1 Şubat 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

1 Şubat 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 5 ve Ortaköyde 25 Odalı Bir Köşk Yandı Yangın Dört Saat Sü Kurtarmak İçin Büyük Gayretler Sarfedildi Emin Vâfiye ait büyük köşk yanarken Dün akşam saat 18.45 te Ortakö: de Muallim Naci esddesinde İhracat tüccarı Emin Vafiye ait 25 odali bü- yük köşkte yangin çıkmış, bütün köşk eşyası ile beraber tamamen yan mıştır. İtfaiye yangından tam saat 19 da köşk sakinleri tarafından haberdar edilmiştir. Yangın alelâde oir baca Yangını olarak ihbar edildiğinden ilk defa Beyoğlu grupundan bir arazözle bir kaç nefer gönderilmiştir. Fakat ateşin büyümek istidadında olduğu görülünce bütün Beyoğlu grupundan başka İstanbulgrupun da yangın ma- halline gelmek mecburiyetinde kal- mışlardır. Köşk bir tepe Üzerinde olduğundan Terkos musluğu bulunamamış ve de- mİZ suyundan İstifade etmek mecbu- riyeti hasıl olmuştur. Bunun için bir aralık İstinye deniz itfaryesi de Orta- köye celbedilmiştir, Bu esnada Vali Lütfi Kırdarla em. niyet müdürü Muzaffer Akalın, Be. şiktaş kavmakarm Rıza İmei ihfeiya müdürü İhsan da yangın yerine ge- lerek direktifler vermişlerdir. Köşk, çamlar ile dolu büyük bir koru içinde bulunduğundan ağaçla. rın ateş alması ile civardaki 15 kadar köşkün bir anda yanması ihtimalini nazarı dikkate alan İtfaiye denizle köşk arasına altmıştan fazla hortum dökerek büyük bir sahayı bol bir su altına almıştır. Bu suretle iki buçuk Saat devam eden bir faaliyetten son. vekillerimizle o aramızdaki rabıtala- rın felce uğradığımı göslerecek bir terahürdür. Vergi taksitlerinin son eceli ola. rak encümenin seçtiği ve Iktısadi şartların pek te müsait olmadığı bu. günlerde, böyle bir karardan haberi olmiyan hazırlıksız mükellefler, kar-|* da, kışta haciz tehdit veya tatbi. ki karşısında kaldıkça Şehir Mecli. sine gönderd kleri vekillerinin ken. dilerini ne kadar düşünmüş oldukla- rını yâd etmekte ve intihaplarındaki isabet nisbetini hâdiselerle ölçmek. rdü ve Civar Köşkleri Jra ateş bastırılmış, ve yangının si. rayet ihtimalleri bertaraf edilmiş. tir. Köşkün üst katında Doyçe Bank mü. dürlerinden Kurt Havusma oturmak. ta olup kendisinin eşyaları da 15 bin lira mukabilinde Ahen ve Münih si. Köşk 13 bin liraya sigortalıdır. ETiyatrosunda bir temsil Şehzadebaşı FE Sinemada Tel: 21359 HER PERŞEMBE - CUMA Yeni Tenzilâtlı KOMBİNE BİLETLER Zkişi 3 kişi 4 kişi Mevki 25. 35 45Kr. Balkon mM 50 Güökr omanaya gi akraba bulamıyanlar gemiz önünde bu tenellâtter İstifade etmek isteyen oirçek kişiler bularak grup teşkil erler Bugün 10 dan itibaren devamlı seansla; 3 KIZLAR BÜYÜDÜLER TARZAN ADASI EVLENME barosu reisi Avukat Sedat Pekin evlenme akitleri dün birçok yüksek zevat huzuru ile İzmit Belediye da- iresinde icra edilmiştir. Tarufeyne saadetler dileriz. İstanbul Elen Birliğinin Güzel Bir Müsameresi İstanbul Elen Birliği tarafından Ş9: günü akşamı Beyoğlunda Fransız verilmiştir. Temsil edilen E. Şeldon'un Ro. manço piyesi idi. Tiyatro hıncahınç dolu idi. Bir tiyatronun verebileceği gorta şirketine sigortalıdır. Yangın gece saat 23 e kadar devam | etmiştir. Kurtarılan eşya ancak bir. | kaç parça kıymetli halıdan ibarettir, Umumi zarar ziyan mikları 50 — “ bin lira kadar tahmin edilmekte- ir, Yangının kalörifer bacası arasına bir inşaat hatası olarak konulan di. rek uçlarının kızışmasından ileri gel. diği tahmin edilmekte olup tahkika, ta devam olunmaktadır. Bir itfaiyeci daha öldü Bir kaç gün evvel Bostancıda bir yangın söndürme ameliyesinden dö- nerken devril: ii yeman KLAS meki li SA İÇİLİR KA tin dün Haydarpaşa hastanesinde öl- müştür. Diğer yardlılarında $ihhi vaziyetleri tehlikeli görülmektedir. POLİSTE ; Yediği Köfteden Zehirlendi Kumkapıda oturan Hüsyin oğlu Nezir yediği köfteden zehirlenmiş, Cerrahpaşa hastahanesine kaldırı) mıştır. Sağ Bacağı Kırıldı Arnavutköyünde Köşk caddesinde oturan 45 yaşında Katina sokakta gi- | derken ayağı kayarak düşmüş, soğ bacağı kırılmıştır. Entarisi Tutuştu Beyoğlunda Mandıra sokağında © | turan Abdullahın kızı 5 yaşımda Kad- riye mangalda ısınırken entarisi tü- tuşmuş, muhtelif yerlerinden ağır su- âzami hasılat zelzele feliketzedeleri için burada temin edilmiştir. , birliğin amatör artistleri tarafından muvaffakiyetle temsil e dilmistir. Bilhassa Rita Kantalini rolünde Bayan K'in N. Dandrino ile Tom Armstrong rolünde Yorgi Rusns ve De Rocard yerinde Yorgi Kasapa. kis ve Filip rolünde de Alkis Rizopu. los fevkalâde muvaffak olmuslar ve | sürekli alkışlarla karşılanmışlardır. ——————— Bayan Saime Belkıs ile Kocaeli | ?e'7fe felâketzedeleri menfaatine! Akla hayret & # SAR si OR U İlâveten : ERTUĞRUL Baş Rolüni ŞEHVET CHARLES BOYER Konferans ve Temsil Eminönü Halkevinden: Türki, o Sa nat Mektepleri Mezunlari Cemiyeti ta. rafından Evimizde tertip edilen seri kon- feranslardan b rincisi, Cuma günü saat) gösteri şubesi cuma ve cumar- 2020) da (Haydi Su- na) piyesin! temsil edecektir. Davetiyele- rin büromuzdan aldırılması rica olunur. o Gülhane Müsamereleri Gülhane tıbbi müssmerelerinin dördün. cüsü Cuma günü saat 1730 da Gülhane konferans salonunda İnikat edecektir. e La my a DUŞ Şubeye Davet Beyoğlu Askerlik Şubesinden: Yedek bava ğmen Ali Riza oğlu Mehmet Kutsi (336 - 73), yedsk hava as- teğmen Ahmet Hilmi oğlu Cemli (2259), yedek P. yüzbaşı Refik oğlu Mustafa 373 (331 » 49) derhal Beyoğlu yerli askerlik şubesine müracaatları, mları sas İst, C. Müddelumumlliğinde: İstanbulda bulunduğu anlaşılan Boğaz- rette yanmıştır. Kadriye Şişli çocuk tedi'rler., Eve geldiğimiz vakit, yemekler soğumuş, yen- gem bir kulluk üstünde uyumuştu bastahanesine kaldırılmıştır. . Bizin gürültü ayan sorgu hâkimi Emin Baltaoğlunun Acilen memuriyetimize müracâati, (18) de Dr. Hafız Cemal Lökmanhekim ği inen olta geni es Akşam SAKARYA. Sinemasında sihhi işler ve fens üdetler) dir. Davetiye eN ” JEAN EU GECE YARIS TURA Cazı iştirak etmektedir. v TEŞEKKÜR Sevgili oğlumuz ve kardeşimiz İzzet Muhittin Apağın gerek kısa süren hüsta- | lığı esnasında bizzat ve telgraf, telefon ve mektupla hatırını sormak, gerekse cenaze» sinde bulunmak; sonsuz ıstırap ve elemle- rimize candan İştirak ederek bizi tesellim ye çalışmak istiyen matbust arkadaşinrı- na, Beden Terbiyesi teşkilâtına, spor klüp- lerihe ve bütün dost ve uhbaplarına son“ suz minnet ve teşekkürlerimizi sunarız. Annesi : Bedriye Muhittin Apak Kardeşi: Nesrin Muhittin Apak TÜCCAR HORN Vahşi kabileler arasına düşmüş Avrupalı bir kızın korkunc macera'arı Mevsimin en büyük Şaheseri kalacak olan ve Bu Hafta AY SİNE © CEBELÜTTARIK CASUSU Birkaç gün daha gösterilmesine devam olunacaktır. VİVİANE ROMANCE - FOKS JURNAL en son dünya ve harp havadisleri, Dünyanın en büyük iki artisti Sabahsız bir aşk gecesi #liyük aşk romanını yaratmışlardır. Güzel ve ruhnüvaz sesile Güzel ve muzikli filminde bütün Parisin teganni etmesini dinleyecek siniz Mevzuu Aşk, Lüks ve zarafot olan bu filme meşhur RAY VEN. İiveten: FOKS JURNAL en son dünya ve harp havadisleri Bu Akşam Sinemasında hari- P E kulâde Program Arslan — Kaplan — Timsah — Fil — Gergedan Müthiş yılanlar gibi ha. kiki olarak hiç bir filmde görülme- si kabil olmıyan 10 binlerce vahşi bavvan ve dünyanın en meshur avcıları ESRAR VE MACERA ÜLKESİ OLAN AFRİKADA ve dehşet verecek binbir muazzam sahne ile dolu (TÜRKÇE SÖZLÜ) MASININ onunu her seansda baştanbaşa dolduran İJİNAL FRANSIZCA NÜSMASI Baş Rollerde : ERİC von STROHEİM MUHSİN' in ü yarattığı KURBANI RMA YAR ve İRENE DUNNE SÜMER Sinemasında: Bugün SCN BESTE Güzel Fransız filminin tatlı mu. sikis'ni dinleyiniz. Baş Rollerde: KATA de NAGY ve GEORGES RİGAUD ilâhi ve güzel seslerile sizi gaşy edeceklerdir. İlâveten: EKİ JURNAL ve CAFE BOHEME Masikili ve danslı bir SKEÇ ——— GEREN ER aramama SİNEMASINDA 10 Şubat Cumartesi akşama Münir Nureddinli | i KONSERİ | AŞ İ MİERE''in I ŞARKICISI TİYATROLAR | Şehir Tiyatrosu | 5 Şubat Pazartesi felâketeedeler için Büyük müsamere i PEMBE SOKAK 46 Na, i Tepebaşı Dram Kısmında | Bu aksam onat 2030 da i © KADIN Ğ Komedi Kısmı İstik!ii enM-sinğg Bu aksam saat 2030 da © oğLuuuz g Halk Opereti Bu akşam sent 9 da KEDİYE PEYNİR l o TEŞEKKÜR Sevgili eşim LAZARE CALMA'nm ölümü hasebiyle cenaze merasimne bizzat iştirak etmiş veya beyanı ta- ziyet ederek elemlerimize ortak ol. muş bilcümle akraba ve dostlarımıza ayrı ayrı teşekküre tecssürümüz ma- ni bulunduğundan en samimi teşek- kürlerimizin iblâğına sayın gazete- nizin tavassutunu rica ederim. Calma ailesi namına zevcesi Viktorya Calma ve çocukları zinoda İken o da bizden az ilerdeki masada sarışın bir kanınla