13 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

13 Nisan 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YAN Mahkemelerde ÖOnnik İplikçiyan Rüşvet ; Verirken Tevkif Edildi Asıl Kati » il z » -Kemal mi Kâmil mi ? - Dün ağır ceza mahkemesinde 1934 — l kânunuevvelinin on üçüncü günü -— Nişantaşında Ramazanm kahveha . -— nesinde geçen bir cinayetin muha- - Mesine devam edildi . Bu cinayet Ahmet Fethi isminde |- bir gencin şapkasımım içinden düşen |— bir kadın resminden doğmuştu. Kah /— wede oturanlardan elektrikçi Kâmil bu resmi yerden alınia Ahmet Fethi- /“ye bunu nereden tanıdığını sormuş ve — bu soruş bir ağız kavgasma ve biraz |— Bonra da tokat tokata gelmiye — yol o AçÇMıştır , — Ertesi gün Ahmet Fethi hemşire . /— Zzadesi Abdullahla beraber ayni kah - |vehaneye gelmiş ve kavgaya tekrar __!)a.glamışlar. — Elektrikçi Kâmil, kahvehaneden Abdullahı, Ahmet Fethiyi ve Necibi - Bokağa çıkarmış ve orada bir bıçak faslı başlamıştır. Abdullah bacağın . /— dan Necip te göğsünden aldığı yara- lardan ölmüşlerdir. Bu arada bir de kunduracı Kemal varmış. Ağır ceza — mahkemesi geçenlerde kunduracı Ke mali ölüm kastiyle yaraladığı ve Ne. « Temyiz mahkemesi bu kararı dört |- noktadan bozmuştur. Suçlu Vekili Bay Necip, asıl kati - Jin Kâmil olduğunu ve isim üşabehe . ni iddia ediyordu. Temyiz mahke . ıı'm de bu kararı bu noktadan boz - pauştur. Şimdi —yeniden — beşlıyan —muhakemede ası! katilin Kemal mi, iyoksa Kâmil mi olduğu anlaşılacak. |tır. Muhakeme, tetkik için başka bir ine brrakılmıştır , Çil Tavuk Davası Valde hanmda oturan Ali Asgar, tavuğunu çaldığı için ayni handa an Hüseyin aleyhine bir dava aç Ş ve Hüseyin de Sultanahmet sulh Tiçüncü ceza mahkemesi tarafından bir ay hapse mahküm olmuştu. Ge . gün bu muhakemeyi yazarken vacı Ali Asgarm ismi suçlu Hüse - den dolayı Kemale hüküm verildi-| masin bir say istayiniz da” istidalar da aşırılmıştır. çukta ikinci komiser Başar, Rıza, ü- Polis dün sabah saat dokuzda lar Müddeiumumiliğine akseden tafsilâtı şudur: Omnik İplikçiyan isminde bir Mahkme, bu dava dosyasının içinde Sırvas ve Kumkapı nüfus memurluklarına verilen ve bun- lar tarafından derkenar edilen iki istida bulunduğu için bu sah- te derkenarları yazan memurlar hakkında ne yapıldığını sormıya krar vermiş ve muhakemeyi ta- lik etmişti. Sahte arzuhali yok etmek için Onnik İplikçiyan kendisini mah - küm edecek olan bu iki sahte arzu- hali yok etmiye karar vermiş. Ve iki ay evvel ayni mahkemede çalışan zabıt kâtiplerinden Avniyi bularak kendisiyle tanışmak istemiştir. Niha- yet, bir gün Avniyi Yeni postane ar- kasındaki sokağa götürmüş ve ona: “— Sen milli emlâk müdürlüğünde de bulundun, senden istifade etmek isterim. Benim dosyadaki bir iki kâ ğıdım yok edilmesini istiyorum,, de- miştir . Onnik, istediği kâğıtlarım ne oldu. Bunu sonra söyliyeceğini anlatarak şunları ilâve etmiştir :, “—- Sizden istediğim iki kâğıttır. Gazeteciler beni dillerine doladılar, Onlarm dilinden kurtulmak ve ayni zamanda mahkemede kendimi alnı a- çık olarak müdafaa edebilmek için bu iki kâğıdı istiyorum. Esasen bir kaç ay da tevkifanede kaldrm. Mü . bir rüşvet cürmü meşhudu yapmıştır. Bir saat sonra Meşhut Suç- rerek Ünyon Sigorta Şirketinden para çeken bir şebekeyi idare ettiği için geçenlerde tevkif edilmişti. Cumartesi günü de Asliye Dördüncü Ceza mahkemesinde bu davaya devam edilmişti. Alemdar sinemasının önünde bu hâdisenin cereyan şekli ve emlâk sahibi, dirileri ölü göste- çüncü komiser Ceyat, Osman ve Rıza Onniğin evine gelmişler. İkisi evde saklanmış, üçü de karşıdaki ikkomşu evlerinde vaziyet almışlar. Saat tam sekizi on geçe Onnik Ca- galloğlundaki evine gelmiş. Etrafı tet ki etmiş, köşe başlarına bakmış ve nihayet kapıyı çalmıştır. Avni ile ka pıda konuştuktan sonra Alemdar cad desine doğru yürümeğe başlamışlar . dır. Önnik bu sırada cebinden iki a- det ellişer liralık çıkararak Avniye uzatmıştır. Avninin elindeki istidaları kaparak elindeki kibritle yakmak is - terken de memurlar üstüne atılmış - lardır . Onnik istidaların birer parçasını koparmış ve yola attıktan sonra kaç. mıya başlamıştır. Kaçarken karşıdan gelen komiser Rizaya çarpmış ve ye- re yuvarlanmıştır. Onnik burada: — Eyvah yandım, diye suratını to. katlamıya ve kendisini yerden yere atmıya başlamiştır. Bu sırada da gö zünden yaralanmıştır . Suçlu tevkif edildi Onnik saat 10 da asliye ikinci ceza mahkemesinin önüne çıkarıldı. Ayak ta duramıyacağını ve çocuğunu 40 derece tifo harareti içinde brraktığı. nı söyliyerek ağlıyor ve saçlarını yo- luyordu . Reis, onun oturduğu yerde ifadesi. ni aldı. O, herşeyi inkâr etti. Cür - siz de istifade edersiniz. Ben de ga- zetelerin dilinden kürtulurum. 500 liraya pazarlık Ayvni, bunun üzerine Onnikle pa . Zarlığa girişmiş ve 500 lira istemiş - tir. Ayni —zamanda da bu teklifi müddeilumumi! Hikmet Onata an'attı. ği için polis derhal bir cürmü meş - hut tertip etmiştir. Avni, imha edilecek istidalarm su. retlerini ve derkenarlarını aynen On niğe vermiştir. Onnik bunları doldu- racak ve pullarmı yapıştıracak nah- keme dosyasma bunlar konarak asıl Cürmü meşhut yapılıyor Nihayet, dün sabah saat altı ht - suçun sabit olduğunu sövliyerek Onni ğe ceza kanununun 220 nci mad - azsalalı olarak dinlendiler. Bundan sonra mah keme ,suçluyu Tabibiadillere mua . yene ettirdi. Müddeilumumi Hikmet desine göre ceza kesilmesini ve der- hal tevkif edilmesini istedi, Onnik kendisini müdafaa edeniiye. ceğini söylediği için muhaketme ayın altısma bırakıldı. Mahkeme, suçlu - nun tevkifine karar verdi. Müddeiumum'nin beyanatı Bu rüşvet cürmümeşhudu müna . sebetiyle müddelumumi Hikmet O - nat, bir muharririmize şunları söyle. mistir : “— Cümhuriyet adliyesi memur - larmm kendilerine kanuna aykırı # KRA EGHEENiYOR Amerikanm altın sesli iki yıldızı KARLBRiSSON-MARY ELLiS NEŞE - ZEVK - NEFİS - ŞARKILAR - EĞLENCELİ BIR MEVZU Ünümüzdeki persembe Melek'te — 13 .4-937 İ Rady& Bugünkü program İstanbul: Öğle neşriyatı: 12,30 Plâkla Türk kisi; 12,50 Havadis; 13,05 Muhtelif neşriyatı; 14 Son. 6 Akşam neşriyatı: 18,30 Plâkla danl.vi si; 19,30 Konferans: Eminönü Hiık.d riyat kolu namma Nusret Safa (rıl riyat); 20 Belma ve arkadaşları ta Türk musikisi ve halk şarkıları; 20,30 Rıza tarafından arapça söylev; 20,4 # < K KSN aeti Küçük Lord,Faüntleroy kimdir?... Küçük Lord Fauntleroy'un talii ne olacak?... SARAY Sisemasınm göstermeğe başlıyacağı Fransızca sözlü Bu Perşembe akşamı Küçük Kâmil ve arkadaşları tarafımdn Türk & kisi ve halk şarkıları, saat ayarı; 2115 ti Tiyatrosu dram kısmı (Pleas ve Me A dim); 22,15 Ajans ve borsa hıbcfı'd' ertesi günün programı; 22,30 Plâkla $0 opera ve operet parçaları; 23 Son. e & Günün program özü — Senfonik Konserler: | 21,35 Bükreş: Senfonik konser (MâtT idaresinde); 22 Varşova: Senfonik kof İ Hafif Konserler: Fevkalâdelik... His ve heyfecan... filminde görecek... Sevecek ve alkışlıyacaksmız... Bir zevk harikası.. Lor.t _I Acele Bir Memur Aranıyor Ankarada Resmi bir müessesede eyi şartlarla çalışacak bir Bayan memur aranıyor. Türk olması şarttır. Eyi referans, bir fotoğraf ve bir mektupla (N. Y.) rumuzile İstanbul 176 numerolu posta kutusu ad- i ö ilmesi. b ei AA gönderil .—' .. . Şüpheli Görülen . - .. Bir Ölüm Yaralandığı için Sen Jorj hastane- sine kaldırılan Rafael Salamon i3. minde bir genç dün hastanede öl - müştür. Müddeiumumilik bu ölümü şüpheli gördüğü için Tabibiadile cese di muayene ettirmiştir. Verilecek raporlara göre, tahki . kata devam edilecektir . Moyu—'lı Ahl—u' . Kesen Suçlular Dün asliye birinci ceza mahkeme- sinde bir “meyvalı ağaçları, kesme davasına başlandı. Davacı Sarıyerde oturan bahçivan Abdullahtı. Suçlu ları da komşularından Fahriye, Mu- rat ve İbrahimdi. Şahitlerin çağırıl ması için muhakeme talik edildi. mafevklerine haber vermeyi kendi - lerine şiar ittihaz ettiklerini bu son hâdise teyit etmiştir. — Cümhuriyet adliyesine kanuna aykırı bir teklif yapılamaz. Buna cür'et edenler ya - kalarını derhal kanunun pençesine vereceklerinden hiç şüphe etmesin . Genç adam: — kendilerinde.. Sizler felâketi üstün — Biniz.. Memnun oldum.. Pek memn gelen işe,.. Size ders olsun bunlar. Ti e | İşiteceğini biraz aklına getirmemiş -— mühendis Bay Müdüre dönüyor: İi — yor, biraz ehemmiyet vermezler... | talarca o bacak dağlar gibi şişer.. — Tek kapıdan çıkıyor.. * k köpek.. Bunların hepsi “yordu bu.. Senden? istiyordu. Tazminat istiyor. n sonra: ğ , | — —Şimdi ah edip durursun diyor. Kabahat hep Böyle bir mukaddemeden gsonra, böyle bir söz hayretten büyümüş gözlerle bakarken, — teknik şefi olan Alman mühendisin muavini genç — Ayaklarma pis bir şey batar, diye devam edi- — var... tedavi çareleri var yaptırmazlar, aylarca, haf- bir netice olarak bacak kesildi mi bir ah, bir of.. Bütün vücudu bir anda tahlil edemediği bir hisle - sicacık olan sakat adam ne yapacağını ne cevap Vve- |— Treceğini bilmiyerek genç mühendise bakıyor. Sonra — bu defa eğilmek değil selâm vermeği bile ihmal ede - —| Şimdi müdürün yanıma doğru yaklaşan mühen- — — Direkt ein Sehveinerhund. diyor. Yani azizim senin — anlayacağın — sözün — Türkçesi böyledir.. -— domuzlar gibi pislik içinde yaşarlar yıkanmasını — bilmezler... Hygien bilmezler.. Ellerini yıkamasını — bilmezler... Sonra bu genç yaşlarında bir bacakları. — nı kaybederler.. Memlekette bir gencin bu yaşta bir gencin bir bacağını, sırf cehalet, sırf pislik yü- — zünden kaybetmesi ne felâkettir, ne felâkettir bu... İnsanın isyan etmemek elinden gelmiyor.. Ne iste. |— —Bacağını burada kesmiş. Bacağınm parasını — Kırmızı enseli adam, kırmızı ensesini daha ziyade /— koyu bir renge sokan bir kahkaha ile güldükten üze davet eder. un oldum başıma olan Arif ona fabrikanın No. 33 — Das ist direkt zum lochen! diyor; yani Mein lie- ber senin anlayacağın tam gülünecek şey bu.. Para mı?.. Bunlara bir de para mı verilecekmiş? Onlara Doktor var, ilâç bu.. Sonra da tabii — Giriniz. altındaki gövdesi iri ve güzel, lâmlaşıyorlar, Ve domiat ediyor: a zim makinelerin, şerrine uğramadı. duğunu sordum: zaman ayağına bi: isletme müdürü: peize lâzım. Türkçesi onlara kırbaç lâzım... Onları temizliği öğretinciye kadar dövmeli... Yapılacak şey Bu aralık tekrar kapıya vuüruluyor: Giren kırk yaşlarmda görünen bir adam. Üstün. de bez bir iş gömleği var. genç kalmış başında çok düşünen, çok münevver ve mütefekkir bir başın çizgileri var... Ve bu başın Saçları ağarmış yüzü mükemmel bir atlet vücudu gibi Bu adam fabrikanm işletme müdürü. Hepsi se- genç mühendis sözünde devam — Bu adam fabrikada ayağını kaybetmedi. Bi. motörlerin, kayışların, çarhların Pek iyi hatırlıryorum. Iki Üç ay evveldi. Tesadüfen aşağıdan geçerken topallıya, to- pallıya yürüyen birine rast geldim. Tabif hemen alâ- kadar oldum yanıma çağırdım. Kendisine nesi ol- “iki üç gündür ayağım şişiyor” dedi hemen doktora yolladım... Kim bilir nerede ne r şey batmış.. Ehemmiyet verme. miş tabil infeksion, netice malüm... İşte ayağı kes- mişler.. Kabahat yalnız kendisinde on para bile ona verecek bir sebebimiz yok.. Demindenberi genç mühendisin sözünü dinliyen yaprlacak herhangi bir teklifi derhal ler., | Yazan: SUAT DERVIŞ — Demin koridorda gördüğüm, Ariften mi bah- sediyorsunuz? diye soruyor. — Evet. — Onda haksızsınız. Biz bu çocuğa tazminat vermek mecburiyetindeyiz. Bay Müdürün tok öküz bakışlı gözleri şimdi ağır, donuk bakışlarını işletme müdürünün üstüne bı- raktı: — Evet,. Evet o çocuğa tazminat vermek mecbu- riyetindeyiz. — Warum denn, yani niçin? Mademki makine ka- zası olmamıştır. Mademki kendisi düşmüştür. — Kaza olmuştur.. Kaza başka türlü olmaz yal, Çocuk yere düştü. Sırtında kocaman denkle düştü Ayağına çivi battı. — O gün bundan haberiniz oldu mu? — Evet oldu. — Diz kapağmna çivi girdiğini gördünüz mü? Bil- diniz mi? O halde yine ilâçlamadmız. — Hayır yalnız o gün ayağının incindiğini bili- yordum, Doktor yoktu o gün, hem yarım saat son- ra yürüdü. Bir saat sonra çalıştı. — Çivi girdiğini neden bilmediniz? — Söylemedi. Yalnız incik canmı Iİdare müdürü ile işletme müdürünün kesmeden dinliyen genç mühendis kolunu havada döndürerek parmaklarını şaklatıyor: — Hah ich nicht gesogt!.. Demin söylemedim mi?. Kendisi çivi battığını haber vermedi. medi. Söylemiş olsaydı. Tabif siz tentürdiyot tavsi- 'ye edecektiniz? Nicht war.. Hep kendi cehaleti. İşletme müdürü cevap verecekti, fakat genç mü- ÖLÜM HABERLERİ MÜESSİF İRTİHAL Üniversite Ordinaryüs profesörle- rinden Mehmed Ali Ayninin mahdu- mu Necip Sırrı Ayni Ankarada kalb sektesinden vefat etmiştir. Necip Sır rı Almanyada tahsilini ikmal etmiş ve memlekete avdetten sonra ban - kalarda, şeker şirketinde hizmet et- miş ve en sonra Ankarada İktisat Ve kâleti İş bürosunda şeflik etmekte bulunmuş münevver bir genç idi. Ce- nabi hak ailesi efradma sabırlar ih- sah buyursun. YENİ ADAM — İT inci sayısı çıktı, Bu sayı ile ilâve olarak Anatole France'ın (Epikürün bahçesi) adlı e. serinin 3 üncü formasını veriyor. İ. çinde İsmail Hakkmın (İmtihan ye- rine travay) Sana niçin düşman ol. madım, İlkokul programının tenkidi, Estetik nedir? Hayatım) başlıklariy. le baş makalesi, Şair Mehmet — Akif anketine Kerim Sadi, Orhan Seyfi. Yusuf Ziya, ve Raif Necdetin verdiği dikkate çok değer cevaplar var. Ay. rica Hüseyin Avni, H. Bozok, Adnan Cemil, Dr. İzzettinin makalelerini ve Andre Gide ve sair ecnebi muharrtir. lerden yapılan tercümeleri okuyacak. smız. En modern bir Türk fikir mer. muası olan (Yeni Adam) 1 ehemmi. 13.10 Bükreş: Hafif plâk musikisi: 18 Ü reş: Radyo orkestrası; — 18,20 Româ Üf dalga): Şarkılr konser (Napoli havaif, 18,30 Budapeşte: Orkestra; 19,10 Bf 9.30 Roma (Kı$â 1 Arap musikisi; 19,50 Roma (kısâ ga): Türkçe neşriyat; 20,15 Moskovâ rışık konser; 20,25 Brüno: Radyo Of | sı; 20.50 Bükreş: Mandolin orkestrash Ü4 kılar; 20,50 Roma (kısa dalga): Yüf neşriyat; 21,10 Kolonya: Solist ; 21.30 Paris P.T.T: Orkestra. keman, 0 22,45 Budapeste: Çigan musikisi; 23:!' lano: Karışık neşrivat. ı Oneralar Operetler: 2110 Berlin: *Blinde Yolanda,, (Cavkovski), Oda Musiki ; 21,10 Berlin: “Blinde Yolanda,, 09 Resitaller: 16,15 Varşova: Piyano, şarkı: 15.15”. şova; Keman sonatları (Beethoven)! 77 Rrp J lava: Maşhur sesliler; — 22,35 Kuartet (Pihl). Dans Musikisi: 16.10 Roma (kısa dalga); 17,30 Vlv ş 20,20 Bükres: Piyano konseri; 23,25 i va; 23.45 Milano; 24 Budapeste. # Türkiye Tıp Encümeni Toplantısı Türkiye Tıp Encümeninden. 4 Türkiye Tıp Encümeni 14 nisanı *? çarşamba akşamı saat 18,30 da, B” ba Odası salonunda toplanarak P sör Lipman'ın “Had dumuru kebed,, ha':kındaki tebliğinin müz&'| resine devam edecek ve profesör | Kemal Öke tarafmdan (Hususiyet 4 VerGü VE Tzacar AU vamrer err' A” dok etrafındaki büyük bir gangli9? koledokun tazyikinden ileri gelen rılık ve müdahale) ile profesör *” | Yaver tarafından (Had ceybi tekki nutuu halemi iltihaplarında trâ mination'un ehemmiyeti) ve " cismi ecnebisi) hakkında tebliğ bulunulacaktır. Muhterem — mesl! daşların teşrifleri rica olunur. San'atkâr Şadi Provalara Ba$ş Sanatkâr Şadinin bu aym 17 #” tekrar sahneye çıkacağı haberi h | mt alâkayla karşılanmıştır. Ye$i 4 lâl, bu müsameresiyle, İstanbullu!” | sevimli sanatkârı sahnede gö fırsatımı da vermiş olmaktadır. Sâ” kâr, arkadaşlariyle birlikte pro oo yetle tavsiye ediyoruz. değildir, hakkı yoktur. Genç mühendis zına götürürken: çıkaracağız. — Bir memleke nı yoktur. yere İşletme müdürü yakıyordu. sözlerini Kendisi söyle- hendis bırakmıyor: — Size söylemiyor muyum? Bunun hepsi cehâ” letten Bu asırda böyle cahil olmıya kimse mezüf — Bir adam cahilse tenvir edilir.. Fakat kimsenil bir diğerini sen cahilsin diye açlıktan — öldürmiy? İ — Azizim size bir şey söyliyeyim mi diyor bef kendi hesabıma bu nevi sosyal yardımların yapı” masına kat'iyyen aleyhtarım... Çünkü bu harekti” lerle memlekette şımdiye kadar; kendi mevcut ! duğunu, hakları bulunduğunu bilmiyen bir kütle” ye fena fikirler aşılamış olacağız, memlekette 4 tur, yahut ta tebellür eder. Olmıyan bir sınıfı bf iki, kişiye şu veya bu hakkı verecek, yaratmak imkâ” . Genç mühendis uçlarını bir püro makasiyle KO pardığı püroyu yakarak! 'a — Azizim diye cevap veriyor, Işçilerin arasındâ şuurun uyanması felâkettir. Bunun böyle olduğunt — : gören büyük adamlar bak ne yaptılar?.. — Kimdir bu büyük adamlar? j — Hitlerler, Mussoliniler... Memlekette — amelt kütlelerine göz açtırıyorlar mı? aşağı süzüyor. İdare müdürü dirseklerini masay? — dayamış onlara bakıyor ve: — Benim işin bu kadar derinine aklrm ermez gc yor, Hitler, ne yapar? Mussolini ne yapar?.. $ | ne? Benim burada yegâne düşüncem şu.. Bu köyİ ayağını gelip kestirmiş.. Bizim fabrikada çal R zaman başına bu kaza gelmiş.. Amma sebep biz yiz?. Değil miyiz?.. lunu kaptıranlar oldu. ra başlamıştır. - —— cebinden çıkardığı bir püroyu ağ” Ü ğ tte sınıf çıkarılmaz, ya mevcut” * genç mühendisi yukardâf Biz€ Şimdiye kadar, makineye K9 (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: