JN 1935 CU 1SRTESİ ——— ŞA Yarı - sıyasal Dörtler'e doğru mu? Dürkü yazımızda Mussolini — La- val görüşmelerinden neler çıkabileceği. ni izlemeğe çalışmıştık. Sonunda şuna varmıştık ki, bu görüşmlerde Fransa ile İtalya'nın Avruva'daki ve Akdeniz'deki menfaatlerinin karşılıklı olarak gözden eçirilemesi yapılacak — ve bu karşılıklı menfaatlerin üzerinde mutabık kalma . caktır. Roma görüşmelerini, İagiltere, yal . niz istemekle kalmayıp hattâ hazırladı- &ı için, İtalya ile Fransa, uyuşacak 0. lurlarsa, böyle bir uyuşmaya İngiltere, nin derhal “sah” çekeceği şüphesizdir. Ve o zaman, Roma'da belirecek sonuç ister istemez bir "üçler,, anlaşması biçi. mini almış - olacaktır. İşte bu bakım - dan, Avrupa'nın büyük devletleri ara . sında yapılan bu anlaşmaların — cki “dörtler,, formülünün kendisile değilse bile onu meydana gelirmiş olan görüş ve zihniyet ile ilişiksiz olduğu ilerisürü, lemez. Tersine, bu anlaşma denemclerinin eski -dörtlere kombinezonunu bir başka hiçimde ve yeni şartlar karşısında ye. miden canlandırılmasından başka bir şey olmadığını iddia etmek doğrudur. “Dörtler,, anlaşması, o tarihlerde, pek erkendi. Onu, ne Küçükanlaşma o- namış, ne Polonya hoş görmüş me de Almanya, içinden istemişti. — Nitekim, Polonya'nın fransız sıyasasının dümen suyundan ayrılıp uzaklaşması asıl o ta- rihtenberi başlamıştır. Fakat bugünkü durum öyle değildir. Fransa İçin, ar. tık Polonya'dan kuşkulanacak bir şey kalmamıştır. -Onu, seçtiği Almanya ile, bir takım “emrivakiler,, karşısında bı. rakmakta hiç bir mahzur yoktar. Kal- dı ki böyle bir tazyik, “Şark Lokerno,, sunu kolaylaştırıcı bir mahiyettedir. Kü- çükanlaşmaya — gelince, o da, İtalya — Fransa — İngiltere'nin bir arada olarak tutacakları bir hattm ne kadar mühim olduğunu anlıyacak vaziyete gelmiştir. Hem sonra, kita Avrupa'sının muhafa, zakârca menfaatleri bakımımdan, İtalya — Frasa — İngiltere anlaşması kadar mühim bir şey olamaz. Böyle bir an . laşmayı büyükler gerekli ve olur gör- dükten sonra küçüklerin sabote etmeğe çalışması, olur bile olsa çetindir, tehli. kelidir, ve büyüklerin liderliğini ona . mıiş sıyasal grupmanlar için gereksiz ve faydasızdır. İşte bu bakımdan, Roma görüşmele. rine “dörtler,, formülünün bir başka bi- çimde yeniden dirilmesi demek ancak tabii ve ancak doğru bir görüştür. Hattâ 9© kadar ki, bir yeni edörtler» formülüne gidilmesi bile olurludur. Yalnız <eski dördüncün nün yerine eyeni dördüncün getirilebilir. Yani Almanya'nın yerine Rusya, Fransız dış sıyasası, 1934 yılın. da kondine geniş bir < doğu.kanadır takmıştır. Bir yandan Fransa bir yan. dan da Küçükanlaşma Sovyet Rusya'ya doğru yanaşmışlardır. Sovyet Rusya'nın gireceği bir edörtlere formülünde Fran- sa — Küçükanlaşma — Sovyat Rusya »yanyana yer alabileceklerdir. Roma konuşmaları henüz bu kadar Gurulmuş olmamakla beraber, Fransa. Ban, İtalya'nın ve İngilterenin bunlara nasıl bir istikamet vermeğe çalışacakları Hz çok tasarlanabilir ve daha ilk adımda görülebilir ki, bütün bu kombinezonların şömdilik dışında bırakıdan büyük devlet, Almanya'dır. Küçük devletler arasın . da da meselâ Polonya vardır. BURHAN BELGE —. Pazar aksamı konser yok Halkevi reisliğinden: , Her pazar akşamı evimizde ve- rilmekte olan könserin bu pazar verilmiyeceği ilan olunur. —e Acıklı bir ölüm “Gazetemizin eeki emekçilerinden ve ©yi türk yazıeılarından, Ökonomi Ba- kanlığı sanayi raportörü - doktor Bay """'; Hüsnü dün bir kaza neticesinde yere düşmüş ve kaldırıldığı. Nümune hastanesinde ölmüştür. Cenazesi bugün alraba ve dostları tarafırılan hastane - TÇ->DÜ YARM L AR Bay Kâzımi İstanbuldan gitti İstanbul, 4 (A.A.) — Birkaç gündenberi Ankara'da bulunan İran Dışarı İşler Bakanı Bay Kâ- zımi eksprese bağlanan hususi bir vagonla bugün şehrimize gelmiş- tir. Dost memleket Bakanı durak- ta sehrimiz Vali ve Belediye Re- isi B. Muhittin Üstündağ, P?olis Müdürü, İran konsolosluğu erkâ. ni tarafından karşılanmıstır. İstanbul, 4 (A.LA.) — İran Dr- şarı İşler Bakanı Bay Kâzımi U- huslar Derneği toplantısında bu- lunmak üzere dün akşam saat do- kuz yirmide hareket eden ekspres- le Cenevre'ye gitmistir. Bay Kâzı- mi istasiyonda Vali ve Belediye Reisi B. Muhittin Üstündağ'la po- lis Müdürü ve konsolosluk erkânı tarafından uğurlanmıştır. Dün ayaktopu oyunları yapılamadı Dün havanın fazla karlı olması do. layısile yapılacağı — evelce ilan edilmiş olan lik maçları oynanmamış, geri bıra. kılmıştır. Amasya'da bir temsil Amasya, 4 (AA) — Bu gece Hal. kevi tarafından verilen müsamerede Kozanoklu piyesi temsil edilmiştir. Burdur'da bir iyilikseverin yardımı Burdur, 4 (AA) — — Samsun baro başkanı avukat Bay Halil tarafından Bur durun fakir çocuklarına harcanmak üze. ve 50 lira verilmiştir. Burdur vilayet kongresi Burdur, 4 (A.A)— Dündenberi C. H. fırkası vilayot kongresine devam odil - mektedir. .e —— Ankara Radyosu Dün akşam, Ercümend . Behzad, her zamanki tatlı sesile çocuklara masalları, n okumakta devam etti ve Keloğların Akartunç kalesine gidişi hikâyesini an. lattı. Sonra bir kaç bilmece söyledi ve gürlerinden okudu. Ferhunda Ulvi ile Necdet Remzi Şu- man'ın meşhur romansını çaldılar ve çok muvaffak oldular. İsmetpaşa Kız enstitüsü müdür mua. vini Bayan Süheyla ev kadınına öğütleri me devam ederek kola yapmak usullerini anlattı. Bundan sonra Mozart'ın Sonat Fama, İör'ünü Ferhunde Ulvi büyük bir maha. vetle çaldı. Ve nihayet ajans haberleri okundu. Bugünkü program 1 — Sporcunun konuşması 2 — Mozart'ın sonatı (Necdet Remzi — Ulvi Cemal) 3 — Ahmed Küdsi şiirlerinden oku- yor. 4 — Daas müziği $ — Hendelin triyosu (Ulvi Cemal — Necdet Remzi — Edib Said) 6 — Ajans haberleri. den kaldırılacaktır. Değerli bir üyesini | :kd—ı ailesinin kederine iştirak ede- i ULUS . Galatasaray-Beşiktaş Dün İstanbul'da yaprlan muçta iki takım börabere kaldılar İstanbul, 4 (A.A.) — Bugün Şeref alanında Galatasaray ve Beşiktaş ta- kımlarr husust bir oyun yaptılar. Ha vanın yağmurlu ve #lanım çamurlu ol- mast dolayısiyle oyün çok yavaş” ve zevksiz oldu. İlk devreyi galatasaraylı- Jar 3 — 2 galib v e bitirdiler, 1- kinci devrede bi ar oyun başlar başlamaz berahe iler. Os yun bir müddet a bir şekilde geçti. Bu arralarda Beşiktaş müdafnası- mın hatalr bir hareketinden galatasaray. Idar penaltrdan gol kazandılar. 4 — 3 mağlüb vaziyete düşen Beşiktaş takımı derhal hücüma ğeçerek Galata- saray kalesini sıkıştırmıya başladı ve l& bir karışıklıkta Lü dan Galatasaray aleyhine hebiyet verdi, beşiktaş- ldar bu penaltıdan beraberlik sayısını temin ettiler. Oyun böylece 4 — 4 bitti. tev bir kale önün Edirne'de yoksul çocuklara yardım Edirne, 4 (A.A.) — Fakir okullula- ı giydirmek ve yedirmek için halkevi soysal yardım kolu ile birlikte çalışan çocuk esirgeme kurumu 350 çocuğa Öğ- le yermekleri vermeğe başlamıştır. İstanbul trenleri kalabalık yüzünden geciktiler Tatanbul, 4 (A.A.) — Bugün Anla- ra — İstanbul ekspresi ile posta trönl gecikme ile gelmişlerdir. Bu gecikme tarife tonzilatından ötürü trenleria pek çok kalabalık oluşudur. Her iki treni de çift lokomotif çekmekte idi. İstanbul'da hava vaziyeti İstanbul, 4 ÇALA.) — Sıfır hararet derecesine ve deniz seviyesine Indiril- miş barometre bu sabah: saat 7 de 750, mant 14 te 756,$ tazyiki; saat 7 de 1, saat 14 te 3,5 harazet derecesi kaydet- miştir. K — suk ve kar Türkiyede bugünkü hava durumu hak. kında Ziraat Bakanlığı meteoroloji ens . titüsünden alman , malümata göre son 24 saat içinde yurdun Trakyadan maa, da yerlerinde 1.10 milimetre arasında değişik yağışlar, Manisa, İzmir, İsparta çevresi Ak- deniz ve Karadeniz kıyılarında yağmur şeklinde, Balikesir çevresi ilc orta Anadolu ve doğu Anadolusunda kar şeklindedir. En çok yağış 45 milimetre olarak Müurdinde ölçülmüştür. Orta Anadolu . muu batı tarafından başka yerleri ve do. gu Anadolusu tamamile karla örtülüdür. Karın kalınlığı, Sarıkamışta 47, Kars. da 19, Çorumda 16, yozgadda 9, Erzu - rumda 7, Ankarada 6, diğer yerlerde 4 santirnetredir. Ankarada bu sabah sant 8,52 de hafif olarak başlıyan kar saat 10,48 do kuv. vetlenmiştir. Saat 14 de karın kalınlığı 8 santimetreyi bulmuştur. Kar yağışı de, vam etmektedir. Edirne'de soğuk Edirne, 4 (AA) — Henüz kar yağ- madığı halde şiddetli kuru — bir soğuk ortalığı kasıb kavurmaktadır. Bir Romen tayyaresi Eskişehire gelirken kar yüzün- den Adapazarma indi Adapazar, 4 (Hususi) — Ra- men tayyarecilerinden İrina ve İvanoviç Yeşilköyden kalkarak Eskişehire giderlerken kar tipisi- ne yakalanarak Adapazarında ye- re inmişlerdir. Kendilerine bir şey olmamıştır. Tayyarenin sağ kana- dı pervanesi fireni kırılmıştır. Es- kişehirden yardım istendi. Tay- yareciler sehrin misafiridirler. 