8 Haziran 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S 8.6.99 —— ! Tahlil ve Tenkid Geçen Hafta İçinde Çıkan Kitaplar CEP KİTAPLARI Neşreden: SABİHA ZEKERİYA SERTEL Basan: Tan Evi - İstanbul G utenbergin bastığı kitaplar, kaligrafi ile vücude geti- Tilmiş yazılara hisbetle kara. ma — denile- Cek mahiyette idi, — kabaydı. Matbaadan ÇI- kan kitapların kı'ilmhgı ve ka- bahgı, uzun zaman, devam etti. Hattâ yurdumuzda iki yüz yıl ev- Vel basılan kitaplar da ayni hacim- de ye eb'atta çıktı. Fakat “kolay- lk ve ucuzluk,, düsturu içtimai hayatın her cephesinde hâkim o- lunca bası işleri de inceldi ve ko- &y taşınır kitapların basılmasına başlandı. Artık tanesi üç beş kilo 8elen kitaplar ortadan kalkıyor Ve üçü beşi bir arada koltuklana- bilen kitaplar meydana çıkıyordu. On dokuzuncu asırda bu iş, fantezi haline kadar çıkarıldı, kol saatleri büyüklüğünde kitaplar basıldı. Il- Min oyuncaklaştırıldığı zehabını Uyandıran bu şekil, ancak çocuk- larr ve çocuk ruhlu kimseleri alâ- kalandırdı. Çünkü minimini bir Saate benziyen kitaplar, hurdebin- siz okunamıyordu. Fakat Guten- berg devrinin kitap hacmini bü- Yütmekte tervic ettiği ifrata mu- kabil sonraları özenilen bu tefrit- ten bir ders te alınmamış'değildi Cebe giretek hacimde kitapların Tevaç bulacağı anlaşılmıştı. Avrupa ——büyük - mevzuları kom;)rimeleştirmek' suretiyle— tep kitaplarına sığıştırarak halka okutmayı yetmiş yıl kadar evvel Sinadı, müsbet neticeler elde etti. Rahmetli Ebüzziya Tevfik te o ne- ticelere imrenerek ayni şekli Tür- kiyede tatbik etmek istedi, cebe ğ8irecek hacimde “Ebüzziya külli- Yatını,, bastı. Bizden evvelki ne- $ille bizim nesil, o külliyatın zarf İtibariyle nefasetine ve mazruf itibariyle de kıymetine hayran o- lup kalmıştı. şte Bayan Sabiha Zekeriya Sertelin —aylardanberi met- hiyeleri diller- de dolaşan ve kapış kapış edi- len— cep ki- tapları, Avru- pa ve Ameri- kada çok revaç bulan “Kom- Prime bilgi,, usulünün en olgun şeklini bize getirmekte ve göster- Mekte bulunuyor. Bayan Sabiha, ilme meftun ka- dınlarımızın en bilginlerinden ve Memlekette bilginin teneffüs olu- han hava gibi her bünyede hayati Tol oynamasını ülkü edinen yurt- severlerdendir. Yüz ciltlik bir cep kitabı serisi vücude getirmeyi ona iİlham eden de o ülküdür. Bugüne kadar (42) kitap çıkaran Bayan abiha Zekeriya geri kalan cüz.- leri de şimdiden hazırlamış gibi- dir, Bunların içinde neler yok ki?.. Bir okuyucu edebiyat âşıkı ise Cep kitapları serisi içinde İngiliz, l'—hlnsız Rus, Amerikan, Ispanyol, İtalyan ediplerinden en seçkinle- Tinin eserlerini bulmakta güçlük Sekmiyecektir. Eğer okuyucu ta- Tih veya içtimaiyat meftunu ise, Yine bu seri içinde dünya müver- Tihlerinin ve sosyologlarının en Seçme eserlerine rast gelecektir. Seride fenni, felsefi ve hattâ mi. Zahi eserler de vardır. Bunların Sikkatle telhis edilmiş olduğu dü- ŞÜnülürse serinin kıymeti deha iyi anlaşılır. — Yazan: M. Turhan TAN Ben cep kitapları serisinden ör- nek seçmiye kıyamadım. Çünkü çıkan kitapların hepsi güzel, hep- si faydalı, gönül istiyor ki her yurttaşın evinde bu nefis kütüp- hane bulunsun ve her genç —zarif bir hacimde ve şekilde basılmış o- lan— bu yüz kitabı okuyarak bir hayli şey öğrenmiş olsun. ESKİ VE YENİ TÜRK HALICILIĞI Yazan: GENERAL KÂZIM DİRİK Basan: Alâettin Kıral Basımevi Hani Avrupanın, Amerikanın ve bütün dünyanın avuç dolusu para ve- rerek ve bazan da çalarak te- mellük etmiye çalıştıkları eski Türk destimal- leri, çevreleri yok mu, işte onlar kadar zarif ve ağırlığınca altın değer Türk halıları kadar da rengin bir kitap!.. Daha kabına bakarken içinize bir inşirah geli. yor, bedii,bir heyecan bütün yü- reğinizi kaplıyor. Çünkü o kap, renkten ve nakıştan - yapılma bir şiirdir. Gözünüz bu şiirin eb'adı arasında üçsuz bucaksız bir haz ufkuna kavuşmuş gibidir. Adeta mestoluyorsunuz ve o şiirin nefa- seti içinde uzun bir istiğrek daki- kası geçirmekten kendinizi alamı- yorsunuz. Kabı açın: Yeni bir şiir daha, tablo halinde temaşasına fırsat bulduğunuz bu şiirde rengin na- kış, nakşın mâna ve mânanın deha oluşunu görüyorsunuz. Eğer heyecandan, ruhi hazdan aman buluyorsanız” bu yaprağı da çevi- rin, Derin bir ihata ve ciddi bir vukuf ile Türk halıcılığı hakkın- da tesbit olunan tarihi hakikatleri dinleyin. Halı nexçd,ghvdoğmuştur, Türk halıcılığının aşlı, ve kıymeti nedir? Yeni halıcılığın ilmi, sınai ve iktısadi mahiyeti neden ibaret.. tir?.. Cihan halı tiplerini ihtiya eden bir panoramada neler görü- lür ve neler öğrenilir? Kilim ne- dir, şal nedir?.. ü G eneral Kâzım Dirik, bugü- ne kadar bizde pek müh. mel kalan bu ilmi ve —ben- ce— bedii mev- zuu tam bir mütehassıs li- saniyle — teşrih ederken — oku- yucularına sık sık nefis resimler, zarif nakışlar da seyrettiriyor ve halıcılığın şiir ile münasebetini sık sık tevsik edi. yor. Ben, her bakımdan önemli olan bu kitabı seve seve okudum ve seve seve seyrettim. Askeri kıy- metlerine idari meziyetler katmak suretile yurdun en faydalı evlâ. dından biri olduğunu bize bir çok eserlerle ispat etmiş olan General Kâzım Dirik, şu kitabiyle nefis sa- natlarda da ihtısas sahibi olduğu. nu göstermiştir. Kendilerini can- dan tebrik ederim. Yalnız üzüldü. ğüm bir nokta var: Kitabın sonu- na konulan bibliyografi sütununda Ingiliz, Alman, ve Fransız olarak bir çok muharririn ve eserlerinin ismi okunurken tek bir Türk kita. bına tesadüf olunamıyor. Demek kı halıcılık hakkında —mehaz o- labilecek— bir adet kitabımız da- hi yokmuş. Bunu öğrenmenin ele- mi benim için pek büyük olacak. tı: OÖnümdeki nefis ve kıymetli ki- tap o eksiği tamamlamış olma- saydı!.. ÖZLÜ SÖZLER Yazan: AGÂH İZZET YAZGAÇ Basan: İkbal Kitabevi gâh İzzet, kırkıma kadar ve- cize — söyliyemiyenlerin o yolda kısır kal- mış sayılabile- ceklerini bizde göz önünde tu- tup kırkından evvel düşünce- lerini *—tâbir caâiz ise— Üüs- lüp bakımından formüle eden ye- gâne muharrirdir. O, sözlerinden ancak bir kısmını vecize ve nükte diye ayırmış, yüz sayfa dolduran öbür vecizelerine sadece “söz., a- dını vermiş ise de fikirler ve eser- ler, dostük ve düşmanlık, ruh ve ahlâk, tenkit ve münekkit, güzel ses, kadın ve aşk, evlenme ve bo- şanma, gazete ve gazeteci, malüm ve meçnul hakikatler, hakkında tertip ettiği kısa kısa cümleler de birer nükte takşımakta ve veci- ze tadı sunmaktadır. Nitekim rahmetli Cenap Şeha- bettin de eserin birinci basılışında yazdığı bir bentte: “Agâh Izzetin ilk defa düşünülmüş fikirleri pek çoktur,, diyerek eseri takdir et- mişti. Kitabın dördüncü defa ba- sılması da bu vecizelerdeki kıyme- ti Cenabın yazısı kadar kuvvetle tebarüz ettirmiş olsa gerektir. CEMİL TOPUZLU Yazan: SABİH ALAÇAM Basan: Milli Mecmua Basımevi B u kitap, meşhur şehircilik mütehassısı ve meşhur ope- ratör Cemil To- puzlunun —ga- zeteci üslübile yazılıp gazete sütunlarında ba- sılmış — olan— hal tercümesi- ni ihtiva et- mektedir. Abdülhamit devrinde kırk yaşına varmadan Mareşal rüt- besi alan ve meşrutiyette paşalık- tan beyliğe indirilmesi üzerine Sultan Reşat tarafından Mirimi- ranlık rütbesi verilmek suretiyle yine “Paşa,, yapılan doktor Cemil Topuzlu, operatörlükte olduğu ka- dar Şehreminliğinde de büyük bir şöhret kazanmış ve hasta beden- lerden ur söker gibi Istanbulun a- lil vücudünden de bir çok şeyler söküp atmıya muvaffak olmuştur. Istanbulda ilk park yapan odür, dirilerin temiz hava altp sokaklar- da sendelemeden yürümelerini te- min için bir kaç ölünün feda edi- lebileceğini düşünen ve bütün Is- tanbula serpilmiş olan semerli, se- mersiz yayaları, papuçlu papuçsuz dedeleri yol üstlerinden kaldırıp çiğnenmekten kurtarmaya çalışan ilk şehremini odur. Işte Sabih Alaçam, cihet cihet enteresan bulduğu bu meşhur za- tın hayatını 250 küçük sayfa için- de merak edenlere sunmaktadır. TAN DÜNYANIN BÜYÜK HASTASI FRANSAYA GELDİ Çelik ciğerle yaşıyan genç milyoner Çinde kaptığı derdin çaresini arıyor Büyük hasta üç sene evvel genç ve dinç, kızkardeşini an bir A CA | 8$ p S” Ş gençti. Çinde kaptığı hastalıktan sonra bu şekilde bir çelik kovan içinde her tarafı meflüç sırtüstü ancak nefes alabiliyor. HASTA İYİLEŞEBİLECEK Mİ? Üç senedir çelik bir kovan içinde meflüç yaşıyan milyoner gencin Amerikadan Fransaya seyahati iki buçuk milyon franga maloldu. Fred Snite, dünyanın en bü- yük hastası denilen bu genç milyoner tam üç senedir bir çelik kovan içinde ancak nefes a- labilerek hayatını idame ediyor. Amerikanın bellibaşlı zenginle- rinden banker Snite genç yaşında umumi felce tutulan oğlunun yaşı- yabilmesi için bütün servetini fe- daya hazırdır. Fred Snite genç, gürbüz, iyi tahsilli bir genç olarak Amerikan kibar mehafilinde tanınmış idi, U- niversiteyi bitirdikten sonra aile- sile Çine bir seyahat yaptı. Çinde bu müthiş hastalığı kaptı. Yirmi altı yaşında yakalandığı umumi felci geçirmek için tıbbın ve fennin bulabildiği bütün çare- lere başvuruldu. Genç milyoner arka üstü yat- mıya mecbur olduğu çelik kovan içinde kıpırdanmaktan dahi âciz bir halde ancak nefes alabiliyor- du. Nefes alabilmesi için mütemadi arka üstü yatmıya mecburdu. Ci- ğerleri, barsakları cümlei asabiye- sine itaat etmediğinden yaşıyabil- mek üzere çelik kovan içinde kal- mıya mahkümdu. Çelik kovandaki hava tazyiki ve masaj tertibatı sa- yesinde hayatını idame edebiliyor, nefes alabiliyordu. Daima arka üs- tü yatmıya mahküm olduğundan e rafını görebilmek üzere önüne bir ayna konmuştur. Genç milyonerin bu şekilde ge- çirdiği günlerin masrafı ancak bir milyönerin dayanabileceği. kadar masraflıdır. Yanında daima altı hastabakıcı, bir makinist, düzine hizmetçi ile gezdirilen bü- yük hasta geçen hafta Amerika- dan Fransaya getirildi. Hastanın Fransaya nakli şayanı hayret masrafları mucip olmuştur. Fred Snite'in Normandi transat- lantikte maiyeti ile yol parası 600,000 frank tutmuştur. Yolda icap eden ilâçlar ve çelik kovanın nakli için alınan tertibata iki doktor ve yarım 700,000 frank sarfedilmiştir. Asri kervan dedikleri bu kafilenin di- ğer masrafları 1,000,000 frangı * bulmuştur. Hastanın hiç yanımdan ayrılmı- yan çocukluk arkadaşı bir genç kız hastanin yegâne tesellisidir. O- na boş vakitlerinde kitap okuya- rak, kahvaltılarını eliyle yedirerek biraz ruh rahatlığı veriyor. Bu malül genç milyonerin Fran saya nakli kararı, üç senedir Ame- rikada devam eden ve bir netice vermeyen tecrübelerden sonra ve- rilmiştir. Bütün servetini oğlunun şifa bulması için feda etmeğe hazır o - lan banker baba Fransayı görmüş ahbaplarının tavsiyesiyle oğlunu Amerikadan Avrupaya nakletmeğe razı olmuştur. Bugüne kadar doktorların ilâç- lariyle iyileşmesi beklenem — Fred Sonite bundan sonra Fransadaki Lurd manastırında telkin ve dua ile tedavi edilecektir. Fransadaki Lurd manastırında böyle umumi felce uğramış bir kaç gencin telkinle şifa buldukları te- min edilmektedir. Çelik ciğerli genç ve babasının son ümitleri şimdi bu son çareye bağlıdır. Hastanın - başı: cündan ayrılmı- yan gençlik arkadaşı Hastanın daimi Hastanın datmi doktoru Hastaya hizmet edenlerin mik- nop saçmamaları için ağızları ve burunları böyle bağlanıyor. Büyük hastanın başından ayrılmıyan gençlik arkadaşı kitap okuyarak oyalamıya çalıştyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: