Pazar 2 SONKÂNUN 1938 <18laci yil » No. 5901 Çankırı Cadde: Telgrafı Ulu: Başmuharrir Yazı İş. Müdürü İdare 5 KURUŞ Ulus basımevi si: Ankara * Ankara TELEFON 1063 1002 1061 NURETTİN ARTAM Ingiliz edebiyatının şaheserlerinden biri olan “Şekispirden hikâyeler,, isade ve güzel bir üslübla dilimi- ze çevirmiştir. Yeni seneni en iyi hediyesi: 400 sayfa I lira Çang- Kay Halkevi'nin yeni halk hatibi — Ankara Halkevinde Yazıyoruz: Ağacı sevmek dır; çünkü ağaç, Fakat y unız kir seviyesinin üst Vâzıma bulunanlara T, ağaç sevgisi- doğruya temas € sesimizi nasıl İşittire- iyoruz: Kağnı hayv: tır; yollar araba kull; tekerlekli a N, dört te lerine inana- leyi bunun- la izah etmiş oluyor muy Bir başka mevzu: ekseriyetini teşki eden köyler halkı bu davâları ve ben- zerlerini bir an evel ehemiyetle te- lâkki Ani sordu baren ara Halkevi reisi telefonda Bu akşam, yirmi birden iti- saat böş vaktiniz var mı? kere ve evet.. — Görmek ve dinlemek İçin... ve © etti: Kahvehanelerde başladığı- mız projeksiyonlu konferanslara halk inanılmıyacak bir rağbet gösteriyor. Dikkate lâyık bir hâdise... Yıllar var ki bir halk kahvehane- sinin kapısından girmiş değildim. An- karada, bir akşam, böyle bir muhitle temas etmek, bir gazeteci için, cemi- yet hakkındaki görgüyü arttıracak bir fırsattı. Daveti derhal kabul et. mekle beraber itiraf odeyim ki pro- jeksiyonlu bir konferansın da kahve- haneleri sadece boşaltmağa yarıyacak bir tedbir olabileceğini düşündüm. ... di - ünakaşa etmemek - şartiyle Ankarayı tanır mısmnız? Yenişehir şimendifer köprüsün. den bakanlıklara kadar az çok kesa. fetli ve ondan sonra bir şerid halin. de devam eden Yenişehri, yani yeni Ankarayı hatırlıyarak e yiniz. Ankaranın yüz otuz Şan nüfusundan en az doksan bini es- ki Ankarada sakindir. Eski Ankara ise, geçen gece, karışık sokaklarında döne kıvrrla otomo! önünde durduğumuz “Hamdi ve şer ki kahvehanesi” nin zârı semti gibi sık s diğimiz geniş mıntakalardan mürek- kebtir. Atpazarı meydanında Hamdi ve şeriki'nin kahvesine zor girdik. Yü Metremurabbalık salonda — belki insan kahveler ikram vardı. olun- kö- r beyaz perde dü- vara yerleştirildi. Ettafa göz gerdirdim: Kahvede- hemen hepsi katketli ve genç denecek adamlardı. Sıhatli, güler yüz idiler. Hazırlıklara dikkat ederek a- ralarında konuşuyorlardı. Tavanda toparlak ve mat abajür- ler, bir duvarda bir asma saat vardı. Bundan on beş yirmi gene evelki Otello'yu, Mohaç'ı, yahud - süzgün Kgözlü ve lepiska saçlı dilberleri gö teren taş basması levhaların duva lardaki yerlerini aynalar — ve inkılâb | ricalinin resimleri almıştı. Hamdi ve şerikinin kahvesi “gazino" adı verile- | cek kadar güzel bir kahve idi. Genç hatibi sakin ve dikkatli din- | lediler: *— Yurddaşlar; geliyoruz. Halkevi, yacağınız gibi —hall | Cumhuriyet hül yaptığı Sayısız faydalı işlerden biri de Halk- evlerinin kuruluşudur. Burada halk, | biz Halkevinden adından da anlı- n evi demektir. ra dört | y |ri ve sıhatleri yer n bir röportaj — Baydar gençler, velhasıl he memlekete ve yurddaşlara iyilik etmek için elin- den geleni yapar, Diz de işte bu Halkevinin bir ko- luyuz. Size bu gece geldik, hem eğ- lenceli ve hem fayı geçirteceğiz. Size ğiz. Bunlardan birisi yurdun ça- k demektir, ağaç ha- kları yok eder, 'da yurddaş- , hiç yağmur yağmayan ağaçsız bir yerde ağaç dikmişler ve sonradan sık yağmurlar yağmağa başladığını tecrü Sörmüşlerdir.) , sulak, serin, sağlık- imli ve cennet gibi bir yurd olur. Atalarımız ağaçlara çok değer ve- ritlerdi, yurdumuzu yemyeşil bir ha- le getirmişlerdi. Onun için kuvvetle- inde idi. Sonradan osmanlılar sevgiyi kaybetmeğe başladılar, ağaçlara insafsızca kıydı- lar ve yer yer yurdumuz - çırçıplak, çorak ve kederli bir görünüş almağa başladı. Onun için de arhatimiz - bo- zuldu, köylerimiz susuz, tatlal yağmursuz kaldı. Ağacın bu faydalarını bi bildikten HONG KONG'UN CENUBUNDA Japonlar bir Portekiz adasına asker çıkardılar Portekizliler bu hareketi Tokyoda protesto ettiler İngila ASA IBi Hong - Kong'u ve portekizlilerin Mokao mıntakasını gösterir harita Hankov, 1 (A.A.) — Japon kıtaları şiddetle Taian'a hücum etmektedirler. Şehrin pek yakında düşeceği söylenmektedir. Taian şehri Tsiman'ın cenubunda mühim bir merkezdir. Ja- ponların Tsingtao - Tsiman demiryolu üzerinde Weihsien'i zap- (Sonu 8 inci sayfada) * İspanyol âsileri Çok kanlı bir Terueli geri aldılar Salamanka, 1 (A.A.) — Franko kıtalarının dün saat 16,30 da Teruel'i istirdat ettikleri resmen bildirilmektedir. Frankistlerin şehirde muhasara altında bulunan garnizonla leri büyük tezahürlere vesile olmuştur. Cumhuriyet mikdarda za; Franko kuvvetleri Teruelde mühim mikdarda harb malzeme- Si iğtinam etmişlerdir. Muharebe nasıl oldu? Paris, 1 (ALA.) — Teruel cephe- sinden bildirildiğine göre, bu şehrin Franko kitaatı tarafında: ğ şehre aynt zamanda üç giren ve general Aranda, Âsilerin savlel şete düşen bir karşısında deh- panyol kadını tettikleri bildirilmektedir. Japonyanın sulh şartları Paris, 1 zetesinde Bayan Tabouis yazı- yor: “Japon sulh şartlarını Çank-Kay- Şek'e bildirmesi Almanyadan ikinci defa olarak rica ediliyor. Bu şartlar, kabul edildiği takdirde Japonya, mis- Ti geçmemiş bir zafer kazanmış olacak- tır, Fakat bu şartlar kabul edilmiye- cektir. Bunla; celbettikleri alâka, Roma - Berlin mihverinde husule getirdikleri ihtilâftan ibarettir. Çünkü İtalya, tavassuta iştirük et- mek için boş yere israr etmiştir. Bu itibarla Reich hükümetinin tek başına bu işe girişmesinden memnun - değil- liz. Mareşal Çang - Kay - Şek sulh şartlarını reddetti Hankov, 1 (A.A.) — Japon sulh tek- Hiflerinin bugün Hankovdaki elçisine bil il Şek'e teklif edildiği, fakat bu şartla- tın derhal reddedildiği, bir membadan öğrenilmiştir. Japon hükümetinin beyannamesi Tokyo, 1 (A.A.) — Yılbaşı münase- betiyle neşrettiği bir beyannamede hü- t vermişlerdir. Çin anlaş- çabuk surette hallidir. Fa- kat, millet, harbın devam etmesine ha- zırlanmaktan geri durmamalıdır. Zira, Çank-Kay-Şek bütün japon sulh tek- liflerini reddeylemektedir. Japonya, son dakikaya kadar Çank Kay Şekin fedakârlıklarda bulunmasını bekledi ve ümid eyledi. Fakat, bugün, memle- (Sonu 8 .inci sayfada) Merhum Necati'nin son resimlerinden biri Merhum Necafi'nin | kabri başında (AA.) — ÖÜvr ga- K Atatürk'ün | teşekkürleri Riyaseticumhur Umumi Kâtibli - ğinden : Yeni s.ne münasebetile yurdun | İher tarafından, Atatürk'e, vatandaş- | ların yüksek duygularını ve samimi temennilerini bildiren birçok tel. graflar gelmektedir. Bundan çok mütehassis olan Atatürk, teşekkür- lerinin ve saadet dileklerinin -Ana- dolu Ajansı vasıtasile iletilmesini e-* eeei ”Hep irtişa, Romanya'nın fürk milletine karşı dosiluğu Romen başyvekili ile |B. Celâl Bayar arasında | samimi telgraflar Ankara, 1 (A-A.) — Yeni Roman- ya kabincesinin teşekkülüi münasebetiy- le başvekil Bay Celâl Bayar ile Roman- ya başvekili Bay Octavien Goga ara- sında aşağıdaki telgrlfaar tcati olun - muştur: Ekselâns Celâl Bayar Başvekil Ankara Haşmetlü hükümdarın Majeste Kıral tarafından bana tevdi edilen kırallık | başmüşavirliği vazifesini deruhte etti- iim ilk andan itibaren, büyük bir