Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
şu hükme vardılar: e Parise gitmemişs Başpehlivanımıza, dünkü galibiyetten sonra buketler veriliyor > Dünkü Güreşlerin Neticeleri Kara Ali, Tekirdağlıya yenildiği halde alkışlandı | İki Başpehlivan, Suyolcuyu Ağlatacak Gibi Tutuştular, Himmet Pehlivan Güreşmedi ( YAZAN: EŞREF ŞEFİK ) T ekirdağlı ile Kara Ali pehli- vanlar, dün Taksim sta- dında yirmi beş sene içinde eşine tesadüf edilmemiş fevkalâdelikte bir güreş yaptılar. Yirmi yedi da- kika süren güreşin her saniyesini ayrı bir heyecanla yaşadık. İki baş pehlivan, yüzlerce güreş görmüş, Türklerin en yüksek pehlivanları- nı seyretmiş, meşhur Çolak Mü- min'in ustalığını yapmış olan Su- yolcu Mehmet pehlivanı hünkür hünkür ağlatacak gibi tutuştular. Doksan iki yaşındaki Suyolcu- 'nun rengi iki büyük pehlivan zur- na davulla peşrevlenmiye başlayın ca sapsarı kesilmişti. Güreş açıldı. Kara Ali ile Tekirdağlının kavuş- maları, hamleleri emsalsiz bir me- haretle devam ederken Suyolcu da yanamadı. Gözlerinden yaşlar a- karken, bana döndü: — Oğlum dayanılmıyor bu man zaraya, kendimi tutamıyorum. Bu- gün büyük günlere benzedi, diyor- du. Koca Yusufun, Adalının, Kat- rancının, cihan şampiyonu Ka- ra Ahmedin, Hergeleci İbrahimin, Çolak Mümin Hocanın en çetin güreşlerini, en iddialı tutuşmala- rını seyretmiş olan Suyolcuyu ağ- latan güreş stada yığılmış binler- ce seyirciyi de hayran bıraktı. Varolsunlar!... İnsanın dili Ka- ra Aliye sâbık başpehlivan demi- ye varmıyor. O kadar yiğitçe, o derece ağaca güreşti. Kara Ali yirmi yedi dakikada yenildi. Fakat halka ve anlıyanla- râ bıraktığı tesir aylarca devam e- decek kadar derindir. Bundan sonra Hüseyinle Kara Ali yirmi güreş yapsalar ve yir- misinde de Hüseyin kazansa, yir- mi birinci güreşlerine yine seyirci toplıyabilirler. Dünkü pehlivanlık eşsiz, emsalsiz bir müsabaka ha- linde başladı. Öylece nihayetlendi. Varolsunlar!... İhya ettiler bi- zim güreşi... ün Kara Ali Tekirdağlının en zorlu zamanına rastla- dı. Türkiye başpehlivanı kısa sü- ren Paris seyahatinde çok şeyler öğrenerek dönmüş. Ayaktan Ame- rikan kravatlarını, altta ve üstte saltoları adamakıllı bellemiş... Ne- fesi, oynaklığı, hamlelerdeki mü- vazenesi, oyunların karşılığını he- men bitirmesi birinci sınıf olmuş.. Kara Ali iki sene güreşi bıraktığı ve yaşı da ön sene rakibinden faz- la olduğu halde böyle bir Tekir- dağlıya yirmi dakika hakkile ka- fa tuttu. Kara Alinin dünkü gü- reşini seyredenler, haklı olarak, olsaydı, eskiden yapabildiği oyun- larla dünkü Kara Aliyi haklıya- mazdı. İki başpehlivanın meydanda ya- şattıkları müstesna güreşin ham- leleri ve oyunları danışıklı güreş- lerdekinden daha süratli ve daha fazla idi. Meraklılar yirmi yedi dakikanın nasıl bitiverdiğini anlı- yamadılar. Geçen dakikalar saat olsa anlaşılamıyacktı. Dünkü gü- reş bu kdar fevkalâde idi. Tekrar ediyorum; Kara ile Hü- seyin'in otuzuncu güreşlerini he- vesle ve zeykle herkes seyreder... Güreşlerin tafsilâtı : Ik güreşi Bursanın küçücük l leri yaptılar. Bursalı Kü- çük Selim, kardeşi Küçük Kâzım'ı beş dakikada yendi. İkinci güreşte; Adapazarlı Ser- vet Hurşidi on yedi dakikada mağ- lüp etti. Üçüncü güreşte; Bandiır- malı Nazmi Gostuvarlı Haron'u beş dakikada yendi. İ Ali Ahmet te Eyüplü Mehmedi tuşla yatırdı. Gazetelere bizzat müracaat e- dip Kara Ali ile, Tekirdağlı ile ve Hüseyinle tutuşacağını ilân ettiren Himmet pehlivan, dün müânasız bir bahane ile mindere çık- madı. Güya kendine son da- kikada klübe amatör olarak alı- nacağını ve himaye edileceğini va- dettiklerini ileri sürdü. Hakem he * yeti ve seyirciler günlerce - ilân e- dildiği halde son dakikada o şekil- de cayıntıdan birşey anlamadıkla- rını söylediler. Bir sporcunun her şeyden evvel sözünde durması lâ- zırngeldiğini anlatmak istediler. Fakat fayda vermedi. Mülâyimle güreşe bir türlü yanaşmak niye- tinde olmıyan Himmet müsabaka- dan vazgeçip meydandan çıktı. Himmet çıkmayınca Rumanya mühacirlerinden Ahmet pehlivan sıkletinin azlığına bakmıyarak Mü lâyimin karşısına çıkmıya razı ol- du. On yedi dakika pervasız, ce- sur ve daima hücumda kalmak şar tile bir güreş atan Ahmet pehlivari on yedi dakikanın sonunda kesil- di. Kendinden epey ağır hasmına ayaktan pes ederek çekildi. Cesur ve güzel güreşen Ahmedi tebrik e- deriz. Kara Ali -Tekirdağlı güreşi : urna ile davul başpehlivan- lar havasını vurmıya baş- ladığı vakit Kara Ali kendine mah sus ağırbaşlı halile peşrevlenmiye başladı. Tekirdağlı da Kara Aliye uyarak çırpınıyordu. İki büyük pehlivanımız helâllaştılar. Ilk ka- vuşmadan sonra her hamlesinin ay (Devamı 10 uncuda) S akir Gi —— e e p H Viyanalıların galebesile neticelenen dünkü Pera - First Viy ana . Dün, İstanbulda ve Ankarada mü- | | him spor hareketleri oldu. Taksim- | deki güreş müsabakaları binlerce se- [ yirel tarafından heyecanla takip edil- î ! di. Futbol maçları da hayli alâka top- | ladı. Spor hâdiselerine ait bütün taf- silâtı resimleri ile beraber bu sayfa- da veriyoruz. Tekirdağlı, Kara Alinin sırtını yere getirmek için uğraşıyor Fener Stadı: Fenerbahçe Anadoluhisarını 11-0 Yendi 30 Nisan ve 1 mayıs tarihlerin- de Ankaragücü — Gençlerbirliği muhtelitiyle iki maç yapmak üzere Ankaraya gitmesi tekarrür eden Fenerbahçe klübü, çok mühim ad- dettiği bu maçlara karşı hazırlık olmak üzere dün kendi sahasında Anadoluhisar takımı ile bir maç yapmıştır. Oyun daha ilk dakikalardan iti- baren sarı lâcivertlilerin bariz hâ- kimiyetleri altına düşmüştür. Ta- mamiyle formunda olduklarını gös teren Fener oyuncuları, çok güze bir oyun çıkarmışlardır. Birinci devre 5—0 ve ikinci devre 11—0 gibi bir netice ile bitmiştir. Viyanalılar Peraya Galip Dün Taksim stadında da şehri- mizde bulunan Viyana takımı ile Peralılar karşılaşmıştır. Viyana- hllar, bu son maçlarını çok güzel oynamışlar ve ilk deyvrede sıfıra karşı 3 gol, ikinci devrede de 2 gol atarak maçı 5—0 gibi yüksek bir /|sayı farkile galip bitirmişlerdir. STTERENEN SS NON î_'î;l" Avrupa Şampiyonası: Estonya Çıüreşlerînde İlk Neticeler Reval, 24 (A.A.) — 13 millete mensup 62 güreşçinin iştirakiyle bu- gün Avrupa Greko Romen güreş şam piyonası müsabakalarına başlandı. Bugün yapılan karşılaşmaların neticeleri şunlardır: 56 kiloda: Çekoslovak Niç, Dani- markalı Yuhansen'e sayı hesabiyle balip. İsveçli Petersen, Türk Erkmen'e, Finlandiyalı Pertunen-Norveçli Sto- ke'ye sayı hesabiyle. 61 kiloda: Alman Sperling, İsviçre li Peret'e sayı hesabiyle, Litvanyalı Kundsinsh Türk Er- kan'a tuşla, Finlandiyalı Pihla Jamakya, Nor- weçli Solsvik'i sayı hesabiyle, Isveçli Svenson, Polonyalı Slavski yi tuşla, 66 kiloda: Alman Neteshaym, Nor veçli Eriksen'i tuşla, Finlandiyalı Kolskza, Kalnishiyi sayı hesabiyle, Isveçli Anderson, Danimarkalı “Hulland'ı sayı hesabiyle, (Devamı 10 uncuda) Letonyalı M N v ğ * y » n ) bir tant $ — Güneş, Ankarada Muhafızgücünü Ankara, 24 (Tan muhabirin- den) — Şehrimizde bulunan Gü- neş takımı ikinci karşılaşmasını bugün Ankara ikincisi Muhafız- gücü ile yaptı ve 3 — 2 galip gel- di. Dünkü maçı güzel bir oyundan sonra 2 — 0 Kazanan Güneşin kar şısında Muhafızın alacağı bugün- kü netice merakla bekleniyordu. Havanın güzel ve günün de Pazar oluşundan istifade eden spor me- raklıları stadyoma giden geniş yolu tamamen doldurmuş bulunuyorlar- dı. ğ Muayyen saatten 10 — 15 daki- ka sonra evvelâ Güneşliler, biraz sonra da Ankara ikincisi olan mu- hafızlar taraftarların sürekli al- Kişlâri ârasında pallüya yığımlur. Ankara ikincisiş bu maça şu kad ro ile osbariştı: Fuat,Salih — Saffet, Ahmet — Cihat — Lütfü, Naci — İzzet — Rıza — Şahin — Atıf. Güneş takımı ise, İstanbula gi- den Salâhattin, ve bir gün evvelki maçta sakatlanan Reşadın yerle- rine Necdeti ve bu maç için İs- tanbuldan getirttiği Boncuk Ö- meri alarak böylece sıralanmıştı: Cihat — Yusuf, Faruk — İbra- him, Rıza, Ömer — Rebii, Murat, Needet, Niyazi, Melih. İlk dakikalarda : O yün eski Fenerbahçeli Ihsa- nın idaresinde ve Güneşin soldan bir vuruşu ile başladı. Gü- neşin teşebbüs ettiği bu hücum, muhafız defansında kesilerek der- hal mukabil bir akınla, iade olun- du. Bugünkü oyuna iyi bir anlaş- ma ile başlıyan Muhafızlar çok geç meden oyunun merkezi sikletini yavaş yavaş Güneş nısıf sahasına intikal ettirmiş bulunuyorlardı. Maç, bu şerait altında Muhafızın lehinde cereyan etmekte iken Me- lih geriden aldığı topla süratle Mu- hafız kalesine kadar sokuldu ve ortaladı. Melihin bu ortalayışından gelen topu kesmek için hatalı bir atak yapan müdafiler arzularına muvaffak olamadılar. Bu esnada Niyazi fırlıyarak yakaladığı topu Rebiiye geçirdi. Rebit çok müte- reddit görünen kalecinin de bu ha linden istifade ederek yakın bir mesafeden yavaş bir vuruşla beşin ci dakikada takımının ilk golünü yapmıya muvaffak oldu. Hâkim oynamalarına rağmen a- ni bir surette yedikleri bu gol Mu- hafızı hayli hayrete düşürmekle be raber onlar için ayni zamanda bir teşvik mahiyetinde olmuştu. Nite- kim Muhafız bu hızla harekete ge- çerek Güneş kalesini zorlamaya başladı. Fakat hiç fırsatçı olmıyan muhacimler kale önlerinde elde e- dilen birçok gollük fırsatlardan is- tifade edemiyorlardı. Topu ya çok yavaş bir vuruşla kalecinin kuca- ğına veyahut çok fena bir vuruşla avuta gönderiyorlardı. 27 inci dakikada Güneş aleyhine “bir korner verildi. Kornerden ge- -3-2 Mağlüp Etti len top Güneş kalesi önünde bü- yük kargaşalık husule getirdi. Bu esnada Faruğun hatalı bir şarjı üzerine hakem Güneşe penaltı ce- zası verdi. Seyircileri de heyecan- landıracak kadar uzun süren bir tevekkuftan sonra Saffet bu güzel fırsatı sıkı bir köşe vurüşile gole tahvil etti. Bu gol, Muhafızın sar- sılan kuvvei maneviyesini yeniden takviye etmiş ve hattâ onlara ha- kiki bir teşvik mahiyetinde olmuş- tu. Muhafızın artmakta olan bu bas kısının kendileri için — hakiki bir tehlike olduğunu sezen Güneşliler yeniden harekete geçerek hücuma başladılar.. Bu hü lardan birin- de Melihin uzaktan çektiği bomba BAA aa gük ÜlTERE yaşpdldü geLi geldi ve bu suretle Muhafız kale- si de büyük bir hüsnü tesadüf ese- ri olarak bu muhakkak golden kur tulmuş oldu. Bu suretle birinci devre İ—İ be- raberlikle nihayetlendi. İkinci devre : kinci haftayıma her iki ta-| kım da yavaş bir tempo ile başladı. Fakat dakikalar ileledik- çe Güneşin biraz ağır basmıya baş ladığı hissediliyordu. Nitekim ilk dakikalarda yaptığı bir hücum Muhafız kalesi için bir hayli teh- likeli oldu. l « 11 inci dakikada sağaçığa geçen Necdetin Muhafız kalesi önlerine güzel bir şandel ile gönderdiği to- pu Fuat mükemmel bir şekilde, fa kat kornerle kurtardı. Biraz sonra Rebiinin üstadane bir surette çek- tiği kornerden gelen top, kaleye yakın bir mesafede fırsat bekliyen Ömere geldi. Demarke ve çok mü- sait vaziyette bulunan Ömer topüu istop etmeden çok sıkı bir şütle Muhafız kalesine ikinci defa sok- tu. Bu suretle ikinci sayıyıda yap- mıya muvaffak öolan Güneş takım! daha emniyetli ve daha tesirli bif oyunla Muhafız kalesine doğru â- kıyordu. Bilhassa Melih ve Murat anlaşması Muhafız müdafilerini allak bullak ediyor ve Muhafız kâ lesi için de daimi bir tehlike teş- kil ediyordu. Müuhafızların yeni bir hücum” ları esnasında Atıfın Rızaya hazif” ladığı güzel bir fırsat, Rızanın $ bir vuruşu ile gol oldu. Bunu bi” ç raz sonra yine Rızanin iki metrt” den boöş kaleye atamadığı ikinci bir fırsat takip etti. : Oyunun bitmesine bir daknf_' var, Güneşi yine çok sıkı bir N” cumda görüyoruz. Kale önlerin” de Melih, Necdetten aldığı bif S rapası ile topu sıkı bir şütle üçün” — cü ve sön defa Muhafız kalesili 1 soktu. Ve maç ta bir dakika 50""_ / 3—2 gibi bir farkla Güneşin g*” Nü biyetile nihayetlendi. ai Bu maçtan evvel yapılan bolg” kupası için karşılaşan Ankara | neş klübü ile Ankara Galatasariğ — klübü arasındaki maç ta #—İ neşin galibiyetile neticelendi.