AC 15 -5 - 1938 Halbuki general Fesenin bu dü- güncesi, büsbütin aksi bir tesir hu- Sule getirmişti. O, bu haile sahne- Sini yaratmakla Şamili mevkiin - den iskat etmek şu tarafa dursun, bilâkis Çarlığın zulüm ve vahşeti- Mi göstermişti, Ve o günden itiba- ren artık bütün Avarlar, Dağlı Türkler, Çeçenler, ve bütün Kaf- kas Müslümanları, çarın askerleri- De şu unvanları vermişlerdi: — Esir ve yaralıları boğazlıyan., Tanrının evini yıkan.. Büyüyen e- kinleri çiğniyen.. Kin ve garazları- hı, ağaçların meyvalarına kadar teşmil eden, katiller. Kan adam- ları... Bunları söyliyenler, haksız de - ğillerdi. Çar hükümeti tarafından Kafkasyaya gönderilen başkuman- dan ve umumi valiler, daima ve da- İma ayni siyaseti takip etmişler. orada hâkimiyetterini tesis edebil- mek için, yalnız ve yalnız kılıç ile, âteşin kudretini, ellerinde tethiş vasıtası olarak istimal eylemişler- di. General Fese, halkı tethiş ede- €eğini zannederken, iki aksi tesire sebebiyet vermişti. Birincisi, başta Şamil olmak ü- Zere, bütün Ayarların kalbinde Sönmez bir kin ve intikam ateşi husule getirmişti. İkincisi de, Şamile, iyi bir ders vermişti. Nitekim Şamil, kalbi de- Tin bir teessür ve hiddetle Ahul- kuya avdet eder etmez, derhal işe girişmiş. o kartal yuvasını, büs- bütün tahkim ederek; İmamlığın Mmerkozini. -zaptoluminaz' hir Metirmiye güyrei, eirmişti: TARİHİ BİR MULAKA Bu yılın sonbaharında, her ta- safta garip bir havadis intişar et- Mişti: — Haşmetmaap Çar Nikola Haz- Yetleri, Kafkasyayı.. ve bilhassa Tiflis şehrini şereflendirecek. Bu havadis herkesin dudakları- hi titreten bir cevap ile karşılaş- Muşta; — Acaba, niçin? Bu suale, herkes düşündüğü gibi Sevap vermiye başladı. â Fakat bütün bu cevaplar, niha- Yet şu noktada toplanmıştır — Evet.. Haşmetmaap, Tiflis şeh Tini, şereflendirecek.. ve o zaman da general Fese, imam Şamili, a- ip, götürerek, haşmetmaaba tak- dim edecek.. Şamil, çar hazretlerin “en af dileyecek.. böylece de, sene- lerdenberi iki taraftan da dökülen lara nihayet verilecek... gimme esk # Kafkas diyarında yaşıyan Kus- ir, derin bir gaflet ve sevinç için- delerdi.. Haşmetlü Çar hazretleri- Tiflis şehrini şereflendirdik- #ri zaman, yapılacak şenlikleri, i- Silecek içkileri, oynanacak oyunla- düşündükçe, bunların hayalile oluyorlar: ai Çarın kudreti karşısında ne Yanabilir? Onun sayesinde, hem iz, eğleneceğiz. hem de Şa Pe çern huzurunda nasıl yer- kapandığını göreceğiz, iy Piye, © büyük günü sabırsızlık- bekliyorlardı. aç Yesba Şamil, Tiflis şehrine ecek, çarın huzurunda eğile- iz haşmetmaaptan af dileyecek in, leri Bu suale şu cevabı veriyorlardı: agi O. bu, şüphesiz... Çünkü ge- — Fese, çar hazretlerine verdi- “borda bunu resmen taahhüt et ” çar hazretleri de, bu tarihi in şerefini, general Fese ce- Saplarına vermiştir. Gen * sral Fese, Çar Nikolanın son İNİ alarak, Şuraya svdet ettik- sonra, Petersburg sarayı nâzı- Da kendisine bir çok mahrem Bütün, » Rizli talimatlar gelmişti. ç mevzu ve münde- ŞEYH SA di nedir iL ZIYA — No: 60 — Çar askerleri Avar kuyusundan geçiyorlar recatı da, Şamilin haşmetmaabın huzuruna ne suretle getirileceğine dairdi. . Şamili, bu siyasi komediye ikna edebilmek için hiçbir şey esirgen- miyordu. Eğer İmam İsterse - bu sıfatından vazgeçmek şartile - ken disine Avar prensliği verilecekti. Karadeniz sahilinde, Galta şeh- rindeki çarlara mahsus yazlık sa- rayın bir kısmı, ikâmetine tahsis edilecekti. Gran düklere mahsus imtiyazlardan İstifade edebilecek- ti, Hulâsa, şu fâni cihanın gel onamına We varsa, hiç şey kendisinden esirgenmiyecekti. Bütün bunlara mukabil de kendi- sinden istenilecek şey, gayet ba- sitti: İmamlık davasından vazgeç- mek.. halkı, çarlık aleyhine tahrik etmemek... e Vâkıâ General Fese, bu vazifeyi deruhte etmişti. Fakat, dayak ye- diği adamın karşısına çıkmak is- temiyenler gibi, Şamil ile yüz yü- ze gelmeyi nefsine ve gururuna yedirememişti. Bu nazik işi, gene- ral Klugenau'ye havale eylemişti. Bu general de, Şamilden dayak yemişti. Muhterem karilerimiz i- yice hatırlarlar ki, Gimrililerin sa- kalına gülerek, ordusunu pusudan kurtaran bu dessas general, biraz sonra, Şamilin pususuna düşerek tatlı canını ancak mücize kabilin. den bir tesadüfle halâs edebilmiş- ti. Böyle olmakla beraber, halkın «saca Kuluk dediği, bu general, son derece nazik ve hattâ tehlikeli olan bu vazifeyi memnuniyetle ka- bul etmişti. Çünkü onun hariku- lâde cüretkârliğı ve pek güvendi- ği dessaslığı, bu işe de pervasızca atılacak derecede kâfi ve vâfi idi. Kendisinden daha az kurnaz ol- , miyan general Fese, ona bu vazi- feyi devrederken cidden büyük bir zekâ eseri göstermiş: , — Azizim general! Sizin, bu Kaf kas diyarında, birçok maceraları- nız var, Günün birinde Kafkas ta- rihi yazılırken, onu yazanlar siz- den pek çok bahsedecekler. Hiç şüphesiz ki size çok şerefli bir mevki verecekler. Fakat, bu hatıralarını- zın en şereflisi, bu iş olacaktır. Siz Kafkas halkını, kendiniz kadar ta- Birsınız. Onlarla konuşmasını, çok iyi bilirsiniz. Bunu, defalarca tec- rübe etmişsinizdir.. Eğer Şamil i- le de karşı karşıya gelirseniz, onu da ikna edeceğinize, bütün kuvvetim- le eminim. Siz, Şamil ile ilk mü- ilâkatı yapınız. Onu biraz yumuşa- tınız. O zamen ben de size iltihak ederim. Demişti. Esasen general Fesenin, vaktile kendisini mesul etmesinden dolayı ona karşı kalbinde gizli bir kin ve iğbirar besliyen general Kuluk; bu. erk Şamil, Acaba Çarın Önünde Eğilec ek mi? kadar diller dökmiye lüzum kalma- dan da bu işi üzerine alacak kadar hevesli idi. Çünkü Şamili, ikna €t- tiği takdirde, hakikaten mevkii son derecede yükselecek. hiç şüp- hesiz ki, general Fese bir tarafa a- tlarak, kendisi onun yerine ge- çecekti, * General Kuluk, evvelâ Karanai beylerine bir mektup göndererek onlar vasıtasile Şamilden bir mü- lâkat talep etmişti. * Şamil, bu vasıta ile kendisinden istenilen mülâkatı hiç tereddüt et- neden kabul ederek; — Hay, hay.. Hangi gün, Berede arzu ediliyorsa, oraya gelmiye ha- arım. Demişti. Son derece ihtiyatlı davranan general Kuluk, Şamil ile kapalı bir yerde konuşmayı tehlikeli gö- rerek, ayın (yani, 1837 senesi eylül ayının) 18 inci günü, öğle vaktin- den tam bir saat sonra, Pınarbaşı mevkiinde, Şamile randevu ver - mişti, A O gün, tam muayyen olan saat. te general Kuluk, mülâkat mahal ine gelmişti. Maiyetinde muhafız olarak bulunan üç bölük süvari 1e iki cebel topunu, Pınarbaşına bir çeyrek mesafede terketmişti. Şimdi generalin yanında, yalnız yaveri genç yüzbaşı Yevdokimotf İ- le, on beş nefer Don Kazağı, Kara- DERİCİLİK : Deri Ihracatı Gittikçe Inkişaf Ediyor Memleketimizin muhtelif mınta - kalarında her sene elde edilen ham deriler büyük baş hayvanlardan si- Bır, manda, beygir, deve, danalar - dan alınmaktadır. Bunların miktarı 120 bin kadardır. Mezbahalarda ke- silmek suretile alınan bu gibi deri » lerden senede 30 bin kadarı Istan - bul mezbahasından, 10 bin kadari Trakyadan, 20—30 bin kadarı pas - tırma mıntakası olan Kayseri ve ha- valisinden, 20—30 bin kadarı Anka- Ta, Izmir, Mersin, Adana, Bursa ve Trabzon havalisinden, 10—15 bini Şark vilâyetlerile Erzurum ve Sıvas tan, 10 bin kadarı da muhtelif vi - lâyetlerde halk tarafından kesilen hayvanlardan toplanmaktadır. K çük baş hayvanların derilerine ge - lince, istihsalâtımızın fazlalığından dolayı mühim bir kısmı ihraç edil mektedir. Senelik miktar Istanbul. da 600 bin, Trakyada 200 bin, Ege mıntakasında 600 bin ve Orta Ana- doluda 1,200,000 kadardır. Bunların takriben yüzde altmış beşi ihraç olun maktadır. Küçük baş hayvanlardan koyun ve kuzuların derileri İzmir, Çanakkale, Bursa, Trakya ve stan - buldan, keçi ve oğlaklar Anadoludan temin edilmektedir. 0 — Hayvan Panayırı Açıldı Bursa, (TAN) — Atıcılar meydz- nında hayvan panayırı kurulmuştur. Bir hafta sürecek olan panayırda bir çok hayvanlar teşhir edilmekle ve hararetli alış veriş olmaktadır. Pana yır yerinde intizamı temin edecek tedbirler ittihaz olunmuş, gelecekle- rin istirahat esbabı hazırlanmış, hu- susi otobüs servisleri tertip edilmiş- tir. Bu motörle panayır sahasına elek trik verilmiş, Bursa ile telefon muha veresi temin olunmuştur. Civar kazalarda kurulu Pazarlar. lacağı anlaşılıyor. a DUŞ NE VAKİT YAPILIR? Zamanla her şey değişiyor, İs - tanbulda yakın vakite kadar adı de vam eden eski bir mizah gazetesi- nin eski muharrirlerinden birinin başına gelen hikâyeyi belki işitmiş sinizdir. Bu gazetenin okuyucula - rından biri muharrire mektup ya - zar (Bayan imzasile mi yoksa er - kek adile mi, orasını muharrir hiç kimseye söylememiztir), konağına davet eder. Muharrir mektupta ta- rif edilen konağın kapısından gi - » iri yarı İki kisi kollarından nağın hamamına götürür- ler ve orada muharrire soğuk su ile mükemmel bir duş yaparlar. Daha sonra giydirerek rirler... İşin asıl eğlenceli tarafı, rahmet- li muharririn, başına geleni yana- yakıla anlattığı vakit: — Fakat, birader, soğuk dustan çok defa istifade ettim, © günden- beri sinirlerim vatıstı Demesiydi... Şimdi, gazete mu - harrirlerinin hepsi akıllı adamlar oldukları icin. okuyucular arasında da öyle lik yapmıya kalkışan kimse isitilmiyor. Bilâkis, Ahmetliden © earateye mektup gönderen sayın bir okuyu. cwmuz - birihirile pek miltenasip olan boyu ile kilosunu bildirdikten sonra - nasil dus vanılacağını soru. vor. Bu mevsimde varmayı, 0 kadar mütenasip vücutlü olamıyan baska okuyucularımız da istivehile ceklerinden sorduklarına burada ce van veriyorum. Dus. banyo vahut bizim alatur - ka vsulde sn dökünmek her simde vapılahilir. tan zarar görerel adam hatıra gelemiyeceği #ibi, va takta hastalar hile pek azdır. Onla ra da zaten hekimler vasak eder - ler. Cocuklara dört vasından önce dus vanılamazsa da, insan o#n da- ha doğduğu andan sonuna kadar - hekimin eneel tutacağı bir hasta - hı olmadıkça - banyoya, su dö - künmiye dayanır. Suyun vücut sağlığına Faydaları m. ömürlerinde pek — Ülgen if hile bilirler: Her gün duş yahut su dökünmek en iyi vasıtalarından biridir. Zaten insan bir kere alıştıktan sonra kışmevsi- minin en şiddetli soğuk günlerin - de bile soğuk su dökünmekten vaz geçemez olur. İnsan sağlık halinde olunca, bü- tün yıl soğuk suya devam edebi- lir. Böyle yapmakla daha kuvvetle dayanabildikten başka vü cudünün bütün işleri daha iyi olur. Hele sinirli yahut lemfatik olanlar ondan çok istifade ederler, Yalnız, soğuk suya alışıncıya ka- dar ılık suyla baslamak lâzımdır; suyu gittikçe soğutarak, bir de kı- şın, soğuk su ile 'aparken bi- Ie ancak duş yapılan yerin 15, 16 derecede ısıtılması lâzımdır. Duş için günün en iyi saatleri sa- bah kahvaltısından iki saat sonra, bir de akşam üzeri, iş zamanından sonra altıdadır. Fakat midesi sağ- lam olanlar sabahleyin kahvaltı - dan sonra duş yapabilecekleri gibi, duştan sonra da kahvaltılarını yiye bilirler, Tam kaidesile iş görmiye merak h olanlar, sabahleyin kahvaltıdan sonra bir saat kadar yürürler, ya - hut bisikletle gezerler. Buna vakti olamıyanların da dustan önce vücut Tarım kuru kuruya birkaç dakika uğuşturmaları iyi olur, Dus yahut su dökünmek en çok bir dakika sürmelidir. Duştan sonra istirahat etmek, ha reketsiz kalmak doğru olmaz. Ça- buk giyinip yol yürümek en iyisi » Hiç olmazsa oda içinde jimnas- Bayanlar, kendilerinin bildikle- ri sayılı günlerde yeniden duş yap- mıya başlıyamazlar, fakat başladık tan sonra, o le hi zahat- sızlık olmayınca - devam ederler. Hele gebelikte su dökünmek daha faydalı olur. Emzikli olanlara bile duş kuvvet verir... Bu yazdıklarım pek umumi şey lerdir. Soğuk suyun ılık suyun ve suyun hangi şekilde tatbik edildi - ğinin ayrı ayrı tesirleri olur. Bu da » yemek bahsi kadar derin değilse de - haylıca uzun bir bahistir. Sıra. sı e A ee AŞ, ge GÜNLÜK PIYASA Zirant Bankası mimına getirilen Yümuşak buğdaylardan yüz sek - sen beş bin kiloluk bir parti kilosu 5,18 kuruştan ve seksen beş bin ki. loluk bir pafti sert buğday 5,20 ku- Tüştan satılmıştır. * Tüccar nâmına getirilen buğday- ların hemen hepsi satılmıştır. Yöz 0- tuz bes bin kiloyu bulan yumuşak- lar 535-6025 kurusa kadar veril. miştir. On beş bin kilo Samsun sert buğdayı 6 kuruştan ve Polatlı serti 5,4 kuruştan verilmiştir. 3 Yerköyden göndetilen on beş bin kilo arpa 4,22.5“kuruştan ve Akşehir arpalarından 45 bin kilo 4,20 den, Kon ya malı 15 bin kilo arpa 4,25 kuruş tan satılmıştır. ; * Bandırmanın sar: mısırlarından 28 bin kilo çuvallı 5.17,5 kuruştan, Ada- pazarı 15 bin kilo çuvallı 3,14 kuruş tan, ve Adapazarının beyaz misırla- rımdan 15 bin kilo 5,01 kuruştan iske le teslimi salılmıştır. Kuşyemi 7,18 ku ruştur, Yaz Sebze Ve Meyvaları Çoğalıyor Bu sene yazlık sebze ekimi mik - tar itibarile geçen seneden fazladır. Sebze bahçelerinde faaliyet artmış - İtır. Her tarafta domates, patlıcan yor. Yerli sakız kabakları da birkaç sin, Silifkeden, İzmirden turfanda şil erik getirilmiştir. Toptan Fiyat - larda iki gün içinde kilo başma 10— e 00; Dn te” hai Tr pe rakende 20—25, domatesler 40—50, perakende 6570 kuruş arasında sa- tılmaktadır. "BORSA j ! 14 — 6 — 1989 İ —GEKLER | ! İ ÇEKLER İ İ Açılış Kapan | Paris 20205 28208 | New-York © (0780300 0789080) | Milâno 15.050 — 150050 | İ Brüksel 4.69 > | İ Atina 28.1400 — 867460 | İ Cenevre 3.4580 34680 | Sofya 605m4 asm İ İ Amsterdam 14295 14285 | Prag 2.8815 o 226875 İ İ Madrid 14.008 o 180158 | | Berlin 1.9046 1066 | Vorşova 4.1057 4.1857. | İ Budapeşte 3.0880 Boeao| İ Bükreş 105780 1o&7s0 | Belgrad m.0025 340825 | | Yokohama o 27250 Oo 27250 | İ Stokholm 30190 o 36790 i $ Londra 8— 60— | İ Moskova 20815 O 2882775 İ PARALAR : ! İvi İ Fran | İ Dolar ” İ e İ Belcika Pr. | i Drahmi İ Teviçre Pr, | i vw Florin # İ ee m ei ie a Penga : : Uy Dinar Kron İsveç | ve biberlerin dikilmesi devam edi - güne kadar yetişecektir. Adana, Mer sebze gelmektedir. Maltepeden ye - 15 kuruş düşüklük olduğu halde pe- rakendeciler fiatları indirmemektedir. Yeşil erikler toptan 14—15, peraken İC PİYASALAR: Anadoludan Bol Buğday GelmeğeBaşladı Son günlere kadar şehrimiz tüc - İ carlarına günde bir iki vagon ka - İdar az buğday geliyordu. Ziraat Ban kası yalniz kırmacı ve değirmencile- re buğday sattığı için, buğday tüc- carlari zorlukla mal alabiliyorlardı. Iki gündenberi şehrimize tüccar na- inina buğday gelmeye başlamıştır. Polatlıdan iki vagon, Fakılıdan dört vagon, Şefaatliden iki vagon ve Sa- rayönünden bir vagon buğday geti- rilmiştir. Akşehirden iki vagon ar - pa, Ilgın ve Konyadan birer vagon Arpa ve Afyondan bir vagon tiftik gelmiştir. Ziraat Bankası namına da Polatlıdan 19, Konyadan beş, Sıvas- tan iki, Bor ve Fakılıdan birer va * gon buğday gelmiştir. Bu suretle tüccar namına dokuz vagon ve ban- ka namına yirmi sekiz vagon buğday getirilmiş oluyor. ği Hayvan Borsasında ; Satışlar Evvelki gün hayvan borsasına faz la miktarda kasaplık hayvan geti - rilerek satılmıştır. Bunlar arasında 4296 süt kuzusu, 147 kuzu, 308 be - yaz karaman, 572 dağlıç, 93 kıvır - cık ile büyük baş hayvanlardan 103 öküz, 37 inek, dokuz daffa, 18 boğa, 19 manda, 15 malak vardır. Satılan bu hayvanlar mezbahaya gönderil - miştir. Toptan et fiyatlarında bir değişme olmamıştır. Afyon Piyasası Canlı leg agi biraz hareket görülmüştür. Borsaya getirilen tüccar malı afyonlardan bir parti ince mal kilosu 550 kuruştan ve kaba mallar cinslerine göre 250 —446 kuruş arasında satılmıştır. Sa- tılan miktar beş yüz kilo kadardır. Pamuk Yağları Satışı Pamuk mıntakalarından piyasa - mıza getirilmiş olan pamuk yağla - rından 22,500 kiloluk bir parti ki - e BED esen memenin Vİ miştir. Tath badem. içleri de ihracat için kilosu 89 kuruştan verilmiştir. Zeytinyağ Bollaştı Ege ve Ayvalık mıntakalarından piyasamıza külliyetli miktarda zey- tin yağı getirilmektedir. Son Üç gün içinde şehrimiz piyasasına yüz otuz bin kilo kadar yağ getirilmiştir. Gelen yağlar arasında ektra, birinci yemek lik ve sabunluk olanlar vardır. Eks- tra yağların kilosu 44—44,5, birinci yemeklikler 41,5—43 ve sabunluk yağlar 33,10—35,15 kuruş arasında toptan fiyatla satılmaktadır. SANAYİ : Iş Daireleri Âmirleri Anka- raya Gidiyorlar Yarın iş kanununun, tatbik bakı - mından ikinci senesi başlıyor. Bir sene içinde muhtelif iş yerlerinde, iş verenlerle işçiler arasındaki husust ve umumi vaziyetler hakkında ka - nundan müsbet neticeler alınmıştır. Bazı talimatnamelerin tatbiki sure- tile de iş hayatında bariz faydalar elde edilmiştir. Kanun tatbikatı si- rasında bir kısım talimatnamelerin yeniden hazırlanmış olması da sana- yi hayatında birçok ihtilâflı mesele- lerin halledilmesini kolaylaştıracak - tır. Bir senedenberi iş kanunu tatbi- katında ufak telek görüş farkları ol- masına rağmen, işler hiç bir mınta- kada aksamamıştır. Iktisat Vekâleti- nin daveti üzerine Iş bölgeleri âmir- leri, bugün Ankaraya gideceklerdir. Bu davet, bilhassa kanunda değişti- rilmesi lâzım gelen noktalar bulu - nup bulunmadığını görüşmek için - dir. Yarın, bütün iş âmirleri bir top lantı yapacaklardır. Yumurta standardı kontrol bürosu Vakıf Hanının birinci katında dört odaya nakletmiştir. Yumurta kontro lü hakkında şehrimizde staj görmek- te olan on beş stajyer daha bir müd det tetkiklerine devam edeceklerdir. Bunlardan bir kısmı şehrimizde ka, lacaklar diğer bir kısmı İktisat Ve kâletinin lüzum göstereceği mınta . kalara giderek kontrollük vazifele . r. A