Min BÜYÜK * MANEVRADAN SONRA TAN Kahraman Ordumuz Dün Muazzam Bir Geçit Resmi Yaptı del vir tayyaremiriian alm mıştır. Harekât sahasında daha aşağı ıtabakadaki tayyarelerle misafirle rin otomobillerinden başka hiçbir ha reket eseri göstermiyor. (Başı-1 incide) önüşmek lâzrmge- sarma hareketi idi. Mar, tatir dilli güler ony Min, ihtarları üze“ gerileyip eski yerle- Mecbur oldular. e a, tesminde, bu kadar © ile temsil edilmesi, ng) Ve ataşemiliterle. Ya, e » kaçmamıştı. Hay- AFT seyrediyorlardı. SİL resmi ÜL Tex YAYI, ok gibi deli A me k kartalları, tribünle- ik ka ax * Yükzeğinden süzü- Dağ. başladılar kiz, Adar e kal yakm uçüyorlardı ki, ey, Pita in verseler, yürekleri- lane bitiren ğultulu bir Bibi Saray ovasını baş ep diz, iken, bütün gözler, $ Haykırışlar duyu- bu arecisi ! al Ikışlara, teşekkiir » havada reveranslar o) İka göründü. | Bilndüzlü, harp tat- Metçikler, sanki bun in, > enceden döner gibi, Mahilmıyacak © derecede “bay anlatıyor i Boray, Yanımda duran bir im. Bana şunları an- A a da edi. ve davra esnasında ln "apılmak mümkün yn SOS kunduraları, u- Ki, 9Yaklarma göre 2- iç 7 Map, Ede, kundura vur- TAP Çekmeği, uzu 8- “e dünyanın her ya - rl şarkılar dinletir. Ca >in ik dig ime leri, içmeleri, yo- a ke Oldu mu, mutlaka AVuşUYArdu. Soğuk - ol karpüz verirdik e pvr ea e bilir misi » #eri çekilmek için Jler olurdu. O zaman, biz, geri çekil- menin zaruri olduğunu kendilerine anlatmağa çalışırdık. o Fakat Meh- metçik, derhal mahzunlaşırdı: — Biz neye çekiliyoruz yerimiz& maviler çekilsin! derlerdi, Mehmetçiğin ( böyle düşünmekte hakkı yok değildi. Çünkü, harpte ge- ri çekilmek, onun kafasında yer et- Gündüzleri, de tavşan gibi bekliyen Mehmetler, gece hücumlarında birer aslan kesi lerek, sahici harp yapıyormuş gibi hasım erlerine saldırdılar. Hakemlerin o müdahalesi olmasa epeyce yaralı verecektik.,, Bizim İ Mehmetçik akını Kahramanlıklarmı subayının ağ. zından dinlediğim Mehmetler, manev ralarını yüzlerinin © akiyle bitirmiş, şimdi akm akm önümüzden geçiyor lardı. Hepsinin başları dik, göğüsleri ger- gin, süngüleri parlak ve kiyafetleri mükemmeldi; Yürüyüş, bölük cephe- sile yapılıyordu. Mareşalin önline geldikleri zaman, başları makine gibi, hepbirden sağ E Jainiyd misafirlerin ( tribünlerini geçinciye kadar bu selâm vaziyetini muhafaza ediyorlardı. Dost heyet- lerle ataşemiliterler de, her alay ge- çerken, syağa kalkarak, sancağı se- lâmlamakta idiler. Alman ve Italyan askerleri, tri- bünde yanyana oturmuşlardı. Kulak kulağa bir şeyler o konuşuyorlardı. Geçit resmi bitinceye kadar küçük not defterlerin! ellerinden birakma- dılar, Mütemadiyen bir şeyler kay- dediyorlardı. Italyan ataşemiliteri, bazan takdir. kâr tavırlarla başını sallıyordu. Fransız ataşesinin durgun ve mü- tereddit bir vaziyeti vardı. Asıl büyük candan elâkeyı £ renler, Yuzoslavlardı. Bulgar ataşesi ilk dakikalarda hissolunur derecede heşeli idi. Gitgide, dalgınlaştı. Not | defterine daha sık müracaat etmeğe | başladı. Arasına birkaç tel beyaz karışan saçlarma rağmen çok genç görünen Ingiliz ataşesinin piposu ağzımdan hiç düşmemekle beraber, baktşlarm- daki alâka da gitgide artmakta idi. Dağ bataryaları Makineli tüfekler geçerken, Bulgar ataşesi, büsbütün dikkat kesildi. He- le dağ bataryalarını, çok takdir et. tiği muhakkaktı. Katanaların kulak- Hahmetçik, yalnız bei larını mızıkanm sesine uydurarak kovukları için: | Alay kumandanları, at üzerinde ge çiyorlardı. Kumandanları, yine at t- zerinde ve elde taşınan alay sancağı takip ediyordu. Coşkunluğu artmak- İta olan halkım içten gelen alkışları, kısa fasılalarla ortalığı; şakırtıya bo Zuyor, ordu beygirleri, tatlı kişneme lerile bu umumi sevince iştirak edi- yorlardı. Alay komutanları, kendi alayları geçerken Mareşalin önünde selâm va. Bugün dağ, taş ordu kesilmişti. Nereden, ne vakit, çıkmıştı bu müt- hiş kuvvet? Insan şaşardı. Bir hafta içinde Çorludan Saraya, Tekirdağın- Jdan Kırklareli yakınlarına kadar do- laşmudık yer bırakmadığımız halde cephenin hiçbir noktasında kesif bir kıtaya rastlamak mümkün olamadı, Bu iki koca Kolordu, şimdi nasıl bir Daicize ile karşımıza çıkıyordu? Şanlı süvariler — Süvariler geçiyor.. Süvariler ge- «iyor! Evet, süvariler geçiyordu. Bunla akından akma koşan Türkün 937 modeli silvarile idi. Hepside at üstünde tahtaya çakılmış Bibi, duruyorlardı, Tozu dumana katarak, yıldırım gi- bi koşan bu genç biniciler, halkı âde- ta sevinç delisi etti. Mümkün olsa, gönüllerini koparıp, atlarınm ayağı altma atacaklardı. Bu arnda, kısa bir hazırlık fasıla sından istifade ederek, tribünden ay- rıldım. Halk içine karıştım. Rastgele bir ihtiyara: — Baba, dedim, sen nereden gel. din bakayım? Gözümün içine baktı! — Çorumdan gelirim ! — Geçidi seyretmek için mi? Gözleri yaşarmıştı: — Ya niçin olacak? dedi, biz bu- ie kadar, böyle ordu gördük mil ii Çatalcanm Halaton köylinden Yu- sula” | Ne seyrediyorsun bakalım? de- dim, Bana şu cevabı verdi: — Nemiz varsa onları... — Beğendin mi ordumuzu? — Allah, millete, devlete bağışla. sın, Beğenme miyim hiç?.. 93 bozgunu ve bugün Yine Haleton köyünden Şakir: — Bizde görelim, diyine, te gel. dik buralara.. Dedi. Amma, benim kı. zanları, tutabilirsen tut gayri.. — Ne yapıyorlar? Son Trakya Manevraları (Başı 7 incide) eşiflere başlandı ve 20 Ağustos 7 günü yapılacak harekâtm esas- ları tesbit edilerek buna müteallik emirler verildi. Düşmanım açık yanından, yan ve gerilerine düşecek surette bir taar ruz tevcih etmek bu hareketi yapa- cak kuvvetin maksada elvermedi, ni gören Kırmızı taraf hem düşman yan ve gerilerile aliksdar edecek şekilde süvari tugayile ve bindiril. miş alayla bir kıskaç içine almak, hem de bir tabiye siklet merkezi vü cude getirerek kati neticeyi cephe- yi yarma suretile elde etmek kararı nı verdi. Ve geceyi bu işleri hazır- lamakla geçirdi b bakımından yarmanm ya- en müsait yer olarak Kü- çük Manika ile Saray arasındaki Bağlarsırtı kabul edildi, Siklet mer- kezi de kendiliğinden bu suretle meydana çıktı. Taarruz hazırlıklarını ikmal et- miş olan Kırmızı saat 9 a doğru man cephesine bir topçu ateşi açtı. Mavinin bu steş altımda sindiği ke- bul edilerek piyade derhal taarru- za başladı. Mavi topçu da ateşini sıklaştırdı, kendi müdafaa bölgesinin önüne Yaklaşan Kırmızılara karşı kuvvet. li bir tevkif ateşi perdesi tesis etti. Bir taraftan da tayyarelerile alçak taarruz yaparak Kırmızıyı durdur. | mak yolunda canla başla çalıştı. Bu sirada taarruzu besliyecek o- lan Kırmızı tanklar, âni bir çıkışla »rinin arasından geç- vinin cephesini çiğniye- rek Kirmizi piş koyuldular. Bu kuvvetli karşısmda Mavi taraf kendi müda- faa bölgesinin derinliğinde hazırlan mış olan ikinci bir sahaya intikal etti. Ve muksvemete başladı. Fakat Maviyi yandan kavrıyan Kırmızı süvari tugayınm ve cephe- den zorliyan Kırmızı tlmenle tünlüğü karşısmda dayanamadı gephesini yarılmadan kurtaramadı. Ve manevra bu suretle Kırmızı. nın lehine olarak kati neticeye vâ- sıl oldu. ez gittikçe, garipleşti — Hey... Efendi! Dedi. Biz 93 boz gununun döküntüleriyiz! Bu ordu, 93 le elimizde olsa, yerimiz, yurdumuz - büylecene çıkar mıydık? Vizeli Mahmut oğlu Yusuf, pek dal. gm görünüyordu: — Arkadaş! Ne dü Diye sordum. — Düşünmeyirim. kardeş! dedi, — Bari, gördüklerin hoşuna gitt mi? — Ne demezsin efendi! Ben bu yaşa geldim, Böyle temiz giyinmiş 48. ker görmedim. Millet sayesinde (dört yüz dirhem) bakayırler doğrusu!. Aşkolsum.... Tekrar tribfihe döndüğüm zaman, motörlü kuvvetlerimiz geçit sahasma | yaklaşıyorlardı. Başta dağları keçi gibi tırmanan arazi otoları geçti. Daha sonra, mo tosikletli kıtalar, ve diğer motör vasıtalar, biribirini takip etmiye baş ladı. Bilhassa bindirilmiş alayın g€ çişi, şiddetle alkışlanıyordu. — Düşman! Her kim olursan ol! Bu çelik kalelerin içindeki erleri bu- gün de yarın da saygı İle selâmlamı. ya mecbursun! yoz Saat on beşte başlayıp on sekize| kadar süren geçitresmi ile Türk eri, | ve Türk silâhı, dünyanın bu karışık günlerinde ne yeman bir kudret oldu. ğunu bir kere daha, gözler önüne ser” miş oluyor, Binyaşa katırsman ordu! Misafirlere Hediye Edilen Bibliyotekler Memleketimize gelen askeri heyet- ler erkânma ve ataşemiliterlere birer kolleksiyon halinde askeri bibliyotek hediye edilmiştir. Kitaplar dört kı- sim olarak tasnif edilmiş, her kısım, askeri matbaada çok nefis bir şekil şünüyorsun? Bakayırım be Dünkü Yüzmelerde Iki Rekor Daha Kırıldı zen sekiz yüzücünün yarışları çok enteresan oldu. Neticede Galata- saray takımı 5,6 derece ile birinci Beykoz 5,18,5 derecs ile ikinci du. Bu derece küçükler arasında yeni rekordur. 4 x 200 BAYRAK YARIŞI: Bu müsabaka Türk takımı Mahmut, İsmail, Orhan, Halilden teşkil edilmiş bir takımla iştirak ediyordu. Buna mukabil Macarlar Şaruşi, Voytek, Törüik, Bathi'den mürekkep takımlarile yorlar- dı. Birinci olarak yüzen Mahmut temiz bir yüzme ile rakibini beş metre geçerek ilk 200 metreyi tirdi, İkinci olarak yüzen İsmall ayni mesafeyi muhafaza elti ise de üçüncü olarak yiizen Orhan man- lesef bu mesafeyi kaybetti ve Ma car yüzücü 10 metre farkla üçün- cü 200 metreyi bi fak oldu. atlıyan en metreyi kapa enerji miye muvaf yüzücümüz Hi gibi büyük bir sarfederek Macarı uğraştı ise de son me Macar yüzücü sekr bir finiş yapa- rak Halilin kapadığı mesafeyi tek- rar 2 metre farka çıkardı. Ve bu Yaziyette Macarlar birinci, Türk ta kım: ikinci olda, Ve yeni Türkiye rekoru yapıldı. I Macar takımı 10.11.2 TI Trk takımı 10.13. yeni Tür. kiye rekoru. Küçükler arasında 200 Bu müsabakaya Galatasar yüzücü iştirak etti. Ve neticede Mustafa 2.50. 4 ile birinci, Vedat ikinci Kâzım üçüncü oldular. Bu de rece küçüklerin yeni rekorudur. Küçükler srasmda su topu: Ga- latasaray ve Beykoz küçükleri a. rasında teşvik maksadiyle yapılan su topu müsabakasında sıkı bir mü cadeleden sonra ilk devreyi De kozlular 3 — 2 galibiyetle bitirdi. ler, Ikinci devre daha heyecanlı oldu. Bu devre Galatasaray 1 gol yaptığından müsabaka 3 — 3 be- rabere bitti, Macar — Türk su topu müsaba- kası: Son müsabaka Macar ve Türk takımları arasında yapılan su topu maçı idi, Dün de bahsettiğimiz gibi bizden çok yüksek olan Macar su topu takımı baştan o nihayete kadar teknik ve bilgili bir oyundan sonra ilk devrede yedi ikinci devre. de dokuz sayı yaparak 16 — O gu- lip geldi, Müsabakzlardan sonra festival komitesi tarafından müsabakaların galibine verilmek Üzere konan kupa merasimle Macar takımma verildi. Federasyon tarafmdan da müsa. bakalarda derece alan yüzücülere madalyalar verildi. metre iF estival Güreşlerinin Ikinci Günü (Başı 6 ncıda) edilmedi amma ilk devredeki Üs- tünlüğüne rağmen bu kaçışları yü- zünden hükmen mağiüp oldu, AĞIR SIKLET: ÇOBAN MEH. MET — NISTRUM (FINLANDI. YA): Müsabakanın ilk dakikaları mü- sabıkların biribirini denemesiyle geçti. Kuvvetli el enseler dev cllsse- li Finlandiyalı kargısmda netice vermiyor ve müsabaka kta bir itişme halinde devam ediyordu. Maamafih Çoban daima hücum e- diyor ve Finlândiyalı müdafan va- ziyetinde kalıyordu. Ilk devre be. raberlikle bitti. Ikinci devrede ku- ra mucibince Çoban üstte Finlândi- yalı altta güreşmiye başladılar. Ilk üç dakika Çobanın neticesiz çalış- masiyle geçti. Ikinci üç dakika Fin- lândiyalı üstte çalıştı İse de o da bir | de tertip olunmuştur. Kolleksiyon, askeri tarih ve lâhi- kalarile talimatname ve diğer değer li eserleri ihtiva etmektedir. Hepsi, süslü büyük kutulara konulmuştur. Üzerlerinde “Türkiye Cümhuriyeti Trakya manevraları hatırası - 1087” ibaresi yazılıdır. Bu hediye Askeri oyun tatbik edemedi. Son dört da- kik ayakta ve Çobanın sıkı çalış- masiyle geçti. Ve 20 dakikada Ço- ban sayı hesabiyle galip geldi. Dün akşamki güreşlerden sonra finale kalan pehlivanlar belli oldu Salı günü akşamı yapılacak olan fi nal müsabakasmda karşılaşacak 7 Manevranın Tenkidi Yapıldı Bütün Ecnebi Heyetler İştirak Ettilei (Bası 1 incide) © kalabalığınm iştirakiyle dolan harp | sahasında, b de yapılan tenkitleri de dikkatle dinlediler. Once harekât mildürü Orgeneral Fahrettin Altay tenkitlerini yaptı. aslı sürette yapabilmek 4 hakemlerin raporunu oku. muş olmanın lâzım geldiğini ve vak- tin darlığı dolayısiyle buna İmkân bu lunamadığını söyledi. 17 Ağustosta i- yaptığı hareketlerin de doğ unu söyliyen Orgeneral kırmı )yüşte kıtalarına, şa çekilmek icap ederse Karaağaç mıntakasına çekilmesi yolundaki em- iştirak etmediğini söyledi, Kar- mızı topçunun hareketi doğru olmak İs beraber sol censh topçusunun ge. iğini anlattı. nlere sit harekâta iyi ve tenkide değer tarafları harita üzerin- e izah eden Orgeneral, bu manevra. de as zamanda top- duğunu, Mavi güzel yer seç- ğ “Bataryaları güzel yerlere koydular. Arazi ormanlık ve çetin olmakla beraber iyi mevzi seç. tiler, kendilerini takdir ederim.,, de di Yirmi sabahı yapılan büyük taar. ruzda tayyarelerin tanklarla hareket tevhit edemediklerini söyliyen hava harpleri üzerinde Hava muharebelerinde, yarelerin gösterdiği kıymet ve elindeki tayyareye göre vaziyet şayanı takdirdir. tek bir tayyaredeki sürat ve kudreti üç tayyareye muadildir. iç tayyareye yüklenmek hiç tereddüt etmedi. Bütün harp safhalarmda piyadele- rimiz, bütün arazi şekillerini intibak etmekte ve kendilerini gizlemekte çok muvaffak olmuşlardır. Kırmızların tanklarına omukabü Maviler tank defi toplarını hakikaten güzel kul! li enerji re kıtalarının çok iyi yetişmiş olduğu nu görmekle ifihar ettim. Seferi teş. kilât olmamasma rağmen, iaşe husus ları da çok mükemmel cereyan etti, Sıhhiye vaziyeti,aldığım raporlara gö re gok iyidir, Hasta sayısı binde dör- dü geçmemiştir. Bulaşık hastalık, hiç zuhur etmemiştir. Bu suretle Trakyada yaptığımız ü- rada, benim görüşüm Şu her sene iki misli bir terakki vardır. Bu da ordumuzu yes tiştiren ve tanzim eden Büyük Şefi- mizin emirlerini ve talimatını tatbik ve hayat borcu olarak benimsiyen yabit arkadaşlarımızın gayret ve 5 teğrlE eden Bü- ürk'ün takdirine ar olmakla ona lâyık bir evlât İ olduğunu göstermiştir. Bu seferki manevramıza müttefik ve dost devletlerin hayretleri ile ata- iterlerin iştiraki bizim için ay» rıca şeref verecek bir hâdise olmuş- tur. Umit ederim ki manevralarımız, kendilerine itimat (o telkin etmiştir, Muhterem heyetin bizimle beraber ayni zahmetleri ihtiyar etmesi, bizim için ayrıca bir teşvik olmuştur. İ Orgeneralin sözlerine iştirak etti İra: Mareşal Fevzi Çakmak düşünce- lerini ve görüşlerini izah etmiştir. İ Çok büyük ve geniş bir alâka uyan- İdiran bu mütaleaları, ataşemiliterler ta notetmişlerdir. Orgeneralin sözlerine iştirak etti- ğini, ancak bazı mühim notkaları ay» imlatmak istediğini #öyliyen Mare - şal bir ihracm nasıl yapılacağına da- ir, bütün ihtimalleri ve şartları gös önünde bulunduran o mukayeseli bir | izah yaptı. ının motörlü kuvvetlerinin İyağmur dolayısile bir saat geç kal- İ masının, neticeyi değiştirdiğini söyli- yen Mareşal, bindirilmiş kıtaların nak linde vakit geçirmemek, seri karar vermek lâzım geldiğine işaret etti rdling — Adnan 79 kile ya — Mustafa 87 kilo