21 Mayıs 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(H 2 TAN 21-5 -939 / PENCEREMDEN Bizim Mükâfatımız Yazan: M. Turhan TAN Gırp memleketlerinde tek bir tomanının getirdiği kazanç ile yatlar alan veya Pirene şahikaların- da şatolar kuran muharrirler — var: Mopasan ve Edmon Rostan gibi!, Biz- de üç dört düzine eser yazıp ta bir kayık almış veya bir kulübe kurmuş adam yok gibidir. Meselâ Namık Ke- mal, bütün memlekette şevkle oku- nur üstat bir şairken — parasızlıktan hayli sıkıntı çekmiş ve dostu Ziya paşadan ödünç para almak ıztırarın- da kalmıştır. Abdülhak Hâmit, elçi veya senatör olmasaydı, Tevfik Fik- ret kollejde hocalık yapmasaydı mu- hakkak sefil olurlardı. Bu hakikate rağmen bizde büyük, küçük şairlerin, muharrirlerin, ro - mancıların yürek bakımından zengin yaşadıkları da muhakkaktır. Bu ser- veti onlara veren okuyucuların ara sıra gösterdikleri sevgidir ve lâyık gördükleri iltifattır. Ben bu manevi mükâfat iİle yıllardanberi sevinç ve kıvanç duyan yazıcılardanım, son günlerde tâ Paristen yazılarıma alâ- ka göstermek İlütfunu, — nezaketini gösteren şerif ve necip bir zat o se- vince, o kıvanca bilgi kaâazanmak zev- kini de katarak beni gerçekten mİn- nettar ve bahtiyar etti. Fazlı, irfanı pek yüksek olan bu sayın zat, gazetemizde tefrika edil- mekte olan Safiye Sultan tefrikasına ilgi gösteriyor ve Üçüncü Mehmedin ©o tefrikada hikâye olunan — doğumu meselesine temas ederek bâna şu sa- tırları yazmak zahmetine katlanıyor: “Eski Osmanlı tarihlerinde — yalnız Peçevi İbrahim efendi Üçüncü Meh- medin (976 H, - 1566 M) de doğduğu- nu söyler. Halbuki Selânikli Musta- fa efendi tarihinin (22) inci ve Solak- zade Hemdemi tarihinin 572 inci, Hamerin Ata bey tarafından tercü - me olunan tarihinin altıncı — cildinin 138 inci sayfalarında, kanuni Sultan Süleymanın Siketuvar seferine gider ken Tatarpazarında şehzade Süley - man oğlu ve Saruhan valisi Muradın bir. erkek çocuğu olduğu haber veri- lerek ona bir isim konulması rica e- dilmesi üzerine “Murat oğlu Mehmet olagelmiştir” dediği yazılıdır. Nuh - betüttevarihin 176 ıncı, Şekaiki Nu- maniyenin ikinci cildinin 470 inci, Sahaifülahbarın üçüncü cildinin 577 inci sayfasında da Üçüncü Mehme - din 974 zilkadesinin yedisinde doğ - duğu mukayyettir. Ravzatülehrar sa- hibi ve Çelebizade onun 974 te doğ - duğunu yazdığı halde (445) inci say- fada bazı tarihcilerin tayini üzere ve- lâdeti 973 senesi zilkadesi — başında olup Kanuni Sultan Süleyman Si - ketuvar seferine giderken Tatarpa - zarcığı nam mahalde bu haber — gel- miştir, diyor. Şu halde — Peçeviden maada bütün tarihler o hükümdarın 974 te doğduğunda müttefiktir.” Beni, lütfedip tenvir buyuran bü- yük âlime teşekkürlerimi sunduktan sonra bu bahse ait mülâhazalarımı arzetmek isterim: Üçüncü Mehmedin 973 senesi zilkadesinde doğduğunu söyliyen yalnız Selânikli — Mustafa efendi olup öbür tarihler ondan ikti- bas etmişler ve seneyi de zuhul edip tahrif eylemişlerdir. Çünkü — Sultan Süleyman 11 Şevval: 973 te (1 Mayıs 1566) da Macar eline