| i öndtla HALKIN&GÖZÜ HALRN. KUDAĞI HALKIN. Dti Sene 5 — No, 1591 Yazı işleri telefonu: 20203 — CUMARTESİ — B İKİNCİ KÂNUN 1935 Koca Şehir, Müdhiş Sarsın- tılarla Yerinden Oynadı Korkunç Panikler Oldu, Fakat Zayiat yoktur Dünkü Beş Zelzele Adapazarı, Tekir- d gı Ve Çanakkaleyi De Çok Sarstı İstanbulun tarihinde x. elzele f ':h“ mühim ve kanlı safhalar ':h'— Yıllarca evvel patlak ve- Barsıntıları İstanbulda Kiaalar 7.'::[4. minareler devirmiş, Dün de koşa YOT #çmıştır. Dün Istanbul gibi şiddetli sal. Janan Adapazarı ile Çanakka- 'leden bir görünüş ve Tekirda- dhndan tarihi bir. cemi rında bulunan kasabalar çok kor« kunç ve yüreklere dehşet - salan, ğ' yer paniklere meydan veren eyecan saatleri yaşadı, muhak- kak ki kanlı ve ölümlü bir felâ- ket atlattı. Zelzeleden Sonra Bay Fatin Neler Anlatıyor ? Dün ilk giddetli sarsınti biter bitmez — Kandilli - rasathanesine telefon ettik, müdür Bay Fatin ile konuştuk. Bay Fatin âıdi kl: “ — Bu zelzele, son senelerde Istanbulda vükua gelen sarsınt- ların en şiddetlisidir. Yalnız bina- larda oturanlar değil, bunu ayak- ta duran ve gezen İnsanlar bile hissetmişlerdir. Hattâ bir aralık zelzelenin şiddetinden ayakta bu- lunanlar yere yuvarlanmak — ve dı_ü:.k wrzjyetinde — kalmışlardır. mevzuldir, hududları geniş İdare işleri telefonu: sSon Posta 20203 Fintı 5 kuruş — Türk Çocuğu Ve Ilk Tahsil On Yaşındaki Aile Ba- basını Tanıyor musunuz? Ahmed, Önîı';nün Henüz Onuncu Yılındadır Evini Geçindirmek Ve Yedi Yaşındaki Kü- çük Kardeşini Okutmak İçin Para Kazan- mıya Uğraşıyor. İkl kardeş, bir sovan yığınının Başında çalışıyorlardı Ikisini de bir soğan yığınının #rkasında gördüm. Kibrit çöpü gibi ince parmaklarile soğanları seçiyorlar, —iki muhtelif çuval İçerisine ayırıyorlardı. İkisinin de rengi sap sarı, avürt- ları çökük, şakakları çılıktı. Biri galiba sekiz, öteki de yedi yaşlarında idi. Yedi yaşlarında diyorum. O kadar çelimsiz ve o kadar göste- Fişsiz bir yavru ki bu... Eğer ön — Bunlar dokuza, Bunlar alte ya,.. Hey babam heyyy on beş kuruşluk feryadı bastı... Gırtlak kemiği fırlak boğazından bir lakomotif soğanlar altıya, — diye ( Devamı 8 inci yüzde ) öesbü ni y ely lli ua Yarın Bayram Son Posta, bütün oku- yucuların ve yurddaşların şeker bayramını kutlu- dişlerinin eksik olduğunu görme- Oca İstanbul ü ve cıva- seydim yedi yaşında olduğunu S ( Dev B inel yüzde ) lar, mutlu ve eğlenceli  â kam ça samami e lantanan vvi AOĞ SY SK Kt aV A Y e anlayamazdım. ::'r.:ıvum geçirmelerini angın Kuleleri Yıkıla- aei yaliyüğn vaner - cak Gibi Sallandı 5 p Dünkü y . Zelzelenin her vgerden zigade le sarstığı Galata ve Dün “vazıt kulereri ıelıeknhk..hl*u şiddetle sarsan İN cN ;D Ziyade ve bütün öa m&uk “€yazıt ve Galala yan- R lerinde duyulduğunı hiç #üphe oı::ıiyelîu İstanbulun “en yapısı olan ba küleler ( Devamı vacu yüze ) Beyaşıt Kulesi Tahliye Edildi Rasadhane Müdürü Bay Fatin değildir, Rasadhanenin tarihi ka- yitlerine göre 1310 zelzelesinden sonra İstanbulda bu derece - şid- detli bir zelzele olmamıştır. Devam edib etmiyeceği belli olamaz.,, Diğer taraftan Galatadaki Sen Benuva Fransız mektebinin Fizik salonundaki Sismograf aleti de dünkü xzelzeleleri yazmıştır. Mek- tebin Fizik hocası Bay Lögni, kendislle görüşen bir muharrimize şunları söylemiştir: * — İlk zelzele çok şiddetli oldu, okadar ki zelzele yazan sis- mograf aletinin iğneyi on beşinci ( Devamı 10 uncü yüzde ) Bayram Bayram Namazı s, D, Zevalt —8 6 Ezani 3 18 Tatanbul Müftülüğündenı 6/1/035 gecesi ve altıncı Pazar günü Bayram olduğu ilân olunur. Sadakal Fıtır Ka iyi — İyi K. K. Bağday 18 ll Arpa” —. 207 16 Üzüm — 104 Hurma — 312 78 260 için çekingen olan gözlerle bana haktı yukardan aşağı sözdü. — Soğan kaça... Büyüğü pişkin esnaf edasile: Bayramdan ötürü gazetemiz yarin ve öbürgün çıkmıyacak, bayramın üçüncü günü yine okuyucularının karşısında bulunacaktır. Başarılan İşler Öz Türkçe Geçende, bir yan — yazmışdım. Sanırım tutum yedi günü — içindi, Orada, göyle, bir söz söylemişimı “Toplu iğnemizi bile kendimiz yapa- cağız!,, Ertesi günü, Son Postaya birkaç türlü toplu iğne geldi. Bunları gön- deren diyordu klı — Toplu iğne yapacağız, — diye yözıyorsunuz. Biz — toplu — İğnelerin hanldir ki yerlilerini çıkarıyoruz. Size gönderdiğim — örnek de yerli toplu iğnedir. Bunları ben kendi fabrikamda yapıyorum.,, Yazılarımızı özenle gözden geçir- diği için bu çalışkan * fabrikacıya Biz de saygılarımızı sunarız. Aacak buras da, göz Öönüne koymak İsteriz ki, yerli toplu iğme fabrikalarımız oldu- gunu ben bilmediğim gibi, benim gibi birçokları da bilmezler. Daha kim bilir, nerelerde, nice nice yerli fabri- kamız vardır da, kuruluşlarım duy« mumışızdır. Bunun böyle oluşu, yazete reklâmlarına —değer — vermemekten ileri geldiğini bilmem saklamak doğ- ra olur mu? Yerli — fabrikalarımız, kendilerini tamıtmakta çok geri kalıyorlar. Hepsi değil, ancak içlerinde öyleleri var ki, falan yerde bir n 3 *fabrika İşliyore muş diye Öğre- mince şaşa kalı- yoruz. Fabrika- cılar, bizim bu bilgi sizli gi mize ı;.ılııııkıl"ı kendi kabukları içine — gekilib, kardıkları İş- imalar, Ankara Sergi Evi — ğin” çalişmalârı değildir. $ .'Yıııl açılan bir fabrikanın işlerini görmek için; Ağustos içinde, kurulan *Yerli mallar sergisi, ni beklememe- liyiz. Bir fabrika açıldığı gün, yurdun her yanı, banu duymalıdır. : İğaedon sürmeye kadar, herçeyin yerlisini yapıyoruz. — Ancak, —bunu yapanlardan başkası bilmiyor, yabut işi bili . i DeD lüm işial, bem bir kazano İti hem de ulusal bir iş olarak ele almal gerektir.—* *