g 3 ikici kânun Siyaset ÂAlemi ı | Fransa - İtalya e , Görüşmeleri Ve .. . y Küçük İItilâf Fransız Dişişleri Bakanı Bay Pi- yör Layal'ın İtalya ile yaptığı konuş- malar küçük Stilâf devletlerini haklı olarak çok yakından alâkadar etmek- ta devam ediyor. Bilhassa, Yugas'av gazetelerinden Zağrebde — çıkanların gösterdikleri a'âka fazladır. Bunlar, bş konuşmalarda, İtalyanın, küçük BAF tarafındam oynanan rolü - hiçe indirmek için ehaden her göleni yapmaktan — çekinmediğine ediyorlar ve bu şartlar altında Bay Laval için-birşey elde etmenin muci. ze kabilinden birşey - olacağını kay- dediyorlar. He'e Obzor gazetesi daha I_-l giderek bir Orta Avrapa misa- yapmanın manasız olduğunu şu len iddin. ediyor ine ba » Cek matbustmın ğtlar. halekında fürya ve cüka "::ıl.:ııııiı. aa Arası hastalıklardan n".'“- uluslar dir. Küçük itilâr, tutulmalı- rde olduğu Şaniddirler. O, Banışın u ' bütün uluslar arası gibi bunda da müte- lar Menfaatlerimi Hi düşünüyorlar. * görüşmeleri, küçük Zörülüb takib egit böyle bir gözle n 'diliyor, — Süreyya greden — gazetelerin kı S Tiğ etmiştir, Seağını teb) Tetrika 88 gülüyordu: Beyhan da gülmüştü; — Siz de mi duydunuz? Hae T Başkt'da değil, yalanl dıd.kı.ş.,;, büktü, — Şaşılacak şeyl Fakat Beyhanın renkton renge e _hf'" Börünce, sesini tatlılaş- Büm için ddt Bir fenalik gördü- yetler B orum. Bu riva- Baka tfma gidiyor! sordu: d olmak için uşüeedığlne — — B/1/ 935 Çocuğu Nasıl Kaçırılmıştı ? Flemington, 4 (ALA)J — Tayyareci Bay Lindbergim çocuğunu kaçırıb öl- dürmekten suçlu Havptmanın muha- kemesine devam edildi ve Bayan Lindberg gehid olarak dinlendi. Bir şahid Lindbergin evini tarif ettikten sonra Bayan Lindberg şeha- det yerine geçerek yemin etmiş ve bir marıltıya benzer sesle bildiklerini anlatmağa başlamıştır. Çocuğun kaçı rıldığı günü anlatırken Bayan Lind- bergin gözleri yaşarmıştı. Kocasmı o aralık sinirli bir hareket yapmıştır. Bayan Lindberg çocuğun resimleri İle elbiselerini tanımıştır. 45 dakika süren şehadeti esnasında Havptman sinirli bulunuyordu. Haya- ftının en acı dakikzları olan bu şeha- deti senasında Bayan Lindbergin gösterdiği cesarete Hayran kalınmıştır. B. Lindberg, karım söylerken, on- Gııdoıuı—ıı almak ister gibi müle- madiyen ona bakıyordu. —İ:ıı;.’hıihı şehadet yerine geç- Miştir. Li merdivenin TÜLÜNERMENGiü dZ gürültüyü masıl çocuğun nasıl kaçırılmış ve fidye isteyen mek- tubu nasıl bu'muş olduğunu anla! tüfeğini alıb çıkararak baş hizmelçi- #nin gidib mubtara haber verdiğ'ni söylemiş, pencerenin altında bir nds- main ayak izlerini gördüğünü ilâve etmiştir. Bay Lindberg yarın da dinlene- vektir. Cinayeti Kim İşledi ? Flc.» ngton, 4 (ALA.) — Havptma- mın mubakemesinde, genç — Avukat Vilentz, parmağile Havptmanı göste- Terek iddlanamesine “einayeti İşliyen adamın be salonda olduğunu isbat edeceğiz,, sözlerile başlamış ve sonra Yuakuntı anlatmıştır. Vilentzin iddianamesinden sconra müdafaa avukatı kalkarak, iddia ovu- bi mk lstediğini ve buna bimacn #sul hatamı mevcut olduğuna karar verilmesini İstemişse de bu istek reddilmiştir. Buz Üstünde Bir Macera Betri, (Ameriks) 4 — Buz üzerin- de belik avlayan yedi balıkçı, Simcoe gölünde çıkan bir. fırtına yüzünden buzlar Üzerinde —kalarak — akıntıya ::pıl-ııllldl!. Yardımlarıı t Âşık yazdıklarına hak veriyordu. Şir- kete gelmemiş olsa imiş, hata edecekmiş! Kaleme döndü ve yarın vari- feye başlayacağını söyledi, şap- ı, mantosunu aldı, Behicenin odasına koştu. Behice, onu görünce, yerinden fırladı ve heyecanla kucakladı: — Sen, nerelerdesin çocuk? Bu kadar da hasret çektirilir mi? Yanına — oturttu, — hademeyl çağırdı, bir limonata göyledi. Bebice, uzun bir yoldan dönmüş gibi nefesnefese idi : — Mektublarıma cevab ver- mezsin ha.. Ab, hıyanet, seniİ. Türkânı gördün mü? — Hayır! — Kaleme de uğramadın m? Behice, yavaşça sordu: — Hilkati gördün mü? Fena bozulmuştur. Sesini daha yavaşlatmışti : — Sana öyle söyliyeceklerim var ki.. Fakat kalem ümirinin sesi, daha Fazla devam etmesine mani oldu: SON POSTA “HARİCİ - TELGRAFLAR ıLindbergin _, î Say'a ö - a Gönül İşleri Okuyucularıma Cevaplarım | Yugoslavyada Bay Yev-| ticin Kurduğu Kabine Parlâmentoda Ha.raretle Alkışlandı Be'grad, 4 (A.A.) — Başbakan ve hariciye bakanı bay Yevtiç dün sast 17 de mebusan ve sonra da ayan meclislerinde hükümetin beyanname- sini okumuştur. Beyanname her iki mecliste de uzun alkışlarla karşılan- mığştır. Celselerden sonra başbakan ve bütün hükümet brası bhararetle alkış- lanmıştır. Belgrad, 4 (ALA) — Başbakan ve hariciyo bakanı bay Yevtiç, mebusan meelisinde hükümetin beyanmamesini okumuştur. Bu beyannamede bükü- metin, müteveffa kral Aleksandrın 'Yugoslaryaya, dünyada büyük bir müfuz ve mevki temin eden, ona emin dostlular kezandıran siyasasına devam edeceği ve komşularından ayni dürüstlüğü isteyeceği beyan — olun- maktadır. Bundan sonra - dahili — siyasetton bahseden Bay Yevtiç, bükümetin devlet idaresini tensik ödeceğini söy- | lemiştir. Malt bakımdan - hükümet, bütçenin müyazemesini temin etmeye çalışacak, paranın İslikrarım — temine uğraşacak, sulhun ea iyi kefili olan, Yugotlavya Dbaşbakanı ve Hariciye bakanı Bay Yevtiç mamleketin emniyetini lemin eden ve milli gerefi koruyan orduyu ihtimamla yetiştirmeye gayret edecektir. Fransa - İtalya Görüşme- leri Bugün Başlıyor Paris, 4 (AA.) — Fransa Dış iş- leri Bakanı Bay Lavalin Romaya hare- keti, hararetli Fransız - İtalyan - teza- bürüne — vesile — vermiştir. Hareket esnzs ndar — Yaşasın Laval, yaşasın Fransu, yaşasın İtalya İ,, sesleri birçok — defı lar yükselmiştir. Takriben ild Lin kiyi teşyi esnasında hazır bulunmuş- tur. Bay Laval hareketi, eanasında göyle demiştir: “— İki memleketin — dostluğunu mühürlemek ve milletlerimizin uzlaş- ması işine bay Ölüsolini ile birlikte çalışmak için Rama'ya gitmekte ok duğumdan dolayı bahtiyarım, ,, Romada görüşmelere bugün baş- lanacaktır. Fena Bir Haber Cenevre, 4 (ALA,) — Habeşista- aa milletler cemiyetine müracaatının bay Laval Te bay Musolini arasındaki görüşmeleri karıştırmasından korku- luyor. Çünkü iki memleket arasında- ki haltacilmemiş meseleler Semali - Eritre ile Habeşistana dairdir. eee Bir Münakaşa Vaşington, 4 (AA.) — Demok- rat mahafl, birleşik Amerikanın bey- melmil adalet —divamına — girişinin tasdikl için israr eden hususi bir beyanat hazırladığını ve busu kon- greye vereceğini temin etmektedir. Beyanatı N * - Ht gelecek hafta — yüpilmas — Behice demin, verdiğim | yahud yanyana yürüyerek lıoıı;ı- müsvedde yazıldı m? — Şimdi. Beyhana usulca: — Burada konuşamayız. Ak- şam vapurunda Kadıköyde bekle.. Bir yerde oturur, konuşuruz dedi. Beyhan Behiceden ayrıldıktan sonra Türkânın yanma gitti. Tür- kân, oğün gelmemişti: — Telefon etti, hasta imiş dediler. Gene kız, şirketten çıkınca hemen köye dönmek istemedi. Beyoğluna çıkıb bir sinemaya gi- decekti. Fakat çok yürümedi, arkasın- dan seslenildiğini duydu: — Beyhanl Genc kız, döndü ve Cevad Galibi görünce şaşırdı. Cevad Galib, gülüyordu: — Bonjur efendim... Nasılsr nız? Gözlerimiz yollarda kaldı! Beyhan, ne cevap vereceğini bilemiyordu, yalnız yözlerile Ha- run Şinasiyi arıyordu. Bu, haki- katen bir tesadüf miydi? yoksa, *“yollarda kalaa gözler, , onu mu gözetliyorlardı? Genç kız, Cevad Gelibla uza- nan elini sıktı: — Bonjur beyefendi... Beyhan, surat asarak yürüyüb gitmeli miydi? Cevad Galibin, çok ince ve zarif nezaketine karşı bu, adeta kabalık olurdu. Peki, sokak ortanuda durub, Cevad Galib, şacaklar mıydı? Ne konuşacak- lardı? : Cevad Galib, öyle terbiyeli bir sokulganlıkla- yürüyordu ki Beyhan, ters bir şey söylemekten çekindi: — Siz nasılsınız? Cevad Galib, Beyhanım biraz gerisinde, ölçülü adımlarla yürü- yordu: — Çok teşekkür ederim, ha- nımefendi... Bildiğiniz, bıraktığınız gibi... Sizi çok merak ettik. — Neden? — Arkadaşlarınıza haber ver- meden - gidişiniz, sonra mektub göndermeyişiniz, bize tuhaf gö- ründü de... Genc kiz, kaşlarının - arası buruşarak güldü; bu, bir sinir gülmesi idi. Cevad Galib, Beyha- nn neye sinirleniyerdiğini keşfe- demedi. Yalnız, fazla takib etmiş olmak gibi bir zan altında kak- maktan korktu, hemen te'vil etti: — Tebdilhavaya — gittiğinizi duyduk ta, rahatsız mıdırlar? diye endişe ettik! Beyhan,fütursuzca cevap verdi: — Bursada idim. Cevad Galip, sükünetini kay- betmiş, sıçramıştı: — Bursada mı idiniz? Onun bu âni şaşkınlığı Bey- hanada sirayet etmişti; — Evet, neye şaşırdınız? çok — yanımış, | tanıdınsa, Kadıköyde Modada Okunmaz imzalı mektub sabibinet Oğlum, mektubunun — yazılış tarzına —nazaran pek toy bir genesin. Bir buçuk senedenberi sevdiğin kım, eğer kalben iyice onların evine gelen akrabalarından — bir erkeği bu kadar kıskanmakta mana yok. Kızın sana bu güne kadar gös- terdiği vefa ve sadakat, aşkınızın en emin bir sigortasıdır. Valde- sinin ( İstanbullaya kız vermem ) dediğine bakma. Araya, onu bu fikrinden vazgeçirecek birini koy, eğer sevgilini geçindirecek kadar para kazanıyorsan, bir an evvel bu meseleyi hallet; daha fazla bir dedikoduya meydan verme- TEYZE Habeşistanınİtham- ları Pek Ağır.. Barış Korunması İçin Gayret İstiyor Cenevae, 4 (A. A.) — Habeşlstan hükümeti İtalya ile zuhur eden ihtilâf hakkında Uluslar kurumuna telgrafla müracaat ederek, sulbun muhafazası iç'n her çareye baş vurulmasını natık olan kurum misakın 11 inci maddesi- nin tatbik edilmesini istemiş ve guler- regueli önünde toplsnmış olan İtalyan kuvretlerinin 28 Kâaunuevvelde Ha- beş kuvvetlerine taarruz etmiş olduk- larım, İki kişinin ölümü ile ikl kişizin yaralanmasına sebebiyet vermiş olduk. İarmı, iki İtalyan nyîımiıh bu bavalide uçtuğunu ve İtalyan tank- dlarmın boyuna buralarda fanliyette bulunmuş olduklarını bildirmiştir. Genel kâtib M, Avenol bu notayı 11 Kânunusani 1935 tarihinde topla- nacak olan konsey azalarına tebliğ edeceğini Habeşistan hükümetine bil- dirmiştir. İtılya kükümeti ise bu notoya verdiği cevapta bu iddia ve Ittiham- ları veddetmektedir. İspanya ihtilâlcileri Barselon, (A. A.) — Askeri ve adli makamlar tarafından 54 mevkuf tahliye edilmiştir. acımış gibi ellerini biribirine vw- ruyordu: — bilseydik gelirdik... Kaç kere Yalovaya gidip gelmiştik. Çok yazık oldu... Beyhan, içinden söyleniyordu: — Evet... bir, siz eksiktiniz! Bursaya, bir bal olur- duk!,. Belediye bahçesi, büsbütün şenlenirdil O dakikada, Beyhanın haya- linde, ihtiyar köylü, masum mar sum bakarak gülümsiyordu. Cevad Galib soruyordu: — Baursada iyi eğlendiniz mi? Gene kiz. omuzlarım . kaldır- — Sakin, âsude bir hayat... Başımı dinledim... Cevad Galib, Beyhana dikkat- K dikkatli baktı! — Vucudca pek fark etme- mişsiniz. Y Öyle mi buluyorsunuz? Cevad Galib, bir şey ılylı-ı: istiyor, fakat söylemeğe cesarı edemiyor gibiydi; bunu _u...d.ı Beyhan, onu açmaktan çekiniyordur — Siz, Yelovada daha farla eğlenmiş : — Ne Cevad 'G':;'Hn sesinin tonun- dan gene, bir başlangıç kokusu uzattı: ılıuı_ı.!ı. hemen elini söra n nun - oldum. Müsaadenizle, l"l'vll fçln var, _."ı Arkası var )