o amı, Mİ i Mi (Baştarafı 1 incide) daima bol bol talebemizde mevcut olduğu malümdur. Bugünkü mede- asıl lâzım olan ve bir iki asırdanberi bilhassa ihmal lam temel ve hassa, muntazam, metodik, yarulmak bilmeden çalışmak kabi- liyetidir. Onun ett Üniversitelilerimizin çalışkanlığı, o benim için çok calardan ve talebelerden bilhassa rica ettiğim nokta da kudur. Gene talebenin idealist olması, vatanın istikbali için bü- yük temeldir, Bizim ideallerimiz, vatan ve millet hizmetinde toplanır. Her meslekte yetişen Üniversiteli letine ve Türk vatanına hizmet edecek faydalı bir unsur ol - mak ideali, bütün çalışma hayatına hâkim olmak lâzımdır. Cümhuriyet, Türk milletine, milli devleti ve yeni cemiyeti te- mir etti. Bu iki esasla Türk milleti, insaniyet ailesinde kıy- metlı bır varlık vaziyetini almıştır. Bu vaziyet ancak, temiz idealle yetişen genç nesillerin karakter kuvvetleriyle muha - faza olunur, yükselebilir, Bilmenizi isterim ki, ahlâk ve ka- rakter sağlam olmadıkça, cemiyette, esaslı bir hizmet görme- ğe imkin yoktur. Cemiyetin kudret ve ehemmiyeti, vasati ah- lâk ve karakterinin yüksek kıymetine, het faktörden ziyade bağlıdır. Genç Üniversiteliler, Moraliniz ve karakteriniz, büyük Türk milletinin yüreğini ümit. lerle dolduracak güzel örneklerle kendin! göstermektedir. Türkiyenin istikbali üzerine teşhis koymak isteyen yabancılar, tahsil çağında bulu- nan pençlerimizin ahlâk ve karakterindeki sağlamlıktan ders almalı dırlar Milletin Dertleri İçin Halkla Temas Bu toplantıdan istifade edorek İstanbuldaki sayın vatandaşlarıma da teşekkür etmek istiyorum. Vatandaşlarım, üç dört gündür, muhab- bitlerinde beni bahtiyar etmişlerdir Bir bakışta sado görünen mevzulara temas ederken istifade edebilmemi temin edetek eiddi' bir dikkat ve samimiyet göstermişlerdir. Halkımızın her tabakasiyle mem- leketin her köşesinde doğrudan doğruya aradığım bu temaslar, benim için çok istifa: hattâ çok zevkli bir usuldür Küçük büyük meselelerin benim önümde ortaya dökülmesinde, ve imkân derecesi üzerinde hayalâta kapılmaksızın, millet dertlerinin açık ça mütalea edilmesinde, halk idaresinin büyük nimetini bulurum. Çok defa xonuşulan şeyler, zaten bilinen şeylerdir. Bununla beraber, ayni şeyin muhtelif muhitte muhtelif vatandaşlar tarafından söylenme; de bile bir istifade vardır. Sonra, bazan hiç umulmayan köşelerde, in- san, yeni meselelerin vücudundan haberdar olur, inanılmayacak ka- dar ufak tedbirler, millet için büyük faydalar temin edecek hizmetlere fırsat verir. Bu uzunca esbabı mucibe ile anlatmak istiyorum ki, vatan- rımla yakından memleket meselelerini görüşmek benim için şu- En Büyük Kuvvet Birlik Kuvvetidir Sevgili vatandaşlarım, Şimdi, İstanbul Üniversitesinden bütün vatandaşlarıma hitap edi- yorum Memleketimizin, Büyük Millet Meclisinin yeni seçiminin ba- sında haiz olduğu kıymet ve kudret, göz kamaşlıracak bir vaziyette bu- Tunuyor. Türk milleti, her türlü nifak tesirlerinden uzak ve salim bir birlik ve beraberlik havası içinde kendini göstermektedir. etin geçirdiği buhran içinde bir çok milletler, ufukta- ki hödiselere, bilhassa kendi içlerindeki nifak ve zaaftan dola- Yı, iztırapla bakıyorlar. Türk milleti, beynelmilel siyasetin ya- rın için beklenmedik hâdiseler hazırlaması ihtimali karşı- sında, her türlü nifaktan masun ve müteneffir bir halde, ken- dine güvenir vaziyettedir. Milletler için en bi silâhten keskin, her kudretten üstün en büyük kuvvet, kendi evlâdları arasındaki birlik kuvvetidir. Bilhassa, nüfusları çok mill lerin henüz insaniyet ideali için istikrar bulmamış hırs , siyasetleri karşısında nüfusları daha az milletlerin başlıca dayanacakları kuvvet, kendi içlerindeki, kendi aralarındaki nifaksız beraberlik kudretidir, Memleketimizin hali, bu ba- kımden çok kuvvetli ve çok ümitlidir. 5 ; Kırk elli senenin türlü nifaklarını, türlü tecrübesizliklerini ve fe- lâketlerin! okumuş ve içinde yaşayarak geçirmiş olgun bir siyaset nes- limiz var ki, yeni yetişen nesillerimizi, siyasetin zehirlerinden koruya- rak, onlara, Türkiyeye uygun olan en İyi siyasi" muaşeretin hem örne- Kini hem terbiyesini vermek mevkiindedir. Gerek matbuatımızda ve ge- rek siyaset adamlarımızda gördüğüm hal ve mesleğin, istikbal için çok | tımızda mütemadiyen tahakkuk ettirilecektir. TAN efimizin Tarihi Nutukları: | ümit verici olduğunu vatandaşlarımın önünde zikretmek, benim için haki Vatandaşlar İçin Hizmet Sahaları ! bir zevk, samimi bir sevinçtir. Azız vatandaşlarım, rini ve bütün evlâdlarını kucaklıyan bir siyasi aile haline gelmiştir. Vetandaşlar, büyük. partinin teşkilâtı içinde, her türlü hizmet ve inkişaf imkânını bulmaktadırlar. Partinin bu mahi- yeti, istikbalde daha ziyade kendini gösterecektir, Evvelâ, Halkevlerinde, memleketin içtimai ve kültürel sahalarında, memlekete hizmet etmek için istidadli vatandaşlardan geniş mıkyasta hizmet istiyeceğiz. Sonra, Parti teşkilâtında, mem - leketin siyasi terbiyesi ve inkişafı için, vatandaşlarımız, ge- niş hizmet sahaları bulacaklardır. Diyebilirim ki gelecek in - tihaplardaki mebus namzetleri, Halkevlerinin ve Partinin dört senelik faaliyeti esnasında kendi kendilerini kolaylıkla göstermiş olacaklardır, Vatandaşlarım, bilirler ki, bir siyasi partinin yüksek idaresi tarafından, müntehiplere. namzet gösterilmesi tabii bir şeydir. Bizim ananemiz de böyledir. Bu- nunla beraber, namzetlerin halkla temasını daha ziyade art - lıracağız ve riyaset divanının takdiri ile Parti teşkilâtının şimdiden tecrübe ve tekâmül ettireceğiz. Milletin Hakiki ve Haklı Mürakabesi Aziz vatandaşlarım, Halrçı bir idarenin bütün yüksek ve İleri tekâmülleri, siyasi haya- Milletin mürakabesi, idare üzerinde hakiki ve fiili olmadıkça ve böyle olduğuna milletçe ka- naat edinmedikçe, halk idaresi vardır, denilemez. Onun için, büyük Millet Mec vazife ifa etmesi en ufak bir tereddüde mahal vermiyecek selâbetle olacaktır. Bü- yük Millet Meclisi, milletin dahili ve harici bütün emniyetle- rinin hakikaten kudretli ve uyanık teminatı olacaktır. Büyük Millet Meclisi, milletin menfaat ve ideallerini hakikaten tem- sil eden bir millet hulâsası vaziyet ve itibarında bulunacaktır. Onun teşekkülünde ve onun çalışmasında hepimizin en temiz gayretleri, ve emellerimiz mündemiç bulunacaktır. Geçmiş meclisler istiklâl zaferinin kazanılmasında ve on beş sene- dir Wthar ettiğimiz bütün lerantta, başlıca mesnet ve kudret olmuşlar dır. Geçmiş Büyük Millet Meclislerini, milletimiz ve tarihimiz hürmet- le yâdeaecektir. Bizim Büyük Millet Meclisinin yeni intihabı vesilesiy- le onun vasıflarından ve yazifelerinden yeniden bahsetmemirin sebebi, ona millet hâyatında yeni bir tekâmül temin ettirmek içindir. Şürbe yoktur ki, bugün istikrar bulmuş bir milli var- lıktan ve feyizli inkılâplarla teşekkül'etmiş yeni cemiyetin emniyet ve huzurundan bahsedebilmemiz, on beş senelik A- tatürk idaresinin müsbet neticesi olarak mümkün olmakta - dır. Ateatürkün ebedi adını hep beraber yüreklerimizden ta- san sevgi ve tazim hisleriyle yâdedelim. Onun hatırasına kar- şı samimiyet tezahüratımızla yer yüzü göklere kadar bir da- ha çınlasın. Anarşi ve Zora Meydan Yok Asiz vatandaşlarım, Biz, halk idaresinin, milletimizin bünyesine ve arzusuna en uygun geldiği kanaatindeyiz. Halk idaresinin en nazik ta- rafı, bunun anarşiye ve zora meydan vermemesini tanzim €- debilmektir. Çünkü, gerek anarşi, gerek zor, halk idaresinin muhitinde külfetsizce dolaşabilen ve o idareyi kökünden tah- rip etmeğe istidatlı olan hastalıklardır. Bu hastalıklara karşı, yetişmiş vatan evlâdlarının kâfi derecede olgur ve iyi düşünür olmalariyle mukavemet edilebilir. Büyük Millet Meclisinin bünyesinde ve şuurundaki tesanüd ve vatanın yüksek emni- yetini muhafaza kaygusu, teminatların en başında olanıdır. Görüyorsu- nuz ki, halk idaresinin feyizli hizmetlerini tahakkuk ve tekâmül ettire- bilmek için de kıymetli şartlar vardır. Sevgili Yen: seçim başında, hükümet programının ve icraatının çerçevesi bari- cinde olan bir iki noktadan aziz memlekete hitap etmek istedim. Bütün dünyanır dikkatli gözleri önünde, birlik ve beraberlik kütlesi gösteren kudretli Türk milleti, kendine ve idaresine itimadını göstermek için yeni bir fırsat bulacaktır. Hep beraber bü imtihandan (şerefle ve mu- vafiskiyetle çalışacağımıza eminim. atandaşlarım, Cün huriyet Halk Partisi, şimdiden memleketin bütün menfaatle- takdirini daha yakından birbiriyle temasa getirecek usulleri | Milli Şefin Yeni Nutku Karşısında (Bayı 1 incide dahili ve harlej bütün emniyetle- İ rinin hakikaten kudretli ve uya- nık teminatı olacaktır; milletia menfaat ve ideallerini hakikaten temsil eden bir millet hulâsası va- ziyet ve itibarında bulunacakr.,, Türk demokrasisi henüz ön beş yaşında bir gençtir. Onu karakte- rine zarar verecek, bünyesini bo- zacak yanlış telkinlerden körü. | lâzımdır. Bilâkis genç demok» rasimizin (o serplip O büyümesi, kuvvetlenmesi, ve dünyaya ör » nek bir kuvvet halinde çıkması, hepimiz için en büyük (idealdir. Ve İsmet İnönü, dünkü nutk'yle, halkla doğrudan doğruya temas etmekten duyduğu zevki ifade et- mekle bize bu ideali telkin etmek- | tedir. Bu itibarla MiMi Şefin dün- kü nutku, Türk deflokrasisinin inkişaf tarihinde yeni bir safha açmaktadır. İsmet İnönünün Üniversite Kürsüsünden Millete Hitabesi #ncide) tün İnsanlık, bilhassa küçük millet » ler, insaniyet ideslinden uzak, hirs ip eden zengin (nüfuslu milletlerin tehlikesine maruzdur. Biz, | bu tehlikeyi o kadar candan duymuş bir milletiz ki, içimizde bu — tehlike karşısında birleşmiyecek tek bir fert yoktur. Varsa bizden değildir. İnö - nü, bu milli birliği yalnız Üniversite gençlerine, Türk vatandaşlarına de - İğil, ufukların ötesine de ilân etmiş oluyor. a İstanbul Asliye 3 üncü Hukuk Mahkemesinde: Tonhanede Ksrabas mahallesinde | ve çıkmazında 54 numaralı hanede| mukim Ahmet kızı Zineti tarafından | Tonhanede o Mumhane caddesinde 148 numaralı evde sakin Hasan Hü- seyin aleyhine 938/696 numara İle ağlar boserma davasından “dolavı gıyaben icra kılınan mühekeme neti- cesinde: Müddeisleyhin calısıp ailevi vezaif ve vecaibini ifa etmediği ve karısının kazandığı peray? da elinden | aldığı ve münazmalar İhdas ederek) mezbüreyi dövdüğü ve bilâhare b bütün aile evin! terkederek mumai- leyhin bugün bulunduğu yer de be- Ursiz olduğu sahadetle sabit oldu- ğundan ve karı koca arasında: şiddet. li geçimsizlik mevcut bulunduğun- dan kanunu madeninin 134, 138 ve 142 inci maddeleri mucibince taraf- ların boşanmalarına ve müddelaley- hin bir sene müddetle evlenememe- sine ve keyfiyetin teseiline ve Sabri nam cocuğun velâyetini ifa etmek üzere anası yanında İpkasma dair 23-1-989 tarihinde verilen hükmü wi 939/184 sayılı ilâm müddeialeyh Hüseyinin omezkür oika- 2 7-3-939 —— İspanyada Bir Hükümet Darbesi Oldu Başı 1 incide) nerede oldukları anlaşılmamaktadı. Bir rivayete göre, Negrin | şimdi Lapantidedir. Madritteki bütün ne * zaretle, sıkı bir muhafaza altındadıf. Gazeteciler hâdiseden çok tuhaf bir şekilde haberdar olmuşlardır; Gazeteciler her gün yaptıkları gi$İ geceleyin saat dokuzda askeri daire ye müracaat etmişler, evveli kend” lerine hariçle ihtilât etmemeleri, hafi tâ mahallf telefon muhaverelerinde$ çekinmeleri söylenmiş, daha sonr gezeteciler, gece yarısına kadar bif odada tutulmuş, gece varısmıdan sof” ra başka bir odaya götürülerek ken dilerine yeni vaziyet hakkında malğ” İ mat verilmiştir. Kartecena isyanı bastırıldı İspanyanm dün şahit olduğu ikis” ci mühim hâdise, Kartecenadaki İ* yandır. Hâdise henüz müphemdir Fakat anlaşıldığına göre Frankistlef bir aralık radyo istasyonunu işgal ef mişler ve şehrin nasyonalistler elini geçtiğini söylemişler, bunun üzerin? Kartecena radyosunun neşriyatı bif kaç saat durmuş, sonra neşriyat tek rar başlamış ve radyo istasyonunü işgal eden nasyonalistlerin yakalani" Tak çoğunun kurşuna dizildiği ilân © Tunmuştur. Yalnız İspanya cümhuriystine s# dık kalan donanmanın âkıbeti hak” kında biribirini tutmayan bir çok b#” ber alınmıştır. ik Bir aralık donanmaya (o mensvf gemilerin Kartecenadan hareket ef tikleri ve uzaklardan görüldüki söylenmiştir. İspanyadan Cezayir? doğru giden ve Cezayir üzeri uçan dört tayyare yere inmiş ve taf” yörelerin mürettebatı Fransız m& kamatı tarafından tevkif olunmuf tur, İçindeki cümhuriyetçi zabitlef Kartecenada çıkan isyandan istifaği” ederek Frankist İspanyaya geçimi istediklerini, fakat yanlışlıkla Frsff siz topraklarına indiklerini söylemi lerdir, Madritte Başvekâlet Utarafındif peşredilen bir . tebliğde Karter garnizonuna mensap bazi elemani rın pazar sabahı İsyan ettikleri, fav isyanın tamamen bastırıldığı bildiri” miştir. ————— ——— metgâhmi terk ve yenisinin Öf meçhul bulunmasına mebni hukü usulü munhakemeleri kanunun! 141 inci maddesine tevfikan İli tebliği tensip kılınmış ve bir suresi de mahkeme divanhanesine t dilmiş olduğundan tarihi ilândan if baren 15 gün zarfında müddeisl! Hasan Hüseyinin temyizi dava ed” bileceği tebliğ makamma kaim olmsf üzere ilân olümur. iri İcabında günde 3 kaşe alınabilir. AA RA RA RA RAE di Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma İ Nevralji, kırıklık, ve bütün Ra ağrılarınızi derhal keser- ig AKA GÜNDÜZ Fakat ince ruhlu mezarcının biri böyle yapmadı. Yanlarından geçerken bu konuşmayı bozmamak Için kalın pabuçlarım takırdatmadı, parmaklarının ucu- na basarak, gölgeleşti, sıyrılıp aktı. Başıboş otlayan bir eşek anırmadı, uzaklaştı. Yalnız, karşı çalıdaki serçeler, pek çocuk oldukları için cıvıldaştılar, Vurgun asfalta çıktığı zaman bir kanaryanın tek tüyünden daha yenikti. ıidin bayatı ne kadar fırtınalı geçmişti. Fakat giderayak rahata erdi ve şüphesiz ki rahat göçtü. Artık uyandığı zaman bitkinlik kalmamıştı. Vü- cudünde tam bir gürbüzlük hissediyordu. Şişliye dar bir tempoda yürüdü. V eybeli plâjının önünden geçerken hatırladı. Bir TEFRİKA No. 56 tarihte yarısı görünen şu karşıki evde bir mevsim oturmuştu. Hayri Temelli de ara sıra komşuluk eder- di ve kendisini yalnız bırakmazdı. O mevsim ne me sut mevsimdi, Hayri ile beraber içkiyi bırakmışlar, ayak ve deniz sporları yapmışlardı. Genç Hayri ve ihtiyar Vurgun dipdinç olmağa yüz tutarlarken kış bastı ve her iyi karar yarıda kaldı. Ahmet Rasimin mezarında taze açılıp boşaltılmış iki rakı şişesi ile fıstık kabukları gördü. Demek ken- disinden önce bir gelen veya gelenler olmuş. Bu te- kaddüme kızmadı, Ahmet Rasimin bahtına memnun oldu. — Senin hayatım da gürültüsüz bir fırtına içinde geçti üstad. Fakat sen de giderayak nefes aldın. Ha- &rlar mısın? Şapka kanunu çıktığı gün senin bir yır. tık kasket alacak paran yoktu. Dostlarından bir kul- lanılmış şapka istedin, veren olmadı ,günlerce odan- da kaldın. Eğer giderayak bahtının açılacağını bilse- lerdi sana bütün gardroplarını ikram ederler ve karşılık olarak senden dalaverelerine yardım temin etmeğe çalışırlardı. Mezarın toptağından bir avuç aldı. Eski sarrafların avuçtan avuca para şukırdattıkları gibi bu toprağı avucundan âvucuna uktarma ede ede tekrar mezara bıraktı ve avuçlarının derisinde kalan toprak t02- ların yözüne sürdü, Ahmet Rasim de onunla uzun uza - Jar konuştu. En sonunda dedi ki ai Te Vurgun! Giderayak gafil olma! De- vecine tenbih et, külâhını çaylağa Eli kap- tırırsa bile sıkı tutsun! Hayrinin mezarına yaklaşırken birdenbi di. Durdu. Çünkü Hayrinin büyük kardeşi Mn başına gelmiş, içinde yatan küçük kardeşi ile ko- muşuyordu. Vurgunun gözleri yaşardı, gönlü kabar. dı, dudakları titredi, şöyle haykırmak istedi; — Kardeşim Hayri! dünyada çok haksız ıstırap çektin, bari burada rahat mısın? Haykıramadı. Ruhlar konuşurken; dudaklar, susmanm hürmet olduğunu bilmelidir. Uzaklaşma- ğa, iskelede biraz vakit geçirdikten sonra tekrar gelmeğe karar verdi. Rıhtımın gerisindeki küçük gazinoya geldiği zaman gürültülü, vezinli, kafiyeli bir ses kulağına geldi. — Vurgunum pek Haydamaktır Haydamak, Gel, refikin bak ne işler yaptı bak, Tarihçi üstat Ahmet Refik zil zurna. Karşısına oturdu. Bir iki yarım şilr okuduktan sonra Vurgun dedi ki: — Haberin var mı? Giderayak 'çkinin muzif olduğunu kat'i surette anladım. Bugün tövbe etme ğe karar verdim. Bu tövbeyi nerede etsem tutam yacağım. Ancak bir yerde edersem sebat var dedim. iki şişe alıp şafakla beraber Ahmet Rasimi z'yarete gittim. Hem ben içtim, hem ona sundum. hem de reden tepeden konuştuk. Onun uykusu geldı, benim demim tükendi. Yalnız asıl meseleyi unutmuştum: Tövbeyi! Edeyim dedim, uyandırmağı kıyamadım. Şimdi burada bekliyorum, uyanınca gidip tövbe edeceğim. — Demek o Şişeler seninmiş. Ben oradan geli yorum, epeyce konuştuk. Uyanık duruyor. Hsydi git, tam zamanıdır, — Gitmek isterdim ve lâkin dizlerin derman! (Devamı var)