'Tekad'da Atatiirk heykeli 'Tokad, 4 (ALA.) — Atatürk heykelinin kaide insaatı bitmiştir. Tokad'da bayındırlık işleri Tokad, 4 (A.A.) — Valimizin bizzat alâka ve uğraşması saye- sinde Cümhuriyet meydanında ya- pılan büyük genel kütüphane, Halkevi ve C. H. F. binasının ya- pısı bitirilmiştir. Yakında zengin bir programla açılış resmi yaprla- cak olan bu modern binanın 10 büyük odası ve üç büyük salonu ve bir büyük taraçası vardır. Bi- na 34 bin Hiraya mal olmuştur. Bu yekünun içinde son sistem kalori- fer tesisatı da dahildir. Kış bastırmış olduğundan vila- yet yolları üzerindeki İşler tatil edilmiştir. 934 malt yılınım ilk al- tr ayında 33 kilometre 308 metre yeniden şose — yapılmıştır. Bu arada 640 metrelik Niksar köp- rüsü, 90 metrelik Zidi köprüsü 94 parça köyü Erbaa merkezine bağlaması dolayısiyle ökonomik bakımdan büyük faydalar temin etmiştir. Bu işlerden başka 34 ta- ne betonarme ve kârgir köprü ve menfez yapılmıştır. Bilsassa on gün önce bitirilen Niksar ovası yolu, asırlardanberi bütün kış mevsiminde merkez — ile alâkasını kesmek mecburiyetinde — kalan niksarlıları çok sevindirmiştir. E. velce iki saatte büyük zorluklarla geçilen Tokad - Turhal yolu son altı aylık calışmadan sonra tama- miyle bâsarılmıs, bu mesafe 45 da- kikada alımabilir. bir duruma s0- kulmuştur. Tokad Halkevi anıktamıyor Tokad, 4 (A.A.) — Halkevi a- çılış gününün büyük programı a- nıklanmaktadır. O gün Tokad için bir bayram olacaktır. Muğla Fırka koöngresi binti Muğla, 4 (ALA.) — C. H. F. vi- layet köngresi için - kazalardan gelen murahhaslar bugün yerleri- ne dönmüşlerdir. İzmir'de incir satışı eyidir İzmir, 4 (A.A.) — Şimdiye ka- dar İzmir borsasında satılan 236 bin çuval üzümden 5.442 'a İmr inhisar idaresi almıştır. mıç edilen üzümler 25 bin tondur. İn- :iııı»h: idaresi ayrıca 4090 taon u &. f Ö eh SAYIFA 3 meselesi YAŞAR NABİ — Sanat terihi tetkik edilirse görülür ki güzel sanatların bütün şubeleri ara. sında çok sıkı bağlar vardır. Muhtelif devirletde sanat şubelerinden birinde başlıyan bir yenilik, bir hareket çok geçmeden öteki şubelere de sirayet et- mekten geri kalmamıştır. Bugün gar - bın, sonu “izm,, le biten modern cere - yanlarımı, ufak tefek Ffarklarla, güzel sanatların her şubesinde iz bırakmış görürüz. Kübizm resimde, heykeltraş- lrkta ve mimaride olduğu gibi edebiyat- ta ve musikide de yer almıştır. Bunun içindir ki bir sanat şubesi Üzerinde mü talaa yürütürken düşünçelerimizi bü. tün güzel sanatlara teşmil etmekle, gü- zel sanatları hep bir arada bir köl ha- linde gözden geçirmekle hata etmiş ol- mayız. Edebiyatımızda modernlik hevesi çok dar bir çerçeve içinde kalmıştır. Mevcud telakki ve kaldeleri kırmak ve görülmemiş, işitilmemiş yenilikler yap mak arzusuna kapılmış