oturuyordu. — Ben de geçen gün gördüm. Pek hoşuma giti. müzle uyandı. Suratı bir karıştı OGittni, boynuna sarıldım. — Can yengeciğim, öyle bir gezdik, öyle bir ik kı... Ne yazık, siz beraber değildiniz Başa dela dünyada sizi yalnız bırakmam, mutlaka beraber götürürüm, Biz, periler diyarında yaşarken, sizin tek başınıza kalıp, uyuklamanıza kabil değil gönlüm ra. zi olamaz. Uyuyacaksanız, siz de muhterem zevciniz gibi, açık huvada uyursunuz. Dayımla Mehmet bey, benim bu sözlerime kah- kaha ile gülüyorlardı; fakat bütün geceyi kendimize haram etmek istemezsek, yengemin gönlünü almak icap ettiğine kani olduğumdan, ben onlara aldırma. dan yengemle meşgul oluyordum. — Üçümüz de ormandaki kurtlar gibi açız. Bl. zim kalimize acıyın da, biraz yiyecek bir şeyler ves tin yengeciğim Misafirin yanımda sesini çıkaramadı. hemen sofraya oturduk. Açık havada geçen bir kaç saaten 1m), yoksa içimden coşan acayip bir taşkınlıktan mı, nedir bilmiyorum, o gece fevkalâde neşeli ilim Ye- meğin devam ettiği müddetçe durmadan konuştum. Karşımdaki üç yaşlı adamın hoşuna gidecek bin bir gey bulup anlattım. Benim neşem onlara da sirayet etmişti. Kahkahalar biribirini takip ediyor, bir kü- çuk söz büyük bir vaka gibi gözümüzde büyüyerek bizi memnun ediyordu. Gece yarısına kadar sofra başmda kaldık. Meh- met Bey giderken elimi tuttu ve çok samimi bir s08- le bana şu sözleri söyledi: — Var ol Ayşe, ömrün bep böyle sevinç ve neşe içinde geçsin! Bugün bana geçen senelerimi, arkada kalan uzun yıllarımı unutturdun. O gece acayip bir rüya gördüm. Başım üstün- de parlak bir gök vardı, bin yıldız renk renk kor. delâlarla biribirine bağlanmıştı ve ben kordelâlara asılarak bir yıldızdan ötekine uçuyor. Parlak göğün Yazan: MUAZZEZ TAHSİN BERKAND altındaki bu renkli şeritlere sarılarak dans ediyor- dum. * * Ayşe, anlattığı rüyayı yeniden yaşıyormuş gibi susarak uzaklara daldı. Korkunç denecek kadar derin bir sessizlik ortalığı kaplamıştı. Yalnız duvardaki Santi» ince tiktakı saniyeleri sayıyor, arada bır ne- reden geldiği belirsiz bir gıcırtı, bir tahta çıtırdin bu ölü sükütu daha bariz bir şekilde meydana çıka- rıyordu Belkıs ta susmuştu. Arkadaşının sruattıkla- rım sadece bir hikâye gibi dinlemediği ve bu sözle- rin altında gizli olan büyük hakikati belki de Ayşe den çok iyi görmiye muvaffak olduğu için bir şey sormıya cesarst edememişti. Dakikalar.. Dakikalar geçti. Belkıs uykusuzluk” tan yanan gözlerini arkadaşına dikmiş, bekliyordu. Ayşe birdenbire doğruldu, masanın üzerindeki pake- tinden bir sigara alıp yaktı ve Tee derin süküt yeniden anlatmıya Vi — pl sonra bir sabah arkadaşlarımla Sua- diyeye gitmiştik. Niyetimiz akşama kadar plâjda eğlenmek ve banyo yapmaktı. Cumartesi, pazar gün- leri çok kalabalık olduğu için buraya gelmemeği tercih ediyorduk, fakat tenha bir günde istediğimiz gibi eğlenmemize bir mâni yoktu. On iki arkadaştık, he biribirimizden daha neşeli, daha yaramaz, çılğın olduğumuzdan nasıl bir vakit geçirdiği. mizi sana anlatmıya tüzum yok: Tenha plâj hemen hemen bizim gibi bir şeydi. Yalnız şurada burada bir kaç aile, gazınoda bir iki çift kendi kendilerine oturmuşlardı. Bütün gün suların içinde, kumların arasında çırpınıp oynadıktan sonra, akşama doğru dinlenmek için arka üstü yatıp gözlerimi kapamışlım. Uzun eğ- lerce saatlerinin sonunda bazan İnsana gelen bir hü- gün. bir sıkıntı birdenbire beni sarmıstı. O ka- dar manasiz şeylere güldükten sonra bu neşenin boş” luğunu ve acayipliğ'ni duyuyor ve derin bir melân- kolinin içimi kapladığını hissediyordum. Sen benim böyle zamanlarımı herkesten iyi bilir ve anlarsın... Ağzımı açmıya üşeniyor, yanımdakilerin sözlerini bile dinlemek istemiyordum. Bir ara Zeynebin yavaşça Nihalin kulağına çu sözleri fısıldadığını duydum: — Işte bak, yine o kotral Bu tek cümle beni canlandırmıya kâr! gelmişti, Gözlerimi açtım, biraz ilerde onun beyaz kuşunu tanıdım. Arkadaşlarım konuşmakta devam ediyorlardı; — Ne güzel — Sahibi de kotrası kadar sevimli, — Onu tanıyor musun? Kimmiş? — Kim olduğunu bilmiyorum. Yalnız bir fki des annemle fa gördüm. Geçen pazarda gi Kibar bir başı var. — Biraz mağrur... Etrafile pek alâkadar olmus yor. herkese görmiyen gözlerle bakıyor. — Mağrurdan ziyade kendi «çinde yaşıyan bir adam hali var onda. Hattâ yanındıki kadınla bile pek meşgul olmadığı nazarı dikkatimi celbetti. Arkadaşlarımın sözlerini dinlemiyormusum gis bi yapurak aralık göz kapaklarım arasından onun mavi sandalile rıhtıma yanaşmasını seyrediyordum. Hakikaten etrafile, etrafındakilerie pek alâkadar gö- runmüyordu, Acele adımlarla yürüyerak gazınoya g'rdr. Denize yakın masalardan bicine oturdu. Yulnızdı. Birdenbire içimi büyük bir helecan kaplamıştı. Düuvenın butün erkeklerinin #arşlısına plâj kiyale- İle çıkmakta bir mahzur görmediğim, etralımaski yabancıların gözleri karşısında bulunmartan hıçbir çekingenlik duymadığım halde onun benı böyle yarı çıplak görebileceğini düşünmek içime bu garip he- yecanı vermişti Her san ye Onün daşını çevirerek beri mayomla kumlara uzanmış görebileceğin bü- yük bir tehlike gibi tasavvur ediyordum, Hayır, böyle bir tehlikeyi sezdiğim halde lâkayt kalmama İmkân yoktu Hemen kararımı verdim ve arkadaşla” rım kışkırtarak tekrar denize daldık. Artık müste- rihbm; vücudüm suyun içinde oldukça onun gözle- rile karşılaşmakta bir mahzur olumazdı. Bir taraftan yüzüyor, bir taraftan onun harekâtını takip ediyor- dum. Bir ara dalgın bakışlarının bizim üzerimizde dolaştığını görerek elimi salladım. Beni tanıyınca yerinden kalkarak parmaklığa yaklaştı Yüzü, göz- İeri gülüyordu Vücudümün su ile örtülü olmasından gelen bir emniyetle ona bakarak sordumz misiniz? * — ” (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: