Tabirler Meselesi Yazan: M. Turhan TAN kuyucularm çok ütiz ve çok sabırsız olanları gün olur, İki ayağımızı bir pabuca sokarlar. Bun - lardan biri geçen sene beni telefon başına çağırmış ve Kalamışın tarih- gesini oracıkta kendisine ezber oku- yuvermekliğimi istemişti, Dün de, matbaada bulunmadığımı, O hastalık dolayısiyle evde çalıştığımı öğrenen bir okuyucu, telefonu açtı ve telâşlı telâşlı sordu: — Kâğrt suyu ne demektir? Şöyle bir yutkundum, kafamı zorladım, derli toplu bir cevap bula- madım, Vaktiyle Bay Osman Erki nin kaleme aldığı Belediye Mecelle- sinde böyle bir tâbir gördüğümü hatırlamakla beraber o tâbirin ne su- retle izah olunduğunu bir türlü bula- muıyordum. Halbuki sabırsız okuyu « cunun titiz sesi boyuna “Allo, alle, orada değil misiniz, Turhan Tan” deyip duruyordu, nihayet şu cevabı verdim: — Kâğıt suyu yüz suyu (okadar bol olmamak gerek ki manasını öğ- Tehmemişiz. Müsaade ederseniz kita- ba bakayım, sualinizin cevabını bu - layım, “Zahmet etmeyin” denileceğini umuyordum. Lâkin şu karşılığı al- dım: — Teşekkür ederim. Bekliyorum. Hemen Belediye Mecellesine el attım, fihristi açtım, kâğıt suyunu a- ramağa koyuldum, Allah, Bay Os - man Erkinden razı olsun, Haşiyele « rin dahi fihristini yapmış. Bu me - yanda kâğıt suyu da (830) rakkamile göze çarpıyordu, O say açınca da şu satırlarla karşılaştım ve tele - fona yanaşıp sabırlı sabirli beni bek- leyen sabirsiz okuyucuya kelime ke- lime "ökudum: i “Vaktiyle kasaplar kâğıt kürha- — melerine de deri vermeğe mecbur tu- © tulmuşlardı, kâğıtçılar bu deriler - den kâğıt suyu denilen maddeyi çı - karırlar ve bu suyu kâğıt imalinde © kullanırlardı. (1224 H) senesine ka- — dar Beykozda bu suretle kâğıt yapıl dığı “mülga” İstanbul kadılığının 98 numaralı sicilinde sureti yazılı Re - biytilevvek 1224 tarihli fermandan anlaşılmaktadır. Bu fermanda İstan- bul kasaplarının Beykoz kâğıthanesi için günde otuz deri vermeğe mec - bur oldukları tasrih olunmuştur. Beykozda bir kâğit fabrikası yeri vardır, Fermanda ismi geçen kâğıt - hanenin bu fabrika yerinde olacağı şüphesizdir. Burada kâğıt fabrikası| kurulmasına sebep de akar suyun bu: | Tunmasıdır.” Sustum, telefonla müşkül halle - den aziz okuyucunun teşekkürlerini tebellüğ ettikten sonra ayrıldım. Fa- kat ötedenberi içimde kıvrılıp duran bir ukde yeni baştan kımıldadı. Çün- ya diye mecellesinin yardımı ile anlı - yoruz, Elli sene sonra o tâbir kadar dilimize yabancı kalacak, fakat tarih > teki canlılıklarını kaybetmiyecek ©- lan binlerce tâbiri çocuklarımız, to- runlarımız nasıl anlayacaklardır ? Eğer genç Maarif Vekilinin yazıl. masını bir iki bilgin zata havale et - tiği edebiyat kamusu gibi bir de ta- rihi ve içtimai tâbirler, ıstılahlar ka- musu yazılmazsa gelecek nesillerin yüz suyundun bile mana çıkaramıya- l ğ PENCEREMDEN kü bugün kâğıt suyu tâbirini Bele -/X Çocuk Haftası Neşe Içinde Geçiyor Dün Gürbüz Çocuk Müsabakası Yapıldı Dün Çocuk Haftasının © üçüncü günüydü. Havanın da güzelliğinden istifade eden muhtelif semtlerdeki mektep talebeleri, & muallimlerinin nezareti altında kendi semtlerindeki kırlara çıkarak akşama kader eğlen- mişlerdir. Şişli ve Beyoğlu semtle - rindeki mektepliler şerefine dün de Dağcılık klübünde bir çocuk balosu verilmiş, akşam geç vakte kadar ço - cuklar eğlendirilmiş ve kendilerine birer paket de çikolata dağıtılmıştır. Şehzadebaşında Turan tiyatrosunda da bu mıntakadaki mekteplerde oku- yan kimsesiz çocuklara bir müsame- Te verilmiş ve hediyeler tevzi edil - miştir. Şehremini ve Eyüp mıntakala - rında da çocuklara parasız sinema gösterilmiştir. Bu arsda dün akşam saat 18 de Fatih Halkevi salonunda bir gürbüz çocuk müsabakası yapılmıştır. Mü - sabaka 8, 9, 10 ve 11 yaşındaki ilk okul talebeleri arasında açılmış ve Dr. Ali Mazhar Namirin riyaseti tındaki 6 kişilik jüri heyeti, müsa bakanın birincilerini ve ikincilerini seçmiştir. 8 yaşındaki çocuklar arasında bi- rineiliği 56 ımc: ilk okuldan Zeki ve 13 üncü ilk okuldan Mihriban Daniş- mend, 9 yaşındakilerden birinciliği 13 üncü ilk okuldan Nurhayat ve ayni okuldan Turan, 10 yaşındakiler- den 13 üncü okuldan Emel Alemdar, 56 mcı okuldan Doğan, 11 yaşında - kilerden 13 üncü ilk okuldan Nuran ile ayni- okuldan. Mücahit kazanmış- lardır. POLİSTE; Hizmetçi - Aşçı Kavgası Burgaz adasında bir afle hizmet - çisi ALI ile aşçısı Hüsnü arasında iş yüzünden kavga çıkmıştır. o Hüsnü bir sandalye ile Aliyi başından ve sol gözünden ağırca yaralamıştır. Suçlu yakalanmıştır. * Cibalide Türbe sokağında otu-| ran Fatma sokakta giderken başi boş dolaşan bir beygir tarafından atı tır. Beygirin kime ait olduğu hakkm- da tahkikata başlanmıştır. Şoför Hüseyinin idaresindeki 1553 numaralı otomobil Necatibey caddesinden geçerken Cağaloğlunda bacağını kırmıştır. Şoför yakalan - mıştır. Bir Rica Geçen gün Alman kütüpha - g ( mesi hakkında bize malümat g 4 veren gencin bugün idarehane- lan tekme *le başından yaralanmış -|” oturan Mehmet Aliye çarpmış ve sol) | — Biz, burada bir sergi açmıştık. Bu sergiyi, memleketin muhtelif şe- hirlerinde de açtıktan sonra, Izmite İde gittik. Sergimizi orada da açmak istedik. Fakat bu teşebbüsümüz, hiç beklenmedik bir müdahaleyle kırıldı: İzmit Müddeiumumisi bize: — Tablolarınız arasında, çıplak kadın resimleri de var, dedi ve ilâve etti: — Türk ceza kanununun 226 ıncı mâddesi, bizi, halkın âr ve baya duy- gularmı rencide edeğek esarler teş- hir ediimesine mâni olmakla tavzif kılar, Bu itibarladır ki, sizin, o açık saçık tabloları halka teşhir etmeni- 20 İzin veremeyiz! Biz, bu telâkkinin we hükmün yan- lışlığını anlatmak İçin, dökmedik dil, göstermedik vesika bırakmadık ve nibayet ayni eserleri Istanbul, An- kara da dahil olmak üzere, bir çok şehirlerimizde teşhir ettiğimizi söy- ledik. Bu müdafaamıza aldığımız ce- vap ta şu oldu: — Oralarda bulunan müddelumu- miler, müsamahakâr davranmış ola- bilirler, Fakat bu bir içtihat mese. lesidir; Benim içtihadım, bu tablo- ların teşhirine müsaade vermeme müsait değildir! A Bu sözleri, bir kaç gün evvel, ta- nınmış bir Türk ressamından dinle- miştik. Fakat bize bu hâdiseyi anla- tan maruf vatandaşın şahsiyeti hak- kında beslediğimiz geniş emniyete rağmen, ne yalan söyliyelim, tered- düde düşmüş ve kendi kendimize: — Bir müddetumumi, hüküm ver. mekte bu derece yanılamâz! demiş. Nitekim, bu mevzuda ilk“yazdığıs miz yazının Usanını da, bu tereddüt hafifletmişti. O yazımızın İntişarın- dan sonra, bu hâdise, bir bi leket meselesi halinde, bütün mat- buata sirayet etti. Bu möovzua karşı çok haklı bir alâka duyan meslek- taşlarımız, hakikati anlamak gayre- &le, hâdiseyi ısrarla kurcaladılar. Hattâ, bü neşriyat, daha hâlâ, hızını almış ta değildir. ( mize uğrayarak bizi görmesini A rica ederiz. ararsa amaaa eakirına emin olmalıyız. O halde himmet kime düşüyor, bilmem! Gösterişsiz, hattâ sessiz £ sadasız çalışan ve çok kıymetli eserler hazır- — layan, tarihçi Bay Mehmet Zekinin bu ıstılahlar ve tâbirlerle de meşgul olduğunu duymuştum. Bu kiymetli zat, ıstılahlarla tâbirleri toplamışsa milli İrfanımıza gerçekten Obüyük hizmet ötmiş demektir. Kendisinden bizi tenvir etmesini rica ederim.) Aka Gündüzün Evinden Yangın Çıktı — Ankara, 25 (Tan muhabirinden) — Bugün öğleden sonra Keçiörende muharrir saylav Aka Gündüzün ki- Tacı olduğu Cevat Abbasın evinden S5 — Ankarada çıkan “Ankara” gazetesinin türkçesi var mıdır? C — Ankara gazetesi ha riç memleket matbustına Türki- yedeki ileri hareketler hakkında bir fikir vermek, ve memleketi- mizi harice olduğu gibi tanıtmak maksadile neşredildiği için ya- bancr dillerde neşredilmektedir. Türkçesi yoktur. . S — Bu sene limanımıza han gi tarihlerde ve hangi büyük ge- miler gelecektir ve bu gemileri gezmek için nereden izin almak mümkündür? C — Avrupa ahvalindeki gay- ri tabiilik dolayisile bu sene li- manımıza gelecek gemilerin isim TAN Kaldırılması yözımıza Cevaben gönderdiği mek- tupta: — Ben, diyordu, o bükmü kendi- liğimden vermedim. Helkın müraca- ati üzerine, öyle davranmak lüzumu- nu duydum! Biz, bu acı cevabı aldıktan sonra, Izmit muhabirimize bir telgraf çek- miş, ve müddelumumiliğe müracaat- te bulundukları söylenilen vatandaş- larla görüşmesini istemiştik: Muha- birimizin bize verdiği cevap ta şuy- du: — Bütün gayretime rağmen, böyle bir müracaat yapan vatandaş bula- madım: Hüdise, burada, bilâkis çok ik bir teessürle karşılanmıştır. Hattâ, münevver ve İleri düşünüş- lü İzmitliler, bu hâdiseye: — Sanat Menemeni! Adını vermiş bulunuyorlar! Dün akşam. reatbaamıza müracaat- ta bulunan diğer bir vatandaş, muha- birimizin verdiği bu malâmatı teyit ettikten sonra kendisini şöyle anlat- te — Ben, İzmitte, resim muallimi, ve ressamım. Adım Kemal Zerendir. Bügün, müstakil ressamlarımızın İz- mitteki sergilerinin açılmasına hiz. mette bulunmak suçile mazmun ola- Tak mühakeme edilmekteyim. İzmit müddelumumiliği, 6 sergide eser teşhir etmiş olan diğer ressam- ları da arattırmaktadır. Onlar da mahkemeye verileceklerdir. Müsade- Selim Tevfik vesikâsi olarak; Izmik” “müddetumu. | FE ie. Ya : miliğinde muhafaza edilmektedir. «| Acık Kalacak Memurlar Bu yeni malâmatın arttırdığı bir hayret ve teessüf içinde, haklarında takibat yapılan diğer ressamlarımı- zın isimlerini de öğrenmek İstedik. Muhatabımız onları da bize şu cüm- lelerle tanıttı: AHİLİ HABERLER İzmit Müddeiumumisi Ressamları Dava Etti İzmitte Müddeiumumiye Tabloların İçin Müracaat Etmiş Olan Vatandaşlar da Bulunamıyor Avrupada okumüş bir sanatkârdır: Diğeri Mahmut Cuda, birisi de Jihamidir. Bu ressamlarımız da, hem Miseden, hem Güzel Sanatlar Akade- misinden mezun olmüuş, hem de Av- rupada senelerce okumuş sanatkâr. lardır. — Bu sanatkârların eserlerini müs tehcen bulan ehlivukuf heyeti, han- g! mütehassıs zevattan müteşekkil. dir? — Noter Salih Zeki, maliye mu- hasebe müdürü Şevki, avukat Meh- met Emin ve fotoğrafzı Salih! — Siz de halktan müracaat olma- dığından emin misiniz? — Bittabi: Hem evvelâ böyle bir iddianın hakikat olabilmesine mad- deten imkân yoktur: Zira, müddel- umumi eserleri müsadere etmek ka- rarını, serginin açılışından beş On dakika sonra, ve eserleri görür gör mez vermiştir! Bütün bunları dinledikten sonra, memleketin ileri düsturlarını haz metmiş bir dimağın, endişeyle ve te- essüfle sizlamaması mümkün değil dir. Bu itibarla, biz de, münevver İz- mit halkının isabetli teşhisine iştirak etmekten, ve bu hâdiseye şu sıfatı münasip görmekten kendimizi ala miyacağız; “— Sanat Menemenit,; EAA ii 26 -4-939 Gümrük Tarife Kanunu Tadi! Edilecek Yolcular İçin Kolaylıklar Gümrük tarifesi kanununda ge - niş değişikliği ihtiva eden kanun pro- jesi Büyük Millet Meclisi Encümen- lerinde tetkik edilmektedir. Bu yeni proje ile yolculara gümrüklerde da- ha geniş kolaylıklar ve muafiyetler temifi olunmaktadır, Projeye göre aşağıda yazılı eşya gümrük resminden muaf olacaktır: *Yolcuların beraberinde getire » cekleri kullanılmış ve kullanılma - mış nakil vasıtalarının, zabit, mü - rettebat, müstahdem, tayfa, şoför ve sürücülerin yalnız kullanılmış zati eşyaları, yolcuların beraberinde bu- lunacak sigaraların 50 tanesi veya 50 gram tütün, yolculuk esnasında kul İlanılmağa mahsus ve kapları açılmış şeker ve şekerli maddeler, inhisara tâbi açılmış tuvalet suları ile kolon- ya ve ispirtolu maddelerden bir kilo- ya kadar olan miktarı, ( yolculukta kullanılmağa mahsus Omekülât ve meşrubat, bir Türkle evlenen ve bu evlenme sebebiyle ecnebi bir mem » leketteki asıl ikametgâhını terkede - rek Türkiyeye gelen gelinin kulla - nilmiş ve kullanılmamış cihaz eşya - sı, ticari mahiyette olmadığı tahak » kuk eden nümünelik eşya ve model- ler, harp malzemesi, âmme ve hayır müesseselerine teberru suretiyle gön derilen eşya Relsieümhurun zat ve ikametgâhı için celbedilen eşya DENİZ ve LİMANDA : Yeni Araba Vapurları Şirketihayriyenin yaptıracağı iki araba vapurunun projesi ikmal edi! ların yapılması için hâziumime w Yeni belediye bütçesinin tatbi - kiyle 240 memurun açıkta kalacağı hakkında çıkan haberler doğru de - ildir. Halen belediye kadrosunda o- lup da tekaüt müddetini doldurmuş — Birisi ressam Ali Sermet. Kol- Jejden Güzel Sanatlar Akademisin- den mezundur ve devlet hesabina ve hazirandan itibaren tekaüde sev- kedilecek olan memurlardan gayri a- çıkta kalacak memurların sayısı pek azdır. Bunların da kısmı azamının a- çılacak olan yeni vazitelere tayin e- dileceği ve hiç bir ehil memurun İş- siz birakılmıyacağı temin edilmek - Büyükdere 30 uncu ilkmektep talebesinin verdiği müsamerede kü- çüklerin milli dansı, ve vürut tarihleri hakkmda tam bir fikir vermek mümkün değil- dir. Fakat limanımıza gelen sey- yah gemilerine girmek için Er- niyet Müdürlüğünden müsaade almak lâzımdır. e 8 — Geçen sene Trak vapuru ile her pazar Bursaya yapılan te- nezzüh seferleri ne vakit başla - yacaktır? C — Tenezzüh (seferlerinin programları henüz ilân edilme- miştir. . S — Belediyede Almanca ter- cüman olmak için ne gibi vasıf « ları haiz olmak lâzımdır ? C — Iyi almanca bilmek ve Js- KARİLERİMİZİN SUALLERİNİ BURADA CEVAPLIYORUZ | tanbulun tarihi eserleri hakkın- da malümat sahibi olmak lâzım- dır. ..—. . S — Gazetenizde tefrika ha > linde neşredilen “Bulgar Sadık” kitap halinde çıkmış mıdır? C — Basılmaktadır, yakında çıkacaktır. . S — Türkiyeye Avrupada yes pılmış ayakkabı geliyor mu? C — Belki bazı büyük mağı- zalar getirtirler, fakat umumiyet- le ayakkabilar yerli malıdır. vena ge S — Sehrimizde satılan vün- tedir Asım Süreyya İstifa Etti Belediye İktisat Müdürü | Asım Süreyya dün istifasını vermiğtir. A- sım Süreyya Matbuat Umum Müdür lüğü müşevirliğine tayin olunacak - tır. İktisat Müdürlüğüne tayin edile- ceğini yazdığımız İktisat o Vekâleti şube müdürlerinden Saffete a- it tayin muamelesi tekemmül edin- ceye kadar belediye İktısat Müdür- lüğü vazifesi müdür muavini tara « fından ifa edilecektir. CEVAP lü kumaşların çoğu yerli midir? C — Üzerinde Avrupa fabrika- larının markaları bulunan yünlü kumaşların bile çoğu yerli fab- rikaların mamulâtıdır. Avrupa malı yünlü kumaşlar pek paha- hdir ve ancak bir iki terzide bu- Junur. . S — İngiltereye ipek o çorap ihraç edileceği yazılmıştı. Şimdi: ye kadar hiç ihracat yapıldı mı? C — Hayır. Zaten bu bir ha yaldi. pi lanmıştır. Bu vapurların © İnşasih kullanılacak olan kızak da mayıs » çinde bitecektir. İki araba vapuru İ- çin 150 bin lira sarfedilecek vapur - lardan birisi 40-50 otomobil alacak şekilde şirketin en büyük araba va- puru olacaktır. Diğer küçük vapur da yetmiş yedi numara tipinde yapıla - caktır. Torosluların Gezintisi Toros Gençler Birliği önümüzde- ki pazar günü Boğaziçinde bir gezin- * tertip etmiştir. Gezintiye beş yüz kişi iştirak edecektir. Şirketihayri « yeden kiralanan bir vapur sabahleyin 8.40 da köprüden kalkarak Çınarlı- ya kadar gidöcek ve akşam geç vakit Köprüye dönecektir. Batıray Geliyor Almanyada Krup müessesesinin Cermanya tezgâhlarında ( yapılan “Batıray” denizaltı gemimiz de de « nize indirildiğinden bugünlerde tec- rübeleri ikmal edilerek memleketi - mize hareket edecektir. Haliçte Valide Kızağında yapılmak ta olan fki denizaltı gemisinden biri- si de mayıs içinde denize indirilecek- tir, TAKVİM ve HAVA ÇARŞAMBA 26 Nisan 1939 4 öncü Gün: 30 Kasım: 170 Arabi ; Rum 1358 Rebiilevvel: 7 Nisan: 13 — Öğe aa 1859 314 İkindi: 16.01 — Akşar: Yuigı: 2040 — İmsik: Hava Vaziyeti — Yeşilköy Meteoroloji istasyonundan 1- anan malâmata göre, yurtta hava Şimal bölgelerinde “çek bulutlu ve yer yer vam Zişlı, Cenubi bölgelerde bulutlu ve çok mevrli yağışlı geçmiş rüzgörler Doğu, Cenup Doğumu ve Akdeniz kıyılarında Simeli istikametten, diğer bölgelerde ce- mubi İstikârnetten orta kuvvetle emmiş- ir. Dün İstanbulda hava bulutlu geçmiş, rütgür Cenubi Garbiden “saniyede 4 — 4 metre hızla esmiştir. Ssat 14 te hava tsz- yiki 1010,3 milfbar (41, Sühenet en yük- sek 19,5 ve en düsük 130 santigrat ola- rak kaydedilmiştir. | | İ