vom a —— mama ’Hilâl -vo- Zambak Büyük Tarih? Roman Muharsi: A. R. 01 Sefer Hazırlıkları.. 133 Birinek Süleyman, Bir Kısım Donanmasının, Fransız Kıralının Emrine Hazır Bulunduğunu Sefire Bildirmişti bütün bu vasıtasile Kurnarz Şarlken, hareketleri — casusları adım adım takib ediyor, Birinci Fransuvanın muhitinde cereyan eden hâdiselerden haberdar olu- yordu. (Rinsonjun hususl bir mek- tubla Istaubula hareket ettiğini haber alır a'maz, derhal (Milân) valisine baber gönderdi. Yolda bir pusu tertib ettirdi. Sefri öldürterek yanındaki gizli mektubu ele geçirmek İstedi.. Fakat h- düd üzerinde Bulunan - Fransız valisi, böyle bir felâket vukuun- dan şüphelenmiş, mektubu bir hiyle ile Rinsonun Onun için bu mesele, sadece bu adamita öldürülmesile neticelen- mişti. Lâkin Şarlken, bu meselede- de pek hilekârane davranmış, güya, öldürülen sefirin üzerinde bulunmuş diye, ortaya sahte bir mektub çıkarmıştı. Bu mektub, Avrupa - hiristiyan — âlemini birinci Fransuva aleyhine ayak- landırmış'ı... Birinci Fransuva, artık bu h- cumlar karşısında barınamıyaca- ğımı anlamış.. bu sefer de, Parisin inzabat işlerinde kullandığı (Po- len) ismisdeki meşhur hafiyesini yine gizi bir mektubla İstanbula doğru yola çıkarmıştı. Polen, zeki bir adamdı. Kıra- Hinı bu müşkül vaziyetten kurtar- mak için ne mümkünse yapmıştı... Birinci Fransuva, artık bu defa kat'i bir azim gösteriyor; Şark ken ile harbe girişmek için birin- ei Süleymandan donanma İstiyor- du, Birinci Süleyman, nn bu arzusunu da yerine getir- miş: (Sefiriniz Polenin istidası üze- rine donanmamın mükemmelen mücehhez olarak ol canibe azi- metine müsaade ettim. Kaptan paşaya da, reyinizden harice çık- maması için emir verdim. Muha- rebenin hitamında gemilerimi ia- de ediniz. Ve Şarlkenin hilekâr- lığını nazarıdikkate alarak, onu kat'iyen mağ üp etmedikce, zim- har sulh akdetmeyiniz.| Demişti. elinden alıvermişti. Fransuva- * Emsalsiz Bir Hokkabaz — Haydi ağalari.. Haydi da- yılarl.. Buyurun., Etrafıma toplâ- nın.. Şu meşhur. hokkabazın ma- rifetlerini — görün.. Bu —dünya yine | birde, yanında duran meşhur hokkabazı gösteriyordu. Bu hok- kabaz, dilim dilim renkli kumaş- lardan uzun ve sivri bir. külâh bulunan başını vakit vakit sallıyor. At kuyruğundan yapılmış olan sakalını sıvayarak - etrafında top- larlan halka müstehzi bir nazarla bakıyordu. Çığırtkanın önüne atılan mam gırlar bir avuç olunca, hokkabaz yerinden yavaş yavaş — kalktı. Omuzlarındaki bornozu bir tarafa attı. — Marifetlerini — göstermeye başladı. Hokkabaz terirken, veriyordu * — Dikkat edin ağalarI.. ne sihirdir, ne keramet.. Elçabukluğu marifet.. Al gözüm hokkabazımızın — elindeki — koca değneği yutuşunu., Hop.. Hop.. Hop., Işte gözlerinizin önünde, koca değneği yutuverdi, Hokkabaz hakikaten - elinde bulunan üç karış uzunluğundaki değneği ağzına dayamış.. Birden: bire ortadan kaybederk boş elle- rini havaya kaldırıb sallamıştı. Bu marifete, herkes hayrette kal- mıştı. Buna benziyen bir takım nu- maralar - birbirini takib ediyor, kerevetin etrafındaki seyircilerin çenberi genişledikce genişliyordu. Artık hokkabaz da aşka gelmişti. Ispanyolca, Italyanca, Fransızca Arabca kelimeleri biribirine ka- rıştırarak garib bir lisanla bağı« rıb çağırıyor, Her marifetin so- nunda alkışlandıkça, uzun saka- hını sıvayarak halkı başile selâm- hyordu. (Arası var) - .. marifetlerini çığırtkan da gös- izahat seyrede'lim, | Cildinizin zarafet ve ta- ravetini ebediyen muha- faza eder. Terkibindeki saf ve hususi maddeler sayesinde kullananları Ve- nüs kadar güzelleştirir. Beyaz, kumral ve sarışm her tene uy- gun Paris modalarına göre renkleri mevcuttur. Ruh- nivaz ve lâtif rayihasile en — kibar — familyaların memnuniyet ve rağbetini kazandığından Türkiyede gıbta İle karşılanmış em- sals'z bir pudradır. Umumi deposu: Bah- çekapı, Hamidiye Tür- besinde — “Evliya Zade,, Nureddin Eren ecza alât ve ıtrıyat deposudur. Dikk mabalde maralı nakledilmiştir . Bilümum Venüs markalı müstahza- ratımız, Sümer Bank Yer- li Mallar Pazarlarının bü- tün — şubelerinde — satıl - maktadır. esmer, Depomuz aynli soldaki 28 nu- büyük — mağazaya Bir Facia Kurtuluşta matra fabrikasında tesviyeci Mustafa makinenin ba- şında meşgul iken Üüç parmağını kaptırmış, tedavi altına — alınmış- tır. —emarz — ae eee emam aa ae — e eee İstanbul Millt Emlâk Müdürlüğünden: MERCAN : Mahmutpaşa Dayehatun Kalcılar Muhamman kıymeti Lira Kuruş 128 — 25 hanı alt kat eski ve yeni 6 No-lı dükkânın 1-2 payı, FENER 1 Seferikoz Fener Caddesi eski 158- 1444 50 162 yeni 128-132 sayılı kahvehane ve evin 57-96 payı, FENER : Hamamı Muhiddin cami içi sokak 576 eski 37 ve 7 Nolı ev. EMİNÖNÜ t Balıkpazarı caddesi eski 91 yeni 492 9 dükkâünm 135-1920 payı. EMİNÖNÜ 3 Abiçelebi Lüleci sokak eski 3 431 yeni 5 dükkânın 4316-36000 payı. EMİNÖNÜ 1 Balıkpazarı caddesi cski 167 yeni 1584 81 Nolı dükkânın 4-8 payı. BÜYÜKDERE * Çobankızı sokak eski 28 yeni 7 606 No.llı evin 6-16 payı, BÜYÜKDERE t Büyüdere caddesi eski 388-390-392 803 _Zelzele(_lgn Sonra ( Baştarafı 1 inci yüzde ) saniyede şiddetle yerinden fırladı. Üçüncü zelzele de çok korkunç oldu. aletin başında idim ve müt- hiş bir heyecan geçirdim. Dönkü zelzelelerin istikameti ufkidir.,, Rasadhanenin Raporu Dünkü beş zelzeleden sonra Kandilli rasadhanesi, Sismograf aletinin yazışına göre bir rapor neşretmiştir. Bu rapor aynen şu- durt “Bugün (dün) saat 16 yı 41 dakika ve 49 saniye geçe fevkal- merkezi İstanbul mıntakasından 60 ilâ 70kilometre mesafe dahi- linde tahmin edilen şiddetlice ve azam! safhası iki dakika kadar devam eden bir zelzele kaydedil- miştir. Derecesi 10 kısma tefrik edilen zelzele üs karesinin beşinci- sine yakındır. Bu asil zelzeleden sonra saat 17 yi 19 dakika ve 13 saniye geçe haliistirahatta bulu- nanlar tarafından hizsedilebilecek derecede hafif ve saat 181 20 dakika ve 27 saniye geçe, birin- ciye yakın bir şiddetlice olmak üzere bir hareketiarz daha işidi'- miştir. Bu #onuncunun derecesi zelzele üs karesinin 4 numarasına uygundur. Bundan başka saat 17 yi 42 dakika ve 10 saniye ve ssat 181 55 dakika ve 52 saniye geçe | iki hareketiarz daha olmuşsa da © hafif ve insanlar tarrfından hisse- — dilemiyecek derecededir.., Bu rapordan anlaşılıyor ki, dün- | kü zelzelelerin merkezi Istanbuk | dur. Bununa beraber Sen Benuva mektebi rasathanesinin merkezini cenub istikametinde ve Istanbula 200 kilometre mesafede olarak kaydetmiştir. Fakat rasathanenian | tesbit ettiki neticenin daha esaslı olduğu anlaşılmaktadır. Ankara mateoroloji enstitüsünün tebligi Ankara, 4 (A.A.) — Ziraat Bakanlığı — meteoroloji — enstitü- sünden: Bugün Istanbulda 16.39 da şimal ve cenub istikametine 20 saniye- den biraz fazla süren bir zelzele olmuştur. Halkalı meteoroloji istai yonun hassas barografı 22 mili- metrelik bir çizgi yapmış ve bare grafin stili yerinden fırlamıştır. Zelzele çok kuvyetle hissedilmiştir Yangın KuleleriYıkılacak Gibi Şallandı (Baştarafı 1 inci yüz!e) yıkılırcasına sarsılmış ve içindeki, bizlerden çok fazla korkmuşlardır. Zelzeleden sonra Beyazıt yangın kulesine telefon ettik. — Rasad bekçisi karşımıza çıktı ve sorduk: — Geçmiş olsun, ne var ne yok? — Hiç sormayın halimı.. Koca kule yıkılıyor gibi sallandı, çok korktum. — Ne yaptın zelzele olurken? — Na yapabilirdim, — vazife başında idim ve yangın rasad dürbününün başından hiç ayrık madım. İlk zelzeleden sonra itfa- iye müdürlüğüne telefon ettim. Kule 1310 zelzelesinde çatlamış olduğu için vaziyet çok tehlikeli idi. Kuleyi terkedip dışarı çıkmak için iz'n istedim. İlk önce verme- diler ve vazife başından hiç ay- rılmamaklığımı söylediler. Ben de dedikleri gibi yaptım. Fakat biraz evvel, saat yedi- de tekrar telefon çaldı. İzin ver- diler. Şimdi kuleden ayrılıyorum.,, Şunu da hatırlıyalım ki bu vazife adamının, büyük bir feda- Kuvvetlilere -Sıhhatâ OUİNİUM LABARRAOUE , in . yemekten sonra bir likör kadehi miktarında istimali kısa bir zaman zartında en kansız haslalar kuvvat- lerini iktisab ederler. Onun için zayıf olanlar, hastalıktan veya fazla ça göterer- | kârlık ve feragat göstererek yan- gın gözetlediği kuledeki tarassud yeri 47 metre yüksekliktedir. Galata kulesine gelince ; zek zele burada da bütün şiddetile hissedilmiştir. Bu kuledeki taras- sud yeri 46 metre yüksekliktedir. Bu kulenin bekçisi bize telefonla şanları söyledi : “ — Kule yerinden — kopar gibi sallanmıya başladığı zaman ne olduğumuzu şaşırdık. Ödümüz patladı. Fakat kendimize çabuk geldik ve dürbün başından hiç ayrılmadık. Beyazıt kulesi boşak tıldığı için bizim vazife başından ayrılmamaklığımız İcab ediyor. Aldığımız emir böyledir. Zelzele istediği kadar şiddetli olsun, vazi- femize devam edeceğiz.,, İşte.. vazife ve o mefhumun, — İnsanı — tevekküle götüren — bir tecellisi. » Dünkü zelzele esnasında Çem- berlitaş sütunu ile Sultanahmed- deki dikili taşlar da çok sarsık — mış ve Çemberlitaştan bir iki taş düşmüştür. yeni 359-361 No.lı maa odülar iki dükkânın 6-16 payı. ARNAVUTKÖY : Büyükayazma caddesi ve Yenl çeşme sokağı eski 30/32 yeni 36-11 sayılı iki evin 3312-8640 payı. t Balıkpazarı caddesi cski 135 yeni 45 Noli — dükkânın — 448739- 19353600 payı, Yukarıda yazılı mallar 13/1/935 Pazar günü saat on dörtte idaremizde müteşekkil satış Komisyonunda ayrı ayrı açık arttırma ve peşin para ile satılıktır. İsteklilerin yüzde yedi buçuk pey akçe- lerile gelmeleri. (F) (8767) TÜCCARIN SOY ADI İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasından : Ticaret ve sanayi erbabının bir an evvel soy adlarını - sicilli ti- carete tescil ve ilân ettirmeleri ve Odaya da bildirerek yeni ad- larına göre değişecek imza nümunelerini tevdi etmeleri menfaatleri icabındandır. Odaca ticaret ve sanayl erbabının yeni soy adlarına göre fih- ristinin tanzimine başlanacağından arzu edenler hangi firmanın bangi a«oy adını almış olduğunu odadan Ööğrenebilirler. (6534) kuruldu kurulalı, böyle marifetli bir san'atkârim misli görülmemiş- tir... Osmanlı Padişahının.. Fransa Kıralının.. İspanya İmparatorunun saraylarında aylarca misafir kal- muş.. Yaptığı marifetler, herkesi hayrette , bırakmıştır... ( Çıngır, çıngır, çıtgır... ) Haydi ağalar!. Haydi, dayılar.. - Birer mangır verin., Bu meşhur hokkabazın marifetlerini seyredin... Başlıyor.. Başlıyor.. Haydi, başlıyor... ( Çin- gir, çıngır, çıngır... ) ingarak — ses'erini, Cezayirli Arab çığırtkanının önüne atılan bakır mangırların şıngırtısı takib etti. Yüksekçe bir tahta kerevetin etrafl genç, ihtiyar.. Yerli, ecnebi halk ile çevrilmişti. Banların çokluğunu, gemiciler teşkil et- mekte idi, Kerevetin üstündeki çığırtkan mü'emadiyen olindeki çıngrağı çalarak söyleniyor; İkide hışmaktan kuvvetsiz düşmüş olanlar, pek seri neşvü nü- ma hesabile yorulmuş genı ler kansız genç kizlar vi ihtiyarlar. 1159 20 YÜKT T EMİNÖNÜ 175 90 ŞA VUNNyyllamarmem Bütün Eczanelerde ehven Hiatla satılır. Sağlam Çuvallar İçinde Olmak Şartiyle 10/1/935 - tarihinden itibaren perakende taşınacak madef kömürlerinden ton ve kilometre başına 2 kuruş alınacaktır. — “234