6 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

6 Mart 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nasıl cogu d7- Nasıi yaşadı? » Nasıl battı ? No. 53 — IKİNCI KISIM — Yazan: Ziya Şakir Fırkacı Muhtarlar, Birer Birer Değiştiriliyor Bu haleti ruhiye içinde yaşıyan İr halk, bütün ümitlerini temer- küz ettirdiği bir kuvvete dil ve el tanları kendisinin ve milletin dostu telâkki edemezdi. Onun için #vaS vakası etrafında o gazetele Tin Yaptığı neşriyat, (Hürriyet ve İLÂF #rkası) nı büsbütün gözden sine sebebiyet vermişti. Have, Anadoluda, mili - yetperverlerin hâkim oldu Yerlerde, muvaffakıyet kazan- Maktan ümidini kesmiş olan Hür- tiyet ve İtilâf fırkası, hiç olmaz © İstanbul ve İzmirde intihabı ka anarak açılacak meeliste bir var- göstermek. böylece de Padi- #ah Üe, İstanbulu işgal eden ecne- nazarındaki (kredi) yi kay» betmemek için var kuvvetini sar- İye karar vermişti. Hürriyet ve İtilâf Fırkasınn en üyük ümidi. mahalle muhtarları klüp teşkilâtında idi Muhtar- "n çoğu, vaktile elde edilmişti, ücra mahallelerin cahil ve müte- ye avam halkı da, o semtlerde- klüpplerde mukayyetti. Ayni za Manda, fırkaya mensup olan zabi- Mi erkâni da fırkanın ümitlerini Viye etmekte idi... İşte, bu üç veto güvenen tırke erkân, İe- bul intihabında,, (milletler) © ta tek rey bile verilmiyerek İs- a mebuslarının tamamile meş 2) Çıkarılacağına kanaat ge- işlerdi. Yesinğ ya Vay #i altından idare eden ku- Rİlliye erkânı, bu haris fırka âe ç YEizli plânlarım keşfetmek- S“cikmemişlerdi. (İstitrat ola- N Şunu da arzedelim ki; hayat İstikballerini Türriyet ve İti- klüplerinin kapı eşiklerinde a- dg bazı menfsatperestler; o “plerde dönen fırkanın esrarını, Fkaç para mukabilinde kuvayl Milliye ajanlarına haber vermek- telerdi.) uvayi milliyenin İstanbul. kay, ,, SAK! Bili Şubesi, fırkanın Wvetlerini ve plânlarını öğrenir mez, Sessiz sadasız harekete Emiş evvelâ, fırkacı muhtarla- birer bahane ile değiştirterek ların yerine, milletini seven iyetperverleri geçittmişti. Ve da, İstanbul zabıtasının bü- bir ekseriyetini teşkil eden 'Yetperver memurların hami- dolu olan vicdanlarına mü- Mat etmişti, ten hamiyetli memurlar da esa- (2, iyetlerinden müteessirdiler, ind ta erkânı) sıfatile fırka tara- bip ç başlarına. getirilmiş olan hamiy kimselerin gösterdikleri etsizlikten pek çokları hiz- Vay bile terketmek fikrinde- Hİ. Fakat; Ne Sebat edelim. Her şeye ta- bay dl gösterelim. Hiç olmazsa fenalıkların önüne geçeriz. ale olsun, memlekete ve b te hizmet ederiz. Tak, biribirlerine telkin yapa- (âmir) diye başlarına konan k “pala imuamelelerine güçlük» 'ammül etmektelerdi. diş şiktaşta vukua gelen bir hâ- daş, “dan zabıta memurlarını bir tesssüre sevketmiş, bir acı gözyaşları döktür- iye sebebiyet vermişti. Hürri- İtilâf fırkasının Beyazıt İdare heyeti: azasından bir © Memuru, Beşiktaşta hu- ekip #vde, fırkanın en mühim leheg in şerefine hususi bir eğ- deye a etmişti. Ve bu eğlen- lerek » bir zabitin kızı iğfal edi- ve klübü, Meri, Süsi Priktaş zabıtası bunu haber 8- BE almaz derhal o evi basmış. başta, İstanbul zabılasının en bü- yük erkânından biri ile, fırkanın merkezi umumisine mensup dört kişiyi bülarak, Türk zabıtasına şe- ref verecek bir şekilde vazifesini “apmıştı. u hâdise, efkârı umumiye- yi altüst etmişti. Zabıta- nm o büyük rüknü derhal azle - dilmişti. Başlarındaki araba teker- leği kadar sarıkla böyle rezilâne bir âleme iştirak eden o dört zatı şerif ise, her taraftan yağan is- tihza ve hakaretlere ehemmiyet bile vermemişlerdi... Fakat bu va- ka, zabıta memurlarının da Hür- riyet ve İtilâf fırkasına karşı nef- retlerinin artımasile neticelenmiş - t. Fakat çok gariptir ki, bütün bu vakalar ve hâdiseler, Hürriyet ve İtilâf fırkasını Idare edenlerin ü- zerinde en küçük bir intibah eseri büsule getirmemişti. Onlar, bu v- . muml nefreti bis ve idrâk edemi- yerek, (milli kongre) içtimaında, Babiâliye ve saraya gönderdikle- ri müuhtıralarda, intihaba iştirak etmiyeceklerini söyledikleri halde bu sözlerini geri almışlar. büyük mikyasta manevralar çevirerek İn tihaba iştirak etmişlerd. ntihap, Anadoluda olduğu I gibi, İstanbulda da büyük bir hareket yaratmış. bu işle alâ. kadar olanlar arasında, baş döndü. FİŞ Lİ SERİLİ serce: ler etrafında dönüp dolaşıyordu. Fakat asıl büyük kaynaşma, Hür- riyet ve İtilâf fırkası merkezi u- mumisi ile fırka klüplerinde görü- lüyordu. Fırkanm gönüllüleri, gayretkeş leri, fedaileri, hatipleri, hocaları, şeyhleri, dervişleri, yasakçıları, da yakçıları, pehlivanları, diplomatla- rı kâmilen seferber hale gelmişler. di. Ve fırkanın idare merkezlerini, birer arı kovanı haline getirmiş - lerdi. Bütün bu hummalı faaliyet ara- sında ik! tek kelime işitiliyordu: — Aman, gayret... Gayrette. kusur edilmiyordu. Pan talonlarının paçaları tirfillenmiş, patlak iskarpinlerinin ökçeleri & rimiş, (Pir aşkıla) taban tepen fır- ka gönüllüleri ile, Sabri ve Zey- nelâbidin hocalara yaranmak için #oluk cübbesinin eteklerini hamal semeri gibi sırtında topliyan, kak dırım taşlarına çarpan kundurala- rının nalçalarından kıvılcımlar sa- çan çömezler. güruhunun topukla- rı, enselerini dövüyordu. Fırka liderinin sadık falcıları, ba kıcıları, (esma) çeken dervişleri, duası tesirli (mazinnejleri de gece- yi gündüze katıyorlar. Fırkanın (mansur ve muzaffer) olması için, (mânevi çareler) in her nevine ve ber şekline başvuruyorlardı. Os- manlı Meşrutiyeti kuruldu kurula- h, bu derece hareketli ve heyecan- k bir intihap yapılmamıştı ve bu intihap kadar da muvaffakıyet va- sıtaları kullanılmamıştı. Fakat, bütün bunlara rağmen, A- — nadoludan gelen intihap haberleri, Hürriyet ve İtilâf fırkası erkânı- nın kalplerini birer ok gibi deli » yordu. Vilâyetlerde, » hattâ, Hürriyet. ve İtilâf fırkasının kökleştiği yer- lerde bile- halkın bütün reyleri mil liyetperverlere veriliyor. fırkacı- ların sarfettikleri bütün gayret ve fedakârlık, boşa gidiyordu. Bu hezmiet haberleri geldikçe, Hürriyet ve İtilâf fırkasının üzeri- ne, ve fırka erkânının yüzlerine matemi bir gige çöküyordu. Artık, İstanbulda da muvaffakıyet kazan- mak ümitleri, yavaş yavaş eksili - yordu. On beş, yirmi gün evvel, (yüz mebus çıkarmak) hulyasile sermest olan.. (kahir kuvvetlere malik) ol duklarından bahsederek diğer fır. kalsra ve hükümete kafa tutan, in- tihaba iştirak etmemek tehditleri. le bütün intihap alükadarlarına meydan okuybn fırka erkânı, bu hayal sukutu karşısında kıvrim kav rım kıvranıyorlar.. (fırkanın şeref ve haysiyetilni muhafaza etmek i- çin (bir tek mebus) çıkarabilmiye bile razı oluyorlardı. yea (serden geçti) leri, artık gemi azıya almışlar - dı. Kolları ve paçaları sıvıyarak İs- tanbulun dört köşesine dağılmış” lardı. Başta, zavallı Melâmi der vişi Sadık Bey olduğu halde, bü- tün fırkanın kodamanları; — Ha. gayret... Diye bağırışırlarken, hayrete $a yan bir fedakârlıkla beşeri gayre- tin son haddini gösteren bu anut fır kâcılar, sandık başlarında rakiple- rile sopa sopaya, yumruk yumru- öa geliyorlardı. (Devami var) EKONOMİ ODADA: Toptan Eşya Fiatlarında Değişme Yok Ticaret odasının 1937 yılı için tes-| pit ettiği toptan eşya fiyatlarında 937| senesi ikincikânunundan birincikâ- nun sonuna kadar zahire, hayvani ve nebati gıda maddeleri, meyvalar üze- rindeki fiyst tebeddülü gösterilmiş- tir. 1936 senesinde evvelki senelerin 100 nisbetine göre vasati fiyat 109.1 olarak artmış ve 1937 senesi ikinei- kânunda tenezzül başlıyarak haziran sonuna kadar 98.9 nisbetine düşmüş- tür. Temmuzdan itibaren birincikâ- nuna kadar fiyatlarda normale ya- kın bir fark görülmektedir. İptidai maddelerde bir miktar düşüklük ol- muştur, Oda, bütün maddeler üzerin- deki tetkiklerini yaparken elli Wi maddeyi esas olarak ele almış ve bun ların fiyatlarını ayrı ayrı bir indeks ile göstermiştir. Bu maddelerin sene bakımından nisbetlerine gelince, 937 senesindeki yüz hisbetine göre, ikin- cikânunda 103.6. şubatta 101, mârt- ta 98,4, nisanda 93,6, mayısta 98.5, haziranda 98.2. temmuzda 98,7. ağus tosta 101, eylülde 100,6, birinciteş- rinde 100.5, ikinciteşrinde bir miktar düşerek 99,1 nisbetini tutmuştur. Bu rakamlara göre, şehrimizde top tan eşya fiyatlarında 1936 senesine göre fazla bir yükseklik görülmemiş- tir. Fakat, 1923 yılına nazaran paha- lilik vardır. Çünkü, 1933 senesi va- met yüze mukabil 88 dir. Kızamık Nasıl Bulaşır ? Çocuklara musallat olan bulaşık hastalıkların birçoğu kış mevsimin de artar, yazın azalır. Fakat kış mevsiminin de ilk aylarile son ay- ları arasında, bu hastalıklar bakı- mından fark vardır. Bulaşık hastalıkların bir kısmı daha ziyade. kışın ilk aylarında çok olur. Difteri ile boğaz hasta lıkları, kizıl hastalığı en çok bi- rinci ve ikinci kânun aylarile şu - battadır. Mart gelince kızamık. kahakulak, su çiçeği, çiçek, boğmaca öksürü- ğü ve bulaşık menenjit hastalıkla rının mevsimi başlar. Ondan dola- yı bu hastalıklara kış ve bahar has talıkları derler, Gerek bunların, gerek kış ipti- dasında çoğalanların böyle mev - simlere ayrılmasından, başka mev. simlerde o bulaşık hastalıklardan hiç görülmiveceği mânası çıkar - mak doğru olmaz. Hepsi kısır el - duğu gibi yazın da olabilir. Ancak yazın daha az görülür. Meselâ kıza mik ve onunla beraber kış ve hi har hastalıkları denilen hastalık- lardan bu mevsimde on tane gü: lürse altı ay sonra, ağustosta ve ey- lülde ancak bir tane çıkar. Kış ve yaz mevsimleri arasında bu kadar fark bulunması, bu mevsimde ço » cukları © hastalıklardan koru » mak için en ziyade dikkat edilmek lâzım olduğunu gösterir, Bu, kış ve bahar | hastaldıları arasında da en önce hatıra gelen kızamıktır. Çünkü çocuklarda en çok görülen bulaşık hastalık bu » dur. Ötekiler daha ağır olmakla beraber kızamık hastalığı kadar çok görülmezler, Kızamık esasen pek te ağır bir hastalık olmadığı için, çocuk bu- nu biraz önce çeçirsin de kurtul. sun, diye düşünen anneler de var- dır. Hastalık her çocukta hafif geç se bu duaya herkes âmin derdi. Fa kat bazılarında ihtilât yapar, hele göğüs hastalıklarına sebep olması çok can sıkacak netice verir. Onun için çocuğun kızamığa da hiç tu - tulmaması elbette daha iyi olur... Bereket versin ki, kızamık ancak doğrudan doğruya hasta çocukla temas etmekten geçer. Hasta ço- guğa bakanlar vasıtasile, yahut has ta çocuğun kullandığı eşya vasıta- sile geçmesi yoktur. Hastalığı ge- çiren şeyler, hasta çocuğun burnun dan, boğazından nefes borusundan borularından çıkan ıslak maddelerdir. Kızamıktan sonra deri soyulduğu vakit düşen küçük deri parçaları bile bulaşık değildir. Ba- zı yerlerde çocuklar biribirlerile temas etmedikleri halde kizâmık hastalığına tutuldukları duyulmuş” tur. Bu sirayet vâkın hasta çocuk- lara bakanlar vasıtasile olmuştur. Fakat vasıta olanların pek derin dikkatsizliğinden, etlerine, elbise- lerine hasta çocukların ağızların- dan. burunlarından çıkan madde » ler bulaştığı halde onları hasta ol- mıyan çocuklara kadar götürdük- lerinden ileri gelmiştir. Onun için kızamığa tutulmuş bir çocuğu ayırarak yanma başka hiç bir çocuğu sokmamak ve hastava bakanların temizliğe dikkat etme- leri kızamıktan korunmuya yetişir. Şu kadar ki, kızamık bulasıklığı hasta çocuk daha kırmızı lekeleri dökmeden önce, çocuğun ilk aksı- rıklarile, ilk öksürüklerile baslar, Kızamığa tutulmamış her çocuğun da, kızamıklı hastanm yanında bu Tunarak onun aksırığına, öksürüğü. ne yakın bulunmasile hastalığı kapmasına pek ziyade ihtimal var- GÜNLÜK PIYASA Bandırmanın sarı mısırlarından çü- vallı olarak 60 bin kiloluk bir parti Kilosu beş kurustan ve Adapazarının İ beyaz mısırlarından on beş bin kile $ 435 kuruştan İskele teslimi satılmış- tr. * Kartdeniz mıntakasının iç fındık- larından sıra tombullar 32.5 ve ekstra tembullar 34,5 kuruştan ihraest için satılmıştır. * Anadolunun kalitesi iyi mah tfik- lerinden bir parti İtalya için 127 ku- rüştan ve Anadolu yapakları kilosu 88 ve Trakyarın kıvırcık yapakları 72 kuruştan ihracat için satılmıştır. * Hergün piyaramıza getirilmekte.0- lan zeytinyağlarından bir miktar ye- meklik yağ szit derecelerine göre 4i- 46 kuruş arasında müşteri bulmuştur. * Dür piyasamıza 90500 kilo nohut, 28000 kilo kuru fasulye, 4) bin kile zeytinyağ, 10 bin kilo kabuklu fındık $ 16 bin kilo dar getirilmiş ise de be- ; müz satılmamıştır. sameseaeaessaseeeee DIŞ TİCARET: On Bin Balya Pamuk İhraç Ediyoruz Türkiye — Romanya arasında Ya- pılan son ticaret ve kliring anlaşma- Romanya, muzdan satın almak üzere görüşme- lere başlamıştır. Haber aldığımıza göre, bu görüş- melerin ilk müspet neticesi olarak büyük bir müessesemiz Romanyaya on bin balya pamuk satmayı kabul etmiştir. Satılacak pamuklar iki cinstir fiyata gelince, birinin kilosu 28 kuruştan, diğerinin kilosu 35 ku sı üzerine, pamukları. ruştan olmak üzere mukavele yapı- Jacaktır. Rusya İle usyaRın Meri bio ke parası bitmiş olduğu için bir müd Ruslar, (o yurdumuzdan mal almıyorlardı. Yeni bir anlaşma üzerine Rusların piyasalarimiza 2 — 255 milyon liralık tuhafiye eşyası göndermeleri için bir esasa vani- miştır. İlk parti tuhafiye eşyası güm rüklerimize gelmiştir. Bu malların bedellerine mukabil Sovyetlerin pi- yasamızdan tiftik ve yapak almak Üzere görüşmelere başladıkları ve fiyatlar üzerinde anlaşmak üzere ol- dukları haber verilmiştir. (BORSA) 5—3— 188 Ticaretimiz GE dettenberi PARALAR Prank Dolar Liret Beçıka Fr, Drahmi İsviçre Pr. Lava Fiori Kron Çek Silin Avusturya Marke Zet Penso w Dinar Kron İsveç Slerlin ÇEKLER Acılış 2442 0.290067 151305 708 Paris Nüyark Milâno dır. Yalnız, kendisi kızamık geçir miş bir annenin çocuğu, ömrünün * ilk üç ayında kızamığa tutulmaz. Üç ay sonra tutulsa bile hafif ge- sirir. Altı ay, hele bir sene sonra kızamığa karşı artık hiç muafiyet kalmaz. Çocuğun annesi kızamık geçirmemişse çocuk ilk üç ay için de bile kızamığa tutulabilir. Bir de. kızamığa bir kere tutul. muş çocuk bir daha o hastalıği tutulmaz. Onun için okızamiktan yeni kurtulmuş çocukların seromiu nu başka çocukları hastalıktan ko- Brüksel Atina Viyana Madrid Berlin Varsava Budapeşte Bükreş, Belgrad Yokohama Stokholm Londra Mosköm ami e slm Lipid SANAYI: Iptidai Maddeler Muafiyet Cetve- Vnde Değişiklik Sanayii teşvik kanunundan fay- dalanan sinai müesseselerin, içinde bulunduğumuz mali senede getirecekleri iptidai maddeler için ayrılan 768 bin liralık tahsisatın dağıtılmasından sonra artandan, imalâtları nisbetinde hesap edilmek suretiyle birçok fabrikalara lâzım ©- lan muhtelif ham maddeler,muafiyet cetveline geçirilmiştir. Bu karardan İsanayi müesseselerimiz çok istifade edecektir. Bilhassa, Gemlik sungi- pek, Keskinde Molibden, sömikok, şişe ve cam fabrikaları, orman çift liği bira fabrikası, şeker fabrikaları, kurşun , izabe fabrikasının iptidai maddeleri için faydası büyüktür. Bu faydalar arasında fabrikalarımızın istihsalâtı daha ucuza mel olacağı gibi rekabet ve sürümünü de artıra- caktır. Vekâletin Sanayicilere yaptığı Tebligat Iktısat Vekâleti teşviki sanayi ka- nunundan faydalanan sanayicilere yeni bir tebligat yapmıştır. Bu mü - esseseler iptidai maddelerde güm- rük muafiyetinden 1937 mali yılın. da faydalanabilmek için şu vaziyete te bulunmalıdır. Bu mali senenin mart nihayetine kadar memleketin en büyük mülki âmirine müracaat - lsrı, 1937 mali yılının ilk dokuz ayı içindeki iptidai o madde sarfiyatını tespit ettirmeleri, müracaat evraki- nın 15 nisan 938 e kadar Vekâlete gönderilmesi. gümrük vesikalarından 1—6—937 den 28—2—938 tarihine kadar dışarıdan getirilen iptidai mad. delerin giriş masrafları, tarife numa- İraları, kiymeti ve gümrük resmi ile müamele vergisinin kaydettirilmesi, — e BORSALARDA ; “Borsaya Dört Vagon Buğday Geldi Dün zahire borsasına dört vagon buğday. iki vagon arpa İle bir ve- gon kepek gelmiş ve Ziraat Banka sının buğdaylarından da bir miktar satılığa çıkarılmıştır. Yumusak buğ daylardan on üç vagon kilosu 5.20— 5.30 kuruştan, sert buğdaylardan üç vağon 5,10 — 5.22.5 kuruştan, Po- latlının 2 — 4 çavdarlılarından bir vagon 6,09 kuruştan satılmıştır. Bir vagon çavdar 4,32,5 kuruştan veril miştir. Günlük Hayvan Satışları Evvelki gün hayvan borsasında sa tılan hayvanların miktarı 82 bin ka raman, 14448 kızıl karaman. 227 dağlıç. 310 kara yaka, 1840 süt ku- zusu, 64 öküz, bir inek. iki dana, 16 manda ile iki malaktan ibarettir. Dün de borsada bu miktara yakın hayvan satılmış ve mezbâhaya gön- derilmiştir. Mezbahada bol miktarda et mevcuttur. Borsada Günlük Muame'eler Londra borsası bir isterlin karşi- lığı olarak 153.84 frank ve 5.0162 do lar göltermiştir. Paris borsasında Ü- nitürk 366 franktır, Borsamızda Ü- nitürk 1930 liradan muamele gör müştür. Aslan çimentosu 12.90 Hira- dır. Diğer tahvil ve hisselerde fiyat tebeddülü olmamıştır. Gayrimüba- dil bonoları 23 lira iken piyasada çıkarılan bir şayia üzerine 24 | a fırlamış fakat tekrar 23.5 liraya düş müştür. DÜNYA PİYASALARI: Yunanistan Buğday İthal Ediyor Yunanistanda heşrolunan bir ka: ramameye göre, asgari tarife üzerin den ve memleket ihtiyacını karşıla» mak üzere Kanadadan yirmi beş bin ton buğday ithal edilecektir. * Amerikada 1947 Eylülünden itibaren başlıyan iflâsların miktarı 938 İkincikânun sonuna kadar 1320 ye çıkmıştır. ş A İtalya hükümeti, bir kararname ile Tarablusgarpten yumurta ihracı-

Bu sayıdan diğer sayfalar: