28 MART 1935 SALI E Varı sıyasal Belçika ve altın Şimdiye kadar tüzlü sebebler yu - Zünden birçok kabineler — düşmüştür. Fakat “para — esası, bir Memleketin iİç ve dış sıyasasında en meselesi Başta gelen bir nokta olmasına ve bu Yüzden bir hükümetin devrilip gitme- sine ilk defa olarak şahid oluyoruz. Belçika Başbakanı Theunis birkaç ba - kanla birlikte Paris'e giderek oradaki fransız Linsas ye devlet adamlariyle konuşmalar yaptıktan ve bir sonuca Varamadığını gördükten sonra memle- ketine dönmüş ve hemen istifasını ver- Miştir, Theunis'in Fransa'da aradığı iki idit Belçika parasını tutmak için bir İs » tikraz yapmak, bir. Belçika'nın ticaret sıkıntılarını gi- dermek üzere Fransa'nın daha fazla Belçika melr setın almasını temin et- mek, iki, Aynı Theunis, kabinesinin başına geçtiği sıralarda, “altın bloku,, na bağ- İr kelabilmek için, Amerika'dan J0 mil- yon dolarlık Felemenk'ten de yüz mil- yön florinlik altın istikraz etmiş V& #merikalılara garantiler ve felemenkli- lere de, “altın parâ esast, bakımından birçok faydalar göstermeğe meebur kah Mmıştı. Bugün, “altın para,, sıyasası, her iki ihtiyatı da o derece aşındırmış bülumu- yor ki Belçika, Fransa'ya başvurmağa Mecbur kalmış ve red cevabr almış bi- İunuyor. Durum, budur. Belçika franginım henüz ©, 60 dan fazla altın karşılığa sahib olması, memleketin genel ökono. misi bakımından hiç bir rol eynamı yor, Ve, bir kere daha görülüyor kl: kendikendi- *para esası,, denilen nesne, ulusal ökü- ne olarak mevcud değildir, nominin unsurlarından biridir. Belçika, çünkü dünyanın cn gök sanayileşmiş memleketlerinden hfııdır. Belçika, kendi sanayi verimlerinin an- Câk ©p 20—22 sini kendisi istihlâk et- Mekte, kalanını dıipn.ııhrdı satmak- tadır. b Buhran patlak verince, Belçiks, .“. reyi daha ucuza satmakta, dolayısiyle de ücretleri indirmekte bulmuştur. Fa kat ingiliz lirası ile dolar düşünce, Belçika sanayli rekabet şnıhın(uım b:r bir kaybetmiştir. Bir yandan ticaret bi- lünçosu sarsılmış bir yandan da işsiz - lik artmıştır. Bugün, küçücük Belçika. da yarım milyon işsiz vardır " Belçika'nın bir içpazarı yckr'urv k_ı. sanayiinin ürünlerini kendisi istihlâk etsin, Bugün de dünyanın en liberal memleketlerinden biri olan Belçika'ds, işte bu yüzden, “altın paran ve “altın Bloku,, na karşı olan inan sarsılmıştır. Baudhuin gibi ökonomi uzmanları, ber ikisine karşı durum almağı başla - mışlardır. Tuhafı şu ki, nominal gündelik reel gündelik hesablarına takılarak, Belçika sözyalistleri de, bugün, “altın pafân cephesini tutuyorlar. Gerçi buna karşı- şedi ve bu lık, içerisi için geniş bir ki teklif edi - kredi ile birlikte bir plân yorlar. İngiliz gazetelerinin ağrına baktlır. sa, Belçika, “altın para esası” Tüdan pek yakında var geçecek ve bunun ar- kasından “altın bloku,, nun çözülmesi gelecei Bizce, “Altın bioku,. şimdiye kadar yağamış ve dayanabilmiştir. Fakat bu nun sebebi, “altın para esası” nın kel - e bir ilerilik yahud bir değet transaks - olma usal yonlarda ölçü roli sıdır. BURHAN BELGE — Annelere öğüd Çocuk Esirgeme Kurumu (Hi - «nayei Etfal) Genel Merkezi, ma - ma çocuklarının nasıl beslenece « ğini ve mamalarının nasıl hazırla: nacağını öğreten (Annelere öğüt) Ün 2 inci sayısını hazırlamıştır.. 1 inci öğütleri ve bu öğütü is - tiyenlere Kurum parasız olara gönderir. AnkırBı'd; çî?kmı Esir « geme Kurumu Başkanlı Ka mektubla adres bildirmek kâfidir. Çağrılış Zirant Encümeni 26. I. 935 sa kk günü saat 16 da toplanacaktır. l ı Balkan antantı ökonomik konseyi hazırlıkları Konseyin 18 nisanda toplanacağı umuluyor Yakında şehrimizde ikinci top- lantısını yapacak olan Balkan an- tantı ökonomi ve istişarı komis - yonu çalışmaları etrafında Türki- ye ulusal komitesi başkanı ve Bal- kan konseyinde Türkiye Başmu - aşmurahhasımız Trbazon sayla vı B. Hasan rahhası Trabzon saylavı Bay Ha- san Saka gazetemize şunları söy- lemiştir: ti * — Balkan antantının ökono- mik ve istişari komisyonu yakım- da Ankarada ikinci toplantısını yi ar, Birinci toplantı dai - mi konseyin kararı gereğince yıl başında Atina'da toplanmıştı. İs- tişari konseyin çalışmakta olduğu mevzular Balkan antantı daimi konsceyinin, yani Dışarı İşler Ba- kanları konseyinin tesbit ettiği protokolda tayin olunan mevzu - lardır. Daimi konsey antant ülke- leri arasında ökonomik münase - betlerin ıslah ve pekiştirilmesi için ve antantın ökonomik alanda üstün sonucları elde etmek ülkü - s'y'e halli gerekli görülen bu mev- zular üzerinde bir tetkik yaptır - mak ve istişari bi elde etmek maksadiyle, kendisinin yardımcı organı olan ökonomik _konuyu bazı meselelerin tetkikini havale etmiştir. Bu meselelerin birisi ve €en mühimmi antant İi_lke'ıerı ara - sındaki ınüııuzbellfn.ıı nııı'l ve ne şekilde gelişeceğini ve ı"ıılam- laşılacağı, bu ülkelerin müşterek ticarel SIyı rının ne durumda olması qerelıl'ıiini, ülkel_eı arasın- daki ticari münuebcd_:n güçlük - lere uğratan tedbirleri ve bıfnl rın ortadan lnldınlmı':ı Mğ'“ı ri- ni araştırmak, konseyin ııgv_ışııgı mevzuların birincisi ve en önem- lisidir. İkinci mevzu dünya piyasalarile mevcud olan mün: x ve uluslararası ticari m esine hizmet etmek tikriyle nkası kurmak ülkelerinin bakımından düzelt « betle- antant ktedi asebetlerin m rin tesviy' bir müşterek Balkan auvafık olup olmadığının araştırılma: sıdıt. Üşüncü bir mesele olara bağlayan nakil vâ. t da antant ülkelerini biribirine sıtalarının ıslah ve ikmali ve bu vası « talarda tatbik edilen tarifelerin ve ida- ci muamelelerin müpakale müna îcı'- lecini kolaylaştıracak ve şekilde yapılmasıdır. pördüncü bir mevzu olarak turizm meselesi vadır. Turizm işini müçterek müşterek bir noklar ma « xardan ne suretle ıslah ve organize et- mek Jâzım geleceğinin araştırılmasıdır. Örümüzdeki 10 mayısta Büxreşte t-p yanacak olan antant ülkeleri dışarı işler bakanları konseyine bu meseleler B'ş- kında ökonomik komisyon Hbir rapor ha. zılaumakla ödevlenditilmiştir. Yik Atina toplantısında bu meselele- tin el birliği ile tetkiki ve halli için ne biribirine artı acak bir seaheden, yapılması, nasıl çalışılması, karşı her ülkenin özel durumu hak di nasıl malümet ve vesika - verilmesi, meselclerin en eyi Şekilde - tetkik ve halli için ne yolda hareket edileceğine dair gencl bir iş programı çizilmişti. Bu programdan her ulusal seksiyonun üzerine aldığı işleri yapmak ve mese- lelerin tetkikine aid faaliytini ikmal etmekle uğraşryor. Atina toplantısında verilen karara göre bir nisanda ökono. mik konseyi burada toplanacaktı. Bal- kanlarda son cereyan eden vakalar bu toplantınm bir müddet gecikmesine sebeb olmuştur. Belgradda münakale işlerini müşte - reken tetkik etmek Üzere bir komite ine karar verilmişti. Ayni vakalar bu komitenin toplantısını da geciktirdi. Son aldığım duyuklara göre müna - kalât komitesinin 5 nisanda Belgradda toplanması mümkün olacaktır. Bu ko. miteye Türk seksiyonu adına ökonomi ve bayındırlık bakanlıklarıntdan üç kişi iştirak edecektir. Yakında bu arkadaş - larımız Belgrada gideceklerdir. Öko « nomik komisyonun Ankarada 18 nisan- da toplanabileceğini sanıyoruz. Diğer antant ülkelerini nulusal sek. siyon üyeleri bu toplantıya iştirak e- deceklerdir. Yukarda anlattığım mese - leleri beraberce tetkik ederek on ma . yısta Bükreşte toplanacak daimi konse- ye verilmesi gereken rapor bu toplan- t& neticesinde hazırlanacaktır. İstişart konsey burada toplandığı zaman çalışmasını ve yaptığı işleri ga. zetelerimiz yakından takib etmek im -« kânmnı da bulacaklardır., Gündelik Büyük dile doğru (Başı 1 inci sayıfada) Son harekette ilk ve büyük a- dım dilimizi arabcanın nisbet y'. sinden kurltaran türkçe nisbet !'si olmuştur. Ulusal kolaylıkla milli'« yi karşıladı. Ancak gayri milli na- sıl diyeceksiniz? Pek sıkışırsa - nız, ulusal olmayan gibi bir şekli dü, aeceksiniz. Böyle şekillerle ne kelime, ne de terim yapılabi - lir. Uzmanlarımız eski türkçedeki önekler hakkında yazacaklardır. Ancak bunların ve yenilerinin türk kelimelerine ne kadar iyi yer- leşmekte olduklarını bir yana bı- rakınız, bunlarla türkçenin bir - denbire nasıl bütün bilim ve fen terimlerini karşılıyabilecek bir zenginlik kazandığını göreceksi- niz. Eğer arsı öneki ile arsrulusal kelimesi yapılmasaydı, “internati- onal,, türk dilinin bağrında bir ya- ra gibi işleyip gidecekti. Bir de şu kelimelere bakınız: Arabca tâbiiyet diye anlatmak is- tediğimiz döpendance sözünün ye- ni karşılığı bağınç, (menut ve tâ - bi), döpendant, bağınlı, (müsta - kil ve gayri tâbi) indöpendant, ba- ğınsız, (ademi tâbiiyet), (istik - lâl ve ademi tâbiiyet) indâpan - dance, yadbağınç, ve karşılığı ol- mayıp belki (mütabaatı müte - kabile) diye benzetilmeğe çalışı - lacak olan interdöpendance'ın da arsıbağınç olmuştur. Halbuki başka dillerde biribi- rine benzemez bir sürü düşünce - leri de gene bu “tâbi,, kelimesi i - çinde kalıplamağa çalışıyorduk. Yeni türkçe —daha — şimdiden osmanlıcada hiç olmayan bir a - çıklık ve durluk almaktadır. Bu ve daha bunun gibi önekler ve yeni araştırmaların öz anlamla- rını ve değerlerini belirtmekte ol- duğu ekler türkçeyi, geç değil, i- ki üç yıl içinde, yüz binlerce teri- mi kendi mayası ile yoğural bir kültür dili haline getirecektir. F.R. ATAY Erkinlik — istiklâl Düzey — seviye Dilmaç — tercümar rupa durumunun yankuları SAYIFA 3 5 Â Alman silahlanması ve Berlin konuşmaları Berlin, 25 (A.A.) — Havasın özel bildirmeninden: Sir Con Saymen ile Lord Eden, İngiltere inde ziyafette bulunmuş - lardır. Arabaya binmezden önce, Sir Con Saymen, elçilikteki çı da M. Fon Nayrat ile görüşmesi nin ancak yarım saat ği ve sırf usule aid meselelerin gö - rüşüldüğünü söylemiştir. Asıl konuşmalara bugün saat 10,30 da Dışarı İşler Bakanlığın- da başlanacaktır. B. Hitler, misa- firleri saat 11 de kabul edecektir. Sanıldığına göre, Lord Eden, cu- martesi günü Paris'teki toplantı - nın sonuclarını B. Fon Noyrat'a bildirmiş, o da cevaben, alman ulusunun durumun gerekliğini tak- dir hususunda bakanlarına güve- ni olduğunu söylemiştir. Berlin görüşmeleri etra- fında Londra gazetele- rinin yazdıkları Londra, 25 (A.A.) — İngiliz gazeteleri, Sir Saymen ile B. Hit- ler arasında daha görüşme olma- dan şu noktalar üzerinde bilhassa ısrar etmektedirler: Barışın tanzim ve teski - line gerek olan andlaşmaların Al- manya'nın tanıması. Sir Con Saymen'in ödevi mah- duddur. Ayni zamanda bu ödev mühim olmakla beraber, hiçbir zaman kat'i kararlar verdirecek mahiyette değildir. Deyli Telgraf, maktadır: *Sir Con Saymen ile B. Eden, ne İngiltere ile Almanya arasın - da bir pazarlık kesmeğe, ne de fransız - ingiliz - italyan tek cep- şunları yaz - hesini temsil etmeğe gitmişlerdir. — Suriye fevkalâde komiseri B. Martel bugün Ankaraya geliyor İstanbul, 25 (Telefon) — Su - riye fevkalâde komiseri B. Mar- tel bu sabahki ekspresle Paris'ten gelmiş ve akşamki trenle Ankara- ya hareket etmiştir. Bay Martel istasyonda hükümet. adıma Vali Muhiddin Üstündağ, — Emniyet Müdürü Fehmi Vural, Dışarı İş - ler Bakanlığı adıma da hususi ka- lem — memurlarından Rıfkı - ve fransız elçiliği ve konsoloshane - nin ileri gelenleri tarafından kar- şılanmıştır. Bay Martel hükümet adına Perapalas oteline misafir edilmiş ve vali de bir müddet son ra bu ziyareti iade etmiştir. Bay Martel müzeleri, Topkapı sarayı- nı, Sultanahmed camii ile Ayasol- ya müzesini gezmiştir. Öğle üzeri fransız General konsolosu tara - fından kendisine — Parkotelinde bir öğle yemaeği verilmiştir. Ak - şam saat on sekizde Parapalas otelinden ve oradan da otomobil- le Tophanaye inmiş, hususi mo - törle Haydarpaşa'ya geçerek An- karaya hareket etmiştir. Sayın misafirimize Dışarı İşler Bakanlı- ği hususi kalem memurlarından Bay Rıfkı refakat etmektedir. Bay Martel'e Ankara'dan Suriye sınırına kadar refakat edecektir, Bay Martel Ankarada iki gün kadar kalacaktır. Bu müddet için- de Dışarı İşler Bakanı Bay Tev - fik Rüştü Aras tarafından şereli- ne bir ziyafet ve suvare verile - cektir. Cumurluk Başkanı Ata - türk kendisini kabul edecektir. Hükümetimiz ileri — gelenleriyle Martel arasında Türkiye ile Su - Sir Con Saymen'in ödevi, biıu.! ğ ta söylediği i sadece istihbar mahiyetindedir.,, : Memel meselesi şimdilik — görüşülmi yecek K Berlin, 25 A.LA.) — Havasın özel bildirmeni diyor ki: ş *"İngiliz — Alman konuşmaları sıra. — sında Memel meselasinin bir rol oynıya- cağı hakkında rivayetler dönüyor, Hat tâ dün akşam bazı kimseler, bunun bi- rinci safta olduğunu söylüyorlardı. Bu husustaki — düşünceleri sorulan ingiliz mehafili Memel'in mükaddera. tının bu konuşmalar sırasında bahsedi: leceğini iddia etmenin saçma olduğumu, zira, Memel idaresinin ancak — uluslar derneğine taallük eder bir mesele — bus lunduğunu söylemişlerdir. Ve şayet bu. mesele görüşülecek olursa, bu ancak Al. manyanın Cenevreye dönmesi lehinde- — ki gereken bir sebeb olarak sayılmakta- — dır. a İngiliz mehafili, kendi bakanlarının — buraya ne bir karar ittihaz etmek, ne de Avrupa sistemini değiştirmek mak- — sadile gelmediklerini bir daha tasrih et- — mektedirler. Sir Con Saymenin avam — kamara. — sında bizzat demiş olduğu — gibi, ü canlı sonuçlar bekliyenler sukutu haya le uğrıyacaklardır. Bay Hitler ingiliz bakan- larını kabul etti Berlin, 25 (AA.) — "Resmi, B. Hitler bu sabah Ingiliz Dışarıişler Ba- — kanı Sir Con Saymen ile B. Eden'i ka. bul etmiştir. Bu görüşme sırasında Al. man Dışartişler Bakanı Fon Noyrat'la ingiliz elçisi Sir Erik Filips hazır muştur, Gerek sabahleyin ve gerek öğleden sonra yapılan görüşmelerde 3 şubat ta- rihli Ingiliz — Fransız bildirisinde ya. zılı hususlar görüşülmüştür. çi — riye'yi alâkadar eden meseleler görüşülecektir. Bu meselelerir başlıcası türklerin Suriyedeki mal- k larınin ve suriyelilerin Türkiye- deki mallarının iade ve tazmin ne dair olan mukavelenin tasdi - kine dair verilen duyuğa göre bu mukavelenin tatbikinde bazı güç- lükler çıktığı haber - alınmıştır. — Bu güçlükler mukavelenin tasdi - kini geri bırakacak mahiyette ol madığı ve teferruata teallük ettiği haber verilmektedir. Ankarada vaki olacak konuşmalarda bu me- seleler bertaraf edilecektir.,, Bay Martel bizi kabul ederek - sordu - ğumuz sorumlara şunları söyle miştir: İ “— İstanbulu 1902 yılından - beri tanırım. Fakat bu defa geli » şimde her şeyi değişmiş buldum. Yeni Türkiyenin başardığı yeni « likler bizi hayrette bıraktı. B Ş da gördüğüm hüsnü kabul bizi bilhassa minnettar bırakmıştır. Bu, Ankarada vuku bula » cak konuşmaların müsbet suretli sonuclanacağına — bir belgedir. Ankarada Türkiye ve Suriyeyi a- lâkadar eden meseleler, bu arada iyi komşuluk münasebetleri ve iş birliğine teallük eden meseleler görüşülecektir. Türkiye - Suri; emlâkinin iade ve tazminine daii olan mukavelenin tasdikinde güç. lükler çıktığı sözü bir az ağırca « dır. Bana güçlük demeyiniz. M | kavele tasdikine aid ve teferrüata dair bazı mesalelerin halli me bahs alabilir. Türkiye - Suriye sı « nır işlerile meşgul olan komisyo yakında mutad toplantısını yapa- caktır. Bunun haricinde sınır m seleleri görüşülecek değildir. Suriyeda bir rejim değişikli de mevzuubahs değildir.,,