edebiyatcrları- miz sayılıdır. Bunların da giriştikleri yeniliklerde mübalâya ve ifrat bulamaz sınız. Buna mukabil son zamanlarda bizde resim ve heykeltraşlık sahasında geniş bir modernizm cereyaniyle karşı. Taşıyoruz, ve bu alanda en müfrti sınır. fara varıldığını görüyoruz. Yenli beste. kdirlarımız arasında da mödernlik yö « melmelerinin çok kuvvetle yayılmış ol. duğuna şahid oluyoruz. Edebiyatımız. la Steki güzel sanat şubelerimiz arasın. daki bu ayrılışa sebeb olarak da edebi. yatın yabancı muhitlerin tesirine daha a7 kapılmaya müsteid olduğunu göste- rebiliriz. Resimde, musikide ifade vası- tasr uluslararasıdır, bu sanatlar vasıta- sız olarak yabancı tesirlerin nüfuzu al- tma girebilirler. Halbuki edebiyatta ifade vasrtası olan dilin bir Ulkeden öte kine değişmesile yabancı tesirler de bir ulustan bir başkasına geçirllirken is . ter istemer değişikliklere ve hafifleme- lere uğrar veya büsbütün geçirilemez, Modernizmin resimde ve musikide da. ha fazla tesir yapmasının bir başka ke- bebi de ressam ve musikişinaslarımszın garbta tahsil etmek, bu suretle modern sanat muhitleriyle yakından tomas et « mek fırsatını bulmalarına mukabil ede., biyaterlarımızdan pek azının bu fırsa. tı ele geçirebilmesidir. Ehemmiyetli olan şey tebeblerin ne ler olduğu meselesi değildir. Biz aa « dece, bugünkü sanat seviyemizi göz ö- nütnde tutarak modernlik cereyanları- nın memlekete sokulmasında ve yayıl. masmdaki fayda ve rzararları araştır « mak, bu mesele ürerinde birar durmak istiyorur. Önce şunu söyliyelim ki, sanatkâr- larımız modernliği mlldafaa veya tatbik ederken sanat telakkilerinin dar çerçe- vesi içinde mahbus kalmaktadırlar. Bu telakkileri içinde yaşadıkları memleke- tin ve sanat muhitinin iycabları ve ih. — tiyaclariyle karşılaştırdıktan sonra ka- naatlerini edinmek rzahmetine girme - yorlar, buna hiç ehemmiyet vermiyor- lar, Böyle olunca da bizdeki sanat ce- reyanları muhitin iycablarından doğma olmıyor, Sadece bir kopyadan, bir özen tiden ibaret kalıyor. Modern sanatkürlarımız, bu cere . yanın memlekette ancak pek dar bir zümre tarafından anlaşılacağını ve se « vileceğini, büyük kütlenin, hattâ mü . nevverlerin büyük bir kısmının eserle- rine karşı büsbütün lakayıd kalacağını biliyorlar ve birkaç orijinalite meraklı kimsenin takdirini kazanmayı — bütün memleketce sevilmeye tercihb ediyorlar, Benim anlamadığım ve doğru bulmadı« ğrm kanaat budur. Memleketi kültür , leştirmek, memlekete sanat zevk ve ih« tiyacını yaymak mecburiyetinde bu « lunduğumuz bir sırada böyle bir sanat aristokrasisi zihniyetinin doğması ve genişlemesini memleket hesabına zarar- li buluyorum, Kaldı ki modern dediği- miz cereyanların mutlaka en doğruyu ve en iyiyi temsil ettikleri de sabit olmuş değildir, ve tarih ce cerçyanların boşa harcanmış ler olduğunu bize gösterir. Savaş Ğ ta modernlik —