DÜNKÜ KISMIN HÜLÂSASE Anglo » Saksnn ırkının Yeni Dün- yada yerleşmesi Arserika tarihinin ilk faslıdır, Fakst bunun bir de mukaddimesi vardır. Türklerin İstanbulu dethedip mis isakıben Akdenizin şarkına hâlim. naları, ve Frewk © gemi Hiht yolunu kapomaları, yolluriyle yaptıkları lerine ayri icaretin mah ve Bu min- tukalara başka yollardan varmak serüretini orlaya çıkammastır Portekizli bie gemlel dolaşın, Cenovalı dr garp yollarından Hintle. re gitmek çârelerini aradı ve o- Du takiben de muhtelif tarihlerde bulunan yeni topraklara birçok seterler tertip edildi, Şimal Ame- rikasına ilik yanaşan bir İtalyan gemicisidir, Fakat ocsba bu doğ- zu mudur? Amerikanın Normandlar tarafını dan keşfi, diye 52 çok masal gi“ hi bir terih vardır, Onuncu asrın yadan gelen odayı zapt ve ve sonra dah mi İşkaçyaya doğru in- mişlermiş. Bu seferler durduktan Norvaç- Kristof üzerinde tesi- kak olduğumu iddin sne İntsg etm # # Her ne olursa olsun Jan Gabo (Jean Gabot) 1497 de Labrado- rüh bu ayni sahiline yanaşmış- tır. Bu seyahat kral yedinei Han- rinin baleflerinin bu kıtanın ta- mamı üzerinde üç asır iddia- Jarına esas teşkil etti, On sene sonra coğrafya ıstılahlarında ilk defa olarak Amerika ismi görü- nüyordu. Bu isim, Kadiks'de ver- Jeşmiş Kolomb'un donatımına iştirak etmiş, 1499 da Portekiz kralının hizmetinde bir seyahat yânarak İspanyol zemicilerinin dolaştıkları sahillerin * Asyanın cenabu sarki sahili açıklarında bir ada değil, büyük bir kıtanın sahilleri olduğunu söylemis olan Floransalı bir tüccarın. Ameri- Fo Vespucci'nin adı idi. İtalya- daki dostlarından birine, “Eski- lerden birçoğunun, Hattıüstüva- ran altında hlebir kıta yoktur. dediklerine göre, Yeni Dünya denilecek bir yeri bulmus oluyo- ruz,, diye yazmıs. Bu Yeni Dünyanın adını bulana borelu olması tabi idi. Bu tevcih Bat- Tamyüsün “Coğrafyasının,, 1507 Sen Diye de (Saint - Di$) bir tab'ında Ora Kollejinin ta- nılmıyan bir hocası, (Alman Volee - Müller (Woldsee - Mül- leri tarafından yapıldı, Bu £ sim evvelâ kıtanın simaline, son- ra derece derece cenubuna fat - bik olundu. nihayet 1551 de Mercotor Atlasında, bütün kıta- va verildi. On besine! asrı niha- yete erdiren bu büyük kesif, se- yahatlerin! takip eden bi de İki şüpheli şahıs, “hanım çantalarından” “Eldi - ven” lere geçiyorlar; ayrılıyorlar, başka başka tezgâhlarda, - erkek esanslarda, kadın mendiller - de - duruyor, ve Filip onların açıktan açığa İşaret- leştiklerini görüyordu. Kalbi yavaş yavaş atmıya başlamıştı; onların uzaklaştıklarını görünce, men bir direğin arkasına geçti, ve gözden kaçırmadı. Bir masanın üzerinde, gümüş yaldızlı madeni eşyalar duruyordu; öyle kıymetli değil, fakat daha çok gösterişli eşyalar. Kokt. mahfazaları, çaydanlıklar, yemiş kaplan. Filip inmesi hiş yeniden bir baş dö hissetti, Tada, kadının çantasına bir şeyler nalı bir göz işareti yaparak, sanki hiçbir şey ol - mamış gibi, çıkış kapısına doğru gittiklerini gör- dü. Kapıya, hemen birkaç adım kala onlara yetişti, kadının eşya çantasına el attı, ve retti: — Gürültü, patırtı yok, lütfen Kadın: — Ne oluyor, Mösyö Filip, dedi. Bu sesi duyar duymaz Filip, bir tuhaf olmuştu. Teda, Filip'in muavinlerinden biri, eğer onun im- dadına koşmamış olsaydı, yine mesele yoktu. Bu acemi çaylak; bir hamlede erkeğin bileğini kendi polis pençesine sıkıştırmış: — Haydi Tedede aşırdın! diye bağırıyordu. Rezalet başlamıştı... Erkek karşı koyuyor, kadın çığlıklar koparıyordu. Kalabalıkta telâş... Mağaza polisi ağır çizmeleriyle işte yetişmişti bile! Her şey bir Yunan faciasında olduğu gibi, mukadder şe - kilde geçti. Kadın Madam Thotptu... Çantasından, onun bir şeyler aşırdığım isbat edebilecek vi Arkadaşı, hakaret davası açacağı tehdidinde) bulunuyordu. Nihayet sahne, Madam Thovp'un, kaptırıvermesinden | im unun beyaz boya ir bardak suya, miktar bromür karıştırıyor, ve her meraklı vaka- kendisini bir sinir buhranına sonra, bir imdadı sıhhi odasında bitti. Hastabakıcı da, daima emre Amede bulunan bir otomobil > üzere sokağa koşuyordu. — Eğer içmiş olsaydım. ye bir vak'a gelmezdi, diyordu Filip, Zavallı adam, şimdi kapı dışarı ol i, haydi, uzun etme delikanlı! Kâfi de- sevyaklara rüacera fikri hâkim oldu. Kolomb'un muvaffakıyeti, Avrupaya çok bir şey öğretme- mişti. Nihayet bu yeni töprak- ların Asyadan bir parca olmadı- ğına, ötesinde berikinden daha büyük bi Okyanusu bulunan ayrı bir kıta olduğuna kani olun- duğu vakit bile, bunların satıh- larının genixliğinin farkına va rilmamıs, Cipe ve Hintlere vol | verecek bir boğaz arayımına de- vam edilmistir. 1513 de Balboa'lı Vasko Nun: yez (Vasko Nunvez) Panama ber zahinı gecti, Sakin Okyanusu (Bahrimuhiti Kebiri) (Pacifigue) gördü. Vasko kıtayı en dar ye- rinden görmüstü. Bütün o asır kâsifleri Amerika kıtasını, vak nız Orta Amerika | hekkindaki malümata göre tahayyül ediyor- larda. Atlantikten geldiklerine göre. pehirlerin membalarına doğru cıkarlarsa, diğer Sathi mailde kendilerini genis #arp denizine götürecek bir geçit bulacaklarını umuyorlardı. N Maxellan Cenup Amerikasını dolaştı. ismini taşıyan boğazdan yeni Okyanusu gecti (1520) Doğru bir geçit gemicilerde s4- bit bir fikir halinde kaldı. Seyyahların Konkiztador (Con. auistador “İ..) ların hayali efsr- neli Eldorado'larla dolu idi. Ek dorado! .Bu, 1541 de Orellano'nun A- mazon ırmağım denize döküldü- ğü yere kadar indikten sonra, bü nehirle, Orenok cayı arasında keşfettiği ve altınla dolu olduğu- ni iddia ettiği memlekete verdi- ği isimdi. Bazıları da âbihevat cesmesi arıyordu. Altın sevdası hülya ile karısmıstı. Simal A- merikası ihmal edilmisti o Pons de Leon'un (Ponce de Leon). Florida'da 1513 ve 1521 de bas kabir Meksika aramak icin Pav- filo dö Navorez'in (Paufilo de Navorezi, Hernamdo dö Sote- nün, Kronando'nun vantıkları seferler de ağır mesakkatler ve fevkalâde maceralardır. Sihodanın (Ciboda), yedi şeh- rini aramak için veli bulunduğu yeni Galis'den (Nouvelle Galice) 1540 da hareket eden Koronado (Coronado) nün ve denis bir va- diyi sulayan Riyo Grande (Rio Grade) yü ve muhteşem boğaz. ları keşletti. Misüriye kadar © lerledi, fakat hlebir insan izi ol. miyan ve eri köçük hazineler bi- le vasdetmiyen çöllerin azame- tinden baska bir şey bulmadı. O sırada 1520 — 1550 de Pi- zor (Pizzorre) Peru'yu, Kortez (Cortez) Meksikayı | zaptettiler. (Arkası var) (1) Falih mânasına gelen İspan- yelea bir kelimedir, Amerikayı keş- Yazan e» onları bir an bile EYİ artık hiç şüphe ve'tama yle bi se), ARE kaydırdığını, mâ- yavaş sesle em - beni takip ediniz. | ordu. İhtiyar Filip, Fakat tam bu s0 |lışiyor, “çikola" oym 'Tezyinatçılar satılabilsin! hiçbir şey çıkma- Yında siniz”, bir çok daha çırak Puş, onlara | Erik Ben, katiyyen böyle Bü Lu dl M beraber, a bir iş bulabilmesi ke mühlet an ve am böyle, o olmadan da iş- lerin görülebileceği kendisine anlatıldı. Yeni, genç ve faal bir hafiye şefi bulundu: ard Krom- wel'di; bahriyeden yetişmişti, bu yüzden ona, “Toughy,, pişkin kikabı takılmıştı. den itibaren satıcılar ona perva' 300 kadına sahip muhteşem bir raca edasiyle do - “a yordu... Evet, Fidelia imtiyazı! dersin ki, bisirh imtiyazınuz” Sözde çorapları yırt» mazmış. Bunlarla bütün bir vitrin yapmalıymış. Sorarım size... Bütün bu -60000- i de bir sovsn dizisi gibi vitrine sıralıyı paça bağları biten bir ağaç mı yapsak der - Bir merdivenin ta tepesinde, duvara olduğundan büyük çıplak bacaklı bir kadın boyıyan gtson: Hayır! Bir kıravat ağacı yapmalı, henüz çok olm. diye sözünü kesti, (Tablo mağazanın cep - hesi için hazırlanıyordu) Hele dur bakalım. İyice cektir. Bugün mahalli maçlar #anbulspor, Galatasaray ile de Besiktaş karşı karşıya gelecek- lerdir. Bugünkü oyunlar, turnuvanın en heyecanlı maçlarındandır. Bilhassa Beşiktaş - Galatasaray karşılasması belki mev inen sıkı maçı olaçaktır, Son seneler zarfında bu iki kuvvetli ekibin yaptığı macların çoğu, Galatasa- ray cok güzel oyunlar gösterdi- ği maclarda bile, Beşiktaş lehi- ne neticelenmekteydi. Sarı - Kır- mızılılar hesabına bir uğursuz” Tuk olan bu hal nihayet son 24- de Galatasaray bı sene lie mac-| larmda mağlün olmıyan Beşik- tası hususi, takat ehemmiyetlil bir macta yenmişti İşte Sarı - Kırmızılılar burün, İson galibiyetlerinin verdiği üs- |ttin cesaret ve müessir hızla oy» myacaklar, Bsiktaşhlar da bu s0-; ne resmi meclarda kazandıkları İ “nâmağlön takım,, ünvanını le- keliyen Galatasaray mağlübive- tinin acısım cıkarmak ve millij kümedeki liderlik avantatım kay betmemek için galip gelmiye ça- hsacaklardır. “Takımları düşünecek olursak, son kadrolerm bugün asker 6- vuncuların iltihakı ile değisece- ğini gözönünde tutmamız icap eder, Besiktaş takımına Hüsevin ve İbrahimin girmeleri kuvvetle muhtemeldir. Galatasarayın o nazarı dikkati celbeden tarafi forved'leridir. Gündüz ve Cemilin de kadrova ithali ile coğalan Sarı - Kırm- x muhacimlerden budün isme değil. fakat birbirlerivle anlasış tarzlarına bakılarak bir hücum hattı tesis edilirse. Beşiktaşın tu- tunması hayli müskül olacaktır. | Diğer taraftan Ankarada Mas- kespordan dört göl viyen Gala“ tasaray müdsfsasımın son gün - lerde bozulmuş olması zehabı ve Beşiktas mvhacimlerinin mücs- «ir akınları İstanbul sampivonu- nun da bugün Galatasaray kadar gol cıksrmak o kudretine malik olduğu kanaatini vermektedir. Seref stadında ilk mec Fener- bahçe ile İstanbulspor arasında” dır. Diğerinden hiç de ehemmi- vetsiz olmıyan bu övun Fener- bahçenin taraftarlarını hâlâ rem nun edemiyen takımı ile İstan- bulsporun son zamanlarda milli kümede cok İvi neticeler alan ve üzel bir anlasmı gösteren eki- binin mütemadi bir eekişmesi halinde cereyan edecektir. İstanbulspor son günlerde ka- zandığı muvaffakıvetlerin temin ettiği puan vazivetini bozma - in İdederek fethedenlere sıfat olmuştur. "mak ve yeni edindiği sempati ; Vicki Baum | 1 gi il di etmiyordu. ö Krozbi, için bir müddet Adı Rich Daha ilk günün ne oldular, ve ©, pansiyona kapandı; içmemiye ça- ücükleri,, ile durmadan rami “Merkez, onsuz olabiliyordu » heyhat ki, bunu geç anlamıştı - fakat, Alla - eni pa EZ ve siz olabilecekti ki?!... KISIM: K şefi ihtiyar Mösyö Sprag: — Bize birisi tarafından bir fikir verilmesi lâ - ım, diyordu. Ne yapmak ki, bu yeni paça bağları 'Merkez;; birimtiyaz satın almış; Berbat Birşey! "Fakat ne halte - amam ya! Yoksa, dalla i bin dö ki i manlarda bozulmus ve gecenler-)xı halinde cereyan edeceği anla- TAN Milli Küme Maçları BugünGalatasaray Ve Beşiktaş Karşılaşıyorlar Fenerbahçe de İstanbulsporla Oynıyacak Gittikçe heyecanlı olmıya baş-| ve itibarı Fenerbahçe gibi bü - layan milli küme maçlarına bu-İyük söhretli bir takım karsısın- gün Şercf stadında devam edile-|da bugün vereceği imtihanda da müdafaa edebilmek düşüncesiy- yamlacak ve Fenerbahce ile İs-İle heyecanlıdır. Fenerbahçenin heyecanı ve endişesi se, takımın son zaman- arda emir adımlar atmaması ve gecikmesi en kolsy mânialara icesi formanın N retini koru - amamak ve milli kümede fena bir mevkie düsmek ihtimalle - rinde toplanmaktadır. Bunun eindir ki, bugünkü macın bir ta- rafın atak ve seri temvosiyle diğer tarafın eski muvaffakiyet» lerin hatırasını andıracak bir an- Tasma arzusunun cıkartaceğı az. cok teknik bir oyunun çarpısma- sılmaktadır. Füruzan TEKİL * Atletizm Hakemi Talimatnamesi Atletizm Federasyonu teknik heyeti bir hakem talimatnamesi projesi hazırlamaktadır. Bu pro- İe bölgelere tamim edilecek ve nan neticelere göre: ican © derse tadilât yapıldıktan sonra talimatname halinde tesbit edi- lecektir. Bu projeye göre, bütün atletizm hakemleri beş kisiden terekküp edecek, bir hakem di- vanına bağlı olacaktır. Ayrıca başhakem, hakem ve hakem namzedi sirifları tesis & dilecek *ve bir sınıftan diğerine geçmek üç sene hizmete müte- vakkıf olacaktır. Atletizm Kategori Rozetleri Atletlerin kategorilerini gös- terir rozetler Federasvon tara - fından İsvicreye smarlınmıslı Bu rozetlerin eskis'leri gönderil- mistir. Birinci, üçüncü, dördüncü ka- teoriye mensup atletler ayrı ayrı rozetler taşıyacaklardır. Bundan başka" atletizm emek- tarlariyle rekortme: i yonlara verilmek özere Olimpi- yat rozetleri büyüklüğünde 10- zetler dr ısmarlanmıstır. ni İ danberi yegâne gelen Fransız filmi. Bu da Bir "Nizam,, ! Hikâyesi ... Baş tarafı 2 ncide toptan bir sey istiyeyim!,, Ve bu kararla, alayın en önün- de yürüyen adamı çevirerek “— Bana, demiş, yirmi altın verilecek: Aksi takdirde bu ka- pıdan dışarı geçemezsinz'i, Eeriki hayretle sarmuş: “ Sebep? Köylü kat'iyetle cevap vermiş: verilmis, Ve padisah sormuş: “— Sebep neymiş?” Adamları: Efendimiz. demisler, ken ine biz de eyni süali sorduk, bize: “ — Nizam' böylel,, dedi. Padişah, düşünmüş, ve boy- nunu bükerek ferman buyurmus: “— Mademki öyledir. paraları Nizam bozulmasın!,, ki, yeryüzünde, kurnazlığına kapılacak o zamsnki gihi ekseriyet etmiyor. 1940 senesinin en mükemmel şaheseri... | ARTİST NAMZETLERİ LOUİS JOUVET — CLAUDE JEANİNE DARCEY Önümüzdeki SA | SÜMER | ve rollerde: DAUPHİN LI akşamı Sinemasında m mey A Baar Vİ PE» Dehasiyle bir müzik dünyası yaratan kudretiyle bir milleti kurtaran kahramanların GUN y, hayatından alınan 2 müstesna film birden I- EBEDİ MELODİj2-AVCI L Mozarın gölgelenmiyen dehasını, Hudut bil- miyen büyük aşkını, Dinmiyen iztırabını ya- satan Eşsiz film İ Seanslar : 12,30 — 3,30 — 6,30 — 9.30 BUGÜN MELEK sinemasında LANA TURNER ve BUGÜN e e * sinemasında Charlie Chan Panamada Meşhur Polis Seanslar ” LE Sinemasında BÖLÜĞÜ (TÜRKÇE) Hudutların gerisinde çalışan, Her gün ölümle boy ölçüşen casusların heyecan ve esrar do- Tu hayatından alman film 115 — 515 —845 Bugün saat İl detensilâtlı matime sayanın KAAN | Amerikanın en meşhur RADYO CAZ ORKESTRASI ARTIE İnsanı tenzilâth matine MEVSİMİN HEYECANLI » yevk ve neş'eyle saran nefis musikisini RİCHARD CARLSON Gibi kıymetli artistlerin yarattığı harikulâde güzel SAHTE YILDIZ Filminde dinleyip alkışlıyacaksınız. Yerlerinizi evvelden aldırınız. Tel: 40868. Bugün saat 11 de SHOW'un N SON - MERAKLI BÜYÜK BİR SERGÜZEST FİLMİ Hafiyesi CHAR LIE CHAN Panama kanalında korkunç casusluk mücadeleleri. İâveten Foks Jurnal son dünya haberleri Ve ıslıkla bir türkü tutturarak ona üç aylık maaşiyle İrine daldı: Seninle sevgilim; Avustralya'yı görmek isterdim. Seninle sevgilim; Bali'de evimizi Palmiyelerden örmek isterdim. Seninle — Dur! Bir £ikrim var, Eteklerini kaldırıp, diz- lerini gösteren 16 balmumu kadın. Paçabağı da diz lerinin üzerinde! Evet, ama... Dur, baksyım.. Paça bağlarının çorabı yırtmadığını da gösterebilmek lâzım. Moruk alâkayla sordu: — Ya onu nasıl yapmalı? Erik tekrar düşünceye dalmıştı. Ta: — Tamam! dedi. Buldum"... Bi dın lâzım. — Nasıl??.. — Basbayağı! Sahici bir kadın! Hep ayni tarz da giyinmiş, altı balmumu bebek ve bir de sahie kadın. Dizini bükmek suretiyle madığını eren bir kadın. Enfes! İşte hal çaresi! ihtiyar bir müddet sustu, Fikri kafasında ölçüp, biçiyordu. Nihayet: — Fena değil, hiç fena değil! diye mırıldandı. — Tabii, kadının bacakları güzel olmalı. İhtiyar uyanıyor gibiydi: — Pöh! Güzel bacak mı? Bizde ondan bol ne var!?.. Erik aşağı indi, ve derhal altı balmumu mankı nin ve sahici kadının giyecekleri başladı. Dalgın dalgın: — Satıcılarm arasında aramalı. 281 kızlarımız var, dedi. No. 16 . rakarak, bütün bir netice murin şefi tarafı yıne e) çizmiye başlamış! olmadığı alelâde Evet. Bu işle şahsen ben Ve sahici kadın, ihtiyar tarı aranmıya başlandı. İhtiyar kendisini tesadüfe bır bu hafta zarfında “fazla ücret, dolar alacaktı, bu para, bacaklar “mevzubahis, | Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine daha o gün binayı , merdivenlerden inip çı kan satıcıları gözden geçire geçire dolaştı. Bu İşten büyük bir zevk duymuştu, fakat hiç- alınamadı. Ertesi günü iş, at me - ndan ele alındı: Paça bağlarının bir hafta müddetle, mağazanın şimal cephesinde- ki yedi numaralı vitrinde teşhir olunacağını o da işitmişti. Erik vitrinin krokisini daha şimdiden tı bile, Bu işe ayrılacak olan satıcı, larak her gün ön zamanlarda alınan küçük haft, lığın kat kat üstündeydi. il SRETA SARBO nun âbidesi : GÜLMEYEN KADIN ( Türkçe Sözlü | BUGÜNKÜ PROGRAM 8.00 Piogram (o (18.03 Caz 9.0 Haberler o (1850 Fas 8.18 müzik (PL) | 1931 Haberi 10.00 Yemek 1i5-| 1945 Ziraaf müzük jızsa Konuş Şarkrlat 0 Öğers Şarkılar (ri) 1430 Orkestra İzan Haberli * 22,35 Caz (Pİ 18,00 Saat sarı 21.30 Kapani ÖLÜM Patih eşrafından tüccerdâfi fabrikatör merhum Hüseyin kımın mshdumu Havdar Er, 3/1941 cumartesi günü saat de ruhunu Cenabı Hakka etmiştir. Cnazesi bugün Beyazıtta | hatnaşa caddesi No. 6 hani İ kaldırılarak Beyani camii İöğle namazını müteakıp cet namazi kılındıktan sonra E& İnekavıda sile makberesine nedilecektir. Allahtan rahmet dileriz. MERE ME Sultanhamamında fenni lükcü ve manifatura tüccarl dan Eyüp Sabrinin damad mail Hakkı o i H vefat etmist İâleli Büyük Reşitpaşa sof No, 45 apartmandan kaldı vak cenaze namazı öğle nam nı müteakıp Beyazıt i kılındıktan sonra Edirnekapı hitliğine defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. ÖLÜM - Bâyan Arsalus (Lili) K. yan, Bayan Arsksi Kehvayat evlâtları, Bayan Meri ve Arf van Kehvayan, Bay Ar's Ki yan, Bay ve Bayan Keğork P talyan ve evlâdı, Bav ve Baf Artin Balyan ve evlâdı, Bay Bayan Boğos Balıkcıvan ve 5 Yâdı (Erivan), Bavan Mannik # Wketyan ve Karakoç ve Dani Fransız; Aileleri, kendi kocası, ev! kardeşleri, eniştesi ve day demir tüccarı Artin Kehyayan'ın | ölümünü teessürle bildiri Cenaze merasimi Feriköy S' Vartananc Ermeni kilisesinde dün saut 16,30 da yapılacak Şişli Ermeni mezarlığında kabristanına defnedilecektir. i ziyeler kilisede kabul edil tir. Ayrıca hususi davetiye #erilmemistir. 1 Sinemalarında — soh günleridi) “Merkez, in en güzel kızları tezyinat atelyesine | çağırıldı ve bir sıraya dizildi. En güzelleri, ber şeyder, evvel mankenler ve satıcılık mektebi tale- besiydi. Fısıldaşa, gülüşe, Sprag'ın gözleri önüne sermişlerdi: Yalnız bacak “mevzuubahis,, olduğu halde, bilhassa yüzleriyle 'de “husust,, şekilde meşgul oldukları belliydi. Hep- kendilerini İhtiyar si de, kazanmak istiyordu; bir hafta müddetle vitrinde teşhir olunmak, hepsi için de büyük bi: . Bir dakika son- yordu. ize sahici bir ka- sahipti; yapılan kazandı. çorabının yırtıl - macera, büyük bir muvafakıyet şansı ifade edi sıkı bir seçim sonunda birinciliği İhtiyar, genç kızlar sırasınm önünde mağ- rur adımlarla gidip geliyor, yürüyordu. Mösyö Sprag, genç kızlardan her bi- rinin, ayrı ayrı meziyletleri ha z le, fikirler beyan ediyordu; çünkü, bütün yıl, yal- 'miz balmumu vitrin bebekleriyle münasebette bü- Erik te arkasından i hakkında yülesek ses- Tunmuş olması yüzünden o, et ve kemik heyecan- raftan da, Erik larma karşı artık tamamiyle lâkayitti. Diğer ts Bengtson, ihtiyarın arkasından kızları güldüren acayip işaretlerde bulunuyordu Nihayet Mösyö Sprag, Lilian da dahil olmak üze- re hepsini geri gönderdi. elbiseyi çizmeğe|du: asik di ü Hiç şüphesiz, en güzel bacaklara, Lilian Smith | w| Erik şefiyle yalnız kalır kalmaz, hayretle sor! Onun bacaklarında beğenilmiyecek ne gibi! “Merkez,, de gür |bir kusur bulabildiniz? a lk i Kii ca : ŞARLİ ŞAN Heyecan rekoru Caniler Peşinde MARMARA da | DAĞLARIN KIZI nda bütün İstanbulu hayranlıkla çalkahyor!.. Ayrıca : MAHKUMLAR GEMİSİ Clark Gübl - Joan Krawfo: © un son harikası Programın son günleridir.