| — MART 1935 PAZARTESİ &“"Wrmokn Keâl;'in salgın - ciğer hastalığı Mikrobu, koruyucu aşısı ve kurtarıcı seromu Bötün keçi s oylacını başlıca Arıka- Tn güzel tift ik keçilerini sürülerle “iren Çok salgın bir hastalık vardır. Sağlam — yapıda, hastalıklardan he her şeyden gıdasını kolay- abilen keçilerin en korkunç bu Btalığı talığı değerli keçilerimizden bek- bi ';' faydatarı azaltır. *N Ankara keçi soyu gittikçe bo- Taktadır. Bu de hastalam B yan kalmaz çağı ise ge- Sene bunun yü- Zul, aşanı Si Yavrul rin 4 hepsi yavruların <tan öbür yandan açlık- » Yazım keçilerin yüzde 40 1 ğum çağlarında yüzde 70-80 i n Ka Bastalığa rutulup kurt Hları dökülür, yerine c a a k ve dejeneredir. “gibi tiltikler iyi boyana - da tiftikle- kumaş ncr piyasal, ymeti düşmektedi ü &; ni Sildiğ, ;;Iı_î"ı;-—“ alık Attinde Üdürür, ciğer iltihab ve gangren Ülkemizin her yanında var - Âsya, Balkan, İtalya, Kap ve A- Talyaya da yayılmıştır. Mikrobu dali üliye edilememiş oldağu için te- İ bir Savaş yolu da bulunamamıştı. Yılında M, M. V Etlik Bakteriyo- *e Seroloji enstitüsünde bunun yaparak Vüstu ji ı;:'"'—*mı idantifiye etmeğe muvaf - , *duk. O zamandanberi mikrobun Yolojisini ve hastalığın bütün evsa - W aynı enstitü — ve sonra da Z. B. :1':'1 laboratuvarlarında çalışma ar- Oşlarımla — araştırdık v::,:q_b"“ ve hastalığın biyolojisi Öğ- Sildikten sonra bu hastalıkla savaf - ve inceledik. Tak için hastalığa karşı koruyucu bİT ""_" hastaları ilk devresinde kurta- e len çâfi bir serumunu hazırlamağa h:b"“ık olduk, Aşı ve serumun ilk ikatı 1929 yılında Ankara civarın: , Yakacık köyünde yapıldı. Bu köy- ':d' edilen eyi neticeden cesaret 8- ;,mıg:“ğl yılında Biçerde Hasanbey an Finde 2000 baş keçi arasında Çi * B Şiddetli salgına karşı Ziraat Ba - ':ı'kr'qrgın izniyle Eskişehir baytar mü- ir ge Yazi ve Sivrihisar baytarı Ta> Kd bir deneme tatbi - Yaptık, Çiftlik sahibi Bay Hasan ha, laç lk girmiş olan 1000 ve daha bu - aha gi 14 olan 1000 olmak üzere 2000 inin hiç bir şart olmamak üzere M Ütneme için bağışladı. Bu tatbikat- Tatuvar denemelerimizin tıpkısı 1933 de Eskişehirin Mamuca kö- M hastalık çıktı. Eskişehir baytar “ürü Niyazi ve merkez baytarı Tev- S yetle aşr yapıldı. Aşılanmıyan — öteki köylerde bir yıl durmaksızın hastalık devam ettiği halde bu köyde durdu ve bir daha çıkmadı. Gebeler yavrularını tabil halde doğurdular ve yavrular da hastalanmadan yaşadılar. 1934 de Mi haliecik karasının köy ve çiftliklerin - de hastalık çıkan sürülerle daha baş- tehlikesinde fakiyetle aşı tesirini en Jamıyan fakat bulaşmak olan sürülere aynı muvaf Aşının koruyucu Sanlı bir deneme ile meydana kaymak için Bozan çiftliği sahibi Bay Habib Sazak kendi sağlam keçilerinden dişi, erkek (gebe ve yavrü olmak Üzere tür- Yü cinsten S0 keçiyi aşılattırdıktan son- ra Sarıköyde çıkan ve şiddetle telefat nekte olan keçi sürülerinin arasıma kattı. Aradan aylar geçtiği halde hiç bir keçiye bulaşamadı. Aşıdan gördük- lcri faydadan çok memnun olan köylü sürü sahibleri Ziraât Bakanlığına yazı ek * yapıldı. ve telgraflarla kıvançlarını ve teş xürlerini, vali ve kaymakamlar vasıta siyle bildirmişlerdir. Eskişehir ha):ur müdürü de tatbikat neticelerini seving- 'm raporunu Ziraat Bakanlığı- ve bayatının lerini, hastalık belirtile - rini, yaptığı Gfetleri, teşhis, bulaşma ve yayılma yollarını, hastalıktan kur- tulanların ne uzaya kadar mikrob taşı- yıcı olduğunu, buna karşı açılması ge zek olan savaşın ana yollarını, koruma ve kurtarma usüllerini gösteren bir ki- tabcık hazırladım. Yakında Y.Z.E. rek- törlüğü yönünden basılacak olan bu ki- tabcıkla yurddaki mal sahibleriyle mee- lekdaşlarımın ve bütün acunun ilimse- verlerine Türk Cumurluğunun bir kül- tür yavrusunu daha bağışlamakla kı- vanç duyarım Bakteriyoloğ Dr. Süreyya AYGÜN —.. .—— Havacılık ve Spor Havacılık ve Spor Mecmuasının (139) uncu sayısı çıkmıştır. İçinde baş- bakanlığının onuncu yılını bitiren Ge - neral İsmet İnönü'nün bir - portresiyle şu yazılar yardır: 'Türk Kuşa — Behcet Kemal Çağlar Türk Kuşu'nu — kutlarken — Mah - mud Beliğ Türk Kuşu (Şür) — Server Gürevin Türk Kuşu — Abidin Daver /da mühim bir uçak yarışı n on yılı için Ziya Romanya! İ 'Tayyâre Cemiyetinii düşünceler ':İıvı hukuku — Rifat Tı;:hn Sporcular Tayyaresi — Z!y4ı Ateş Fransız havacılığında yenilikler Önbeş milyon oyuncak tayyare — 'Türk Ulusu ve şyare Cemiyeti. Ispartanın ökonomi durumu İsparta (Hususi) — İsparta gerek ökonomi ve gerekse sınal alanda ileri gitmiş bir memlekettir. İspartada cümhuriyetin büyük fe - yiz ve eserleri her yerden daha önce tahakkuk etmiştir. Büyük iplik fabrikası türk anonim şirketi 1926 ve modern yılında İspartada- kurulmuş ve teknik techizatile muhitini faydalandırmıştır 1906 yılında kurulan (Sal ti- YS Yapısı bitmek üzere olan Isparte Gülyağı fabrikası çaret T. A.Ş.) deri fabrikası da ancak cümhüriyet devrinde tekemmül etmiş yete geçmiştir. İsparta sanayi alanında çok önde gel ve yeni makinelerle f: miş ve halk bu kuruluşlardan çok isti- fade etmiştir. Bugün yukarda resmini koyduğu - muz fabrika (Türk Gülyağcılık Limi - ted Ş.) tarafından yaptırılan — ve son sistem asri techizatı haiz olan bir cüm- huriyet âbidesidir. Gülcülük İsparta - nın oldukça eski bir işidir. Bu ulusal ihracat maddemiz dünya harbının tü » rüklediği acı tesirlerle cümhuriyet dev rine kadar menfaatlı olmaktan uzak - Yaşmıştı. Ancak aziz cümhuriyet idare- resi bu verimli gelirimizi kesmemek ve muhitimize daha çok fazla menfaat bı- rakmak gayesini güderek İspartada bir gülyağı fabrikasının — yapılmasını beş senelik sanayi progtamina — koymakla bu ulusal işimizi tamamlamış ve Tür- kiyeye teknik gülyağcılığı sokmuştur. Gördüğünüz bu fabrika, pürk kudreti karşısında çok kısa bir anda yapılmış- tır. Pabrikanin yapı işi bitmekle bera » ber montaj işi de haylice ilerlemiştir. Makine ve inbik daireleri bitmek üze- redir. Bütün gülcüler güllerini eyi bir fi- lmekten kırılarak cevab ve atla fabrikaya savmışlardır. Gül bahçe- leri sahası şimdiden genişlemeğe baş - lamıştır. Halk fabrikanın yapılmasın - dan çok memnundur. Fabrika bu mahsul yılında işe baş- lıyacaktır. Bu fabrika yüzünden yurd- daşlar zengin olacak, refaha erecek ve İsparta gün Gdiyarı olarak anrlacaktır. Edirnede resim sergisi Halkevi müze ve sergi kolu, Edir- nede bir resim sergisi açmağa karar vermiş ve bu maksadla faaliyete geç miştir. Sergi mayısın on beşinde eeki türkocağı salonlarında açılacak ve on beş gün açık duracaktır. Sergiye her taraftaki sanatkâr ve heveskârların iş- tirak etmeleri arzu ve rica edilmekte - dir. Eserlerini teşhir etmek istiyen - lerin kaç eser göndereceklerini mayı- &n ibtidasına kadar Edirne Halkevi relsliğine bildirmeleri ve eserlerini de nihayet mayısın beşinci gününe kadar gene oraya göndermeleri istenmekte « dir. Kazanan numaralar Çocuk Esirgeme Kurumu ile Ulusal İkusad ve Tasarruf Cemiyetinin müşte- rek yaptıkları plyangoda beş lira kara- nan numaralar, 83087, — 200, B4254, 85481, 85926, 86063 Ii, 230, 404, 710, 87070, 118, 12$, 195 274, 783, 88460, BOB, 946, 89050, 224, 335 $41, 715, 90426, 898, 910, 91035, 075, 115 235, 91654, — O74, 92Z100, 109, 486, 93000 364, 619, 888 94055, 599, 95012, 086, 118 128, 145. 423, 587, 390, 835, 96008, 077 96791, 822. 97387, 412, 482, 945, 98336 118, 98889, 98918, 99012, 244, 309, 319 665, 645. 100054, 101540, —566, 102172, 342, 606, 103006, 070, 133, 277, 491, 719 104006, 368, 981, 105249, 279, 960, 106188 218, 262, 892, 107658, 108852, 398, 108570 578, 736. 109030. 079, —806, 110049, 097 212, 111645, 984, 112056, 160, 415, 747, 113018. 056, 162, 205, 642, 808, 115639, 116076, 234. 402. 665, 117067, 286, 420 117478, 669, 979, 118016, 119334, — 392, 795, 120078. 212. 296, 121134, 161, 907, 422, 705, 122152, 175, 458, S44, 588, 629 123471. $33. 621. 780, 124143, 352, 654 124017, 125220, 126285, 368, 454, $58, 127283, 516. 128003. 813. 120 308, 322 389, 490, 843 ,130188, 235, 245, 308, 131087, 281, 491, 802, 961, 132021, 871 133129, 331. 346. 434, 133452, 400, 135166 439, 504, SI4, 649, 705. 919, 960, 971, 136331, 356, G34, 965, 137073, 089, 151 194, 138015. 244, 558, 654, 658, 139229 $37, 684. SOB, 812, 140198, 140382, 702, 141799, 849. 142816, 824, 79, 986, 143099 285, 425, 486, SBL, 143652, 741, 144065 406, 540, 145239, SS7, 726, 829, B61, 148482. 634, 149065, S48, S97, SAYIFA & Maliye tamimleri Serbest meslek erbabı beyannameye tâbi tutulabilecekler Serbest meslek erbabının ya « zıhane, idarehane ve muayeneha- nelerinin gayrı safi iradları iki bin lira ve daha fazla da olsa 7 inci maddenin birinci fıkrasına it. halen beyannameye tâbi tutulma- yarak kanunun 19 uncu maddesi mucibince gayrı safi irad üzerin- den vergiye tâbi tutulmaları iktı- za edeceği malümdur. Sözü geçen genel yazıda ser - best meslek — erbabının 47 inci maddede yazılı hıyar hakkından istifade edemiyeceklerine dair bir kayıd olmadığı gibi bu maddede gayrı safi irad üzerinden vergiye tâbi tutulan mükelleflerin alelit . lak beyannameye tâbiiyetlerini istiyebilecekleri yazılı bulunması- na göre gayrı safi irad üzerinden vergiye tâbi bulunan serbest mes« lek erbabının da aynı haktan is- tifade etmeleri tabil olduğu Mali- ye Bakanlığınca alakadarlara bik dirilmiştir. Bir yıl içinde işlerini de- giştirenlerin tâbi ola- cakları muamele Ticaretgâhlarının kânunusani ib tidasındaki gayrı saft iradı üze « rinden vergiye tâbi tutulacak o « lan bu mükelleflerin sene ortasın. da vergi nisbetlerinin değişmesi ve bilfarz 2395 mumaralı kanunun 34 üncü maddesinin (G) fıkrası mucibince yüzde 75 nisbetine tâ. bi içkili bir lokantanım sene için. de içkiyi kaldırarak yüzde 45 nin betine tâbi ve (E) fıkrasında mez. kür lokantalar meyanına grimesi, ancak ertesi sene vergisine mücs- sir olacağı cihetle, sene içinde bu mükellef hakkında vergi nokta « sından başkaca bir muamele ya « pılmaması ve ertesi sene tarholu- nacak vergilerinin hesabında e - velki sene hangi tarihte iştigalini değiştirmiş ise gayrı safi irada a tarihe kadar eski nisbetin ve bu tarihten sonrası için, yeni iştigali. ne göre tâbi olacağı nisbetin tatbi. ki suretile tarh muamelesinin ifa. sı lazım geleceği Maliye Bakan « Itı:ındın alakadarlara bildirilmiş « TÜRK ÇOCUKLARI l TÜRK KUŞU'na uçucu üye yazılınız “O ab- enlerin türkül . 2 romanı San Michele'nin kitabı Yazan: Aksel MUNT Türkçeye çeviren: - Nasi N Yas Geçen akşam, ihlamurlar altı eyi İdi, li idi değil mi? Şahid olarak ben V* t Yanda da bülbüllerin korosu vardı, e- in ? Ağustosta bülbül ha! herhalde, 5İ7 !q;l' Uzak bir ülkede, uzaklara gitmiş ola- Ün, Müz! şimdi de, hemen bu gece Oraya €k istiyorsun, değil mi? Öyleyse, dur- ' Biyin, gözünün önündeki Şu, ahtapot S? adını vermekten çekinmediğin şuaıma &, seni, gözlerini açıp kapayıncaya ka- h":'ıhıa""“flar altına götürüp — bırakaym. .ım ışığım, senin hulyan kadar hızlı gi- B Nİ uhi BAYDAR *N rüya görmüyorum, eyice uyanığım 'ı:;'a, da dönmek istemiyorum. Şeytanın i imdi de uyanık olduğunun rüyasını Değe başladın işte! Şeytanın hayaleti. * ö htiyar çapkın, Don Juan, her- ;mşx?nâı:ııihâyuîî. dedin: Evet, geçen akşam seni korulukta dikiz ettim; ancak, hangimiz Don Juan'a benziyorduk bilmem; yahut Romeo'yal... Ama on.ı__hıç_ benzeme- diğini söylemeli mi? Abdal kör! işte senin tam adın; köpeğinin gördi ğünü bile göre- memiş olan abdal kör, benim ne yaşım, ı'ıe cinsim, ne yaşayışım bellidir. Ben bir haya- Tim !, “Neyin hayali?,, «Ölmüş bir dünyanın hayali. Hayaller- den kork! küfretmekten vazgeç; yoksa se- ni, insan gö için Güneş - Tanrının şuala- rından daha zararlı olan şualarımla kör îdı— rim. İşte son sözüm! Tanyeri ağarmak üze- re; yerime dönmeliyim, yoksa yolümu Iıu_la- mam. Ben yaşlı ve yorgunum. Her şey.dm— lenirken, akşamdan sabaha kadar, sağdan sola koşmak kolay mı, ıamr:ını! 5 iktıkça onun yaşlı ve yorg! oldî;ı::y:i:tğ;“duînı Beni k&;r etmek teh- didi kızdırmamış olsaydı belki ona acıya- uk:ğ:—:m: “Çık daşarı, pis ölü yıkayıcı! Burada işin yok, ben sapsağlamım.., dal vikontu, karnının üzerinde buz kesesi ile niçin yatağa yatırdığını biliyor musun? Kırlangıçların öcünü almak için mi? Ama ın ha! sen muzibin birisin Otellol! iste- n senin, vikontun, ay ışığında kontesle gezmemesi idi...,, “Çek şu zehirli kolunu, kokmuş örümcek ; yoksa yataktan atlayınca seni ezerim., Uyku içinde bulunan uzuvlarımı hareke- te getirmek için büyük bir gayrette bulun- dum ve ter içinde uyandım. Oda tatlı bir gümüş ışık içinde idi. Sihirlenmiş gözlerimden kabuklar bir- denbire düştü ve açık pencereden beni bu- lutsuz gökyüzünden seyreden, güzel ve sa- kin, tulunayı gördüm. “Ay, arı Tantı! gecenin sessizliği içinde benim sesimi işitebilir misin? Çok tatlı, fa- kat çok tasalı bir halin var, Sen iç acısı nedir, bilir misin? Affedebi- lir misin? Arı ışığının merhemi ile yaraları eyileştirebilir misin? Unutmayı öğretebilir misin? Gel, güzel kardeş, yınmoğ:r. öyle bıkkınım ki! beyaz elini ateş gibi yanan ba- şıma koy, karmakarışık düşüncelerime sa- kinlik ver. Ne yapmam, rini işitmemek için nerelere gitmem geri tiğini yavaşca kulağıma fısılda.,, Gidip pencerenin önüne oturarak gecd ecesinin yıldızlar arasında yoluna gidişind uzun uzun baktım; uykusuz kaldığım geceğ ler sayesinde, o yıldızların adlarını birer rer biliyor ve onları öyle anıyordum. ESsl zaman gemicilerinin taptıkları Kastor Pollüks, sonra Arkturus, Aldebaran, Kaj la, Vega, Kasyopel! tam başının üzerindi bu parlak yıldızın adı ne idi; hani şu, değişmez ve dosdoğru ışığı ile bakmakta oe lanın?... Onu ben eyi tanırdım. Onun ayı lığını kendime kılavuz ederek kızmış galar üzerinde sandalımın yolunu bulm yahut doğduğum ülkenin bitmez tükenmi karları ve ormanları arasında şaşırmadarj gelip geçmiştim: şimal yıldızı. “İşte yolun, şuarmın peşinden gel, kurtue lursun.,, Doktor bir ay yerinde bulunmuyacaktır. Hosman bulvarında 66 numarada Doktor Norstram'a başvurulması. (Sonu v>>)