14 Mart 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YU y B eliağ İ ol ÖR YÜY Ç vi © Futbol Ve Güreş Milli Takın_ılarımız Mısır Ve Romanyaya Gidiyor Futbolcülerimizle güreşçilerimi, zin Mısir ve Romanyaya seyahatle. ri karar altına alımmıştır. Futbol A milli takimile güreş milli takımımız nisanın ikinci haftasında Mısıra gide. cek, Misir güreş ve futbol milli ta. kımlarile karşılaşacaklardır. Ayni tarihte de B milli futbol ta. kımı Romanyaya gidecek, Romanya R milli takımile oynuyacaktır. Zeki Rıza İzahat Veriyor Milli güme talimatnamesi esasla. tını tesbit etmek Üüzere Ankaraya davet edilen klüp mürahhasları işle. rini bitirerek dün sabah İstanbula avdet etmişlerdir. Fenerbahçe baş kaptanı Zeki Rıza bu Ankara teması hakkında bir arkadaşımıza şunları söylemiştir: “Milli küme talimatnamesi esasla. rını görüşmek üzere Akaraya gittik. Merkezde toplandık. Daha evvel ta. limatname esasları bir proje halinde hazırlanmıştı. Bu proje ufak tefek ilâvelerle o- kundu, esasen talimatnamede, üze- rinde durulacak ve klüpleri alâkadar eden iki mühim nokta vardı. Birisi tek ve çift deplasman usulü, diğeri de mahalli maçlar hasılatının taksimi idi. Bu iki nokta üzerinde biraz mü- nakaşa oldu. Evvelce tesbit edildiği gibi, mahalli maçlar hasılatı oyna. yan klüpler arasında taksim edile. cektir. Tek deplasman ile maçların futbol oynanamıyacak mevsime ka. dar uzaması ve geç kalması mahzur. ları düşünülerek deplasmanların çift yapılmasına karar verildi. Teşkilât, bu sene İdari ve mali ci. hetlerin de tedvirini tamamen klüp. lere bırakmıştır. Bütün işler, milli kümeye dahil sekiz klüp mürahha. sından mürekkep komite tarafından idare edilecektir.,, Cezalandırılan Futbolcü Hakem Adnan Akının tecziyesin. den sonra, Beşiktaşlı Hakkıya da futbol federasyonunca üç ay boykot cezası verilmiştir. Kız Mektepleri Arasında Voleybol Maçları Dün Kız mektepleri arasındaki vo- leybol maçlarına Çapa Kız Muallim Mmektebi salonunda devam edildi. Ya- pılan bu maçlar neticesinde Cümhu. riyet İstiklâli, İnönü Boğaziçini, Mu- allim mektebi de Kandilli lisesini mağlüp ettiler. Güneş Klübünün Mektubu Güneş klübünden dün şu mektubu aldık. *“13-3-940 tarihli nüshanızın” $por kız- mında klübümüz denizcilik şubesinin ka- patılarak mevcut skiflerin su sporlarile uğraşan klüplere satılmak suretile deniz- cilik şubemizin tasfiye edileceği yazılmak- tadır. Bu hususta klübümüzce verilmiş hiçbir karar yoktur ve düşünülmemiştir. Bilâkis denizcilik şubemiz mevsimin gel- mesi hasebile mu idmanlarına başla- mıştır. Keyfiyetin tavzihini haygılarımızla rica ederiz.” * TAN — Bundan on gün kadar evvel günkü mektupla klübün bu niyetinden fe- ragat etltiği anlaşılıyor. Zaten bu klübün |8 kararlarından ara sıra döndüğü müşahe- de edilmektedir. Nitekim, geçen sene baş- | lâ: larında da futbol şubesini tatil etmiş 'ol- duğunu teşkilâta resmen bildirdiği için Güneş klübünün futboleularına, müddet beklemeden başka klüplere intisap etmek hakkı da verilmişti. Sonradan, Güneş klü- bü bilinmez ne gibi mülâhaza ile tekrar futbol takımı teşkil etti. Bugün de deniz- cilik şubesi hakkındaki tekzibile belki de evvelce verdiği bir kararı değiştiriyor. Güneş klübü kendi kararlarını alıp boz- makta serbest olduğu kadar biz de neşir siz serbestiz. yap şüp KYKD SSEUZUR AT ESAEINI ÖLÜM HABERLERİ Hazin Bir Ölüm Samsun tüccarından Fazıl Keres. tecinin refikası, Kavala eşrafından Mehmet Ali Toksal'ın kerimesi, Samsun tüccarından Emin, Arif, Mustafa ve Mithat Toksalın hemşi. releri: (Bayan Âdviye F. Keresteci) tedavi edilmekte olduğu Fransız has- tanesinde yapılan ameliyata ve mü- |d“8t8 rağmen kurtulamamış ve dün sabah hayata gözlerini kapaya- rak, Allahım rahmetine kavuşmuştur. İyi kalbi, nezaket ve terbiyesi ile tanıyanları meclüp eden Bayan Ad- viyenin pek genç yaşında bu ani u- fulü çok hazin olmuştur. Cenazesi bugün saat (15) te Pangaltı Pastör Fransız hastanesinden kaldırılacak- tır. Kederdide ailesine beyanı tazi. yet eder, merhume icin Allahtan gani gani rahmetler dileriz. VEFAT Türkiye Yüksek Mühendisler Birliği İstanbul Şubesinden: İstanbul Belediyesi Yüksek Mü. hendislerinden, en kıdemli meslek- daşımız Bay Necati ebediyete intikal etmistir. Cenazesi 14 Mart Perşem- be günü saat on birde Aksaray - Bü- yük Reşitpaşa caddesinde 58 numa- ralı haneden kaldırılıp, namazı Be- yazıt Camiinde kılınarak Rumelihi. sarındaki aile makberesine d“-fnolu. nacağından, bütün meslekdaşlarımı. zın son vazifede hazır bulunmalarını rica eyleriz. ÖLÜM 'rıp Takültesi 5 inci sınıf talebesin- den Fuat Özgenin babası diş quto. 14 Mart TIBBİYELİLER BAYRAMI Yazan: Dr. Fahri Kurtuluş Bugün; “tıbbiyenin kuruluş tarihi- nin yıldönümü olan bir gunü kutlu. luyoruz. Bu mımasebetle geçmış ve | xideki olgunlu.klaxdın istifade etmek Bugünkü tıbbiyelilerin; vârisi ol. dukları bir hürriyet müdafiliği var. dır. 1908 Meşrutiyet gençliği içinde, ileri fikirlerin neşir ve tamiminde, medeni cesaretin geniş mânada teza. hürüne sebep olan hâdiselerin doğ. masında, hep tıbbiyeli ocağının ye- tiştirmeleri vardı. İşte; bugünün tıbbiyelileri, ağa- beylerinin bu meziyetlerini biraz ol- sun taşıyabilmekle bahtiyardırlar. Bugün, mesut Cümhuriyet devrin. de söz söylemek ve yazı yazmak ko- laydır. Fakat dimağımızla beraber, maziye dönersek, o şartlar içinde ve o devirlerde hürriyet için söz söyle- menin ne demek olduğunu çok iyi anlarız ve © fedailerin kiymeti bir kat daha tebarüz eder... Cemiyetin tekâmülü yolunda, hür- riyetin istihsali uğrunda yapılan mü. cadeleleri, gösterilen fedakârlıkları unutmuş değiliz. Bugün, rahat nefes alabilmemiz ve el ayak öpmeden ya- şıyabilmemiz için dökülen münevver kanları içinde sayısız tıbbiyeli kafi- lelerinin bulunduğunu iftiharla ha- tırlatırım. Bugün, onların uğraşıp ta, elde e- demedikleri ve böylece büyük bir hüsran içinde (hürriyet) i sayıklıyan şiirler yazarak, kâh zindanlarda e- riyerek, kâh kızgın çöllerde yana- rak, vatan için can vermeleri karşı- sında biz, kardeşlerine düşen vazife onlara lâyık olmak, her hususta on. lara yaklaşahbilmek ve ilmen olduğu kadar, ahlâken de-kuyvvetli olabil. mektir. Bugünkü tıbbiyeli, lek ve mek- tep hayatının dar çerçevesi içinde, müfekkiresi hapsedilip, kalmıyan bir yetişme tarzına sahiptir. -Bugünkü tıbbiyeli için, faaliyet ve inkişaf sahaları çok- müsaittir. Or. tada kanla, çarpışma ile halledile. cek bir fikir davası da yoktur. ...- | Bugünkü nesil, sadece gene Türk inkilâbının - silâh seslerile gözlerini açmış ve bu inkılâbın kendisine b- 3 şettiği - hürriyetle, — hürriyetsizliğin verdiği korkunç dehşeti ve acıyı his:- Bugünkü tıbbiyeli, Cümhuriyet telâkkisinin istediği ve beklediği ah- lâki vasıflara sahip olmiya mecbur. dur. Hepimize düşen vazife, her hu. susta bugünkü rejime lâyık olmak. bize tevdl edılen (vedia) yı ilelebed Bir haftadanberi 10 binlerce halkı kahkahayla güldüren LOREL - HARDİ En gülünç - En güzel ve DAYANILMAZ derecede Kahkahalı Sahnelerle dolu ZAFER DÖNÜSÜ İ Filmi l P E K Sinemasında daha birkaç gün temdit edilmiştir. Programda ayrıca zengin ilâveler ve yeni FOKS JURNAL sesunumnz 14.-3.940 nin en son yarattıkları MAURİCE CHEVALİER 'in ilk defa çevirip dünyayı hayran bıraktığı meşhur harikulâde dramı UZAK B İhtişam ve yeniliklerini on binlerce İstanbul halkının B E takdir ve iftiharla temaşa ettiği, Türkiye imarcılığının E X en son ve en dehdebeli eseri veen muhteşem sineması Y A n A VA VA I I T a DA Bugünden itibaren 2 en büyük filmi takdim ediyor : DA DİKKAT: (MARMARA)da program PERŞEMBE GÜNLERİ matinelerden itibaren değişir. Matineler gündüzleri 2 - 4 - 6 da, gece 8 buçukta Cumartesi Iden, Pazarları 11 den itibareıl TOMMY KELLİ 'in bütün dünyaya yeni bir rüya yaşatmış olan fevkalâde heyecanlı filmi KACÇAK KORSANLAR Baştanbaşa renkli” Yaratılan san'at eserlerinin en parlak güneşi Bu Akşam L A LE Sinemasında Doğuyor. Bütün dünyanın kudretine baş eğdiği... Guzelligîne esir olduğu... Billur sesinden hayat aldığı.. DANİELLE DARRİE U X Senenin tek Süper filmi olan KALP AĞRISI'nı A — kudretile bir harika... Şarkılariyle bir terane... Güzelliğile bir fantazi... Nihayet Aşk ve ihtirasile yakıcı bir alev yaptı. Bu Zevk fırtınasına siz de tutulunurz. Bu akşam için numaralı koltuklar gündüzden satilmaktadır. Programa İlâve: 1 — Dünyanın gözü ve kulağı en son Paramunt Jurnal, 2 — Renkli MİKİ WALT DİSNEY