; MEMLEKETTE — İki sene evvel Bozöyük (TAN) — inşasına başlanılan hükümet konağı, — bitmiş, halkın ve memurların iştira- — kiyle, binanın meydana gelmesinde / Oyardımları olan kaymakam Eminin 4 bir nutkiyle açılmıştır. Halk, bina- Erbaa (TAN) — Kizılay ve çocuk l geme kurumlm, Destek nahiye- / sindeki Romanyı ve Bulgamtandan ıelen muh.ıcirletın çocuklmnı sün- Sünnet olan çocuklar ve köylüler Yeni hükümet konağının açılma merasimi yı gezmiş ve kendilerine şeker ik- ram olunmuştur. Dağınık hükümet daireleri bir a- raya toplandığı ve kasabaları güzel bir bina kazandığı için halk mem- nundur. Merasimde bir çok halk bulun- muş, bando da çalmıştır. Yavrular, Belediye hekimi tarafindan sünnet mr <A PS SER Bozöyükte Yeni Hükümet quağı_ » | gelmiş, ilk olarak ’ 5——Destekte Yapılan S ünnetDüğı'îhiı Yeni Çankırı Valisi İşe Başladı Yeni Vali Refik NOYAN Çauğarı (TAN) — Rize yaliliğine tayin olunan vali Hüsnü Uzgören gitmiştir. Yeni vali Refik Noyan şehri ve bütün müessesatı gezmiştir. Refik Noyan kütüphaneyi beğenmemiş, iyi bir mevkide güzel bir bina bulunarak kütüphane yapılmasıni emretmiştir. Yeni vali: “Çankırı'yı çok güzel bulduğunu, dolaştığı caddelerde ev- kafın ve eşhasın yaptırdığı yeni bi- nalar arasında oğri büğrü, maili in- hidam binaların büyük bir çirkinlik teşkil ettiğini, halbuki Çankırıda 590 Hradan ucuz dükkân yaptırimak mümkün olduğunu, halkevinin yeri- ni gördüğünü ve derhal emanet suretiyle inşasına başlanmasına ka- rar verdiğini,, söylemiştir. iste ğğ lerllle Burdurda Yağmur Burdur (TAN) — Uzun zaman- danberi beklenilen yağmurlar yağ- b edilmiş, kendilerine birer kat çama- şir ve entari, bütün köv cacıuklarına da şeker verilmiştir. Cidede İaşe Güçlüğü — “Cide,, den yazılıyor: _ — Kastamoni vilâyetine tâbi ve Bar- tın ile İnebolu arasına sıkışmış 38 sahile malik bir kaza merke- zi olan kasabamız, umumi zan hilâ- fına, güzel bir yerdir. Bütün kaza |—nüfusunun 44600 e varmasına mu- “kabil 1750 nüfuslu olan Cidenin her tarafı yeşillik içindedir, evleri iki katlıdır, esbabı istirahati câmidir, tavanları yüksektir, bol pencereli ve ziyadardır. Her evin meyva, çiçek hçeleri vardır Hulâsa Cide, bir ayfiyeden farksızdır. Sahilden içeri- » uzanan ve bilâhare ikiye ayrılan ükemmel bir şosesi, yeni beton prüıü, her yüz metrede bir baskı- l çeşmelerıyle muntazam su tesisatı, fi bir mezbehası ve elektrik tesisa- tı mevcuttur. Cldedu vapur günlerine mahsus hal vardır. O günlerde, kütle halkın çalışmak üzere bilhas- millil a Zonguldak kömür ocaklarına git- w a'i, daha evvel gidip çalışarak ' kaç kuruş kazanmış olanların da dükleri görülür. — Toprak münbit ve mahsuldar ol- “duğu halde, halkın iaşe taczı maale- ssef çok acıklıdır. Halk sırf mısır ye- ve âdeta açlıkla petireleşmek- Hükümet, halka bir çok yardım- bulunuyor. Lâkin en esaslı hiz- , bu feyizli topraklardan istifade hazırlamak ve halka bunu öğretmek olacaktır. imkânların — Bir Güvey Yaralandı — Karaman (TAN) — Davgandas kö- Şerif çavuş oğlu Ürfetin dü- ğünü yapılırken, Ürfet havaya silâh F ak istemiş, fakat nasılsa kurşun »’,- kasığına girmiştir. t Ağır yaralı genç, gerdek yerine mya hastanesine götürülmüştür. yünde atn BOR Kasabası Genişliyor Bor (TAN) — Niğde - Adana de- miryolu üzerinde ve büyük bir ova- da kurulmuş olan kasabamız, istas- yona doğru genişlemektedir. Kasaba ile istasyon arasındaki mezarlığın geçen sene bozulmasiyle yerine yapılan park, şimdi ağaç ve çiçeklerle güzelleştirilmektedir. Yine orada belediye, halkın yaz ve kış istifade edeceği bir gazino in- şasına başlamıştır. Temmuz başında tamamlanıp küşat resminin yapılma- sı muhtemeldir. İstasyon caddesinde yeni bir çarşı vücude getirilmesi için projeler ha- zırlanmış ve yer yer inşaata başla- nılmıştır. Belediye, asri bir mezbaha vücu- de getirdiği gibi, iyi su isalesi için de, tetkikata başlamıştır. Tamire muhtaç caddelere parke taş döşenmektedir. Borda Elektrik Gayrimuntazam Bor (TAN) — Elektrik cereyanı muntazam verilmemektedir. Bu yüz- den petrol lâmbası ve mumla geçi- rilen geceler olduğu gibi, Ankara radyosunun neşriyatı da muntaza- man alınamamaktadır. Bu derde ça- re bulması belediyemizden rica o- lunmaktadır. ——— —— İnegölde Temsil İnegöl (TAN) — Halkevi temsil kolu aylık müsameresini vermiş, bu arada “Kızıl çağlayan,, piyesini tem- sil etmiştir. Piyes, birisi köylülere mahsus olmak üzere üç gece temsil olunmuştur. Evin içtimat yardım şubesi, on bir haziranda yapılmak üzere güreş mü- sabakaları tertip etmiştir. Başa sek- sen lira mükâfat konulmuş, tanın- mış bütün pehlivanlar davet edil- miştir. mağa şlamiştir. Bundan dolayı köylü sevinmelrtedir. t Yağmurların yağması piyasa üze- rinde de tesir etmiştir. Meselâ, bir hafta içerisinde 20 — 30 kuruş yük- selen yağ ve peynir fiyatları inme- ğe başlamıştır. Bu vaziyet te fakir şehir halkını sevindirmiştir. ÇAA L E B Alibey Düzünde Mektep Yapılıyor Bozöyük (TAN) — Buradan bir saat uzaktaki Ali beydüzü köyünde, beş dershaneli başlanılmıştır. bir mektep inşasına O köyden Sait, mektebin yapılma- sı için iki bin lira vermiş, icap ettik- çe, yardımda bulunacağını da vaa- deylemiştir. Buradan giden maarif memuru ile muallimler ve halktan mürekkep bir kafile önünde mektebin temeli atılmıştır. Maarif memuru bir nutuk söylemiş ve temelde kurban kesil- miştir. ——— Çocuk Düşürme Bozöyük (TAN) — İsmetpaşa ma- hallesinde oturan Ali karısı Şerife, ayni mahalleli Hasan karısı Ayşe ile kardeşi Meryem tarafından dövül- düğünü ve bu yüzden dört aylık ço- cuğunu düşürdüğünü iddia eylemiş- tir. Ayşe ve Meryem tevkif edilmiş- lerdir. N AD aB Borun İhtiyaçları Bor (TAN) — C. H. Partisi bura reisi Cevdet ile Şarbaydan ve bele- diye encümeni âzasından mürekkep bir heyet Ankaraya gitmiştir. Bura- da orta mektep açılması ve inşaatı yarım kalan halkevinin bitirilmesi gibi işler hakkında teşebbüsatta bu- lunacaktır. KA Eceabatta İmar Cemiyeti Eceabad (Maydos) — (TAN) — Merkezi burada olmak üzere bir “İmar ve güzelleştirme,, cemiyeti teşkil edilmiştir. Faaliyete başlıyan cemiyet, Umumi Harbin en büyük tahribatına hedef olan bütün kaza- mızın imarına çalışacaktır. GAZETELERLE ŞAKALAR Forinalı Nâzım Öldü Yazan: Naci SADULLAH Şiir kralı, Florinalı Nâzım, evvel- ki gün, “Gureba” hastanesinin asahi- ye koğuşunda hayata gözlerini yum- muş. Matbuat sayfalarında, seneler - ce, Pazarola Hasan beye döndürülen biçare kral, bütün ömründe hasreti- ni