Bir Cenaze Töreni Yapıldı Üümünü büyük bir teessürle ha- ey iğimiz 18 mart Çanakkale manı Orgeneral Cevadın cena- m büyük sskeri merasimle kal str. ,, Tasimde, Atatürk namına yaver Cevdet hazır bulunmuştur. Bun başka Mareşal Fevzi Çakmak 8- hi pi vdemi komutanı Korgeneral Vat, Korgeneral Halis, general- izden Cemil Cahit, Ihsan Tgaz, nl, belediye reisi Muhit- #mmiyet müdürü Sa- i Beyoğlu kaymakamı Daniş BD bulunmuşlardır. Undan başka büyük askerin ço- ık, mektep ve silâh arkadaşları Mütekajt generallerimizden es- Mdrazam ve bahriye nazırı gene- ih, elli yildanberi kendisile Yakin arkadaşlık eden general ©. general Yanyah Esat, gene- *vzi, Bik, G, Halil Sedes, diğer iy, ilerden Kemahlı Kâzım, Mer- Cemal, Sami Sabit, Hüsamettin ME Fehmi, Ziya merasime işti mişlerdir. 76 merasimi başlıyor ht 11.30 da, Nişantaşında mer- «© Büyük Çiftlik sokağındaki Batı nden kaldırılan cenazenin ta- bir Türk bayrağı ılmış ve Kir ür yrağına sari iş İ9P ürabasına konmuştu. haç, en başında bir süvari müf Nİ a e eri “Yt, bir deniz bölüğü, Kuleli As leş esi ve Yedek Subay okulu ta- İkag, e Polis müfrezesi, Galatasaray Tİ ve yüzlerce halk geliyordu. “P #rabasının önünde başta Ata- Mak e gönderdiği büyük çelenk ok Üzere, diğer çelenkler gidiyor- Çelengin üzeri mor çiçeklerle iş- 1,98 siyah kurdelelerle sarılmıştı. 2 Şelenklerin üzerinde şu keli- Nem, ozılıydı: Celâl Bayar, Genel Üy. başkanlığı, Kâzım Ozalp, VEE ik eri Sürüm azaları, İstan. İp omutanlığı, Harp. Akademisi, | İka,» Arıkan, Topgu okulu, Evliya Nurettin, Galatasaray spor klü hiz, Matasaray oymağı, Galatasaray 1y hiyeti, Ankaradaki Galatasa lr, âskeri mızikanın çaldığı ma b yaşına ayak uydurarak ağır a- Rin , ntaşı caddesine çıktı, Cadde- İ tarafına toplanmış binlerce ng yük ölünün karşısında göz- “küyordu. Unan ölüye hitap Mai 12 ye doğru Teşvikiye cami- ,, süne gelindi, Burada cenaze Bing 71 kılındı. Ercüment adında bir İF hitabe irat ederek Orgene- İğ, Yadın Atatürkten çok büyük Min Ar aldığını, Çanakkalede 18 Deşt, Zaferini kazandırdığını, bu çok il rüst seciyeli, kahraman ve ike; Bökerin ölümüne bütün mem Da müteessir olduğunu söyledi. Üaj, € 13 te alay muazzam bir insan gin halinde Maçkadan Beşiktaşa R Yak Sırada, Orgeneral Cevadın en Mi ürkadaşlarından Erkânıharp Mi, “liğından mütekait general Ih- Arabasının arkasında nefer- "turduğu yere oturmak arzu - Sösterdi. Çok yorgun ve yaşlı Pay, neral Thsan, sevdiği arkada - ha, butu yanında gözyaşı döke - &, “yordu. e iskelesinde Beşiktaş iskelesine geldiği Miz», Ep Akademisinin kara, de- Hi, Bava subayları büyük askerin "Ye yali elleri üzerine alarak iske- ti 71 Saşımış olan Şirketi Hayriye- keş. y, vUmarah yapuruna nakletti- Mig, *Dur ağır ağır iskeleden ay- Piti, get 1415 te Kadıköyüne ya- X mik ölünün tabutu yine el zil de vapurdan çıkarılarak | tor Man top arabasının üzerine Yi, Selimiyeden askeri kıtalar ve Yür, Belmişti. OAyrıca bir polis Pari, *8İ de hazır bulunuyordu. Bu Oimyaiheral Yakup Şevki ile general Bvoj, , Sufen da alaya katıldılar. Al Üay ÇSTIN takiben Yoğurtçuya ka- İndi. Burada cenaze bir oto- Nittey; kondu. Generallerle büyük Askerler ve diğer zevat oto- Orgeneral Cevadın tekaüt edildikten sonra çıkarttığı hayattaki en son resmi bil ve otobüslerle cenaze otomobi- lini takip ettiler. Yüze yakın oto « mobilden âdeta bir matem zinciri ol muştu. Ebedi medfeninde Saat 15,30 a doğru Göztepeye ve buradan da Sahrayıcedide gidildi. Göztepede beşinci ilkmektep yavru- ları bükülmüş başlarile cenazeyi bek liyorlardı. Ayrıca mezarlığın kapı - sında da bir kıta asker sıralanmıştı. Memleketin temiz ve fedakâr ev- Jâdı top arabasından alındı, aile makberesinde eşinin yanına bırakıl- dı. Mezarlık binlerce insan tarafın- dan doldurulmuştu. Toprağa terkedi len büyük ölünün hazin cenaze me- rasimi bu suretle sona ermişti. Her- kes, derin bir sükün içinde, yaşlı göz lerle mezarlıktan uzaklaştı. Büyük Askerin Hatıralarından Birkaç Satır Orgeneral Cevat, Atatürkün Sam- suna gideceği günlerin arifesine ait hatıralarım şöyle anlatmıştı: — Atatürkün, Samsun ve havali - İsi umum müfettişliği vazitesile Is - İtanbuldan ayrılacağı günler yaklaşı- yordu. Bir akşam, Damat Ferit, Ni- şantaşındaki konağına Atatürkle be- ni çağırmıştı. Yemekler yenildikten sonra, ortaya bir harita geldi. Da - mat Ferit, paftayı açtığı zaman öm- ründe hiç harita görmemiş bir adam gibi, parmağını bir noktaya basarak bayretle mırıldandı: — Işte Mer Noiri. Belki de Karadenizin bu kadar ge niş oluşuna şaşmıştı. Atatürk, hari- ta üzerinde izahat verirken, Damat Ferit te arada bir, kendisine, şimdi teferruatile hatırlıyamadığım bir ta- kım manasız sualler soruyordu. Nişantaşındaki konaktan “Musta- fa Kemal" le birlikte çıktık. Karan- lık yollarda, yarım saat, belki bir sa at, kolkola dolaştık. Neler konuştu - ğumuz kolayca tahmin edilebilir. Mustafa Kemal, düşünceli görünü - yordu. Kafasının içinde, tasarlanmış bir plân olduğuna şüphe etmiyor- dum. O sırada tenha bir sokağın içi- ne girmiştik. Ben sordum: — Bir şey 'mi yapacaksın Kemal? Atatürk, soğukkanlılıkla cevap ver di: — Evet paşam. Bir şeyler yapa- cağım ve muhakkak muvaffak ola- cağım. Hareket arifesinde Samsuna hareketi kararlaştıktan sonra, birkaç defa daha görüştük. Oy le sanıyordum ki, son mülâkatımız bir cuma gününe rastlamıştı. Yamıl- mıyorsam, Vahdettinin Cuma selâm Uiğına çıktığı bir sırada idi. Yaptığı- mız bü görüşmelerin birinde, bazı ted birler almağı da düşündük. Eldeki şifrelerin işgal ordusu kumandanla- rının eline göçmek ihtimali vardı. Fevkalâde bir vaziyette bu şifreler. den istifade edilemezdi. En iyisi, ken di aramızda, yalnız bir defa kulla - mlmak üzere, hususi bir şifre ter- tip etmekti. Atatürkle başbaşa vere- rek, iki nüshalık bir şifre hazırladık. Biri bende, öteki kendisinde kaldı. Mustafa Kemal, Samsuna gideceği gün, ben teşyiciler arasında yoktum. Aramızdaki sıkı münasebetin seçil - memesi için buna önceden karar ver miştik. Paraketasız, pusulasız küçük Bandırma vapurunun, aziz yolcuyu salimen Samsuna bıraktığı haberini, büyük bir sevinçle aldım. Fakst, ara si çok geçmemişti ki, Mustafa Ke- malin, Anadoluda bulunması, dev - letlerce hoş görülmemeğe başlandı. Onu, geri çevirmek için Istanbul hü kümetine şiddetli bir nota verdiler. Atatürkten telgraf Mustâfa Kemal, Istanbula davet edildi. Işte tam bu sıralarda, Ata - türkten, aramızda kararlaşan şifre ile bir telgraf aldım: — Beni Istanbula (çağırıyorlar. Vaziyet nedir? diye soruyordu. Ay- ni şifre ile çektiğim telgrafta vazi- yeti kendisine anlattım: — Sizin gibi kudretli bir elin Ana doluda bulunması, devletleri kuşku- landırdı, Bir takım sürprizler hazır- lanmış olabilir, dedim, Mustafa Kemal, zaten kararım ver mişti. İstanbula dönmedi ve bir (ferdi millet) olarak Anadoludaki kal kınma hareketini, teşkilâtlandırmak ta devam etti, Atatürkle, bu tarihten sonrada sık. sık muhabereler yaptık. Feda - kâr bir posta müvezzii vardı. Ortalık kararıp el ayak çekildikten sonra, gizlice kapıyı çalar, Anadoludan na- mıştır. Anadolu mallarından Kütah - BAŞMAKALEDEN MABAT Milli Korunma Meseleleri (Başı 1 incide) ürk melleti, harici İ ve milli müdafaa siyasetinin | isabetinden emin olarak hükümetle| elbirliği halinde bir meseleyi şuur ve ünmelidir: O da cephe gerisinin mânevi mukavemetini maddi ihtiyat teşkilâtını hazırlamak; | tır. Bugüne kadar bu işe taallüku olan bir sahada çok iyi çalışıldı: O da gaza| karşı korunma kurslarıdır. Fakat hal- kın harp zamanına ait sskeri terbiye- sile ve hava hücumlarına karşı alın- ması lâzimgelen tedbirlerle alâkası o- lan diğer meseleler de hükümetimi- rin gözü önündedir. Bu işleri düşün- mek ve tatbik etmek için yeni ve kuvvetli bir teşekkül kurulmuş, bu te şekkül icap eden kanuni hükümleri | hazırlamakla meşgul olmuştur. Bu mühim dava üzerinden Kurul tayın ve milletin şuurlu alâkaları hiç eksik olmamalıdır. Dünyanın her te- rafındaki tecrübeler gösteriyor ki da- va çetindir. Sulh içinde yaşıyan bir balk kolay kolay hayalini zorliyamı- yor. Harp zamanına ait ihtimalleri e peyee uzak buluyor, onlara karşı koy mak için terbiye ve Mâzırlık kurs- ları geçirmeyi, teşkilât içine girme- yi, tedbirler almayı bir nevi lüzum- suz angarya sayıyor. rtada ruhi bir atalet âmili var- dir ki, buna mutlaka galebe etmek ve bu mücadeleyi top, tayya- re sahibi olmak derecesinde mühim tutmak Kızımdır. Çünkü harpte kul-| lamlmasına ihtimal olan her tecav #ilâhına karşı bir müdafaa silâhı ha- zırlamak bir zarurettir. Eskiden harp, bir cephe üzerinde, askerler arasında cereyan eder, gi- derdi. Asker ya kazanır, ya kaybeder- di. Kullanılan her silâhin bir muka- bele ve korunma vasıtası düş müştü. Bugün harp cephesi kalmamıştır. Varlığım müdafaa vaziyetine düşen bir milletin her ferdi, mücadele ve mukavemet işinde vazife almya mec burdur. Düşmanın başlıca hedefi, cephe gerisindeki mânevi mukaveme ti kırmak, panik ve bozgunluk uyan- dırmaktır. Bunun için zehirli propa- gandalar yaymıya uğraşır, havadan yangın bombaları atar, gaz hücumla- n tertip eder. Bir memleketin halkı harp zama- nında neler bekliyeceğini iptidadan kavrarsa, bunlara karşı korunma hu- susundaki vazifelerini öğrenirse, 1â- zim gelen umumi tedbirler ve hazır- lıklar yapılırsa düşmanın en mühim bir silâhı körletilmiş, cephe gerisin- deki ruhi bozgunluk ve panik ihti mallerinin önüne geçilmiş olur. Bir tecavüz harbine karşı varlığı koru- mak, bir milletin umumi bir davası olduğuna göre halkı aydınlatmak, ha zırlamak, teşkilâtlandırmak mesele- si, bir an evvel başlamalı ve bütün halkın canh alâkasile şuurlu bir şe- şilde devam etmelidir. ir memleketin milli müdafaa tedbirlerinden asıl maksat, başlıyacak bir harpte galip gelmek değil, harp ihtimallerini önlemek, ih- timal dahilindeki her düşmana “Bu kuşun eti yenmez,, kanaatini iyice telkin etmektir. Bu gayeye varmak için topun, tüfeğin, tayyarenin, as- keri talim ve terbiye ve manevranın nekadar tesiri varsa, halktaki mâne- vi mukavemetin tam olduğumu, aha- linin her türlü panik ihtimellerine karşı aşılı bir hale geldiğini, propa-| ganda ve hava taarruzlarına karşı maddi ve mânevi surette ve Şuurlu bir tarzda hazırlandığını ortaya ko- yabilmek te o kadar mühimdir. Ahmet Emin YALMAN —— — —— Av Derisi Satışları Av derilerinden küçük partiler- de satışlar başlamıştır. Son satılan av derilerinden bir miktar tilki deri- sinden Orta Anadolu cinsleri çifti 3-5 liradan Karadeniz malları çifti 6-7 li- radan, Orta Anadolu sansar derileri gifti 27-30 liradan, zerdovalar çifti 35 40 liradan satılmıştır. Amerika hesabina piyasamızdan elli bin adet tavşan derisi satın alın - siyasetten ve| ya, Konya, Eskişehir mıntakasının bu derileri adedi 17-20 kuruş arasın muma gelen telgrafları bırakırdı.,, da satılmıştır ik. kl Miktarı Kilo Baher kilosunun Fiyatı Kuruş Sığır eti 14,000 Kuzu eti 20,000 41 Koyun eti 22,000 38 1 — Cins ve miktarlarile beher kilosunun tahmin edilen bedelleri yu- karda yazılı olan üç kalem et, 30 Mart 1933 tarihine rastlıyan çarşamba günü saat 14 te kapalı zarf usuliyle almmak üzere münakasaya konul muştur 2 — İşbu üç kalem etin muvakkat teminatı (1557) lira olup, şartna- mesi parasız olarak, komisyondan her gün alınabilir. 3 — İsteklilerin 2490 sayılı kanımun tarifatı dahilinde tanzim ede- cekleri kapalı tekli ektuplarını belli gün ve saatten bir saat evveli- ne kadar Kasımpaşada bulunan komisyon başkanlığına makbuz muka- bilinde vermeleri. (1347) 30 ka Marmara Üssübahri K. Satınalma Komisyonundan : 1 — Komutanlığımızca aşağıda cinsi, miktar ve ebadı göslerilen de- inirler açık eksiltme suretile satın alınacaktır, Cinsi Kilosu 19437,6 40716 U Demiri e L Demiri 23509,2 —m 16660,8 3850,4 U Demiri * L Demiri 203112 — — A grubunda yazılı demirler, 7 metre boyundaki U demiri kısmen ve- ya tâmamen bulunduğu takdirde alınacaktır. Mezkür grupta 7 metre boyundaki U demiri kiç bulunmadığı halde B. grupunda yazılı U ve L demirleri alınacaktır. 2 — Eksiltmesi 30 mart 938 çarşamba günü saat 14 te İzmitte Ter- sane kapısındaki komisyon binasında yapılacaktır. 3 — Beher kilosunun muhammen bedeli 13,50 kuruş olup, ilk temi- matı 238,03 lira kuruştur. Bu işe sit şartname kumisyonumuzdan * bedel siz olarak alınabilir. 4 — İsteklilerin 3'üncü maddede yazılı ilk teminat ve kanunen lâ- zum olan vesikalarile birliktesmuayyen gün ve saatte komisyona müra- caatları. (1414) SATILIK VİLLÂ Fenerbahçe — Kalamış caddesi üzerinde tramvay durağında, 5000 metre murabbaz çiçekli, bağlı ve meyvalı bahçe içinde Avrupa tarzı mi- marisinde yapılmış güzel bir villâ satılıktır. İzahat için Bahçekamda Liman hanında Asma kat 63 numarada Umum Emlâk İşlerine müraca- at edilmesi, Telefon: 99775 Üniversite Rektörlüğünden: 1 —'p Fakültesi merkezinde 40 lira ücretli Laborant ve Laborantın bamzetlikleri açıktır. Asgari ortamektep mezunu olan isteklilerin Tıp Fa kültesi Dekanlığına başvurmaları, ababeti Okulu için 40 lira ücretle bir daktilo alınacaktır. Pran- sızca veya Almanca bilen isteklilerin Diştababeti Okulu Tedris . işleri Di- rektörlüğüne başvurmaları (1390) Beyoğlu birinci sulh hukuk hâkim liğinden: İstanbul liman işletme ida- resinin Galata, Panorama han 12 - 144 No. h dükkânda fotoğrafçı Meh- met Şefik aleyhine 938-209 D. No. ile açtığı alacak davasından dolayı müd- 14 —3 — 1938 PARALAR İdeialeyh namına gönderilen daveti- yenin fkametgâhının meçhul bulun- duğu şerhile mübaşiri tarafından bi- lâ tebliğ iade kılınması üzerine müd- dei vekilinin talebile H. U. M. kanu- nunun 14l ve müteakıp maddeleri Uret Belçika Fr, Silin Avusturya Mark mucibince yirmi gün müddetle ilâ- İnen tebligat icrasına mahkemece ka- rar verilmiş olduğundan mühakeme günü olan 4. 4, 938 tarihine müsadif pazartesi günü saat onda müddela- leyhin bizzat veya bilvekâle mahke- Kapanış 25,615 0,1910 | 15,0682 7048 26,1460 3.4350 63,492 1424 | mede bulunması lüzumu teblig ma- kamına kaim olmak üzere ilân olu- nur. (5918) ——— mn Istanbul 5 inci icra memurluğun- dan: Bir borçtan dolayı hâczedilip satılmasına karar verilen ve birinci arttırmada müşteri çıkmamış olma- sından ikinci arttırmaya bırakılan ve Sirkecide Demirkapı Kum meydan sokak 14 — 16 No. lu Şark garajın- da Çatalca 29 plâka No. lu kamyon 16—3—938 çarşamba günü saat 10 ve New-York İ Milâno Amsterdam Prag Viyana İ Madrid Berlin Varşova B peşte Bükreş Belgrad | Yokohama Stokholm Lonâra Moskova 11 arasında ikinci açık arttırma ile satılacağından talip olanların mez- kür gün ve saatte mahallinde hazır bulunan memuruna müracaatları i - lân olunur. ——a. ZAYİ — Kadıköy Malmüdürlü- günden 1666 liva ve 814 kaza sıra numarasile almakta olduğum tekaüt maaşıma sit cüzdanımı zayi ettim. Ye nisini alacağımdan zuhürunda hük- mü yoktur. — Mülga Hazineihassa sa bık emlâk müfettişlerinden Mehmet Behçet,