Bayan Selime, mahkemede sorgulara cevap veriyor Evinde Fasulye Açarak Fala Bakan Kadın Fasulye ile fala baktığı iddiasile, evvelki gün, Beyazıtta, Soğunağa ma ballesindeki evinde yakalanan Seli- menin muhakemesine dün asliye dör düncü ceza mahkemesinde bakılmış- tır. Mahkemede, suçlu Selime ile a- vukatı bulunmuşlardır. Bu celsede #shitler dinlenmiş, bir aralık suçlu- nun avukatı söz alarak şöyle demiş- tir: Selime, bu teklifi reddetmiş — Ben bayan Fatmayı tanımam, fala da bakmam. Sonradan memur oldukları anlaşı lan bu iki kadın, ısrar etmişler. Mü- yekkilem bir gün evvel çarşıdan fa- sulye almış, odada duruyormuş. On- ların ısrarile bir avuç fasulyeyi ye- re serpmiş. Memurlardan birisi fa- 2 silimeliğ Bünduğu 0 üç kaf sulyenin içinde bir düğme de atmış. hıdır, kendi malıdır. Kocası da ha- | Bu Sırada birisi, “ben sigara ala - mallar kâhyası idi. Aylıkları var. | yım, diyerek dışarı çıkmış. Çıkar - Kimseye muhtaç olmadan geçinen ken de yere bir lira atmış, bü bir pa- bir ailedir. Kendisi bir hüsumet yü. |Tola imiş. Memurlar gelmişler Seli- zünden Mtiraya uğramıştır. Selime karşılarındaki bir bakalım aleyhine #ahitlik yapmıştır. Bakal o vakit: — Ben de sana bir iş yaparım ki şekilde yapmıştır. Hâdise günü, Se Mime evinde geceliğile dolaşıyormuş. Kapı çalınmış. İçeriye iki genç ka- dın girmiş. Birisi: “Ay titriyorum, dondum,, diyormuş. Bayan, bunları yıtmak için odasına almış, önlerine mangal vermiş. Bir tanesi: — Bayan Selime, demiş, size Ka- sımpaşadaki Bayan Fatmadan se - lâm getirdik. Ben kocamdan ayrılır yorum. Bana iskambil falı bakar mı sın? meyi yakalamışlar... Polise yapılan ihbarda, Selimenin beş liraya fala baktığını, bir fal için beş Jiradan aşağı almadığı şeklin - dedir, olarak dinlenmislerdir. Komiser, ra- porunda Selimenin fala baktığını komşusu Taraştan öğrendiğini söyle miştir. Bakkal Tanaş ise: — Ben böyle bir şey söylemedim, onun fala baktığını iddia etmedim. demiştir. Reis, iki şahidi yüzleştirmiş, her ikisi de ifadelerinde ısrar etmişler - dir. Muhakeme, raporda imzası bu- lunan polis memuru Salihin çağırıl - ması için ayın on beşine talik edil - miştir. Açıkgöz Kadın Yakayı Ele Verdi Müddelumumilik, dün, bir dolan- dırıcılık iddiasını tetkik etmiştir. Id dia şudur: Yıldız Postane caddesinde 54 nu- maralı evde oturan 30 yaşlarında Sa- miye, dün, sabah kapalı çarşıda Kay serilioğlu sokağında kuyumcu Onni- ğin dükkânına gitmiş ve bir altın bilezik almak istemiştir. Bu arada sahte ve adi bir bileziği altın bilezik lerin içine karıştırmış, 60 lira kıyme tindeki bileziği alarak kaçarken ya- kalanmıştır. Samiye, evvelâ hâdise- DİLENCİLİK Adliye İçinde Dilenirken Tutuldu kimi Reşit, dün, dört dilencilik suç- Jusunün muhakemelerini yapmıştır. Bunlar, şehrin muhtelif semtlerinde dilenmekten suçludurlar. Hepsi de muhtelif cezalara mahküm olmuş - lardır. Suçlulardan birisi adliye bi- nasının içinde adliye erkânından di- lenirken yakalanmıştır. Hafi ismin- deki bu yaşlıca suçlu, adliye kori- dorlarında ve merdiven başlarında mahkeme reislerine, müddeiumumi muavinlerine ve hâkimlere el açar - Sultanahmet sulh birinci ceza hâ - (Şi Bi ir Baba (Baş 1 incide) zediyordu. Sabırsızlıkla, heyecanla bekliyen meraklılar arasında, ve ke- nara çekilmiş şahitler göze çarpıyor... Köşede, siyahlar giyinmiş, başına si- yah başörtü almış, yaşlıca bir kadın var. Oturduğu küçük sandalyeden â- deta düşecek gibi, kendinden geçmiş. Bu kadın, suçlunun annesi ve şahit olarak mahkemeye çağırılan Emine Rahimedir. Merdiven başında bir telâş oldu. Suçlu Zeki, jandarmalar arasında yu karı çıkarılıyordu. Ellerinde kelepçe vardı. Herkes, merdiven başına doğ- ru koşuyor, baba katilini görmek is- tiyordu. Yüksek sesle, biribirlerine # şaret edenler vardı: İşte babasını, kardeşini öldüren adam! Bu sözler, demindenberi köşede o- turan siyahlar giymiş kadını, bir bom ba gibi patlamak için kâfi gelmişti. Bayan Emine Rahime, oğlunun geti- rildiğini anlamıştı. Avazı çıktığı ka- dar bağırıyor, tepiniyordu: — Ah, evlâdım, namuslu evlâdım!.. Ona katil demeyiniz. O, benim şeref. W oğlumdur!.. Sevgili iğü ben katil değilim!.. Zeki, jandarmaların arasında, an- nesinin önüne geldiği zaman, yüzü sapsarı kesilmiş olduğu halde, biran durakladı. Titriyen dudakları şöyle kekeledi: — Anneciğim, muhterem anneci - Bim.. Oğlun katil değildir... Adalet - ten eminim, ben kurtulacağım!.. Bu sözler kalabalık koridorda, w- zaklara doğru akisler yapıyor.. Ana, biran geldi IM, duramadı. Göz lerinden yaşlar boşanıyor, çırpınıyor ve belli ki, oğlunu kucaklamak, onu öpmek istiyor. Kati, cansız bir put gibi ayakta, dimdik duruyor. O kadar kalabalık ki, bu insan se- lini yarıp ana ve evlât kucaklaşama- dılar. Zeki, nihayet gözyaşlarını zap- tedemedi. Hıçkırıklar, çökük omuzla- rını sarsıyor, uzaktan uzağa biribirle rine yalvarır gibi haykırışıyorlar: — Anne, anneciğim! — Oğlum.. Zeki., Oğlum!.. Muztarip anneyi, memurlar bir ta- rafa zorlukla çekebildiler, biz küşeye oturttular, Başına toplananlar, ezeli teselli sözlerini bir kere daha tekrar- uyorlar, Zeki, biraz ötede, jandarmaların arasında oturtuldu. Anâ ve oğul karşı karşıya Bir iki dakika sonra, mübaşiriri tok sesi, henüz hıçkırık akislerinin kay- bolmadığı koridorlarda inledi: — Zeki... Zeki... Zeki, mecalsiz adımlarla salona gir di. Hâkimlerin karşısına suçlu yeri- ne oturdu. Asabiyet ve ürpermeler geçiriyordu. Yerinde oturamıyan bir hali vardı. Mübaşir, tekrar bağırdı: — Şahit Emine Rahime... Şahit Emine Rahime, katilin anne- TÜRK Sinemasında | MÜHENDİS TAN Katilinin Muhakemesi si.. Bütün gözler kapıya dikilmiş. E- mine Rahime odacıların koltuğunda, inliyerek salona sokuluyor. Zeki, annesini görünce bağırdı: — Anneciğim, müteessir olma.. Ra hatsız olma, anneciğim. İhtiyar kadın, gözleri yaşlar, bay - gınlıklâr içinde, yere düşecek gibi sarsılıyor... Ellerini havaya kaldır - muş, uzaktan evlâdının hayalini ku - caklar gibi, gözlerini onun gözlerine dikmiş, hıçkırarak bağırıyor: — Ah.. Yavrum.. Evlâdım.. Mâ - sum çocuğum... Reis, kendisine sükünet tavsiye et- ti, ısrarla ve güçlükle adını ve yaşını söyletti. 80 yaşında idi. Beni affediniz şahitlik edemiyeceğim! Nihayet raşları arasında, kesik cümlelerle Si söyliyebildi: — Allahaşkına onu affediniz.. Ev- lâdım mâsumdur. Ben karanlık top - raklarda kaldım.. Ah.. Evlâdım.. Be- ni şahitlikten affediniz.. Eğer, bura- da bir tabut görmek istemezseniz, be- ni affediniz.. Ben şahitlik etmiyece - Bu arada, mübaşir reise bir istida uzattı. Bu istidada Emine Rahime şun ları söylüyordu: “Ben oğlum hakkında şehadette bu lunamıyacağım. Poliste verdiğim ifa demin de mahkemede okunmasını is- temiyorum. Beni affediniz.,, Suçlu yerinde oturan Zeki, anne- sinin gözyaşları ve yalvarmaları kar- şısında, kendinden geçiyor, bağır - yordu: — Anneciğim, üzülme, rahatsız ol mal. Reis Bayan Emine Rahimenin dışa- rı çıkarılmasını söyledi. Ana, yerin « den kaldırılırken, Zeki haykırıyor- du: — Bay rels, annem beni 7 aydır gör müyor.. Mazur görünüz... Yalvarırım size. Reis, bunun üzerine mübaşire: — Bayana söyleyiniz, dedi, oğlunu görmek isterse tevkifanede görüşebi- Yir, bir mahzur yoktur. Emine Rahime dışarı çıkarıldıktan sonra, Zeki birdenbire oturduğu ka- hapenin üstüne düştü, upuzun yatmıs ta Hüugür ağuyordu.. Bir aralık sesi kesildi Omuzları sar yordu. Bayıldı zannı hâsıl olmuştu. Adli Tabip Enver Karan çağırıldı. Doktor yanına yaklaşınca, Zeki doğ- ruldu... Ağlamaktan gözleri şişmiş, dudakları solmuş, saçları darmadağı- nik olmuştu. dı, dinlendi. Mehmet şunları söyle - di: —— Ben, Zekinin babasının kiracısı- yım. Onunla komşuyuz. Hâdise gü- nü iki tabanca sesi işittim. Pencere- den de: “Polis!..., diye bir istimdat duydum. Oğlumu polise gönderdim. Zonguldak Amele Birliğinde! Zonguldakta Amelebirliği ve sağlık teşkilâtına ait her türlü inşaat ve Biraz sonra Zekinin kardeşi Sıddık Büyük ihtilâl — Harp — Heyecan| ve aşk filmi İSTİKLAL FEDAİLERİ Willi Birgel-Victor Staal-Hansi Knotek-Ursula Grabley ARANIYOR sılmıyor, hiç hareket eseri görülmü- | Fİdİr. evime geldi: “Zeki, kardeşim Raziyi ve babamı öldürdü. Beni de öldüre - cek.. Tabancan varsa, aman, ver ba- na. Korkuyorum.. Pencereleri ka - pati..,, Dedi. Tabancamın olmadığını | Sant 1230 Piâkin Türk musikisi söyledim. Biraz sonra polis geldi, ya- nına gittim. Bildiğim bu kadardır. Bundan sonra, üçüncü şahit Sıd - dık çağırıldı. Zekinin kardeşi Sıddık salona girerken, suçlu, âdeta yerin « den fırlamak ister gibi, birden can - lanmıştı. Bağırmıya başladı. Birçok küfürler savurdu. Sonra: — Bay reis, dedi, bu adam şahit değil, bizzat mücrimdir. Reis, Zekiye şiddetli ihtarlarda bu- lundu. Suçlu biraz sükünet bulmuş - tu. Şahit Sıddık bildiklerini şöyle sı- raladı: — Bay reis, ben hâdise sabahı o- damda yatıyordum. Annemle misa - firi Münire odama geldiler, Beni kal- 11-3-938 İstanbul radyosu: ÖĞLE NEŞRİYATI: havadis 13,06 Plâkla Türk musikisi si Mükltelif plâk neşriyatı 14 SON AKŞAM NEŞRİYATE Sant: 18,80 Ptikta done musikisi 19 K ferans Al, Kâmi Akyüz (çocuk teri 1030 Beyoğlu Halkevi görterit kalu fından bir temsti 1955 Horsa haberle Muzaffer Güler ve urkadaşları tarafın” Türk musikisi ve halk şarkıları 20,0 H raporu 20,33 Ömer Rıza tsrafından söylev 2045 Vedin Rıza ve arkndaşliri rafından Türk musikisi ve halk şur” (sant ayarı) 21,15 Mustafa ve eri tarafından Türk musikisi ve halk şarki 21,50 Orkestra 1 - Çaykoviski: Kas m set şüvit 2 - Borodin: dan bazi santrali elibes: Mazurka 4 - Sicde: Entermerzo £” Ajans haberleri 23 Plâkla sololar, ope” operet parçaları 23,20 Son haberler ve si günün programı 23,30 SON. dırdılar: “Zeki, babanla kardeşin Ra-| Ankara Radyosu: ziyi vurdu, öldürdü.,, dediler. Şaşkın- lıkla pantalonumu giyordum. Bir - ÖĞLE NEŞRİYATI: Saat 1230 Muhtelif plâk neşriyat den, Zeki gecelik gömleğile karşıma | piâk Türk musikisi ve halk şarkıları Sİ dikildi. Eli, yüzü kan içinde idi. Eli- ni, gömleğinin içine sokarak tehey - vürle: “Söyle, seni de öldüreyim, se- ni de öldüreyim mi?., diye bağırıyor du. Asabi bir buhran içinde olduğunu gördüm. Ben, bazı sözlerle onu tesel- liye çalıştım. Esasen, o, af kanunun - dan üç dört gün evvel üzerime taban ca sıkmıştı. Bir defa da balta ile hü- cum etmişti. Fakat, af kanunundan istifade etti. Bu sırada, polis İbrahim gelmişti. Zeki yanına koştu! “teslim oluyorum!,, dedi. Ben de yanına git- tim. Polis, onun ellerini bağlamamış tı. Yolda, polisi ve sonra da beni vura cağından korktum. Bekçi Mehmedin odasına koştum. Orada saklandım. Di ğer memurlar geldiler. Onun ellerini bağladılar. Ben de meydana çıktım. Suçlu bağırıyor? Asıl mücrim odur! Şahit ifadesinin burasına gelince, Zeki birdenbire doğrulmuş, bağırı - yordu: reis, asıl katil ve mücrim budur. Bu, yirmi senedenberi aile - nin servetini sefahet yollarında ye- di. Hrisantosla kasa kırdı. Babam onu mirasından bile mahrum Ts; mekiy e YANE YAYA eti: — Sövmeyiniz.. Burası adalet ye- Şahit Sıddık itidalini muhafaza e- derek, sorulan suallere cevap ver - mekte devam ediyordu: — Zeki, babam ihtiyarlamış, buna miş diyordu. Zeki, mahkemeye müra caat etmiş, babamıza vasi olmak is- muhakemeleri vardı. Zeki dalma münzevi, garip bir hayat sürerdi. A- ğustos sıcağında bile başıma kazan- larla kaynar su dökerdi. Babam ona cevap verirken: “Eğer vasi yaparsam, Raziyi yapa- rım.. diyordu. Zeki, bunu benden zan nediyordu. Bu hâdiseleri avukat Ar. pacıoğlu bilir. Kendisi buradadır. İs terseniz, dinleyiniz. Reis: Suçlunun ifadesini okuttuk- tan sonra, şahide bir sual daha sor- du: — Babanızı ve kardeşinizi vuran sizmişsiniz?.. Şahit, bu iddiayı reddetti ve çürü- tecek beyanatta bulundu. Bundan sonra komiser muavini Os. man, ve diğer şahitler dinlendi. Gel- miyen şahitlerin celbi ve iddianın ya- pılması için muhakeme başka bir gü ne bırakıldı. ken tutulmuştur. Suçlu, kendisini müdafaa eder - ken: — Ne yapayım, Bay hâkim. İşsi - zim, Sefilim, açım. Buraya geldim. Hem ısınıyorum, hem de ekmek pa- rası Istiyordum. demiştir. Hâkim, şa hitleri dinlemiş, suçu sabit görerek Hefi'yi sekiz gün boğaz tokluğuna âmme hizmetlerinde çalışmaya mah küm etmiştir. Polis, Hafi'yi diğer mahkömlarla beraber ilâmat müd - deiumumiliğine götürmüştür. Yi inkâr etmiştir. Faket, aldığı bile- zik çorabının içinde bulunmuştur. Müddeiumumi suçluyu Sultanah- met sulh üçüncü cezaya vermişlir. Koğuş Arkadaşlığı Bu Polis, dün, müddelumumiliğe Sait | isminde bir dolandırıcılık suçlusu ver | miştir. Iddin şudur: Sait, Haydarpaşa hastanesinde te- davi edilirken ayni koğuşta Ahmet tesisata müteallik plân ve projeleri tanzim etmek, inşaat ve fenni tesi- sat İşlerinin Kontrol ve mürakabesi ni yapmak üzere aylık ücretle ve hi- tamında yenilenmek üzere senelik mukavelelerle bir mühendise ihtiyaç vardır. Bu mühendisin inşaat işlerinde çalışmış olması şarttır. İstekli o- lanların evsafı matlübeyi haiz bulunduklarını gösterir vesaik suretlerini göndermeleri, isteklileri aylhk Ücret miktarını ve varsa başkaca şartlarını bir mektupla Zonguldakta Amele birliğine martın sonuna kadar bil | dirmeleri ilân olunur. (1234) Çe İPEK sinemasında KAHKAHA Haftası Bugün Başlıyo! er Dünyanm en büyük komikleri karşı karşıya Istanbul birinci iflâs memurluğun dan: Müflis Hristaki Hacı Yusif ve TL ya Makroplo Kollektif şirketi masa- sına ahiren gelen beş alacaklının ta- tilmiş olmakla ilân olunur. (5801) leplerini kabul ve sıra defteri düzel- | te olan duruşmasında: Gelme Dahilif ve harici haberler, AKŞAM NEŞRİYATI: Saat 1840 Karışık plâk neşriyatı İngilizce ders (Azime İpek) 10,15 Türk sikisi ve halk şarkıları; (Makbule Ç' ve arkadaşları 20 Saat ayarı ve Arapç9 riyat 20,15 Saksofon solo: Nihat Ki piyanoda Marsel Bi 21 Konferans: Ci Aritman (köy kalkınmasında hayran türiciliği) 21,15 Plâkla dans musticisi 33 jans haberleri 22,18 Yarınki program İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatı b » Saat 20,30 da p) DRAM KISMİ IN FİDANAKİ İLe dram 3 perğ8 —— OPERET KISMI Saat 20,30 da DALGA Komedi 3 perde e TİYATROSU Pazartesi: KADIKÖY-SÜREYYA BU MASALBRÖYLEBİT” TOPLANTILAR © DAVETLER © Bugün: i A Muvaffak Uyanık, saat 21.de Ki Halkevinde “Uludağ kış sporları, projeksiyonlu bir konferans verecekti ji Sişli Halkevinde bu akşam saat #İ dokter Niyazi Ali tarafından “ça difteri hastalığı ve korunma çarelerin sulu bir konferans verilecektir. ÜMERSsinemasın di j Suçlunun kard. temişti. Babam bunu reddetti, ve: Pepe El eu Henry Bernstayn'ın son eseri “9! şahadet ediyor! de sana mecnun, derim. Timarhane-|ğ (tiyatro sahnesinde oynayan b yah Bak bii ye attırırım, diyordu. Hâdise günü de İİ GABY MORLAY JEAN - PİERRE AUMO ve JEAN GABIN'ın fevkalâde temsilleri Sevgiliden Gelen (Messager) ti filmini görenler tiyatrosund#” I İlaha güzel olduğunu söylüyorlafğ” Istanbul ikinci iflâs memurl# dan: Müflis Ayan oğlu Mehmedi” lacakhları tarafından masa 78 dü arasından terkinine karar leri bütün hakları hakkında hı Mehmet tavzihini istemiş old: dan bu eihet ile mevcut paraf ların 23—3—938 çarşamba günü at 15,30 dairede bulunmaları memuru kararile ilân olunur. ©) Beykoz sulh mahkemesinden: kecide Mühürdar zade han ikin | müteahhit ve mühendis Hayri Ahmet tarafından £ hinize 938/83 D. N. ile açılmış © alacak davasının 23—2 —938 s8 den gıyabinizda duruşma yapt” sina ve gıyap kararının tebliğ! itibaren beş gün içinde bir Itif varsa itirazımızı yazılı olarak B menize ve giyap masraf kuruşu da mahkeme veznesin& ERTUĞRUL sapi TE | > üyük Türkçe Komedi Filmi Birden manıza ve bu işleri yapmadığı isminde bir hasta İle tanışmış ve 2d-İ KUMARCILAR : an , K izi drde bir daha duruşmaya kabi resini almıştır. Deha evvel şifa bul-|... * I- LOREL - HARDİ FAKA BASMAZ dilmiyeceğiniz ve yeniden vi i duğu için dışarıya çıkmış ve bir gün ürkçe sözlü) nacak günde dahi gelmediği, iel ağzım Bi ekip uydu | “ Meliköm Oldular li ) dirde ve vekil dahi göndermedi raruk evine gitmiş, pardesüsile 5 li- | Ayaspaşada Agavni hitninde bir ka 2- UÇ AHBAP ÇAVUŞLAR gibi mazeretinizden dahi Pa İstemiş ve almıştır. Müddeiumumi, şahitleri dinledik- ten sonra suçu sabit görmüş, ve Sul- tanahmet sulh üğüncü ceza mahke - mesine vermiştir, dının evinde yakalanan kumar suç- lüları, cürmü meçhut mahkemesinde sorguya çekilmişlerdir. Mahkeme; su çu sabit görmüş, Agavniyi 75 Hira para cezaşına mahküm etmiştir. (Türkçe sözlü dayanılmaz derecede gülünçlü, taklitli 4 di) DİKKAT : Fiyatlarda zam yoktur. maun Programa bugün matinelerden başlanacaktır. mizi haberdar etmediğiniz. davanın delilleri toplanarak dü manın bitirileceği ve duruşman —3—93B cuma günü sast 15 © kılmış olduğu tebliğ olunur. 6 İamisismieii