doğru hareket etmişti. Siket kalesinin — düştüğünü görmeden de 974 senesi safer ayı i- çinde: (7 eylâl 1566) ölmüştü. Şu hal- de Muradın oğluna onun isim vere - bilmesi ancak 973 zilkadesi — içinde mümkün olabilirdi. Bu hakikate gö- re üçüncü Mehmedin 974 te doğdu - ğunu söyliyenlerin hata — ettikleri meydandadır. ERiK Selâniklinin rivayetine — gelince: Ben, Sıkattan duyulduğu — kaydiyle ileri sürülen bu rivayeti zayıf bulu- yorum, çünkü Üçüncü Mehmet-tefri- kamızda da not olarak kaydettim - 990 da sünnet edilmiştir. Eğer 973 te doğduğu sahih ise on yedi yaşını bi- tirmesine kadar o ameliyenin geri bırakıldığını kabul etmek lâzım ki Üçüncü Murat devrinin zihniyetine göre doğru olamaz, Yine o, sünnet e- dildikten bir yıl sonra Manisaya ığn- derilmiştir ki Selâniklinin — rivayeti doğru İse on sekiz yaşını bitirinceye (Devamı 4 üncü sayfada) ğ | Vali ve Belediye Reisi" Lâtfi Kırdarın dün Şehir Metlisi âzaları, şerefine Tarabyada verdiği ziyafetten iki ayrı görünüş'e Meşhut Suçlar Mahkemelerinde aŞ AM Fazla Mesai İçin Gece Zammı Verilecek Meşhut suçlar kanununun tatbikin- denberi bir çok suçlarda ehemmiyet- Hi bir azalma görülmiye başlamıştır. Şimdi meşhut suçlar müddeilumumi- liğine ve bu gibi suçlara bakan mah- kemelere akseden suçların miktarı çok azalmıştır. Buna rağımen meşhut suçlara bakan mahkemeler ve nöbet- çi mahkemeler mesal saatinden sön- ra saat yirmiye kadar açık bulun- maktadır. Hâkimler, müddeiumumi- ler, kâtip ve mübaşirler de bu suret- le geç vakte kadar kalmaktadırlar. Adliye Vekâleti mesaiyi tahdit eden kanuna rağmen fazla çalışan bu gibi memurlara, İstanbul, İzmir ve An- kara gibi büyük şehirlerde - gece zam mi verilmesini tetkik etmiye başla- mıştır. Nöbetçi mahkemelerde iş gö- ren bütün memurlara gece mesai zam mı verilecektir. Fakat: bunun esası henüz tamamen tesbit edilmiş değil- dir. Tahminlere göre bu gibi memur- lara cürmü meşhut tahsisatından i- ki lirayı geçmemek üzere para veri- lecektir. Zam meselesi kabul edilmediği tak- dirde esasen meşhut suçlar da azal- dığı için meşhut suçlar mahkemeleri de diğer mahkemelerin mesai saatle- rine tâbi tutulacaklardır. —— — O00 — — Vali Ankaraya Gidiyor Vali ve Belediye reisi Doktor Lüt- fi Kırdar, belediye bütçesi hakkında Dahiliye Vekâletine izahat vermek üzere yarın akşam Ankaraya hareket edecektir. Lütfi Kırdara belediye mu hasebecisi Muhtar da refakat etmek- tedir. Belediye reisi bu seferki gidişinde henüz halledilmemiş bir çok beledi- ye işlerini de, alâkadar vekâletler nezdinde takip edip neticelendirecek- tir. Bu meyanda belediyeler banka- sından alınacak olan 5 milyon liraya ait formaliteleri de ikmal edecektir. Lütfi Kirdar daha Ankarada - iken, meclis enğmenlerinde bulunan ye- ni istimlâk, kanunu da çıkacak olur- sa, Belediye Bankasından alınacak paranın ilk partisini de, istimlâk iş- lerine sarfedilmek üzere alacaktır. Müstahsil “Artık Afyon Ekmiyeceğiz,, Diyor Toprak mahsulleri ofisi tüccar ve müstahsilin elinde kalan afyonun sa- tın alınmasına karar vermiş ve