——— 4 . TAN TARİHTEN YAPRAKLAR Tarihte Polonya Leh bir ulus adıdır, İskitl bir zamanlar cevelân sahası olmuş sonra Cermenler yurdu haline gel- miş olan mıntakalar arasında Le. histan ancak yedinci asırda tanın: mıştır. O bölgeye bu adı verdire Lehler, işgal eyledikleri toprakla- rm ova olmasından dolayı ovalı manasına gelen Polone ismini de aldıklarından Lehistana ( Pologne dahi denilmek âdet olmuştur. Lehliler, altıncı asrın ilk yılın. İ danberi hükümet teşkil etmiş ve kral şülâleleri yetiştirmiş oldukla- rını iddia ederler. Fakat üç yüz el- li yıla yakın bir zaman için ancak sekiz hükümdar ismi ileri sürüldü. ğü ve esasen altıncı, yedinci, seki- zinci asırlarla dokuzuncu asır yarı- sının fetret içinde geçtiğini inkâr eden müverrih bulunmadığı cihet. le Lehistan tarihini Piyast sülâle- sinin yüz göstermesile birlikle te- €ssüs etmiş olarak kabul eylemek lâzım gelir, Piyast sulâlesi 842 de Polonya tahtına ilk dukayı vermiş ve 992 de dukalara kral unvanı verilmiş. tir. Hıristiyanlık ta Piyast sülâlesi devrinde ve 966 yılında Lehistana girdi ve bu münasebetle meçhul hü kümet ve millet, Almanya ile, Ro- ma ile münasebete girişerek Avru- pa devletlerinden biri olmak mev- kiine yükseldi. eee tarihi bir çok med- ler ve cezirler kaydeder, Bu arada Cengiz ordularının bu memleketi işgal etmeleri — Leh. İlik bakımından — büyük bir fe- lâket, Polonya ile Macaristanın 1270 de birleşmeleri yine o ba- Kımdan bir saadetti. Fakat Lehis. tanın altın devri Jâgellor Sülâlesi-” nin kurulmasile başlar. Jagellen, Lituanya dukası idi. Anjo sülâle- sine mensup olup Lehistan tacını taşıyan bir kadınla evlenmek su. retile iki memleketi birleştirmiş ve Lehistanda kendi ismine mensup bir kral sülâlesi vücude getirmişti. Bu sülâle 1286 dan 1548 e kadar devam etti ve son kralın çocuk bırakmıyarak vefatı Üzerine Polon- yada intihap ile kral tayin etmek usulü yer aldı. İşte Lehistanı mahveden bu W- suldür, Çünkü intihabından sonra dalma asilzadelerin biribirlerini çe. kememelerini, kanlı bıçak halinde yaşamalarını gözönünde bulundur- mıya mecbur olan kralların nü- fuzu pek âzdı. Kral, diyet meclisi. nin muvafakati olmadan harp .ve sulh yapamazdı. Kanunları tadil, yeni bir vergi tarhedemezdi. Hal- buki o mecliste azadan her biri en «mühim bir kanun lâylhasını tev- kif etmek hakkına malikti. Müza. kere olunmuş ve büyük bir ekse- riyetle kabul edil mek üzere bulun- muş olan bu kanunun ortadan pe ması için azadan birinin syağa kal karak: “Kabul edilemez, dernesi, yani “ben istemiyorum,, mefhu- abimi Ancak bu suretledir ki, bu yolda kurban gideceklerin feda- kârlıklarına kiymet verdirmiş olabi- İiriz,, demesinden anlıyabil! — Hay Allah! Şimdi ne olacak? Demek Fransa ve İngiltere de, mu- harebeye giriyor desene? — Ben demiyorum, Onlar diyorlar — Ya İtalya? — Sus! Ona şimdilik dokunma. Son defa Alman Hariciye Nazıriyle (Salzburg) da görüşmüş olan İtalya Hariciye Nazırı ve Sinyor Mussoli. ninin damadı Kont (Ciano) İtalyan- ların Danzig ve koridor meseleleri için harbe girmiyeceklerini söyle- mişti, Almanlar Lehlilerle harbe tu- tuştular, onlar sözlerinde durdu. Hattâ Alman diktatörünün Sinyor Mussoliniye çektiği “Davamız lehine yaptığınız siy teşebhüslerden dolayı size teşekklir ederim, Bugünkü davayı İtalyanm muavenetine hacet kalmadan kendi vesaitimizle halledebileceğimizi dü. şünüyorum,, demesini çok mâ: buluyorlar. Şimdilik o tarafa dokun- ma! Çünkü Avrupa harbinin en mu- ammalı tarafı, 6 taraftır. münu taşıyan manasız bir sö; lemesi kâfi idi. Ona, “niçin? ya “neden,, denemezdi, o da sebep göstermiye lüzum görmiyerek tck bir sözü ile — memlekete belki kuvvet, belki servet getirecek — herhangi bir kanunu kâğıt sepeti- ne attırabilirdi. Bt diyet meclisinin içiti- maa davetine karşı da bu hak kullanılabiliyor ve bu takdir. de meclis — kendiliğinden — da- #alıyordu. riyet olan Le! Siz, şartsız muhalefet h den felce uğramış bir Daima fetret içinde yaşıyordu. Sayıları bir milyonu aşan asil zadelerin hiç bir insani hakka sa. hip olmıyan 13 milyonluk halk küt- lesi üzerinde diledikleri gibi hâl yaşımak istemelerinden ileri gelen e Okuyucularımıza imkânsızlık derecesinde bir başgöstermiştir: Kâğıt yüklü vapur- lardan bir kısmı hamülesini boşalt. maksızın limanımızdan geçip gitmiş, bir kısmı boğaza girmeden geri dön- müş, bir kısmının da muayyen geliş vakti geçmesine rağmen henüz ne yapacağından haber almamamıştır. Mütaden bizlerle iş yapan fabrika. lar sipariş kabul etmekten çekin- mekte, sipariş kabul edenlerin de sözlerini yerine getirme kabiliyetle. ri tam bir itimat vermemektedir. Bu hale karşı gazete idareleri ken- di stoklarını, tasarrufla kullanmıya karar vermek ve büyle buhranlı za. manlarda birinin düşebileceği güç lüğü umumi bir meslek tesanüdü ile önlemek mecburiyetinde kaldıklarını ve bugünden itibaren sayfalarını, tenzil ve tahdit ederek son günlerde bütün Avrupa mat. buaatının da âlmıya mecbur olduğu kararı takip ve tatbik geçiyorlar. Bugünden itibaren sayın okuyu- cularımız gazetelerinin sayfalarını bir mikdar eksik bulacak, fakat ter. *ip yollarında ihtiyar edeceğimiz fe dakârlıklaria eski mündericatımız. dan ehemmiyetli bir şey kaybetmi- yeçektir. Dileriz ki bu buhran günleri kısa sürsün. a aaa Be 2 güçlük görüyorlar Yazan: M. Turhan TAN Milletlerarası vaziyette husule gö- len karışıklık yüzünden gazetelerin hayat maddesi olan kâğıdı tedarikt ihtiraslar, rekabetler, kinler, milli ahlâk: da sarsmıştı, Kral İntiha- bında düşman parası, düşman pro. pagandası tabiatile büyük tesirler yapıyordu. Menfsetleri düşen, yahut izzeti nefisleri kırı- lan asilzadeler yabancı devletlere müracaatla onlardan vatanlarının cozalandırılmalarını, uslandırılma- larını rica ediyorlardı. tehlikeye Seçilen krallar arasında bizzat Lehistanın zararına rol oynamış kimseler bile vardı. Meselâ 1683 de T rin Viyanayı almalarına engel olan meşhur Jan Sobyerki, kral seçilmeden önce Fransa hü. kümdarı On Dördüncü Lul'nin em- ri altında çalışmış ve İsveçlilerle birlikte Lehistan ordusuna karşı silâh kullanmıştı. pe ba vaziyet ilkin Rusya çariçesi Büyük Katerinin dikkatini uyandırdı ve o, mükem- mel bir plânla Lehistanın paylaşıl- masını Prusyaya, Avusturyaya tek- İf etti. Bu taksim kısmi İdi. Yine | bir Lehistan krallığı bırakılıyordu (1712). Fakat halkin bu felâketten Heyecanlanarak salâha doğru yö. rümek emareleri belirdiği, mill tarihçilerin ve milli şairlerin hare- kete geçtiği, mevcut sna yasanın lâğvedilerek krallığın babadan ev- lâda geçmesi usulünün kabul olun. duğu, İngiliz parlâmentosuna ben- zer bir parlâmente kurulduğu gö- rülünce üç haris komşu Arasında yeni bir anlaşma yapıldı ve 1775 de Lehistan ikinci bir taksim ame. liyesine uğradı. Milli ruh bu taze darbeden şa- ha kalktı, cinsko'nun açtığı ihtilâl bayrağı a tına on binlerce vatan sever top- landı ve müstevlilere karşı çekten meriçe hücumlar başladı. Fakat bir avuç kahramanın, Rus. yayı, Prusyayı ve Avusturyayı ay- halk * kahramanı Kos- ger- ni zamanda mağlüp.etmesine im- kân yoktu. Onun için Kosciasko, mağlüp oldu ve Lehistan bu sefer tamamile ortadan kaldırıldı (1795) Büyük Napolyon Le ihya için değil, Rusya ile Prusyayı ve Avustur- histanı yayı küçültmek, ayni zamanda bu üç hükümet arasında kendine dost bir merkez hazırlamak için Varşo- va dukalığı adı ile müstekil bir Leh devleti tesis etmişti. Kendisi- pin sukutile beraber bu devlet te haritadan silindi ve eski vaziyet ia.. de olundu. ii ehliler 1830, 1848 ve 1863 yıl- larında ayaklandılar, bil- hassa Rusyaya karşı hürriyet mü- cadelesi açtılar, on binlerce kur. ban verdiler, Fakat emellerine e- remediler, 1914 de başlıyan Umu- mi Harbe kadar esir vaziyette kal. dılar, Ancak bu harp münasebeti- ledir ki, İtilâf devletlerinden yar- dım göreceklerini umarak yine istiklâl ümidine kapılmışlar ve teş. kilât yapmıya koyulmuşlardı. Al- manya ile Avusturya da bu mllle- din şu kudsi heyecanından — siya. set bu! — İstifade etmek istiyerek Marş, Pilsudskinin kumandası altın da bir ordu teşkil ederek Lehlile- ri Rusya aleyhinde kullanmak İs. temişlerdi. Lâkin Çarlık Rusyanın boyunduruğundan olduğu kadar Almanların, Avusturyalıların da yularından kurtulmak istiyen Leb liler bu siyaset dalâveresine kapı- muyarak kendi plânlarına göre ha- rekete kalkıştıklarından Pilsudski yakalandı, Magdeburg hapishanesi. ne atıldı, ununla beraber mukadderat yürüyordu ve Lehliler is- tiklâl güneşine kavuşmak üzere bu- Junuyordu. Nitekim Almanların mağlüp olmasile beraber İtilâf dev. etleri 146 yıldanberi mihnetin, e- ziyetin, musibetin her çeşidini çek- miş ve tatmış olan bu mağdur mil. leti meramına erdirdi, büyük bir Lehistan kurulmasını temin etti. Şimdi Almanyanın — Danzig ve Koridor buhanelerile — yıkmak is- te budur, vaktile paylaşılmış bir millet ve memleket- tir. Almanya da, ölümden sonra yine hayâfa kavığmış alan heri letten bir liman ve bir koridor de gil, bir buçuk asır evvel gasbeti Leh topraklarını istiyor. "Temenni edelim ki, eski çamlar bardak olmuş ve zorbalık devri ta- mamile kapanmış bulunsun! ——— TEŞEKKÜR Ölümü ile bizleri kederler içerisin- de birakmış olan âile Relsimiz: BERNARD ZİEGLER'in Cenaze merasimine bizzat iştirâk ve beyanı taziyet lütfunda bulunmuş olan bilcümle dost ve akrabaya ayrı ayrı teşekküre teessürümüz mâni ol- duğundan teşekkürlerimizin sayın gazetenizle iblâğını rica ederiz. Ailesi efradı Ig Her hafta bir şaheser hazırlıyan Bugüne kadar yapılan TÜRKÇE filmlerin en güzeli olan KEŞİF ALAYI Türkçe şaheseri gösteriyor. İlâveten: 1) Trakya Manevraları 2) Metro Jurnal Bugün saat 11 ve 1 de halk matineleri amam mam emma ——— 1939 - 1940 mevsimine hazırlık SÜMER Sineması ! İki aydanberi tertibatı ve tez- yinatı “amamile değiştirilerek makineleri dünyanın en sön Sis- tem Mirrofonik tesisatile teçhiz edilen SÜMER Sineması en mutena filmlerle'yeni mev- sim küşadına hazırlanmıştır. Bekleyiniz. 3-9-939 SP ER Yüzme Birinciliklerine Dün Beşiktaş Yüzme Havuzunda Başlandı seyirci toplıyan Türkiye yüzme bi? rincilikleri dün Beşiktaş yüzme ha- Bu alâkaya mukabil maalesef müsabakalar, inti. vuzunda başlamıştır. zamsız, beynelmilel teamüle, talimatnameye aykırı ola. nizamnameye, rak cereyan etmiştir. Federasyon bir hakem listesi ile hakemleri kendisi Jintihap etmiş, fakat bunlardan çoğu gelmemişler, ancak üç hakem bulun- muştur ve bu yüzden kronometreleri bile bölge murahhaslarinın tutması icap etmiştir. Üstelik çocuklar bir günde dört beş yarışa sokularak &- cınaçak hale getirilmişlerdir. Dünki mmğnkalela günün en iyidi ağ mada Kocaeliden Yama, Türk bây- İ raktada İstanbul Türkiye Fökoru el- de etmişlerdir. 100 metre serbestte İstanbuldan caeliden Yusuf 3.17 ile Tür koru yaparak, 400 serbestte İstanbül dan Mahmut,Türk bayrakta da 543.5 ile Türkiye reporu elde ederek İstan- bulun Saffan, İsmail, Mahınuttan mürekkep takımı birinci olmuşlar. dır. Umumi tasnifte İstanbul 60, Ko- caeli 37, Ankara 25, Balıkesir 16, Trabzon 11, İzmir 8, İçel 2, Ordu 1 puvan almışlardır. Müsabakalara bügün devam edile- cektir. Atletizm Birinciliği Türkiye atletizm birinciliklerine dün Fenerbahçe stadında başlandı. Yarışlar intizam içinde geçti. Dün- iye re- celer alındı. 160 METRE: İki seri olarak yepilen mü- sabakanın finalinde birinci İstanbuldan Melih 10:9/10, ikinel yine İstanbuldan Ati- mens olu, Mo MANİAL&; Birinci İstanbuldan Vasfi 160/10, İkinci İstanbuldan Yavru geldiler, 4X400 BAYRAK: Bu müsabaka yalnız İstanbul takımları srasında oldu, İstinbu- tun beyaz (akımı (Zare, Füruzan, Recep, Melih) birinelliği kazandı. 800 METRE: Üç m dan Recep birine 22, ri #kinel oldu, GiniT İstanbuldan Meli 52 metre Ge birinel, yine İstanbuldan Al ikinci oldu. YUNAN DİSKİ: Birinci İstanbuldan A- rat 384, ikinci İstanbuldan Hayri, Birinci İstanbuldan UZUN ÂTLAMA: a # DOROTHY LAMOUR'un en güzel filmi Ormanlar Perisi Safan, 200 metre kurbağlamada Ko. ! kü yarışlarda sşağıdaki teknik dere-| < Müsabakaları Eşi Görülmemiş Bir iddi Kalabalığı Takip Eti Dünkü yarışlara iştirak eden yüzücüler hep birarade Bugüne kadar eşi görülmemiş bir| Muzaffer 6466, ikinci Ankuradan Ömer ci- du, Müsabakalara bugün devem edilecek ve nihayellendirilecektir. İzmirde Ankaralılar İzmirlileri Mağlâp Etti İzmir, 2 (TAN) — Fuar kupası maçlarına bugün başlandı. Ankara, İzmiri $ — 2 mağlüp etti Yarın Ankara - İstanbül takımları karşi laşacaklardır. —— —— — Yeni sinema yılı Türk filmlerinin-zafar Yrhdir; İPEK SİNEMASI Pek yakında yeni sinema mevsimine İpek sirnmner K.1i eur 02 diline göslerdiği büyük rağbetten cesaret alarak bu sene programında kendi san'atkârlarımızın virdiği bakiki türkçe filmlere büyük bir yer ayır İ mıştır. Kıymetli artistlerimizden Vasfi, Feriha Tevfik, Hal mudun o çevirdiği" T Ertuğrul Muhsin'in bas » Hazım, ettiği SEHVET KURBA NUREDDİN, HAZIM, FERİHA TEVFİK ALİDE ve MUAMME- RİN çevirdikleri (ALLAHIN CE NETİ) ve gene kiymetli Şehir Ti- Yatrosu san'atkârlarının hazırlamak- İs oldukları (KAHVECİ GÜ İpek sinemasının bu sene gösterece- ği filmlerin başında gelmektedir. Bu filmlerden başka İpek sine- ması bu mevsim göstereceği filmle- rin hemen hemen dörtte üçünü türk- çeye çevirmeğe karar vermiş bulun- maktadır, Bu filmlerin ismi şimdi- den ilân edilmektedir: “LEYLÂ ile MECNUN”, “TARZAN m OĞLU”, “LOREL HARDY KO- DESDE”, “ÜÇ AHBAP ÇAVUŞLAR ÖL BAĞDAT HIRSIZI”, “GÖ- NÜLLÜ KAHRAMAN”, “MARİ AN- TUVANET”, “LOREL HARDY FİL DOKTORU”, bu senenin yeni keşfi 3 Palavracılar. 3 silâbşorlar, üç pa- lavracılar at yarışlarında, lekeli ka- dın bu mevsim göreceğimiz en güzel türkçe sözlü filmlerdendir. Bunlardan maada Amerikan, Met- ro Goldvin Mayer, Foks, Unaytet ve Paramunt şirketlerinin en son film- leri arasından seçilen HÜCUM, SER- SERİ KRAL, SEVİMLİ HAYDUT, PROFESÖR SAKIN, KANATLI İN- SANLAR, DENİZALTI AVCI GE- MİSİ filmleri de tabii renkli ve fran- sızca olarak göreceğimiz büyük şa- heserlerdendir. n İ PEK Sinemasında Şen ve pal Trakya Manevraları * Hakiki sesli ve Türkçe sözlü 1000 metrelik Ayrıca programda : Büyük Vals ve Nevyorku Titreten Adam EREL a RYAN Bugün SAKARYA Sinemasında mama İlâveten şayamı hayret Gangsterin Karısı Hareketli ve kuvvetli bir film. ve TRAKYA MANEVRALARI ni