çektiği ihtirama ve sitayişe, ancak öldüğü gün kavuşabildi: Halbuki bi- çare Filorinalınım, cılız, sulanmış bir zekânın gölgesinde yaşayan müdafa- asız şahsiyeti, bizim caddenin irili u- faklı bütün kalemlerine tehlikesiz bir alay menbar olmuştu. Şimdi onu çuvaldızlamış — olmaktan duydukları vicdan azabını gidermek isteyenler, şiir kralının cenazesine, edebiyat tarihinde makam ikram e- dip duruyorlar: Bu sahte ikramlar, hazin birer kefarete benzemiİyor mu? Filorinalı Nâzım hayattayken. Şİ- ir krallığına lâyık old tı. Şimdi, onun masum ruhu edehı - yat tarihine girmeğe lâyık olduğuna da inanacaktır. Fakat bence, o birin- ci tevcih, bu sonuncu ikramdan çok daha hazindir: Çünkü vaktiyle ona şiir krallığını tevcih edenler bir “di- ri” yi kandırmışlardı. senelerce, Şimdi ona, edebiyat tarihinde ma- kam gösterenlerse, bir “ölü” yü al - datmağa çalışıyorlar! Demek ki, artık, insanları alda - tılmaktan, ölüm bile kurtaramıyor! “Son Posta” gazetesi de bu ölüm- den bahseden yazısına şu serlevhayı koymuş: “— Filorinalı Nâzım, ölümünün gazetemize haber verilmesini vasi - yet etti!” Anlaşılan, son günlerde, başında- ki taca lâyık olduğundan — şüpheye düşen biçare Filorinalı, ölümüne cid- di gazetelerin lâkayt davranacakla - rını vehmetmiş: Ve yalnız “Son Pos- ta” yı, kendisine hemdert bulmuş! İci c Adalır kaclamnn hafasenı DAt tün ömründe ağır bir desti gibi taşı- mış olan meczup Pazarola Hasan bey, bu “Komik” refikimizin sayfaların - da, her gün “nükte!” savurur. Bina- enaleyh, mizah sütunlarını Pazarola Hasan beye, ikram eden bu refikimi- zin, Filorinalıya da ayni — derecede mevki yvermesinde bir mahzur yok - tur sanırız. Bu itibarla, temenni ederim ki, muhterem refikimiz, merhum şiir kralının o dostane vasiyetine bir ce- mile olmak üzere, edebi ve siyasi makalelerine de “Filorinalı Nâzım” imzasını atsın, Hem zaten, Gureba hastahanesinde, şiir kralının son, söz lerini dinlemiş olanların söyledikle - rine göre, Filorinalı Nâzım, tacının, tahtının da, “Komik” gazetenin baş- muharriri Muhittin Birgene verilme- sini vasiyet etmiş! Vâkıâ, bu vasiyet, o refikimizin mensupları arasında bir ihtilâfa se - bebiyet verebilir. Meselâ, İsmet Hu- lüsi; Muhittin Birgenin şair olmadı- ğgını ileri sürebilir, ve: — O taçla taht, bana lâyıktır!” Diyebilir. Muhittin Birgen ise, vasiyeti ileri sürerek, hakkını koru- yabilir: Fakat bence, bu ihtilâf, dos- tane halledilmelidir: Zira bana kalır- sa, her iki meslektaşımız da iddiala - rında haklıdırlar: Ve bence, — taht Muhittin Birgene, taç da — İsmet Hulüsiye teslim edilmelidir! Şiir kralının ölümüne ben eminim ki, lektaşl nunla, bir “insan” değil, bir “mevzu” kaybettiklerine müteessirdirler! Fakat, okadar muharrire mevzu olabilmek, hiç şüphe yok ki, en ebe- di mevzuu bulabilmekten bile zor - dur: Ve zaten Filorinalının kazandı- ğı en büyük muvaffakıyet te, bence budur. O, bir tek nükte savurmadığı, ve hiç bir gün ciddiyetini bozmadığı hal de, hepimizi hergün güldürürdü: Mi- zahcı, ciddi hâdiseleri kalemiyle ri- dikülize eden insan değil midir? F- lorinalı, mizahcıların — kalemleriyle becerdikleri bu marifeti, — hayatı ile yaşardı. Binaenaleyh, Filorinalı Nâzım, mizahcıların kâğıt sayfaları üzerin - gelince, ım, o - de yaşatmak istedikleri tipi - ister 8-6-9329 ——— E-KONOMAİ Memlekette Bol Yağış Var Trakyadan piyasamıza gelen malü- mata göre son günlerde bütün Trak- yada bereket verici bol yağmurlar yağdığından köylü ve müstahsil bü- yük sevinç içindedirler. ıBu sene Trakyada ekiliş vaziyeti de iyi oldu- ğu için mahsulât çok mükemmel bir inkişaf içindedir. Havaların serin de- vam etmesi de buğdayların dolgun- laşmasına yardım etmekedir. Trakya- nın sert buğdayları, arpa, yulaf, kuş yemi, susam gibi hububatının geçen senelere nazaran iki misli fazla ola- cağı tahmin ediliyor. Şu halde bu se- ne yalnız Trakya mahsulâtı yurdun bütün ihtiyaçlarını karşılıyabilecek- tir. Yazlık zeriyat dahi iyidir. Bilhas- sa son yağmurlar bu mahsuller üze- rinde çok faydalı olmuştur. Kavun, karpuzların vaziyeti sağlamdır. Bağ- Zamanında Yetişen Yağmur İle Trakyada Mahsul Iki Misli Olacak lar normal şekilde çiçeklenmişlerdir. Muşta Mahsul ve Tırtıl Muş, (TAN) — Her sene bu hava- liye mebzul yağmurlar yağdığı halde bu sene pek az yağmıştır. Maamafih Müş havalisinin toprakları “Kuru zi- raat,, usulüne müsait olduğu, yani si- nesindeki suyu tedricen verip mah- sulâtı beslediği cihetle, sühunet de- recesinin hemen hemen zait on beşi de geçmemiş bulunmasının yardımi- le, yağmursuzluktan müteessir de- ğildir. Bilâkis bu sene mahsul çok be reketlidir. Yalnız her sene meşelere, bağlara ve ağaçlara musallat olan tır- tıllar bu yıl salgın bir hale gelmiştir. Ağaçlarda yaprak ve meyva kalma- mıştır. Onlar da bundan zarar gör- müştür. Halkın bilgisizliği ve fenni mücadele yapılmaması, tırtılların ü- remesine sebep olmaktadır. İÇ PİYASALAR : Perakende Yün İpliği Satışı Yün ipliklerinin perakende satış- larında ambalâjları hakkında Tica- ret Odası umumi heyetince kabul e- dilen karar 10 Haziran Cuma günün- den itibaren tatbik edilecektir. Bu karara göre çilesi yirmi gramdan iba ret olarak dört çilelik turalar seksen gram olacak ve her turanın üzerinde bir bandaj bulunacaktır. Bu şarta uymıyarak gelmiş veya hazırlanmış yün ipliklerin üzerinde muhteviyatı. nı gösteren bir etiket bulunmak şar- HS HeBlEan ögrenâıgımıze goreaâu labilecektir. şekilde piyasamızda kırk bin paket kadar me Cuma gü itibaren oda memurları piyasada tet- kikata başlıyacaklar ve karar hilâ- fına hareket edenlerin cezalandırıl. ması için zabıt varakası tutacaklar- ır. Dokuma Bezlerden Şikâyet Şehrimizde mevcut iki bin kadar el dokuma tezgâhlarında imal edil- mekte olan bezlerin kalite itibariyle gittikçe düşük çıkarıldığı nazarı dik- kati celbetmiştir. Ticaret Odası bu işi tetkik ederek bu gibi imalâtha- nelerde yapılan bezlerin standardize edilmesine lüzüum görerek keyfiyeti Iktısat Vekâletine bildirmiştir. Ve- kâlet odanın Mmütalâasını muvafik görmüştür. Dokum#'Üplerinin ve ev- safının tesbiti ilâSoda meclisince İHRACAT : 200 Bin Kilo Tütün Satıldı Geçen Mayis ayı içinde Almanya hesabına Tütün Limitet Şirketinden iki yüz bin kiloyu bulan büyük bir parti tütün satın alınmıştır. Alman- yanın büyük firmalarından iki mü- messil dün şehrimize gelmişlerdir. Bu firmaların piyasamızdan ehem- miyetli miktarda tütün ve muhtelif cins deriler mübayaa edecekleri ha- ber verilmektedir. Fransızlar hesabı- na da son günlerde bir miktar tütün mübayaa edilmiştir: YÜK we vey SUTİŞT Almanya hesabına piyasamızdan tilki derisi toplanmaktadır. Mevcut stok çok azalmıştır. Son satılan 3200 tilki derisinin çifti üç yüz kuruştan verilmiştir. Amerika için de piyasa- mızda mevcüt sanısar derilerinin mü- him bir kısmı satın almacaktır. Bu derilerin çifti 29 — 30 arasında pa- zarlığı yapılmıştır. —— Kâhtada Yeni Mahsul Kâhta (TAN) — Arpaların biçil- mesine başlanılmıştır. Bir haftaya kadar buğdayların da toplanmasına başlanılmıştır. Bu sene buğday, ge çen senekinden çoktur. Çiftçiler ve bahçıvanlar yağmur beklemekte, havalar pek sıkıntılı geçmektedir. bugünlerde karar ittihaz ol k- tır. Dünkü Zahire Satışları Dün piyasamıza tüccar Namına ge- len ve toprak ofisi tarafından 810 ton buğday çıkarılmıştır. Ayrıca Es- kişehir ve Karaköyden 108 ton un getirilmiştir. Trakyadan 45 ton kuş yemi, 25 ton beyaz peynir, 10 ton ka. şer, Anadoludan 45 ton arpa, 30 ton çavdar, Karadenizden 40 ton iç fın- dık getirilmiştir. Yumuşak buğday- lar 5,32, sertler 5,13 — 5,20, kızılca- lar 5,32, yemlik çuvallı arpalar 4,30, Anadolu dökme arpalar 4,25, çavdar 4,20, sarı mısır çuvallı 4,17,5 kuruş- tan satılmıştır. bilerek, ister bilmiyerek - kendi şah- sında yaratmış olan insandır: Yâni, ©, tabii, ve canlı bir mizah şaheseri - dir: Onun yaşayacak olan tarafı bu- dur. Ve biz onu, müellifi meçhul ve canlı bir şaheser gibi, daima, acı acı gülümsiyerek, anacağız! Geniş, ve popüler bir şöhret ka - zanmiş olan sevimli, zararsız ve za - vallı Filorinalı, bütün ömründe bir palyaço kadar gülünç görülmeyi, bir kahraman feragatiyle göze aldı: Hem de, sadece şair olabilmek uğrunda! Şu halde, artık ona: “Şiir kralı” gibi komik bir unvas takmakla yap- tığımız büyük haksızlığı da itiraf ve tâmir edelim: O, şiirin kralı değil.. Kölesiydi!” DENİZ ve LİMANDA : Gemi Siparişlerinin Mesulleri Denizbank tarafından Almanyaya sipariş edilmiş olan vapurların plân- larmın hazırlanışındaki hatalar ile sonradan yapılan yersiz tadilât, kon- trol ve tesellüm işindeki yolsuzluk- lar hakkında hazırlanıp Müuhabere ve Münakale Vekâletine verilmiş o- lan fezleke etrafinda tahkikatın de- rinleştirilmesine lüzum görülmüş- tür. Almacak neticeye göre mes'ul- ler hakkında kanuni takibat yapıla- caktır. POLİS : Tramvaydan Düştü Beşiktaştan Ortaköy istikametine doğ- ru gitmekte olan 688 numaralı tramvay arabası Kabataş lisesi önünden geçerken yolculardan Dursun Ali isminde birisi at- larken yere düşüp muhtelif yerlerinden tehlikeli surette yaralanmıştır. Yaralı can- kurtaranla Beyoğlu hastanesine kaldırıl- mıştır. €© Çırağan sarayı önünden geçen bir tramvaydan atlamak isteyen ve Çadırcı- larda oturan Mehmet Ali, yere düşerek a: ö ZbauKlrldı yaralı t Yaralı hastaneye kaldırılmıştır. €© Havayollarına ait 296 numaralı oto- büs şoför Mehmedin idaresinde olarak E- dirnekapıdan geçerken o civarda oturan Hıristoya çarparak omuzundan yaralamış- tır. Yaralı Güreba hastanesine kaldırılmış- tır. |— Be Film lam' tek idi, Mat kalı balı Hat Vvel de lik hay lun baş gel Ve bil, hal bü, Uyi lar kal Saa Siz ber yü kal ter n