koru- hafaza ettiği hareretli dostluğun ifade- sini kabul etmesini ekselânsınızdan ri- ca ederim. Yakın bir mazinin bir çok iyi hatı - ralarını yad ederek ekselânsınızdan yüksek tazimlerimin kabulünü dilerim. Başvekil Octavlan Goga (Sonu 3. üncü sayfada) Sancakta çeteler Bir türk köyünü bastılar Dün hazin bir anış töreni yapıldı (Yazısı 2. inci sayfada) Hitler mayısta Roma'ya yesoptii Roma, 1 (A.A.) — Royter bildizi- yori İyi bir menbadan alınan malüma- köyü yağma ettiler Adana, (Hususi muhabirimizden) Hatay'dan gelen haberlere göre Kırıkhan'ın mahud komiseri Seyid Sabri Şam'a alınmıştır. Türkiye'den Antakya'ya gelen hatayılara nüfus dairesi: “Sancak nüfusunda kaydı- mnız ve osmanlı hükümetinin nüfus tezkeresi varsa nüfusa tescil edilebi - lirsiniz.,, cevabını vermektedirler. Ve böyle olmadığı takdirde tescil yapmamaktadırlar, 'ta göre, Hitler, Musolini'nin Berline yaptığı ziyareti iade etmek üzere 6 | mayısta Româaya gelecektir. b aşiretleri dün gece Reyhaniye'nin Yılantepe köyünü bas- mışlar ve türk muhtarı Halis'i öldüresiye dövmüşlerdir. Çeteler, köyü İyağma etmişlerdir. mir buyurmuşlardır. t z Romanya Başvekili B. Goza ç Romonyo başvekili radyoda bir nutuk söyledi ve dedi ki: “Romanya yahudileri,, kaçakçılık,, “yaparak yaşamışlardır,, Romen başbakanının B. Litvinofa gönderdiği mektub iyi karşılandı Bükreş, 1 (A.A.) — Kıral Karol, hitaben söylediği bir nutukta herkesi saltanata ve hükümete sul. hu kuvvetlendirmek yolunda yardım etmeğe davet etmiştir. mdyo ile romen milletine Kıral, milletin ikbalinden emin olduğunu söylemiş, ordu ve gençliğe selâmlarmı bildir- miştir: Başbakan Goga'nın nutku Bükreş, 1 ÇALA.) — Rador ajansı bildiriyor: Başbakan Goga, yeni yıl münasebetiyle söylediği nutukta hükü- metin programını anlatmıştır: Milli duygu, “Romanya romanyalı- ların” avazesiyle bugün bütün kalble- re hâkim bulunuyor. Bu, yeni hüküme- tin doğum beratıdır. Biz, bütün romen milletinin istediği milli tarihimizin ihyası ve köylülerimi- zin hayat şartlarının ıslahı fikrini tem- sil ediyoruz, Biz, Romanya milletinin (Sonu J. üncü sayfada) ikra Rejimler arasında Herbangi bir seçim olduğu zaman, eğer partilerden biri kâti ekseriyet yapmamışsa, faşizm veya diktatür, her hangi bir otoriter rejim havadisi bek- leyiniz. 1914 de böyle değildi: Demok- rasiye itikad tamdı ve demokrasi bit nevi dogma idi. Milletler, ya şah- Si hâkimiyet |istibdad) veya milli hâ- kimiyet (parlmantarizm), ve bunlara azçok yakın şekiller arasında bocala- | yap durmakta idiler. Büyük demokratlardan biri: lediği üzere, dersokrasi bulran! re bulamadığı zaman, ona karşı it kad zayıtlamıştır. Şimdi herhangi bit —â.n” n zarüretlerine ve ihtiyaçla. |rrna cevab verenibütün idareler me $- r u g 'durlar. Gene, bir zamandanberi, diktatorya bör mistik haline geldi. Artık onun da, yeni moda üzere,bir enternas- yomal'i var. Mesele bu noktada milli ve mahalli ve tesirleri mahbdud ol- maktan çıkıp, daha şümullü, ve cihan nizamı davâlarını cepbeleştiren bir e- bemiyet alınaktadır. Hürriyet ve milli hâkimiyet taraf - tarları, nerode muvazene şartlarını dafa etmezlerse, nerede milletlerin politika kavgalarından bıkkınlığı, sü- kümn, istikrar ve sây nizamına bağlılığı diye tesbit edebileceğimiz ruh hâlini ihmal ederlerse, yalnız kendi varlıkla- rını değil, demokrasinin bütün inan- calarını da tehlikeye koymaktadırlar. Biz rejimimizin üstünlüğüne, ve türk menfaatlerinin hakiki ifadesi olduğu- na böş yere inanmadık. Ve bu rejimin ideolojisini, yabancı taklidlerle bulan- dırmak istiyenlere boş yere isyan et- zmedik! - Fatay