Elektrik Fabrikasında Yeni Kazan Dairesinin TemeliMerasimleAtıldı “fstanbulün e karşılamak daki elek rarlaştırılan 25 bin kilovat takatin - de cereyan temin edecek yeni kaza dairesinin temel atma merasimi dün Nafia Vekili Ali Çetinkaya tarafın - dan yapılmıştır. ye Rei. rik İdares fabrika arı ve bir oğlu, dare memu: davetliler de ha; dır. Bu münasebetle fa Tarla donatılmıştır İlk harcı Nafıa Vekili koydu Saat onda Nafia Vekili Ali Çetin- kaya vali ile fabrikaya gelmiş v pıda Elek müdürü M disler tarafından kil doğruca inş yeni dairenin kurulacağı sahayı tet kik eti ği plânlar üzerinde izahat almıştır. Bundan sonra temele konacak hatıra k uşlar- ik idaresi erk karşılanmıştır. V. imzalanarak bir kavanoza konmuş - tur. Nafia Vekili kavanoza ayrıca küğıtla beraber bir de gümüş lira yerleştirmiştir. Temel üzerinde bir © kurban kesilmiş, Ali oÇetinkay “Cümhuriyet hükümetinin ve istik - İâlin Türk milletine temin muvaffakıyetlerden biri olan Elek - trik Şirketinin de milileştirilmesi “den sonra yapilan bu inşaatın mil - > let ve İstanbul halkı için hayırlı ok ması” temennisiyle ilk harcı temele koymuştur. Vekili, Vali ve diğer da- vetliler takip etmişlerdir. Temel atma merasimini mütea - e Vekil fabrikadaki tesisatı gez - tralı ve diğer İşler üzerinde, a müdüründen ve mühendislerden izahat almıştır. Merasimden sonra, hazırlanan ilere limonata ve pasti sti AK Çetinkayanın izahatı kaya, fabrikadaki kü cereyan takati, © yeni yapılan kazan etrafında şu İze- mama © iki kuru kol kemiği arasına yazıl- miş (Mek marka eroin) yazısına te- sedüf etti ve bunları hiç bir şey anlamadan ortadan kaldırdı. Ve böylece duvarın temizlen - mesi tam iki gün sürdü. Sonra, badana başladı. yeni ve engi ağık sarıydı. Avlunun kirli va katı toprağına unu- bulmuş bir güneş ziyası gibi uzun ve dökük bir ışıltı ile aksediyor- du. Son fırçalar vurulurken, uzak- tan seyrediyordum. Duvarın ya * rım badanası bile | mahpushane için insanı avulacak bir hâdisey- di, Recep usta, işini | bitirdiklen sonra, uzun saplı fırçasından dam- © dyan renkli kireç damlacıklarına ehemmiyet vermiyerek geri geri çekildi ve tablosunu seyreden bir ressam gibi gözlerini (süzerek baktı, Bir şeye karar vermiş te için- “den mücadele ediyormuş gibi mü- teredditti. Gözlerini yere, indirdi, duvarda ve etrafında dolaştırdı. Ve yavaşça yürüdü, kalın ka- laslardan yapılmış kıymetli iske - lesini iki cephenin (birleştiği zaviyeye kadar sürükledi. Ben ev- velâ leke gördü de bir kaç firça geçirecek zannettim. Halbuki is- keleye, fırçasını duvara dayayı- rak, elleri boş çıktı. Duvarın İn- san boyundan biraz yukarısına, el yetişemiyeceği Şeyler yaptı. Sonra © yaramazlık eden bir çocuk telişiyle yere indi. Fırçasım hızla kavrıyarak © içeri girdi. Merakla yaklaştım. Duvar. da eğri büğrü yazılar vardı. Güç- Jükte okudum: (Bu duvarı badanacı Recep usta boyamıştır| . İyi veya fena bir hatıra bırak- — Mağa galiba mecburuz. ğıdı Ali Çetinkaya, Vali ve| Elektrik İdaresi Müdürü tarafından | ettiği | in silinmesi | imkânsız bir yerine uzandı. Bir | iyacımı hatı ve vermiştir; “— Mefsuh elektrik şirketi 1938 | senesinde satın alındığı zaman Si - lâhtar fabrikasının takati türbin ba mından takriben 70 bin kilovat ol. masına mukabil mevcut kazan taka-| ti ancak kırk bin kilovattı. Bu mık- İtarın da yalmz 25 bin kilovatlık kısmı modern bir tesisatı. Mütebaki 16 bin kilovatı 1013 senesinden kal. ma eski tipte alçak tazyikli 8 kazandan müteşekkildi. Halbuki İs - tanbul şehrinin elektrik ihtiyacı her gün biraz daha artmaktadır. 193: nesinde âzami anı takat 33.000 vatı bulmuş ve önümüzdeki seneler- de süratle artacağı tahmin edildiği, den mevcut kazan tesisatının bugün İbile emniyet bakımından kâfi gel - İmediği görülmüştür. Bu sebeple ar- tacak ihtiyacı karşılamak için 25 bin lovat takatinde esinin acilen tesisi ir kazan da. kararlaştırıl « mıştır. Yeni kurulacak kazan dairesine en modern tesisatla mücehhez ve be- heri saatte 62 ton yüksek tazyil üksek hararetli buhar veren iki ka- İzan kurulması tensip edilmiştir. | 1 milyondan fazla harcanacak Silâhtar fabrikasının bulunduğu Ii çamurdan müteşekkil ol - ığundan üzerine kurulacak binala- rın tehlikeli bir surette çökmemeleri İçin ancak santimetre murabbama 3600 kilogram tahrli etmek caizdir. Bu sebepten inşa edilecek kazan da- için bin metre murabbal sathin- İda ve 4 metre irtifamda betonsrme hususi şekilde bir temel yapmak za. rureti hasıl olmuştur. İ liyeti ve temel sikle! de indirilmesi gözönünde temel betonunda Simon Fandü kul lamlacaktır. Kuvvetli o demii erme olan bu beton temelin mal ti. Dür firmasına ikale edilen iki kazan ve monte? masrafı, bina ve be- Tü tesisatı, tulumbalar, kömür nakil tesisatı ve teferruat olarak yeni te- sisat için 1 milyon 100 bin lira kadar a sarfı mukarrerdir, Bu kazanlar kom mevsimi girmeden hizmete ve bu suretle şehrin elektrik ihtiy cını,büyük bir emniyet emsali ile ş ün olacaktır. Bu kabil mühim inşaatın şirket zamanında ılması istenildiği zaman, şirket i #mtiyazin uz bi taleplerle karşılanırdı dimizin malı olan bu tesisatı onlar dan daha müketnmel olârak ve daha külfetsizce yapmış olacağız.” Vekil, saat on bir buçuğa kadar fabrikada meşgul olmuş, öğleden sonra Metrohamına gelerek saat 17 ye kadar tetkiklerine devam etmiştir. İ Ali Çetinkaya bugün yapılacak Parti Grupü aında bulunmak) İüzere dün akşam Ankaraya gitmiş bir — - Resmi Rupor (Başı 1 inelde) ve netleede gemilerin vaziyetlerin- de tekne, makine, kazan yapı ve kuk- | lanış bakımlarından can ve malları tehdit edici asli veya bunun bari -| İcinde mukaveleye aykırı feri mahi- İyette bir kusur veya noksan tesbit edilmemiştir. | m — Akay tipi “Suvat ve Ü- »* gemileri: İ Bu gemiler hakkında ileri itiraz ve tenkitler tetkik edilmiş ve neticede süratlerinin düşmediği, kö- mür sarfiyatlarının o mukavele ve şartname hükümlerine uygun bu - lunduğu görülmüştür. ği ARAM Karamanda Kuduz Köpekler Karaman (TAN) — Son günlerde burada kuduz köpekler çoğalmıştır. Celâl mahallesinde bir çoban kö- peği 3—4 çocuğu ısırmıştır. Köpek, polis tarafından öldürülmüş, beledi- ye doktoru Halit Şevki Akyüz, ku- duz şüphesini tesbit etmiştir. Çocuklar berayı tedavi belediye tarafından Konya memleket hasta - nesine gönderilmişlerdir. Günün Meselesi: Polonya (Bayı 1 inetde ) ya arasınd n Koridoru ver mişlerdir. Bu Koridorun denize çı. kan kısmında Gdinya limanı Po- lonyayı denize ayan biricik limandır. hassa harp sanayli için muhtaç ol duğu ham maddeyi