af- yonların ofise teslimini ilân etmişti. Bünun üzerine şehrimizde bulunan toptancı tüceardan başka, yurdun her tarafından 60 kadar müstahsil de afyonlarını ofise satmak üzere şeh- rimize gelmiş ve ofise bir çok mü- racaatlar yapılmıştır. Bu bir çok mü- racaâte rağmen tüccar ve müstahsil ile ofis arasında henüz kayde değer bir satış olmamıştır. Dün, Şarki Karaağaç ile Yalvaç- tan afyon satmak üzere şehrimize ge- len bir kısım müstahsilden ikisi mat- baamıza gelerek uğradıkları sukutu hayalden yana yakıla bahsettiler, Bunlardan Şarkt Karaağaçlı Emin Türk şunları anlattı: “— Ofisin ilânını gördükten soön- ra borca girdik, buraya kadar geldik. 200 kilo afyonum vardı. Ofise sata- yım, dedim, müracaat ettim, bedeli böş senede ödenmek üÜZe&re morfinini 25 kuruştan alırız, dediler. Şaşırdık, kaldık. Ben senelerce evvel 200-kilo âfyonumu 8 bin liraya satıyordum ve parasını da peşin peşin alryordum. Uyuşturucu maddeler inhisarı teşek- kül ettikten sonra fiyat düşmüştü a- ma, yine biz Bay Ali Samiye mörfini- ni 75 kürüştan satmış ve 200 kilo af- yon için hiç olmazsa 1700 Vtra para almıştık. Afyon fiyaltıszıa morfin bas Şifâ 75 kuruştan 25 kuruşa yuvarla- nabilmesi akla hayale gelmiyen bir şeydi. Hela bu sadaka gibi verilen paranın beş senede ödenmesi teklifi de büsbütün gülünc.. Biz bu afyonu havadan bulmadık, toprakla güreşe, güreşe kendi ellerimizle yetiştirdik Simdi bizi-mahvediyorlar. İki elimiz böğrümüzde kaldı, artık ötel parası- nı bile bulup veremiyoruz. Yine müstahsilden ve 300 kilo af- yonunu satmak üzere şehrimize ge- len Yalvaçtan Emin Aksu da ayni şeyleri söylemiştir. Ofisin, afyon mübayaatını morfin başına 25 kuruş gibi az bir para mu- kabilinde yapmak bunun bedelini de beş senede ödemek istemesi, tüccar ve müstahsil arasında ümümi bir te- essür uyandırmış ve bunun üzerine Ankaraya da heyetler gönderilmişti. Dün bize yapılan Muracaat, Vâziye- tin ayni şekilde devam ettiğini ve o- fisin her şeye tağmen kararından dön mediğini göstermektedir. Vekâletin bu iş üzerinde hâlâ kestirme bir ka- rar almaması umumt bir hayret u- yandırmıştır. Diğer taraftan müstahsil de artık afyon ekmemek mecburiyatinde ka- lacaklarını söylemektedirler. BELEDİYEDE : Ticaret Sarayı Kuruluyor Şehrin nâzim plânile sebze halinin üst tarafındaki binaların kısmı azamı istimlâk edilerek yıktırılacaktır. Bu sahanın bir kısmı caddeye gidecek, bir kısmında da ticaret sarayı inşa edilecektir. Belediye halen bu sahada bulunan toptancı esnafı dağıtmamak için bun- ları müayyen yerde toplamağa karar vermiştir. Bunun için sebze halile Unkapanı arasında ve Eminöniinden Unkapanı meydanına kadar uzanacak olan caddenin alt tarafında kalan sa- hayı muvafik bulmaktadır. Yeni is- timlâk kanunu meclisten çıktıktan sonra belediye mütedavil sermayeye tahsis ettiği para ile bu sahayı istim- lâk ederek modern binalar kuracak, ve toptancı eğnafı buraya yerleştire- cektir. Ancak esnaf buraya yerleştirilirken de bir meslek ve meşgüliyet nevi top- luluğu da gözönünde bulundurulacak her meslek