19 Eylül 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

19 Eylül 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 19-9-939 BUGÜN Küçük Milletlerin Vaziyeti Yazan: Ömer Rıza DOĞRUL ütün gösterişler Avrupa tarihi- nin mühim bir dönüm nokta- sında bulunduğuna delâlet ediyor. Avnipadı. sözüm yabana, millet- ler devri başlamış, artık her milletin kendi mukadderatına hâkim olması yolunda adımlar atılmış, bu yüzden Büyük Harp sonunda Avrupada bir çok devletler kurulmuştu. Gerçi Avrupada bu yeni devir, bizim hayat hakkımızı tanımamakla başlamış, ve biz bu hayat hakkımızı tanıtmak için -senelerce — uğraşmış, senelerce harp etmek mecburiyetin- de kalmıştık, fakat Avrupada da bir çok devletler kurulmuştu. Çekoslo « vakya, Lehistan, bunların arasında idi. Bugün bunların biri tarihe mal olmuş, diğeri de mal olmak üzeredir. Demek ki Avrupada milliyet devri tekrar kapanıyor ve — imparatorluk devri yeniden kuruluyor. Bu da en çok küçük milletleri tehdit eden bir vaziyettir. Bir aralık küçük milletler bu tehlikeyi anlayarak — birleşmek, ve bu suretle büyük bir teşekkül ha. linde hayat hakkını korumak tema- yülünü göstermiş, fakat bir taraftan küçük milletlerin çoğu — arasındaki türlü türlü ihtilâflar, diğer taraftan büyük milletlerin küçükleri kendi si- yasetlerine âlet olarak — kullanmak yolundaki tazyikleri, bu teşebbüsleri boşa çıkarmış ve bu yüzden bir iki sene içinde küçük milletlerin hayatı- nı tehdit eden tehlikeler büyüdükçe büyümüştür. Bugün bu tehlikeler âzami haddi bulduğu için Avrupanın bütün küçük milletleri, en derin endişe içindedir. Bilhassa son haftalar içinde baş gösteren sürpriz siyaseti, bütün kü- çük milletlerin hayat ve mukaddera. tı bakımından en büyük — tehlikeyi teşkil etmekte, ve bütün bu millet « ler, en endişeli uyanıklık içinde ge- cenin ne doğuracağını beklemekte - dir. Avrüpanın bütün küçük milletle- rini huzursuzluk içinde yaşatan bu vaziyetin sonu ne olacak? Rüuejin hunu — kectirakitöcek bir kimse yoktur. Fakat bu huzursuzlük da, her huzursuzluk gibi, devam edip gidemez, : Huzursuzluğu küçük milletlere münhasır saymak doğru — değildir. Çünkü yeni tahakküm devri, her şey- den önce mutlakiyete istinat ediyor ve bu mutlakiyet hüküm — sürdüğü muhitler içinde huzursuzluklar ya - ratıyor ve bu suretle huzursuzluk bü. tün milletlere sirayet ediyor. Bütün bu huzursuzluk ne doğu - racak? Artık mesele budur ve Ayrupa - nın en çok takibe değer vaziyeti bu umumi huzursuzluğun — tezahürleri ve neticeleridir. Almanya Romen HükümetileTicari Temasa Başladı Bükreş, 18 (A, A.) — Resmi Tel- graf ajansının bildirdiğine göre hü - kümetle Romanyadaki Alman ekal - liyeti şefleri arasında bu ekalliyete yapılacak muamele hakkında bir iti. lâf gkdedilmiştir. Diğet cihetten Almanya Harici - ye nezaretinin iktısat baş sekreteri Clodius, Almanya ile Romanya ara- sındaki ticaret meselelerini görüş - mek üzere Bükreşe gelmiştir. Bükreş ziyaretinin harple alâka- dar olmadığını tebarüz ettiren Clo - dius Almanya ile Romanya arasın . dakı itilâflar, ilkteşrinde hükümsüz kalacagı için bunların yenilenmesine çalışılacağını beyan etmiştir. Almanya — Belçika arasında Brüksel, 18 (A. A.) — Hariciye Nazırı Alman büyük elçisini kabul eylemiştir. Bu ziyaretin halen müza- kere edilmekte olan ekonomik mese- lelerle alâkadar olduğu zannedilmek- tedir, F H gi Ankarada İlkokullar Açıldı j Ankara, 18 (TAN) — Bugün bura.. da ilk okullar açılarak tedrisata baş- lanmıştır. Avrupa Buhranı Karşısında Amerika Wevyork 18 (A. A.) — Paname - rikan günü mühasebetiyle hariciye nazırı Cordell Hull, gelecek perşem- be günü bir nutuk söyliyecektir, Na- zıra 20 Amerika cümhuriyetini tem - sil edecek olan sefirler refakat ede- cektir. Nevyork Tribune gazetesine gö - re, bu nutuk, Amerikanın beynelmi- lel meseleler karşısında aldığı vazi - yeti tasrih edecektir. Nutuk, yirmi senedenberi milli siyaset hakkında söylenen nutukların en mühimmini teşkil edecektir. Bu suretle Avrupa harbinde Amerikanın vaziyeti taay- yün etmiş bulunacaktır. Avustralyanın Vaziyeti Cenevre; 18 (A. A.)— Röyter a- jansının bir muhabirine — beyanatta bulunan muhalefet fırkası reisi John Curtin, iktısadi meselelerle milli mü- dafaa meselesi hakkında Avustralya ile Yeni Zelândanın bir konferans akdetmelerinin müstacel mahiyette bir zaruret olduğunu beyan etmiştir. Curtin, büyük Britanya impara - torluğunun büyük Okyanusun cenu- bundaki menafiini müdafaa etmek i- çin bir plân bulmak lâzım olduğunu beyan etmiştir. Curtin, «sözüne şu suretle devam etmiştir: “— Bu miıntakalarda emnıyetin zâman altına alınmiş olduğu elle tu. tulur derecede kati bir delil ile sabit olmadıkça, Avustralyanın Avrupaya bir heyeti seferiye göndermesi hak- kında ne söylenilecek olursa katiyen doğru olmiıyacaktır. Bunu denizlerin ötesinde vukua gelmiş olan son hâ- diseler ispat etmiştir. Bu hâdiseler, memleketimizin taarruzdan masuni- yetini temin etmek için kuvvetleri- mizi Ve vesaitimizi kendi memleke- duğunu meydana çıkarmıştır.,, * Paris, 18 A. A.) — Son seneler zarfında komünizme taraftar olan muharrir Romain Rolland, başvekil Daladier'ye bir mektup göndererek Hitlerizme karşı takip ettiği siyaset- ten dolayı kendisini hararetle tebrik etmiştir. * - Londra, 18 (A. A.) — İstihbarat nezareti, harpte İngilterenin yanında bulunduğunu beyan eden Amman hükümetinin bu sadakatini şükranla bildirmektedir. ——— Belçika Sefirimiz İtimatnamesini Verdi Brüksel, 18 (A. A.) — Türkiye - nin yeni elçisi Nebil Batı kral tara- fından kabul edilerek itimat mektu- bunu vermiştir. timizde Bülmdürtnamızın Zâtüfi ÖF Polonyada Almanlar tarafından esir edilen Polonya askerleri elleri bağlı olarak kamyonlara dolduruyorlar.. Daladier Dün Garp Cephesini Teftiş Etti Paris, 18 (A. A.) — Havas ajansı garp cephesinde harbin başlamasını takip eden ilk on beş günlük vaziyeti gözden geçirmektedir. Seferberliğini ikmal etmis bulu- nan Fransız ordusu Maginot hattı cephesinde Moselle ile Ren arasın - daki bütün cephede 20 kilometre iler leyerek her taraftan Alman toprak- Tarına girmiş.ve bu süretle- - Fransız topraklarının tamamiyetini muhafa- za etmiştir. Diğer cihetten düşman, Zigfrit hattı cephesinde bir takım mevzilere yerleşerek araziyi karış karış müda- faa etmektedir. Düşman, şark cephesindeki vazi- yetten istifade etmeğe ve bazı mü - him cüzütamlar ve hava kuvvetleri. nim bir kısmı da dahil olmak üzere kıtalarinı şarktan garbe sevketmeğe başlamıştır. Son 24 saat zarfında Fransız cephesinin heyeti umuümiyesi üzerindeki vaziyet çok daha sakin bir vaziyet almaktadır. İki taraftan vakit vakit ateş açılmakta ve ikji taraf topçusu, cephe gerisini hakiki sürette dövmekten ziyade tâciz ateşile ik- tifa eylemektedir. Daladier Cephede - Başvekil Daladier'nin dün Sarre cephesinde ziyaret ettiği kısımlar, ,|kıtaatımızın düşman toprağında son Ü TEBLİĞLERİEŞ Paris, 18 (A.A.) — 18-9 sabah teb- liği: Gece bütün cephede sakin gecmiş, yalnız temas kıtaları arasında mevzil bir faaliyet kaydedilmiştir. © Berlin; 18 (A.A.) — Batı cephe- sinde, ehemmiyetli hiçbir faaliyet olmamıştır. Sarbruk yakınında bir Alman avcı tayyaresi bir Fransız tayyaresini dü- şürmüştür, Alman arazisi üzerine hiç bir hava hücumu vaki olmamıştır. günlerde işgal ettiği yerlerdir. Dala- dier, bütün sınıflardan kitaatımızın azmine ve cesaretine şahit olarak ve onların kahramanlığının delilini eide ederek dönmüştür. Sarre topraklarında kıtaatımızın i- lerleyişi, tahribat, maynler ve her türlü tuzaklar yüzünden yavaş ol« maktadır. Başvekil müşahade etmiştir ki, yük sek kumanda heyetinin aldığı ted- birler, en küçükten, en büyük Tüt. beye kadar bütün askerlerin kıyme- ti, ve nihayet kıtaatın esaslı talim ve terbiyesi sayesinde zayiatımız Zzayıf olmuştur. Başvekil bir çok askerlerle görüş- müş ve ileri hareketinin tevlit ettiği Alman Topraklarında 15 Günde 20 Kilometre Işgal Edildi müşkülâta rağmen iaşe işlerinin ye- rinde gittiğini tesbit etmiştir. Zigfrid Hattı Zigirid hattı bombardımanının ne- ticeleri tayyareler tarafından alınan fotograflarla tesbit edilmiştir. Bu fo- tograflarla bombardımandan evvel çekilen fotoğraflar aradakifarkı bariz bir şekilde göstermektedir. Bu suret- le istihkâmların alelâcele inşa edil- miş olan kısımlarının mukavemeti az malzeme ile yapılmış olduğu teeyyüt etmektedir. — Emin bir membadan öğrenildiğine göre Fransızlar tarafından yakala « nan İlk iki sivil esir, Almanya ile Fransa arasında harp patladığını bil- mediklerini beyan etmişlerdir. Gazetelere Göre Londra, 18 (A.A.) — İngiliz mat- buatı, Fransız milletinin sekinet ve azmini tazimle yâdetmekte devam e. diyor: Ezcümle, Times. gazetesinin Paris muhabiri, Fransız halkının muhasa- matın başlangıcındanberi harbi ka. bulde gösterdiği takdir ve hayranlı. ğa lâyık tarzı ve bu harbi kazanmak için her şeyi yapmak hususundaki az mini bilhassa kayıt ve işaret etmek- tedir. ların son derece sıklaştığı temin etmiştir. aliyeti kâmilen durmuş, ve tercihe başlamışlardır. büste bulunmak ist İtalya hükümeti, Macar hükümetine, bitaraflığını korumak hususunda kendisine güvenebileceğini Macar hükümeti aşağı yukarı yarı örti idare ilân etmiş olduğu için Macaristandaki Ndzıslleruı fa- j Macar Nazistleri hiç bir harekette bulunmamayı x | : İspanya hükümetinin Almanya lehinde hiçbir teşeb- diğini bildiriliyor. Anlaşılan Almanyaya baglı olan delâil seri General Ascensio birkaç yük bir ziyafet vermiş ve bu üzerinde ısrar etmiştir. güne artmaktadır. İspanyanın Fastaki fevkalâde komi- davet etmiştir. Komiser ziyafette General Frankonun Ayrupa harbine girmek istemediğini izah ettikten son- ra İspanya Fası ile Fransa Fası arasında herhangi ger- ginliğe sebebiyet verecek hâdiseden tevakki edilmesi gün evvel Tetuanda bü- iyafete Fas rüesasını HÂDİSELERİN İÇYÜZÜ © Macaristan hükümeti ile Roma arasındaki temas- © Harp yüzünden Almanyada hissolunan sıkıntı hakkında şu malâmat verilmektedir: Almanyada yeni ayakkabı almak istiyenler eski ayakkabıları- nın kullanılmıyacak derecede eskidiğini ispata ” mecburdurlar. Üstbaş hakkında da ayni kaideye riayet olunmaktadır. zevat Göring, Ley ve laşılamamaktadır. tirildiği bildiril Harp çıktı cıkalı Göbels'in nerede bulunduğu bir tür- lü anlaşılamamıştır. Çünkü harptenberi söz söyliyen Alman propagandasını idare ettiği anlaşılıyorsa da Al- man radyo ve matbuat neşriyatında onun üslübu göze çarpmamaktadır. Ve bu yüzden Göbels'in vaziyeti an. Almanyadaki Yahudi aleyhtarı mücadelenin şefi Julius Streicher'in Göring tarafından tevkif et- , Ş L x Himlerdir. Gerçi Göbels'in hâlâ x ir. Verilen malümat! den kurtulmuştur. Streicher, Hitlerin müdahalesi sayesinde ölüm- göre, - !FELEK Zavallı Lehistan Yazan: B. FELEK İstiklâl mücadelesi geçirmiş iş- galin acılıklarını tatmış bizim gibi milletler için, koskoca, müstakil bir devletin işgal altına girmesini a- cımadan görmek mümkün olmuyor doğrusu, — Öyle! Biçare Lehistan — zaten on sekizinci asırdanberi bir türlü ra- hat etmemiştir ki! — Peki şimdi ne olacak? ortadan kalkacak mı? — Vallahi birader! Bir harp es- nasında bir memleketin tamamen düşman askerlerinin eline — geçmesi ve fiilen o devletin yok olması, ge- çen Umumi Harpte görülmüş şeyler. dir. Lehistan Meselâ Belçika, Sırbiye, Roman - ya tamamen işgal edilmiş ve isimle. ri siyasi haritadan silinmiş idi. Sonra Almanlar mağlüp olunca bu devlet - ler tekrar kuruldular, Hattâ 19 uncu asır başindanberi mevcudiyetine hâ- time çekilmiş olan Lehistan bile tek- rar ve çok daha geniş bir şekilde ih. ya edildi. — Şu halde? — Şu halde gelen malümata göre Rusya, Ukrayna ile Beyaz Rusların sâkin bulundukları şarki Lehistanı, yayı alacaklar ve aralarında frenkle. rin (tampon devlet) dedikleri... — © ne demek? —Senin anlayacağın hani vapur- lar yanaşırken çarpmasın diye arala- rına ipten örülmüş bir balon sallan - dırırlar... — Ha! Usturmaça... Anladım an- ladım. Yâni demek istiyorsu! ralarında böyle bir hükümet da sık sık çarpışmasınlar — Tamam! Senin git gide anlayı. şın artıyor. Müşahede ettiğim bu te- rakkiden dolayı pek memnun oluyo- rum, ulunsa — Evet! Aralarında Lehistan bırakacaklarmış. — Böyle bir devlet yaşar mı? küçük bir lar galip gelirlerse böyle bir Lehis - tanın olup olmaması müsavidir. Çün- sa bütün bu kombinezonlar suya dü- şer, Lehistan tekrar dirilir. Napolyon on dokuzuncu asrın başla- yında bir Lehistan büyük şuları Lehistanı paylaştılar.. rın başlarma geleni gördükçe hün oluyor. Allah yardımcıları suh! Ne diyelim? Elden bir şey gel- mez ki! içim vardır, ya yok! , — Ondan sonra. — Ondan sonra Lehistan klol binaya nak AL l ve larının lehine bitmesine intizar eder- ler. — O zamana kadar? kere daha tadar.? — Bu zavallıların talii böyle? zaten ovalı demektir. Memleket düz. Ancak yirmi senedir Lehistana veril- şin sıcağı ile kuruyuncaya kadar ka- İtyor. Halka İyi Muamele Edilmesi Tekrar Memurlara Bildirildi rilmesini, halka iyi muamele edil- emre aykırı hareket edenler hakkın- etmiştir. Almanya da Koridor, Danzig, Silez - ki; Bsi — Eksik olma! Lâkin lâfını bitir! 4 kü o zaman tıpkı şimdiki Slovakyaya benzer. Eğer Almanyâ mağlüp olur. Zaten vaktiyle de böyle olmuştu. _ dükalığı — kurmuştu. Napolyon düşünce kom - — Vah, vah! Vallahi bu adamla. ğ ol - — Evet, dostum! Şimdilik Lehis- tanın - gayri muntazır bir hâdise ol- mazsa « bir haftalık daha ömrü ya hükü. meti ya Londra, yahut Pariste bir — tutuşturdukları bu harbin kendi dost — ©O zamana kadar da Lehistan işgal denilen felâketin acı tadını bir j de hep K — Çünkü azizim, Polonya demek — miş olan cenup hududundaki Karpat — dağları ise memleketin içinde değil! Onun için her taşan ordu Leh ovala- —| rına dökülüyor ve orada siyasi gîlne'—__k Ankara, 18 (TAN) — Dahiliye Ve- kâleti, bazı şikâyetler üzerine teşki- lâtına yaptığı bir tümimde halkın iş- — lerine azami dikkat ve itina göste- — mesini ehemmiyetle bildirmiş ve bu' da şiddetle takibat yapılacağını ılave İ NC e vi PST

Bu sayıdan diğer sayfalar: