ç . : . z » S Sporcu Konuşmaları: Haftanın . Hâdiseleri Ne - Akisler Yapıyor? Geçirdiğimiz yedi gün “içindeki spor hâdiseleri hayli yüklü idi. Muh telif semtlerin muhtelif sporcu küt- lelerini çeşit çeşit alâkadar eden me- selelerin ekişlerini kulağımıza çalan muhaverelerin notları halinde bura- ya topluyoruz! Kadiköy vapurunda biri ihtiyar- <a, diğeri orta yaşlı iki kişi gazetele- rini okuyorlar, Orta yaşlısı spor sü- tunlarına göz gezdirdikten Sonra, ihtiyar ahpabı ile konuşmıya başla- dı: — Fenerbahçe yine maça gitme- miş, OParalâirını eksik O vermek istemişler de... Yaşlısı cevap verdi: — Verdikleri para kadar oyuncu götürselerdi. Hem münakaşa biter, hem de karşı takıma kolaylık olur- du, — Canım verilen para kadar o- yuncu götürmek te mümkün değil- « miş. Takım dokuzdan eksik çıkarsa, s “larmış. Ne dumanı mı? Avrupaya gü | reşçiler gidiyorlar, Mersinli Ahmet te gelmiş. Takım tam takım... Şampi çıkmamış gibi addediliyormuş.. Kes- mek İstedikleri para zahir Fenerbah çeyi böyle bir hale düşürecekti. * “İstanbul semtindeki köftecilerden birinde, kalın gümüş köstekli iri kı- yım bir zat, karşısında cizbız yiyen tanımadiğile eski dost gibi konuşu yor: — Bu sefer de duman attıracak- yonluk muhakkak... a a ai Bm Ma o eg | larla yüzme kaya OTYAM ay Ban az de İİ dağının kardeşi değildir. Takımla gi |“ e değil... Sıkıntıda galiba. | faaliyet sahasından çekilmiye mec-| Bu iye saştım. kaldım. Tramvay girieti Zoraki muhatap cevap veriyor: mi? Ağabeyinden der$ mu ki, e laştı. Ö- 'nüne çıkanları darmadağın etti. So- nunda hasım bulamadan döndü. O- © diyor. Ametör takım; Yalnız kilosu biraz fazla imiş, sekiz kilo zayıflıya- | sin futbolcu mutlaka parasının he- cakmış... — Öyle ise yandı o güreşçi kimse. Yahu bizim vaktimizde pehlivanlar “boyuna et tutmıya savaşırlardı. Bun- — Jar neden zayıflıyorlar?.. Birinin dediğini öbürü, öbürünün © meramını diğeri anlıyamadan daki- © yomun önünü mahşer gibi kalabalık | sahasında olduğu gibi, vaziyetlerini li kalarca konuştular. Köfteleri soğu- du. Yeni, sıcak köfteler ısmarlıyarak sustular, Yekdiğerinden anlamadan işittiklerini başkalarına bilir gibi hi- kâye etmek üzere merhabalaşıp ay- rıldılar. , * Geçen pazar sabahi erkenden stad gören iki bayan fısıldaşıyorlar: — Bak! Bak! Ne oldu acaba bir vak'a mı var? Vak'a değilmiş, ma- Toptan Yekün İş Mütekait bir mühendis o imzasile şu mektubu aldık: “İstanbulun imarı ve güzelleştiril. mesi için bugünkü belediye ve husu- si idare bütçeleri kâfi değildir. Ra- kamlar gözümüzün önünde.. Halbu- ki yapılacak birçok iş var. Her sene, İstanbulun belediye ve vilâyet büt- çeleri mecmuu zannedersem 12 mil yon liraya yakın bir yekün tutuyor. Bu bütçeyi inceden inceye tetkik e- dince şu göze çarpar: Bütçedeki tah- sisatın çok fazla dağıtılmış olması. Bana şöyle bir fikir geliyor; her yıl muayyen bir mevzu üzerinde dur - malı ve bütün ehemmiyeti o işe ver. meli.. Birtakım ufak tefek fasılları bütçeden kaldırmalı. Zarar yok şi- kâyet edilsin.. Zaten herkesi her za- man memnun etmek imkânı var mi- dır?, Meselâ bu sene İstanbulan sıh hat işlerine mi ehemmiyet veriyorsu nuz?.. O halde bütçenin mühim bir kısmını bu meseleye hasretmek.. Ba na öyle geliyor ki, her yıl şehrin bü yük bir derdini ortadan kaldırmak, mühim bir ihtiyacını karşılamak bu suretle mümkün olur. Amma, o se- ne yol tamiratı, yol yapılması için bütçeye metelik koymazsınız. Emin Spor ça giriyorlar. Bu santte maç olur mu? Zahir Galatasaray - Muhafizgü- cü maçını akşamdan sabaha alnmş- lar. Yazık oldu kaçırdık. Canım bu saatte de gezmiye gidilir miydi, İn- san eşe dosta karşı pazarlıklarını gi- yip, yüzünü gözünü düzeltip, saçls- rini bir daha târayıp sokağa çıka- cak vakit bırakmıyacaklar. Demek bundan sonra maçlara gelemiyece- giz. Tramvay ilerledikten sonra iki Rum çocuğunun sesli konuşmaların- dan, Galatasaray - Muhafızgücü ma- çmın yine ayni saatte yapılacağını, o kalabalığın gayrifedere iki klübün karşılaşmasını seyre gelen taraftar| Tekrar faaliyet sahasına geçen yığını olduğunu öğrendiler. Türkiye ağır sıklet pehlivanla- te gayrifedere dedikleri takımların İs | dağları bukadar hevesi ver ye karşılaşacak (( |imtin ken sade, yemler bunları federe edip akşamları oynat Birkaç sene evvel bir Maçar amâ- İsa, kül halinde, toplu iş yapsak, di- salar ne olacak? Galatasaray * Fe-| «ör takımına karşı hazırlık idmanla- | yorum. Benim projemin bülâsası bu ner rekabeti solda sılır kalacak de-|rı sırasında büyük Mustafa ile id-İdur, bilmem anlatabiliyor muyum?., mini çi Avimg İse man ederkön kolunun üstüne düşe- solda sıfır 1 ya, Güneş çıka- | rek sök kemiği kırılan ve o zaman- hdanberi aradaki rekabet tohumunu |lar uzun uzadıya dedikodusu yapı- OK UYUCU kuruttu... lan Himmet pehlivan, dün matbaa- mıza gelerek kolunun çoktanberi pe- Mektupları kiştiğini ve hattâ birkaç idman ya- parak formuna girmekte olduğunu ” söyledi. Kıymet ve kuvvetini bildi), e Tramvay Yolculuğu İr okuyucumuz yazıyor. dimiz Himmet pehlivanın bu Sözle) «nun öğle üzeri Tepeteyından tramvaya bindim, Sirkeciye gelecektim. Bir Sirke- <i,— Şişli arabasına binmiştim. Fakat, di- i, |dar olduğunu söyledi. Hayret etmiştim, “Yahu, dedim. Ben bunak #dam değilim. rini sevinçle telâkki ettik. Çoktanbe- ri başa güreşecek pehlivan bizim kadar sevinceklerdir. Okumum yazmam da var, Arabanın Sir- Vaktile milli takımımızın değerli | keciye kudar gideceğini biliyorum. Çünkü, bir uzvu olârak çalışmakta iken yu- | töbelâsmda öyle okudum. Kondüktör, bar Anadolu iskeleleri tutarak Bey kozdâ bağlıyacak şirket vapurunda yakasını kaldırmış, yorgunluktan göz lerinin feri sönmüş, mağmüm mağ- mum düşünen, eski ve zamanında gok meşhur bir futbolcu hakkıda i) o k ? i gwakitler tığ gibi bir gençti; fakat belli ki ih- tiyaç ve maişet derdi omuzlarına çökmüş. Vapurda şekerlemelerle uy- Dostu hemen mukabele etti: bur kalan Himmet şimdi 115 kilodur. | halkı aldatıyor mu”. Mademki Sirkeciye — Yok canım bu emektar dedi- Sıkı idmanla tam formunu bulduğu | kadar gitmiyecek, ne diye Sirkeci tabelâ- zaman 105—107 kilo çekeceği tah- |1 tekiyorler . Bu huzusta alâkadarların dağ eli dikkat mazarını çekmenizi rica ederim... ke » Birkaç zamandır ortada baş peh- livan kesadı olduğunu ve kolunun |, 540ya Karşi Tedbir ai ir okuyucumuz yaziyor! da artık tamamen iyileştiğini gördü- | enis Nişantaşında oturuyoruz. Evde, cis gü için nisan sonlarında oyapılscak | varda bir iki tifo vakası olduğundan bah- olan Tekirdağlı Hüseyin — Kara Ali | sediyorlar. Hattâ bir hasta da ölmüş. De- maçına kendizinin” dö: alımından iş- | YAn er #fo tekrar mı baştıya- ep cak?.. İstanbulda tifonun yine hatırı sayi- temekte ve bu hususta hiçbir kayıt | e pir hale #ekdiğini örmek bizleri çok ve şart koşmamaktadır. Hava müsa- | korkutuyor. Acaba, Sıhhat müdürlüğü, ye- it olduğu takdirde 23 nisan bayra- İni meesim için ne gibi tedbirler aldı?. Yi- mında Taksim stadyomunda yapıla- | ne, bu Yaz da, meyva ve sebze yemekten cağı söylenen Tekirdağlı Hüseyin — | mahrum mu kalacağız?.. Bu tifonun mem- > baz ne ise, onu balup yok etmeli.. Kökünü vaa 2 aaa 5 kurutmalı.. Alikaderlerin dikkat gözüne iceye Himmetin koyarımı, mi, yoksa mağlüpia mı güreşeceği hakkında da hiçbir tercihi yoktur. Bu suretle profesyonel serbest güreş âlemimize Himmetin karışma- sı herhalde hayırli bir hâdise teşkil sabını bilmiyen, bütçesini idare ede- miyen biridir. Yoksa bunlara yöklü tekaüdiye veriyorlar sanırım. Çünkü ben eski futbolculardan kaçını tanı- yorsam hepsinin işini tıkırmda görü yorum. Sinema artistleri gfbi şık gi- yiniyorlar. Tığ gibi gençlikleri hâlâ üstlerinde tütüyor. Ukuklıyan futbolcunun haline a- ciyan, acı bir tebessümle vaziyetini gafil arkadaşına anlattı: — Azizim emektar futbolcuların tekaüdiyesi yoktur. Halleri vakitleri yerinde olanlar, tekaüdiyelerini ida- -re ettiklerinden değil, hayatın her » CEVAPLARIMIZ: Beyazıtta Demiröz apartımanı 13 numa- rada ANI Ertürk: — Bahsettiğiniz yazılardan birincisi, bir idare etmeyi bilenlerdir. Bunun hs- yat bilgiçliği eksik ve talii güdük- müş. Bisiklet: Boks : eder. ecnebi gazeteden nakledilmiş bir puvason NN 4 darvildir. Diğerleri de, bundan pek fari —— olmıyan, ciddi esas ve tetkiklerden uzak Bu Seneki Bisikle Alman Boksörü Futbol : birtakım eğlendirici ve hafif * yazılardır. ) Yarışları Programı T. 8. K. Istanbul Bölgesi Bisiklet Ajanlığı tarafından tertip edilen 938 bisiklet yarışlarının programı aşağı- ya çıkarılmıştır: 1 — Dördüncü yarış 174.938 pa- © zar günü saat 10 da Mecidiyeköy - k) öy arasında si üzere > Trabya - Mecidiyeköy arasında 40 kilometre olarak yapılacaktır. 2 — Beşinci yarış 24.4.9038 pazar “günü saat 9,30 da Yeniköy ile Kefe: beş defa gidiş geliş 55 kilometre üzerinde yapılacaktır. 3 — Altıncı yarış 1.5.9038 pazar Pılacaktır, , günü saat 9,30 da Yeniköy ile Kefe- Jiköy arasında 7 defa gidiş geliş ol- mak üzere 77 kilometre üzerinde'ya- Sizin de dikkat nazarınızı çektiği gibi, bu gibi yazılarda daha farla mantıki silsile ve hakikat aramak beyhudedir. Görüyorsunuz. ki, banlar biribirlerini çok #aman nakze- den haval ifadelerden (barettir. YENİ NEŞRİYAT ENİNÖNÜ Halkevinin ayda hir çıkar- diği (Yeni Türk) mecmüasinın 64 Üncü sa- yısı Intişar etmistir. Bu sayıda: Aziz Oğa- nın (Resmi ruhsat ile yapılan hafriyat), Dr. Raçıp Özderin (Dillerde Ses Ceptesi), H. Namık Orkunun (Hiung nuler), M. Hs lit Bayrının (Türk Şairleri), Zahir Sıtkı Güvemlinin (Nedimde İztirap Unsurlar), Sadi Yaver Atamanın (Ulusal türkü ve o- yunlras), Hikmet Turhenm (İstanbul Bib- liyografyası) ve Gençlerin vanları vardır. ———— e m... : : Şimeling Atinada Meşhur Alman boksörü Şmelling, karısı sinema yıldızlarından Anny Ondro ile birlikte bir haftadenberi Atinada bulunuyor. i Alman boksörü Atina gazetecile- rine verdiği beyanatta yaptığı sıkı çalışmalardan çok yorgun. düştüğü- nü ve bir müddet istirahat için Ati: naya geldiğini söylemiş ve haziran- da dünya şampiyonluğu için Joe Lu- is'le karşılaşacağı için mayıstan. iti- baren tekrar çalışmalara başlıyaca- ğanı İlâve etmiştir. ———— —— — zar günü sant 9 da Mecidiyeköy - Hacı Osman tepösi (B“defa gidiş ge- liş, Trabye * Mecidiyeköy) Trabya - Yeniköy - Kefeliköy arasında ve 123 First Viennaya Karşı Çıkacak Istanbul! Muhteliti Viyana profesyonel liginde oyn- yan First Vienna'nın futbol federas- yonü ile yaptığı bir angajmanla dört maç yapmak üzere Türkiyeye gele- ceğğini evvelde bildirmiştik. İçlerin- de Avusturya milli takımı oyuncula» rından bazılarını bulunduran bu €- kip, ilk maçını cümartesi günü Istan- bul muhtelitile yapacak ve maçı mü- — teakip 6 akşam Ankaraya hareket | sim stadında Pera ile karşılaşacak o- edecektir. lan Viyanahlar, pazar günü sabahle- Ikinci maç pazar günü Ankara|vin Şişli ile son maçlarını yapacak- muhtelitile olacak ve pazartesi günü |lar ve o akşam memleketlerine müte 4 — Yedinci yarış 8.5.9358 pazar | kilometre üzerinde yapılacaktır. Istanbula hareket edilecektir. Viya- | veccihen şehrimizden hareket ede- günü saat 9 da Yeniköy ile Kefeli- © Köy arasında 9 defa gidiş geliş ol- - mak üzere 99 kilometre üzerinde ya- 6 — Yarışlara tam ilân olunan saatlerde başlanacaktır. Gelecek si saat dörtte Tak nalılar üçüncü ye dördüncü maçları- ceklerdir. nı şehrimizin gayrifedere klüplerinin en kuvvetlilerinden olan Pera ve Şiş | bul muhtelit takımını Futbol Ajanlı- li ğı bugün tesbit ederek ilân edecek- Viyanalılara karşı çıkacak Istan- tir. FIlE& : Hayretle air; gi bakıştıktan rından Himmet pehlivan olun İstanbulun çehresi o değişmez. sonra sarı saçlısi; N z Zaten halk yoldan şikâyetçidir, Kos Yazan: E. Noun - Çeviren: B. Tok — Bu saatte spor yapanlara ve koca şehrin birkaç köşesine birkı V serpme nn na, “Himmet Pehlivan | ni bee Ki ee amm arm Kiyak manik ba me | Tekirdağlı İle © /in yere vr iinde er rl) O) iie en ip — Bizim için öyle fakat bu saat- sarfederek yaptığınız yeni bir yol, İs- koyu bir sis vardı, oOHiç « durmadan toz gibi ince bir yağ mur yağıyor, her taraf koyu bir sis tabakasına bürünüyordu. Akşama doğru sis ve duman gittikçe arttı. İlk önce tramvay telleri, sonra tramvay ve elektrik direkleri, daha sonra evler ve a- partımanlar 'görünmemiye başla- dı.. Nihayet öyle biran geldi ki bir metre ilerisini görmek bile güçleşti.. Jor), takriben yarım saaltenbe- ri köşebaşında, bir saçağın altın- da duruyordu.. Ayak sesleri duy- dukça zaman zaman başını uzalı- yor, gözlerile sisleri delmiye çalı. ce yine eski vaziyetini alıyordu. Jorj nişanlısı Melli'yi bekliyor- du. Molli işinden eve dönerken da- ima buradan geçerdi. Jorj ile Molli dün akşam kav- ga etmişlerdi.. Genç kız dün ak- şam gâyet kat" bir sesle, artık ken disini görmek istemediğini, bu gö- rüşmelerinin son olduğunu söyle- mişti.. Fakat Jorj buna rağmen Molli'yi bekliyordu. Birdenbire bir ayak sesi odu yuldu.. Jorj yine sisleri .delmiye çalışarak gelene bakmıya başladı. Sislerin arasından ince bir kadın silueti belirdi.. Jorj biraz dehs dik kat edince bunun Empermebi giy- miş Molli olduğunu tanıdı. Genç kıza doğru atıldı: — Mollit. diye seslendi. 'Molli bir tek söz söylemeksizin delikanlının yanından geçti. Jorj yalvarmıya başladı: — Molli niçin benimle konuş muyorsun?. Biz seninle nişanlı de- gil miyiz?. Yakında evlenmiyecek miyiz. Genç kız durakladı. Bir anlık bir tereddütten sonra: — Hayır, dedi, dün akşamki hâdiseden sonra artık evlenmemi- ze İmkân kalmalmıştır.. Beni dün akşam bir saatten fazla yağmur al tında beklettin!. Bu vaziyetten son- ra ben senin ciddiyetine nasıl ina- nırım?.. Molli bu sözleri söyledikten sonra, nasıl birdenbire peyda ol- diyse, yine öyle birdenbire sisler ve dumanlar arasında kayboldu... Genç kızın dün akşamki hâdiseyi unutınadığı, hattâ unutmıya da ta- raftar olmadığı aşikârdı. orj ne yapması lâzım gele- ceğini düşünerek ayni yer de hareketsiz kaldi. Nihayet ora- da durmaktan hiçbir fayda çıkmı- yacağına karar verdiği için yolu- na devam etmek üzere birkaç a dım attı. Fakat tam köşeyi dö- nerken birisile burun buruna gek di: ?, — Molli!, diye haykırdı. Genç kız: — Jorj, gehe sen misin”. diye cevap verdi.. Ne cesaretle beni tü“ kip ediyorsun?. Şaşıran Jorj: ; SİSLER ve DUMANLAR ARASINDA 12-4-838 z AUER EMA BASAR KADA YASA KENAN AYE vE ie & mi — Beni takip etmiyorsun burada ne işin var?. 4 — Ben takriben bir saat ri buraadyım.. — Peki, şu halde ben im? — Demin olduğunuz Herhalde siz, sisten ötürü İarketmiyerek yanımdan olacaksınız!, Sokağı kıvırınca bi zarure yine buraya çıktınız!, saade ederseniz evinize kadar geçireyim. . Fakat söyliy; mi dinlemek ve tekrar parı za yüzüğü geçirmek şartile... — Ben yalnız gitmeyi terci duman “yeniden Ss is azalmıyor, hattâ denilet bilir ki, artıyordu. kaç adım ilerisini görmek ze kabil değildi. Jorj yine Molli'yi dü şnmeye başladı... Acaba genç Kİ tek başıma evini bulabilecek mi)? di?. Buradan ayrılmak istedi. Fa kt yine vazgeçti. Belki Molli yinö evini bulamaz ve buradan di. Birkaç dakika daha geçti.. Sisler ve dumanlar ari üçüncü defadır eyni siluet dü.. Molli yine delikanlı ile buruna geldi. Jorj yumuşak ve sesle: — Bonsuvar Molli, dedi. Genç kız: — Eyvah, diye haykırdı, yine vimi bulsmadım.. Ne fena sis Bu gidişle ben evimi hiç b yacağım.. Bana yardım etmez siniz?. ği — Teklif ettiğim şartları kal ederseniz yardıma hazırım. — Ya kabul etmiyecek ol — O takdirde sabaha kadar kakları dolaşmaya Buz!, X Genç kiz kabul edilen şartı bul etmekten başka yapılacak şeyi olmıyan bir insan halile: — Peki, dedi, kabul ediyo: Şami yarım saat sre masına rağmen hâlâ vardı.. Melli ile Jorj altıncı dır ki bir daire teşkil eden ğı devretmişler ve ayni gelmişlerdi.. Jorj, dün akşamki geç kalı sebeplerini uzun uzun Molti'ye #f lattı.. Delikanlı patronile artırılması işini Konuşmus. #9 kendisi daha yüksek bir maas caktı.. Bu para ile iki kisinin! çinmesi pek âlâ mümkündü. Genç kız anlatılanları buldu. Yüzüğü tekrar , taktı. Jori da derin bir nefes sl8 yalvaran pif j — Su sisin bana yaptığı (W') ömrüm oldukça unutmıyacaf |