28 Şubat 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN 7 Hâdîseler ve Fikirler : Dünkü milli küme maçında boş tribünler karşısında Fenere seremoni- yapılıyor — Fenerbahçe Dün — Maça Niçin Çıkmadı Milli küme maçları başlıyalı henüz ©n beş gün geçmeden bu kümede ol- Jukça ciddi bir hâdise çıkmış bulu- — nuyor. Karilerimizin bildikleri gibi bu hâdise Fenerbahçenin dün İzmir- — li Üçok takımı ile yapmaları mukar- /— rer olan müsabakayı yapmak — için kesi ' $ | İi dır. Ş ği " Bu yüzden yapılamıyan bu müsa- — bakanın âkıbeti ne olacağı henüz ma- - lüm değildir. Teşkilâta ait ki l izin veril lan Fenerbahçe bu meselehin nizam- name yolunda halli için yaptığı mü- essir teşebbüslere mukabil Türk spor kurumunun istifaya kadar dayanan bir ret cevabı karşısında kalmışlar - dır, Fenerin mıntakaca ilân edilen mahal fi gelmemesi sebebile hükmen mağ- iu olması lâzım geleceğini söyle - |— Mmekte, Fenerliler de milli küme ta- ş)fîmntnamesi mucibince bu müsabaka nin yapılması icap eden kendi saha- larında muayyen saatte takımlarile bazır oldukları halde hasımlarının gelrnern.ış olduğunu ileri sürmekte - - dirler. lhtilif neden çıktı? , Fenerbahçe klübü ile, umum! mer- h! arasında birkaç gün evvel de yaz- — dığımız gibi iki noktada ihtilâf var- — dir. Bunün birisi evvelce Ankaraya — gitmiş olan Fenerli Waşarın tekrar İs - tanbul mıntakasına ve Fener klübü- — ne dönmesi hakkında Fenerbahçenin Şl ptığı talebin ümümi merkezce 1s- İı; ile reddedilmekte oluşudur. Bir — mintakadan diğer mıntakaya giden 4 ncuların hiçbir müddete tâbi ol- —Madan yeni mıntakasının herhangi |— bir klübünde müsabakalara iştirak edebileceği spor kurı tescil ta Timatnamesi ahkâmından olduğu |- /— çin kendi klübü azasından diğer mın- Bu hâdiseden dolayı, kendini za- ten mazur göstermekte olan Fener- bahçe bir de dün hulâsaten yazdığı- kincisinin her klübün kendi sahasın- da yapılacağı hakkındaki kararın da değiştirildiğini görünce, mıntakaya ve Ankaradaki murahhası vasıtasile umumi merkeze müracaat ederek ma çı kendi sahasından başka yerde yap- mıyacağını bildirmiş ve bidayeten ü- mit verici, müspet vaitlerde bulunul- muş ise de dün bu vaitlere rağmen müsabakanın Taksimde yapılacağı mıntakaca ilân edilince Fenerbahçe Taksimde müsabaka yapmıyacağını derek, filvâki, dün de Taksime git- memış. fakal oyun saatinde kendi sa- h hazır bul muş tur, İstanbul mıntakası erkânı bu işte kendilerinin hiçbir rolü olmayıp ihti- lâfın Fenerbahçe ile umumi merkez arasında çıktığını söylemekte ve ih- tilâfın dışında kalmıya — çalışmakta- dırlar."Bu mülâhazanın ne dereceye kadar doğru olduğunun takdirini sporcu okuyucularımıza bırakıyoruz. açlarının Neticeleri İkinci küme lig maçlarına dün Şe- /— ref ve Fenerbahçe stadlarında devam edilmiştir. Alınan neticeleri yazıyo- Amdoluhısar-Doğunspor maçı, Â- hdo!uhlsarhlann ikinci küme klüp- leri arasında bir gol rekoru yapma- neticelenmiş ve maç 15 - 2 A- .ııdolulıisa.nn galebesile bitmiştir. — Galatagençler - Karagümrük maçı koılıııgençlerm 3-0 galebesile bitmiş '—' /"Fenerbahçe stadında yapılan Altın x&d“ Ortaköy maçında, Ortaköy 2-1 âllâl Beylerbeyi maçında Hilâl 3 2 -— Balip gelmiştir. Viğ Taksim Lıgı — 'Taksim stadı tarafından gayri fe- |— dere klüpler arasında tertip edilen “lig maçlarına dün de devam edildi ve /" Pera ile Arnavutköy, Şişli ile Kurtu- Juş takımlarının A ve B takımları — karşılaştılar, Günün ilk maçı Pera - — Arnavutköy B takımları arasında ya- — piıldı ve Peralılar hâkim bir oyundan — gonra 4 -0 galip geldiler. Sonra Kur- tuluş - Şişli B takımları üçer sayı ya- Futbol : ğ;t_Maçmda Beşiktaş - Vefayı Yendi Dün şehrimizde günün yegâne mü- him karşılaşması Şeref stadında Be- takalara gidenlere ses çıkarılmadığı halde, diğer mıntakalardaki kendi ye tiştirdiği oyuncuların klüplerine dön i haksız bu- mız gibi deplasman maçlarından i- alâkadarlara bir kere daha tebliğ e- | “| valıyan hücumları karşısında, elde et İ bet te ettiler. Çünkü oyun bundan ANKARA : Galatasaray Harbiyeyi 1-0 Yendi Ankara, 27 (Tan Muhabirinden)— Milli küme maçlarını oynamak üzere gelen Galatasaray takımı Şehir Sta- dında bugün ikinci karşılaşmasını Ankara şampiyonu Harbiye ile yaptı. Maçı Kemal Halim idare ediyordu. Oyun Harbiyelilerin, Galatasay müdafaasının güçlükle kesebildği se- ri bir hücumu lie başladı. Bunu, Gala- tasaraylıların Harbiye müdafaasında durdurulan mukabil hücumu takip etti. Müsavi şartlar altında devam eden oyunun 17 inci dakikasında Galata- saraylılar ve 20 inci dakikasında da Harbiyeliler birer gol fırsatı kaçır- dılar. İlk-devre gölsüz bitti. İkinci devreye iki takım da büyük bir hızla ve muhakkak bir galebeye erişmek azmi ile başladılar. Gerek Harbiye ve gerek Galatasarayın bu devredeki akınları biribirleri için çok tehlikeli oluyordu. 28 inci dakika' Galatasaraylılar yi ne Harbiye kalesini ziyarete başladı- TecrüBesîzler Arasındaki Müsabakalar Tecrubesız gureşçıler arasında ya- pılmakta olan teşvik müsabakaları- nın ikinci hafta karşılaşmaları Gü- neş Klübünün Fatih Şubesinde dün büyük bir kalabalık önünde yapıldı. Alınan dereceleri yazıyoruz: 56 KİLO : Cemal (Güneş) Vahdettin (Bey- köz) a tuşla galip. Fehmi (Güneş! A- ron (Kasımpaşa) ya tuşla galip. Ham- di (Kasımpaşa! Kemal (Güneş) e sa- yı hesabiyle galip. 61 KİLO: Necati (Galatasaray) Abhdullah (Be şiktaş) a hükmen galip. Kadri (Ka- sımpaşa) İsmail (Kasımpaşa) ya tuş- la galip. Mehmet (Kasımpaşa) Hak- kı (Beşkitaş) a tuşla galip. Hüseyin (Güneş) Muzaffer (Topkapı) ya tuşla galip, Ahmet (Kasımpaşa) Hamit (Güneş) e sayı hesabiyle galip, Ah- met (Galatasaray) İsmail (Güneş) e sayı hesabiyle galip, Sotiri (Kasımpa- şa) Haşim (Beşiktaş) a hükmen ga- lip. Mümtaz (Beykoz) Faruk (Doğan- spor) a hükmen galip. 66 KİLO : Semih (Beşiktaş) Kemal (Beykoz'la tuşla galip. Basri (Kasımpaşa) Suat (Besiktaş) a tuşla galip. Ahmet (Bey- koz) Mustafa - (Kasımpaşa) ya sayı hesabiyle galip, Nezir (Güneş) Mah- mut (Beşiktaş) a sayı hesabiyle ga- lip. Doğan (Güneş) Vasil (Doğan- spor| a hükmen galip, Aziz (Kasma; paşa) Hasan Tahsin (Güneş) e tuşja galip. 72 KİLO: (Gü- Mehmet Ali ı'Gunesî Haqîp, den aldığı topu güzel bir ara pası ile Bülent bu firsatı bir ganimet bilerek | yavaş fakat isabetli bir vuruşla topu Harbiye ağ'asrına takarak takımının ilk ve son / 'ünü yaptı. 1- 0 galip vaziyete geçen sarı kır- mızılılar Harbiyelilerin biribirini ko- tikleri sayı avantajını kaybetmemek için Fazılı da geriye alarak müdafaa hattını takviye ettiler ve bunda isa- sonra, hiç olmazsa ben"aberliği temin maksadile son bir enerji sarfile canla başla çalışarak İstanbul kalesi önü- ne yerleşen Harbiyelilerin tazyiki al tında devam etti. Fakat bu tazyik Ga latasarayın uzurı vuruşlu ve sistemli üdaf: karşısında bir semere ver- şiktaşla Vefa takımları da öy- nanan şild maçı idi. Oyuna saat 11,30 da başlandı ve ilk dakikalar heyecansız geçti, fakat sonraları gol yapma gayretleri gö - rülmiye başladı. Nihayet beklenen sa yı 32 inci dakikada Şerefe yapılan penaltıdan Beşiktaşlılar tarafından kazanıldı. Kuvvetli bir takım karşı- sında uzun müddet beraber kalmak- tan mütevellit büyük bir azimle oy- nıyan Vefalılar bu goölden sonra ma- neviyatları kırılmış bir şekilde oyna- mıya başladılar ve ilk devrede ı1—0 Beşiktaş lehine neticel medi. Ve maç ta spn dakikalarda Haz'hi- h—üdm.dnhı_mıgarı%m emarkei vaziyette bulunan Bülende —geçirau. aga P Hayrı rGuneş) Haht llxas';npasal ya sayı hesabıyle galip, BoyAt (Kasım- n iktaşla tuşla gali Faik (Galatasarâay t M_ paşa) ya sayı hesabiy! £ galip, 79 KİLO: neş) e tuşla galip, 87 KİLO : Mehmet Ali (Güneş) Şevket (Gala- tasaray) a tv.şla galip, Rızık (Kasım- paşa) FerhşA (Kasımpaşa) ya tuşla galip. AĞIR SİKLET : tuşla galip. ÜÇÜNCÜ DEVRE : 56 KİLO: ye lehine olem bariz bir penal'tının hakem tarafından verilmemesi sebe- biyle Galafasarayın 1—0 galibiyeti- le neticeleradi. Misafir takım bu akşamki ekspres le Istanlı nıla hareket edecek tir. galip. 61 KİLO: Bu maçtan evvel yapılan Güneş - Galat#saray tekaütleri maçı Galata- saray'ın hâkimiyeti altında geçmiş ve 0 - 5 Güneşin mağlübiyetile netice- kl'ıımîştir. İkiucl devreye her iki takım da çok sert başladılar. 24 üncü dakikada bir fırsattan istifade eden Nâzım, Beşik- ra Vefalılar bir. penaltı kaçırdıl/r. Bundan sonra Vefada oyun şuuru .hiç kalmadı. Vefalıların bocalamasından vsqıfa- de eden: Beşiktaşlılar oyun üzerinde tam bir hakimiyet kurmıya mMmutvaf- — parak berabere kaldılar ve daha son- — ra Pera - Arnavutköy birinci takım- — ları oynadılar. İlk devreyi 1-0 galıp bitiren Peralilar. ikinci devrede 6 sa — yı daha kaydederek maçı 7-0 galip Smı-diıer __î Smmsç.Şîşlî-Kurtu!uşbiHnd .ıı*—:iu—.“'ury we Pa K vi .w' LA Ç fak oldular ve üstüste 4 sayıı daha ya parak maçı 6-0 gnlibiyet!e biti;dîl'er takımları arasmdı yapıldı tixdev: (1 rede meşhur Vahap vasıtaııle yapan Şişlililer maçı 3-1 geğlibiyetle | Z y y nüimtlendlrdıln / taşın ikinci sayısını yaptı. Biraz sory- | lip, Hamit (Güneş) Ahmet pasa) Necati galip. edilecektir. f’ *ıyA .. . Z . Milli Küme 2|Hariçte: â Hasştğek K Puvan Cetveli ğ Bulgüar Spohu'tetü yiş ğ Söfya, (TAN) — Bulgar Maarif Ne £ a & © / zareti tarafından Bülgaristana davet Takımi .. S 5 ş $ Z|edilen maruf Alman beden terbiyesi 25 a £ £ * & Zİ mütehassısı profesör Dr. Karl Dim, Güneş 3 3 — — (12 4 g9 Z) Bulgar sporunun - ıslahı için büyük Beşiktaş 8$ 3 — — 8 2 9 Zi bir rapor hazırlamıştır. Üçok « İ — 2 * 4 Rapor Nazırslar Heyetince tetkik Galatasaray 3 2 — 1 5 4 7 bi i i Ka yaleseri MN Ve NÜ GRA ::kî(iî ul edildikten sonra neşredile- Harbiye Ki7 G VW Y VA ü Ü Fenerbahçe $ — <il 2 3 5S Fakat. Zora gazetesinin yazdığına 2 gol 2 — — 2 — 4 2 Zlgöre, tahsisatt — bulunamadığından, uiieidiiinei | Karl Dim'in plâm derhal tatbik edi- lemiyecektir. | e GD GÜ VUTGOTONTECAOEERO OO GRKAAKAAAA LA KAAAAGA T | / Nesim (Kasımps/şa) Cemal (Gü- a uuııuıîuuuıuıuıuıııııı*ıııııımı küsüz iş mi görebilirler? Şarkı ile yelken kaldırırMar. Şarkı ile yelken söndürürler, demir alır- lar, kürek çekerlerdi. / Pazılarının enerjisine musiki ile kafiye verir- ler, işi vezne dolan& , ve oynıyan * dansa çevirirle'pdi. Böylelikle âhenktar bir kooyyerasyon hâsıl o- lurdu. Zaten hep4 bir arada bir â- hehk teşkil etm'ak için değil miydi ki, gemiciler Musiki notaları gibi hep başka beşka yaratılmışlardı? ,Onlar ayni kamadın ayrı tüyleri, ay ni yüreğin /ayrı çarpışları idiler. Onları mu:giki hep biribirlerine yak laştırırdı. “Çatik kaşla biribirinden uzaklaşemlar, gülümseyişte kavu- şuylardi. ” Eksgeriya gemici Samut (çocuk- ken pek geç konuştuğu için adı Sa- /muğ kalmıştı) türküyü söyler, öte- 1 ki tayfa kulak verirdi. Samut susar ötekiler söylerdi. Ağır bir iş olunca “Samuta “haydi bakalım!,, derlerdi, Samut direğin tâ tepesine çıkardı. Oradan şarkısını salardı. Ne var ki herhangi bir işe herhangi bir şarkı uymazdı. O dakikanın, o işin; o hâ- leti ruhiyenin, velhasıl o ânın rea- PN aei k 28 -2- 1538 fıııımıııııııııııııııııııııııııııuıımııııııııııuuıııımı'ı_uıııuuuuu A YİE Unuffuğu Şarkı YAZAN: Halikarnas Balıkçısı ELLULLULDL / A kdenizin denizcileri hiç tür- B ©G VONACATAUUTETTTTUTUTU P dang! ding dang! ederek çanlar gi- bi çınlıyorlar, zincirlerse şangırda- ya şangırdıya, Samutun söylediği- ne cevap, bütün tayfanın bir ağız- dan söylediği ara nağmeye akom panyiman oluyorlardı. Kıyıda her taraftan ışık tütüyor du. Kumrular uğuldıyan birer mu siki çarkı feleği olmuşlardı. Porta- kal ve dalin çiçekleri rile insanın ağzına bir tat veriyor- lar, ağaçları karlar gibi örtüyorlar dı. Sürü sürü k_elebekler pırıldaşıs yorlardı. Samutun kederinden baş- ka sarılacak bir ümidi yoktu. Ke- dere karşı koymak kuvvetini yine o kederden alan bu adamın sesin- de, ondan doğmıyacak olan milyon larca insanın yalvarışı, çığlığı vara dı. Koku, ışık, renk, musiki, nesi varsa hepsini mavilere veren bu cennet elinde Samutun, bağrından yırtılıp gelen ses acı bir solo idi, Adam kederinden şark.ı yaratıyor- du. h idi. Bu bulundu muydu, iş ken- diliğinden olur biterdi. Meselâ işe uymiyan zoraki bir şarkının on Öteki kayıkların tayfaları şa'rkı- gö | 'yı duyunca Ege parsları gibi da ancak bir-l çekilirken, tam yakışığını bulmuş, turnayı gözünden vurmuş gibi uy- muş bir şarkının biricik bir “hay- da issa!” sında, denize batan ayın onbeşi bile, bir çekişte, halesile, et- rafının yıldızlarile, güverteye çeki lip getirilirdi. Salfh (Güneş) Ali (Kasımpaşa) ya Hramdi (Kasımpaşsa! Oğuz (Beyko- Mehmet (Kasımpasa) Kadri (Ka- sımpaşa) ya tuşla galip. Ahmet (Ka- paşa) Hüseyin (Güneş) e tuşla ga- (Galata- saray) a tuşla galip. Sotiri (Kasım- (Galatasaray) a tuşla Müsabakalara gelecek hafta Süley maniye klübünün salonunda devam li dört kayığın birinin di- reğindeydi. Demiralma ve ayrılık şarkısına hazırlanıyordu. Palamut bükü deyip geçmeyin. Burası, ka- za) tuşla galip, Fehmi (Güneşi Ce-| çaların denize attığı geniş bir çe- mohl (Güneş) e tuşla galip. Vahdettin | 1enktir. Az bir kavisle denize yan- 1Beykoz) Enver (Kasımpaşa) tüşla| gelip uzanan kumsal, insanı yürü- melerin en yumuşağına kandırır. İşte bu kumsalın üzerinde birier- kek, biri kız iki kişi vardı. Kız Sa- “mutun sevdiği kızdı. Fakat Samut kupkuru bir gemici parçası idi. Kız la konuşan erkek, kızın nişanlısı i- di. Zengindi. Samotun bindiği ka- yığın sahibi idi. Samutsa o kayığın bir gemicisi idi. Iki nişanlılar ve- dalaşıyorlardı. Çünkü bu sefer. mal sahibi de kayığa binecekti. Direkte demir kaldırma şarkısına hazırla- nan Samuta göre, o kıza kıvuşmak kavuş di. Kızda öyle birşey vardı ki, ya- radılış, ancak bu çiftten doğacak, çocukta evolüsyoner çizgisine uy- gun bir kafa yaratabilecekti. Sa- mut kızı kıskanmıyordu. Müked- derdi. Sırtını destamoraya daya- 'mış. ayakları. serende, elleri çar- mıhlarda sözle ifade edilemez bir işkenceyle kıvranıyordu. ihayet kıyıdaki nisanlılar biribirinden yırtılırcasına ayrıldılar Adam kayığa geldi. Sa- müt demir kaldırma şarkısına baş- ladı. Vira ! Vira! Vira! Vira! yine Vira! dive tutturdu. İrsatlar ding Finl BPER S Sımut palamut bir gün demir , * kan bir tesellisi vyardı. Neföye O lursa olsun artık ordu. Can e- vinden vurulmuş geyik acısını u« zaklıklara yedirmiyor muydu. De- mir kalktı. Yirmi dakika sonra yel kenini açan kayık ta ufukta küçü- cük bir bulut olmuştu radan iki sene geçti. Kayı- ğin battiğı ve içindekilerin boğuldukları duyuldu. Nişanlısının boğulduğunu duyunca kız aklını oynattı. Ve ondan sonra “Ahme- dim mutlaka bu gece gelecek! Vi- ra! Vira! yine Vira! diye tutturdu. Ve artık gece gündüz ağzından bundan başka birşey çıkmaz oldu. Artık ne korkuyor; ne utanıyor, ne de duyuyordu. Bu sıralarda an nesi öldü ve kimsesiz kaldı. Fakat haberi bile olmadı. Akşam olunca kıyıya giderdi. “Bu akşam mutlaka gelecek, Vi- ra, Vira! yine Vira” der; nişanlı- sını beklerdi. Onu bazı erkekler akıllandırmak için dövdüler, gik demedi. Akıllanmadı da. Kızın yü zünde bir mâna aramak pek kalın bir siste, uzaklardaki bir yeri gör miye kalkışmak gibiydi. Fakat es- rarengiz sükütiyle. kara ve çukur gözleriyle, birşey arıyormuş gibi dalan bakışlarile, onda bir güzel- lik vardı. İşte bundan dolayı kızı döven erkekler; sanki onun kocası — imişler gibi hareket ettiler. Bu hali duyan köyün kadınları ona karşı öfkelendiler. İmam ve muhtarın karıları önayak oldular. Bu kız pek tehlikeli bir delidir di- ye Vilâyete istidalar yağdırdılar. Ve timarhaneye götürülmesini is- tediler. erek nişanlısı. gerek Samut boğul Ş kurtul dı. Beş altı ay sonra köye döndü- ler, nişanlısı jandarma olmuştu. Ahmede annesi, kızın ne dereke- ye düştüğünü anlattı; ve oğluna namuslu ve temiz bir kız buldu. Ah met te o kızla çok mesut oldu. Sa- mot ise kendi peydahladığı küçük fDewfm 10 uncuda) dt Ğİ Bi

Bu sayıdan diğer sayfalar: