o — 0-2-033 İÇTİMAİ HAYAT: urada mevzuu bahsedeceğimiz mesele cinsi ahlâk bakı- mından dünya memleketlerini sıralamak ve herbirine bir ahlâk numarası vermektir. Bu işi ancak bir usul dairesinde yapmıya imkân vardır. Se- çilen usul şudur : 1—Bir memlekette erkekile kadının tasarruf hakkı ve iktisadi hayata iştiraki ne merkezdedir? A- rada tam müsavat varsa bu mem- lekete 6 numara verilir. Müsavat kısmen ise numara 3 e indirilir ve kadınlar erkeklere nisbetle çok ge- ri vaziyette iseler sıfır numara ve- rilir, 2 — Kadın, erkek tam müsavi şartlar içinde tahsil görüyorlarsa, 6, muhtelit sistem takip ediliyorsa 3, kadın, erkek ayrı ayrı tahsil gör mekte iseler verilecek numara $i- Sırdar. 3 — İntihap hakkı da ayni şekil- dedir! Erkek ve kadın tam intihap hakkında malik ise 6, arada kıs men müsavst varsa 3, müsavaf- sızlık devam ediyorsa sıfır verilir 4 — Fuhşu ilgaya teşebbüs e denlere 6, ruhsatlı fuhşa müsaade etmiyenlere 3, ruhsatlı fuhşa mü- #aade edenlere sıfır. 5 — Bir memlekette talâk iki ta Yaftan birinin arzusu ile vuku bu- luyorsa o memlekete 6, iki tarafın muvafakati ile oluyorsa 4. muhte- HI sebeplere bağlı İse, ve yalnız erkeğe aitse sifir verilir. 6 — Çocuklara bakim, müşterek kontrole tâbi ise 3, yalnız babanın kontrolüne bağlı ise sıfır vermek gerekleşir. 7 — Gayrimeşru çocuklara az çök farklı muamele ediliyorsa 3, arada büyük fark varsa sıfır ve rilir, 8 — Çocuk doğumu hakkındaki bilgi Hiçbir tahdide tâbi değilse, Kizanilacak numara 6, tahdidata, tâbi ise 3 ve memnu İse sıfırdır. aha başka noktalara dair malümat almak mümkün olsaydı onlara da numara vermek mümkündü, Bu noktalar arasında şunlar vardır: Müstehcen ve hâyasız hareket- lere sit kanunlar, cinsi suçlara ait cezalar, mekteplerde çocuklara ve- Tilen cinsi tahsil. Cinsi ahlâka ait bahiste nazarı dikkate alınacak daha başka noktalar da vardır. Me- selâ Rusya ile Meksika, mahpus- ların cinsi ihtiyaçlarını düşünen memleketlerdir. Bir başkasına züh Tevi bir hastalık aşılıyan kimseye ceza veten biricik memleket Rus- yadır. HENDEKTE: Elektrik Tesisatı Kabul Edilmedi Hendek (TAN) — Eektrik tesisatı- nı muzyeneden sonra kabul etmek A Yazan: Dr. J. Rumney Amerikada çıkan Science and Society Metmuasından pa ERİ Uv e Ey, -i. İİT ml pe beraber memleket- leri ahlâk bakımından sı- ralamak çok güçtür. Çünkü: 1 — Kanunların. seviyesi ile hal- kın hattı hareketi arasında çok bü- yük bir fark bulunabilir. Halbuki bizim yaptığımız ölçü, kanunlara göredir. 2 — Cinsi ahlâk. içtimai sınıf- ların seviyesine göre değişir. 3 — Birçok meseleler üzerinde- ki telâkkiler çok ayrıdır. Mesçlâ gayrimeşru çocuk, Şarki ve Orta Avrupada pek hor görülmez ve gayrimeşru bir çocuk, ana ve ba- bayı evlenmiye sevkeder. Daha başka yerlerde bü telâkki değişir. Sonra birçok memleketler- de talâk sebebi olmak bukumından »iğas, Ahlâk Seviyelerine Göre Milletlere Verilen Numara zina, türlü türlü şekillerde telâkki olunmuktdaır. Şimsli Avrupada zi naya tahammül edilmediği için Ko- lay talâklar tercih edilir. Cenubi Avrupa memleketlerinin bazıların- da gizli zina, kolay talâka tercih o- lunmaktadır. 4 — Nihayet. bütün dikkatlere rağmen birçok memleketler hak- kında sahih malümat almıya im- kân bulunmamıştır. Verilen diğer numaralar ise takribidir. ütün bu mütalealardan son- tasarruf hakkı, tahsil ve intihap hakları, fuhşu men. talâk. çocuk bakımı, gayrimeşru çocuk- lara muamele, doğum kontrolü ba- kımından şöyle bir cetvel kurabi- Biriz: Sovyet Birlikleri: 42; Amerika Birleşik Cümhuriyetleri 23; İngil- tere 20; İrlanda 14; Kanada 20; Avustralya 23, Cenubi Afrika 14; Hindistan 9, Arnavutluk 3, Arjan- tin 14, Avusturya 19, Belçika 13, Bolivya 11, Brezilya 5, Bulgaris- tan 8. Şili 17, Çin 12, Kolumbiya 3. Kostarika 3, Küba 8, Çekoslovak ya 23,Danimarka 31,Dominik 3,Akva dor 3, Misır 6, Fransa 11, Estonya 20. Finlandiya 28. Almanya 24, Guvatimala 3, Haiti 3, Hondoras 6. Macaristan 17, İzlanda 28. İrak 3, İtalya 2, Japonya 3, Letonya 22, TAN Şu Garip Dünya: Ateş Eden “ Bavul Amerikada Kendi kendini müdafan e- den bir bavul icat edilmiştir. Posta mü- vezzilerinin, tahsildarların, ajanlırın mü temadiyen soygurculuğa uğramaları ni- hayet böyle bir bavulun icadın zaruri kılmıştır. İcat edilen bu bavulla keymet- H eşya ve külliyetli miktarda para taşi- nucaktır. Bavulu veya çantayı taşıyan insanın eli, bavulda bir halkaya geçirlli- yor. Ganaster, taarruzda bulunduğu 20- man bavulu elinden çekip almak istiye- cektir. Fakat bu esnada, bavula raptedi)- miş, küçük, otamatik bir tabanca, mite- madi surette 6 defs nteş edecektir. Buna rağmen, Güngster bavulu veya çantayı alıp ta otomobille kaçmıya muvaffak ol- duğu takdirde, bavul, otomobilde gözyaşı döktüren gaz ve duman meştederek oto- mobilin durmasına ve Gengslerlerin tes-' lim olmalarına sebep olacaktır. Bu tpte bavul ve çantalaris Amerikada para ve kıymetli esya, evrak taşıyan seyyar me-, murlar çoğalmıştır. Yapdan terrübeler çok muvaffak olmuştur. Taarrusa uğ. yan sinema artistleri de bu buvullardan alınışlardır. * Lindberg ada alıyor İngiltere sahillerinde Maynsu edaci- ğın Amerikalı tayyareci Lindberg satın almak. niyetindedir. Lindberg adads bir lhoratuvar kuracaktır. Adayı satın aldığı gibi kendisini adanın hükümdar: olarak ilân edecektir. Fakat, bu hayret edilecek bir hâdise! değildir. Çünkü, tarihte kendilerini, mali- kânelerinde kral ilân etmiş böyle birçok şahıslar vardır. Meselâ İrlanda. sahilleri yanmda ve Danika kanalı ağında te- #memiyle müstakil bir ada daha mevcut- tur: Onun kendi parlâmentoru vardır. İt- halt ve ihrecetinda gümrük ücretlerini Litvanya 22. Meksiku 25, Fele- menk 20, Nigaraguva 6. Norveç 31, Paraguvay 6. Iran 0, Lehistan 17, Portekiz 5, Romanya 17, Salvador 6. Siyam 3, Ispanya 22, Isveç 31, Isviçre 14, Uruguvay 3, Venezu- ella 3, Yugoslavya 8. B» cetveli hazırlıyan Selence And Soclety mecmuasının muharriri doktor Runney. Türki- yeye yalnız dokuz numara vermiş- tir, Halbuki kabul olunan ölçüye göre Türkiyeye kadınların tasar- ruf haklarındaki müsavat bakı - mından 6, tam tahsil müsavatı ba- kımından 6, İntihap hakkı bakı - mından ö, Fuhuşla mücadele ba- kımından 3, Talâk bakımından 2. Gayrimeşru çocuklara muamele bakımından 3, Çocuk doğumu için 3 numara verilmesi icap eder ve bu suretle Türkiyenin numaraları 29 a çıkar. İnamında bir zengin bizsat iespit ederek ticeri fasliyette de bulunur. Landi namında bir diğer adanın da sa- tılacağı birkaç hafta evvel ilân edilmiş- tir. Ada, 18,000 liraya satılıyor. Bu ada, geçen asırlarda korsanlar, hay dutlar yatağı imis. Bunun için ada, kor- sanlar tarafından iyice tahkim edilmiş- mak İçin aslın almışlardır. Adanın son sahibi olan Martin Herman, Bir Kızımızın Muvaffakıyeti Bayan Vahdet Nuri Viyana gazeteleri Istanbullu bir Türk kızımın, Viyana Şan sahnelerindeki 7 HIRÇIN KÖŞEDEN MABAAT Dayak Gönüllüleri (Başı 5 incide) döverken kazara kolu başı incindiği İni anlatır dururdu! Bir gün arkadaşlardan Şahin Vezir tekesi, Kâtip Salih, Paşa Kâzım fa- ilan Hacının kahvesinde oturuyor duk. (5) bizi görmedi, yine martaval atmıya başladı. Halbuki geçen hafta arkadaşların patakladıklarını bili yorduk. Ulan! dedik, seni Beyoğlu €- İfeleri dövmedi, bizim çocuklar döv- dü, Bozuldu, mırıldanacak oldu. Ye- ni baştan öyle bir döğüş dövdük ki, Jaltı ay kadar bir müddet dayak ye- İmiye tövbe etti. Cihazı hazmisi bo- İzalmuş! Evde dayağa gelince... Evlerde dayaktan önce bir hordövr yenilirdi. Bu da çeşitli küfürlerden ibaretti. Anne, büyükanne, babaan- ne, anneanne, abla, cici abla, tey- ze, hala, dadı, dadımama falan da- yaktan önce çerez kabilinden küfre» derlerdi. Hınzır kâfir! Gözü kör ola- sıca! Yumurcaklar alsın! Allahın be- lâsı ve salre gibi küfür mukaddeme- lerinden sonra tomturaklı küfürler e dilir ve para efsin etmesin arkasın- dan çimdik, maşa, terlik, odun, sü- pürge, yumruk, sille tokat dayağı ge- lirdi. Akşamki baba, amca, dayı, a- muvaffakiyetlerinden üzün uzadıya iğabey faslı da ayrı olurdu. bahsetmektedirler. Musiki bir programla Viyanada birkaç kon ser verm eçtir. Bu Türk kızmı dinüyen ler, kend'sini alkışlamışlar ve muvaf fakıyetinden dolayı tebrik elinişler dir, Viyana Akademisi profesörlerin den Graef de bu konserlerde bunun. müş ve yetiştirdiği bu Türk talebesi. nin muvaffakiyetine hayran olduğu, mu söylemiştir. cahsilini Viyana devlet akademisinde yapmış bulunan Bayan Vahdet Nuri. klüsik Şimdi bunlar mı çocuklara dayak atılması taraftarıdırlar? Bu dayak meselesi; şimdi ancak böyle mizahi şekilde konuşulabilir, ciddi tarafından konuşmak istiyenle. re bile hak ettkileri dayağı atmıya- rak kadar terakki etmişizdir. Size bir şey söyliyeyim mi? Dayak. eşeğe bile atılmaz. Bununla beraber dayak lâ- - İzumdır. Kime? Artık kime olduğu- » İnu işin gidişatı gösterir. İşte öylesine - İde dayak atmamak günahı kebairden olur. Orta Avrupa - Rusya Harbi Nasıl Olacak? (Başı 5 incide) manda Fransa ve İngilterenin ha- rekete geldikleri düşünülürse, em hâyet kendisini adanın kralı olarak ilân etmiş ve “Birinci Kral Martin, İsmini al- miştir. Kral (*), her hafi adada yaşıyan tebaasına birer fıçı şarap hediye ediyor muş. Nihayet işi daha ziyade utan bu kral, kendi resimlerini havi posta palları bastırmıya ve para kestirmiye baslamış. En sonra onun bü reformlara kızan © zamanki İneiltere Kralı, sdeya bir tabur asker göndermiş, kralı tevkif ettirerek Umarhaneye atlırmıştır. Bu neviden en büyük ada olan Brovnsl adası da, 1927 yilinda 125 bin liraya p9- tılmıştı. Bu adanın en şanlı hükümderi ise 100 sene evvel yaşamış olan “İmpara- tor Cons,, tur. Bu kral, adaya muazzam bir de saray yaplırtmıştır. PAZARDAN PAZARA: Vakitsiz Öten Horoz Bir akşam yorgun argın Beyoğlu yolile eve gitmek üzere iken aklıma bizim oturduğumuz sokakta geceleri yapılan gürültü geldi. Gidip karakola şikâyet edeyim de- dim ve komşu zabıta ümirini ziyaret vazifesile Nafia Vekâletinden gönde | ettim. Adamcağız da bana hak verdi. rilen mühendisin riyaseti altında| ei ir sokakta dört beş tane - Allah bundan bir buçuk ay evvel toplanan | eksik etmesin - meyhane olursa, ta- komisyon. tesizutı mukaveleye ve fen | bii neşe fazlalaşır: neye artınca dı ni şartnameye uygun görmemşitir. | şamata artar, * mütaleasında bulun. Bu yolda verilen rapor üzerine, elek- | du, Fakat vakitsiz gürültü etmenin İrik tessiatının kabulü muvakkat mu İ kanun hakımından bir suç olduğunu amelesi yapılmamıştır. Mesele, Bele- | bildiği için herhalde elinden geleni diye İle müteahhit arasında ihtilâf yapıp, kapılarımız önünde bayati ga» çıkmasına sebep olmuştur. Kontrole memur olan yüksek elektrik mühen- disi Hasan Halit ile Belediye arasın- de »örüsmelere devam ediliyor. Sakaryada Köprü ve Yollar Hendek, (TAN) — Sakaryanin A- Gapazarı - Karasu kazaları arasında ki kısmı üzerine yeni bir ahşap köprü Yapılmaya başlanılmıştır. Ayni civar|dirgin -İ indim. da şose de yapılmaktadır. Hendek Adapazarı arasındaki yoldan beş ki- lometresinin esaslı surette tamiri bit- miştir. e e Lİ Tİ YURTTAŞ: Bütün dini bayramlar bugü- nün milli meselelerine yardım için en'uygun fırsattır. Kurban- larımızı Hava Kurumuna ve Yelim. Bİ İİİ zelden soğuk neva maniye kadar ie- rayi ahenk eden densizlerir. icabına bakacağını, hele soğuk havalarda mo tör kızduınak için sokakta zelzele tak idi yapan saygısız taksileri zaten hakları olmıyan bu yerden kaldırta- çağını vâdetti, Ben de artık gece olsun uykuda te- edilmiyeceğimi düşünerek se Benim, meyhanenin içinde oturup aslan sütile kendini besliyen keyif er- babına söz ettiğim yok. Afiyetler ol- sun, içer, sızar, tekrar ayılırlar. Bun- ların zulümleri kendi sıhhatlerile ke- selerinedir. Lâkin sonradan sokağa çıkıp danalar gibi bağırmak fena şey! Belki ben © saatte musiki istemiyo- tum. Ne diye bir kerib sesi dinlemi- ye icbar edileyim. Hele belediye kanunları mucibin- ce gece sant ondan sonru bağırmak ta yasak. Yasak amma her şeyin ka- ei : | B. FELEK çağı olduğu gibi gürültünün de kaça- ğı oluyor. Hem bizim tarafta pek sık sık oluyor. Nitekim efendim: Hani ben o gece rahat uyuyacak- tım yal Tam gecenin saat birinde bir rabıtasız zat, Beyoğlu enddesinde gür bir sesle horoz gibi ötmiye başlamaz mı?, Amma kaç defa?, Ben diyeyim on, siz deyin otuz. İlk uykuda iken adamın nekadar güç uyandığını düşünürseniz bu sah- te horozun bizi uyandırması için ne kadar kuvvetli bağırdığını takdir ©- dersiniz. Horoz öttükçe, — Hah! Şimdi yakalanacak! diye bekledim. Ben bekledikçe o öttü, o öttükçe ben bekledim. Uzatmıvalım, galiba kendi çöplüğünü bulmuş ol- malı ki, tam yirmi dakika oralarda öttü, öttü ve neden sonra çekilip git- ti, Bir hakiki horoz bunu işitseydi mutlaka: — Siz dizim için (vakitsiz öten ho- rozun kafası kesilir) diye misaller söylersiniz. Ya kendiniz vakitsiz ho- roz gibi ne diye ötersiniz? diye mua- hazeye kalkar ve şüpbesiz bizi iskât ederdi. İLİM İsveçte sabahları ötüp erkenden halkı uyandırmasın diye şehir içlerinde ho- roz besletmezlermiş. Buna bakıp biz de şehir içinde horoz taklidi yapanla- rı beslemiyecek değiliz amma, döğru- $u başkaları için eğlenceli olsa bile civarda uyuyanlar için böyle bir tak- lit işitmek tatlı olmuyor. Bizde sanatkâr yok derler, Vardır amma. icrayi sanat edecek yerini hil- mez, Geçen akşam Beyoğlu caddesin. de gece yarısından sonra öten zat, bu taklitleri sahnede veya radyoda yap- sa hem kendi istifade eder, hem biz, Geçen gece sahte horozun tesirile uykum kaçtıktan sonra düşündüm: Eskiden böyle bir münasebetsizlik e. dene polis rastlamasa bile, mahalleli. den bir ikisi pencereyi açip hiç ol mazsa: — Yeter yahu! Diye bir ihtarda bu Tunurdu, Şimdi, aldıran kalmadı. A- caba derin uykuda olduklarından mı, yoksa bir horozakıllılık eder endişe- sinden dolayı mı? Şu günlerde yeni belediye zabıta- sı nizamnamesinin gürültü faslını gö- rüşmekte olan şehir meclisine bu hâ- dise münasebetile nizamnameye “So- kaklarda halkı iz'aç edecek şekilde alenen horoz, bindi, kaz gibi kümes ve diğer çarpa hayvarların taklidini yapmak yasaktır, Hilâfına hareket e- denlere taklidini yaptıkları hayvan muamelesi edilir,, diye bir madde ilâ- vesinin faydasız olmıyacağını hatır- oğlu dn mi. Pm Yy pesyelisile güçleşir. Ayva iki devlet varki, bir harpte zaman kendile- rine hizmet eder. Bunlardan biri İngiltere, diğeri Rusyadır. Ingilte- renin geçen Genel Harpte, kara kuvvetlerini sekiz küsur milyona çıkarabilmesi, ancak harbin uza- ması sayesinde mümkün olmuştu. O, o zaman, yeni fırkalar teşkili için mevcut olmıyan muallim ef- radı, zabitleri, esliha, mühimmat ve teçhizatı, nihayet her türlü va- sıtaları yeniden yaratmıya ve yap mıya mecbur kalmıştı. Bugün ise depoları hem doludur ve hem de her türlü hazırlığa şimdiden baş- lamıştır. Şimdiki Rusyaya gelin- ce, Çarlık Rusyasından bambaşka- dır. Artık bir harp için kâfi silâh ve mühimmatı olduktan ve uzun bir harpte orduyu besliyecek in- san ihtiyatı bulunduktan başka, kuvvetli bir harp sanayli de var- dır. Çekoslovakya bir Orta Avrupa - Rusya harbinde bitaraflığını mu- hafazaya muktedir olamıyacağın- dan ister istemez harbe sürükle- nir. Fakat, Romanya, ayni zaman- da Balkan ittifakının bir uzvu ol- duğu için kuvvetli bir mevki ve bir mesnede sahiptir. Bu sebeple bu memleketin, diğer Balkan müt telikleri gibi, herhalde bidayette kati bir biteraflık muhafaza etme- si tabiidir. Bundan da görülür ki, Balkan ittifakı; Küçük İtilâf mev- cut olmasa bile başlıbaşına mü- him bir kuvvet ve bir sulh âmili- dir. Biz. demokratlar cephesi sley- bindeki bütün ihtimalleri ele ala- rak,tahassül edebilecek askeri va- ziyet ve neticeleri bir kül halinde tetkik etmek istediğimiz için İtal- yayı ve onun tesir ve tazyikiyle Romanyayı Rusyaya taarruza İş tirak ettirdik ve buna rağmen gördük ki, emperyalistlere, der- hal patıyacak bir harpten ve Rus- yaya bir taarruzdan muhakkak bir zafer ve kolayca büyük kazançlar ümit ettirecek bir hal ve vaziyet yoktur ve barışın hiç olmazsa bir müddet daha korunacağı ümidini veren âmil de işte bu noktadır. ui li eş akat, herşeye rağmen. dün- ya giriştiği müthiş ve bu- dutemz <ilâhlanma Yarışı ile sonu Gelmiyan emnermliet emeller ni hayet insaniyeti harp © felâketine döğrü, bir “Hap gibi, süretle sü- rüklemektedir. Dört yu sürdükten sonra. on dokuz sene evvel biten, ve yalnız Avrupada sekiz buçuk milyon in- Sanın hayatına mal olan Büyük Harbin miras bıraktığı türlü sefa- letleri, sıkıntı, İztirap ve düşkün lükleri insaniyet, hâlâ en ağır ve aci bir surette çekmektedir. Mil yonlarla sayılan Büyük Harbin sakatları, harbin fecaatlerine can- o hı bir timsal olmak için henüz yer yüzünde yaşıyor. Yeni büyük bir harbin akıbetle- rini tahmin edebilmek için geçen “Büyük Harbe dair şu rakamları dikkatle takip etmek kâfi gelir: Almanyanın Büyük Harpte ölü olarak kayıbı 1.700.000, Fransa nın 1.300.000, Birleşik İngiliz İm- paratorluğunun 740.000 ve niha- yet İtalyanın ölü zayiatı 460.000 idi. Büyük Harpten 44 sene evvel ki 1870 — 1871 harbinde ise galip Almanlar yalnız 49,390 kişi kay» betmişlerdi. Yeni harplerin yıkıcı tesirleri yalnız can kayıpları ile kalmıyor. Fransada, Büyük Harpte, 289.000 ev yıkılmış, ve 3 milyondan fazla hektar arazi, âzim masraflar ve fe- dakârlıklar ihtiyar edilerek te- mizlenmedikçe ekilemez bir hale gelmiş ve Fransanın hasaratı res men 130 milyar frank olarak tak- dir olunmuştu. Dp sene süren Büyük Harp» te Almanya, umum nüfu- sunun hemen hemen dörtte birini, yani 13.250.000 kişiyi, Avusturya © ve Macaristan 9.000.000, Fransa müstemlekelerile birlikte 8,194.500 Büyük Britanya İmparatorluğu (müstemlekeler ve Hindistan dar hil! 8.326.000 ve İtalya $,250.000 adami seferber etmiş. keza Fransa harbi idame edeblimek için yaban cı memleketlere 33 milyar frank, İtalya 20 milyar liret, İngiltere 1,278 milyon lira borçlanmıştır. İşte insaniyetin bir türlü içtinap yolunu bulamadığı ve bilâkis. şu veya bu ihtiraslarla, hergün veni bir adım atarak yaklaştığı yeni bir