Mahkemelerde Mahmut Saim, Yeni ! BirDolandırıcılıktan Yine Mahkemede Dün Asliye Üçüncü Ceza mahkemesinde, sahte firma ve yalan adre:le dolandırıcılık yaptığı iddiasile tevkif edilen Mahmut Sa- âmin yeni bir davasına daha başlanmıştır. İddia şudur: Bir Otel Hırsızı Tutuldu Sultanahmet sulh birinci ceza hâ. «imi dün, bir otel hırsızı daha mah küm etmiştir. Iâd'senin tafsilâtı şu. dur: Akhisarlı Şevket isminde biri ge. çen'erde yanmda iki arkudaşı bulun. duğu halde Sirkecide Cihan oteline gitmiş, 9 numaralı odayı kiralamiştır. Şevket sabahley"n erkenden kalk. m:ş ve çıkıp gitmiştir. Sant 9 dau. yanan arkadaşı Cemal, elbisesinin kaybolduğunu görünce ötelciye mü. racaat etmiş, sonra da polis işe el koymuştur, Fakat, Şevket bir türlü bulunamayınca, otelci, gece nüfus kâğıdının suretini defterine kaydet. tiği için bunun suretlerini çıkartmış. ve Sirkee'deki bütün otel sahiplerine dağıtmış, ayrıca da eşkâlini de tarif etm'ştir, Evvelki gün Anadolu oteli, ne bir misafir gelmiş, kâtip hüviye. | tini yazarken nüfus kâğrdmdak! Ib . rahim oğlu Şevket adlarmı görünce nazarı dikkatini celbetmiştir. Kendi. sine bir oda göstermekle beraber der hal Cihan oteline giderek vaziyeti de haber vermiştir, Cihan oteli sahibi Şevketi tanımış ve hemen polise ya- 'kalatmıştır. Dün mahkemede sorgusu yapıldık. tan sonra şahitler dinlenmiştir. Suç. lu, otelci ve mal sahibile de yüzleş. tirilmiştir. Nihayet, hâkim suçun İş. lend ğine kanaat getirdiği için ken. disine 7 ay hapis'cezası vermiş, “ve derhal tevkif etmiştir. Müfett Yapmamışlar ! Şevket ve H kmet adlarında iki sa. bukalı hakkında, hukuk fakü'tesne ait mühürleri taklit ederek sahte şe. hadetname tanziminden dolayı tehki kata başalnmıştı. Hâdise birinci ist'n tak dairesinde tetkik ve tahk'k safha smdadır. Bu iki suçlu kendilerin #ahte olarak maliye müfetişi ; 'arı geklinde itirafta bulunmuş lardır. Fukat öğrendiğ mize göre, ma. liye teftiş heyeti arasında bu isim ve hüviyete hiç kimse bulunmamış. | tır. Mahmut Saim, (Galatasaray . Fe. ner neşr'yat müdürlüğü) başlığını ta şıyan kâğrtlarla Anadolunun tanm. mış tüccarlarma bir tamim gönder. miş ve kırtasiye, melbusat ve fan'le ticarethanesi için dalmi mümessil bu lunduracağını, kendilerine 30 lira ma aştan başka yüzde müsalt nisbette b'r kazanç vereceğini de vadetm'ş tir. Adapazarmdan bir tiecar ken disine müracaat etmiş ve bu til silliğe talip olduğunu bildirmiştir. Mahmut Saim, göndereceği mevhum melbusat ve kırtasiye ve fanileye mu kab'l kendis'nden elli lira istemiş, o da göndermiştir. Dün suçlu kendisini müdafaa eder ken: — Bay rels, benim firmam sahte değildir. Isterseniz Kültür direktör. lüğünden sorunuz. Benim Galatasa. ray, Fener diye bir mecmuam var - dır. Ben kendis'nden elli lira aldım. İstediği eşyayı göndermiye vakit kal madan tevk'f edildim, Altındaki mü. bürüm de sahte değildir. Bu bir hu. kuk davasıdır, Ceza ile alâkası yok. tur, demiştir. Müddelumumi dosvavı *stediği için mahkeme talik edilmiştir. Hariçten Şarkı Siparişi Kabul Edilmeyince Şak'r ve Raif adlı iki arkadaş, ev. velki gece kafayı tuttuktan sonra Divanyolundaki Şen bahçe gazinosu. na, gitmişler, hanende “kadınlardan şarkı İstem'şlerdir. Hariçten garki siparişi kebu! edilmediği için arzula. rı yerine getirilmemiş, onlar'da gazi. no sahibine küfretmişlerdir. Dün ik'si de sövmekten ve sarhoş luktan suçlu olarak meşhut suçlar müddelumumiliğine verilmişler, Sul. tsnahmet sulh birinci ceza hâkimi sorgularını yapmıştır. Karaları bu. gün tefh'im edilecektir. Hastanede Öldü Maksut Cafer isminde bir usta iskeleden düşerek yaralandığı için Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmış, fakat, dün ölmüştür. Müddelumumi. saree. Genç Kız Şehadetini Geri Aldı Dün sabah ağırceza mahkeme. sinde Sekine adlı genç bir kız şa hit olarak dinlenirken şehade. #inde istintak hâkimliğindeki £ fadesini bozacak şeyler söyle. hadet ettiğine kanaat getirdiği için hakkında takibat yapılma. sına karar vererek müddelnimu. miliğe teslim edilmek lzere Jan ! | 8-1-8 Bugün i RP EK Snemasında İKİ BÜYÜK FİLM BİRDEN Güneş Batarken Hissi, Muazzam, ve Mükemmel şaheser. Baş rolde: EMiL YANINGS -LOREL - HARDI i IK İZ, ILE Krci TÜRKÇE SÖZLÜ BÜYÜK KOMEDİ Dİ i ZN Bethoven'in ilâhi müziği... Tolstoy'un en güzel eseri... KADIN VE ERKEĞİ aranın m a KREUTZER SONAT Güzel bir kadının ıztırabı, Seven bir erkeğin kıskançlığı, Bir gencin Fransızca aşkı, Herkesi düşündüren mevzu, Mevsimin en muhteşem filmi.. LİL DAGOVER —i darmay'a vermiştir. Sekine bir saat kadar jsndarma nezaretin. de kaldıktan sonra birinci sorgu hâkimliğine verilmis, burada: — Ben ömrümde ifk defa mah kemeye gelmiştim. Hâkimlerin heybeti beni şaşırttı, Başım dön dü. Ne söyliyeceğimi bilemedim. Istintak hâkimliğinde söyledik. lerim doğrulur, demistir. Sorgu hâkimi, Sekineyi ser. best bırakmıştır. asesesesasaasese | | e | ek : ; Amerikalı Bir Gazetecinin Tetkikleri Jorj Piyer isminde bir Amerikalı gazeteci şehrimize gelm gtir..Ameri.. kah meslektaşımız, dün kendis'le gö. rüşen bir muharririmize demiştir ki; — Bir dünya seyahati yapmakta. yım. Bundan evvel bir kere daha dev rFâlem yapmış ve Türkiyeye uğrama mıştım, Buradan sonra, Yunanistan, Mısır, Filistin, Suriye, Irak, Hindis. | tan, Bluc'stan, Efganistan, Malaya, Çin, Japonya, Havaya da gittikten sonra memleketime döneceğ'm. Memleketin zde ettiğim ilk intiba, Türkiyenin, başka memleketlerin elli senede yaptıkları inkişafı 13-14 sene iç'nde vücuda getirmiş olduğudur. « Otuz memlekette tahsil geneliği hakkında tetkiklerde bulunuyorum. | Burada da Türk çocuklarmın tahs'l | şekillerini tetkik edece; İşte bu maksatla bugün Universiteye gittim İstanbul Un'versitesini, tesisat, sis - tem, program ve umumi bakım itiba rile dünyanm en iyi Üniversitelerin den biri olarak gördüm, Burada tah. min ettiklerimden çok daha iyi şeyler görllyor ve öğren'yorum. Tetkiklerim 10 gün kadar sürecektir., ———— em — lik, takibata başlamış ve tabibi adil | Enver Karan da cesed! muayene 6. İ derek ölüm sebebinin tesbiti !çın mor |s kaldırılmasına lüzum göstermiş. tir. > pie PETER PETERSON İlâveten: EKLER JURNAL TURK sneması da JOHANES HEASTER mı BUGUN MELEK Sinemasında Nefis ve şahane bir film sizi bekliyor: MARLENE DETRICU 4 Bugün S5 ilrm er Sin:mesında Vatan iştiyakımı tasvir eden bir film... Sonderece kuvvetli bir dram... Fevkalâde bir sergüzeşt... Çok büyük bir aşk. Iroika misline ender tesadüf olunur, bir şaheser. Baş rollerde : JEAN MURAT — CHARLES VAKEL ilâveten: EKLER JURNAL dünya havad'sleri lspinyolca bilyük operet. Madrid Operası artistleri ve Flârmonik orkestrası tarafından ill g R K mi Şehzadebaşı FER A H Sinemade Bu akşamdan itibaren yalnız bir hafta Büyük Türk san'atkârı res ZATİ SUNGUR Türkiyede ilk defa olarak YEPYENİ MANYETİZM, FAKIRIZM ve İSPIRTIZM bünerlerini gösterecektir. Fırsatı kaçırmayınız. i evvelden tedar'k ediniz. Tel. 21359 ( SPANYOL Ç.ÇEKLERİ em Yol ve Yapı Limİted Şirketi, Kef dir ve Keten Sanayii Türk Anemi Şirketi müessis ve müdürlerinden said le tüccar ve müteahhitl “EK TIYATROSU | Bay Mehmet Muratoğlunun eşi Pazartesi akşamı | yan Hatice Muratoğlu müptelâ old <ADIKOY SUREYYA | gu hastalıktan kurtulamıyarak vet ET A AT 1 LA | ettir. Bugün cumartesi gün saat 11 de Şişlide Ömer Bey ap manından cenazesi kaldırılarak vikiye camiinde namazı kılındıkiğf sonra aile kabristanm.. defnolunaci tar. Şehir Tiyatroev KOMEDİ KISMI Saat 0.30 da. SATILIK KİRALIK Komedi 3 perde —— ama | KAYIP — Ankara 189 uncu alay dan aldığım askerlik tezkerem yandı. Yenisini alacağımdan hükmü yoktur. Cidenin Yenice kariyesinde Kırlangıç Ramiz —— ÇOCUK KISMI Cumartesi, Çarşamba saat 14 te BONCUK YU e MAVI — Nalân bana bir oyun yapmış olacak!. Bu felâke tin hakikat olması kabil değildir!... diyordum. Başım uyuşmuştu. Kulaklarımda derin uğultular vardı, — Ben geldim... Buradayım... Gelin beni alm.. Bu halden kurtarm... diye bağırmak istediğim hade hiç sesim çıkmıyor, kısılmış çenelerim kımıldanmıyordu. Bu hal ne kadar sürdü bilmiyorum. Yüzümde şak lıyan tokat eesleri beni kendime getirdi. Beybabamla Vesime yüzüme, göğsüme su serpiyorlar, kollarımı bacaklarımı uğuyorlardı... — Nalân öldü mü?. Beybabam asık bir yüzle. — Hayır!, Hayırt.. diyor ve kendi kendine söyle Gir gibi : — Allah Alleh!,, Ne zaman geldi bu çocuk?. Bu musibet tellâllığını da hemen kim yaptı? diye miri danıyordu. Vesimenin gözleri kızarmış ve şişmişti. Kendini tutmıya çalıştığı halde ağlıyordu. Beni karya tulumba edip içeri götürdüler; bir ka napenin üstüne yatırdılar. Hâlâ ağlıyamıyordum. Sanki gözyaşlarım birdenbire kurumuştu. Biraz sonra kendime geldim. Hemen yattığım yer den doğrularak Beybabamın e'lerim tuttum: — Bu felâket demek ki hakikat? dedim. Yarabbi! bu kabil mi?, Bevbabam başını iki yana salladı: — Ecel! dedi onun deği di; fakat... istu. ağlamıya baş'adı. Bu yaşlar kenimkileri de g ğsümün d rinden çağırmışlardı. Birdenbire Öyle bir gözyaşı tufanma yakalandım ki, hıçkırıkla rm az kaldı beni boğacaktı. Beybabam beni yavaş yavaş göğsiline çekmiş ve başımı avuçları arasma almıştı, Biraz kendime gel memi bekledikten sonra sordu: — Sana Nalânm öldüğünü kim söyledi?.. — Hilmi Bevin torunu!, HIÇ KIRIK A İL —5— — Dün bu zamanlar gelmiş olsaydım, son nefesin de yanında bulunmuş olurdun., — Beni bekledi mi? diye sordum. — Bekledi... Birkaç defa senin ismini söylerken duydum... - Biribirimize sarıldık; demek Nalân ölmüştü? Ar tik yoktu demek... Yarabbi! Ben bu sonsuz hasrete nasıl dayanacaktım?, Hayali kafamda, sesi kulakla rımda duruyordu, Handanı sordum. Babasirm akra balarımın yanmda olduğunu ve Ilhami Beyin de bu gece oraya gideceğini söylediler. Beybabam öfke ile başını sal'adı. Dişlerini gıcırdatarak: — Hain herif! dedi. Ve birdenbire kalkıp gitti, Büyük anneyi yatakta bulmuştum. Zavallı ihtiyar kadın üzüntüsünden âdeta hasta olmuştu. Fersiz gözlerini silerken içini çekiyor: — Benim güzel yavrum. Pek genç öl çok yaşamalıydı., diy e ağiryordu O akşam yemek filân yemeden odama çekidim ve yatağımın üzerine kapanıp ağladım, ağladım. Çok geçmeden kapının tokmağı bir el tarafından çevril mişti, Birdenbire öyle tuhaf bir hisle sarsıldım ki, heyecandan kalbimin durmasından korktum, Nalân iaima böyle, herkes yattıktan sonra gelip odamm kanımı asardı. Daha Gözlerim kapıya dikilmiş bakarken içeri Vesime girdi; bana parmağile “sus!” işareti vererek yanı ma yaklaştı, Arkasında birşey saklıyordu. Karyola mın kenarma oturdu. Gözlerimin içine bakarak : — Kenan! dedi. Buraya Nalânm son vasiyetini yapmıya geldim... Al!.. Bunlar senin. Arkasında sakladığı şeyi çıkarıp uzattı. Bu bir gazete kâğıdma sarılmış küçük bir paketti, Merakla: — Ne var bunun içinde?.. diye sordum. — Okuyacaksın! dedi. Onları sana teslim etmem için rica etti. Ben vazifemi yaptım... Gazeteyi açtım. Içinde bir deste kâğıt vardı ki, üzerleri Nelânın ince yazısile doluydu. Bunlar arasın da bir de kapalı zarf gözüme ilişti, Ustünde şu satır lar okunuyordu: “Kızıma!., On sekiz yaşına bastığı zamant,.” Gözlerim yeniden buğulandı, duman'andı, — Bunları bana mı yazdı? dedim. — Evet!.. Niçin inanmadın?. 'cnan!, Nalânı çok severdin değil mi?, — Hâlâ seviyorum. — O da seni sever miydi?. — Bir kardeş gibi!. — Aldanıyorsun çocuğum... Nâlân seni bir kar deş gibi değil, seven bir kadın gibi severdi. — Nasıl? diye neye gizledi? — Gizlemesi icap ediyordu... — Vesime Aliah aşkına beni fazla Üzmel, Na ha'de olduğumu görüyorsun... — Fazla birşey söyliyemem Kenan! Sana herge yi bu Idiğıtlar anlatacak... Vesime ayağa kalktı. Hıçkırıklarını mendilile bo arak: | — Zavallı Nalân!.. diye mırıldandı Sonra kapıya doğru yürürken bana döndü : — Nalân kâğıtları gezeteye kendi sarmıştı... Bes hiç açmadan sana verdim... Son dakikalarda, p3 | keti bana teslim ederken: “İçinde bir küçük yadigâf da var... Sakm düştireyim deme!,. Böylece kendin8 ver!.." dediydi. | Odada yalnız kalmen hemen kâğıtları lâmbanm. önline serdim. Hakikaten aralarında, beyaz bir kâğl da sarılmış küçük birşey vardı. Açtım. Bu, Nalânın | her zaman sol elinin orta parmağında taşıdığı iri ve kut yüzüktü, Fena oldum. Yıllarca bu yüzüğü taşıyaf güzel, beyaz parmaklar gözümün önüne geldi. Acabf bu halkada o parmaklardan kalan bir damla sıcaktıf | var mıydı?.. Yokladım. Soğumuştu. Onu sol elimi yüzük parmağına geçirdim. Şimdi sira önümdeki gıtlari okumıya gelmişti. Nalân bunların hiç yirmi tarih atmamış. numara koymamış. Fakat srasif | Üst üste yığmış olacak. Bu notlar beni büsbütün perişan etti, Betbahtliği mın derecesini tayin edemiyordum. | Yüzlerce defa okuduğum ve hattâ ezberled'ğim BU yazıları olduğu gibi defterime egçiriyorum, | (Birinci kâğıt) “Dünyada senin bana yaptığın fenalığı hiç kins$ kimseye yapmamıştır Kenan!.. Bir hasta kadının Kö biyle oynadığın yetmiyormuş gibi, onun hayatmı 68 | bir oyuncak ettin... Beni çok, pek çok seviyondun d© gil mi?. (Arkası Var) haykırdım, öyleyse bunu benden