2 Ocak 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bmte . SA GG Ce GN (ök, pı"r Ulus basımevi 2 Çankırı Caddesi: Ankara SONKÂNUN | Telgraf: Ulus - Ankara 1938 örmink - 18 inci yıl - TELEFON No. 5901 Başmuharrir 1063 ae Yazı İş. Müdürü — 1062 5 KURUŞ İdare 1061 İngiliz edebiyatının şaheserlerinden biri olan “Şekispirden hikâyeler,, i sade ve güzel bir üslübla dilimi- ze çevirmiştir. Yeni senenin en iyi hediyesi: 400 sayfa 1 lira Çang-Kay-Şek sulh teklifini reddetti Halkevi'nin yeni halk hatibi — Ankara Halkevinden bir röportaj — Yazıyoruz: Ağacı sevmek lâzım- dir; çünkü ağaç... Fakat yazılarımız muayyen bir fi- kir seviyesinin üstünde bulunanlara hitab ediyor. Münevver, ağaç sevgisi- nin propagandacısı olabilir; tatbikat sahasında onun rolü bahçesini süsle- mekten ileri gidebilir mi? Ağaçla doğrudan doğruya temas eden köylüye sesimizi nasıl işittire- biliriz? Gene yazıyoruz: Kağnı hayvanla- rı yorar, ufaltır; yolları bozar. Dört tekerlekli araba kullanınız. Zira dört tekerlekli araba... Fakat kağnıyı kullanan, dört te- kerlekli arabanın faziletlerine inana- cak olan köylüye bu meseleyi bunun- la izah etmiş oluyor muyuz? Bir başka mevzu: Temizlik, bol BU... Diğer bir mevzu: Çocuk bakımı... Bütün bunlar zihinlerimizi işgal eden, kütleye maledilmesi lâzımgelen davâlardır. Ne yapmalı? Ne yapmalı ki Tür- kiye nüfusunun ekseriyetini teşkil eden köyler halkı bu davâları ve ben- zerlerini bir an evel ehemiyetle te- lâkki etsin? dokek Ankara Halkevi reisi telefonda sördu: “Bu akşam, yirmi birden iti- baren iki saat boş vaktiniz var mı? kere ve münakaşa Jetııımnek şartiyle evet... ., — Görmek ve dinlemek için... ve ilâve etti: Kahvehanelerde başladığı- mız projeksiyonlu konferanslara halk inanılmıyacak bir rağbet gösteriyor. Dikkate lâyık bir hâdise.., Yıllar var ki bir halk kahvehane- sinin kapısından girmiş değildim, An- karada, bir akşam, böyle bir muhitle temas etmek, bir gazeteci için, cemi- yet hakkındaki görgüyü arttıracak bir fırsattr. Daveti derhal kabul et- mekle beraber itiraf edeyim ki pro- jeksiyonlu bir konferansın da kahve- haneleri sadece boşaltmağa yarıyacak bir tedbir olabileceğini düşündüm. gekak Ankarayı tanır mısınız? Yenişehir şimendifer köprüsün- den bakanlıklara kadar az çok kesa- fetli ve ondan sonra bir şerid halin- de devam eden Yenişehri, yani yeni Ankarayı hatırlıyarak “Evet!” deme- yiniz. Ankaranın yüz otuz hine yakla- şan nüfusundan en az doksan bini es- ki Ankarada sakindir. Eski Ankara ise, geçen gece, karışık sokaklarında döne kıvrıla otomobille geçip nihayet önünde durduğumuz “Hamdi ve şeri- ki kahvet i” nin bulunduğu Atpa- zarı semti gibi sık sık ziyaret etme- diğimiz geniş mıntakalardan mürek- kebtir. Atpazarı meydanında Hamdi ve şeriki'nin kahvesine zor girdik. Yüz metremurabbalık salonda belki iki yüz, belki daha fazla insan vardı. “Derhal çaylar, kahveler ikram olun- /|dü. Seyyar sinema makinası bir kö- şeye, küçük bir beyaz perde bir du- vara yerleştirildi. Etrafa göz gezdirdim: Kahvede- kilerin hemen hepsi kasketli ve genç denecek adamlardı. Sıhatli, güler yüz idiler. Hazırlıklara dikkat ederek a- ralarında konuşuyorlardı. Tavanda toparlak ve mat abajür- ler, bir duvarda bir asma saat vardı. Bundan on beş yirmi sene evelki Otello'yu, Mohaç'ı, yahud — süzgün gözlü ve lepiska saçlı dilberleri gös- teren taş basması levhaların duvar- lardaki yerlerini aynalar ve inkılâb ricalinin resimleri almıştı. Hamdi ve şerikinin kahvesi “gazino” adı verile- cek kadar güzel bir kahve idi. kikik Genç hatibi sakin ve dikkatli din- lediler; “— Yurddaşlar; biz Halkevinden geliyoruz. Halkevi, adından da anlı- yacağınız gibi halkın evi demektir. Cumhuriyet hükümetimizin yaptığı sayısız faydalı işlerden biri de Halk- evlerinin kuruluşudur. Burada halk, Yazan: N. Baydar gençler, velhasıl her yurddaş topla- nır, çalışır, okur, okutur, bildiğini bilmiyenlere öğretir, memlekete ve yurddaşlara iyilik etmek için elin- den geleni yapar. Biz de işte bu Halkevinin bir ko- luyuz. Size bu gece geldik, hem eğ- lenceli ve hem faydalı birkaç dakika geçirteceğiz. Size iki film gösterece- ğiz. Bunlardan birisi ağaç içindir. Ağaç, biliyorsunuz ki yurdun ca- nıdır. Ağaç sağlık demektir, ağaç ha- vayı temizler, hastalıkları yok eder, yağmurları çeker. (Mısır'da yurddaş- lar, hiç yağmur yağmayan ağaçsız bir yerde ağaç dikmişler ve sonradan sık sık yağmurlar yağmağa başladığını tecrübe ile görmüşlerdir.) Ağaçlı yerler, sulak, serin, sağlık- İr, verimli ve cennet gibi bir yurd köşesi olur. Atalarımız ağaçlara çok değer ve- rirlerdi, yurdumuzu yemyeşil bir ha- le getirmişlerdi. Onun için kuvvetle- ri ve sıhatleri yerinde idi. Sonradan osmanlılar bu sevgiyi kaybetmeğe başladılar, ağaçlara insafsızca kıydı- lar ve yer yer yurdumuz çırçıplak, çorak ve kederli bir görünüş almağa başladı. Onun için de sıhatimiz bo- zuldu, köylerimiz susuz, tarlalarımız yağmursuz kaldı. Ağacın bu faydalarını bildikten Portekizliler Hankov, 1 (A.A.) — Japon (Sonu 8 inci sayfada) t tettikleri bildirilmektedir. Çok kanlı bir Franko kuvvetleri Teruelde mühim mikdarda harb malzeme- si iğtinam etmişlerdir. Muharebe nasıl oldu? ; Paris, 1 (A.A.) — Teruel cephe- sinden bildirildiğine göre, bu şehrin Franko- kıtaatı tarafından istirdadı şehre aynı zamanda üç istikametten giren ve general Aranda, Majica ve (Sonu 8 .inci sayfada) Âsilerin savleti karşısında deh- şete düşen bir ispanyol kadını İspanyol âsileri habfen sonra Terueli geri aldılar Salamanka, 1 (A.A.) — Franko kıtalarının dün saat 16,30 da Teruel'i istirdat ettikleri resmen bildirilmektedir. Frankistlerin şehirde muhasara altında bulunan garnizonla temasa geçmeleri büyük tezahürlere vesile olmuştur. Cumhuriyet kuvvetleri büyük mikdarda zayiat vermişlerdir. Merhum Necati'nin son resimlerinden biri * Merhum Necatfi'nin kabri başında Dün hazin bir anış töreni yapıldı (Yazısı 2. inci sayfada) Hitler mayısta Roma'ya xeS9pı Roma, 1 (A.A.) — Royter bildiri- yor: İyi bir menbadan alınan malüma- ta göre, Hitler, Musolini'nin