BAYIFA 4 Venizelosun bir yazısı Yunan ayaklanma- sındaki his Reks vapuru, 18 Mart, Vaktiyle Kıral Konstantini tac ve tahtından feragate mecbur eden ve Yu. panistanı itilâf devletlerinin sırasına sokan bir kimse olduğum — malümdur, General Sarayın zaferinde — belli başlı bir âmil olduğunu iddia edebilir mev« kide olan Yunanistan, kendisine büyük ölçüde yerler verilmek auretiyle mü- kâfatlandırıldı. Fakat, muhik bir bi- gimde olmayan seçim — sistemi dolayı« tiyle kıralcılık taraftarlarının çokluğu yeniden ellerine almaları yüzünden bir aksülâmel oldu. İşte bu ikilik, yunan . türk savaşındaki mağlübiyetimizi mey- dana getirmiş olan âmillerden biridir. Kostantin tekrar tahtıma geldi. Fakat, bir müddet sonra ayaklanmış olan ordu hanedanı kat'? surette kovdu. Bunun arkasından cümhurluk geldi. Ancak, 1933 başlangıçlarında, kıralcılık taraf- tarı fakat, cümbhurluğu tanıyan ve sağ cenah cümhuriyetçisi Kondilis ile bir- likte kabineyi kuran Çaldaris seçimi kazandı. Fakat daha seçim esnasında, sol cenahta balunan Plastiras herkesin bildiği darbeihükümeti yaptı. O sıra- larda ben, hükümetin başında bulunu. yordum. Kan dökülmesinin önüne geç- mek ve devlet nizamının muzaffer olma 'm #L için bütün nüruz ve kudretimi sar- fettim. Halbuki Çaldaris, benim Plasti- rasa karşı pek mülâyim — davrandığımı ileri sürerek 3 mayısda parlamentoda söylediği nuktu İle beni suçlu göster. diğini görünce hayretler içinde kaldım. Bu ithamı memnuniyetle Üzerime aâl. dığımı söyliyerek Plastizasın yurduna karşı geçmişte yapmış olduğu ödevleri saydım, Bunun üzerine öyle bir kıya- met koparıldı ki kürsüyü terketmek mecburiyetinde kaldım. Bu, benim kırk yillık sıyasal mesleğimde en acı bir sahne olmuştu. Üzerinden çok geçme- den bana ve karıma karşı Atina Emni- yet müdürü tarafından tertib edilmiş olan Kephisiyanın suikastı oldu. Yirmi aydanberidir ki, hem 6 bem Emniyet tMüdürü mevkuf bulunuyorlar. Emniyet müdürü, hapisanede yatmakta olmasına fağmen, epiyce zamandanberi, ber nu. Mmarasında bana kargı tehditlerle dolu olm haftalık bir mecmua çıkarmağa başladı. Muhalif partilerin - sıyasacıları be- nim önderliğim altında eylül 1934 de Başbakana bir mektupla müracaat ede- rek, bu tehlikeli durumun karşılıklı fe- dakârlıklarla ortadan - kaldısılmasını istedi. Başbakan bu mektuba hiç aldı. Tış etmedi, Bilâkis Atinadaki yaşayışım © kadar katlanılmaz bir ölçüye vardı. raldı ki, bundan altı ay önce şehri ter- ketmeğe mecbur oldum; kalktım, ana: yurdum Giride geldim. Hükümete karşı cebri harekete geçmek için yapılan bü- törn tehditlere başlangıçta kati bir mu- kevemet göstermiştim; ancak, Yuna . nistanda perde arkasında bir dahili sa- vaş cereyan ettiğini de bildiğim için, son iki yıl içinde, artık körü körünc, cebir aleyhtarlığı etmiyecek biçimde durumumu değiştirdim. Bu böyle ol - Mnakla beraber yaşımın — ilerlemiş olma- « dolayısile herhangi bir ayaklanma hareketinin başına geçmeği istemedim. Bundan başka taşıdığım bütün kaygu- ların