ŞE mem 4 Mahkemelerdel Yaşlı bir Doktor mahküm oldu ÜÇ GÜN HAPiS Taksimde Klâvye sokağında 2 numaralı aparttımanda oturan diş doktoru Dikran Jamanak gazetesi neşriyat müdürü Pozant aleyhine icra ceza hâkimliğine bir dava açmıştır. Dün muhake- meleri yapıldıktan sonra doktor Dikran, Pozantın yanına sokula- rak kendisine hakaret ini Pozant bu hakaret üzerine dok- pa: '— Şimdi seni polise şikây et edeceğim.,, demiştir. Doktor bir daireye girmiş ve yarım saat çıkmamıştır. Çıktıktan sonra da Pozant! Geoza Ve sr e tazminat istiyorlar Üçüncü Ceza mahkemesi bu da- Dün ağır ceza mahkemesinde bir vayı neticelendirmiştir. Doktor | Dikran 60 yaşmda olduğunu ve şimdiye kadar suçlu olarak hiç- bir o mahkemeye © gelmediğini time sebebiyet davasmâ başlanmaş-|97/iYerek Kendisini müklafas et- &r. Suçlu yerinde Suadiyede oturan | TİŞtİ: Hâdisenin Osep isminde- Anastasia kalfa Mehmet vardı. Da. Ki tek bir şahidide doktorun vacı yerine de İsak varisleri ile Meh.) 2leyhine şehadet etmiştir, met isminde bir amele geçmişti. İddia | kim İhsan, suçu sabit görmüş, | gu idi: doktoru 3 gün hapse, bir lira Anastas Suadiyede bir ev yaptırı-| ağır para cezasına mahküm et yormuş. Bir gün evin üst katı Yıkıl-| miştir. mış iskelede çalışan İsak, smele ve kalfa Mehmetle aşağıya düşmüş - ler. İsak enkaz altında kalarak derhal ölmüş, Mehmedin de bacağı kırılmış | tr. Şimdi davaclar, mühendis okul lanmadığı için Anastasm hem ceza görmesini, hem de kendilerine tazmi- nst verilmesini istiyorlar, Anastas: — Benim hâdise ile hiçbir slâkam yoktur. Evi kalfa Mehmet yaptırıyor Bir komisyoncu mahküm oldu Meşhut suçlara bakan asliye dördüncü ceza mahkemesi bir haka - Tet davasını neticelendirdi. Davacı İstanbul kazanç tebliğ memurları dan Şevki idi, İstanbul Balıkpaz; 4 İmusikeieiz 3 İ Şefik; 20. V. Hi. BU AKŞAM RE Bugünkü program Istanbul: neşriyatı: Saat, 12,30. Plâkla Türk 12.50. Havadis; 1305. Muhtebr 14.00, Si Sinemasında Büyük nakdi 8,30. Piükla dans 01 ısahabeleri: Eşref ia Riza ve arkadaşları tara fından Türk musikisi ve halk şarkıları; 20,30, Bay Ömer Riza tarafından Arapça | havadis; 20,45, Cemal Kâmil ve arkadaşları tarafmdan Türk musikisi ve balk şarkıları, saat ayart; 21,15. Orkestra; 22.10. Ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı; | 22530. Plâkla sololar, opera ve operet par- çaları; 23. Bon. Günün program özü Sentonik konserler: 19. Lâyprig: D irmonisi (alte baş piyano); 21.18. Varş armoni heyeti; 22. Milâino, Torino vesaire: Franceskatti'nin idaresinde. Hafif konserler; 13,16. Bükreş: Öğle vakh konseri. 17, Kolonya: Büyük orkestra (yeni musi. İki; 18. Bükreş: Plâk musikisi; 18, Budapeğ- te: Plâk konseri; 1&.15. Kolonya; Hafif or. kestra #musikisi; 18,15 Varşova: Ermerick Kalman'ın operetlerinden; 18,20 Viyana: Konser sasti; 19. Budapeşte: Salon müsiki- si; 20, Napoli: Karışık masiki; 20,10 Buda-| rak namazı öğleyin Selimiye cami- peğte: Çiğan musikisi; 20,28. Prağ: Haliflinde kılındıktan sonra Karacaahmet- musiki; 20,45. Varşova: Operalardan parça» teki sile makberesine defnedilecek - lar; 21,0. Kolonya: Karnaval neşriyatı! İtir, 0 Fil kestra; Ne il 23. Viyana: Bğlenteli orkestra; 2125, Prf) Yodor gören af Plâk masikisi, Operalar, Operetler; 20.25. Viyana: Maskanyi'nin “Kavalyera Ruştikana,, ve Leon Kavalls'nun “Babyaço., operaları; 20,35, Bükreş: Operadan nakil; 2140.Roma: “La botteğa fantastica,, isimli operet; 21,49 Prağ: Ginka'nm “Rustân ve Udmila,, operası Dila musikisiz 18.15. Varşova: Sekstüsr (Yunan halk sarkıları); 18,15. Prag: Ondricek kusrteti; 21,35. Prag: Kuartet (Beethoven). Resitaller: 2110. Beüno, Prag: Çek balk şarkıları, he omssileasi 5 17,30. Prag; 19,15. Kolonya: 23.30. Lay- Müessif İrtihal Eski Hariciye Nazırlarından ve ibüyük elçilerden, halen Sümerbank İldare meclisi azasından Bay Asım Turgut kısa bir rahatsızlığı müteakıp vefat etmiştir. Cenazesi bugünkü cuma günü saat 11 de Modada Çinar sokağındaki 18 numaralı ikametgâhından kaldırıla - ine ve Silmerbank erkân ve memurlarına taziyet eyleriz. Tanrı rahmet eylesin, *. Istanbul Avcılar ve Aticilar Birli- Asım Turgut vefat etmiştir. Sonsuz bir teessür içinde bulunan Birliğimiz bütün azasmın cenâze me- rasiminde bulunmasını dileyerek ke- derdide ailesine ve bütün avci arka - daşlara kalbi taziyetlerini bildirir. aaa IRTİHAL iPEK CANLI FiLM fedakârlıklar mukabilinde HOLIVUTTA hususi surette Müestesemiz hesâ- bına TÜRKÇE olarak yaptırılmıştır. ÖLMEYEN MELODİLER Musiki, aşk ve zevk filmi, nefis baletler, danslar ve eğlenceler ve ilâveten Paramount dünya haberleri. Fiyatlarda Kat'iyyen zam yoktur. Numaralı Canlı filmin Sinemasında gösterilmektedir. Ayrıca programda K ADIN iSTEYINCE Canlı film için lâzımgelen gözlükler Vag bir operet - komedi filmi, seyircileri ağlatırcasına güldürecektir. EM gg MN e MAM —— . 5-2.937 Sinema dünyasının son 10 sene içinde YEGANE İCADI TÜRKÇE SÖZLÜ NÜSHASI Ayrıca programdaki büyük film: Tel, biletler evvelden O alınabilir. Fransızca nüshası bugün M E L 3 K matinelerden başlıyarak 44289 gişelerde ücretsiz olarak verilmektedir. Bugün matinelerden İtibaren < MEMMMAMAMMENANMA Kğ, TURK SINEMASINDA 2film birden; BETHOVEN'in güzel şaheseri ve 250 kişilik Berlin Operası orkestra sının İştirakile yapılan MNG ÜS EN Ey Ni Fransızca filminin gördüğü rağbet ve kazandığı muvaffakıyet base - bile birkaç gün daha gösterilecektir. İlâveten: BEKAR EVLİLER MONA GOYA - PİZELLA - GABAROCHE tarafından "temsil edilen SUMER Sinemasına Gidiniz ve gösterilmekte olan MARCEL PREVOST'un eseri ve MARİE BELL - MADELEİN RENAU gibi en büyük artistler tarafından oynanmış Sözde Kızlar monden dramını mutlaka görünüz, Memnun kalacaksınız. Gu. Fenni cihetlerinden de onun mes- © ul olması lâzım gelir, dedi. Kalfa Mehmet te iddialara kısaca cevap verdi: — Bay Reis, bir kaza oldu. Ben de düştüm ve ayağım kırıldı. İnsan ken- di hayatını tehlikeye kor mu?” Muhakeme şahitlerin çağırılması için talik edildi. paig vesaire; 23,43. Varşova (plâk); 24,15. da 50 numarada komisyonculuk ya- Roma vesaire. pan 67 yaşındaki Marko da bu dava nin suçlusu idi. İddia da şu idi: Ka-| zanç memuru Şevki Markoya Mısır çarşısının içinde rastlamış ve kendisi| ne kazanç ihbarnamesini tebliğ etmek istemiştir. Marko kendisinin muay yen yazihanesi bulunduğunu, bu iti-!bir teşekkül vücuda getirilmiştir. barla sokakta tebligat yapılamıyaca-! Bu birlik, artist, varyeteci, canbâz ğmı ileri sürmüş ve memura vazife ve sazendelerle isimleri geçen mes - Tiyatro San'atkârları Cemiyeti Kızılay cemiyeti “Taksim nahiye merkezinin-himayesinde” çalışmak is) yokuş çeşme tramvay durağında 2 zere tiyatro sanatkârları birliği adile | No, lu hanesinden kaldırılarak Fatih İstanbul adliyesi sabık istinaf cün- ha reisi avukat Bay Mustafa Semi bu gece 18 de kalp sektesinden vefat ettiğinden bugünkü cuma günü ce- nâzesi 11 de Samatyada Eiyemezde camisinde namazı kılmarak Edirne kapı aile kabristanına gömülecektir. Türk Hava Kurumu Büyük Piyangosu Şimdiye kadar binlerce kişiyi 4. cü keşide 11 Şubat 1937 dedir. Üçüncü Diş Tababeti Kongresi 3 üncü milli diş tababeti kongresi Eylülde İstanbulda toplanacaktır. Kongre hazırlıklarına başlanmıştır. Köngreye Balkan diş tabipleri de iş- tirak edeceklerdir. Kongrenin deva- mı müddetince, mekteplerde ağız ve diş bakımı hakkında konferanslar ve rilecektir. etmiştir. Memur Şe: rum, Konferans Eminönü Halkevinden: 5—2—937 Tarihinde Evimizin Ca- © Baloğlundaki merkez salonunda Meh- met tarafından verilecek olan (İlim- > lerde İzah) adlı konferansın tehir e - dilmiş olduğunu bildiririz. Şile, (TAN) ölmüştür. Nihayet Dursunun gözleri de açıldı. © * Bir iki defa kırpışan göz kapakları, nihayet eski rengini, cevvaliyetini buldu ve birdenbire yattığı yer. den fırladı. Fırladı, fakat ayağa kalkmasiyle tekrar yuvarlan- ması bir oldu. Yüzünde, büyük bir acmın izleri vardı. Belliydi ki bir yerinde acısı var, yüzündekikü. çük sıyrıklardan başka bir yarası var. * Binbaşı, kızmı bırakmış, ona koşmuştu: — Nen var onbaşım! diye sorduğu zaman, askerin 'ündeki o acı çizgileri dağılıverdi: — Küçlk hanım, ne oldu, kurtuldu ya! — Onun bir şeyi yok, sen nasılsın, neren acıyor?. Acısını, yarasını söylemeyi bile ayıp sayan kah- © raman delikanlı susuyordu. Ağabeyim, onun ayağa kalkamadığını gördüğü için: — Bacaklarında acm var mı? diye sordu. Dutsunun yalnız göz kapakları cevap verdi. Hemen dolaklarmı çözdük. Biz çalışırken Dursu. ©” mundişleri kilitleniyordu. Belli ki © yarası vardı. Halbuki ortada kan eseri yoktu. Ağabe- yim parmaklariyle yoklıya yoklıya buldu. Genç a5- kerin sol ayağmmn topuk tarafmda bir kırık veya hut bir çatlak vardı. Hemen kağnılardan birini hazırlattık ve Dursunun - yürümek için çabalanmasına rağmen yedi, sekiz ki. şi, karga tulumba ederek içine yatırdık, Ağabeyim, süvnarisiz kalan hayvana bindi. Bizi yarım Saatten fazla meşgul eden bu hâdisenin daha büyük bir fa- cia ile neticelenmediğine şükrederek yola düzüldük. Feriha Hanım tamamiyle'açılmıştı. Şimdi Dursunun arabası etrafından ayrılmıyor, ona şeker, çikolâta, su veriyordu. Ben de yanlarından ayrılmıyordum. * Bu kahraman asker az zamanda kendini herkese genç sini yazıhanesinde yapmasını “Ben senin uşağın deği burada gördüm ve vazifemi kereye çekildikten sonra baş gün hapse ve 680 kuruş para ce-| zasına mahküm etmiştir. tn Te an e Meraklılar, gündüzden ziyade ge- İsa Köyünde Bir Kaza PA YALAN ŞAŞMA YE er m ge e ibtar|lekelerle alâkalı bütün yurttasları ka- yit ve kabul edecektir. Seni yapıyo - Biga Sokaklarında Kızak Sporları! Biga, (TAN) — Burada geçen haf- demiştir, Bundan canı sıkılan Marko da memura hakaret etmiştir. Dünkü celsede hâdisenin şahitleri | tadanberi yağmakta olan kar, sokak- dinlenmiştir. Mahkeme heyeti müza- ları yekpare bir taş gibi dondurmuş| İve biraz meyilli olan caddelerde kr-| Marko; c.a kayanlar görülmye başlamış. celeri kaymakta, mahalli caddelere, — Ağva nahiyesine | akşamdan bol su dökerek dondur.! bağlı İsa köyünde 16 yaşında oğlu Aziz, dolu av tilfeğinin üzerine | kı küçüklerden düşmüş, çıkan kurşunların tesiriyle Aziz | maktadırlar. Kızakla kaymak mera- ziyade büyüklerde görülmekte ve onlar daha fazla ma. haret göstermektedir. Gülhane Müsamereleri Gülhane hastanesinin altıncı tıbbi müsameresi saat (17,30) da yapıla- caktır. Doktorların bu toplantıya teş- rifleri rica olunmaktadır. ŞEHİR TIYATROSU i DRAM KISMI Wu bi 20,30 da “İİ BAHAR TEMİZLİĞİ LİU YO TUKLAR: 50, 40 Kuruş an Bİ ŞEHİR TİYATROSU OPERET KISMI Bu akşam 20.30 m. AŞK MEKTEBİ Yazan: Yusuf Ziya Beste: M. Sabahattin (HAKİKİ İNK Eseri haxırlıyan: Simdi tatlı tatlı anlatıyordu: — Hayvanım bana alışıktır. Süvarisini düşürdük- ten sonra olduğu yerde kalacağını biliyordum. Eğer önleyip durdurmasaydım, tehlike vardi. Çünkü o hen. deği atlamak için çok binici olmak lâzımdı. Dursunun şakağındaki küçük yaradan âra sıra ince ince kan sızıyordu. Feriha Hanım, anneannesi. nin meşhur kırk ambar çantasından aldığı tentürdi- yet şişesiyle geldi. Arabayı bir iki dakika durdurup yarayı temizledi. Ve üzerine birde pamuk koyup sardı, Araba tekrar hareket ederken ona sokuldum; — Sizin hastabakıcılık derdi vine tazelendi. değil mi, Feriha Hanım? Dedim. Berrak, mavi gözleri ilk defa üzerimde bir saniye durdu. Bir gey söyliyecekti. Düşündü. Oderin ma- vilikleri doya doya seyretmek imkânmı bulduğum bu bir iki saniye, o kadar çabuk geçti ki, vereceği ce- valbı bu vaziyette beklemek için bütün ömrümü ver» miye razı olacaktım. Cevap vermedi ve göz kapak- ları ağır ağır indi, Ve kafile yürüdü. - Kastamonudayız. Fırka kumandanı Osman Beyden derhal Ankara » ya hareket etmeleri için ağabeyim ve binbaşı emir ILAP ROMAN 1 4— aldılar, Dursunu, memleket hastanesine yatırdık. Tahmin ettiğimiz gibi hefif bir çatlak Varmış, Der. hal alçıya koydular, Ben ve binbaşmın ailesi şimdi. lik burada kalıyoruz. Ankaradan gönderecekleri ha. berlere göre vaziyetimizi tayin edeceğiz. Mahmud. Atill& AYKUT Dayım, teyzem ve eniştem, amcalarım hepsi Kap. * tamonuya yakın (... ) kasabasında bulunuyorlar. dr. Benim için oraya gitmek pek tabii İdi. Fakat bin, başının ailesini burada yalnız bırakamazdım. Onla. rm bana yaptıkları fedakârlıktan sonra ben onları nasıl bırakabilirdim. Kastamonuda otele yerleştik. Fakat dayıma telgraf çekerek vaziyeti anlattım ve Ankaradan hemen haber gelmezse Üc, dört gün son. ra oraya geleceğimizi haber verdim. Binbaşı ve ağabeyim akşam üzeri Ankaraya ha. reket ettiler, Yemekten sonra Kastamonunun en İyi mesiregi olan Olukbaşına kadar gittik. Hazin bir yaz akşa, mn İdi, ek) ella le beraber devam €den yolculuk iki. ye ayrılmıştı. Daha neler olacaktı, Talih, kısmet, bizi nerelere götürecekti, Daha kimleri aramızdan ayıracaktı. Anadolu yolları bitip tükenmiyen ümit. ler gibidir. Dağlar aşılır, yarlar geçilir, fakat uçsuz, Büyük ikramiye 50.000 Liradır 15.000, 12.000 10.000 Liralık ikramiyelerle (10.000 ve 20.000) lira- lık iki adet mükâfat vardır. DIKKAT: Bilet alan herkes 7 Şubat 937 günü akşamı - na kadar biletini değiştirmiş bulunmalıdır. Bu tarih ten sonra bilet üzerindeki hakkı sakıt olur... Ayrıca ; zengin etmistir. bucaksız yaylalar, ovalar, bin bir renkli dağlar biri- birini takip eder. Onün için Anadolu çocuğu hayal kurmaz, hayale kapılmaz. Çünkü etrafı dağlar bo. yunda hakikat doludur. Kastamonu benim memleketim. Kasabada doğ- muş, yetişmiş bir genç için vilâyet merkezi en büyük şehirdir, Onun için Istanbula tahsile gidinciye ka- dar Kastamonu hayalimi dolduran bir medeniyet yu- vası olarak yaşadı. Şimdi tekrar sokaklarını dolaştığım Kastamonu, bana şekil itibariyle pek geri görünmekle beraber, eski hatıralarımı tazelediği için de o kadar samimi göründü. Bu güzel kasabanın âdetlerini, yemeklerini özle. miş gibiydim. Büyük hükümet konağı ve lise kasabanın en gü- zel binaları... Buranın meşhur Purzanı dedikleri dö- nerini, çift katlı mahallebilerini eski lezzetiyle bul- dum. Lise tahsilimi burada yapmıştım. Geniş bah « çedeki eğlence yerimizi tatlı tatlı hatırladım. Şimdi Kastamonu taze bir imanım heyecan İçin- de çalkanıyor. Kahvelerde, evlerde, toplantı yerle - rinde hep mili mücadeleden bahsediliyor, herkesin ağzında tek bir isim dolaşıyor. Büyük Şefin ismi.. Kasaba pazarma alım satıma gelen ihtiyar kö ler bile ondan bahsediyorlar. Köyüne yeni varmış sılacı delikanlılar, çıkardıkları asker urubasımı tek. rar giymek için çağırılmadan şubelere koşuyorlar, Herkeste öyle bir iman var ki memleket ancak onun etrafımda toplanmakla kurtulacak! Dört.yıl süren muharebeden en az zarar gören bu mmtakada herkes varmı, yoğunu bu uğurda dökmi- ye hazır.. Ve teşkilât ta başlıyor. (Arkası var) a gey ağ