kimi. antinesi pir Na ERZİNDE : Manganez ve Krom Madeni Bulundu Dörtyol, (TAN) — Kazamiza bağlı ve tam teşkilâtı Erzin nahiyesinde manganez ve krom madenleri bulun- duğu anlaşılmıştır. Dört binden fazla nüfusu olan Er- zin, 250 sene evvel, İsus harabeleri üzerinde kurulmuştur. Nahiye içinde hâlâ ayakta duran kıymetli tarihi e serler vardır. Suyu, havası gayet gü- zel olan Erzinin bilhassa plüjı, Flor- ya plâjından çok güzeldir. Başbayış civarındaki kaplıcaları da pek meş- hur olup her yıl Çukurovanın dört köşesinden gelen hastalar orada şifa LEKETTE ai tslebeyi görüyorsunuz. TAN Kİ ii YA aramaktadırlar, KARAMANDA GİRESUNDA : er Sere el a maci ve. bm ra Orta Okul Bir Kamyon we | Sergisi öl Uçuruma HENDEKTE : Tapu Dairesi İçin Biha Lâzım Hendek, (TAN) — Hükümet bina- sında tapu dairesinin işgal etmekte olduğu yer, küçük bir odadı den lerine alt eserler Muvaffak Oldu Karaman, (TAN) — Orta okulumuz talebesi tarafından vücude getirilen resim, elişi, nakış ve dikiş, tabi sergisi bi müddetle açılmış ve yüzlerce kişi ta- rafından zevkle gezilmiştir. Pazar Ruhsatiyesi mm Yuvarlandı Giresun, (TAN) — Şoför Hılzının idaresindeki kamyon $. Karahisar ş0- sesi üzerinde, iki su ile Güçese ara- sında Taflan deresi virajın dönerken birdenbire bozulmuş ve uçruma doğ- ru gitmiye başlamıştır. Önüne gelen büyük bir ağaç kamyonu durdurmuş, ai ders hafta fazla kocaman defter, dolaplar, masa- lar arasında iş sahiplerinin girip çık- ması Ve takrir vermesi pek müşkül olmakta, bu hal, hem halkı ve hem de memurları bunaltmaktadır. Tapu dairesinin münasip bir yere nakli pek isabetli bir hareket olacak- tar. 28 senedenberi kazamız ispu me- murluğunu yapmakta olan Murat, sıhhi vaziyetinden dolayı üç ay izin almış, yerine vekâleten Adapazarın- dan Mustafa Ateşoğlu gönderilmiş» tir, ne Fakir Çocuklar —— İçin Temsil Hendek, (TAN) — Adapazarı halk- Karaman, (TAN) — Lokanta, pas- tahane, kahvehane, birahane ve mü- masili umumi yerler, pazar gürleri açık kalabilmek için Tuhsatiye har- cını ağır bulmakta, bu sebeple de ta- til yapmaktadırlar. Yerli halk, bilhassa hariçten ve ci- var köylerden gelenler, bu yüzden sıkıntı çekiyorlar. Belediyenin bu ma müdürü Rıza Okatın ve orman mu- Seleyi nazarı dikkate alıp bır hal ça- resi bulması temenni edilmektedir. MANYASTA : Yeni Panayır Yeri feci âkibet böylece atlatılmıstır. Kamyonda bulunan 3 kişi hafif su- rette yaralanmışlardır. Ormanda Yangın Giresun, (TAN) — Yavuz Kema! na hiyesinin Gengene köyü civarında bu lunan ve devlete ait olan Dalkarı or. manında yangın çıkmıştır. Nahiye hafaza teşkilâtının seri tedbirleri sa- yesinde yalnız üç ağaç yanmıştır. Yanginın, Mehmet Uçar Sezerin orman yanında evvelce açlığı tarla- ,Fakir Çocuklar Için Bir Kamp Kuruluyor Hendek, (TAN) — Kocaeli kültür direktörlüğü geçen sene olduğu gibi bu sene de Hereke sahillerinde bir gençlik ve fakir çocuklar kampı ku- racaktır. Gençlik, Kizilay kurumu- nun himayesinde bulunan bu çadırlı kamp, bir temmuzda başlıyacak ve 15 ağustosta bilecektir Kampa neşvüne- ma İtibarile geri kalmış. Kocaeli ço- cukları alınacaktır. Bunlardan her bi- rine ikişer kat elbise, çamaşır. deniz levazımı, havlu, diş macunu ve fir- çası verilmektedir. Kampın doktoru, eczanesi, reviri olacaktır. Çocuklar her hafta tartıla- caklar, günde iki defa deniz bünyosu yapacaklar ve dört defa yemek yiye- ceklerdir. Kampa gelen çocuklar, muayyen işler o görmek ( mecburiyetindeğir. Muhtelif gruplar için mesai ayrıl. mıştır, Her grup, yirmi çocuktan ibaret o- İp bir grup başları ve muwollimleri vardır. Bu şartlar altında geçen 1,5 aylik kamp hayatının çocuklarda sıhhi ve terbiyevi bakımlardan çok faydalı ta havvüller vücude getirdiği evvelki se Belerde görülmüştür. Kazamızdan bu sene bir hayli ç0- cuk, kamptan istifade etmek istemek tedir. |. — —— BURSADA : Tehlikeli Olan Bin Kadar Ev Yıktırılacak dize dallarının yakılmaşından | Bürss, (TAN) — İçinde oturanla. iel ATAŞ A İrave eiverme tehlike teşkitederi ma“ e — TARSUSTA : it inhidam binaların tesbitine ve he- men yıktırlmasına başlamılmıştır. A- Ispanya Harbi Ne vakit bitecek (Başı 5 incide) serköprüleri olmuştu. Hüküunetçi - lerin bu uzun ve kanlı taazruzlar- 'dan maksatları Barcelonaya ve ci- varındaki şehirlerle fabrikalara &- lektrik veren merkezleri tekrar zap tetmek ve Frankocuların solcena- bını, Barcelona - Touluse demiryo- undan mümkün mertebe uzsklağ tırmak için, geriye atmaktı. Fakat bunun her ikisi olmadıktar başka Barselon mintakasındaki hükümet ordusu çok küvvet sarf ve kayvbet- miştir ki, bu onun için çok tehli - keli olabilir. Çünkü burası başlı başına kalmış dar bir mıntakadır: ölen ve yaralanan Insanların yer- lerini doldurmak ancak mahdut bir surette olabileceği gibi Madrid böl- gesinden de buraya insan ve kıta- ca bir yardım imkânı, zaten çok- tan kalmamıştır. eruel - Deniz mıntakusında ki son muharebe vaviyetini krokide gösterdik. Burada Franko- cular mütemadi surette, fakat çok büyük fedakârlıklar ve zshmetler mukabili ve pek yavaş olarak, iler- liyorlar; gayeleri, Castellon de la Plana ile Valencinyı almaktır; an- cak bunlar alınsa da harp bitmez. Fakat, Frankocular Castellon de la Plana'yı almakla Teruel » Deniz cephelerini pek kısaltmış ve Mija- kes suyuna istinat ettirmiş olsesklar dır. Valenciayı da alabilirlerse, ki Teruel cenubundan bu istikamette yürümek şimdi oldukça ko'aylaş - mıştır, hükümetçiler Madrid - Gua dalajara mıntakasında büyük bir torbanın içine girmiş bir vaziyete gelebilirler. İspanya çok dağlık olduğu için yapılan yarma Ve çevirmelerin tesiri mahdut ve mintakavi kalı » yor ve onun için hiçbir taraf, bir meydan muharebesinde, diğer tara fın ordusunu imhaya imkân bula - msyor, bu sebeple İspanyada harp, herhangi bir harikâ zuhur etmezse, böylelikle daha iyi uzıyabilecektir. İnen tebliğine ve muhakemenin #7” 14-6-938 (Hikâyeden Mabaat) Ehemmiyetli Bir Mektup (Başı 6 meıda) — Bu havada ayı bile ininden çıkmaz, dedi. Salonun başka bir köşesinde Mös yö Martin - Dupuy bir arkadaşile beraber bir oyuna dalmişi. Bu # rada salona metrdotel girerek eği bir sesle: — Müvezzi geldi... Bu havada bi le yola çıkmış... Bereketversin ki, dördüncü kattan birisi, yolda bir ks rartı görmüş. Dört kişi yola çıkar- dık. Müvezzi yolda düşüp bayıl * mış. Rom içirildi. Elbiselerini de- Biştirdik.. Fakat zavallı adamcağı- zın elleri donmuş. Çantasında bir tek mektup var. O da Mösyö Mar- tin-Dupuy'a.. Bunu işiten Mösyö Martin atik dı: — Mektun mu!.. Buraya hana hiç kimse mektup yollamıyacaktı.. Mösyö Martin mekt tı. Zarfın içinden mış bir kâğıt çıktı: “Yazılı nümuneyi dokuz defa kopye ederek, zincirin halkasını kesmeden dokuz muhtelif şahsa yollayın! Şayet bunu yapmazsanız. dokuz hafta sonra büyük bir felâ- kete uğrarsınız....., Mösyö Martin kâğıdı attı. Ve s- ra bende değil miydi diyerek oyu- na başlarken şöyle mırıldandı: — Budala! Bak neyle beni oyu- mumdan alıkoydular, —— — ——— Fatih sulh hukuk mahkemesin- den: Salihin ikametgâhı meçhul Ha“ san Lütfi aleyhine açtığı izale şüys davasının muayyen bulunduğu 10-6 938 tarihinde ilânen yapılan tebliği” ta rağmen gelmemiş olduğundan g” yaben muhakeme icrasına ve isbu g” yap kararının 15 gün müddetle ili u abp aç” ineyle yazıl 938 saat 11, talikine karar verilmi$ olduğundan bermucibi karar vevm v8 saati mezkürda mahkemeye gelmedi ği ve gıyap kararına müddeti kan” niyesi zarfında itiraz etmediği sakdir* de davanın gıyaben bakılacağı teb: liğ mskamına kaim olmak üzere 4ün olunur. — €vi temsil kolu mensupları buraya gelmişler, Hereke fakir çocuklar kam Pı menfaatine merkez okulunda bir müsamere vermişlerdir. Gençler, “İ- taat ilâmı,, ve “ Yağ kandili, eserle- rini güzel bir şekilde temsil etmiş lerdir. Bilhassa Adapazarı Sabiha sm a muallimi Zeki Tanık ve muallim Nebahat roll ie » vaffak olmuşlardır. pimi DEMİRCİDE ; © © Mezbaha Açıldı Demirci, (TAN) — Fenni mezbaha inşaatı bitmiş ve açılma metâsimi ya. pılmıştır. maştır. göstermiştir. Madridde hırslı, cesaretli bir hava esiyor, insanlar sokaklarda sükünetle geziyorlardı, Motöşüklerler; oto mobiller, kumandanlarile beraber beşinci ordunun şubelerine girip çıkıyorlardı. Masaların üzerinde ken di yaptığımız dinamit paketleri duruyordu. Bu dina- mitlerin tanklara karşı olan tesiri, kahraman gemici Coll tarafından isbat edilmişti, Telefonlar durmadan işliyordu. Toledo sokağının geniş meydanlarında, bombalar altında gezenlere, cephedeki vaziyetin böyle olduğu. Bu söyledikleri zaman kimse aldırış etmiyor; — Eğer iki güne kadar bunları püskürtürsek, her gey kurtulur Diyorlardı. Gönüllülerin birçoğu, evlerindeki büyük et biçak- larını kemerlerine yerleştirmişlerdi. Bütün silâhları bunlardan ibaretti. Almanyanın, İtalyanın en mü - kemme! silâh'arına karşı, bu bıçaklarla gidiyorlardı. “Eğer iki güne kadar bunları püskürtürsek, .. Yüzle- rinde hiçbir :ş#mizaz yoktu. Her iş basit, kati, ve tabii bir şekilde yapılıyordu. Silâhsız cepheye giden işçi de yıkılan köprüyü tamir eden dülger de, sivil ruhunu muhsfaza ediyordu. Muntazam bir orduda âdet olan şiddet bunlarda yoktu. Her şey, ölüm dahi basit ve tabii idi. Herkes sivil hayatta gibi kendi membalarına dayanıyordu. Harp herkesin hususi bir işi olmuştu. Siperleri kurmak için, sanatkârlar kendi evlerini kur- maktan ziyade alâka gösterdiler. Cebinde porası o- lanlar, sigara alır gibi dükkânlardan Madrit haritala- rı alıyorlar, müdafaayı teşkilâtlandırıyorlardı. Top- lar, evlerin camlarını sarsarken genç kumandan Cas- tro haritaya eğilmiş kırmızı ve mavi kalemle sokak- ları, hücum ve müdafaa hatlarını çiziyordu. — Oliveira ne diyor? Oliveira Toledo köprüsündeki milislerin kumanda- Bıydı. — Düşman tanıkları Carabancbel'den nehre doğru Gelivnrlarmız Rivas Asha dlnemit Lativnr. Beğenilmedi Manyas, (TAN) — Hayvan panayı- rı dört gün sürdükten sonru kapan-| Belediye, beş yüz seneye yakın za-| mandanberi kurulduğu yerden pana- İp yırı kaldırtmış ve bu sene ilk defa | zeredir. Namrun nahiyesinde üç ye- olarak kasabamıza yakın bir saha |ni köprü daha yapılacaktır. Bu yer, ihtiyacı tamamile karşıla- yamadığından dışardan gelenler ba- 7 zorluklara uğramışlardır. Maama- fih, panayırda alış veriş çok hararetli | Beher fidan 2.520 kuruş arasında İçme Suyu Getiriliyor İ Tarsus, (TAN) — İçme suyu tesi- İsatının iktnaline çalışılıyor. Ameli- (yat önümüzdeki sene bitecek ve ka- sabamız içme suyuna kavuşa- | tır. Kadastro haritası tamamlan- r. İmar plânı tamamlanmak ü- Binlerce fidan dağıtıldı Aydın (TAN) — Ziraat üretme bah çesinden bu yıl 22263 meyveli ve 2021 meyvesiz fidan dağıtılmıştır. satılmıştır. lâkadar belediye fen memuru son ye- di ay içinde böyle 18 ev tesbit etmiş- tir. Şehrimizde tamire muhtaç ve yık- tırılması icap edecek binaların bini geçeceği zannedilmektedir. Tütün Ekimi Başladı Bursa, (TAN) — Geçen seneki ma'ı sullerini tamamile ellerinden çıkar- mış bulunan tütün zirastçileri yeni ekime başlamışlardır. Son günlerin çok sicak geçmesi ve topraklarda nem kalmaması, bilhassa su verilme- si mümkün olmıyan tarlalarda eki- mi hayli güçleştirmektedir. Tütün ekicileri, bereketli bir yağ- muru dört gözle beklemektedirler. İ Haziran 1938 göndermeleri Kültür Harf inkılâbımızın onuncu yıldönümü dolayısile Kültür Bakanlığı tara” fından Ankarada açılması kararlaşan “On Yıllık Türk Neşriyat Sergisi” ve bu sergide açılacak müşterek satış mağazası hakkında görüşülmek Üz8 İ re her türlü neşir müesseselerimizin birer slâhiyetli mümessillerini 16 Bakanlığından - be günü saat on beşte Basma Yazı ve Resmileri Derleme Direktörlüğünde bulundurmaları rica olunur, (1776) (3506) m ————< Arazöz Motopomp ve Kamyon Mübayaa İlânı Bursa Belediyesinden : Bursa Belediyesi tarafından bir İtfaiye arazözü, bir Motopomp ve İ# mizlik işleri için de bir kamyon satın alınacaktır. Satıcılar; verebilecekleri makinaların Fenni ve Hususi ve mali şart larını ve kataloğlarını Haziran sonuna kadar Bürse Belediye Reisliğin* n olunur. (3241) iye NN BİNİN HAKİKİ AZ. key — Galan, Casa de Campo'ya vardı mı? — Evet, dört büyük piyade alayı orada bize hü- cum ediyorlar, — Ya Üniversite şehri ne âlemde? — Fakat Casa de Velazgucz buraya çok yakındır. — Bizden Casa de Velazguez'i aldılar gibi görü- tüyor, Bu muhavereyi şüphe dolu bir süküt takip etti. Gumpesino, adamlarile beraber Bondilla'ya il du. Makineli tütek istedi, fakat mevcudu kalmadığı için kapıyı şiddetle vurarak çıktı gitti. Toplar dışarda müthiş uğultularla gürlüyordu. Ces m maka ei enstitüde imtihan hazırlığı yapı- yormuş gibi sükünetle madeni sesile: Pe pe gm — Eğer kırk sekiz saat içinde hepimi rilmezsek, Madrid lin, Dedi. ke Campesino acele geriye döndü, çizmelerini şakır. datarak yürüyordu, Üzerinde Cengiz han subayları - an giyebileceği bir pelerin vardı. Köşede düran fki makineli tüfeği gösterdi. — Bunların burada ne işi var? Dedi. Şiddetle kapanan kapının gürültüsü odada hâlâ çin ıyordu. Büyük gözleri yarı yumuşak, yarı vahşi par- iyor, geniş yüzlü kuvvetli bir adamın bütün hatlarım taşıyordu. - — Bu makineli tüfeklerden birini bana verecek misiniz? Hic kimsen'n cevab vermediğini görünce tüfekler. den birini aldı, gitti, Kapıdan henüz çıkıyordu ki, ar- 'kasından biri seslendi, Gampesino komik bir hiddet- le geri döndü. — Bayım, tüfeği elinizden alacak değiliz, dedi, Bu- nu bırakın, bozuktur, ötekisini alın. Gampesino tüfeği kamyona gü ü, şoförüne ver- diken sonra tekrar geldi, bize dramatik bir selâm verdikten sonra ayrıldı. İki saat evvel geldiği mıntakasına gitti. Her gün tankların, zırhlı otomobillerin, Alman yıldırım tabur Jarının üç dört mekanik hücumunu püskürtüyorlardı, Kahramanlık. Gampesinonun sakalı gibi karakterinin bir parçası olduğu için, harbe de, bir çocuğun oyuna sarılması” gibi hırsla sarılıyordu. Gampesino bizim harp tarihimizin tipik bir hatırası olacaktır. Telefonda en heyecanlı muhavereler, münakaşa - İsr geçiyordu: — İki bin adam mı? Evet, muhakkak. Fakat tek bir tüfek gönderemeyiz — Bu nasıl olur? — Benim ne yapmamı İstiyorsunuz? Size kâğıt ü- zerine istediğiniz kadar tüfek resmi çizebilirm. Muhâvere dalma ayni cümle ile bitiyordu: > Kırk sekiz saat bekleyiniz, seleyi halledecek saya boğuyor başka çare olmadığı için işi © top alacak. Frank, i rebilirsiniz. p eğ iz Şir siperi me Düşmanın bâtaryalarının, Alman ve Italyan tayyare lerinin ağır hücumu karşısında, cephe hatlarında $i- Yâhsiz, kırk sekiz saat beklemek. Beşinci ordunun mer kezlerinde bütün suallere, protestolara, ayni kelime lerle cevap veriyorlardı: — Kırk sekiz saat bekleyiniz. Madridi kurtaracak olan harp teçhizatınm, çamur Ju yollardan, geçmesi müşkül, tren hatlarındın gele- ceğini ve gecikeceğini zannediyorduk. Bunlar geldiği zaman bunlar iyi muhafaza etmeyi, birimiz yarala- nırsak, tüfeğimizi arkadaşlarımızdan birinin kolay- lıkla alabileceği bir yere atmayı tasarliyorduk. Sanatkâr, amele, memur, alayları boş sokaklardan geçiyor, harp hatlarına doğru gidiyorlardı. Fakat hepsinin elleri boştu. Hepsi dıvar kenarlarına sürü- nerek ilerliyorlardı. Sokaklar boş, fakat evier do - luydu. Bir evin damına bir bomba düştüğünden hi- raz sonra, bir işçi kadının evin penceresini açıp kurut mak üzere bir çarşafı gerdiği görülüyordu. Tayyare" ler bombalarını hedef aramadan atıyorlardı Bazan dört beş katlı bir binaya düşen bomba bütün katları geçerek patlıyor, binayı yıkıp duvarların gütüphs- ne rafları halinde bırakıyordu. Her evin yıkılışınd1 üç dört sile birden mahvoluyordu. Bütün bu felâket- gürültüleri içinde, semanın yükseklerinde uçan tay- yarelere yumrukların sıkıldığı görülüyordu. Ber gü çocuk cenaze alayları geçerken biz Madridi kurtar * mıya çalışıyorduk. Madrid zulmün, şiddetin karşısı? da yeni bir yuh, kahramanlığının sadeliğini taşıya bir ruh gösteriyordu. Yıkılmış bir evin harabesi üstünde, genç bir milis, ihtiyar bir arkadaşa soruyordu: — Zaferden niçin bu kadar eminsiniz? Siye gör€ eler, biz hiçbir şey yapmasak dahi kendiliğ'nden ge lecektir, İhtiyar adam elile, seydeler üzerinde hastahane 8“ rabalarına taşınan yaralıları gösterdi: ği