4 ŞUBAT 1535 PAZARTESİ Yarı sıyasal Tiyatro ile seyirci Sey.mıık_ kolay sanılır ama, hiç de böyle değildir, Seyirci, dar anlamında, Bösterileni seyretmektir. Bunu herkes Yapar.. Mağazaların camakânları önün - de itişe kakışa birikenlerden tutunuz da her hangi bir sanat eserinin karşısında, © eser ve kendileriyle tekbaşlarına ka - lanlara kadar, herkes seyircidir. Şu var ki seyircilik basit bir “başagelen” oldu- Bu kadarı sanattır da. Göz ile dimağ arasındaki ilişik, optik bir müşahededen fikri bir senteze kadarı adamına göre, sayısız başkalıklar göste- vir, Terbiye görmüş iki gözü olan bir seyirci, camekân e dürürken de sanat eserini tahlili ile deşerken de, sa- natkârdır. Seyirci üzerindeki bu izahtan sonra “tiyatro seyircii ııdıiıınu mütekâmil mahlüka. geçel Tiyatro dediğimiz zaman, me bir pa- Nayır salaşını ne de bir tuluat sahnesini kastediyoruz. Tiyatro, insanlığın öyle bir aynasıdır ki, gülmek yahud ağlamak Zibi iki zıd duyguya kapılmak arasında, her seyirci, orada kendi insanlığını ken- dine gösterilmiş, anlatılmış görür. Yü - Zümüzün neresinde bir mürekkeb lekosi olduğunu görmek için bile aynaya ciddi tiddi bakarken, benliğimizin çok daha kucaklayıcı taraflarım gösteren sahneye karşı — densizlik — gösteremiyeceğimiz besbellidir. Bizde halbuki, en ciddi tiyatro sah- melerinin önünde bile, bu gibi densizlik- leri yapanlar var. Meselâ Ankara Halk- evi'nde bir piyes verildiği zaman, yük « sek konuşma, gülünmiyecek yerde gül - me, yüksek sesle “baldıra bak,, gibi ter- biyesizce mütalcalar yürütme, gencleri- mizde; iki yaşındaki çocuklarla gelerek Halkevi salonunu bir emzikli - çocuklar Oodasına çevirmek yaşlılarımızda görülen bir kötü huydur. Geçen gün “düşünüş farkı,, adlı pi - yes verilirken yukarı localarda yapılan gürültüler, aşağıdaki koltuklardan yük- selen çocuk ağlamaları ve söz atmalar, oraya niçin geldiklerini ve nası' gerr - mesini bilenler üzer:nde çot fena bir te- “sir bırakmıştır. Seyirci diye Halkevi piyeslerine ya- hud günlerine gelenler, Halkevi' yüksek manasına hürmet etmesini ; renmelidirler. Artık Halkevi salonundan da, polis bir takımlarını çalyaka ederek çıkaramaz. Çok ayıb bir şey olur. Fakat salona emzikli çocukların, ve, çocuklara mahsus bir müsamere olmadıkça umu - miyetle çocukların sokulmamasına itina etmek mümkündür. Ve bu işte, ummu- yoruz ki, hatır gönül için bir pay ayır - mağa herhangi bir gereklik olsun. Mektebli günlerinde, Ankara sinema- larında gırla harfendazlık edildiğini hem gördük hem duyduk. Bunun da önüne geçmek ister. Çünkü bu da öteki ile alâkadardır. BURHAN BELGE Yurdda hava durumu Ziraat Bekanlığı Metooroloji enstı tüsünden öğrendiğimize göre son 24 sa at içinde Trakya mıntakasının Edirne çevresiyle Ege mmtakaşının Manisa ve İzmir çevreleri, Orta Anadolu ve doğu Anadolusu tamamiyle yağışlı geçmiştir. Yııı. İzmir ve Manisa'da yağmur, di - ğer yerlerde kar şeklindedir. Karın ka - hnlığı Mus'da yetmiş, Sarıkamış'ta 53, Sivas ve Erzurum'da 28 santimetreyi bulmuştur. Karadeniz kıyıları mıntaka- &ı hm olmak üzere hava suhunetinde £ün önceye göre 3 derece etrafında düşüklük vardır. Trakya, Ege, orta Ana dolu ve doğu Anadolusunda gece su- hunet dereceleri tamamen sıfırm. altın da kaydedilmiştir. Yurdda en düşük suhunet srfırm al tında olmak üzere Kars'da 16, Sivas'ta 13, Erzurum, Yozeat ve Çorumda 11 derecedir en yüksek suhumet silırin ür- tünde Adana'da 15 dir. Ankarada gece başlıyan kar saat 11 c kadar devam ct - Miş ve beş santimetreyi bulmuştur. Öğ- lcden sonra hava suhuneti sıfırın üstün- de bir dereceyo kadar yükselmişti. Rüz- Bgâr cenubu garbi istikametinden saniye- de 2 metre hızla esmektedir. Muğla'da kar yağdı Muğla, 3 (A.A.) — Geceleyin şehri- Mize kar yağmıştır. Her taraf bembe « “yazdır, Suhunet sıfırdan aşağı “düşmüştür. Sabahleyin hava açılmış ve kar erimeye başlamıştır. D ULUS Iaa U M L A'R Atatürk için Yoz- gadda merasim Yozgad, 3 (A.A.) — Atatürk'ün ge- çen yıl şehrimize gel yıldö mü bu akşam halkevinde büyük mera - simle kutlanacak gece fener alayı yapı- hlacaktır. Yozgadda yer sarsıntıları duyuldu Yozgad, 3 (A.A.) — Dün ve bu ge- ce şehrimizde birkaç yer sarsıntısı ol - muştur, Sarsıntı bugün öğle üzeri tek- var duyulmuş ve 10 saniye sürmüştür. Sarsıntı şiddetli olmasına rağmen zarar ve ziyan yoktur. Giresun'da fındık piyasası Giresun, 3 (AA.) — Son günlerde fındık içi fiatları 49 kuruştan 46 buçu - ğa, kabuklu tombal fındık ise 24 kuruş- tan 21 buçuğa kadar düşmüştür Giresun belediye meclisi Giresun, 3 Ç(AA.) — Belediye Buşkanı Bay Eşref Dızdar, meclisin şubat top - Tantısını dün açmıştır. Meclis belediye işlerini görüşmeğe başlamışlır. Giresun fırka idare heyeti Giresun, 3 (AA.) — Cümhuriyet Halk Fırkası yeni idare heyeti üyeleri dün yaptıkları ilk toplantılarında fırka başkanlığına eski başkan B. Fahri Bel - geni, muhasibliğe B. Hakkı Çakmakçi'- yı, kâtibliğe de B. Doğan'ı seçmişlerdir. Konya Halkevinde balo Konya, 3 (AA.) — Cuma gecesi Halkevi salonunda dördüncü doktorlar odası çok istekli karşılanan bir balo ver. miş ve sabah saat 6 ya kadar sürmüştür. Ankara Radyosu Ankara radyosunun bu akşamki prog» ramı şudur: Sesli filim Musiki: < 10 dakika fransız kate - konseri 10 dakika Viyana Şarkıları Ercüment Behzad şiirlerini okuyor Dans musikisi Musiki: Piyano refakatinde Duo ses konseri Mendelssohn Sonbahar şarkısı Glinka Alouette Moloff Barcarole Wilbos Denizciler Grotaki Gece şarkısı Mmne, B. Boyar: ses M. K. Çekatowıkyı ses Ulvi Cemal: Piyano Haberter. İstanbul radyosu İstanbul Radyosunda bu akşamk! program şudur: Saat 18 — Framsızca ders 18,30 Tstanbul Halkevi saysal yar » dım şubesi namına könferans (Çocuğun Ameli hayata erkan yetiştirilmesi Selçuk kız mek - tebi Müdürü Ahmed Asım) 19 Dans musikisi 1930 Haberler 19,40 Keman Solo - piyana Bayan Közime, 20 — Konferans; Selim Sırrı Tarcan 20,30 Bayan Rita Mahmud Şan: pi- yano ile 21 — Müzik Lejor. Plök 21,20 Son haberler 21,30 Bayan Bedriye Tüzün Şan: Ra?yo Caz ve Tango orkestra- S1 ile.. Ankara Halkevi Güzel sanatlar komitesinden: Resim dersleri Evimizde Resim dersleri açılmıştır. Dersleri Resszam Refik Epikman vere - cektir. — İsteklilerin her akşam saat 17,30 dan 18,30 a kadar komitemize ad- larını yazdırmaları, DOĞUM Eskişehir Saylavı Bay Emin Sazağın bir oğlu doğmuş ve Güven Sazak adı 8) Türk Kuşuna uçucu üye Yazılanlar (Türk Kuşu) na uçucu üye yazılan- lTarın sayısı günden güne artmaktadır. Gencler arasında ateşli bir istek uyan- dıran bu kuruma yazılmak için müra- caat edenlerden tescil işini bitirmiş o- lanların ilk listesini gazetemize koyu- yotuz: Sicil No, 1 Bay Hâdi Koçak, Hukuk Fakül. tesi, birinci sınıfından, 2 Bay Zekdâi, (Ulus) gazetesi ter- tib Öperatörü. 3 Bayan Sabahat, Maarif Vekâleti Muhasebe memurlarından, Bay Nurtinin kızı. 4 — Bay Hakkı Şinasi, Ankara Lise- si, üçüncü sınıfından. $ Bay Enver, Asker! Marangoz fab- rikaları elektrik şefi. 6 — Bay Cemal, Gazete Roto Muha- biri. 7 Bay Raif, İnşaat Ustası. 8 Bay Cavid, Anadolu Ajansı me- murlarından, 9 Bay Şahin, Gazi Enstitüsü, üçün- cü sıntfından. 10 — Bay İlyas, Gazi Lisesi Spor mu: allimi, n — Bayan Fehamet, Hariciye Vekâ. leti, Ayniyat Müdürü Bay Mi- tat'ın kızı, 12 — Bay Süha Arman, Ankara Erkek lisesinden, 18 — Bay Turthan Kut, Ankara Erkek lisesi, altıncı sınıf. M Bay M. Vehbi, Ziraat Enstitüsü, Orman Fakültesinde, 15 — Bay Ferid Ziya, Ankara Jisesi, onuncu sınıftan, 16 Bay Müammer, Anxara İstasyo- nu hareket memurır, 17 — Bay Namık Pekergin, Maliye Ba- kanlığı muhasebe mümeyyizi. 18 — Bay Cevad. Gümcük ve İnhisar- lar Bakanlığı Levazım Müdürü. 19 — Bay Mümtaz Tarhan, Maliye Ba- kanlığı Kanunlar ve Muamelât Müdürü, 20 — Bay Rasim Akın, Muallim. 21 — Bay Reşad Özgeci, Maliye Ba- kanlığı muhasebesinde, 22 — Bay Asım Kurd, memur, 23 — Bay Hafi Oraç, memur. 24 Bay Naci Dağlı, Muallim. 25 — Bay Fevrsi Mağat, Maliye Bakan. lığı Kavanin Müdürü Muavini, 26 —Bay Hidayet Arman, B. M. M. memurlarından. 27 — Bay Faik Okol, Maliye Bakan- Tığında memur, 28 —Bay Ali Rıza Ertuğ, Bayındır- lık Bakanlığında Desinatör, 29 — Bay Muzaffer Kayalı, Bayındır- lık Bakanlığı Zat İşlerinde me- muüur. 30 — Bay Behçet, Belediye Doktoru. 31 — Bay Salâhaddin, Gümrük ve İn- hisarlar Kütüphane memuru, İstanbul rılıtımları pmjesi bütçesine bir buçuk milyon lira tahsisat konulacaktır. Okullarımızda kütüphaneler Istanbul, 3 (AA.) — Kültür Bakan lığı okullarda hocaların meslek ve ge « nel bilgilerini artırmak için her okulda bir kütüphane kurmaya ve mevcudları- ni düzeltmeye karar vermiştir. Kaymakaımnlar arasında değişiklikler Eleşgird kaymakamlığına Olti kay « makamı Pertev, Göle kaymakamlığına liye kaymakamı Şükrü, Trakya umumi müfettişliği emniyet müşavirliğine birin €i umumi müfettişlik istihbarat müdür muavini İzzettin tayin edilmişlerdir.. Gümrük fatoraları " Gümrüklere ibraz edilen faturaların bilhassa mensucata aid olanlarının müf redatlı olması lâzım geldiği ve buna dikkat edilmesi icab ettiği gümrükler genel müdürlüğünce alâkadarlara tebliğ edilmiştir. Ankara Halkevi Içtimai yardım balosu tHer sene Halkevinin açılış yıldönü - mü günü Ankaranın en güzel balosunu veren Halkevi İçtimai yardım şubesi bu sene de senelik balosunu 22 şubat gü « nü akşamı vermeğe hazırlanmaktadır. Bu balonun senenin en eğlenceli balo « su olması için hazırlıklar — yapılmakta « dır, Geçen hafta salı günü toplanan ter « tip komitesi bu iş üzerinde uzun boylu görüşmüştür. Evin bütün kolları balo - nun iyi ve eğlenceli olmasına var güç « leriyle çalışmaktadırlar, İşittiğimize göre Halkevinin bu ba * Tosu şimdiye kadar yapılan balolarda gö rTülmemiş yeniliklerle dolu olacaktır, Tertib komitesi 10 şubat pazar günü akşamı saat 18 de Halkevinde ikinci toplantısını yapacaktır. Kırgehir fırka kongi Kırşehir, 3 (ALA.) — C. H. B Vı'li- yet kongresi bugün Vali Mitad Saylam m bir yıllık çalışmayı bildiren söyle - viyle açılmış, önümüzdeki yıl görüle « cek işler arasında kapatılan vilüye * mat- Baasının tekrar açılacağı, Kırşehir tari- hini yazacaklara 500 lira mükâfat verile. ceği söylenmişti. sOyadı Diyarbekir saylavı General Kâzım Sövüktekin'in damadı Paris ataşekom: mersiyarlı Bay Fahri ve ailesi Atamer, Kurtuluş ilk okulu — baş okuturu Bay Halid Akpıpar; Ankaralı merhum Bay Hikmet oğulları doktor Necmeddin ve doktor Lütfi Oğultürk soyadını almış. lardır, Karakış her yanda hükmünü sürmektedir: A!yonhııuıuıı kar altındaki gö- rünüşünü canlaadıran yukatdaki fotoğralı bize oradaki özel- bildiricimiz göndermiştir. koyuyoruz. (Yazısı memleket postasında) SAYIFA 3 B. İHSAN ABİDİN'İN SON ESERİ, - w n EKER Ulusal ökonomi yaşayışımızın gensi problemlerinden biri yeni bir esorla ay- dınlatıldı: şeker (1). Ş:kar, Bay İhsan Abidin'in son eserinin adıdır. Bu eserde Thsan Abidin, ş.ker mevzuunda, - biti - rimden yetirime kadar ele almak sure - tiyle, soa yıllarda kendisi için çizdiği ilim araştırmaları yolunda, (tiftik) den ve (pamuk) tan sonra büyük ve hamle- Ki bir adım daha attı. Bu eserle türk öko- nomi kütüphanesi ve ulusal işlere bağ - h türk okuyucusu yeni bir (toplu eser) daha kazandı.. Son yıllarda “Bay İhsan Abidin, toprak işleri ve yetişlirme bilgisinin tek- nik ve teknoloji alanındakâ yüce ihtiza- sını, gene bu işlere bağlı mevzular üstün de genel araşlırmalar yapmak — süretile — tamamlamaktadır. Önun çağında ve onun çapında bir bilgi adamı için, yıllar- danberi edinilen teknik ve teknolojik tecrübelerin bu genel terkibi - ve parça parça bilgilerin ulusal ökonomi işlerine bağlanış cidden öğünülecek bir şeydir. Ve açık yazmaktan hiç te çekinmiyece- &iz ki, böyle bir varış, memleketimizde — yetişen bilginlerde sık sık görülen bir şey değildir. Çünkü her nedense birde bilgin, tecrübelerinin kemal devrinde, bilgisini terkib edecek, yani genel ve bü- tün araştırmalara varacak yerde, aksi olarak büsbütün parçalığa ve insicam < sızlığa kaçar ve orada saplanır kalır, Bu bakımdan bizce Bay İhsan Abidin'in, sön yıllardaki genel terkibleri yalnız okuyuculara bir hizmet değil aynı za - manda, bütün okur yazarlar için bir de nümunedir. Bay İhsan Abidin bu son kitabına, şeker hakkında bir biblyografya vererek girer, Bunun için kitab, baştan sona kadar hükümleri vesikalara dayanan bir sağlam eserdir. Kitabın medhal diyebi- leceğimiz ilk kısmında şeker, şeker ka- meşt ve şeker pancarı hakkında tabii ve teknik bilgiler hulâsa edilmiştir. Bu kı- sım şeker sanayiinin doğuşu ve kurulu. şu faktörlerini izah eden bir terkâb ile biter. Bu tekriblere zirai faktör, iktısadi faktör, mülkiyet rejimi gibi — meseleler ele alınmış ve - tetkik edilmiştir. Bunu takibeden kışımda - Türkiye'de “şeker — meseleleri ve şekor sanayii tahlilleri ge- lir. Türkiye'de şimdi şeker meselesi ulu. sal yaşayışımızın evelâ ökonomik, son » va da soysal bir davasıdır. Çünkü öko- nomik kuruluşumuzun diğer bir şubesi yoktur ki önda; a — İçpazar b — Gümrük himayesi € — Vergi noktal nazarı d — İçtimat sıhhat ve istihlâk me « selesi e — Ferdi işletmeler için kâr forma- sının nasyonal seviyesi ne olması İâzem geldiği. Meseleleri şeker sanayiimizde oldu - ğu kadar keskin ve aydınlık tecelli et - miş olsun. Bu meseleler ise kül halinde, ulusal yaşayışımızım yalnız ökonomik değil hem ökonomik hem soysal düğüm moktalarıdır. Bunun içindir ki bizde şe- ker meselesi, üzerinde durulması lâzım gelen ve henüz hallolunmamış bir mev- zudur. Ve bu mevzu Üüstünde hassaten duruş, onun yukardaki sayılan davaları en iyi tecelli ettirmesindendir.. Bay İh - san Abidin'in kitabında bu bahsin kıy - meti ise bilhassa şundandır ki bu kitab- ta Türkiye'ye aid rakamlar ve tahlil malzemesi en yeni ve en tam olarak ve- rilmiştir. Bizce yalnız bu malzeme ile dahi Türkiye'de şeker mevzuu üstünde tam hükümlere varmak mümkündür. Fil vaki Bay İhsan Abidin ba probleminin soysal ehemmiyeti üstünde fazla durma- mış ve o daha ziyade malzemeyi veren ve terkib eden bir araştırıcı olaak kal « mak istemiştir. Fakat bu malzeme öyle bir şekilde ortaya verilmiştir ki onların, içine sak « Tadığı soysal istifhamları görmemek ka- bil değildir. Kitabta Türkiye'de şeker meselelerinden sonra dünya şeker krizl ve krizin doğurduğu meselelerin tahlili (Sonu 5$ inci sayıfada) 'Ş (1) Şeker: yetirimden bitirime kaaar, — Yazan: İhsan Abidin. Ziraat Bankası İdare Meclisi azalarından ve İktısat — vıukdıılxlııııııqın.luımııv yısı: 13 Basan: Imnkıılhlqıııııhıııı-lı- yıfa: 213, Ederi: 200 kuruş. Diğer eser. llıiılııdldkvıpııılınm henüz bulunabilmektedir.