Berlin - Roma | Paris-Londra Mihverleri Karşıkarşıya (Başı 1 incide) Hn — Roma mihverinin kara kuv- vetleri Paris — Londra mihveri- nin ordularına faiktir. Fakat bil- hassa bu üstünlük hava kuvvet- lerinde bariz bir surette görünür. Rivayetlere inanmak lâzım gelir- se Almanyada ayda 500 — 600 tayyare yapılmaktadır. Halbuki İngilterede ayda ancak 200, Fran- sada 100 tayyare yapılabilmekte dir. Bundan maada Almanyanın mevcut tayyare miktarı 10,000 tahmin edilmektedir. Halbuki İn- gilterenin tayyare kuvvetleri ye- künü henüz 6,000 i geçememiştir. Fakat demokrasilerin istinatgâhları vardır: Şimal Ame- rika Birleşik Devletleri, Roosevelt rda mütesddit vesileleri? Amerikanm demokrasilerle berâ- ber olduğunu beyan etmiştir. Bu beyanat üzerine Amerika hükü- meti, bitarafirk kanununu tâdile, ve demokrasilere fiilen yardıma karar vermiştir. Bu kararın tatbi. | katından olmak Üzere İngiltere ve Fransaya tayyare satmıya başla. mış ve İlk adım olmak üzere de İngiltereye 600, Fransaya tayyare satmıştır. Ayrica bütün tayyare ve otomobil fabrikalarına e ve Fransadan sipariş a- labilecekleri bildirilmiştir. Amerikanm demokrasiler tara- fını iltizam etmesi ve onlara yar- dıma o başlame demokrasilerin vaziyetini (o kuvvetlendirmiş, ve imdiye kadar alt perdeden giden bu devletlerin seslerini yükselt melerine yardım etmiştir. Habeş harbi zammmındakin- İnsenaleyb bugünkü vaziyet, den Tark, ve gun geçtirçe de mokrasilerin lehine inkişaf et- mektedir. Altı sy'sonra İngiltere- de lâyyare imalâtı ayda 600ü, Fransada 400 ü bulacaktır. A; Amerikaya sipariş edilecek 'yarelerle de az zamanda Bor- ip —Roma mihverinin hava kuv«- Berlin Jtham Ediyor (Başı 1 mcide) yanlar, bu tahşidat ile Fransız tah şidatına mukabele ettiklerini söy- Tüyorlar. Gazetta del Popolo, bualının tefsirlerine vermektedir: “Fransa, müstemlekelerini tak viye ettiği takdirde İtalyanın da| mevcut İtilâflar ne olursa olsun | İngiliz mat şöyle cevap Yemeklerinizin lezzet ve ne- fasetini, ancak ÇAPA MARKA BAHARATINI Kullanmakla 250 |Pariste uyandırdığı coşkun sevinci ayni şekilde hareket etmesi ta- büidir. İtalyanm Fransaya karşı dün bir, vaziyette kalmağı teak hüt etmiş olduğunu iddia etmek saçmadır. İngiltere — hükümetinin faşist İtalyanm ellerinin ba; masına müsande etmiyeceğini mesi lâztn gelir.,, Sulhe doğru adımlar Sir Jon Seymon, dün demi: ve çelik #ederasyonunda söylediği bir İnutukta vaziyetin sulh lehinde ol İduğunu anlatarak şu sözleri söyle İmiştir; J *“Blemlekette sulh ihtimallerinin çok kuvvetli olduğuna dair git- tlkçe büyüyen bir his vardır. Bu da B. Chamberlain ve Lord Ha lifax tarafından takip edilen si- yasetin neticesidir. Hatip, İngi silâhlanması! nın ve memleketin hiçbir fedakâr hk karşısında geri Iterenin dönmemeğe az metmiş olmasınm bu hissi takviye etmiş olduğunu söylemiştir. Teslihat karşısında Almanya Berlin gazeteleri ise İn, - alâkadar olarak bum kaydediyor ve bu sevinci İngiliz mü kellefinin ödiyeceğini ilâve ediyor. Berliner Börsen Zeitung İn; renin silâhların tah bir anlaşma akdine daima hazır ol- 'duğuna dair İngiliz ricali tarafından klifler dalma İ nezdinde hemen hemen r akis uyandiramamıştır.. Si. lâhlarma hususunda İngilterece alı » tedbirlere dair Fra gazete- Garp Ame setinin bir neticesi Cep Kitapları Neşriyatının 17 nci temin ilirsiniz, 15 gramlık Salep ve baharat Paketleri her yerde Kitabı da Çıktı Zengin bir kütüphaneye sahip olmak isterseniz Cep Kitaplarına abone olunuz. Şartları: Senelik abone 8 li- ra, altı aylık abone 47 lira. Senelik abonelere kücük kuruştur. bir kütüphane hediye edilir. Adres: Ankara caddesi, Reşidefendi hanı, birinci kat. 105 Posta ktusu 97 bir tek noktada aldanıyorlar; Teh- dit ettikleri devletler > gafil avlan- İmamışlardır. Ve aldatılamıyacak- flardır.,, Amerika'da silâh meselesile meşguldür amerika da silâh meselesiyle meş güldür. Hariciye müsteşarı Summer Walles, Maryland üniversitesinde tlebeye verdiği bir konferansta e2- le demiştir ki: âh yarısı ancak öyle bir har be milncer olablir ki bundan s0s- yal ihtilâl ve keşmekeş gibi hayat şartlarını bozan peticeler dı B. Walles Amerika için teslihat İ sah, diğer omilltleri takip 1 zumuna işaret ederek şöyle demiş- tir: “Amerika silâhlarını azaltmak ar Zusumü EKserIya güne kat diğer milletler bu hususta müzakereye yanaşmıyarak (İmar ruz siyasetine devam ettikleri müddetçe, Amerlka da kendi kı İstanbul Sahş Yeri: Ankara Caddesi Yeni Kitapçı, 85 İzmir Satış Yeri: Devrim Kitabevi Ankara Seuş Yeri Büdl Akba Konya Satış Yeri: Yeni Ki Bilecik Satış Yeri: Nail Kit Bilmecemizde Kazananlar 4 Şubat 939 tarihli (Çocuk — TAN) das | Ki #Bilmece — Bulmacar yı doğru halter | denlerden hediye kazananların "istek Birer dolma kurşun kalem kazanan ar) Bakırköy Cevizlik Muhasebeci sokak 5 numarıda Cemal Tekin, Vezneciler Leta- | fet apartmanı Suzan Karnakor, da İlkokul Güner Baykara, Birer mürekkepli kalem kazananları Üsküdar Ağshamamı Çıkmaz yokuş ? numarada Neçiret Dürgüner, Sirkeci De- mirkapı Kum meydanı sokağı Linaz 2- partımanı Mayir Öztürkün, Kadıköy A- ziziye Başakçı sokak 7 numarada Mezi- yet, Birer sibüm kazananlar: Erzurum Aşafı Mumcu Milet Bahçe si karşısında 5 numarada dektör Asim B kımı Selma Cengör, Bursa Şiple mahaile- «i Yan sokak 4 numarada Fahriye, Be- şiktaş ortaokulu 98 Nez mesi, (Birer resim mödeli kes i D Trabzon Hsesi Degil ybelin- Gn ile SABAH, ÖĞLE ve AKŞAM Her yemekten sonra muntazaman dişlerinizi fırçalaymız. Kapalı Zarf Usulile Eksiltme İlânı İzmir Vilâyeti Daimi Encümeninden : Eksiltmeye konulan iş: İnciraltı plâj yerinde lokanta, gazino, 80 yunma yerleri ve müteferriatı inşaatı. Keşif bedebi: “70388, lira Bu İşe ait şertnameler ve evrak aşağıda yazılıdır; A — Eksiltme şartnam - Mukavele projesi, C — Bayındırlık işleri genel şartnamesi, yapı işleri umumi şartna- 1,, kuruştur. Hususi fermi şartname, elektrik ve sıhhi tesisat şartnameleri, Br Memmterin Es E — Keşif cetveli Ulviye Sor ilkmektap “Sabahattin Bay- moktebi sar Si ül kâra, Birer sulu boya kazananis İstekliler: Bu evrakı İzmir, Ankara, İstanbul Nafıa.Müdürlüklerin- de görüp inceliyebilirler. Eksiltmenin yapılacağı yer, tarih, gün ve saati: 2/Mart/939 Per- etmektedir. Fransız büyük demokrasi arasmda bir bi teşkili lehinde yeniden propaganda ya başlamışlardır. İflâs ederek M tasmda barışı korumak için silâh. lanmıya meebürdur., vetlerini geçmek imkânı hâsıl o lacaktır. Binsenaleyh bugün karşı karşı- Yâ geçen mihverler artık boy öl süşebilecek vaziyete gelmek üze- redirler. Kuvvetlerde tevazün hu- sule gelmesi harp ihtimalleri zaltacak, ve ihtilâfların sulh yo- luyla halki imkânl, ğalta- Yem ânlarını çoğalta- nihe müncer olan seti yeni “İngilterenin tün mânasile halde i gizlemek diriltilmek İsteniyor. Lokal Anzeiger de şöyle yazıyor hattı militaristli demokrasilerin İsilâhlanma humması hakiki siyaset- için söyliyegeldik- | Şimdiye kadar Avustralya 50 Hol özlerile taban taba “| Tayyare alan memleketler bloklar siya- Vaşingtondan bildirildiğine göre Avustralya ve Hollanda Hindistanı, hareketi bü-| Amerikadan tayyare satın almakta- dırlar. Bu mübayaatın sebebi Asya da Japon ilerlemesine karşı müda- fan sistemini okuvvetlendirmektir. Her. uğradıkları landa Hindistan da 12 tayyars al- mışlardır. Diyarbakır Ergani kazan seyin Karsköç, Çanskkale hastane bi 152 numarıda Semiha, Kasımnaş erk ortaokulundn 100 Xedim Akol Birer kalem boyası kazananlar: Eskişehir Cumu sokak 1 numarada Hidayet Sarper, İz 200 üncü soksik 49 numarada Alpultu Ükokülunda 20 Ha-| Karantina Macit Erte) lis Özerienee, art kazananlı Kastemonu Muratbey mektebi taleb: sinden Gülbahar Alıcoğlu, Uşak yeni mektep 139 İsmaili Minareci, İstanbul Kadıköy Rasim Paşa mahallesi Ali Kala şembe günü saat ll de İzmir Vilâyeti Dalmi Encümeninde kapalı zarf usulile yapılacaktır. Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin Mühendis veya mimar olma- sı veya bu salâhiyette kimselerle teşriki mesal eyliyeceğine dair no- terlikten tasdiki bir taahhütname ve bu gibiişleri muvaffakıyetle ik- mal ettiklerini tevsik edecek evrak ile İzmir Valiliğine müracaat ede- rek alackları ehliyet vesikasını ve 939 yılına mahsus ticaret odası ve- sikasını ibrazı lâzımdır. Muvakkat teminat: (4945) liradır. Teklif mektupları: İsteklilerin 2490 sayılı yasanm 31, 32, 33 ve 34 üncü maddeleri hükümlerine göre tanzim edecekleri teklif mektup- larını yukarıda 5. inci maddede yazılı saatten 1 saat evvel İzmir Vi- lâyeti Daimi Encümeni Başkanlığını makbuz mukbilinde verilecek ve sokak 5 numarada Turhan Beygo, Bursa Hsesi 120 Adnan S Nazlının annesi gittikten Bakalım, gidip görelim. Bu yansaraylara dayanacak? endişe. Bir tereddüt. Arkadaşının ablasını. tanısın, iyi ama sonu? Bütün bir aile, temiz bir aile biz genç kadını bu kadar israrla tanıtmak © isteyince onun mânası pek açıktır. Bu tanışmayı dostluğa © dostluğu kalp sempatisine, © sempatiyi de evi meğe çıkarmak! sk il İşte bu olmadı. Çünkü aşkla, hele , evlenmekle hiç ilgisi, ilişiği yoktur. O yalnız menfur Meliyi ir, Yarım asır, sadakatle sonra biraz ferahladı. yeni yol ne biçim ker- Yalnız şu var ki. Bir muhafaza ettiği son nefsine kadar güdecektir. Ya arka. daşının ablası ne olacak? Olacağı kat'i surette bej li: Sadece ve samimice bir dost daha. Nazlı küçük dost, arkadaşının ablası orta dost, annesi Obüyük dost, baba bu dostlukların ahu babası! Bu zincirleme dönüşe kendi de güldü. O Karar böyle olunca yarından tezi yok gidebilir. Arkada. şının ablasını da orada bulacağı o kadar şüphesiz ki, Ferahlığı arttı. Bir sandala atlayınca Bebeğe çektirdi. Şair Faruk Nafiz'e uğradı, Büyük şairin şakrak yarenliğiyle gönlünü bir kat daha Şenlen- dirdi, Gece saat on bire kadar bırakmadılar. Ta. rasta oturdular. Rıhtımdan geçen genç ve güzel kadınlara baktıkça mırıldanıyordu: — Ya şundadır, ya bunda, helvacının kızında. O kadar zorladıkları halde bunun ne olduğunu sövledi, Halbuki Vurgun gecen güzel kadınlara ba- TEFRİKA No. 43 karak arkadaşının ablası bu mudur, öteki geçen midir, beriki gelen mi? diye kendi kendine bir eğ- lence tutturmuştu. Mehtap keskin bir nur hücu- #miyle denize o kadar saldırmıştı ki kendini sandal- la evine döndüğünü değil de, suların dibine indi- ğini sanıyordu. Rahat uykusunun rüyaları da rahattı. Karışık olmalarına rağmen. Geçen bir vapurun güvertesin- de Meli mendil sallıyor, fakat Vurgun hiç aldır. miyor. Üzüntü duymuyor. Sonra uzak bir akra- ba.. Sonra küçük dostun beyaz dişli ılık tebessüm- leri.. Sonra yağmur yağıyor. Sonra sisten bir ka- dın. Galiba arkadaşının ablası bu olacak. Sonra? Sonra hiç. Sonra rahat bir uyku ve nefis bir Boğa- ziçi sabahının alaca aydınlığı. Neşe, dinçlik, sıhhat ve şarkı, e getiren madam kendi kendine söylenir — Ha şöyle ! diyor. Her sabah böyle kalksan me olur a Beyefendim? Nazlının babası elini sıkarken söyledi: Tak ee defa evimize geliyorsunuz. Sizi alış- bıraktık, gapinun ötmek için her şeyi emrinize ks i evinizdesiniz, ve biz sizin misafi- riniziz, e ei Yok, ben evleri bir görüşte ta- ; evler. sahiplerinin ruhlarını, karakterlerini gösteren tablolardır. Ev vardır ki çok eşyalıdır. Zensindir. Süslüdür, püslüdür. Fakat bir görüşte hissolunur ki, bu döşenişte bir göçebelik vardır. Sanki bütün ev handiyse başka yere taşınmak üze- redir. Bütün möblede, eşyada, bibloda şimdi kaldı- rılacakmış gibi bir konuluş sezilir. Halbuki o ev malınızdır ve sizin başka bir yere hiç bir zaman taşınmağa niyetiniz yoktur. Böyle bir ev; karak- terlerinde sebat ve isabet olmuyanların evidir, yi hut yer değiştirmekten zevk alanların (o mevsimi birlik yeridir. Bizde bu evlerden çok vardır. Baba ocağı denilen ve nesilden nesile geçip giden yuva postada vaki gecikmeler kabul edilmiyecekti (1098) gözlerinin kapkara oluşu idi. Bu kadar tatlı bir kontras olamaz. Gülerek gelen kapkara gözlü sarışın elini uzattı ve dizlerini kırarak selâm verdi: — Ben, Nazlının arkadaşı Özlü! — Ben de Özlü'nün arkadaşı Vurgun Haydamak! Nazlı annesiyle bir şeyler konuşuyor. Vurguna Özlü'yü göstererek: — Bilir misiniz, dedi. Birinci kızım Nazlı ile ikin Nazlı'nın hocası Babası mefhumu çözülmüştür. kahve fincanı yerine bir münasebeti vardır. Halbuki sizin evinizde ben bir yerleşmi yorum, duvardaki şu karpuz kavun resmine varın- Yani ecdattan torunlara kadar etabli. Konu bulamıyanların yüzde doksan dokuzu gü- caya kâdar. nün havasından söz açarlar, Vurgun bu klâsik yarenliği ev üstüne bir söz açtı. Nazlı henüz ortada yoktu. mıydı? Babasının, önnesinin mağa gitmiştir. Ne kanape, yerleşmez, yerleşmişlik gös- termez. Bu şekil ev, sile hayatına da tesir ediyor. Su bardağından yatağına kadar göçe vaziyette duran bir evde aile hayatı da az çok çö- zülür, Eşya ile hayatın birbirine karşı anlaşılmaz beceremediği Acaba yatak hastasi neşelerine | bakılırsa böyle bir şey yok. Belki arkadaşının ablasını çağır- ne sedir, ne çi kızım Özlü arasında kardeşlik yerine bir arkö- daşlık vardır. Nazlı ona dalma (arkadaş) diye hi- tap eder. Ve arkadaş muamelesi eder, Nazlı bira zkızararak söze karıştı: — Arkadaş fakat,ben yine onun ablasıyım, Vurgun gizliyemediği bir heyecanla Nazlı'ya baktı ve dedi ki: — Arkadaşınızın ablası sen misin küçük dos- tum. Nazlı cevap vermedi. Pencereden dışarıya baka- rak gülümsedi. Demek Nazlı'nın bugüne kadar söyledikleri? Vurgun pek kısa bir en için memnun oldu. Fakat birdenbire nevri değişti. Âdeta kaşları nı çattı. Sesi belli bir titreyişle yükseldi: — Demek ben bir başka arkadaşın ablası ile ak datılmışım? is Anne ve baba bundan bir şey anlamadıkları için sadece bakıştılar. Nazlı sapsarı kesilmişti: hazırlanmış görü. için Nazlı koyu mavi üstüne yaka ve yen kenarları sarı fitilli bir rop giymiş. Yüksek ökçeli, sarı atlas dekolte iskarpinler. İki kulağının arkasna örülüp toplanmış bir baş. Ala cokonda bir baş. — Hoş geldin hocam. Biraz geç kaldığımın sebe- bi arkadaşımın saçlarıdır. Benim arkadaşımın her şeyi muntazamdır, fakat saçları hayir. Dalma be- nim yardımımı bekler. Vurgun söylemeden söyledi: — Arkadaşını bırak ta ablasma geç, O nerede? İçeriye on üç, on dört yaşlarında bir sarı papat- ye girdi. Bu güzel, şirin kızın en orijinal tarafı; bütün papatya sarılığına ve gül beyazlığına inat, Gelin sikii — Arkadaşımı beğenmedin mi hocam? — Ben gökteki kabak karınlı melekleri beğen- mem ama, yerdeki ince arkadaşını çok beğendim Yalnız... Acı acı güldü, durdu, kaşlarını etti; — Yalnız arkadaşının ablasını ve ablasının nu- maralarını hiç beğenmedim! — Seni bu kadar inciteceğini bilseydi ve fnelte- ceğinin sebeplerini (o öğrenebilseydi — arkadaşımın ablası dünyaya gelişine pişman olurdu. (Devamı Var) çatarak ilâve