mensupları, yeni tesisatın muayyen bir köşesinde cemedilecek- tir. DENİZ ve LİMANDA : İki Motör Çarpıştı Karadenizin Agva açıklarında iki motörün çarpışmasından mütevellit bir kaza olmuştur. Nüfusça hiç bir zaylatı mucip olmıyan bu kaza hak- kında aldığımız malümata göre, kap- tan Mustafâ Kiro'nun idaresindeki 16 tonluk motörü Hreğliden çilek yüklü olarak Istanbula gelirken, Ag- va sahillerinin sekiz mil açığında bir- denbire önüne çıkan ÖOmer kaptan İ- deresinde 16 tonluk Yüksel motörü 'i- le karşılaşmıştır. ? Karanlıkta birdenbire karşılaşan motörlerin kaptanları yaptıkları bü- tün manevralara rağmen müsademe- ye mâni olamamışlar ve Yüksel mo- törü, Azim motörünün iskele baş tarafına bindirmiştir. Yüksel motörü,yoluna devam et- miş, Azim motörü de tayfasının gay- reti sayesinde Boğaza girebilmiştir Azim motörü keştanı Mustafa, di- ğer motör kaptanından şikâyet etmiş MÜTEFERRİK: Bir Türbenin Tamiri Vefadaki Şeyh Vefa türbesi son zamanlarda harabe bir hale gelmişti. Bu Mimar Sinanın kiymetli bir ese- ridir. Mısır çarşısındaki hayır sever- lerden Hacı Rifat bütün masrafını kendisi vermek suretile bü türbeyi tamir ettireceğini müzeler umum mü dürlüğüne :müracaat ederek bildir- miştir. Müzeler umum müdürlüğü kendi kontrolü altında bu tamire mu- vafakat ettiği için tamir bitirilmiştir. Eczane İhtiyacı Taksimde eski Talimhane meyda- nında yapılmış olan büyük apartman ların teşkil eylediği iki mahallede hiç bir eczahane bulunmamaktadır. Bu- rada oturanlar ilâçlarını Taksim ve- ya Beyoğlu eczanelerinde yaptırmak mecburiyetinde kalarak sıra bekle- mekten şikâyet ediyorlar. Taksimden Pangaltıya kadar başka bir eczane bulunmaması yüzünden halk zorluk içinde kaldığından alâkadar makam- Denizbankın Tasfiyesi İşine Başlanıyor Yeni Umumi Müdürlükler Çalışmıya Başlıyorlar Limanlar Umum Müdürlüğüne ta- yin edilecek olan Raufi Manyas ile muavini Hâmit Saracoğlu ve Deniz- yolları Umum Müdürlüğüne tayin e- dilecek olan İbrahim Kemal evvelki gün şehrimize gelmişlerdir. Raufi Manyas, iki gündür Deniz Banktaki dairesine gidip çalışmakta- dır. Pazartesi günü tekrar Ankaraya dönecektir. Haber aldığımıza göre, Vekâletçe bom'tleamış olan, gerek Deni ş k enizyolları, gerek Limanlar (eşktâk TAvihası he- nüz Büyük Mill&t«mMeclisi efitümer” lerinde tetkik edilmektedir. Encümen tetkikatının bugünlerde ıkmal edçiîle- ceği velâyihalârın bir kaç gün için” de Meclis heyeti umumiyesine tak- dim olunacağı bildirilmektedir. De- niz Bankın lâğvı ile yeni ihdas edile* cek olan Denizyolları ve Limanlar i* dareleri haziran iptidasında faaliyet? geçmiş olacaklardır. Denizbankın bankacılık muamelâ* tı, Denizbank umum müdür muavin” lerinden Suphinin rteisliği altındâ teşkil edileceği söylenilen bir heyet tarafından tasfiye edilecektir. —— Cami Mezarlıkları İstanbul evkaf baş müdürlüğiü câ- mi avlularında bulunan bütün tari mezarları tasnif ettirmiye karar vef” miş ve mütehassıs Fazılı da iki sen? evvel bu işe memur etmişti. Şimdiy? kadar Çemberlitaştaki Atikali paştı Beşiktaştaki Sinanpaşa, Gülhane paf” kı karşısındaki Zeynep Sultan ve US" küdardaki İskele camilerinin mezal” lıkları tanzim edilmiş, bütün tarih! taşları ehliyetlerile mütenasip bir şe kilde düzeltilmiştir. Şimdi Aksaraydaki Muratpaşa me” zarlığının tanzimine başlanmıştır. Ev kafın bu hareketi çok beğenildiği * çin faaliyet sahasını genişletmes ve şehirdeki diğer mezarlıkların da bu şekilde tanzim edilmesi Evkaftaf istenmiştir. S U AL 8 — Telif hakkı, İmtiyaz hakkı nedir, nasıl kullanılır? Faydaları nelerdir? Meselâ birisinin maruf bir ticart unvanı soyadı olarak al- dığını ve bu müessesenin de ken- disine bu İşten vaz geçmesi için pa ra verdiğini duymuştuk. Bunların müeyyideleri yok müdur? Birisi meşhur bir radyo markasının ismi- ni soyadı alıp, yahut o ismi haddi- zatında taşıyan bir başka adam radyo makinesi çıkarsa b ö nüne nasıl geçilir? C — Barçlar kanununun 48 inci maddesine göre hüsnüniyet kai - delerine mugayir yanlış ilânlar za- rarın tazminini mucip bir haksız rekabettir. Ticaret kanununun 56, 57 ve 58 inci maddeleri de ayni suretle ve tazminat istemiştir. Hâdise etrafın | lara müracaat etmeği kararlaştırmış- j da tahkikata başlanmıştır. lardır. TA KV ' M Ve HAVA 21 Mayıs 1939 KARİLERİMİZİN SUALLERİNİ BURADA CEVAPLIYORUZ K J P AA B CEVAP | kzE lee PT0 1 şaraml lis mesleğine girerse hangi rütbe- Rebiülahar: 2 Mayıs: W lpr t dre Arin M S D zi GA U VÜ V z Vp G ee - mur değildirler. Onun için ücret ve Vüs "Hava Vazîyeii İ ayni kanuni rekabet mevzuu tes - bit ve meneden hükümleri koyar- lar. Bu suretle hâkim suiniyet - hüs nüniyet meselesini takdir ile hâdi- sede hüküm vermek mevkiinde - dir. e 8 — Olgunluk imtihanı ver £ memiş bir lise mezunu hangi mek- teplere girebilir? Avrupaya kendi parasiyle tahsile gidebilir mi? Po- mek, olgunluk imtihanını meğe bağlıdır. Lise mezunu Âvru- pada kendi parasiyle tahsil görebi- lir. Lise diplomasiyle pölis mesle- ğine girerse, Baremdeki derecesi - ne göre ancak 20 lira asli maaşla vazife alır. e S — Mahalle mümessillerinin maaş ve ücret olarak bir aylıkları var mıdir? Bunların vazifeleri ne- lerdir? ya maaş namiyle aldıkları bir şey yoktur. Yalnız yol vergisi tahak - kukatı işinde kaydettikleri her bir mükellef başına, belediyeden iki kuruş alırlar, Bundan başka ma- halle mümessili sıfatiyle askerlik meclislerine de iştirak ettikleri İ- çin beher toplantı günü için bir li- ra yevmiye alırlar. Mümessiller es kiden muhtarların yaptıkları vazi- feleri yaparlar. Yeşilköy meteoroloji istasyonundan ali” nan mâalümata göre hava yurdun doğü cenup doğusu bölgelerile orta An:ıdolu"" şark taraflarında çok bulutlu ve met” yağışlı, Karadeniz kıyılarile orta Anad”’ lunun şark kısımlarında az bulutlu, CÜÜ'İ bölgelerde açık geçmiş, rüzgârlar ln'“:“ miyetle şarki istikametten orta kuvVe esmiştir. j Dün İstanbulda hava açık geçmiş, füî, BgÂr cenubu garbiden saniyede 2 - 8 "'ek, re hızla esmiştir. Saat 14 te hava (MJ', .0 milibar 1di, Sühünet en yüksek ? en düşük 12.5 santigrat knydedil-nnl tir. f

Bu sayıdan diğer sayfalar: