1 Aralık 1934 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 1İLKKANUN 1934 CUMARTESİ 1f ” üçi SAYIFA ' ğoy adı alanlar Menteşe — Maliye Vekâleti teftiş heyeti mümeyyizi Şefik. Mutlu — Mersin mebusu Fikri, Uzgören — C. M. Bankası idare mec- lisinde Nusret. Oğuz — Ankara nafıası başkâtibi Şevki, Oktay — Ankara nafıası başkâ- tib muavini Kadir, Ogan — Maliye tef- tiş muhasebe mümeyyizi Namık, Ozan— Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti zat iş- lerinde Asaf. Öz — Nafıa teftiş heyeti kalem şefi Remzi, Özdemir — Sabık Yozgad def- terdarı Muhittin. Özbek — Orman u- müm müdürlüğü baş yazganı Şevki, Özkan — Maliye teftiş heyeti hesab memuru M. Fuat. Ökte — Maliye mü - fettişi Faik Niyazi. Öztürk — Maliye hesabları tetkik mümeyyizi Etem. Öz- türk — Maliye teftiş heyeti kâtibi Hak- kı. Özsoy — Kayseri mebusu Reşit. Ö- zZüt— Nafıa hukuk müşaviri Avni. Sanan — Millt Müdafaa, fen sanat miralay Tevfik. Soyer — Kastamonu Mebusu doktor Suat, Somer — Kütah - ya mebusu Bay Hacı Mehmet. Tekin — Maliye teftiş heyeti hesab memuru Bekir. Tan — Deniz işleri srh- hat müdürü Mazhar. Turan — Ziraat Vekâleti Zootekni müfettişi Ali Rıza, Tuncer — Riyaseticümhur kalemi mah- sus tahrirat başkâtibi Memduh. Uysal — Maliye teftiş heyeti evrak memuru Sami. Uğuz — Maliye hesab- ları tetkik mümeyyizi Adil. Ulusoy — Jandarma umum kumandanlığı Erkânı harbiye reisi miralay Mümtaz ve karde- şi Ankara merkez gümrük müdürü Ce - vat Ülkem — Maliye müfettişi İsmail Hakkı. Ülgen — Antalya mebusu Hay- dar. Vardar — Ziraat Vekâleti levazım kâtibi İbrahim, Şurayı Devlet mülazim- lerinden Yusuf, Pendik bakteriyoloji enstitüsü şeflerinden Dr. A. Ekrem, Y. Z. E. Ziraat âletlerinde Mitat, Maliye Vekâleti bütçe tetkik memuru Mustafa, Yenişehirde mütekait Süleyman. Vural — Maliye hesabları tetkik memuru İh- san. Yıldırım — Maliye hesabları tetkik Mmemuru Hasan. Yeşil — Maliye müfet- tişi Cemal Etem. Yüksek — Muhasebei hususiyede Ali Rıza, t M. M. Vekâleti Deniz levazım şubesi memurlarının söyadları: ç Arda — Cevdet. Turgut — İbrahim. Uluç — A. Rıza, Evcim — Seyfi. Özen —Celal. Karay — Tevfik. Tengiz — Behcet. Öztkan — Ahmet, Özden— Be- kir, Akyüz — Bahattin. Çepni — Dz. Ayniyat Ş. Md. Ziya. Uygan — Neşet. Aksongur — Abdullah. . İçişler Bakanlığı sayılaşma çevir - genliği buyruklarının soyadları: Gürel — Edip. Tükel — Avni. Er- dem — Fevzi. Utku — Galib. Barış — Hamdi. Güven— Bekir. Akıncı — Ke- Mal, Nirun — İ. Hakkı. Kaynak — Ke- Mal, Işık — B. Fehmi. Tüzün — İhsan. Âtis — Turan. Yalçın — Ferruh. Öz- kan — Kâzım. Birtek — Halit. Şahin — Âli Rıza. Türüm — Tahir. Örtel — Rifat, Amac — Ekrem. Vardar — Tah- sin. P. T. T. Umum Müdürlüğü memur- larından soyadı alanlar: Ergin — Umumi müdür Nazif, Me- riç — Muamelat müdür vekili baş mü- fettiş Hayri, Akın — muamelat müdür muavini Mahmut, Yılmaz — muüuamelat müdür muavini lâtif, Akman — muame- lat mümeyyizi Hakkı, Acarlap — mek- teb müdürü Şükrü, Sezgin — daire mü- dürü Fehmi, Erol — muamelat tetkik memuru Lütfu, Oğuz — muamelat tet- kik memuru Hilmi, Öztürk — muame- lat tetkik memuru Teyfik, Akay — mu- amelat tetkik memuru Avni, Türkmen — muamelat memuru Mehmed Hakkı, Özkan — muamelat memuru Nadire, Ba- ran — muamelat memuru Nadire, Yıl- maz — muamelat memuru Vedia, Ba- naz — muamelat memuru Sabire, Al- tan — muamelat memuru Bedia, Erhan — Muamelat memuru Hüsamettin, De- mir — muamelat memuru Mitat Kemal Zeybek — muamelat memuru İbrahim Selçuk, Tuncay — muamelat memuru Necati, T! — l u Rebia, Ülker — muamelat — memuru Servet, DÜZELTME Dünkü sayımızda *“Tolbay,, biçimin- de çıkan Riyaseticümhur yaveri Bay Cevdet'in soyadı “Tolgay,,, “Aran,, bi: çiminde çıkan divanı muhasebat reisi Bay Seyfi'nin soyadı “Oran,, , “Noyan,, biçiminde çıkan C. H. F. memmirların - dan Bay Süreyya'nın soyadı “Duman,, olacaktır. Düzeltiriz. ge" — |j Bîhliy;)ğrafyâ Tı K Dke e | Top Olimpiyat ve Türkspor atlı spor mec- muaları birleşerek Top adı altında ye- ni bir spor mecmuası çıkarmaya başla- mışlardır. Güçlerin dağılmamasını, da- ha toplu ve daha çok okurlu çalışmayı mümkün krlan bu birleşmeden dolayı sahiplerini kutlarız. Top'un elimize geçen ilk sayısında Sadun Galip'in (futbol ustalarının sı- yasası ne olacak?), Talat Mitat'ın (acr ama gerçek), M. Turhan'ın (Türk ta- rihinde spor) başlıklı yazılariyle, yürt- ta ve dışarda son s&por hareketlerinin bol resimli haberleri, teknik spor yazı- İarı, radyo bölümü, spor karikatürleri ve daha bir çok yazılar vardır, Les Balkans Atina'da Balkan birleşmesi fikrini yaymak ve Balkan konferansı — ulusal cemiyetlerinin fikirlerine tercü ol Memlekretj Postası İzmir'de Tayyare Cemi- yetine yeni varidat 28 sonteşrin tarihli Anadolu gazete- esinden: Yarın saat on yedide tayyare cemiye tinde bir toplantı yapılacaktır. Toplan- tıda C, H. F. vilayet idare heyeti reisi Bay Avni Doğan da bulunacaktır. Şehri- mizde bulunan yabancı vapur kumpan- yaları acentaları toplantıya çağırılmışlar dır, Toplantının hedefi şudur: Şehrimizdeki tacirlerle bu acentalar arasında usulen konşimento ve ordino vesikaları üzerine muamele yapılmakta- dır. Konşimentolar, kanünen 10 kuruş pula tâbidirler. Halbuki acentaların aldı , 30 kuruştur. Yani 20 kuruş açıkta ve karşılıksız olarak acentada kalmakta- dır. Keza ordinolardan 35 kuruş alınmak- tadır. Halbuki bu vesikalara ancak 11 kuruşluk pul yapıştırılmakta, 24 kuruş ta acentanın hesabına geçmektedir. Pul masrafı haricinde ve hiçbir sebeb ve mec buriyet olmaksızın verilen paranın mik- darı kati olarak tesbit edilemez. Ancak bu şekilde muamele gören vesikaların sayısı heryıl 50 — 60 bini bulmaktadır. Demek ki İzmir tacirlerinin bir yılda açıktan verdikleri patranın tutarı, şöyle böyle 15 - 20 bin lira kadardır. Tacirlerimiz, yıllardanberi verdikleri paranın ehemmiyetini ve tutarını düşü - nerek bundan Türk Tayyare Cemiyeti - nin, yürd korunması namma — istifadesi gibi çok güzel, çok yerinde bir dilek göstermişlerdir. Alâkadar makamlara ve matbuata da bu dilek aynı şekilde akset miştir. Bunun üzerine acentaların da toplan tıya davet edilerek kasalarına geçmekte olan bu karşılıksız paralarm Tayyare cemiyetine devredilmesinin tesbiti mu - vafık görülmüştür. Ve toplantı da bu- nun için hazırlanmıştır. Haber aldığımıza göre, acentalar, ge- rek tacirler tarafından izhar edilen dile- ği, gerekse alât- ” 'e bu teşebbüsle « rini her bakımdan doğru ve haklı bul- muşlardır. Çünkü pul bedelinden fazla alınan 20 ve 24 kuruşun, masraf namı altında bir karşılığı yoktur. Keza acenta defterlerine de bü şekilde ayrı bir he- sab geçirilmemiştir. Hukukt manasile bu fazla para tacire aid olmak icabeder,. Tacirler de bu hakkı tayyare cemiye- tinin manevi şahsiyeti vasıtasile türk yurdunun gök korumasına verdiğine göre, acentalar için ancak bu ulusal ha- rekete vasıta olmak gibi bir şereften baş ka hiç bir sey kalmamaktadır. Acentalar yarm teahhütlerini yapacaklardır ve bu fazla varidad, bundan sonra — acentalar elinden tayyare cemiyeti kasasına geçe- cektir. Gebze'de ekim işleri On gün ilerisine gelinceye kadar top- rak ve ekim işleriyle uğraşanlar katılı- ğından ve kuraklığından ötürü toprağa buğday, arpa gibi ürünlerini az atmış- lardı. ; On gün sürekli yağan yağmur, çift- çinin yüzünü güldürmüş, çiftçiye iste- diği, gücünün yettiği kadar ekim işleri ile uğraşmasına uğur vermiştir, Kalık üç dört gün açık giderse köy- lünün sevincine sınır olmayacaktır. Yağmurun sürdüğü şu on gün için- de köylü boş durmuş, oturmuş değildir. O; yılların ve yaşayışınım verdiği deneme güzeyinde elinde bulundurdu- Bu atı ile, arabası ile, mandasiyle gece- sini gündüzüne katarak türüce verilen izinle ormanından odun kesmiş, beş on küurüş edinerek kendisine harelık yap - mak yolunu bilmiş ve bulmuştur. Köylünün kredi durumu: Elinde bulundurduğu toprağın ve- Ankara Radyosu Dün akşam çocuk saatinde kurd yavruları masalı okundu. Müzik'de Listin sonatı çalındı ve bestekârın hayatından bahsedildi. İsmet Paşa Kız Enstitüsü müdür muavini Bayan Süheyla ev kadınma değerli öğüdler verdi. Muganni Çakatovski; Rimski Kör- sakof, Çaykovski, Rahmanof benstayndan parçalar okudü, ve Ru- Bay Kâzım Nami çocuk yetistirme den bahsetti. Dans müziği çalınarak neşriyata son verildi. Bugünkü program: 1 — Öz türkçe okuma, 2 — Müzik: Menuet ve Griegy Sini gaglia - Albümden bir sayıfa 3 — Sporcu konuşuyor. 4 — Şübert ve Şuman'ın eserleri Bayan Çakatovska (Teganni) Ulvi Cemal (piyano) 5 — Nafıa Vekâletinin saati 6 — Dans müziği 7 — Haberler Wes Buğünkü Avruna prog ramlarından seçmeler KONSERLER: Saat 14.15 20.05 20.15 Tuluz'da senronı Prag konser Tuluz filarmoni 21,00 Budapeşte konser 21.40 Lüksemburg gala konseri OPERA ve ÖPERETLER: Saat 9.35 1415 18.50 19.00 Tuluz'da Ariyx Tuluz'da operet ariyası Viyana'da ariya Münih'de “küçük salon,, opereti DANS MUSİKİSİ : ; Haylsberg Layipçig Münih Lüksemburg Tuluz rimli olabilmesi için köylünün ve kent in en artık güvendiği yapı; kendi ban- kası sayılan Ziraat Bankasıdır. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Zira- at Bankası köylüyü gözetmekte, ufak kertede kendilerine yardıma koşmakta, tohum gibi, ekim hayvanları gibi, ekim ve — toprak şeyle işlerine — yarar Geçenlerde Bur- sada Uludağ'ın “El- maçukuru,, denilen yerde bir orman yangını olmuüş, şe- hirden giden sön- dürücülerin yardı- miyle yangın bü- maş üzere ayda bir çıkarılan Les Bal- kans mecmuasının altıncı cildinin ha- ziran tarihli 7 inci sayısı çıkmıştır, Bu sayı, özgü sayılarından biridir ve arna- vudluğun sıyasal, ökonomik, soysal ba- kımlardan tetkikine hasredilmiştir. yümeden söndürül- müştür. Muhabiri- mizin, gece şehir- den çektiği bu fo- toğraf bu yangını tesbit ediyor. BU c c KUNSDK LY z acramaz. —e —u 5e _ Ulus'un Romanı: 4 A Tefrika: 18 —— Benim Günahım (MEA CULPA) Yazan: ANNIE VIVANTI Kurnaz ve anlayışlı olan, bun- an daha ziyade, garblı ziyaretçi- €rin intrikalarına ve kaprislerine alışkın olan Muhammed, Astrid'e akarak koyu esmer yüzünü ağır Ağir okşadı, ve eğri alnının altın- 2 bir hiletrâr gülümseme sakladı. Genç kız, kendine bakıldığını Shlayınca, başını çevirdi, o kur- '*”.Z ve şimşekli bakışla karşılaştı. Tercüman kalktı, ağır ağır, “Aygın ve alakasız — bir hava ile, ye“_”i değiştirdi; gitti genc kızın dalyasının arkasında oturdu. p onra, Norman Grey'in yanın - ile konuşmak üzere döndüğü ŞA GAN istifade ederek biraz öne e- Südi, ve bir yandan elini tzatarak veçirid'e dans hakkında iyzahat - Syormuş gibi yaparken, ingiliz ârab me'ez dili ile acele acele Italyanca aslından türkçeye cevirent NÜSHET HAŞİM SİNANOĞLU — O baktığın Saad Nasir Efen- didir. Allah onu saklasın.. Büyük efendi, Mısırın büyük kurtarıcısı, Kendisini tanımak ister misin? Astrid alev alev yandığını duy- du. Muhammed daha ziyade eği- lerek, fakat sarımtrak eli ile dai - ma sahneyi göstererek ilave etti: — Siz Mısırı severmisiniz, Sitti? Ben biliyorum, sen ingiliz değil . sin, Sen ingilizleri sevmezsin, Sonra, Grey beriye dönünce, türcüman çekilerek ağır ağır yeri- ne döndü, ve başını duvara dayaya- rak sandalyasında yeniden yayıldı. Grey Gülümsiyerek sordu: — Ne münasebetsizlikler anla- tıyordu şu? Fakat Astrid cevap vermedi; Grey de, artık çalkalanan ve sıç- rıyan bir titreme ile baştan başa sarsılmakta Oolan genç dansöze daldı: İnanılmaz derecede ince kıvrılmakta idi; artık ne kadın, ne kız gibi görünmüyordu; sırf bir titreyen şehvet aleti idi. Dansöz, flütlerin son şikâyetci ulumaları ve tanburların ihtizarlı vuruşları arasında düşecek gibi sallanarak sahneden çekildiği ve gözden kaybolduğu zaman Nor- man Grey tekrar etti: — İğrenc manzara. Eonra etrafına bakmarak, Biack-and-With kadehini masaya koydu. Astrid'e, — Bak şuradaki araba, — de- di. — Şu arkasını muziğe çevir - miş araba. Onu tanıyor gibiyim, Vapurda bizimle beraber olan de- ğil mi? Resim tahsil etmekte olan bir Norveçli, B — Ne şaşılacak delikanlı! — dedi, — Sürmeli bir Adon.. kma bataklığında bir (gece poemi) ! Bütün masadakiler, Saad'a ba- kıyorlardı; o da, sanki sinirleri o gövdesi, başından ayağına kadar | bakışları duymuş gibi, dönüp bak- ti Başı yukarda, ecnebilerin ma- sasını seyretti. Norman Grey — Evet o.. — dedi. — “Helou- an” daki nasyonalist tahrikci. Teh- likeli tip. Sonra kaşlarını kaşıyarak ila- ve etti: — Bugünlerde onu zarar vere- miyecek hale getirmek lâzım. Astrid birdenbire ayağa kalktı. — Yorgunum, — dedi — gide - lim, Ve bir an, salonda ayakta du- ran tek kişi olarak, beyaz manto- su ile dimdik, öylece durdu. Sa - londakilerin coğu başlarını çevir- diler, ona baktılar. Fakat Norman Grey kalkmış - tı, ve acele, beyaz tilki manşonu- nu omuzlarına koyuyordu. Öbürle- ri de, zabitlerle talebeler, kalktı- lar; bazıları onlarla birlikte git- mek istediler. Bazıları da, selam- laştıktan sonra gene yerlerine o- turdular. Yüzbaşı Grey, kalacak olan ter- cümana bir kısa emir vermek için durdu; o anda Astrid, gözlerini yeniden Saad'a doğru çevirdi. Arkadaşları arasında o da a- O çammamanı rin ele geçirilmesinde köylüye çok de- ğerli ön ayaklığı göze çarpmaktadır. Gününde bankanın bu alâkalı yar- dımı köylüyü çok sevindirmiştir, Mekteb ve maarif işleri: Kent kıranında ve Gebze ile tren du- rağı yolu üzerindeki beş bölüklü ilk rekteb bütün görenlerin göğüslerini övüncle dolduracak kadar büyük bir varlıktır. Cümhuriyet çağında kurulan bu güzel ve değerli yapı; okumak istiyenlere, o- kumak yangısı ile yanan ve kavrulanla- ra tam bir karşılık verememiş, ikinci bölüğü iki kol kılığında Gölcü önünde- ki mektebe göndererek bir çok sevimli yavruların öğrenme, eriştirilme istekle- rini maarif memurluğu temin etmiştir. Ulus mekteblerine gidenlerin tutarı e- peycedir. Bilgiye, okumaya, öğrenme- ye beslenilen sevgi sonsuz sözü ile an- latılabilir. M. Cemal Miemlemi yakta idi; genç kızın bakışlarına şimşek gibi çakan bir bakışla ce- vab verdi. Astrid şaşkınlaştığını, tükendiğini duydu... Fakat sabit, derin, kudretli bakışını ondan a - yırmadı. Norman Grey'in nişanlısı, o bakışla Saad'a allaha 1ısmarladık dedi, Deniz üzerinde ay ışığında do- ğan deli ve tatlı maceraya allaha ısmarladık.. Çölün eşiğinde bir ge cenin kısa süren sayıklamasına al- laha ısmarladık.. Parıltılı ihtiras ve şiir rüyasına allaha ismarladık | Saad Nasir'e allaha ısmarla - dık. ' Ertesi gece, Shepheard's'de, Astrid, Lady Taylor'un yanında salondan çıktığı zaman, vestibü - lün nihayetinde ihtiyar İbrahimi gördü. - Hareketsiz, kolları çapraz, göz- leri genc kızın üzerinde sabit, bek:- liyordu. Fakat Astrid başını çevirdi.__ve hiç bir işaret vermeden asansöre bindi. 4 ç Sonu var T

Bu sayıdan diğer sayfalar: