maz 2-1-988 TAN Gündelik Gazete a 'TAN,ın hedefi: Haberde, fikirde, her şeyde temiz. dürüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmıya çalışmaktır. —— — ABONE BEDELİ — Türkiye Benebi 1400 Kr, 1 Sene 2800 Kr, 150 » GAy 1500 > “0 » Sy 80 » 150 » Ay 0 » w posta itihadıma dahil ol emleketler için 40, 16, 9, 3.5 Bira Abone bedeli peşindir, Adres değiş tirmek 25 kuruştur. Cevap için mektup lara 10 kuruşluk pul İlâvesi lâzımdır, | GUNUN MESELELERİ İspanyada Beklenen Umumi Muharebe Başladı (Yazan: M. Zekeriya) Aylardanberi uzun bir stikün dev- resi geçiren Ispanya dahili harbi, ki. Şn başlamış olmasma rağmen yeni. den alevlendi, Bask vilâyetleri zaptedildikten son Ta Franconun Madride 8on ve kati bir harbe başlaması bekleniyordu. Fakat aylar geçtiği halde bu taarru- 24 bir türlü başlazımadı. Bunun sebe. bi Franco ordusunda başgösteren ge- meral ihtilâfları, dahili bozukluklardı. Geçen ay Francoya karşı Salaman. kada bir suikast tertip edimişti. Bu sülkastı hükümetçiler hazırlamışlar. dı. Franco evveli bunu temizlemiye mecbur oldu, Sonra âsi generaller içinde yegâne SAĞ kalan General Kulepolano İle Franconun arası açılmıştı. gilerlera; uya, dır | General Franco kuvvetlondikçe ra. kiplerini birer birer ortadan kaldır. mıya ehemmiyet vermişti. İlk kur. ban General San Jorjo oldu. Ba ge. Deral ösrarengiz bir tayyare kazası neticesinde öldü. Asilerin siyasi" dahileri Gil Robles bn hâdiseden Korkarık Portekize kaçtı. Isyanm başlangıcında ismi çok ge. çen General Mola Iikbabarda ortadan yok edildi, Mola Salamankaya çit. Mmek üzere gönderilen tayyare ile bir. likte parçalanıp gitti. kun şuretle Franco en büyük ve en 2u1Ş oluyondiğierini © di Simdi Francoya Kafa - Sap Eeneral kaldı, O da Sevil'in Tan a Fadyocu Generali Kulepo'dur. Bu a-! düm ordusunun başından ziyade Tad. Yo mikrofonunün yarmda bulunur ve Mer akşam radyoda propaganda neşri Yatı yapar, Son zamanlarda bu meş. TİYata Salamanka hükümeti aleyhim. de de sözler karışınıya başladı, Kule. PO Galamankın soküklarında sabitle. Tin İaz peşinde dolaştıklarından şiki. Yet ediyordu. İşte Pranca tarafı kendi yaraları. Bi tamir ile meşgulken hükümetçiler Teruei cephesinde taarruza geçtiler. Frünconun bir gön bu noktadan hü. GiMa geçerek Valensiyaya sarkma. #idan ve Madridin ricat hattını kes. rinden korkuyorlardı. Bu vesile ii bu meseleyi halletmek istediler. Mikümetçierin bu ani baskmı Fran. cofu da umumi bir taarruz hareketi. nebaşlamıya mecbur etti. Şimdi bu cepde kuvvetli bir harp başlamış! bulmuyor, | * Hüikümetçiler bu defa çok kuvvet. Bdiğer. 500 bin terbiye görmüş mii. seli! askerleri" vardır. Cephe baştan başa tahkim edilmiştir. Kış başlamış. | tar, Bu sebeple Francocuların bir ma. vaffeiyet kazanmaları ihtimali az. dır. #ten Franco ordusu eskisine nisbefe zayıflamıştır. Çünkü İtal yanla artık Ispanyaya asker gön. dermeli kesmislerdir. Fashlar harp. ten belihistır. Franco ordusunda yer. | li IsnaşYol askeri yok gibidir. Yala£ Franconan ordusu makine. leşmiş pir ordudur. Ve bükümetçile. Tin en iyük zâfları mühimmat ve gıda nolsanındadır. Bu bekımdan hilkümeğilerin de kati bir metice el. de etmebri uzak bir ihtimaldir, Ru çiğile Ispanya dahili harbi Tk. bahara dar uzıyabilir. tek bir) Berlin RR - Berlin mihveri- nin mahiyeti son baf- talar içinde iyiden iyiye de- gişti. Gerçi bu mihver hâlâ bir siyaset vasıtasıdır. Fakat başka bir gaye için vasıta ol- muştur, Bugün bu mihver, 68- kisi kadar heyecan uyandır. mıyor. O kadar ki Romada, Berlin ile kurulan bağı sağ- lamlamaktan hoşlanan ancak bir tek İtalyan siyasisine rast- geldim. O da resmi bir mevki sahibi değildi. viii hissiyatı da aynı mer- kezdedir. Ttalyanlar da, Al- manlar da biribirlerinden şüphe ediyorlar. Iki taraf idi, talebe, seyyah mübadele ettikleri; biribir- lerine fenni, kültürel, ticari, ve askeri mahiyette heyetler gönder- dilleri hülde karşılıklı > itimatsız. ik devam etmektedir. Kahve renk- Hi gömlekliler Romada, kara göm- lekhiler Berlinde rahat edemiyor ve huzur içinde yaşıyamıyörlar, ununla beraber aradaki or- taklık gittikçe * kuvvetleni» yörmuş gibi görünmektedir. Çün- kü milletlerin müttefik olabilmele ri için sevişmeleri şart değildir. Bunun en kuvvetli misali, İngilte- £ ile Fransa arasındaki iş bera- İ “»eite, Ttalya ile Alman; da Yahyanı Çötürme âmil, elliliğek menfat, Yiüşeçrek Hedef, yahut terek aforoza uğramak'ır, Röma — Berlin mihverinin ilk hedefi Paris ile Moskovayı birleş- tiren hattı kırmaktı, Fakat onun asıl hikmeti vilendu bu değildir. Mussoliniye göre mihverin hikmeti vücudu, milletlerin ârkâdaş #ra- maları vepayaltız kalmak istöme, meleridir. Fakat bu mihverm hakiki bir köprü olacağmı bir kimse tahmin etmediği gibi onun daimi bir eser teşkil edeceğine de inanan bir kim- se yoktur. Fakat bugünkü dünya, gününü gün etmek siyasetini takip ettiği için Roma — Berlin mihveri de bu siyaset içinde bir hakikat gi- bi göze çarpıyor. fhverin tarihindeki dönüm noktası, Mussolininin Berli- ni zivareti idi. 15 senedenberi Ro- madan dışarı çıkmıyan Düçe, Al manyada gördüğü teşkilâttan, İn tizamdan ve Almanyanm mütefev. vik vağiyetinden hayret etmisti, O- nun Hitleri ikinci görlüşti tizerine hakimdaki fikirlerin ne mahiyet aldığı malım değildir. Fakat Mus. solini, üçüncü Rayhi “müthiş” bir vaziyette görmüş ve bu intibamı anlatmıya devam etmişti. Mumsoli. ni, Almanyadan geri döndüğü za- man Üçüncü Rayhin bir dost, veya düşmün olarak kuvveti hakkında yeni bir fikir edinmiş bulunuyor. du. Bunu anlamak gçin, Almanların, Mussölininin tam on beş senedir I- Kâr Getir müşterek dünşünts değidir Mu, | - Roma | Mihveri ıesi Beklenen Bir Ortaklıktır ZE PÜZAN Anne O'hare Me Cromick (NEVYORK TAYMİSİN ROMA MUHABİRİ) rar , , , N N , , N yadaki riye hem prp: fark'Vardir. A miyo, Alman nm mıya, kuvvetli bir inzibat altnda yaşamıya davet bakımmdan Hit'e- rin liderliği Almanları höğnut edi- yor. Halbuki Mussolini, Italyan- ları yapmak istemedikleri şeyleri yapmak için kırbaçlamaktadır. Mn Fon Bloumberg Ro mada bulunduğu zaman a$- keri manevralardan memnun ol muş, fakat zabitler İle askerler a- rasmdüki münasebetlerin serbest- liğinden tedehhliş etmişiğ.. Birinci veya 1 Rayhe mensup bir Al. man için, gerek sivil, gerek seker Amirlerin bir sözüne mukabelede bulunmak, veya fikir beyan etmek ate erğmaz bir harekettir. Geç EREM bir diplo- Mat, geğen harpte alayında hizmet ettiği bir Avusturyalı ile dolaşıyordu. Caddrden geçen askeri bir bendo- yu temaşa eden iki seyirci, bando âletlerinden birini taşıyan bir İtal» yan askerinin duraklama esnasın- da aletini bir pencere kenarına da- yadığımı görmüşlerdi. Zabit bu ha- reköts. görerek mefere isaret et- miş, İşar€t-bozü gidince bağırma, fakat asker de költme-şörlererek? — Çok ağır! Diye şikâyet”et mişti. İki seyirci bu umanzaraya kar- $ı konuştular: — Hidize eski aTayımızda vuku bulsaydı ne olurdu? Avusturyalı cevap verdi: — Askere birsey olmazı kil zakit beyninden vurulmuş gibi yere dtiterdi, Bu <ibi hâdiseler Mussolininin Almanysğa gördüğü intizamdan Beden högnüt olduğunu anlatmıya kâfl gelir Seyahati takip eden hâ- diseler, iki hükümet arasmda ge- çen müphem birtakım anlasmala- ırı, sağlam bir siyaset mahiyetini almıya başladığım gösterdi. Çün- kü çok geçmeden Italya da komin- tern sleyhindeki anlaşmaya işti- rak etti, a hfdise, Tokyo veya Berli- nin tazyiki #e vuku bulma- dr. Çilnkü bir sene önce Italya ay şemedik'eri takdirde Garbm Şark tahakkümüne boyun eğecağini söy. lemiş ve dört devlet misakınm ek» eşistanı istilâ ken Jeponların H ndan bahsetmiş onra İspanya yüzün- a ile Rusyanm arası açıl dığı ve Roma ile Londra arasında ki gerginlik başgösöterdiği zaman Mussolini anlaşmak istemiş, fakat bu sefer Japonya kendini ağır satmıştır. Çünkü İtal yanlar, Japonları Habeşistandan Japonya i iler Ttatyaya dost wt Çin harbi. ve Brüksel Konferansı vaziyeti değiş tirdi, Bu sirada Italyaya yanaşmış ve bu yaklaşma antiko- mlnlet paktın imzalanmasiyle ne- ticelenmişti. PR" üç taraf; paktm kıymeti, Almanya ile Ttalyanın tasa nüdünü Hân etmesi bakımından mühimdir. Ttslyan'arla Almanlar. bu pakt dolayısiyle hilkümetleri- nin sıkı bir anlaşma dairesinde ealıştıklarmı anlıyorlar, İngiltere de vaziyeti bu sekilde anlamakta- dir. Iki tarafla da konuşmalara baslanmâsınm hikmeti bu idi K talyan murahhasmmn Brükselde hem Almanya, hem İtalya namma- Japonya aleyhinde bulunmak İste- IYOLMAN mes bu telâkkiyi kuvvetlenir miş, daha sonra Roma ile Berlin 4- rasındaki sıkı istişareler göze çarp mış ve Romanm Berline benzemek | için hergeyi yaptığı görülmüştü. Arada bir Italyan matbuatı Yahu- di düşmanlığı yapıyor, ve faşistli- in on beşinci yıldönümü eünase betiyle yapılan merasimin daha fazla Nüremberg şenliklerini ha - trlattığı görülüyordu. Demek aradaki bağ sağlamlanı- yor ve Avrupada hesaba katılması lâzım gelen bir âmii oluyordu. İngiltere bunun tesiri altında kalmış, Rusya bu yüzden , Ademi müdahale komitesine muhalefet- ten vazgeçmişti. Bununis beraber iki taraf arasındaki anlaşma bir ittifak değildir. Ve İngiltere ile Fransa arasındaki antantın kuvve- tinde olmadığı gibi Fransa — Sov- yet paktı gibi bir taahhüdü de mu- tazamnım değildir. Yahut Yugos- hedesi gibi sa nleri de muhtevi b dır, Mihver, bir siy ekettir, bir siyasi anlaş- 'e devamı müvaffakiyeti- ae bağlıdır. Yani bu kâr getirmesi beklenen bir ortaklıktır. Ortaklık kâr getirirse ne âlâ! getirmezse vaziyet değişebilir. Or bir hakikat olarak kabul ettiğimize göre, bu- nun getirebileceği kârı hesapla- mak meselesi kalır. Yani Almanya ile Italyanın ponya ile bağlanması, Rusj küstürmetken, İngiltereyi sinir- lendirmekten başka neye yarar? Bu iki mem ine bağlıdır ve diğer bütün Garp devleti recesinde Japonyanin A, tün menfaatleri inhisar altına al maması ile alâkadardırlar. İkisi de yakm zamana kadar Çin lehinde idiler, Almanlar Çin ordusunu ha- urlamışlar ve Italyanlar Çin ba- va kuvvetlerini yetiştirmişlerdi Rusyanın iki taraftan tehdirle uğ- ramasnın Almanya lehinde oldu- ğunu farzetsek bile Italyanın Ja manya ile mesindeki istifadesi ne? Italya kendini hoşmut olmuş bir devlet olarak göstermekte ve artık etmek Çünkü elâ yi inkişaf ettirmek mazsa elli yıla ihtiyaç talyaya belki de siyasi im verecektir. rmekle kendisini oluyor. E kilden Roma — Berlin mih- veri siyasetinde Italya nliyordu, Fakat Üzerine hikimiyet Berline intikal etmiş gibidir. Avusturya, iki ortak arasmda hâlâ bir mesele teşkil etmetkedir. (Arkası 7 incide) İKMUVAFFAKR #Xx, 08i kazinmanm, başkaları. na İstediğimizi yaptırmanın Yalnse-bir yolu vardır. Evet yalnız bir yolu, O da karşımızdakinin onu Yapmayı istemesidir. Zorla, cebir ile her şey yaptımıla. bilir, Çocuğa, onu döverek, istedi. Bimiz şeyi yaptırabiliriz; Fakat bu usul iptidai ve vahşi bir usuldür. Karşımızdakinin gönlünü kırarak ona istemediği şeyi yaptırmak fay. dadan ziyâde zarar verir. İnsan yapacağı şeyi İstiyerek ve severek Yapmalıdır. Size İstediğimi yaptı - rabilmek (için istediğinizi vermek. liğim lâzımdır, O halde ne istersiniz? . Yirminci asrın meşhur bir psiko loğu vardır; Sizmund Freud. Bu zat diyor ki, sizin ve benim yaptı. ğımız her şeyin iki sebebi vardır: Büyük olmak arzusu, ve cinsi arzu. Büyük olmak, başkalarının na. zarmda, mlihim ve büyük görün. mek, insanların en zayıf tarafıdır. Ne isteriz? İnsanlar arasmda bir anket yap " Bi paktı imzalamak istemedi ve Mussolini Avrupa devletleri birle- sak şu cevapları alabiliriz: 1 — Sahhat, İstediğimizi Yaptırmanın Yolu ? — Para ve paranın satın ala, bileceği şeyler, $ — Gıda, 4 — Uyku, 5 — Cinsi arzuların tatmini, 6 — Çocuklarımızın refah, 7 — Mühim olmak, Ansanm bütü ihtiyaçları zaman He, şu veya bu şekilde tatmin edi. lebilir, Fakat imsanm bütün hayatmda aç kaldığı, bir türlü doymak bil . mediği şey, mühim olmak, mühim görünmektir, Evimizin, arabanızm, işimizin, konuşmamız, kültürümü. din, becerikliliğimizin beğenilmesi. ni isteriz, Niçin? Çünkü bu başka. ları mazarmda ehemmiyetimizi arttı. rır. sek ona istediğimizi yaptırmakta güçlük çekmeyiz. Insanın on zayıf ta. rafı burasıdır, Onn methediniz, be. Zeniniz, nazarmızda mühim olduğu. mu hissettiriniz. O vakit onu avucu. nuz içine almıs ve İstediğinizi yap. armak kudretini kazanmışsınızdır. Psikoloğ şa Hircın |; WA KÖŞE Kendi Kitabımı Kendim Reklâm Ediyorum ! (Yazan: Aka Gündüz) Ben bir kitap daha çıkardım. Ro- İ man çeşidinden bir şey. Hani (Adsız Roman) diye (Tan) tefrika etmişti. Işte o, şimdi (Aşkın Temizi) adı ile pazara çıktı, Kâr: bana ait olnamak şartile bir liraya satılıyormuş. Bir lira eder mi? Kâğıtçıya sordum. Beş yüz elli bu kadar sayfa olduğuna gö. re az bile, dedi, Okkaya versen yüz kırk kuruştan fazla tutar, Kitabımın bir ira eder oluşunu bir miitehassıs ağzından işitmek pek ho. İsuma gitti doğrusu, Çünkü ben (Bu Toprağın Kızları), (Sansaros), (Dik, men Yıldızı), (Çapkın Kız), (Üç Ki. zn Hikâyesi) vesaire gibi iki para İetmez romanlar da (o yazmışımdır, hem aşağı yukarı 60 —70 ta. ae. Şimdi böyle Bay Hali Lütfnin himmeti ve mütehassıs kâğıtçmm i. fadesile epeyce para edişini görür de hoşlanmaz olur muyum? Amma biraz tok sözlü olunuz d& bir de bana sorunuz: — Bu kitabın kaç para eder? — LAM aramızda: Metelik etmez! Metelik değil ya yemin ederim ki, beş para etmez! Bazı dost meslektaşlar (Askın Temizi) için belki bir şeyler yazacaklar, Onlara da inanmaym, beni kırmamak civanmertliğini gös. termek için yazacaklar, Yoksa gizil konuşsanız yazdıklırınm büsbütün aksini, hem aksinin aksini ağız dolu. birlikte teşriki mesal et su söylerler. Hakları var geme lüzum. Doğrusu da, bu gizli sözlerdir. Neden değeri olsun? Umumi harp denilen bir âfetler devrinin bir köşe. sini açıp sermek te marifet mi san. O halde Italya, Neler & te alâkadar etmiyen bir işe girişmiş E Ialya- nm Avusturyadan yüz çevirmesi Bir adamın bu açlığını doyurabilir. ki? Bir tıbbiye talebesi varmış ia bir Sevda mı Maksim İ salonlarda frakla ve komşu apart. manda fistansız dolaşır. Romanımda kenarın dilberini sevmiş, derim ona? Sevda dedi; o devrin bir kombur, cumbur mebusu ile bir softası varmış ta, cemiyet i. çinde nice fırıldaklır döndürmüşler. eyinize gerek? Deli köylü kız; Ana. dolu sokaklarında meşhur operetgi Madam Miloviçin taklidini yaparak milletin o zaman düşürüldüğü sefale. H anlatırmış. Deli sözüne kulak asıl. maz ki, O kitapta gençlerin, me. murların, valilerin, kızların, mebusla.. rın, halkım ibret alacağı yerler varsa var, kime ne? Biz yeni, kübik eserle. re bakalım, Mem her biri iki buçuk sayfa, hem sudan ucuz Sanmayınız ki, bunları matbaacıya garazim var, diye böyle yazıyorum. Hayır. Yalnız böyle bü eser yazdım diye kendime şaşıyorum, Yalnız ucu. 7- bastı diye matbaasıya gülüyorum. Ve yalnız başka işlerini güçlerini bi. rakıp benim kitabımı satıyorlar, di. ye kitapçılara acıyorum. Benim kendi el yazım ve yerli ku. maşlardan daha çok, yüzde yüz yerli malı olan romanım İşte böyle bir eser dir. Para edeceğini bilsem satar ai. yım? Dolabımda saklarım da faizi ile apartıman yaptırırım, adınıda (Â- naforpalas) koyarım. m okuyanlarım, size bir şey Kitabımın adı (Aşkın Temizi) dir ya, inanmayınız, aşkın De temizi olur, ne kirlisi, Aşkın sıtma cöheti gibi nöbeti olur, Hınarm te. davisi için kendine mahsus kinini bile yoktur. Onun için kitabımı zahmet ip alsanız bile hatır için okuyunuz. ve uykunuz kaçtıfı zamanlar birer ikişer sayfa okuyunuz, Bakınız. ona faydası vardır. — ———— Fransada Noel Yüzme Müsabakaları Sen nehrinde her sene yapılmak- ta olan Noel yüzme müsabekası bu yıl da birçok tanmmış Fransız yüzü cülerinin iştirakile tekrarlanmıştır. Yüzücüler arasmda geçen yılın ga Hibi Jagues dâ bulunmuştur. Fakat bu sene şansı kendisine yardım etme miş ve 300 metreden (baret olan bu yarışı genç yüzlicülerden Perrentin İ kazanarak mükâfatı almıştır. |