—— SART 1925 SAL! — Sıtma ile savaş (Başı 1. ci sayıfada) 'a:-nıunn etrafındaki bataklık - buz, Aydın'da Dabakhane dere - biye ğimın, Köyceğiz ve Fet- —;:l'l_klıklınnm. Aksaray ka- Söyha Karasu bataklığının, idan mıntakasında Mercin de - yu ile, Emen gölü sahası - ni , ve İslahiye yakınındaki - ba - b Aksaray, EKLİS eski bir ekskavatörü tamir i“i"ek işe yarar bir hale getir - İn t, her iki âletin kullanılması ler fâzım gelen masraflar vekâ- $€ temin olunacaktır. itma mücadele mıntakalarında, he Ş Samsunda bir bataklık kurutulurken Si hiç d satmalının tedavisiz kalmaâ. & temin edilmektedir. Durmaksızın =hkımn, Eskişehir'de İnönü, 18u, Sazova bataklıklarının ku- Tütulmasına ve islabina aid. işler ir. Kocaeli valiliği yeniden taklık kurutulmasında kullanıl- Ak üzere bir ekskavatör satın al- Ğ gibi, Aydın valiliği de kıs - ııı.:ış'l?_hll Bakanlığının yardı - ley v köylerde dolaşan sıtma mücade- n kim ve sıhhat memurları tarafın - MAL B3 senesi tçinde (413,665) artma- meŞSAVi edilmiş, ve bunlara (5356) kilo Ctani kinin dağıtıldığı gibi, (12.721) (:';'" de zinin ampulü yapılmıştır. Ço- ,,,..;,' Arasındaki sıtmalılara da ayrıct “9.346) ökinin tableti verilmiştir. Sitma mücadele mıntakalarında #it ı: Hisbeti her sene azalmaktadır. Evet- TMeh Kansız, cılız insanlar - ve yiş karınlt & çocuklarım dolaştığı bu alanlar, Yıllarda kanlı canlı insanlar ve ço- | tur. Hele sıtma müca . daki köyler gezilirse, deki penbe yanak- hemen cuklarla dolm dele mımtal sağık ve esenlik i İr gocukların Ti kaladalığı göze çarpar. Evelce halkının, yüzde sıtmalı — bulurnan mücadele mıntaka da 1934 gıtmnalı nisbeti — vasati olarak (13) e inmiştir. Bu umum ment (50) sinden fazlası Karasu bataklığı kurutulma çalışmasından göre bir vastidir, bazı mıntakalarda bu nishet yüzde (5) € kadar bile düşmüş- tür. 1934 senesinde yeni mücadele min - takaları açılmamakla beraber Bürsa mıntakasına Edremid, Bürhaniye, Ay « valık kazalarının; Seyhan mıntakasına Kadirli ve Kozan kazalarının, Kocacli mıntakası da Karasu kazasını sıtmalı köyleri eklenetek yeniden mücadele şu- beleri açılmıştı. 1935 de yeniden şuhe- ler açılması ümid edilmemektedir. Mücadele mıntakalarındaki balak- lık kurutma işlerini ve sağlık kazanmış çocuk kalabaklığını gösteren bazı Te « simler bu nüshaya dercolunmuştur İNGİLTERE'DE B. Makdonald'ın avam kamarasında bir söylevi Londra, 25 (A.A.) — Bugün avam kamarasında hükümet İn - gilterenin alâkadar olduğu halde elli yıldanberi yalnız bir taraflı o- larak feshedilmiş olan muahede - ler hakkında bir istizaha maruz kalmıştır. B. Mac Donald verdiği cevabta Rusya hükümetinin 1886 da Berlin muahedesinin Batum serbest lima- ni hakkındaki 59 uncu maddesi - ni bir taraflı olarak feshetmiş ol duğunu söylemiş ve bu tarzda fes- hedilen diğer muahedelerden ha- beri olmadığını ilâve etmiştir. Fa- kat anlaşmaların resmen feshe - dilmiş olmamakla beraber ayak altına alındığı birçok defalar va- ki olmuştur. Birçok ticaret anlaş - maları da bir taraflı olarak fes - hedilmişlerdir. Yalnız şurasına dikkat etmek icab eder ki bu an - laşmalarda ledelhace Feshedile - bilecekleri sarahaten mezkür bu - lunmakta idi . Almanya hareketinin Versay anlaşmasının diğer ahkâmını da ihlâl edip etmediği hakkındaki suale cevaben B. Mac Donald de- miştir ki: “— Versay anlaşması âkitler tarafından feshedilebileceğine da- ir hiç bir kaydı ihtiva etmemek - tedir. Bu sebeble sayın saylav yan- lış bir intiba altında bulunmakta- dır. Gerek Almanyanın gerek her- hangi bir hükümetin hareketi an- laşmanın fesh ve iptalini tazam - mun edemez. Almanyanın 16 marttaki hareketi ancak Versay anlaşmasının baz taskeri hüküm- lerine riayet etmiyeceğini mektedir. Bu hususta ingiliz rüşü lâzım geldiği derecede ma - lâmdur. Bizim görüşümüze göre Almanyanın bu hareketi anlaş - manın diğer ahkâmını bozmamış- tır. JAPONYA'DA Japonya - Almanya as- kerlik anlaşması duyuğu tekzib ediliyor Tokyo, 25 (AA.) — Japon dışadı . işler bakanı mecliste söylediklerinde Ja- ponya ile Almanya arasında askeri bir andlaşma konuşulduğunu tekzib ve Al- manyanın Japon himayesindeki Okya - nus arazirinden hiç bir zaamn bir şey istemiyeceği hakkında alman elçisinden teminat aldığını söylemiştir. d En eyi asker B. Franklen Buyyon'un dikkate değer bir söylevi Paris, 25 (A. A.)'— B. Frank. len Buyyon mec- Tiste — söylediği söylevinde barı- şa, anlaşmalara taraftar 400 mil- yonluk blok — yapılması zaruretini söyle. ittifaka gi- recek — ulusların askeri miş, yalnız isimlerile nüfuslarını — say- mış ve Türkiye için — (tanıdığım en eyi asker,, de- miştir. B.Franklen Buyyon . Almanyanın silah- lanması Balkanlar durumunu değiş- vi tirirse Bükreş, 25 (AA.) — Sıyasal me- rafil, Macaristan veya — Bulgaristan al. man örneğini takib ederek mecburi as- kerlik hizmetini kabul ettikleri takdirde, küçük anlaşma ve Balkan anlaşması devletlerinin seferberlik ilan edecekleri- ni tekzib etmektedir. Bununla beraber sanıldığına göre, Balkan anlaşmasını teşkil eden Yuna- nistan, Yugoslavya, Türkiye hükümet. leri alman silahlanmasının Balkanlarda sebeb olduğu gerginliğin, barış anlaş- malarında değişiklik yapılmasına bütün vesaitile muhalefet etmeğe karar ver. miş olduklarını bildirmeğe Balkan an- Taşması başkanı B. Titulesko'yu memur etmiştir. YUGOSLAVYA'DA Bay Titulesko Belgrad'ta Belgrad, 25 (AA.) — B. Titulesko ve refikası buraya gelmişler — ve isltas- yonda B. Yevtiç ile refikası tarafından karşılanmışlardır. . Ticaret odaları kongresi 'Ticaret odaları kongresi üyelerinin Ankaraya gelmekte olduğu, dünkü sa- yımızda ,bir yanlış izeri olarak çıkmış- tır. Bu kongrenin 21 mayısta toplana. cağını 20 mart tarihli sayımızda bildir- miştik. Yanlışı düzeltiriz. SAYIFA 5 ÇEKOSLOVAKYA'DA Çekoslovakya sınırları- nın korunması Prag, 25 (ALA.) — Çekoslo « vakya sınırlarının korunmasıng ve ezcümle yeniden istihkâmlar yapılmasile sınır koruma kıtala « yının pekiştirilmesine dair son kae bine toplantısında bazı kararlar sü hındığına dair duyuklar salâhi « ly;lli mahafilde tekzib edilmekte. ır. Vakıt ve zamanile haber verk len bu tedbirler, aylardanberi tedk ricen alınmış olup esasen, başlıca kısmı iki yıllık hizmeti askeriye « nin iadesi keyfiyeti olan ulusal kos :iunmı programının gereğinden « ar. FRANSA'DA Üçler görüşmesi için B. Laval'in söyledikleri Paris, 28 (AA.) — Bazı sıyasal marfillerde, Paristeki üçler " görüşmesl nin İngiltere, Fransa ve İtalya arasında uhuslararası faaliyetleri hakkında görüş birliğini isbat ettiği kanaati izhar edil. mektedir. B. Laval, fransız - bükümeti. nin cereyan etmekte olan konuşmalar. da alman kararını göz önünde — bulun- durmak istediğini, ve bundan ötürü si. kümlerine —dayanması gereklendiğin! söylemiştir. B. Laval, Fransanın İngil- tere ve İtalya tarafından onanan bu do. ğu ve orta Avrupa andlaşmalarını ta. bBakkuk ettimek azminde olduğunu ila- ve eylemiştir. Ankara radyosu Bu akşamın radyo programı şudüsü 1930 Çocuk saati 19.50 — Musikit 250 inci yıldönümleri münasebetile Handel ve Bach akşamı: Handel — Sonate Edib Sezen: Violensel Ulvi Cemal: Piana 20.10 — Maliye Vekâleti saati 20.20 — Dans musikisi 2030 — Mosiki: Bach Trio Necdet Remzi: Keman Şekiba Kor: Keman Ulvi Cemal: Piana Edib Sezen: Violomsel 20.50 — Haberler ÜTi v Yi dÜ Kölareke Mi se yti w ?S“H.Michele’nin kitabı Yazan: Ahsel MUNT Türkçeye çeviren: Nasuhi BAYDAR YEDİNCİ BÖLÜM LAPONYA 52%'5] Veossojarvinin ardına inmişti, an- l,y:[“" datba aydınlıktı; yalazı andıran ıştk, Ndua?"'m portakal ve yakut rengini alı- lı,,ı İ İlk beyaz kırağı altında pırıldıyan kkuş Tormm, gümüş ve acı sarı kayınların ko u mavi dağlardan altın gibi c.. ordu. g, lük işler bitmişti. Erkekler kemend- ftlarında, kadınlar taze sütle dolu ka - acından yapılmış kovaları ellerinde, .*r;.:,a"a dönüyorlardı. Bin ren geyiklik Uyan, ÖNde koşuşan köpeklerile, karargâhın d;.ı toplanıp geceyi, kurda ve vaşağa p ;Nî Büven icinde geçirmeğe hazırlanıyor - ÜRK MA AR F CEMiYETi nin ÇİÇEK BALO du, Boğaların sonsuz böğürtüleri , ayaklarımın bitmez ıükeıımez'gtımılt üleri ya- yaş yavaş SuStu. Herşey sîssı'zlığe hurum::_. yalnız zaman zaman bir köpek havl:ıy_ışr, ir ldatan'ın ince bağırışı, ıııza)v: c;l.'ıgdı bir üçlü haykırışı işitiliyordu. puhlgz:ıağl? dolu çadırda Turi'nin yanında onur yerinde oturuyordum. Karısı Elıekı_: re, ateşin üzerinde asılı tencereye, ren ggyı. ği peynirinden bir parça attıktan som'a; ön: ce erkeklere ve sonra )(ıdmlulı çocuk ırı: sırası ile, koyu çorba ıle_dolu ıâî:,ı:klan sün: İ de onu sessizce yedik, Si v'l'eeıııııı;î:;de arta kalan ;9rbı_ d_a iş başın - da olmayıp sürüne sürüne içeri girerek aılâ- şin yanma sinmiş olan k.o_pe.kl_ere dağıtıldı. Sonra, her birimiz, evdeki iki lıncaîıc_ln.n l?ın ile ve sıramızı bekliyefelş. _kıhvemı:ı f.ç“k - ten sonra deri keselerimizi çıkarıp tütünle doldurduğumuz kısa çubuklarımızı savur - isinden ya- mağa başladık. Erkekle.r ren derisinden Y pılşnş çizmelerini çektiler ve bunların için. deki kareks (1) otlarını alarak ateşte kuru- mağa bıraktılar, KF e ; (1) Kareks otu, Lalponyalıların çizmele - Lâponyalrlar çorap giymezler. Yumuşak, hörgüçlü, çıkık topukları güçlü ayacıkları - nın güzel biçimini bir kere daha seyrettim. Kadınlardan birkaçı, çocuklarını, çadırın direklerine asılı, kayın ağacı kabuğundan yapılmış beşiklerinden alarak, emzirdiler. Birkaçı da, başlarını dizlerine koyarak yüzü koyun yatmış olan büyücek çocuklarının başlarına bakıyorlardı. İhtiyar Turi: “Bizden bu kadar çabuk ayrıldığına canım sıkılıyor, dedi, gelişin pek iyi olmuştu. Beğenirim seni..,, Turi iyi isveççe konuşuyordu. Yıllar var ki Luleya'ya giderek onların çoktan kaybe- dilmiş davasının iyi bir koruyucusu ve amca- larından biri olan valiye, Lâponların yeni İsveç göçmenlerine karşı olan şikâyetlerini bildirmişti. Turi güçlü bir adamdı. Beş oğlu ile bunların karıları ve çocuklarından mey - dana gelen beş ailelik karargâh üzerinde hüküm sürüyordu. Bunların hepsi de, sabah- tan akşama kadar, onun bin geyiklik sürü - süne bakmağa uğraşıyorlardı. 'Turi sözünü kesmedi: “Biz de yakın- da karargâhı kaldıracağız, Sert bir kış ola - cağını çok sanıyorum. Yakın zamanda kar, renlerin kayınlar altındaki yosunlara irişe miyeceği kadar sertleşecektir. Ay bitmedeni önce çam ormanına inemk gerekecek. Kö peklerin havlayıştna bakarak görüyorum daha şimdiden kurdu sesiyorlar.,, Sonra, ça« * dıra girip ateşin kenarına çömelen bir deli « kanlıya dönerek sordu: “Dün Sulmo boğa « zından geçerken koca ayıyı gördüğünü söy e lememiş mi idin?,, Evet, delikanlı onu da, birçok kürt izle « rini de görmüştü. Bana, buralarda pek az ayı kalmış oldu e ğunu söylemiş oldukları için hâlâ ayıya rastı ” seta o iasından dolar pek memnun olduğumu bildirdim. Turi: “Hakkın var. » dedi. Bu, oralarda yıllardanberi yaşamaktâ olan bir ayı idi; boğazdan geçip gittiği sıkw sık görülürdü. Kışın,üç kere, onu çevire mişlerse de gene kaçıp kurtulmuştu. Bu küre naz bir, koca ayı idi. Hatta Turi ona bir kute şun sıkmıştı; ayr ancak başını sallamış vd cin gibi gözlerile gözlerinin içine bakmıştı. Bayağı bir kurşunun kendisini öldüremiye- ceğini biliyordu. (Sonu var) * rinde çorap ödevini görüt . SU 18-Nisan- 935perşembe günü akşamı Ha kevınde 'F-'“ Kt