me 2. 037 KUMANDA NLA ARIN HATIRALAR | AR GENERAL GALİP ANLATIYOR: Hicazda çetin bir mücadele hayatı başlamıştı akat Vehip Bey, artık Hi cazda kalamazdı. Tam bu sırada, Osmanlı devleti de büyük harbe girmiş bulunuyordu. Beyin, Hicazdan ayrılması için, bu âyi bir vesileydi. Hicaz fırkasın - dan aldığı İki alay piyade ve bir kaç batarya toptan mürekkep bir kuvvetle Kanal üzerine Cemal Pa- şa kumandasında yapılacak taar - ruz hareketine İştirak etmek ba. hanesiyle, hemen yola çıktı. Vâkıa, Hicazda pekaz Osmanlı kuvveti kalmıştı. Fakat, Şerif HU- seyin, beniz geleyan bâyrağını aç- mak zamanı gelmediğine kaniydi. Kendisini teşvik edenlere, biraz daha vakit kazanmak Jüzumun . dan bahsediyordu. Yapılan bütün teşvikler, Hüzse « yin Üzerinde tesirsiz kalmakta idi, İki büyük muharip kuvvet s- rasındaki çarpışmanın neticesi, kat'i surette belli olmadan, Os. manlı hükümetine karşı harekete geçmek, ihtiyatsızca bir işti. Bununla beraber, Şerifin mev « kii, gitgide kuvvetleniyondu. Ve- hip Beyin Emir ile yaptığı müca » delede mağlüp düşmesi, Hüseyi. nin Araplar üzerindeki nüfuzunu dehşetli surette artırmıştı. İste hal ve vaziyet bu.merkez- eken, başktitmamelenin vekile: tinden şu telgrafı aldım: 12-12-330 Hicaz vali ve kumandanı Vehip Bey, Mısır seferine iştirak etmek üzere dördüncü orduya iltihak etmiştir. Hicazın #hemmiyetine, ve Emiri Mekkeyi lüzumu veçhile idare edeceğiniz hakkindaki ka. natime binaen, tüesi yar - nı zatıâlinize tevdi et. gem ri Kabul eder mi- tirmek BİNİZ*... fr, Şark cephesinde, ü- T Se ordu kumandanlık Janduğum sırada al. mir mahiyetinde ne yazık ki beni ağaşlarımdan yekületinde bu '&m.. Bir nevi © olan bu istimz1$: kolordudaki #rki yırmı idi. iü a nezaketini. teklif edi - len vazifenin ehemmiyetini, vala nin en müşkül günleri Dm ta olduğunu, gözönünde tul dur için, kat'i bir itirs” yapabilecek bir mevxide değilâ'7” İcap eden talim İstanbula geldim. Yiliye nazırı idi. Kendi tum. Fakat, Dahiliye €az hakkında hUsU! “veli ve ati yoktu, Bilcazın sabi kumandanı Vehip Beyden ei den malümatı almaklığın — Ye ile iktifa etti. Başkumandan Paya ise, daha 2! hiyette bazı talimat ve olarak her iki makamis temalardan | edindiğim ii Böre göyle bir hattı bereket ** etmem iâzımgeliyordü “Serif Hüseyin hal ve tavırları şüpheli tin böyle galleli Tamda HE ; 2in en çok bir sene Kedi“. het ve emniyet altında PU?” li Bna zaruret vardır. Bü der 1” zi Berit Fiieyinin iyi idare e. Ye sizütiya meydan ver” erilmeme a. kabildir. Son derece MMUYM te Malısımız. Harp, sürse ei m ay siren, O zamasa KU başına gaile # e atı almak üzere Talât Bey, Da - siyle könüş- Nazırınm. Hi. 4 hiç bir kana- vekili | Enver yade askeri ma- ydi, Netice yaptığım ,anaate Vehip F Hicordan bir görünüş Hamza mesçidi hal meydana getirmeyin. A navatandan uzak, ve he - men de müstakil bir vezi. yette bulunan Hicazın mülki. ve askeri idaresini, bahusus böyle bir zamanda üzerine alacak bir vali ve kumandana verilecek talimat, bu mu olmalıydı?. Vehip Beyle görüştükten sonra, İşin içylizünü tamamiyle öğrenmiş tim. Fakat ne yapmalı ki, vali ve kumandanlığı, bir kere kabul et miş bulunuyordum. Sözümden dön. memiye karar verdim. Hicaza gidip, orada hâğiselerin İnkişafına göre hareket edecek” tim. Nisan ortalarında Şam yoliyle Medineye gittim. Orada Hicaz kuvvetinden yalnız bir alay ile ma- kineli tüfek ve topçudan mürek- kep küçük bir müfreze buldum. Diğer alayla, ona bağlı kuvvetler, Filistinde alıkonulmuştu.. Hicaz Emirinin büyük oğlu Şe - rif Ali, Medinede idi. Birkaç gün, yolculuk hazırlığiyle geçti. Niba - yet Mekkeye doğru yola çıktık. (12 Mayıs 331) Medineden henüz iki kilometre ayrılmıştık. Alay piş. tarmm urban tarafımdan bir pu- suya düşürüldüğünü haber aldık. Asiler, bir mülâzimle Iki Meh- metçiği şehit etmişlerdi. Piştar ta. burunun kumandanı binbaşı Der- viş Bey (Milli Müdafaa müsteşe- rı merhum Derviş Paşa) derhal urbana karşi taarruza geçerek lerisini açmış ve Arap çeteleri, yo- Tun cenubuna doğru tardederek YAZAN: Salâhattin sml bir. teftiş bir caniptar teşkil etmişti, Ben de, derhal vak'a mahalline vardım.. Şerif Ali, hissolunur bir telâş içindeydi. Medine muhafızı ve mutasarrıfı mirliva Basri Pa. şa da orada bulunuyordu. Vak'ayı tertip edenin Şerif Aliden başkası olmadığını derhal anladım. Fakat maslahat icabı, bunu an . Jamamış görünmek lâzımdır. Kıtaa- tım ilerlemesini emrederek yoluma dovam ettim. Fakat müsademenin arkası kesilmemiş, Asilerden beş allı hain, tepelenmişti. Bir aralık; | Şerif Ali, yanıma geldi. Telâşit bir takım hareketlerle beni ve Bas ri Paşayı bir çalı dibine çekti; ve sırtından çıkardığı beyaz maşla. hi yere sererek: Siz lütfen burada biraz bekle- yin dedi, şimdi, bu hainleri defet- mek üzere adam gönderiyorum Bakalım, maksatları nedir, bir anlayalım. Şerif Ali sörde âsilere göndere- ceği adamına talimat verdi, elleri» ne birde bayrak tutuşturdu. Ali. nin adamı, âsilerin yanma vardığı bir sirada, ben hemen Basri Paşa- yı, maşlahm bulunduğu yerden on metre kâdar uzağa çektim. Çöl hi- lesine vâkıftım. Böyle ihtiyati davranmakta ne kadar isabet et - tiğimi, aradan bir kaç dakika geç- meden anladım. Bizlin demin işgal ettiğimiz gölgeliğin üstüne kur - şunlar yağmıya başlamıştı. Tam isabetli birkaç kurşun, Şerif Alinin maşlahını deldi. Şim- di, (o memüriyetimin mahiyetini daha iyi kavramıya başlamıştım. Nereye gitmekte olduğumu, kim - lerle mücadele edeceğimi anlıyor dum. Fakat üzerime aldığım ve zifeyi sonuna kadar, yapmak mec- buriyetindeydim. Yolumuza de- vam ettik, 4 (Arkas rar) İranın Petrol imtiyazı Tahran, 20 (A.A.) — Maliye Ni znı Davar petrol imtiyaznın bir Amerikan kumpanyasına £ verilmesi ye petrol büroları inşasının da diğer bir Amerikan kumpanyası tarafım - dan yapılmasına müsaade edilmesi hakkında meclise bir kanun lâyiha- si tevdi etmiştir. Müsabaka kuponu No. 21 TAN Fransanın Kelime e > Oyunları (Başı 1 incide) mecburuz, Çünkü, biz, ilhak fikrini bir saniye için bile hatırdan geçirme. diğimiz ve emperyalist her düşünce- den çok uzak olduğumuz halde Fran. 8a, bizim İstüâ tasavvurlarımız hak- kında bütün dostlarımızm zihninde şüpheler uyandıracak propagandalar yapmaktan geri durmuyor. Bizi: “Musul vessire hakkında kat'iyyen ilhak tasavvurlarımız yoktur ve ola- maz. diye tekzipler neşretmiye mec. bur bıraktı. Bundan başka, müşahit lerin Sancakta bulunması münasebe. | tiyle Fransız memurlarının yaptıkla- rı tazyikler ve entrikalar, dosttan değil, ancak * ir düşmandan beklene. bilecek bir mahiyettedir, En müfrit Suriyeliler bile, bundan fazlesmı ya- pamazlardı. Fransa, bitaraf rapor. törün ve Milletler Cemiyetinin vere- ceği her karara razı olduğunu bir İ kuzu yumuşaldığı ile söylüyor. Fakat kuzu postunun altmda bir kurt giz. lendiğini biz bir saniye bile unutama- yız. Fransa, bütün Milletler Cemiyeti mekanizmasınm kendi tesiri altında olduğuna emin bulunduğu için cemi. yetin hakemliğine razı olduğunu #öy- lemekten korkmuyor. Böylece işin iç. yüzünü bilmiyenler arasmda. güya hekkaniyetine takdir uyandırmak ü- midinde bulunuyor. İlhak aramıyoruz! iz, her vakit tekrar ettiğimiz gibi, ilhak aramıyoruz. Yakın Şarkın huzur ve istikrarmı temin edecek prensiplerin tahakkukundan başka birşey istemiyoruz. Fransa, birtakım kelime oyunlarile vakit ka. zanmıya ve müphem hukuki formül- İlerle Milletler Cemiyeti muhitinde menfi roller çevirmiye kalkışacak olursa, kendi kendini aldatmış ola. dudu tesbit edilmemiş bir mesele ola. rak muallâkta kalacak ve oralarda bir Makedonya havası doğacak büt ya düşecek Prensiplerimizde . haklıyız. tatlirk, Saneik davasının haklı prensiplerimize göre halledile- ceğini milete vadetmiştir. Bunun için netice hakkmda biz tamamile müsterihiz, Ancak neticenin tahak- kukunu kısa ve mahdut bir zaman İçinde cereyan edecek bir hâdise diye tasavvur etmek hatadır. Atatürkün milli misak programile milletin ba. şına geçtiği zamanla milli gayelerimi- zin tam suretle tahakkuku arasında zaman geçmiştir. Bu zaman zarfında öyle dakikalar oldu ki, mütarekenin karanlık zamanları için tasavvur bi. le kabul etmiyecek kadar parlak ne- tceler elde etmek mümkündü. Bun. lara kapılmadık, bekledik. Zamanm bizimle beraber olduğuna ksil bulun- duk, e işinde de, zaman, bizimle beraberdir. 15 — 16 senelik zahmetli çalışmaların güzel meticele. Şüphemiz yok Resim: 2i Fıkra: 21 vermiş: — Acemi bülbül bu kadar öter! | caktır, o zaman Hatay ve Suriye hu-| halde, Blumun mektubunda muhtari. esmesinden | mes'uliyetler Fransa- Hoca bir gün bir bostanın içinde gözüne ilişen bir kaysı ağacına çıkıp kaysı koparırken sahibi gelip çatmış: — Ne öororsın bu ağacın üstünde brel Hoca işi budalalığa vurmaktan başka yol olmadığını görüp: — Ben bülbülüm! Cevabını vermiş. Ağacın sahibi bu söze gülerek: — Bülbül isen öt fe işidelim! demiş. Hoca da: — Cofl Cof! Cafiijil diye bülbül taklidini yapınca herif sormuş: — Sen ne biçim bülbülsün bre! Bülbül böyle mi öter, Hoca cevep Hataylıların muarzom istiklâl tezahüratını bitaref müşahitler ofellerinin önünde seyrediyorlar. Blumun manevralı teklifi bizi hiç tatmin edemez! Ankara, 20 (TAN muhabirinden) — Hatay meselesi hakkında Fransız Başvekili M. Blum tarafından hazırla" nan teklif, Ankarada henüz neşredilmemiştir. Dün bazı arkadaşlarımız tarafmdan neşrolunan malümat herhal“ de Fransız radyosu tarafından ortaya konulan bir hulâ- sadır ki, Fransız hüsnüniyeti hakkında itimat uyandır- mak maksadile teklifi ancak mektedir. Aldığımız malümata göre, teklifin aslı, çok muğlâk bir lisanla yazılmış-| tır. “Bana öyle geliyor ki, , “su ci.) het doğru görünüyer ki..... gibi mu- kaddimelerle başlıyan cümleler, için. dekilerin müphem bir tesir yapması için elden gelen herşey yapılmıştır. Teklife, siyasi bir nota ve muhtıra şeklinden uzak, şahsi mektup mahi- yeti verilmesine çok itina gösterilmiş tir, Şifahi müzakerelerde “İstiklâle muadil bir muhtariyet,, sözü geçtiği * sözünden bile uzakta durulmakta ve 1921 Ankara anlaşmasında irulle- nılan tabirlerden şeklen uzaklaşma. mıya çalışılmaktadır. SURİYE VE HATAY İki hükümet arasında ihtilâf nok - tasmı teşkil eden cihet, Suriyenin Ha tay Üzerinde ha' ve alâka sahibi ol mıyacağıdır. M. Blumun notası, Ha - tayin Suriyenin bir parçası olduğun- da rar ederek asi ihtil.fin mevzu- unu devam ettiriyor, Fakat ayni za- manda Türkiyeyi teskin için şu esas- ları ileri sürüyo 1 — Hatay meselesinin biri muvak kat, diğeri devamlı iki safhası var - dır. Muvakkat safha, Fransız marda- sı altımda goçecek üç sene müddettir. | ——— e > rini koruyarak ve ayni zamanda hak- li ve yüksek prensiplerimizden hiçbir fedakârlık etmiyerek gayelerimize Yaracağımıza ve bütün risklerin te-| ehhürlere sebep olacak tarafa ait bulunacağma en küçük bir şüphemiz yoktur, Ahmet Emin YALMAN bir taraflı olarak tefsir et- WE öleli Devamlı safha, Suriyenin istiklâlin. den sonraki zamandır. Muvakkat saf ha için zaten mes oktur, Ondan sonrasmı düş iki memle « ket arasinda bir mütareke yapılabi. tir. — Devamlı safha hakkında gim- diden Fransanr; verdiği teminat, Su. riye istiklâlinden sonra mandanın Sancak hakkında devam: süretile, Fransa mandasınm teşkil ettiği ga» rahtiye halel gelmemesidir. 3 — Fransa; “İki nazik mesele... diye İki nevi teminat daha ileri sürü- yor. Bunlardan biri, Milletler Cemi. yeti tarafından Sancağa bir' vali tâ yini, diğeri de Sancak meb'uslarnın Suriye Parlimentosundan çekilmesi. dir, 4 — Fransa, İskenderun limanm- da Türkiyeye yer kiralamayı kabul ediyor. 5 — Sancakta Türk halkmm hafz bulunduğu vaziyetin genişlemesi ve Ankara anlaşmasında kastedilen şöle İle yaklaşması kabul odiliğor, Yalnız: “Türk bayrağına benzer bayraktan,, bahis yoktur. 6 — M. Blumun muhtırası, Türk dostluğundan sıcak bir lisanla bahse. diyor ve iki memleket arasındaki dostluğun, bu ihtilâftan eskiden da « ha kuvvetli olarak, çıkacağını söylü. yor, 7 — Fransanm hlsnüniyetine delil olarak Milletler Cemiyeti raportörü nün ve Konseyin vereceği her hÜX miin itirazzızca kabul edileceği söyler niyor. Fransanm böyle bir esası ka. bul etmesi, Milletler Cemiveti üzerin deki nüfuz ve tesirinden emir bulun duğundan başka bir geye delâlet et- mez. İ BÖYLE TEKTİFLER ANKARAYI TATMİN EDEMEZ M. Blum neticede teklif ettiğimiz konfederasyonun muğlük ve mahzur lu olduğunu ve kendi teklifinin mese eyi halledeceğini ileri sürüyor, 'M. Blumun notası, Ankara meht- filini kat'iyyen tatmin etmemiş ve notamızda hepsi müsbet olarak ileri sürülen tekliflerimizden sonra kon- sey içtimamdan bir gün evvel böyle menfi ve müphem teklif gönderilme. si, bir hüsnüniyet eseri diye karşılan mamuştır. Hâkim olan kanaat, Fran. sanın doğrudan doğruya anlaşmak - tan Içtinap etmesi ve Milletler Cemi. yetinden kendine müsait bir karar almak ümidinde bulunmasıdır. Kili kırk yarmak hususundaki me. haretleri ile maruf olan Fransız hü kukşinaslarımın konseyde azami fa. aliyete geçmeleri ve türlü türlü keli me oyunlarma girişmeleri beklenmek tedir, M. Ponso Ankaradan şehrimize gelmiş olan Fransanın Ankara sefiri M. Ponso birkaç gün daha burada kalacak - tır. Ankaraya hareket edeceği gün henüz malüm değildir.