iktidar yerine oturmak gayesini güttüğü kanaatini de uyandırmak iste. miyordum. Sıyasal yaşayıştan geri çe- kilmeği düşünüyordum; fakat, önü- Müzdeki üyan seçimi dolayısile bu dü- güncemden muvakkat bir müddet için vazgeçmiştim. Önceden de söylediğim gibi, kendilerine kargı sempati besle diğim halde müsellâh bir ayaklanma. Hun başına geçmek istemediğimin se- beplerinden birisi de işte bu yan seçi- ©i idi., Ayaklanmaya asıl sebeb ve âmil 25 Pubatta Selânikte cereyan eden hâdise- Yer olmuştur. Bu şehirde, kıralcılık taraftarları - Bın bir toplantısından sonra polisin, te. pahürlerde bulunan cümhurluk taraf- Barlarına karşı gayet sert davrandıfı garpışmalar oldu. Selâniğin ne kadar a- yan ve parlâmento üyesi varsa hepsl tümhur reisi nezdinde bu hareketi pro- t**to ettiler ve ayni binada Beyaz ku. *mek üzere 3 mart tarihi içii bir protesto toplantısı toplantı genel vali tarafından yasak edildi; bunun Üzerine bir ile arasındaki gece donanma İsyan etti. Ertesi günü saat 15 de Girld ge rfi idare kanunlarından başka bütün ana kanun- ları kaldırdı. Kendisine verdiğim ce- vapta, bu bareketi bir diktatörlük diye telâkki ettiğimi, buna aleyhtar bulun- duğumu, asayiş ve nizamın bozulmuya. cağma kefil olduğu vali, âsi donanmanın Giri den korktuğunu söyledi. Eğer önderl ri makul bir düşünce ile hareket edi- yorlarsa, douanmanın, âsilere müzaha- Tet etmek İçin şimalde Trakya çağırdılar. Bu mart nel ederek, askerlik dim, Genel gelme liman. larmas, ihtimali çok Lüyük olduğuru ileri terek, bunun imkânsız bir şey olacağı karşılığı Ne kadar yas zık ki, donanma böyle hareket etmedi; ayaklanmanın başına geçmekliği: min için hakıkaten kalktı Giride geldi. İlk önce kabul etmedim. Ancak, ayak. la: maya ka'şı sempatim olduğunu apa- ssıtan Selâniğe gitmiş olması nda bulundum. , Bundan sonra ancak, tav. tımı değiştirdim. Atina hükümeti ayak- Janmış olan gemileri serseri ve kor. €&an diye ilân ederek, kim olursa olsun, he:kesin bunları batırmak hakkı oldu- ğunu söyledi. Bu harezet, her iki par- n arasını bulacak yecde zabitleri â- &i diye ilân eden cümhur reisinin çuk büyük bir suçu sayılır. Hadsiz hudu: suz olarak hayretler içinde kaldım, Bu haleti ruhiye içinde bugün tereddüt ve düşüncelere rağmen ketinin b ayaklanma hare - ta geçmiş cıduğumu ilân ettiğim radiyo beyannı aldım. Bu da ,kararımdan sonra Kava- laya bareket eden ve yolda hemen h- men ne kadar Yunan adası varsa hep. sini işgal eden âsi Yunon zabitleri ile yirmi dört saat süren — görüşmelerden sovra olmuştur. Ordumuzü teşki en dört fırkada eden altısı, yani yarıı ra yakın bir kısmı bu ayak'anmaya katıl- dr. Ayaklanmanın başına geçmeğe ka- rar verdiğim anda, maa'esef bu ayal- lanmanın müvaffakiyeti de iflâs etmiş bulunuyordu. İşin belli başlı yanlışı söylenildiği gibi, donamma 2 mart cu- martesi günü taat 13 de Selünikte bu. macağı yerde, 6 mart çerşamba günü kalkıp şimale gelmesi, hem de Selâni- ğe gelecek yerde yalnız Kavalaya var« mış olması teşkil etmektedir. Artık baskın yapma anı geçmiş, bükümet ber türlü mukabi! tedbiri almıştı. Felâ'e- timizi tamamlayan âmillerden biri de, hareketin asıl başı olan General Plas. tirasın menküb — bulunduğü cenubt Ftansadan kalkıp Yunanistana gele- memiş olmasıdır. Milâno sıyasal polisi General Plastirası alrkoydu; o da a yaklanmış olan ordunua başma geğe - cek yerde Milânoda ka'mağa mecbur oldu. Bundan başka yeni, hemen hemen aşılamıyacak zorluklarla — karşılaşıldı; ayaklanmış olan donanmenın yakacağı kâfi derecede temin edilemiyordu. Bı andan itibaren, bizi muvaffakiyete gö- türecek olan biricik âmil, denizde ha- kim olmak da hayal oldu. Artık benim de kanaatim ,faydası olmayan bir mü. cadeleyi uzatmamak benim için bir Ö- dev olduğu merkezinde idi, Atina hükü- meti, ayaklanmış donanmanın, teslim oluncaya kadar bombardıman - edilmesi için emirler vermişti. Bu emirler Gi- ridde tayyaresini düşürdüğüm bir tay« yarecinin üzerinde bulundu. Tayyare. ciler kumandanlarından aldıkları bu e- mirleri hiç sakınmadan, bir şey esire gemeden tatbik ediyorlardı; bir an ol- du ki, küçük olmasına rağmen yurdu- muzun en değerli varlıklarından biri o. lan donanmamız bu müthiş kardeş sa- vaşında mahvolmak tehlikesine düşmüş bulunuyordu. Her ne bahasına olursa olsun bunun önüne geçmek istiyordum. Bu düşüncemi bütün gemi kumandan- larr kabul ettiler ve Giride geri döne düler, 11 mart pazar gecesi, savaş dü. namuna nihayet vermeğe karar dik. ver. 24 mart tarihli Noye Fraye Prese'den Fransız sıyasasının şahsiyetsizliği 5 ; S Fra le coğraft va: kalmağa mahkümdur; Rusyaya istinad etmediği zaman İngiltereye istinad e- Şimdi ise, 1914 de olduğu gibi her ikisine dayanıyor, meğer ki iş, o zaman. ki gibi bitmesin!.. at Fransanın menafiine hizmet aba yalnız bu çare m ancak düşmanları korkutmak ir olabilir. İngiltere ise Al- manya ile bir anlaşmazlık çıktığı ga « man ekseriya yapılan hakemlik işle - J rek için te- rinde Fransayı nötralize © sirli olabilir. Ortalık yatıştığı ve ha- i aldıklı kurtarılacak bir kemlerle Almanya hisseler rı zaman bizim için gey kalmıyor. ansarun muntaz,; san — aldandığı bu komedi, savaşın sonundanberi &ü- değiştirilebile . ha gelmiyor. Ne -« yle dışarı Üşler bakanlığımır rüp gidiyor da $ ceği kimsenin hat tice itibal zın güttüğü sıyasanın başlıca meşgale- si, Almanyadır. Mat , hattâ ak! Hm, halletmek gere f de kol laşmazlıklarımızı — Almanya ile gini gösterir. Ne için aşmaları yap Bu noktada, hiç kimsenin aydınlat mağa müsarcat eder — göri ediği bir ği tehdid al- Berli- dışarı işler ba. sır var, Fransanın güven tına girince Sir Con Saymen'i e gitmesi düşünce kanlığımızla beraber herkes tabif görü. yor, B. Arşembo da yıllık hizmeti kabul etmemek İçin rus geçenlerde, iki ordusuna güvenmeğe alışılmasını ga. Biraz da kendi kendimize güvenemez miyiz? 1914 de, büyüm etlere karşı duran - yet tabif buluyordu. z ordusunun ların fransız göğüsleri olduğunu unut- tuk mu? Almanya ile yı savaşlarda mı temas edeceğiz? Barış, savaş zamanın. da bize kabul ettirilmek istenilen ya « kınlığa mani midir? Eğer, bir çok ha- kiki eski muhariblerin bize tavsiye et- tikleri gibi, Hitlerin davetine icabete karar verseydik, belki de iki yıllık hiz- metle bunun Almanyadaki karşılığı o- Tan mecburl hizmet ortaya Rakibin : sistematik bi çıkmazdı. bilmek için, onu tarzda unutmamak fay - “ali olur. Biz bunu yapdık. Menfaat. leri tabiatiyle bizimkilerden —ayrı ve azan bizimkilere uygunsuz olan mu- tavassıtları kendi işlerimizi hal keyfi- yetiyle tavzif etmmemek de bilhassa fay. dahı olur, İşte bizim, Hitlerle olan her ta mutlaka yaptığımız bu - Zaten şu da dikkate değer ki, kalem- leriyle yurda sövenler, Fransanın şah siyetinden bu suretle vazgeçişinin en hararetli taraftarlarıdır. Faraza, beyni bir kuşunki gibi ve sörleri bir hava ce- reyanı gibi olan şu Henri de Kerillis adlı zevzek (Eko dö Paris gazetesinin yazarı) Sarı Almanyaya vermemek için bütün Britanyayı İngiltereye vermeğe razıdır. Bunlar, Fransanım çahsi bir sıyasa gütmesini istemezler, fakat Al. manyaya karşı bir tabrik politikası yapmak için İngiltere veya Rusyanın peşine takılmağa hazırdırlar. Bu yurd- severliktir, hem de en basiretkâr cin- sinden! 1914 de de bunu görmüştük. Fransa için düşünmeğe kendilerini ta- fahiyetli sanan abdallardan — Fransayı kim kurtaracak La Repüblik, Paris . 23. 4, 1925, Avrupa ve Asya muvazenesi 24 mart 1935 tarihli Pester Loyâ gazetesi yukardaki başlık altında yaze diğt uzun bir yazıda ister hekim ister- se tüccar olsun, işleri arasında bir defa zestgeldikleri herhangi bir bâdiseye Akinci bir defa daha rastladıkları za e man, her halde onu daha iyi halledere L_Yabancı_gazetâîerâe ;)k'ud—ı'ık'l_ag-ı_m_ızl ler. Deniz silâhlanınaları etratında ma yapmak maksadiyle hatırt sa. y usust şabısların - teklifi ve her iki hükümetçe takarrür ettirilmesi üze- rine 1912 şubatında ingiliz savaş baka- n Haldane Berline gelmişti. Eğer ki, bir savaş olunca her iki taraf da bi: ne karşı bitaraflıklarını koruya- rı hakkında bir anlaşma meydana Vilhelm başbakanı Betman Holveg, İngiltere iş olsaydı, imparator telöşa düşüren geniş ölçüdeki ma programlarını tahdit donan. etmeğe hazır bulunurlardı. Haldane geri döndükten sanra da görüşmelere devam edilmiş ol masına tağmen bütün teşebbüsler a - kim kalmış, mukadderat ise kendi yo « luuda yürüüştü. Ayni şubat ayı içinde, Rusyanın ön ayak olması ile sessizce o- larak Balkan birliği meydana gelmişti; bü birlik sonbaharda Türkiyeye silâha sarılıp da karşı Avrupanın durumu tehlâkeye girince, ingiliz dışarı işler bakanı, Fransanın Londra sefiri ile, İn. gilterenin 1914 ağustosunun karışık g nünde savaşa katılmasında hareket nok- tası olan anlaşmayı yaptı. Saymenin Bezlini ziyareti ve Edenin Moskova ve Varşova ziyaretleri, çok şükür, Britan- ya savaş bakanının ©o zamanki Berlin riyaretlerinden daha dürgün bir saba- da cereyan etmektedir. O zamanla: reket heveslisi bir fransız hükü mütte fi etinin i olan Rusya, Japonya ile eyi münasebet içinde geçiniyor, İstanbula kavuşmak hasretini çekiyor, Mmerkezi ğ düygular taşıyan zihniyeti ile hareket ediyor. Avrupaya düymanca panslarizn du Bu yazıda Göeniliyot ki, bugünkü durum © zamanki şubat ayı durumunun hakikaten ayni değildir. Fakat ona o kadar benziyor ki, devlet adamları, bu benzeyişten ibret dersi alacak olurlar- sa çok eyi etmiş olurlar, Bu durum ©o çünkü bu defa da sonuc vermiyecek olan Berlin buluşması, o günlerdekiden bambaşka olmakla, daha feci bir biçimde tezahür- zamanki duruma benziyor, ler doğurabilir. Bugünkü Avrupaya istikameti gös- teren ok, doğu tarafından gelen ökono. mik, sıyasal ve kültürel tehlikeye doğ- ru çevrilmiştir, denildikten sonra, Av- rupanın ve doloyarsile Avrupadaki bü- yük devletlerin Asyadaki pazarları kay- sinin baş göstermiş ol. betmeleri tehi duğu ve bunun sonucunda feci £kibet - timallerin nutulmaması lâzım geld kaydedil - mekte ve bugün Avrupanın hükümet merkezlerini dolaşan ingilir devlet a - damlarının bu hakikatleri göz önünde lerle karşılaşmak gibi bulundurmaları lüzumuna işaret edil . mektedir, Moskova radyosunda şahsenem konseri Moskovanın Komintern radyo istas- yonu (m. 1724) 2 nisan günü Ankara tiyle kaat 21 de meşhür Sovyet kom. örü Gliyerin 60 mcı yıldönümü da- layısiyle, kendisinin Azerbaycan ope. rası için vücuda getirmiş olduğu Şah- senem operasından — parçalar çalacak. tır. Gliyer Rus ulusal musiki devriml- ni yapmış olan meşhur “Beşler,in til- mizi olup bugünkü Sövyet Rus beste- kârlarının en kuvvetlilerinden biridir, Geçen yal, Azerbaycan kuruluşu dolayısiyle bu cümhuriy maarif komiserliği Azerbaycan mu ve diliyle bir opera vücüda getirmek |- operasının şini bu ünlü Rus kompozitörüne havâ- le etmişti. Gliyer Azerbaycana gelerek halk havalarını ve klasik türk musikisinden orada rastladığı pürçala- rı topladı. Bunları biribirine ustaca anreederek hepsinden —ulusal bir A. uda getirdi: Şah- oranın zerbaycan operası senem. Bu operanın mevzuu âşık garib ahınmış ve Azerbaycanlı muharrirler tarafından yazılmıştır.Şade senem gerek dili ve gerekse musikisi itibarile flk türk operasıdır. Bu itibar- Ja memleketimiz radyo severlerini kuv- vetle alâkadar edecektir. masalından Almanya savaş hazırlıyor zetesi, Almanyadaki ©€f ununun mahiyetiâi İzvestia p askerlik k lil ederek, Almanyanın bizzat ald aa. nun ise savaşın sıyasa) bir hazırlarıf! olduğunu yazdıktan sonra şöyle deviif ediyor: *Almanya için böyle bir sıyasa gÜt mek, yalnız büyük devletlerin . bilbâlt sa İngilterenin « sıyasaları — sayeti! mümkün olabilmiştir. Bu devletler Al* manyayı teşci ediyorlar ve alman idâf& tilerine her şeyin yapılabilmesi için 0 saretin yeteceği kanaatini veriyorlardi" Almanya, 3 şubat tarihinde yapılan tek” life, İngiltere ile ayrı konuşmalar yöf* mağı teklif etmek suretile fransız « T” giliz cephesine bir darbe vurarak (6 vap verdi ve bu teklifi kabul edildi: Almany: garan bütün Avrupanın emniyetitlİ ltına alacak ve doğu Avrupt” sında barışın pekiştirilmesine yard? edecek olan bir sisteme girmesi yoluf” da yapılan teklife red cevabı zaman, “her Halde bir uzlaşma yapıllk aldi $ arasında bir uzlaf” verdil cağı, gibi teselli edici bic cevah sanki savaşla ma yapmarzı mümkünmüş gibi! Netitt itibarile alman diplomasisi, murafferi” yeti cebinde tuttuğu kanatine vardı. BU kantati kontrol etmek için, Sir Con Sa)t yolculuğul dipler men'in Berline yapaca geciktirilmesini iktedi ki- bu, masi tarihinde eşi görülmemiş bir hie disedir. Almanya'ya, müsamaha ile dol! beyanatla — cevab o dâ Versay andlaşmasına rağmen, 1 nisat* verilince dan itibaren bir hava donanmasına $öe hib olacağını söyliyerek ,sor1 teşebbil* sönden bir öncekini yaparak burada dü muvaffak oldu. Şu halde Almayanıfi sıyasasında çekinmek — için ne gibi bif sebebi daha vardır? O yalnız rakiplet nin elindeki kozları almakla kalmıyof: hükümetiniü durumunu sağlamlaştıracak —olan nâ& artırarak iç sıya* de bir menfaati elde etmiş ©* savaş hazırlayan — faşist mmin revacını sası içi Tuyor, Almanyanın kendi kendine, Framtâe nınkinden yüksek bir silâhlanma — ver* dikten sonra sırtına bir büyük ünifor" ma geçirerek gezintiye — çıkacağını Ve kılıcını şıkırdatmaktan memnuün - bİf halde, askeri geçid resimleri tertib ©« dip “Heil,, diye bağıracağını mek boş bir hulya olur. Almanya bü* yük bir ökonomik kriz geçirmektedir. Dış ticareti azalıyor. Altın ihtiyatı bite miştir. O, ökonamik güçlükler arttıkçâ bankalar mehafilinde ve para birikti * renler arasında bir panik doğurabile « cek olan malf kombinezonlar sayesi de silâhlanmaktadır. manya acele etmektedir ve almanlarımı silâhlanışının süratle cereyan edişi Ve Berlin hükümetinin bütün diplomatik Gdaba riayetsizlikte gösterdiği Almanyanın harekete — geçmeğe hazıf* landığını açıkça göstermektedir. Vala tiyle B. Hitlerin, Sarın yolunu takib e deceğini kendisine önceden söylediği Avusturya da mevzuubahs olacak mı7 topraklarından olmz “ düşün « Buna göre, A1 « ASTATş Dantrig alman masına rağmen, oradaki Ayan reisinin resmi belgeleri “Heil tirdiği bu şehir de mevzuu bahs olacak tler,, diye bis mı? Bunu kimse söyliyemez. Şimdiki durumda her şey bir nok« taya bağlıdır: Bu sıyasasının hedefi öe lan devletler, muhtemel bir alman te *« cavüzü karşısında harekete geçecek o * lan bir karşılıklı yardım sistemini Çü« bucak kurabilecekler mi? Eğer Berlin, ke temin Almanyanın iştirakiyle işliyeces d isterse bu sis- ğini veya bunu reddederse kendisi bu- na dahil olmadan Almanyanım barışın korunması işine işliyeceğini bilirst, lâkadar olan devletlerin heyeti me? muasından daha sıkı olduğunu anlıyde cağından emin Hâdiseler, barışın korunmasına alâ* kadar olan devletle tişare yapmalarını gerekleştirmekte vE seri kararlar verilmesini icab ettirme £ tedir. Almanyanın güttüğü gaye ne olduğu anlaşıldığı zaman, di letlerin de kurum vasıtalarını ve Av pa ile İnsanlık barışını korumak İç malik oldukları imkânların nel:r oli * ğumu göstermeleri gerekecektir. n müstacel bir İs“