124-938 YAZAN: li Bü kadar insanın ha; yatına, | Tsk değil midir? a 8 amil, bu menfur âdetin za- Tarlarını göstermek için bir | anlatıyordu: » Bundan, yetmiş sene kadar ev vel (Çul) köyünde geçmiş olan köyün İr vakayı belki işitmişsinizdir. Bu delikanlılarından biri, kö- İsna dilber kızlarından birine âşık 43. Gidip kızı babasından iste- () Wi Babası, bu talebi reddetmiş... i Bandar, müteessir olan âşık, O “erhal kuncal) ını (1) a Ki- asına müthiş bir darbe indir Fakat, kızın babası da çevik ak derhal tabancasına sa- ve bir kurşunda delikanlıyı ye m sermiş... Silâh sesine koşan ka- r ve köylüler yerde, kanlar i- Yatan genç ile ihtiyarı görün- Siki tarafın adamları, biribirle- ve üzerine atılmışlar. Orada bo- Şa Boğaza bir mücadele başlamış. dskika zarfında, ortada cansız yek tam yirmi beş ceset kalmış.. bu kadarla bitse, ne ise... Fakat Ya bir kan davası çıkmış. Buda İnen © günden bugüne kadar bir me adamların başını yemiş. a mıhtakasında, çobanlar taban di hişan atarlarken, içlerinden a kazaen vurulup ölmüş. Bu ço mühim bir vakaya İlki ei Yaşıy ekleri kadinlarile v8 hiç, Socuklarile “ikiye © 'ay- mişlar... Müthiş bir bo başlamış. Bu mücadele, se- ana devam eden korkunç bir hal büyün a Tam ele 160 sene evvel. Pek az bir vakit içinde, o di kabileden, ancak beş altı a- SAĞ kalmış... Kime bu feci hâdiseleri naklet- p Sonra, sözlerine şöylece de- ây yoruz. Bunun biri, Çarın Ka - dn diğeri de, bizzat kendimiz. ğ bizi öldürüyorlar.. Biz de, izi öldürüyoruz. Bir Kaza- İZ karyanu ve yahut kılıcı ile ö- Ki mam bu meşum kan güt | em kurban giden zavallı- y arasında ne fark var, Bu men j İN yüzünden, sebepsiz yere Ri Oluyoruz. Düyamızı ve ahreti- iş berbat ediyoruz. Her gün beş j in kaybederek, milletimize, İ Ma, Kazalarından daha fazla fe İ bulunuyoruz. iu. Semin, temam Gazi Moham- 4,9 in de bütün gayeleri, iki nok toplanıyordu. Birincisi, içkiyi, İt 2 kaldırarak bu yüzden gel- ta, Muhtemel olan şuursuzlukla- İt Beçimsizliklerin, kavgaların, İle neticelenen hâdiselerin önü ik... İkincisi de, kan davala- beyhude yere nüfus | in beraber; bu men - İ ayet Yüzünden biribirile dargın k ha âileleri ve kabileleri biribiri- Çaçeçıftirmak.. ütün Dağistan ve e halkını, tek bir gaye et miyim Be er tarikinin üm- de, başlıca bu esaslara isti te idi, ni BAŞLIYOR İmam, Gazi Mohammed yal nesi vaazlarla kalmadı. 1829 | : itibaren, artık bütün | ile Baza ve cihat beyanname- ii ane Böndermiye de başladı. La — muhitte, daha hâlâ bu mil Yan 'enin mânasını anlamı- Maş yrd Bunlar, Gazi Moham lama m ve Mayannamaliride — Yanak üzme mücadeleler, Çar- “bulunan: Avul halkı, derhal başla- ER Aa Kafkasyalı bir mücahit tipi liğın husumetini artırmaktan baş- ka hiçbir işe yaramıyacak. Diyorlardı. Gazi Mohammed, has müşaviri (Şamil) ile müzakereden sonra, şu kararı verdi: — Evvelâ, içimizdeki muhalefet ateşini sördürelim. Ondan sonra, büyük düşman ile mücadeleye gi- rişelim. Bu karar, tam 1830'- 1245 yılı- nın başında tatbik edildi. Gazi Mohammed; işe, en mühim muhaliflerinden birine hücum ile başladı... (Şamil) i, (Gimri) de ye- rine (Naip) bıraktı. Kendisi, yanı- na yüz otuz dört (mürit) aldı. An- Orada, kendisine muhalefet eden (Sait) isminde âlim, fakat muta- assıp bir adam vardı. Gazi Moham medin maksadı, bu adamı yakala- yıp, halk huzurunda onunla mü - bahasede bulunmak; ve ona doğru yolu kabul ettirmiye çalışmaktı. Fakat (Sait) denilen bu âlim, ça buk davranmış; derhal atına ath- yarak; « evvelâ Çeçenistana, sonra da (Rus Kazak hattı) na « kaçmıştı. azi Mohammed, onun kaçtı- ğını duyunca canı sıkıldı. Köy halkını topladı. Onların gözü önünde Sajdin evini arattı. Evin bodrumundaki şarap küplerini mey dana çıkarttı: — Tanrı, şarabı haram kılmış - tır. Sizin; âlim ve hoca diye başı- bizda taşıdığınız adamın yaptığı şu işe bakın. Diye bağırdı. O zamana kadar Hoca Saidin te siri altında kalan ve Gazi Moham- medin prensiplerine muhalefette rını önlerine eğdiler. Süküta mec- bur kalarak, hocalarını müdafaa edemediler. Her inkılâpçı gibi, Gazi Moham med de halka bir ibret dersi ver- mek istedi. Müritlerine, şu kısa em ri verdi: — Şerif kisvesi altında, harami ihtiyar eden şu sahtekâr hocanın evini yıkınız. Onu ıslaha âmil ola- mıyan kitaplarını da yakmız. Bu emir, derhal tetbik edildi. Ga zi Mohammed, halkı camiye topl yarak uzun bir vaaz verdi. Umde - lerini onlara kabul ettirdi. Fakat bu kabule birdenbire itimat ede - meği. Kendileri, tam bir salâh ese- ri gösterinciye kadar yanında kal- mak için içlerinden birkaç kişiyi rehine) olarak istedi. Aldığı bu rehineleri, doğruca (Gimri) ye, Şa milin yasa gönderdi. mam Gazi Mohammed, bu ilk icraatını böylece muvaf fakıyetle tatbik eder etmez; diğer muhalifleri de iskâta girişti. Birkaç köy daha bastı, Onlardan da rehi- neler aldı. (Mililta) (3) köyüne git- ti. Orada, kendisine muhalefet e- 2 ve açıktan açığa Çarlığa kar- şı taraftarlık gösteren Kadıyı milli mücadelenin Kizumuna ikna etmek İyiye Birleşik hükümetlerile Avrupa- istedi. Fakat bu inatçı Kadı, ken- disine söylenen sözlerin hiçbirini kabul etmedi. Burada da halka bir ibret nümünesi göstermek lâzım - geldi. Kadı, halk huzurunda yere yatırıldı, Mükemmel bir meydan dayağı atıldı. (İngiliz muharriri, Con Bedlinin kitabında, Kadı'nın kurşunla öldürüldüğü yazılıdır) O köyden de rehineler alındı... Artık muhitte, bellibaşlı muhalefet un - suru, kalmamıştı. Gazi Mohammed, (Gimri) ye çok memnun avdet etmişti. Köyde bü- lunan nalbi ve has müşaviri (Şa- mil) de ayni memnuniyet içinde Fakat, Gazi Mohammedin Gimri ye avdeti üzerinden iki üç gün ge- çer geçmez, fena bir haber geldi. (Gagel) Avulu halkı Müritler tari- ki ve milli mücadele aleyhine bir isyan çıkarmak teşebbüsüne giriş- mişlerdi. Gazi Mohammed, buraya da bir yıldırım süratile yetişti. Kendisini silâhla karşılıyan Avul halkına na sihat vermek istedi; dinletemedi. O zaman, müsademeyi kabul etti... İşte, (Müritler harbi) denilen o u- zun ve kanlı savaşın başlangıcını bu teşkil etmiş. İlk silâh sesleri de bunada işltilmişti, (Devamı var) (1) Dağıstanlıların kullandıkları bir nevi kama, (2) Bu isim, elimizdeki ernebi mehaz- & (Arak v tadır. Türkçe mehazlerimizde ise, eski yazılarla yine muhtelif şekillerde yazıl- imiştır... İsimlerdeki bu ihtilâflar yüzün den, bazan tereddütler içinde kalıyoruz. Belki de, küçük hatalara düşüyoruz. Herhangi bir hatamız karşısında » açık Ve sarih imza ile - bizi ikaz ve irşat eden rene #imdiden teşekkürlerimizi z.ş. (9 5) Mharlerimizin bazısında bu kö- yün adı Milta yazılıdır. iş © GUT Vitaminli Yemeklerimizde vitamin bulunması 10. zumunu bilmiyen artık kalmadı. Bazi- ları bildikleri şeylerden netice şıkarmak ta ifrata bile giderek hayatta en mühim #9y vitamin yemek olduğunu sanıyor - Jar, bu kadar ileriye gitmekte fazla #lur, Vitaminler Insana lüzumludur 8- ma, yalnız vitamin!e de hayat kabil oi» maz. Onlar da hayata azot gibi, yağ gi- bi, şeker gibi, madenler gibi lüzumlu dur. İşte o kadar. Vitaminlerin #ksikliği insana hastalık verdiği gibi ötekileri sksikliği de hastalık verir. Dünyada hiç bir şeyde Ifrat doğru olmaz, hayat işle- rinde da... Vitaminlerden vaktile burada uzun v- , hangi yemeklerde hangi vitamin. ler bulunacağını hatırlatmak istiyorum. A vitamininin eksikliği Insana göz has tahil getirir, mikroplu bartalıklara vemeti kırar, çocuklar büyü- kol olurum sinirler üze - lur, kazim Bozulur, İştah» a her birinin eksikli- türlü rahatsızlıklar verir, © ek» sik olursa meşhur lskorbit hastalığı ge“ fir. D vitamini eksik olünea çocuklar kemik hastalığına, tutulurlar, E vitamini ekalk olanların çocukları olmaz, derler. P vitamininin eksikliği petlagrn hasta. tığına sabap olur, H vitamininin eksikli gi sop dökülmesine sebep olduğu sanı" dir, K vitamin! eksik olunca kansızlık ge ir, kan sulanır ve çabuk akar... Vitamin bakımından an zengin olanlar nabatlardan gelen gıdalarımız olduğunu da bilirsiniz En başta havuçta bulunanlar; A, B, 65 vanda B, ©: domateste, A, B, O, K; Jâ- hanada A, B, 6, Ki inpanakta A, B, E en ginarda A, 5, Baklada A, B, E: bezelye” de B; pülateste A, B; kerevizde B, fa- EKONOMİ İHRACAT: Tütün Ihracatı Iyi Bir Şekilde İnkşaf Ediyor e tütünlerinin geçen seneki cat hareketleri memnuniyet ve-| rici Air vaziyette devam etmiştir. Ge çen senenin mahsulletinden pek az stok kalmıştır. 1936.—1937 senesi tü- tünlerinin satışları yekünu 43 milyon 900 bin lira kadardır. Tütünlerimi- zin başlıca alıcıları, Almanya, Ame- EEE ee re e ELEYİN ERER da muhtelif memleketler ve Mısırdır. Son günlerde Türk tütün piyasasın- da canlı hareketler © görülmektedir. Amerikalılar hesabına büyük parti- lerde mal alınmaktadır. Ancak mü- bayaa edilen miktar ve cinsler hak- kında malümat alınamamıştır. Ame- rikan sigara fabrikalarının ötedenbe- ri satın almakta oldukları Uzak Şark tütünlerinden vavzgeçerek Şark tü- tünü adile tanınmış Türk, Yunan, Bulgar tütünlerinden. satın almıya karar vermeleri piyasslarımızın en mühim haberlerindendir. Almanya- rın da piyasalarımıza karşı seyirci vaziyetten vazgeçerek birtakım mü- tevassit memleketlerin yardımı ile almış olduğu tütünleri bundan böy- le doğrudan doğruya piyasalarımız- dan almıya başladığı bildiriliyor. Yapak Satışları Yapak stoklarından her gün bir miktar satılığa çıkarılmakta olduğun dan dün piyasada bir miktar daha iyi fiyatlarla verilmiştir. Derili Trak ya mallarından 1463 kiloluk bir par- ji kilosu 67 kuruştan, 2961 kiloluk ikinci bir parti ayni cins yapak 65| kuruştan, parça yapaklardan 160 ki- lo 54 ten, 2000 kilo kirli yün kilosu 55 kuruştan, 7000 kilo Trakya kuzu yaapğısı kilosu 66 dan, Sivasın kirli ve 888 kiloluk ikinci bir parti kilosu 50 kuruştan satılmıştır. Takas Komisyonu Toplandı Karşılıklı ihracat hakkında neş- Yalnız ineirie hurma şimdilik vitamin. “al gibi görünürler. Buğdayın tenejerinde A ve B vitamin» rolunan son kararnameye ek olarak | wazan makamlara birde İalimatna- me gönderilmiştir. Bu yeni ihracat kararnamesinin tatbiki için dün ak- şam geç vakit takas komisyonunda bir toplantı yapılmıştır. Bugün de ikinei bir toplantı yapılarak karar- name hükümlerine göre tatbikat sa- hasında takip olunacak usuller etra- fmda görüşülecek, esasa ait noktalar tesbit edilecektir. yünlerinden 6014 kiloluk bir parti 52! GÜNLÜK PIYASA Çanakkale rüntakasmın * nohutlar rından oe iki bin kiloluk bir pert çavallı "olarak. kalburlâanmış" kilesu top 730 kuruştan, Karadenizden ge amızda stok bulunan iç todnbul fu «odan bir parti ki Wowu 34 kuruştan ihracat İçin satıl. reiştar. * Üç gün evvel piyasımıza getiril- miş olan taze beyaz peynirlerin kilo. su 31,07 — 35,12 kuruş. arasında Ve Kaşer peymirlerinin kilosu 58 kuruş- tan verilmiştir. * Yüz sekseni bin kileluk Adapazarı” nan bir parti sarı mısırrçavallı olarak fop 5,05 — 5,15 kuruş arasında ve Bandırmanın yuvarlak tuneli sarı xi sırlarından 45 bir kiloluk bir parti 5,10 kuruştan müşterisine verilmiştir. * Av derilerinin satışları canlanmı- y4 başlamıştır. Yine bir miktar por- Suk derisi çifti 330 — 350 kuruş ara“ sinda ve tavşan derilerinin tanesi de 16,10 kuruştan alıcı bulmuştur. ş ODADA: Belgrad Ticaret Odasının Bir İsteği Belgrad Ticaret odasından Odami- za gönderilen bir mektupta yurdu- muzdeki Ticaret evleri için hususi mahiyette icar hükümlerile muka- velelerin feshi hususunda mebel mev cut olup olmadığı sorulmuştur. Oda- ca ime cevap verilecektir. (BORSA | i 11 —4 —938 Yemekler sulyere A, 5, karnabaharda A, B. 6, hin dişada C, Marulda ve yeşii salatada A, B, C, E; pirinçte, kabüklü olmak gertile 5 vitamini, Yemişlerden sevizde, fındıkta, badem de A ve B vitaminlerinden bol bol, por- takalda ve limonda yine onlardan epey- ce, kavunla muzda pek az vardır. B ve € vitaminleri elmada, armutta, kayısıda, gillekte, kertanede, üzümde bulun nlardan gelen Marımmizı İn vitaminsiz sarmak doğru olmaz. Bir kere sütte A, B, G, D, P vitamin. lerinin hepsinden az da olen yine bulu- » Tereyağı A ve D vitaminlerinden #engindir. Fazla olarak H vitaminini de verir. Peynirlerde lik üç vitaminden az gok bulunur. Yumurtanın akında vitamin yoksa da sarısında İlk dört 'vitaminden vardır. Karaciğer vitaminden çok zengindir: A.B. G;D,E, H, K. Etlerin lap tarafla. rında epeyce A, M ve biraz da G vite- minleri vardır. Böbrekte de C vitamini bulursunuz. Bizim yoğurtta tik iki vitaminle D vi- tamini vardır. Balıklarda A, latridyede C vitamini bu tinur.., vitamin iletesini okumak - yazma. kadar - famponu etlerini okamı- Ya alıştığınız için, bu men yazmıya ! ! ÇEKLER Acr Kapama 255215 255176 0141120 61050 İ 150448 1805 4.0900 4704 n 271283 BaABd BAĞIR 8.72 68.77 dar aden Lr 127440 o 127540 19705 o ras 41910 o 4194 44825 o 30886 İ Bükreş 1002525 — 106.2075 Belgrat Siseri o 34si5 Yökahama 27468 o 2.7388 Stakholm 30910 30883 Lotıdra 62115 o 6128 Moskova 2805 23.025 PARALAR Aş Sat, İ isviçre Pr. Kros Çek Borsadan paralar ( Hikâyeden mabaat ) Sisler ve Dumanlar Arasında (Başı 6 cida) Jorj bu esnada genç kızın kıya- fetine dikkat etti.. Genç kızın üs- tünde empermeabi yerine kürklü bir manto vardı. Jorj bu Sezin kıza da söyledi: — Sevgilim, dedi, bugün seni ilk gördüğüm zaman üzerinde em- permeabi var gibi gelmişti banal. Meğer sen mantolu imişsin!,, Şu sisin kuvvetine bak, Molli güldü: — Burada sisin hiç bir kabaha- ti yok, dedi. Benim üzerimde ha- kikaten empermeabl vardı. Birin- ci defasında eve gittiğim zaman değiştirdim. - Fakat mutlaka seni görmek istediğim için yine sokağa çıktım. Evimi bulamamış gibi ya- varak mahsus önünden geçtim. DIŞ TICARET: Dört Gün Sonra Yumurtaların kontrolu başlıyor Nisanın on altıncı gününden iti- bareh yumurta ihracının mürakabe ve kontrolüne başlanacaktır. Nizam- İl namenin hükümlerine göre, her ihraç i iskelesinde ihracatçı ile ihracat mü- rakipleri arasında çıkacak ihtilâfları halletmek için birer hakem heyeti bulunacaktir, Bu heyet, Ticaret bor- 4 sası komiseri ile Iktisat Vekâletinden N tayin olunacak bir âza ve Ticaret Odamızdan seçilecek bir âzadan ku- rulacaktır. Oda idare heyeti bugün toplanarak bir âza ile bir de yedek iza seçecek ve seçimi telgrafla Ve- kâlete bildirecektir. Amerika İle Ticaretimiz Birleşik Amerika ile yapılacak o- i lan yeni ticaret anlaşması görüşme- : lerinin bu ayın içinde bitirileceği ha i ber veriliyor. Yeni anlaşma müzake- 4 relerinin şimdiden (piyasalarımıza faydalı tesirleri görülmiye başlamış- tır. Bilhassa tütün, kuru meyva, bar sak, halı tüccarları müzakerelerin bitmesini beklemektedirler. Yeni an laşmanın iki memleket ticareti bat il kımından çok kıymetli olacaktır. A- | merika ile ticaretimiz hakında neş- rolunan bir istatistiğe göre, 1935 se- nesinde ithalât bin Türk lirası hesa- 1 bile 6182, 936 da 8993; 1937 de 17295 l liradır. Ihracat ise: 935 de 9653; 936 2 da 13419; ve 1937 senesinde 19,203 liradır ki üç sene içinde ithalât ve ihracatta mülevazin bir yükselme olduğu görülmektedir. İncir Mahsulümüz i Londra Ticaret Odasının İzmirden 4 almış olduğu bir raporda, kontrol altında bir talep olarak kabul oluna | * bilecek ahvalin yardımına rağmen 1937 mevsiminde, İzmir incirleri ü- zerindeki talebin bir kere daha mev oo cuttan yüksek bir noktaya vardığı ve istikbal hakkındaki tahminlerin önümüzdeki mevsimler için daha ME öl yüksek bir vasati fiyat seviyesi gös- terdiğini bildirmektedir. Geçen -se- ne İngiltere en mühim mahreci değeri kil etmiş ve 1936 da 5.750 tona mü- kabil 4.885 ton almıştı. Bundan son- ra Almanya 4.545 (1936 da 6740), Fransa 1.455, (1936 da 3.395), Iskan- dinavya 4715 (1936 da 1.575), Şima- li Amerika 1.425 (1936 da 1.245), Kanada 050 (1936 da 1535) ton al- mışlardır. Geçen senenin tevzi olu- nan mahsulü mecmuu 20,090 ton o- Tup 1936 da 24.950 tondu. © Dünya Yapak Ticareti Kânunusani ayında düşen fiyat- lar Japonya, Avrupa Yorşayrin re- kabeti karşısında kismen yükselmiş- tir. Son zamanlarda Japonyadan ta- lepler pek mahduttü. Mali senenin ilk nısfında, geçen senenin ayni kıs- mına nisbetle, 'Avustralyanın yağlı yün ihracatında 4.879.345 W rası kıymetinde 175.998 balya nok- sanlık görülmüştür. Ihgiltere geçen senenin 589.522 balyasına mukabil 463.133 balya almıştır. Belçikanın satın aldığı yün yeni ticaret anlaş- masa rağmen 9650 azalmıştır. A- merika tarafından 143.026 bal, mukabil 9,340 balya alınmıştı LE Japonyanın mörebalike Meli çok aşağı olan alışı ticari tücadelenin hitamile bir teraki © gön miktarını mühim surette Azalt, dır. Fakat bu hareketin Hiyülikeri yz #eltmediği geri çekilen malların pi- Yasaya tesire devam i ge ettikleri meyda- BORSALARDA : Zahire Borsasına Dün Gelen Mallar Dün Ziraat Bankasının yumuşak buğdaylarından 7—9 çavdarlı ola» rak 435 bin kilo kadar 5.28 kuruştan satılmıştır. Sert Seka nl 60 bin kilo piyasaya çıkarılarak 8.9) kuruştan verilmiştir. Samsundan getirilen loluk bir parti yumu 5—6 çavdarlı olarak 5.2) 2-3 çavdarlı Polatlı bu, 15 bin kilo 6,176 kuruştan sun, Urfa buğdaylarından 3 37 bin ki. lo 5,05 - 8.10 kuruştan. kilo da 518 kuruştan satıl, vi 200 hin ki. sak büğday 0 küre iğdaylarındai,