bu liman yolu ile hariçten getirir. İhracatının mü him bir kısmını bu yoldan yapar. Binaenale; ; Korido- run Almanlar tarafır sı Polonyanın denizini kapar. Onu hariçten ham madde ve harice mal sevketmekten me - neder. Zaten Baltık denizinde Polon. deniz kuvve z için, Almanya bu pencereyi Polon- yaya dalma kapayabilir. Almanlar Şarki Prusya ile Ara Almanyanın birbirine birleşme - er. Zaten Danzig şehrin- kim olan Nazilerdir, Binaen- sleyh yarın öbürgün Danzig şehri kendisinin Almanyaya ilhakmı i- lân edebilir ve bu emrivaki Koris gali- ınma - yanın ar tarafından İşg lir. dorun Almanlı ç ede P olonyayı tehdit eden ikinci Alman tehlikesi de cenuptan Almanyanın emellerinden bi - ri de müstakil bir Ukrayna devle- ti kurmaktır. Müstakil Ukrayna Alman Silezyasından ve Slovakya hudutlarından başlayarak Polon - a, Rusya ve Romanyadaki Ukray- nalıları içine alan ve tâ Volgaya kadar uzanan 50 milyon nüfuslu na; n bir ülke olacaktır. Müş takil Ukrayna topraklarının mü - hün bir kısmı Polonyadadır. Al - kaç senedenberi bu sında İstiklâl ha- çalışıyor ra bu lahrikât bir misli daha arttı- rılmış ve Polonya hükümetini ra- hatsız ede Almanya istiklâlini Küizümrisiği 30 milyonluk bu ülkeyi İtısaden İşte bu plânlarını tatbik saha- sına koymak etneliyle Almanya â Çekoslovakyayı i ayırmış, alden Pol tir. Bu suretle Polo; guyet sıkı bir çember içine alınmıştır. Polonya bu Alman tehdidi kar- sısında gayet nazik bir vaziyette dir. Polonya tek başına Alman tilâsına karşı duramaz, Roman, güvenemez. Ona en ahir Sovyet Rusyp Fakat Polonyalılar mem ne girecek Rus ordularinı, bir da- ha çıkmıyacağından korktukları i- ir türlü Sovyetlerle askeri bir ittifak yapmağa yanaşmamışlar - kımdan “etleri - dir. Polonya için yegâne mesnet | Garp devletleridir. Onun için Po- lonya Hariciye Nazırı Bock bir ta. raftan dahilde müdafaa hazırlık - ları yaptırırken, bir taraftanda Garp demokrasileriyle müzakere - lere girişmiştir. Şimdi de Londra- ya hareket etmiştir. Fakat Garp demokrasileri, Polonyanın parça - lanmasındaki büyük tehlikeyi ev- velden gördükleri için şimdiden Polonyaya teminat vermeğe lü- zum görmüşlerdir. Ve Almanya, Polonya topraklarına ayak attığı gün karşısında Sovyet Rusyayı, Fransayı ve İngiltereyi bulacaktır. Pp Almanya Polonyayı as- keri işgal altına almak ni. yetinde değildir. Çünkü Alman er- kânharbiyesi Sovyet Rusya ordu- lariyle Polonya topraklarında çar- pişmağa taraftar görünmemekte- dir. Polonya topruklarında Sovyet orduları ile yapılacak bir muha - rebe Almanyayı zayıflatabilir. O- Bun için Almanya Polonyayı aske- ri işgal suretiyle değil, siyasi par. çalanma yolu ile küçültmek tasav- vurundadır. Memelde olduğu gibi Danzig kendiliğinden Almanyaya ilhakını ilân edecektir, Danzig'in bu hareketi Gdinya limanını teb- Polonya, sanayii de bil- | gitirmekten | de | TAN Büyük Üstat Hüseyin Rahmi İ Ile Mü ilâkat Zaten okuduğum felsefi e- ziyeti de, anlaşılabilme- Bir de bizim yerli filo Tuyor, serlerin m de ara sıra felse- fi yazılar yazıyorum. Bunu bir ö- dünme sanma. Çünkü felsefi yazı yazmak, masal maktan mühim bir iş d r diğrm felsefi Hayriyeye okuyorum: O bile; yaz. dıklarımın manasını anlıyor. Hal. buki geçen gün kozcağıza bizim fi oku- daha Benim yaz- bizim yazısını Dikkatle dinledi, zılmış bu? tle sordu. Hüseyin Rahmi, yanındaki v. hanenin kenarından bir defter rak sözüne devam etti: — Neler yazdığımı da öğrenmek istiyordun.. Sana bir Iki misal ve- rey Karıstırdığı defterinden şu cüm- leleri okudu: “— Adaleti tatbik eden, Allah değil kullardı Tühivet, asla bir isiin taşımıyacaktır: Çünkü her Isim onu feza ve zaman İcinde € dit etmiş olacaktır!”, “Allah bizzat ademi halkedemez “Mesni say- dığrmız anlarımız. ruhumuzun ha- tam âyar edilmiş dakikaları- dinledi de: diye kema m: Ss onra def'erini kapayıp yeri- ne koydu ve gülümsiyerekk — işte, dedi, gördüğün gib ukalalığa döktüm.. ve ilâve et — Hem geçelim bu bahsi. Dün- ya ne flemde? Yeni ne havadisler var? Onları söyle. Güldüm: — Isviçrede Almanlara ediliyormuş! Hüseyin Rahmi: Demek sıra Isviçrede.. Ve dudağını büktü: Fakat bu seferki bahaneye kimse inanmaz. Bu aralık Almana işi hakaret dedi, Yazıhanedeki gazetede g mebus listesi ilişti, Alıp göstererek: — Okudunuz tabit? dedim. — Azar azar okuyorum ni tantamlıyamadım d — Kendinize gelmediniz mi? üldü ve: — Hayır. dedi. demek ben, pek “sona kalmışım! Hepsi- Eğer onu yormak endişesi içimi mütemadiyen dürtmeseydi, üstadı dinlemek zevkini, daha kim bilir ne kadar sürdürebilirdim. Ben dan hazırlanırken, bütün gi me rağmen o da yerinden ka — Demek gidiyorsun.. dedi, mra doktor da gidecek. Bi- ra Payansız bir hayat iştahile Mar- marsya dalan gözleri — Ve. dedi. lacağım! Ustadın yilksek hünerli elini ö püp çıkarken tıpkı, içine kapatıldı. ğı odada yalnızlık korkusile hıçkı- rân bir çocuktan ayrılır gibi oldum. ne yaşardı: Ben yine yalnız ka- Çavuşlu Köyünde Bir Yaralama Çanakkale (TAN) — Çavuşlu kö- yünde bir kavga neticesinde Mehmet Joğlu Osman, Mehmet oğlu Sabriyi bıçakla oğır surette yaralamıştır. Os- man tutulmuştur. ———— ———— likeye koymağa kâfidir, Bir taraftan da cenuptan Uk - raynalılar illerini ilân ederek Almanyanın yardımını isteyecek « lerdir. Almanya, Orta Avrupanın hâkimi sıfst ni parçalanmayı uzaktan idare ededektir. Bu tak - dirde Polonya askeri bir tecavüze uğramış olmiyacağı için büyük demokrasiler yardıma imkân bu - lamiyacak ve Polon; parça - lanmasına seyirci kalacaklardır. Fakat Beck Londrada demok - rasilerle yapacağı anlaşmayı, Ak manyaya karşı kuvvetli ve müşte- rek bir cephe halinde tahakkuk et- tirebilirse o vakit Almanyanın bu plânını tahakkuk ettirmesi güç- leşir, Ve belki de o vakit Şarka doğru akamıyan Alman seli cem bu şarki istikametine çevrilir. Buğün vaziyet budur. ru | | tarihi şartları, Hitler Chamberlain'e Cevap Verdi (Başı 1 şen kanuna riayet etmiye mecbur olmak için yaratmamıştır. Alman- ya onlara itaatin mükellef değildir. Almanya bizzat kendi ihtiyaçlarma göre yaşıyacaktır. Bugün biz, diği di in veya otların devlet a- damlarının lütuf v bi bulunmuyoruz. İngiliz devlet adamı, leler hususunda memiz lüzumuna, meselelerin açık görüşmelerle hale ledilmesi icap ettiğine ve bu suretle bütün meselelerin halline imkân bulunduğuna kall İse, kendisine şu cevabr vermefi , ide) er bugün bir bütün mess- kendisiyle görüş” binsenaleyh bu Tam on beş s6- fırsatına malik olduk ki, eğer Mületler Cemi- yetinin uzun nutuklarda bizim me- selelerimizle meşgul lemekte devam eti politikada muvaffakıyetsizlikten mu vaffakıyetsizliğe uğrıyacaktık. Belki de ebediyete kadar bokliyecektik. “Az Faziletli İngiltere, Bugün dünyada milletlerin, fazi- letli ve faziletsiz olmak üzere ikiye ayrılabileceği sık sik iddia ediliyor. Faziletli milletlerin başlıca mümes- silleri onlarca İngilizler ve Fran sızlardır. Faziletsiz milletler de bil hassa Almanler ve İtalyanlardır. Bu gibi tefriklerde bulunmak bizce bir beşerin işi değildir. Böyle doğru bir farkı ancak Tanrı yapmağa mukte- dirdir. Bir İngiliz devlet adamı ge- lip bana “Tanri faziletli milletleri, kendilerine ie dörtte birini vererek mi tlandırmak ve di- gerlerini de ai her türlü ni- metlerinden mahrum etmek sureti le hükmünü vermiştir. diyebilir. Ancak şunu söyliyeyim ki, İngiltere üç yüz sene müddetle çok az fazi- etli bir millet olarak hareket etmiş- tr. Ancak bugündür ki ihtiyar İn. giltere birdenbire faziletlerini hatır lamıya başlamıştır. Bu faziletleri tefrik etmek bun - dan yirmi sene evvel hiç şüphesiz İn- giliz adamları ordu. BU hassa başkalarının malına tesabüp etmek mevzuu bahis olduğu zaman O zamanlar müstemleke fütuhatı fa #iletle pekâlâ tev'em görülüyordu. Çünkü o zamanlar en kuvveti du. 15 sene Almanya kadere büyük bir tevekkülle boyun eğdi » Hattâ biz Nasyonal y iktidarı elimize Idığımız vakit meseleleri müzakere yolu ile hallet. meğe çalıştım ve her mesele İçin rih tekliflerde bulundum. Fakat bü- tün bu teklifler müttehiden redde - di. Her milletin kendisi için mü- kaddes menfaatleri vardır” Çünkü bu menfaatler onun kendi hayat şe - killeri ve meşru haklariyle yek vü - cuttur, Fekat bir İngiliz devlet adamı her meselenin, hattâ Alman milleti. nin hayat sahasina dahil bulunanın da, ancak İngiltere İle evvelden mü. zakere edilmek şartiyle halledilmesi veya ortaya konulmasını isterse, ayni suretle ben de İngilterenin kendi imparatorluğu içinde her neyi olursa olsun halletmoden evvel Al manyaya müracaat etmesini talep e- debilirim, Almanyanın hayati menfaatleri Bugünkü Alman milleti, bugünkü Almanya artık hayati msufaatlerini terketmek fikrinde değillerdir. On- lar ufukta beliren tehlike karşısında atıl kalmak istemiyorlar, Eğer müt- tefikler Avrupanın haritasını, hakkı, tıki ve coğrafi za- rüretleri göstermeksizin değiştirebil di is biz Almanlar o zamanlar bu- na mâni olmak imkâruru bulamadığı" mızdandı. Eğer bugünkü Almanya dan, bazı peyk devletlerin Almanya- ya taarruz edecek derecede kuvvet- lenmesine müsaadekirlik bekliyor” etik devlet adamları alda- nıyorlar. Bugünkü Almanya harpten Almanya değildir. Eğer bir devlet, büyük devletlerin hesabına ateşten kestaneyi çıkarmak için ma- şalık yapmak hevesine düşerse, çok dikkat etsin, Parmaklarını yakma. sın.,, Savaşa her an hazırız İngiltere ile günün birinde bir an laşma yapmıstım: Deni? anlaşması. Bu anlaşma, iki tarafın biribirine karşı asla harp etmemesi gibi besle- voa İngilterenin Son Kararı Alkışlanıyor (Başı 1 incide) Lehistan, Romanya ve bütün şafi Avrupa devletleri İngilt minatından memnundur. Leh yasi mahafline göre İngil! fa olarak Avrupanın şarkı için rupanın garbi dere rantileri prensibini k Lehistan mehafilini en çok mem eden nokta, İngilterenin Leh kendini tehlikede görmek bahsi serbest bırakmasıdır. Bu sure giltere yüz senedenberi takip edegel diği infirat siyasetinden tamamiyi& tecerrüt etmiş oluyor. Bütün İngiltere gazeteleri hükü” meti teyit ve Mister Chamberlain'in beyanatını tasvip etmektedir. i Deyli Telgraf, Mister Chamber “İ lain'in beyanatını İngiltere - hari siyasetinde bir dönüm noktası say yor. Ve artık İngilterenin Avrupa * daki hududu Ren nehri üzerinde de) gil, Vistül nehri üzerindedir, diyor. Liberal News Chroniele ile amesl Ie gazetesi olan Daily Herald da betİ yanafı tasvip etmektedir. Taymisj Mister Chamberiain'in bu beyanat “| la Lehistanı karış karış müdafaayi taahhüt etmediğini, fakat onun ser best müzakere yolu ile bütün ihtilâf” ları bertaraf etmesi için icabeder bütün teminatı verdiğini söyledik * ten sonra *“Bütün dünyanın a” rini İltreten meydan © okumaları kati cevabı oldığını” ilâve ediyor. İngilterenin taahhüdü sarihtir Londranın resmi mâha: panın öteberisinde Chamberlain ta* rafından söylenen sözlerin ehemmi * yetini küçültmek yolunda vukubu © lan teşebbüsleri hayretle karşıla * makta ve taahhüdün son derece sa * rih olduğunu söylemektedir. Lehistan hükümetinin bundan böyle her yeni inkişaf hakkında İn- gitereye malümat vermesi bekleni - yor. Fakat İngilterenin asl hedefi. Lehistanın vaziyeti üzerinde tesir et” mek deği Maksat onun serbesti! hareketini temindi Lehistanın Löndra sefiri Tord Halifax ile görüşmüştür. Mister Chamberlain'in son beya” natı, Lehistan Harlelye Nazırı mira" lay Beckin Londrayı ziyaretine hu - susi bir ehemmiyet vermiştir. Hatt © bu yüzden İngilterenin kadro harie! edeceği bir takım zırhlıları Lehista- na vereceğine dair bir takım şayla * lar da şiir. Fransa hükümeti, geçen perşembe- denberi Mister Chamberlain'in ya" pacağı beyanattan malümattardı ve bu beyanatı tasvip etmiş bulunuyor» u. Bütün Fransız mahafili Ingiliz teminatını memnuniyetle © karşıla” mıştır. Sağ, Sol Iditün gazeteler bu ğ hususta müttefiktir. Esasen bu itti Ü ak Daladier'nin son nütkundanberi © göze çarpmaktadır. Blum, Populsire gazetesinde, de- mokrasiler arasındaki beraberliğin harp kapısını kapadığını söylüyor, İtalyan gazetelerinde süküt İtalyan gazeteleri hâli mütales dermeyan etmemektedir Fakat Vatir kan gazetesi olar Popolo Romeno, te minatın derin tesirinden bahsetmek- tedir. Sinyor Mussolini, bugün Ramaya | dönmüş ve Çhamberlain tarafından yapılan beyanatın metni kendisine takdim olunmuştur. | | — bugün a a m diğim şiddetli bir arzuya dayanıyor- du. Fakat bu arzu karşılıklı olmak gerektir. Mademki bu arzu İngilte- rede büğün mevcut değildir, mez kür anlaşmanın şartları da kalkmış demektir. Almanya böyle bir cereyanı sükünetle karş tır. Kendimizden eminiz, emi kü kuvvetliyiz. Kuvvetliyiz, çünkü birleşikiz ve memleketin imarına ça” lışmak İstiyoruz. O derece eminiz Xi dünyada hiç bir kuvvet öyle cümlelerle elimiz” den silâhlarımızı bıraktırmağı mu vaffak olamaz. Ve eğer herhangi bir millet silâhlarmı bizim silâhler rımızla hakikaten ölçmek istiyorsa, bu savaşa her an hazırız. Her Hitler, daha sonra mihverin kuvvetli dostluğu temsil ettiğini an latmış, Chamberlain İngilteresi ie Stalin. Rusyasının tam biribirinin tıpkısı olduğuna göre Bolşeviklik ile demokrasinin syni olduğunu ifa“ | de etmiştir.