Berline yaptığı ziyareti iade etmek üzere 6 mayısta Romaya gelecektir. Kanfa HONG KONG'UN CENUBUNDA Japonlar bir Portekiz adasına asker çıkardılar bu hareketi Tokyoda protesto ettiler Hong - Kong'u ve portekizlilerin Mokao mıntakasını gösterir harita kıtaları şiddetle Taian'a hücum etmektedirler. Şehrin pek yakında düşeceği söylenmektedir. Taian şehri Tsiman'ın cenubunda mühim bir merkezdir. Ja- ponların Tsingtao - Tsiman demiryolu üzerinde Weihsien'i zap- Japoriyanın sulh şariları Paris, 1 (A.A.) — Övr ga- zetesinde Bayan Tabouis yazı- : “Japon sülh şartlarını Çank-Kay- Şek'e bildirmesi Almanyadan ikinci defa olarak rica ediliyor. Bu şartlar, kabul edildiği takdirde Japonya, mis- li geçmemiş bir zafer kazanmış olacak- tır. Fakat bu şartlar kabul edilmiye- cektir. Bunların celbettikleri alâka, Roma - Berlin mihverinde husule getirdikleri ihtilâftan ibarettir. Çünkü İtalya, tavassuta iştirâk et- mek için boş yere israr etmiştir. Bu itibarla Reich hükümetinin tek başına bu işe girişmesinden memnun değil- lir. Mareşal Çang - Kay - Şek sulh şartlarını reddetti Hankov, 1 (A.A.) — Japon sulh tek- liflerinin bugün Hankovdaki - alman elçisine bildirildiği şekilde Çank-Kay- Şek'e teklif edildiği, fakat bu şartla- rın derhal reddedildiği, burada emin bir membadan öğrenilmiştir. Japon hükümetinin beyannamesi Tokyo, 1 (A.A.) — Yılbaşı münase- betiyle neşrettiği bir beyannamede hü- kümet ezcümle diyor ki; “En büyük arzurumuz, Çin anlaş- mazlığının çabuk surette hallidir, Fa- kat, millet, harbın devam etmesine ha- zırlanmaktan geri durmamalıdır. Zira, Çank-Kay-Şek bütün japon sulh tek- liflerini reddeylemektedir. Japonya, son dakikaya kadar Çank Kay Şekin fedakârlıklarda bulunmasını bekledi ve ümid eyledi. Fakat, bugün, memle- Atatürk'ün teşekkürleri Riyaseticumhur Umumi Kâtibli - ğinden : Yeni her tarafından, Atatürk'e, vatandaş- ların yüksek duygularını ve samimi temennilerini graflar gelmektedir. Bundan çok mütehassis olan Atatürk, teşekkür- | | lerinin ve saadet dileklerinin Ana- dolu Ajarısı vasıtasile iletilmesini e- mir buyurmuşlardır. bildiren - birçok tel-| ( J Romanya Başvekili szne münasebetile yurdun | ©|. | B. Goga Romanya başvekili radyoda bir nutuk sövledi ve dedi ki: “Romanya yahudileri,, ”Hep irtişa, kaçakçılık,, “yaparak yaşamışlardır,, Romen başbakanının B. Litvinofa gönderdiği mektub iyi karşılandı Bükreş, 1 (A.A.) — Kıral Karol, radyo ile romen milletine hitaben söylediği bir nutukta herkesi saltanata ve hükümete sul- hu kuvvetlendirmek yol da yardım ç SŞ davet etmiştir. Romanya'nın fürk milletine karşı dostluğu Romen başyvekili ile B. Celâl Bayar arasında 'samimi telgraflar Ankara, 1 (A.A.) — Yeni Roman- ya kabinesinin teşekkülü münasebetiy- le başvekil Bay Celâl Bayar ile Roman- ya başvekili Bay Octavien Goga ara- sında aşağıdaki telgrifaar teati olun - muştur: Ekselâns Celâl Bayar- Başvekil Ankara Haşmetlü hükümdarın Majeste Kıral tarafından bana tevdi edilen kırallık başmüşavirliği vazifesini deruhte etti- ğim ilk andan itibaren, büyük bir koru- yucunun azim ve dehâsı sayesinde bu- gün yeni bir hayata açılan türk milleti- ne Romanya'nın sarsılmaz surette mu- hafaza ettiği hareretli dostluğun ifade- sini kabul etmesini ekselânsınızdan Ti- ca ederim. Yakın bir mazinin bir çok iyi hatı - ralarını yad ederek ekselânsınızdan yüksek tazimlerimin kabulünü dilerim. Başvekil Octavian Goga (Sonu 8 .inci sayfada) (Sonu 3. üncü sayfada) z Sancakta çeteler Bir türk köyünü bastılar köyü yağma ettiler ) Hatay'dan gelen haberlere göre Kırıkhan'ın mahud komiseri Seyid Sabri Şam'a alınmıştır. Türkiye'den Antakya'ya gelen hatayılara nüfus dairesi: “S k nüfu da kaydı- nız ve osmanlı hükümetinin nüfus tezkeresi varsa nüfusa tescil edilebi - lirsiniz.,, cevabını vermektedirler. Ve böyle olmadığı takdirde tescil yapmamaktadırlar. Silâhlı arab aşiretleri dün gece Reyhaniye'nin Yılantepe köyünü bas- yağma etmişlerdir. " , ; , âR Kıral, milletin istikbalinden emin olduğunu söylemiş, ordu ve gençliğe selâmlarmı bildir- miştir: Başbakan Goga'nın nutku Bükreş, 1 (A.A.) — Rador ı.jınıı bildiriyor: Başbakan Goga, yeni yıl Hi GöR Kelei lediği kta hükü- y y metin programını anlatmıştır: Milli duygu, “Romanya romanyalı- ların” avazesiyle bugün bütün kalble- re hâkim bulunuyor. Bu, yeni hüküme- tin doğum beratıdır. Biz, bütün romen milletinin istediği milli tarihimizin ihyası ve köylülerimi- zin hayat şartlarının ıslahı fikrini tem- sil ediyoruz. Biz, Romanya milletinin (Sonu 3. üncü sayfada) Fıkra Rejimler arasında Herhangi bir seçim olduğu zaman, eğer partilerden biri kâfi ekseriyet yapmamışsa, faşizm veya diktatür, her hangi bir otoriter rejim havadisi bek- leyiniz. 1914 de böyle değildi: Demok- rasiye itikad tamdı ve demokrasi bir nevi dogma y idi. Milletler, ya şah- si hâkimiyet |istibdad) veya milli hâ- kimiyet (parlmantarizm), ve bunlara azçok yakın şekiller arasında bocala- yıp durmakta idiler. Büyük demokratlardan birinin söy- lediği üzere, demokrasi buhranlara ça- re bulamadığı zaman, ona karşı iti- kad zayıflamıştır. Şimdi herhangi bir ân' ın zaruretlerine ve ihtiyaçla- rina cevab veren bütün idareler me ş- r u ğ 'durlar. Gene, bir zamandanberi, diktatorya bir mistik haline geldi. Artık onun da, yeni moda üzere,bir enternas- yonal'i var. Mesele bu noktada milli ve mahalli ve tesirleri mahdud ol- maktan çıkıp, daha şümullü, ve cihan nizamı davâlarını cepheleştiren bir e- hemiyet almaktadır. Hürriyet ve milli hâkimiyet taraf - tarları, nerede müuvazene şartlarını müdafa etmezlerse, nerede milletlerin politika kavgalarından bıkkınlığı, sü- kün, istikrar ve sây nizamına bağ!ı!ığı diye tesbit edebileceğimiz ruh hâlini ihmal ederlerse, yalnız kendi varlıkla- rını değil, demokrasinin bütün inan- calarını da tehlikeye koymaktadırlar. Biz rejimimizin üstünlüğüne, ve türk menfaatlerinin hakiki ifadesi olduğu- na boş yere inanmadık. Ve bu rejimin ideolojisini, yabancı taklidlerle bulan- dırmak istiyenlere boş yere isyan et- medik! - Fatay dd

Bu sayıdan diğer sayfalar: