil - îl.c _934 yılında 6483,65 lira tecil se - _“nden olmak üzere 26647,52 lira Yıl.î: olunmuş ve bu yıl tahsilâtı geçen N 7436 lira artık olmuştur, 935 yı- ;î:dd“fcdilen ikraz bakiyesi 24493,90 Eüıı"m 200 ortak hüsnüniyetle borcunu 'ünde ödememiş ve 40 ortak hakkın- ierai muameleye başlanmıştır ki, mx:l" üzerinde 6000 lira vardır. 1934 Hinda 979,12 lira harcanmış, ve 1845,41 Safi kâr elde edilmişti. Raporda ':ından sonra 933 yılı incir işinden bah- M“"Yoniu. Sonradan epey gürültü ya- Ü R_n bu iş şudur. 1933 yılında incir çok Öşkün olduğundan kooperatife -borç- M Ottaklar incirlerini idare meclisine ':'nnişı" ve idare meclisi de bunları iş- “€rek bir kısmını eyi fiatla satmış Ve “;ıh!!_mm satamıyarak bir Rus e. lîı: bir motor, bir orak makinesi _ve ııeı:f aygğıtlarile değişmiş. Bu maki - ak-l“" hemen satılarak parasının Or - R i;" lîtsabma kooperatife yatırılma- teniliyordu. Banka müdürü bu işin mıl:ı müfettişliğince tetkik edilmekte “ğunu söyledi. Kooperatif müdürü, 'fb ve avukatının banka tarafından :"' ve azli hbakkında ruznameye ban- ğ tarafından koydurulan madde aban- * Ruznamede bir madde daha vardı. :;di kooperatifine borclu olan bir or- 'İr:;“tcunu veremez ve icraya baş vU- tahsil olunursa bu ortağın serma- Y6 Ve mecburi tasarrufu ihtiyat serma- Yeye nakledilmekte ve gayri menkulü- baş vurulmakta bir şey elde edile - “€zse ortaklarından alınmaktadır, Ger. î_'ğbi“ kanun hükmüdür. Fakat bunun $tirilmesi, bu gibi ortakların borç- Tinın sermaye ve mecburi tasarrufun- N tahsil edilerek alınması çok yerin- t merkeze bildirilmesi kararlaştırıldı. Bu cihetin banka merkezince de dikkate a- lınarak yeni çıkacak yasaya bunun için madde koydurulması çok isabetli ve yerinde olataktır. Yeni idare heyetine Hasan Talha, Ö. Halil İbrahim, Reşat Küçük Ali, A- li Şükrü ve Halil İbrahim Mustafa mü rakipliklere de Dr. Sabri: Rasim ve ban- ka memurlarından Faik seçilerek kon- greye son verildi. Bu heyette eski heyetten kimse yok- tur. Çok dileriz ki bu arkadaşlar da es- kileri gibi işlerini candan benimsesin- ler ve çok eyi yürüyen bu kurumu hız- la yüriitsünler. Germencik: Germencik kredi koo - jeratifi genel heyeti evelki gün toplan. dı. Yeni heyete Dr. Sabri, Zincirci Nu- ri, Hasan Nuri, Bekir Kaçar ve Mehmet Hilmi ; mürakipliklere de nahiye müdü- rü Yalçın Kaya, fırka yazganı Hüseyin Kırbıyık ve Banka memuru Faik seçil. diler. Germencik belediyesi tarafı H. F. binası yapılmak üzere verilen ve inde t-'1nan iril- ndan C. Germenciğin en eyi bir yer 308 metroluk arsanın muamelesi bit miştir. Esasen taş ve tuğla ve gireci ha. bulunan binanın yapısına bu günler- yakının.- zır de başlanacaktır. Yalnız, bina da öce belediye tarafıdan yaptırılan bir ölü yıkama yeri vardır. Bunun buradan kaldırılmasını çalışkan pelediye başka- nı Tevfik Çevirenden dileriz. Bir de es ki park yatağına yıptmlacak gençlik salonunun keşfi yaptırılmıştır. 5200 lira a bir salondan başka kadar tutuyorsa d bina. bir şeyi olmadığından bunun fırka sı yanındaki boş arsaya yaptırılm- < ihtiyaca daha uygun bir proje yaptırıl- masıi düşünüldüğünü Bay Tevfikten öğ- rendim ki hakikaten çok isabetlidir. Be- Jediye tarafından yaptırılacak 4300 “ca keşifli mezbahanın temelleri kazdırıl - mağa başlanılmıştır. Yakında temel at- ma merasimi yapılacaktır. Germencik- te eskiden daha ciddi ve plânlı bir çalış- ve ma Var, Çine; Çine ilk okulaları esirgeme umu 62 okura her gün sıcak yemek kur ğ rum bu yoksul ve kim- vermektedir. Ku avruları baştan aşağı giydirmiş- aa hayir sever halkı tir. Yemek Çinenin ; er gün bir evden gönderil- dan h rDinaE klara her gün mektedir. Bu suretle çocu iki üç dürlü ve çok eyi yemekler ve - rtilmesi temin olunmuştur. Aydın spor mıntaka lik“ maçlarına dün devam olunmuştur. Dün Aydın - Koçarlı kulüpleri karşılaşacaktı. Fakat Koçarlı kulübü gtlmCdiğinden Aydın kulübü galip sayılmıştır. Aydın avcılarından on kişi dün K:' çA'ye giderek bir sürek avı.yap—: gn 5 ve dört domuz öldürmüşlerdir. n SAYIFA 5 | | Dışardan gelen duyuklar BULGARİSTAN'DA — — ğ BolmarR Dış duyukların özü | J| DA ga - öomen — Yunan Başbahkanı Bay Belçıka parası duşuyor hududunda bir A b hadise 5ofya, 30 (A.A.) — Bulgar A- junsı bildiriyor: 29-30 mart gece- si bulgar - romen hududunda Bal- bunar mıntakasında bir hâdise olmuştur. Bu hâdise esnasında ay- nı mıntakadaki Dernova kasaba- sından iki kişi telef olmuştur. Sa- lâhiyettar memurların topladıkla- rı malümata göre, 28-29 mart ge- cesi türklerden mürekkeb bir grup gayrimeşru surette mezkür mın- takada hududu geçerek Totrakan Arrondismanı dahilinde kâin Si - ahbare kasabası yakmındaki ro- men hudud karakoluna gitmişler- dir. 29 mart günü firariler, Ko- vnacılar kasabasında bulunan ge- ri karakola sevkedilmişler ve sa- at 23.30 bulgar hududuna sevke- dilmişlerdir. Aynı zamanda ro- men hudud muhafızları firariler üzerine ateş açmışlardır. Silah ses- Çaldaris yunan parlamento- sunda son isyan hareketini ve buna karşı hükümetin güddü- ğü sıyasayı anlatmıştır. Parla- mento hükümetin sıyasasını onamış ve güvenini bildirmiş- tır. — Gazeta Polka'nın duyuk- larına göre Bay Süviç B. La- val'a Bulgaristan ve Macaris- tanın hukuk birliğinin tanın- masını teklif etmiş, Fransa da bunun ancak bu iki devletin Tuna andlaş girmesini şart koşmuştur. — Bay Musolini ile hükü- met ileri gelenleri Littorio sa- vaş meydanında tayyare ve hava müfrezelerini teftiş et- mişlerdir. — Bulgar Makedonyasında komitecilerin öldürdüğü dört cesed bulunmuştur. — Bay Eden'in daki t ları eyi vermektedir. Konuşmalar de- Moskaova'- lerini duyan ve bulgar girmeye çalışan kalabalık bir gru- pun karanlıklar içinde yaklaşmak- ta olduğunu görerek telaşa dü- şen bulgar hudud muhafızları da evvela havaya silah atmak sureti- le firarileri durdurmak istemişler ve bunda muvaffak olamadıktan sonra ateş açmışlardır. Muhafız- lar gelenlerin bir takım tehlikeli kaçakçılar olduklarını zannetmiş- lerdir. İki kişinin öldüğü ve üç ki- şinin hafifce yaralandığı anlaşıl- mıştır. Vaka mahalline gönderilen müstantik tarafından hemen tah- kikata başlanılmıştır. Bulgar hu- dudu memurları, romen hududu —memurlarından bir mülakat iste- mişlerdir. İsveç - Norveç dışarıişler bakanları İstokholm, 30 (A.A.) — Salâhiyet- tar mahfiller, İsveç ve Norveç dışarı- işleri bakanları 15 nisanda Danimarka dışartişler bakanı ile görüşmek üzere Kopenhağa gideceklerdir. Bu ziyaret uluslar derneği konseyinin toplanma- sından evel yapılacaktır, Çünkü Dani- marka uluslar kurumunda âzâ oldu- ğundan bu iki memleket o sayede di- şarı sıyasa alanında öteki devletlerle teşriki mesai imkânını elde etmekte- dirler. * Aile yanında bir bayana Bir oda ve bir mutfak kiralık- çır. Matbaaya O. Z. Rumuziyle 1 — 1228 yazılması. eee EAR vam etmektedir. — Viyana gazeteleri Hitlere y Z) '.ı L; ve M l görüşmelerinden ümidli gözük- mektedir. — İngiliz gazeteleri Hitler- in istekleri üzerinde uzun boy- ğu tefsirlerde bulunmaktadır- ar. — Bay Eden'in Litvinof'a teklifi Amerikanın da dahil ol- duğu bir uzak şark anlaşması fikrini ortaya atmaktadır. — Belçika, parasının değer- sizlendirilmesi kanununu ka- bul etmiştir. — Danzig almanları son du- rumu protesto etmek için top- lantılar yapmaktadırlar. — Amerikan âyan ve say- Brüksel, 30 (A.A.) — Ayan mec- lisinde maliye encümeni mazbata mu- harriri başvekil B. Von Zelandın siya- seti lehinde bir rapor okumuştur. Bu raporda hükümete verlmiş olan hususi salâhiyetlerin tahdidi keyfiyetinin par- lamentonun tatili manasını tazammun etmiyeceğini ve Belçika frangı kıyme- tinin altın esasınma göre yüzde 70 ilâ 75 nisbetinin - aşağısına düşmiyeceği beyan olunmaktadır Belçika parası değersizleştirildi Brüksel, 30 ÇAA.) — Meclis, 12 müstenkif ve 54 muhilif reye karşı 197 rey ile belga”nın laymetten düşürül « mesi hakkındaki kanun lâyihasını ka « bul etmiştir. Meclis, hükümete bir sene için fevs kalâde salâhiyet te varmiştir. Londra, 30 (A.A.) — Bu sabah in- giliz gazteleri Belçika dövizinin de « ğerden düşmesi hakkında mütalea yü. rütmekte ve bunu tasvib etmektedir « ler. Gazeteler, Van Zeeland'ın mali sı« yasasını B. Ruzvelt'in sryasası ile mü« kayese etmektedirler. Gazeteler, Belçika hükümetinin bu kararını, dünyada döviz işlerini daha intizamlı bir hale koymak için ileri atıl mış bir adım saymakta ve altın esası « na bağlı diğer devletlerin de Belçika'« yı taklide bur olmal hte « mel olduğunu yazmaktadırlar. Belçika frangının kıymew- sizleştirilmesi Londra, 30 (A.A.) — Belçika frans ginin kiymetinin düşmesi hakkında Financial Newe diyor ki: Belçika frangı ingiliz Jirasına gös re, daha düşük bir vaziyete gelmiş, şimdi ingiliz çelik ve maden kömürü ihracatçılarının Belçikadaki rakibleri lavlar meclisi savaş büd! 401.998.170 dolar olarak ka- bul etmiştir. — İspanya Reisi Cümhuru idama mahküm 21 âsiyi affet- miştir. — İtalyada Afrikaya gön- derilecek askeri hazırlıklar devam etmektedir. — İspanyada kabine buhra- nt devam etmektedir. — Raomanyanın Ankara Elçili- gine Romanya Matbuat umum müdürünün tayinine muvafa- kat cevabı verilmiştir. — Bulgar - Romen hudu- dunda bir vaka olmuş, iki türk ölmüş ve birkaç kişi de yara- lanmıştır. — İtalya - Habeş hududun- ile mücadele edebilmeleri güçleşmiş Bunun neticesinde İngilterede işsizler rin artması mubtemeldir. Bununla be- raber Belçika frangının sukutunu bir terakki gibi telakki etmek lazımdır, Çünkü bu düşüş muhakkak bir kıymet. ten düşmeye karşı vaziyet alan diğer altın bloku memleketlerindeki mücak deleyi azaltacaktır. Halbuki bu - kıys metten düşme meselesi vücuda gelme- dikçe uluslararası müuvazeneyi temin kabil değildir. Amerika savaş büdcesi Vaşington, 30 (A.A.) — Ayân ve saylavlar meclisleri, savaş büdcesini 401.,998.170 dolar olarak kabul etmiş- lerdir. Bundan başka meclisin, ordu d 118.500 den 165.000 e çıs da çıkan yeni yeni hâdiseler in durumu çok - gerginleştir - mekte olduğu bildiriliyor. karan ulusal muhafiz kıtaları yeküânu 5.000 kişi arttıran ve tayyareler sayısı nı 900 den 1.447 ye çıkaran projeleri de kabul etmişlerdir . * olacağı istenildi ve dilek olarak — SS | "'ıllg' i SALLUN racpanı 'Yefrika: 3%__ içak Bir dalın çatır_dısmx_ışı t kadar ilerde siyah bir gö gördüm. le Ristin, yüzü sapsarı, im ve yirmi rr_ıeşr'_: lgenin belirdiğini küçük eli kemerin- pon kadınlarının giydiği geniş deri külotu- nu ayıya gösterdi. Ayı, ağzındaki dalı bırak- tı, iki kere gürültü ile soludu ve sonra dö- nüp sık çamlar arasına daldı. Hızlı adımlarla yola düşerken Ristin: mmızı yıp iki taş uykuya dal kesi dolusu böğürtl zın altına koyarak derin b ___ arasında ateş yaktı. Yemeğimizi yiyip pipolarımızı içtikten sonra çan dık. Beni uyandıran, kırmızı tak« en sunan Ristin — olduş | saıllVliclıele.’niıı kitabı Yazan: Akset MUNT Türkçeye çeviren: Nasuhı BA YDAR ç.anşalarımızı sırtlayıp yola düştük. _İmş— Te ;ndıkşe görünüş değişiyordu. Üzeri ka- il Otu ile örtülü ucsuz bucaksız yaylalar- €rliyorduk. Bu yaylaların şurasında bü- IMda, demet demet, acı sarı renkli Ve hjor- ları denilen yaban ahududuları vardı; bun- 2vuç avuç koparıp yiyorduk. Akçaka- » dişbudak ve söğüdle karışık mürver, ki- Ve yaban frenküzümü korulukları - için- c—îlce kayınlar yükseliyordu. Biraz sonra "lewac bir çam ormanında idik. İki saat B€© Mişti ki iki yanını yalçın kayaların duvar- Iğı derin bir boğazda yol alıyorduk. Te- “!ş:.ızde gördüğümüz gökü henüz akşam BÜ- tm. Aydınlatıyordu, ama içinde bulunduğu- dere şimdiden karanlıktı. Ristin, dört j a kuşkulu bakışlar atiyordu; belli idi tiye Ce olmadan bu boğazdan kurtulmak is- — Yordu Birdenbire olduğu yerde donakaldı. deki baltacıkta, mırıldanırcasına “kaç!, de- di. — İ e& koşup kaçmak istiyordum, anca Bi ılî:ı?n dkesiışmşş, k_ımıldanamıyor ve î!ıı(hcıı ğum yere mıhlı gibi dumyoîqüm. Şmfı'dan- nu eyice görebiliyorduîn. Böğürtlen !ı( Ş ları arasında, ayak üstü duruyor V€ oca: man ağzında da bunlardan bir dal sallanı- yordu; onu, akşam yemeği sırasında tedir- gin ettiğimiz anlaşılı_y(_)rdu. Her zaman gî— rülmeyen bir boyda idi ve postunun üzül- müş olmasına göre de oldukça yaşlı bir ayı idi; Turi'nin anlatmış olduğu olacaktı bu. Ben de Ristin'e karşı erkekçe _hşrek:t &- miş ve kaçışmı korumuş olmak için “kaç» dedim. : Ristin kaçmadı ve kaçacak yşrde beni, kendi başına, Paris'ten Laponya'ya kadar gitmeğe değen, unutulmaz bir manzara kar- şısında bıraktı. Size şışnqı anlatacağıma is- terseniz inanmayın: Ristin, bir eh'b'ak'acî: gında, ayıya birkaç adım y_alşlaşu; öteki eli ile de uzun hırkasının eteğini kaldırarak laf B “Benden çok böğürtleni seviyor,, dedi. Sonra anlattı: Geçen baharda, anası onu lapon mektebinden geri getirirken, aşağı yukarı aynı yerde, boğazın tam ortasında koca ayı ile karşılaşmışlardı. Anası da tıp- kı onun gibi, kadın külotlarını gösterince ayı tersyüzüne dönüp gitmişti. Biraz sonra boğazdan çıkıp gittikçe ka- raran ormana daldık. Bütün yer, baştanbaşa, kadife gibi, gümüşü bir otla örtülü idi. Ak- şam olmuştu; ancak ne gece gibi karanlık, ne de gündüz gibi aydınlık vardı. Yazın, şİ- mal gecelerinde görülen inanılmaz bir yarı- karanlık içinde her şey seziliyordu. Ristin, nasıl oluyordu ki bu ıssız orman içinde yo- lhunu bulabiliyordu? Bunu kafam bir türlü almıyordu. Birdenbire gene dostumuz ırmağa rast- 'ladık. Derhal yatıp dudaklarımı onun serin ' yüzüne uzattım, Ristin yemek zamanı olduğunu söyledi ve şaşılacak bir çabuklukla çalı çırpr topla- Bunları yedikten sonra koca ayının bunlari bu kadar sevdiğine hiç şaşmadım. a Hep yürüyorduk. Sevgili ırmağımız ğ bizimle beraber, kaya tepe demeyip, neşeli — neşeli kayıp gidiyor ve göle inmenin dah;: : eyi olacağını kulaklarımıza fısıldıyordu. Biz de öylece hareket ettik. Zaman zaman onu gözden kaybediyor, ancak kendi türküsünü — çağırdığını hep işitiyorduk. Vakit vakit du4' — rup, bir kayalığın önünde, yahut kesil # bir ağacın gövdesi yanında bizi bekliyor v a. sonra, sanki kaybettiği zamanı kazanmal$ için, eskisinden artık bir hızla gene ileri a« — tılryordu. Biraz sonra, karanlıkta yolunu şasi şıracağı korkusu büsbütün kalmadı, çün B gece, hızlı cin adımlariyle çekilip orm i içine gitmişti. Ağaçların tepelerinde altım. ışıktan bir alev titriyordu. ' Ristin “Piavi,, dedi. “Güneş çıkıyor,,. - Vadinin sisleri arasından bir dağ gölü, ayaklarımız altında, gözlerini astı. z t (Sonu var)