Telefon: 435965 VU ça GÜY O d v Davet retlerimize rağmen adreslerini ayrı ayrı elde edemiyerek davetiye gön- deremediğimiz muühterem hekimle. rin bay şeref vermelerini ru Saffet Ârif Özgenin ağab hisarlar nnklıyat şubesi muhısebe memuru Ali Rıza Acarın kayın pe- deri Bursa vilâyet - maiyet memuru Ârif ve havuzlar müdür muavini Ne- dim Özgenlerin amcası Şehir Mecli. si sabık âzasından ve şehrimizin ta- nınmış doktorlarından kadın hasta- lıkları mütehassısı doktor İhsan Â- rif Özgen 2 aydanberi çektiği kalb hastalığından kurtulamıyarak, vefat etmiş, cenazesi perşembe günü saat 10 da Unkapanındaki evinden kaldı- renerbahçg klübü Güneıin fıtalarını satın almak t bile bulı Bu- Belkıs bilâ ihtiyar bunu söylemiş ve arkada. şının elini tutmuştu. Ayşe bu samimiyet ve şefkat- ten kaçacak kuvveti bulamadan, başını önüne eğdi; *akat mağlüp olmamıya azmetmişti. — Ondan ne haber Ayşe? Bu, doğrudan doğruya ve tam bir hücuradu. Genç kız da ayni şekilde mukabele etti: — “O,, kim Belkıs? — Mehmet Bey.. Amiral... , — Ha! Sen hâlâ onu hatırlıyor rılarak isinde kılı- yat la, fikrimizle muhafaza etmektir. - - Bu gençlik hiçbir zaman değişmi yecek olan bu karakterile inkılâp ve mücadele yolunda Milli Şefini dai. ma artan asil bir heyecanla her za. man takip edecektir. Bu ruhun, bu sarsılmaz karakterin tecrübeye, yeni bir imtihana ihtiyacı yoktur. rica ederiz. Tıb Fakültest Merasimi Tertip Hey'eti Kongreye Davet K Yoksullar Kur yillik kongresi pazar günü saat İ0 da Parti bi- nasında yapılacaktır. Ka”**h1 âzaların teş- rifleri rica olunur. TERSEN Kı:vlıy iyeti Sarıyer $ Yerli malı kullanmak — İktısat savaşında şuura delâlet eder Eyüp narak aile kabrine defnedilecektir. VEKİZİ senelik umumi meclisi Pazar gnnü saat onda Sarıyer Halkevi salonun- da yapılacaktır. Sayın üyelerimizin teşrif- leri rica olunur. ııı DÜUU musun? Ben çor Yazan: MUAZZEZ TAHSİN BERKAND tan unutmuşlüm yavrum? O gelici geçiçi bir rüzgâr- miş, bu diyarlardan gitti. Hem sen karşımda öyle sorgu hâkimi gibi durma Belkıs, haydi kalk gezelim, eğlenelim, tatil günleri sayılıdır, çabuk geçer... Belkıs, onun ağzından bir kelime alamıyacağını anlıyarak başını eğdi ve artık arkadaşına bir şey sor. madı, fakat tâ çocukluğundanberi duygularmı tamı. dığı en yakın dostunun bu sözleri onu fevkalâde müteessir etmişti. Bu kadar zalim ve haşin olması için Ayşenin mutlaka çok zavallı olması lâzımdı. Demek o, en ya- kın dostuna itiraf edemiyeceği kadar meyüstu, de- mek ©o adamı cidden seviyor, düşünüyor, onun yü- zünden istırap çekiyordu., Belkıs gözlerinden akan yaşları kalbine akıtarak arkadaşına bakıp gülümsedi: — Haydi gezmiye gidelim Ayşe..: O günden sonra da, beraber bulundukları za. man müşfix ve anlıyan bakışlarını ondan ayırmadığı halde Ayşeyı için için kemiren hisleri tahlil etmiye ve onun dudakları arasından bir kelime almıya mu- Dayısınım, yengeşinin her gün telefonla yaptıkları 1s. /| rarlara W : olamadı. İnatçı ve mağrur —Şy!eı'l M kesin yanında iken, gayet neşeli, çılgın, gülen ve güldüren yaramaz bir kız olmakta devam ediyordu. 'Tam bır ay Belkıs Ayşe ile yakından alâkadar oldu, tam bir ay, geceli gündüzlü onu yalnız bırak- madı. Fakat bu müddetin sonunda Istanbuldan aytı- Tılırken yine bir adım ilerliyememiş, onu teselli ede- cek bir tek söz söylemiye muvaffak olamamıştı. Yalnız Haydarpaşa garında kucaklaşırlarken Ayşe, arkadaşına bakmış, ilk ve son defa olarak ona şu sözleri söylemişti: * —- Benim için dua et Belkıs, çok karışık ve buh- “ranlı günler yaşıyorum. Fakat tam © dakikada tren rayların üzerinden kayıp uzaklaşmış ve Belkıs bir cevap veremeden Ay- şeyi gözden kaybetmişti. — Yaz ayları ilerlediği hılde. Ayçe, bir türlü Bas. o. 53 Bu kararsızık içinde çırpınırken bir sabah, da. ha yatağında iken yengesi geldi. — Artık sen çok oluyorsun kızım, buügün seni mutlaka beraber götüreceğim. Dayın fena halde kr- Zıyor... ; — İşlerim çok yenge, gidemem. — O masalı sen başkasına anlat. Floryadan Yak lovaya, Şileden Sâpancaya kadar gidecek vak:in var da yalnız Bostancıya mı gelemiyorsun? Hem artık, tatil zamanı, ışin, mişin de yok. — Bazı müstacel doösyalar var. — Dinlemem.. Ne olursa olsun seni bugün götü. receğim. Haydi, kalk giyin, yoksa... Yatağa yaklaşmış, genç kızın omuzlarından tut. muş sarsıyordu; fakat bakışlarında tatlı ve nüvaziş- kâr bir sıcaklık vardı. — Bizi çokk üzüyorsun yavrum.. Derken gözleri â Anİ tanctya gitmiye karar iyordu.. Mahk İ? tatili gelmiş, geçmek üzere idi. Artık bir mazereti de yöktu. Mutlaka bir gün yola düzülmek icap edecekti. Mpekmıkeaimmrhı. yor, ses? titriyordu. Ayşe, mukavemet edemiyeceğini anlayınca kal- kıp giyindi ve yengal]e berıber çıktx. Seniha Hanim © kadar — Seni artık bütün yaz koyııvvmem. Di- ANKARA RADYOSU Radyodifüzyon Radyosu Ankara Radyosı Dalga Uzunluğu Türk tıbbiyelilerinin güzel bir a- | rürkiye nanesi olan 14 Mart Tıp Bayramı, bu Türkiye sene de ayni tarihe tesadüf eden bu. gün saat 14 de Üniversite konferans|T A.P —— 311 m salonunda kutlanacaktır. Bütün gay- 1848 m Perşembe, 14. 3. 1940 12,30 Program ve memleket saat ayarı, 12,35 Ajans ve meteoroloji haberleri, 12,50 Müzik: Yeni şarkılar ve türküler. Oku- yanlar: Safiye Tokay, Mahmut Karındaş. Çalanlar; Cevdet Çağla, Fahri Kopuz, Ha- san Gür, Hamdi Tokay; 13.30 - 14.00 Mü- zik: Karışık müzik (Pl). 18,00 Program ve memleket saat ayarı, 18,05 Müzik: Radyo caz orkestrası, 18,40 Konuşma (Bibliyografya), 18,55. Serbest saat, 19,10 Memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri, lanlar: Hakkı Derman, Şerif İçli, Hasan Gür, Hamdi Tokay. &) Okuyan: Radife Erten 1 — Osman Nihat: Nihavent şarmı « Kör- fezdeki dalgın suya bak), 2 — Nuri Halil Poyraz: Nihavent şarkı (Bir göncai ter- dir), 8 — Sadettin Kaynak: Nihavent şar- kı (Gel göklere yükselelim), 4 — Faize: türlü uukhıımıdı. Şetaraban şarkı (Badei vuslat içilsin), $ ” Sadullah efendi: Şevkefsa şarkı ( nevbahar bir goncai gül). b) Okuyan: Sadi Hoşses 1 — Şevki Bey: Uşşak Şa-mm çı.,ın’ gibi sevdikçe seni), 2 — Şevki: Uşşak şaf kı (Bu dehrin germü serdinden), 8 — Bey: Kürdilihicazkâr şarkı (Niye küsi böyle banâ), 4 — Kürdilihicazkâr (Bağa girdim kamişa), 8 — Saz semaisi- 20,15 Könuşma (Sıhhat saati), 20,30 Mi zik: Fasıl heyeti, 21,15 Müzik: Necdet 4 tak tarafından keman soloları, 21,35 zik: Küçük, orkestra (Şef: Necip 1 — Rimsky Korsakov: Sadko operasi' dan düğün şarkısı, 2 — Solazzi: Aşk serenadı. 22.15 Memleket saat ayarı, afo"s hab! leri; ziraat, esham - tahvilât, ka nbiyo nükut borsası (Fiyat), 22,30 Müzik: Sol ler (PL), 22,55 Müzik: Cazband ( 23,25 - 23,30 Yarınki program ve ka, Ecnebi İstasyonlarında Türkçe Neşriyat Londra 31 ve 19 metre üzerinden 18,55 de; Paris 40 metre üzerinden 20,25 de; Rama 381 metre üzerinden ve dalgada Roama ikiden saat 21 de. Postala: 9465 Kecs — 20 Ku 1N9 Eee YöNn Ku 19.30 Müzik, Ça- Kadıköy vapuruna bininciye kadar genç kız ağ- zırı açmadan Seniha Hanımın gevezeliğini dinledi; fakat bir defa vapura bindikten sonra onun, kendi samimi üzüntüsünü arttırabilecek bir şey söyleme- sine meydan vermemek için bu sefer de Ayşe, konuş” mıya başladı. Arkadaşlarile yaptığı gezindileri, mah- kemede başına gelen garip bir vakayı, Belkısın ya- kında nışanlanacağını hep anlattı. Susarsa yengesi- nin fena bir haber vereceğinden korkuyordu. Fakat. bütün hile ve plânlarına rağmmen, Bostancıya yaklaş- tıkları zaman, onun, deniz kenarında yükselmekte olan blı binay' göstererek: — Bak ne güzel, ne şirin köşk oluyor.. Demesine mâni olamadı. — Hangisi? Ha şu pembe köşk mü? Kimin 0? Bilhassa lâkayt bir tavır takınıyor ve bilmiyor görünüyordu. Seniha Hanım hayretle ona baktı: — ÜUnuttun mu canım? Mehmet Bey bir arsa almamış mıydı? Köşkün içerisini gorseu bayılırsın Geniş, aydın!ık odal Mük 1 verandaları var: Hele bahçesi cennet gibi bir yer.. Uç ay olmadan köş” “rmeydan: çıkıverdi. Bir taraftan da her gün motörlef dolusu eşya geliyor. Artık dayınla ben ömrümüzüB yarısını buruda geçiriyoruz. Bu sözler: dinlerken genç kız ağ'amamak İçiP dudaklarını isiriyor. ve dişarı bakıyordü. Yengesint Mehme* Beyın nişanlısı veya karısı hakkında baZi sualler sormak için kalbi yandığı halrdle garip bir kor ku buna mâni oluyor, dudakları arasından hir keli” me, çıkaramıyordu; fakat © gün ve onu takip ed€? günler ve gecelerde goxünün karşısındaki hayal bİF düml

Bu sayıdan diğer sayfalar: