Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— ——— TAN -— — ——— ——— ——— KA GOĞUK SAT MA L ARERRLAĞİ Biz güzel olmak için, dişlerimi- zi inci gibi beyaz tutarız. Bazı vah şi kadınlar, kömür gibi dişlerini simsiyah boyayarak, güzel olmuya çalışırlar. Bu oyun Karolin adalarında oy- /aanıyor. İki rakip, tek ayak Üüs- tünde durarak biribirlerinin mu- wazenesini kaybettirmiye çalışır- lar. Kim ötekinin iki ayağını bir- den yere bastırırsa oyunu o kaza- nır; - iSTE BUNU, S e BİLMİYORDUM |4 ' (©) K ea itr? ü 4 türlü teneffüs 'rk : : 0K ; m, yaşamak i- ĞG o' J çin havaya muhtaç olduklarını bi- lirsiniz. Ama, acaba 4 türlü tenef- füs olduğunu da biliyor musunuz? 1 — Bizim gibi ciğerlerle te- neffüs, 2 — Balıklarınki gibi gal- semelerle teneffüs, 3 — Böcekler- de olduğu gibi tranşelerle tenef- füs, 4 — Ciltle teneffüs. * Ağarmıyan saçlar DT NL Söleye | GÜS Saçların yaşlandıkça ağardığını bilirsiniz. Bazı gençlerin başlarına gelen ani felâketlerden bembeyaz saçlı oluverdiklerini de duymuşsu- nuzdur. Fakat size saçının tek kılı ağarmadan 120 yaşına kadar gel- miş insanlardan bahsetsem ne der- siniz? * 2500 yıl önce İnsanlar bundan 2500 yıl önce, çıra yerine zeytinyağı kullanmıya başlamışlardır. Demek ki, 2500 yıl önceki babalarımız ay ışığı ile çı- ra ışığından başka bir şey bilmi - yorlarmış. Bu tarihlerde, Afrika- 'yı dolaşabilmek için tamam iki bu- çuk yıl denizin üstünde kalmak lâ zımdı. Eğer bu köpeğin denizde seyrettiği şeyin ne olduğunu anlamak s- terseniz, üstteki siyah noktaları harf sırasına göre kurşunkalemle bir- leştiriniz. Soldaki resmi, mukavvay a kopya edip keserek nokta naktalar la gösterilen yerden bükünüz! Oldu size ayakta duran minimıni bir köpek Soldaki şekilde 25 noktanın kalemi hiç kaldırmadan nasıl birleştirileceğini görüyorsunuz. Bir dalgınlık Altayın annesi sokağa çıkmıştı. Hemen, arkasından, bir gün evvel kendisine gelip musluğu tamir et- mesi söylenmiş olan tamırci geldi: Tamirci ** Musluğu görmiye gel Altay — Maalesef bugün göre- miyeceksiniz sizden pek az evvel sokağa çıktı. Nereden bildin? Altay küçük kardeşini arabasına yatırmış gezdiriyordu. 'Yolda Oktayla karşılaştı. Oktay — Bu senin kardeşin mi? Altay — Evet! Oktay — Kız çocuk mu o0? Altay — Hayır. Oktay — Demek ki, erkek! Altay — Evet ama, erkek oldu- ğunuü nereden bildın” Bana sordun mu? Altayın Oktaydan 50 kuruş a- lacağı vardı. Erkala da 50 kuruş Çocuk Sayfamızda Hediye Kazananlar Yarmki Sayıu;mda bulacaksmız. borçlanmıştı. Erkala borcunu ver- mek için, Oktaydan gelip alacaklı olduğu parayı istedi. Altay — Kusura bakma! Borcu- mu ödeyeceğim de.. Oktay — (Hiddetle) Haydi ora- dan! Başkasından borç alırken ba- na sordun mu? —Bîıy Tezerle Küçük Can Geçen Çocuk sayfamızdaki yazısız resimli hikâye B ay Tezer, baston yutmuş gibi, rap rap adım atiyor- * du. Küçük Can bir şüt çekti. Top, küt! diye yolda giden adamın ka- 'fasına indi. Bay Tezer hiddetle geri döndü. Çıkışmıya başladı. Bu sırada küçük Canın da babası gel mişti. Kendisinden af diledi. Oğ- luna bir daha böyle dikkatsizlik- ler yapmamasını tenbih etti. Ama Bay Tezer, gittikçe yüksek perde- den konuşmıya başlamıştı. — Sen zaten adama benzer bir olsaydın.. diye işi ileri var- dırınca, bu sefer, Canın babası kız- d. Ondan daha sert bir sesle: — Sen de adam olsaydın, kü - cük çocuğun, küçücük Aayakla yuğu küçücük topunu cascavlak ma yemezı:lin, dedi! başo da bir şüt çekti. Topu Bay *n alnına şappadak yapıştırdı- Te , hop! Pas al! diye bir Bay Te7 , Top havalandı. Baba kafa ele verip havada uçan to - z asından koı:ılar î:ı:ım - n urtan adam, S- âenbfı ::;ımıştl- Bazı insanlar rıtmiy? pöyle iyi sözden değil. kö- da işte eleden anlarlar. tü mü DOĞAN YILDIRIM | altındaki yazısız re - Sayi:;â yeyi yazarak bize gönde- simli b çağız: çüt Ev'ln hizmetçisi: — İşte onlardan bir tanesi daha, bıktım artık bu sokak çal- gıcılarından, diye bağırdı. Sonra ilâve etti: — Bir gün, içlerinden birinin ba- şından aşağı bir kova su boşaltsam akılları başlarına gelecek ya! Çetin, bu sözleri duyar da durur mu hiç, sahi, diye bağırdı, hemen şimdi;, bir kova su getiriver! Pen- cereden aşağı, şu adamın kafasına boca edelim! "Hizmetçi kovayı getirdi. Çetin, nemli taşın üstünde ağlayan bir ses le şarkı söyliyen, titrek parmak- larile çalgı çalan ihtiyarın başın- dan aşağı suyu döktü. Bu, bir sisli sonbahar akşa - mıydı. Gök alaca karan- lık, sokaklar sessizdi. Başından a- şağı soğuk suyu yiyen ihtiyar çal- gici, neye uğradığını bilemeksizin titredi. Ağzından, derin bır of! çıktı. Bu, en katı kalplere bile do- kunacak kadar içten gelen bir in- leyişti. Hiç bağırmadı. Çağırmadı, Küfretmedi. Kalktı. Islak kernanı- nı kolunun altına sıkıştırdı. Ezgin, yüreği yanık, karanlıklara doğru yürüdü. — İhtiyarın mazlüm ve sessiz hali Çetine o kadar ani bir şiddetle dokunuvermişu ki. Yoksa çak fena mı yaptım, dedi. Hemen ihtiyarın peşinden koştu. Yanına so kuldu. Cebinden on kuruşunu ç- kardı. Kekeliyerek: — Şey.. Affedersiniz, bu parayı kabul ediniz! — bimi bırakmıya mecbur oldum. Ye- raltı ocaklarına amele yazıldım. Bir pazartesi günü idi, Ocaklrın hirinde büyük bir patlama oldu. Diys pölendl Bamar a9 vağıkda, başını kaldırdığı zaman hayretle şunu gördü: Bu bir kördü ve elini ne tarafa uzatacağını bilmiyordu. Çetinin gözleri sulanmıştı. Siz ga- algıcı burada susmuştu. Son liba görmüyorsunuz, diye mırıldan ra birden içini çekerek de- dı. Bahtsız çalgıcı cevap verdi: vam etti: — Evet çocuğum! Ben bir kö- — İşte bu pat'amada gözlerimi rüm! Tıpkı sizin yaşınızda iken, — kaybettim. ben de kulak verdiğimi duyar, bak tığımı görürdüm. Günün birinde, hayatta yapayalnız kaldım Mekte- O gün, bugündür. elimde bu es- ki keman, sokak sokak, köy köv, şe- hir şehir dolaşıp, gören gözierle BİLMECE - BULMACA i 16 kutuda on altı tane sayı var. Bu itmetik bilmecemizdeki A — Arıtmear'nm yerleri değiş miş. Siz, dilediğiniz adedin yerini, SAYLADOMI PŞ le değişıu'ebil irsiniz! O şartla ki, her sırayı topla- başka bir sayının yeriie d dığınız zaman, 26 cdecekur: : B — Köpek, kaybolan iki Bu bilmeceleri yapanlardan yirmi beş kişiye muhtelif hediyeler verilecektir. çocuğu arıyor, acaba çocuklar nerededirler AFFEDEN KOR ÇALGICININ ISTIRABİ SATSSSKT Talar) arrriş Göncese ayı, yıldızları, çiçekleH ve beni reden mesut insanlara çalgı çala - rım. Çetin, bu iş, sizi hiç üzmüyor, yormuyor mu? diye sordu. İhtiyar kemancı yine, içini çekerek cevap verdi: — Bu güne kadar, üzülmek ne- dir bilmemiştim. Fakat, bu ak - şam, bir evin kapısı önünde tâ ço- cukluk günlerimdenberi sevdiğim bir şarkıyı çalarken. insafsız bir e- lin başımdan aşağı döktüğü soğuk su kemiklerime kadar işleyince, anladım ki, yıllardır yaptığım bu iş, çok güç ve çok ıstırap veriridir. Hele insan benim gibi kör, benim gibi yaşlı olursa.. — etin. hüngür. hüngür ağla- mıya başlamıstı. İhtiyar ke- mancının buruşuk ellerine sarıldı. Hürmetle, muhabbetle optü. Siz, çok iyı bir insansınız. Suyu döken çocuğu affediniz! dedi. Yarın yi- ne ayni saatte, o evin önüne geli- niz! Size, yıllardır. bır:ktirdiğim bütün paralarımı vermek ısterim.. Eğer gel:rseniz, beni artık affet . miş olduğunuzu ınhyacığım. Ih- tiyar, hay hay, çocugum' diye ba- şını salladı. Biz zavallılar, dünya- ya insanları affetmiye gelmişizdir. Bu bizim biricik silâhımız.. Fakat paranızı istemem. Onları saklayın. Günün birinde size 1âzım olur.. Sonra, uzaklara, sonu meçhul ka ranlıklara doğru yürüdü. kaybol- du. Öğretmen — Kaya, yine neden geç kaldın? Kaya — Annem alıkoydu efen- dim! Öğretmen — Annen niçin al- koydu? Kaya — Mektebe geç kalıyorum, diye sopa çekmek için. — Galiba kar: gözlüklerinizi kaybettiniz. Şimdi ne yapmayı dü — ünüyorsunu? rimesini hekliyeçeğim. tilletrM Beş Mesele ve Cevapları Arkadaşınıza deyiniz ki: 1 — 6 tane birin on iki ettiğini söylersem siz buna inanır mısınz? 2 — Yedi kedi yedi fareyi yedi dakikada yedi. Acaba yüz fareyi 50 dakikada yiyebilmek için kaç kedi lâzımdır? 8 — Rakamları soldan sağa doğ- ru birer birer azalan ve 4 rakamı- nın tutarı 9un misli olan 4 rakam h bir adet bulabilir misıniz? 4 — Babamın yaşı ben:m yaşım- la annemin yaşının tutarı kadar - dır. Annemin yaşının rakamlarımı sağ sol ederseniz benim yaşım ©- lur. Babam 44 yaşındadır. Ben kaç yaşındayım. ( 5 — Bir adet ikiye bölündü. Son ra baş aşağı edildi. Sonra üce bö- lündü. Sonda yine 'kiye bölündü. Çıkanı baş asağı edip okuduk: 911. Bu adet nedir? * Siz yapamadınızsa 3 Ben size yapayım 1—11 4 (11-19) — 12 2 — Tamam 14 kedi lâzımdır. 3 — Bu adet 6543 adedidir. 4 — Ben tamam on üç yaşında- yım. 5 — Bua det 938 adedidir.